• Sonuç bulunamadı

Genç İle Sağlıklı İletişim Kurmak İçin Öneriler

C. DAVRANIŞ DÜZEYİ

Yukarıda belirtilen kaygıyı yönetebilme tekniklerinin disiplinle uygulanması sonucunda kişi de düşünce ve davranış değişikliği oluşacaktır (Baltaş, 2007, s.174-175).

4. Okul

(Öğrenmenin Bilgi Düzeyinde Ağırlıklı Olarak Gerçekleştiği Kurum) 4.1 Okulun İşlevleri

(Yansıtılarak eğitimci tarafından anlatılır)

1. Yaşamsallık Gerçekleştirimi

Bireyin, kişisel, psikolojik, duygusal gelişimini zenginleştirmektir. Burada okuldan beklenen, bireyin (kendisini okula giriş sırasında güvende hissetse bile) okuldan çıkışında öncekine oranla daha sağlam duygular hissetmesidir (Dusek,1987; Akt: Temel&Aksoy, 2001, s.114). Ancak okuldaki eğitim danışmanları, öğrencilere karşılaştıkları güncel sorunların çözümünde yardımcı olmaktan çok yüksek öğrenim kurumlarına girebilmelerine yardımcı olma sorunu ile ilgilenmektedirler. Üstelik, öğrencilere karşılaştıkları sorunları tanımlayıp, çözümlemenin yollarını öğretmek için de çok az görev yapılmaktadır (Temel&Aksoy, 2001, s.115).

2. Beceri Eğitimi- Kültür Aktarımı İşlevi

Eğitim-kültür işlevi, okulun geleneksel beceri kazandırma ve bilgi aktarımı rolü ile ilgilidir. Amerikan eğitim sistemi içinde hem geçmiş hem de bugün üzerinde en fazla durulan işlev budur. Bu işlevi yerine getirirken okul;

a. Bireyleri, gelecekteki eğitim ve meslek alanlarına yönlendirir, b. Verdiği eğitimi, belgeler,

d. Öğrenciler, okulda yeni roller görür, yaşamsal deneyimler edinirler. 3. Okulun Diğer İşlevleri

a. Çocukların bakımı,

b. Okulda çalışan kişiler, öğrenci için rol modeldir,

c. Ergen, evde verdiği bağımsızlık mücadelesi sebebi ile evden uzaklaştığında, yaklaşacağı yer okuldur, korunak görevi vardır,

Öğrenciye, toplumsal düzen içinde, statü kazanmayı öğretir, saygınlık kazanan birey, okul çevresinde anılacak, bu da onun statü kavramı ile ilk bağlantısı olacaktır.

4.2 Okul Başarısını Etkileyen Etmenler (Yansıtılır) y Öğretmen Faktörü

Öğretmenin, yöntemleri, uygulama şekli, kişilik özellikleri ile bir bütün olarak, öğrenciyi etkiler.

y Ailenin Rolü

Daha çocuk, okula başlamadan bu etki başlar. Ailenin oturduğu çevre,

Anne-babanın eğitim düzeyleri ve beklentileri, Sosyal sınıf farklılıkları,

Eğitim başarısını cezalandırma ya da ödüllendirme yöntemleri,

Kardeşlerin sayı, yaş ve okula gidiyorlarsa başarı durumları, gencin okul başarısını etkiler.

• Yakın Çevrenin Etkisi

Öğrencilerin devam ettiği okullar, genelde mensup oldukları çevreyi yansıtır. Beklenti düzeylerini belirleyen, sosyo- ekonomik durum, elbette okul ve akademik başarı algısını o yönde tetikler. Devlet okulu / özel okul çevre farkı ve beklentileri oldukça farklıdır.

y Bireysel Özellikler

En belirgin özelliğin, IQ testi ile ölçülen zeka olduğu bilinmektedir.

Erkekler, daha atılgan, hareketli ve hırçın; kızlar ise, daha uyumlu ve düzenlidirler. Başarılı olanlar, iyi çalışma alışkanlıkları gösterir, kendilerine güven duyar, gerçekçi amaçlar edinirler. Başarısı düşük olanlar ise, okuldan irkilmek eğiliminde olan, ödül yoksunu, zevk düşkünü öğrencilerdir.

Bu noktada, önemli bir soru ortaya çıkmaktadır:

Acaba zayıf düzey mi yukarıda ki davranış farklılıklarını yaratmaktadır, yoksa davranış farklılıkları mı başarısızlığı getirmektedir. Kesin bir yanıt vermek zor,

ancak davranış şeklinin akademik başarıyı etkilediği kesindir (Temel&Aksoy, 2001, s.116-125).

Araştırma:

Gençlerin okulla ilgili öncelikli sorun alanları nelerdir? (Sorusunun yanıtı olarak

eğitimci tarafından verilir)

2004 yılında Maltepe Üniversitesi’nde gerçekleştirilen “Hizmetiçi Eğitim” seminerinde Türkiye’nin her bölgesinden gelmiş olan 400 rehber uzmana bu soru sorulmuş ve şu yanıtlar alınmıştır:

1. Okul yönetimi ve öğretmenlerin katı ve otoriter tutumları, 2. Öğretmenlerin, ezberci ve katı merkezi kuralları uymaları, 3. Öğretmenlerin, bıkkın, ilgisiz, anlayışsız olmaları,

4. Öğrencilere değer vermemeleri, onların duygusal dünyalarına inmemeleri, 5. Öğrencileri, itaat edecek, ders çalışacak robotlar olarak görmeleri.

Gençler, diğer temel sorunlarını şu başlıklar altında toplamışlardır: Anlaşılamamak, önemsenmemek, özgüven eksikliği, gelecek kaygısı. Eğitim sistemimiz için neler düşünüyorsunuz?

Hayatımızın sınav gerçeği ile ilgili neler söylemek istersiniz? (Cevapları dinleyin) Sistemin öğrenciden istediği 4 temel talep:

Öğrencinin sınava hazırlanırken şu 4 temel konuya hazırlıklı olması gereklidir: 1. Bilgi birikimi olacak,

2. Bu bilgi birikimini gizlenmiş soruda bulacak, 3. Bunu sınırlı sürede,

4. Ağır kaygı altında yapacak..

Peki bu talepleri yerine getiren, her genç için başarılıdır diyebilir miyiz?

(Katılımcılardan cevaplar alınır)

Bu noktada “başarı” kavramının sizin için anlamına değinmek istiyorum. Nedir sizin başarı? Ya da başarılı insan kimdir? (Cevapları dinleyin)

Başarı: Bireyin kendisi ve çevresi ile uyumlu yaşayabilmesi, kendini gerçekleştirmek için belirlediği hedeflere ulaşırken gösterdiği çabalardan olumlu sonuçlar almasıdır.. Okul Başarısı: Doğuştan var olan bir yetenek olmayıp, ek zaman ve çabayla öğrenilerek kazanılan bir beceridir..

5. Yaşam Başarısı İçin 4 Temel Gereksinim

y Yaşamsal Gereksinimler

Para ile karşılanabilecek yiyecek, içecek, barınak, giysi vb. gereksinimleri kastediyoruz.Para önemlimidir? Elbette aklı başında herkes için önemlidir.Bu yüzden yaşam başarısı, parasal gücü inkar edemez ve içine alır.

y Akıl-Zihin Gereksinimleri

İnsan, öğrenme ve gelişme ihtiyacı ile doğar, bu doğasında vardır.Dolayısı ile bu gereksinimi engellenen bir insan sürekli yarım kalır, başkalarına muhtaç hale gelir, kendi benliğini keşfedemediği içinde özgür olamaz.Özgür olmayan bir insanın, yaşam başarısından söz edilemez.

y Gönül Gereksinimleri

Diğer insanlara muhtaç doğarız. Bebek, annesine ihtiyaç duyar, yaşımız ilerledikçe bu çerçevenin genişlemesini ister, yaptığımız her işte, her uygulamada, diğer insanlara duygusal olarak da, bedensel olarak da ihtiyaç duyarız. Yalnızlık içinde boğulan bir insanın yaşam başarısından söz edilemez.

y Yaşama Anlam Verme Gereksinmesi

İnsan, içinde bulunduğu, mekana, zamana, yaşamına anlam vermek ister. Bunu çeşitli yollarla yapabilir (din, felsefe, politika).Gençlerde, kendi yaşamlarına bir anlam yüklemek isterler. Eğer ebeveynler yardımcı olmazsa dışarıdaki çok da sağlıklı olmayan ortamlardan bu gereksinimlerini karşılama yolunu seçerler (Cüceloğlu, 2006, s.124-126).

Bu gereksinimlerin bir kısmını şu aralar göz ardı ettiğinizi düşünüyor musunuz? (Cevapları dinleyin)

Siz kendi kendinize bu soruyu sorarken, genç çocuklarınız da şu soruları kendi kendilerine sorar hale gelmeliler:

1.Çocuğunuz, yapacağı işin farkında mı?

Burada, hedef belirlemeyi kastediyoruz. Örn; Galatasaray Lisesi’ne girmek istiyor. 2. Çocuğunuz, yapmak istediklerini besleyen bilgiyi araştırıyor, keşfediyor, ulaşarak özümsüyor mu?

Bu aşamada, Galatasaray Lisesi’ne girmekle ilgili bilgileri araştırması gerekiyor. Okulun puanı, kaçlık dilimden öğrenci aldığı, kaç net yapması gerektiği gibi.

3. Çocuğunuz, bilgisini etkili bir biçimde uygulamak için gerekli olan becerileri kazanıyor mu?

Her dersin gerektirdiği kendine özgü beceri vardır. Eksik olduğu derslerde ne kadar çaba harcıyor?

İnancı tam olarak, çalışıyor mu, çabası var mı? Eğer yoksa, eyleme dönüşmüyorsa nedenleri düşünülmeli.(Fiziksel koşullar, motivasyon eksikliği, başaracağına inanmamak)

5. Elde ettiği sonuçlardan, ders çıkararak, yaptıklarını değerlendiriyor mu? Her bir uygulama öğrenme fırsatıdır.Uygulama sonuçlarına bakarak kişi sürekli kendini geliştirebilir.Bunun farkında olması, yaş grubu ve ilgileri göz önüne alındığında pek kolay olmayabilir.Anne-babalar, iletişimi güçlü tutarak, gence yardımcı olmalıdır (Cüceloğlu, 2006, s.129-132).

Değiştirilemeyecek Gerçekler

(Eğitimci, bu koşulların asla değişmeyeceğini katılımcıya hatırlatır)

1. Sınav yapılması olgusunu değiştiremezsiniz, 2. Okulların kapasitesini değiştiremezsiniz,

3. Sınav başarısı sadece çocuğunuzun ne kadar çalıştığına bağlı değildir 4. Baskı, çocuğunuzun verimli çalışmasını sağlamaz

5. Çocuğunuzun, dünyaya bakışı, temel kimliği, alışkanlıkları, doğuştan gelmektedir. Siz istiyorsunuz diye hemen değişmez

6. Çocuğunuzun zihinsel yeteneğinin türü ve kapasitesi değişmez

7. Ailenin diğer fertleri (büyükler, teyze, amca vs.) ni ve onların alışkanlıklarını değiştiremezsiniz

8. Ailenin maddi durumu gerçektir

9. Çocuğunuzun arkadaşları, sosyal çevresi, onun yaşamının bir parçasıdır ve vazgeçmesini beklememelisiniz (Cüceloğlu, 2006, s.120-128).

6. Verimli Ders Çalışma Yöntemleri

1. Çalışma Ortamına İlişkin Düzenlemeler 9 Çalışma Odası ve Masası

9 Sandalye 9 Sessizlik 9 Posterler 9 Çalışma Köşesi

2. Zihnin Dağılmasını Önlemek 9 Hayal Kurmak

9 Endişelere Kapılmak

9 Motivasyon (Anahtar Kelime) 3. Hayat Amaçlarını Saptamak

9 Zamanı kontrol etmek = hayatı kontrol etmektir. ¾ Kısa-orta-uzun dönemli amaçlar listesi yapmak ¾ Bu amaçlara ulaşmak için eylem planı geliştirmek ¾ Her gün bu plana uygun bir çalışma yapmak

¾ Bunu uygulamak da güçlük çeken öğrencilerin, bir arkadaş grubu ile uygulaması yardımcı olabilir (Abalı, 2006, s.183-190).

Öykü:

Ali’yi Tanıyor musunuz?

(Gönüllü katılımcılar tarafından 2 ayrı bölüm halinde okunur. Eğitimcinin soruları ile öykü yorumlanır.)

“Ali, Pazar sabahı 08.30 da uyandı. Cuma günü okuldan gelirken, bu hafta sonundan, önceki haftalardan eksik kalan derslerini tamamlamak ve önündeki hafta içindeki sınavlara hazırlanmak açısından çok iyi yararlanmaya karar vermişti. Bu sebeple Cuma akşam üstü ve geceyi çok iyi geçirdi. Evde müzik dinledi, TV seyretti ve geç saatte yattı. Cumartesi günü de arkadaşları ile beraber oldu, evin içinde gezindi, zamanın nasıl akıp gittiğini farketmedi. Ders çalışmadığı için zaman zaman rahatsızlık duydu ancak “önümde koskoca bir Pazar var” diyerek bu duyguyu uzaklaştırdı.

Pazar sabahı Ali, işte bu şartlar altında uyandı. Önce güzel bir tatil kahvaltısı yaptı. Sonra gazeteleri okuyup ders çalışmaya karar verdi. Gazeteler bittiğinde saat 10.30 olmuştu. TV deki sabah filmine bir göz atıp çalışma odasına geçmek istedi. Fakat film öyle güzel ve heyecanlıydı ki önünde koskoca bir Pazar olduğunu düşünerek bu filmi izlemesinde bir sakınca olmadığına karar verdi.

Film bittiğinde saat 12.30 du ve karnının acıkmış olduğunu hissetti, annesinin özenle hazırladığı yemekleri yedikten sonra odasına yöneldi. Fakat tam bu sırada TV den naklen yayın programı başlamış ve haftanın önemli maçı başlıyordu. İnsanlar bu maçı seyretmek için haftalar öncesinden biletlerini almış, planlarını yapmıştı. Bu maçı kaçıramazdı. Maç biter bitmez çok sıkı bir çalışma yapacağına kendi kendisine söz vererek, oturdu maçın karşısına, izlemeye koyuldu.