• Sonuç bulunamadı

Ateşte Pişen Şeyleri Yemekten Dolayı Abdest Almak

BÖLÜM 2: ZEYD B. SÂBİT’İN RİVÂYETLERİ VE DEĞERLENDİRİLMESİ

2.1.3. Temizlik/Tahâret

2.1.3.1. Ateşte Pişen Şeyleri Yemekten Dolayı Abdest Almak

Bu konuda Zeyd b. Sâbit’ten gelen rivâyet şudur:

َةَجِراَخ ْنَع ، رْكَب ِبيَأ ِنْب ِكِلَمْلا ِدْبَع ْنَع ،ِّيِرْهُّزلا ِنَع ، بْئِذ ِبيَأ ِنْبا ِنَع ، رِماَع وُبَأ اَنَ ثَّدَح ، دْيَز ِنْب ِدْيَز ْنَع ُللها ىَّلَص َِّبَِّنلا َّنَأ ، تِباَث ِنْب : َلاَق َمَّلَسَو ِهْيَلَع " ُراَّنلا ِتَّسَم اَّمِم اوُكَّضَوَ ت"

Bize Ebû Amir, İbn Ebî Zi’b’den, o, Zührî’den, o, Abdülmelik b. Ebî Bekr’den, o, Hârice b. Zeyd’den, o, Zeyd b. Sâbit’ten naklettiğine göre Nebi (a.s) şöyle buyurdu: “Ateşin değdiği şeyden dolayı abdest alınız.”193

Ahmed b. Hanbel’in hocası Ebû Âmir, Abdülmelîk b. Amr el-Basrî’dir. Sika, me’mûn, ve sadûk olarak vasıflandırılan bu râvînin hadisleri Kütüb-i Sitte’de tahric edilmiştir. Ölüm tarihi olarak 204/820 ve 205/821 yılları belirtilmiştir.194 Onun hadisi aldığı İbn Ebî Zi’b sika bir muhaddistir. Adı Muhammed b. Abdurrahman b. Muğîre olan bu

191 Ebû Dâvûd, “Sünne”, 5.

192 Beyhâkî, Şuabu’l-iman, 3: 531-532.

193 Ahmed b. Hanbel, Müsned, 5: 184; a.mlf, Müsned, Thk. Şuayb el-Arnaût, 35: 477.

194 İbn Sa‘d, et-Tabakât, 9: 301; Buhârî, et-Târîhu’l-kebîr, 5: 425; İbn Ebî Hâtim, el-Cerh ve’t-ta’dîl, 5: 359; İbn Hibbân, es-Sikât, 8: 388; Mizzî, Tehzîbü’l-Kemâl, 18: 364-370; Zehebî, Siyer, 9: 469-472; İbn Hacer, Takrîb, 625. Hz. Peygamber Sa'd Mevla Amr b. el-As Amr b. el-As Ebu Hureyre

Zeyd b. Sâbit Abdurrahman Abdullah b. İbn Mevheb İbn ebi Füdeyk

Ali b. Müslim

et-Tûsi Musa b. Harun Muh. b.

Münehhal Muh. el-Cemal Ahmed b.

Taberânî

İbn Abbas

45

râvînin ölüm yılı 159’dur.195 O, hadisi muhaddis ve müdevvin Ebû Bekr Muhammed b. Müslim b. Ubeydullâh İbn Şihâb ez-Zührî’den (ö.124/744) almıştır. Sika ve sebt oluşunda ihtilafın olmadığı Zührî, kendisinden sonra hadis ilminin tarihi seyrini etkileyen müstesna bir yere sahiptir.196 İbn Şihâb’ın hadisi aldığı râvî Abdülmelik b. Ebî Bekr b. Abdurrahman b. el-Hâris, İbn Hibbân'ın es-Sikât’ında yer verdiği, Nesâî’nin tevsîk ettiği sika, sadûk bir râvîdir. Ölüm yılı olarak Hişâm’ın hilafetinin başlangıcı verilir. Hişâm b. Abdülmelik hicri 105-125/723-743 yılları arasında197 halife olduğuna göre 105/723 ya da ondan sonra birkaç yıl içinde ölmüş olmalıdır.198 Zeyd b. Sâbit’in Medîneli yedi fakihten biri olarak kabul edilen oğlu Hârice hakkında 3. hadiste bilgi verilmişti.

Ahmed b. Hanbel, hadise beş ayrı isnadla daha yer verir. İlki, Haccâc > Leys > Ukayl… kanalı; ikincisi, Abdurrezzâk > Ma‘mer… ; üçüncüsü, Abdula’la > Ma‘mer… ; dördüncüsü İsmâil b. Ömer > İbn Ebî Zi’b … ; diğeri de Ebu’l-Yemân > Şuayb… yoluyla Zührî’den gelen rivâyetlerdir. Üçüncü rivâyette Zührî ile Hârice arasında diğerlerinde bulunan Abdülmelik b. Ebî Bekr bulunmamaktadır.199

Haccâc b. Muhammed el-Mıssîsi, sika, sebt, hafız bir râvîdir. İbn Cüreyc’in hadislerini iyi bilmesi ile meşhurdur. Bağdat’a geldiği ömrünün son demlerinde ihtilata maruz kalmış ve 206/822 yılında orada ölmüştür.200 Leys ise, meşhur âlim, sika, sebt, fakih muhaddis Leys b. Sa‘d b. Abdurrahman el-Fehmî’dir (ö. 175/791). Müslim, Ebû Dâvûd

195 Buhârî, et-Târîhu’l-kebîr, 1: 152-3;İbn Hibbân, es-Sikât, 7: 390-391; Mizzî, Tehzîbü’l-Kemâl, 25: 630-644; Zehebî, Siyer, 7: 139-149; İbn Hacer, Takrîb, 871.

196 İbn Sa‘d, et-Tabakât, 7: 429-439; Buhârî, et-Târîhu’l-kebîr, 1: 220; İbn Ebî Hâtim, el-Cerh ve't-ta’dîl, 8: 71; İbn Hibbân, es-Sikât, 5: 349; Mizzî, Tehzîbü'l-Kemâl, 26: 419-444; Zehebî, Mîzânü’l-i’tidâl, 4: 40; Zehebî, Siyer, 5: 326-350; İbn Hacer, Tehzîb, 6: 48-52; a.mlf, Takrîb, 896.

197 Nadir Özkuyumcu, “ Hişâm b. Abdülmelik”, Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi, (Ankara: TDV Yayınları, 1998.), 18: 148-150.

198 İbn Sa‘d, et-Tabakât, 7: 448; Buhârî, et-Târîhu’l-kebîr, 5: 407-8; İbn Ebî Hâtim, el-Cerh ve’t-ta’dîl, 5: 344; İbn Hibbân, es-Sikât, 7: 93; Mizzî, Tehzîbü’l-Kemâl, 18: 289-293; İbn Hacer, Takrîb, 621.

199 Ahmed b. Hanbel, Müsned, 5: 188, 189, 190, 192.

200 İbn Sa‘d, et-Tabakât, 9: 335, ; Buhârî, et-Târîhu’l-kebîr, 2: 380; İbn Ebî Hâtim, el-Cerh ve’t-ta’dîl, 3: 166; İbn Hibbân, es-Sikât, 8: 201; Mizzî, Tehzîbü’l-Kemâl, 5: 451-457; Zehebî, Siyer, 9: 447-450; İbn Hacer, Takrîb, 224. (Ölüm Târîhi 205 olarak da söylenmiştir. İbn Hibbân ise onun öldüğü Târîhi 235 ya da 236 olarak vermiştir.)

46

ve Nesâî onun hadislerine eserlerinde yer vermişlerdir.201 Leys’in hadisi aldığı Ukayl ise Ukayl b. Hâlid, Ebû Hâlid el-Eylî’dir(ö.144/760). Hz. Osman’ın ailesinin mevlâsıdır. Gerek mukim iken gerekse yolculukta İbn Şihâb’tan ayrılmayan sika ve sebt bir râvîdir. Zührî’den rivâyette bulunan en sağlam üç-dört râvîden biri sayılır.202 Diğer tarikteki râvîlerden Abdurrezzâk ise meşhur el-Musannef sahibi Abdurrezzâk b. Hemmâm’dır(ö. 211/827). Sika ve hafız bir muhaddistir. Kütüb-i Sitte müellifleri onun hadislerini eserlerine almıştır. Ahir ömründe gözlerini kaybetmesi nedeniyle telkine maruz kaldığı söylenmektedir. Hakkındaki teşeyyu‘ iddiası ise Hz.Ali ve Ehl-i Beyt’in fazileti ile ilgili başka sika râvîlerin rivâyet etmediği hadisleri rivâyet etmesiyle ilgili olsa gerektir.203 Ma‘mer b. Râşid, el-Câmi adlı eserin sahibi; sika, sebt ve sâhibu’l-kitâb bir râvîdir. Bununla birlikte bazı hocalarından yaptığı rivâyetlerde eleştirilmiş, özellikle Basra’da yaptığı rivâyetlerde kitapları yanında olmadığı için hatalar yaptığı yönünde tenkit edilmiştir. Meğâzi ve Tefsir konusunda kitapları204 da bulunmakla birlikte günümüze ulaşmamıştır. Ölüm tarihi olarak 152/769, 153/770, 154 /771 olmak üzere birbirine yakın 3 farklı tarih verilir.205 Rivâyeti Ma‘mer’den alan Abdula’la b. Abdula’la es-Sâmi’yi (ö.189/805) Yahyâ b. Maîn ve İbn Hacer, sika olduğunu söylerek ta’dîll eder. Ahmed b. Hanbel ise kaderî düşüncede olduğunu belirtir. Kütüb-i Sitte imamlarının ondan hadis tahrîç etmiş olmaları hesaba katılırsa râvînin sika olduğu, kaderî düşüncede olsa bile propagandasını yapmadığı anlaşılabilir.206 Diğer bir tarikteki İsmâil b. Ömer

201 İbn Sa‘d, et-Tabakât, 9: 524; Buhârî, et-Târîhu’l-kebîr, 7: 246; İbn Ebî Hâtim, el-Cerh ve’t-ta’dîl, 7: 179-180; İbn Hibbân, es-Sikât, 7: 360; Mizzî, Tehzîbü’l-Kemâl, 24: 255-290; Zehebî, Siyer, 8: 136-164; İbn Hacer, Takrîb, 817. (Leys’in ölüm Târîhi olarak İbn Sa‘d 165, Yahyâ b. Bükeyr ise 199 yılını verir.)

202 İbn Sa‘d, et-Tabakât, 9: 528; Buhârî, et-Târîhu’l-kebîr, 7:94; İbn Ebî Hâtim, el-Cerh ve’t-ta’dîl, 7: 43; İbn Hibbân, es-Sikât, 7: 305; Mizzî, Tehzîbü’l-Kemâl, 20: 242-6; Zehebî, Siyer, 6: 301-314; İbn Hacer, Takrîb, 687.

203 İbn Sa‘d, et-Tabakât, 8: 108; Buhârî, et-Târîhu’l-kebîr, 6: 130; İbn Ebî Hâtim, el-Cerh ve’t-ta’dîl, 6: 38; İbn Hibbân, es-Sikât, 8: 412; Mizzî, Tehzîbü’l-Kemâl, 28: 52-63; Zehebî, Siyer, 9: 563-580; İbn Hacer, Takrîb, 607. [Abdurrezzâk bu rivâyeti, senette geçen " ٍرَمْعَم ِباَتِك يِف ُتْأَرَق " ifadesinden anlaşıldığına göre, hocası Ma‘mer’den vicâde yoluyla rivâyet etmiştir.]

204 Bünyamin Erul, “Ma‘mer b. Râşid'in el-Câmii Hakkında Gereksiz Tereddütler Gerekli Tespitler”. Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi 18/1 (2003): 91-109

205 İbn Sa‘d, et-Tabakât, 8: 105; Buhârî, et-Târîhu’l-kebîr, 7: 378-379; İbn Ebî Hâtim, el-Cerh ve’t-ta’dîl, 8: 255-257; İbn Hibbân, es-Sikât, 7: 484; Mizzî, Tehzîbü’l-Kemâl, 28: 303-312; Zehebî, Siyer, 7: 5-18; İbn Hacer, Takrîb, 961.

206 İbn Sa‘d, et-Tabakât, 9: 291; Buhârî, et-Târîhu’l-kebîr, 6: 73; İbn Ebî Hâtim, el-Cerh ve’t-ta’dîl, 6: 28; İbn Hibbân, es-Sikât, 7: 130; Mizzî, Tehzîbü’l-Kemâl, 16: 359-363; Zehebî, Siyer, 9: 242-4; a.mlf; Mîzânü’l-i’tidâl, 2: 531; İbn Hacer, Takrîb, 562.

47

el-Vâsıtî, hadislerine imam Buhârî’nin Halku efâli’l-ibâd’da, Müslim'in ise Sahih’inde yer verdiği bir râvîdir. Ali b. el-Medînî onun sika, Ebû Hâtim ise sadûk olduğunu belirtmiştir. 200 yılından sonra ölmüştür.207 Diğer bir râvî Ebu’l-Yemân künyesi ile meşhur olmuş Hakem b. Nâfi’dir.(ö. 222/838) Kütüb-i Sitte’de hadisleri tahric edilen sika, sebt bir râvîdir. Şuayb’den aldığı hadislerin çoğunu münavele208 yoluyla aldığı da ifade edilmiştir.209 Şuayb ise, Şuayb b. Ebî Hamza’dır. Sika, mutkin ve sebt olarak vasıflandırılır. Buhârî, Sahih’inde ondan hadis rivâyet etmiştir. İbn Maîn de onun Zührî’nin hadislerini en iyi bilen kişi olduğunu söyler. Ahmed b. Hanbel, Şuayb’ın, babasından ne sema, ne de arz/kırâat yoluyla hadis almadığını belirterek babasının ona icazet verdiğini, bunları da Şuayb’ın kendisinden öğrendiğini söyleyerek onun hadislerini i’tibâr için yazdığını ifade eder. Başka bir defasında da onun sahip olduğu kitapları iyi muhafaza ettiğini belirtir.210 Hadisin Müsned’de geçen isnad şeması şöyle gösterilebilir:

207 İbn Sa‘d, et-Tabakât, 9: 326; Buhârî, et-Târîhu’l-kebîr, 1: 370; İbn Ebî Hâtim, el-Cerh ve’t-ta’dîl, 2: 189; İbn Hibbân, es-Sikât, 8: 94; Mizzî, Tehzîbü’l-Kemâl, 3: 156-8; Zehebî, Kâşif, 1: 248; İbn Hacer, Takrîb, 142; a.mlf, Tehzîb, 1: 299.

208 Hadis tahammül yollarından biri olan münâvele şöyle tanımlanmıştır: Hocanın, rivâyet hakkına sahip olduğu hadisleri ihtiva eden kitabı/defteri öğrencinin eline vermesi, böylece içindeki hadisleri öğrencisine rivâyet etmiş olmasıdır. Bkz. Aydınlı, Hadis Istılahları, 204. Ahmed b. Hanbel'in bu yaklaşımı ilk dönemlerde sema ve arz usulünün daha muteber olduğunu gösterir. Bu tahammül yolunun yani münâvelenin muteber olup olmaması meselesine gelince, âlimlerin çoğu onu muteber sayar.

209 İbn Sa‘d, et-Tabakât, 9: 477; Buhârî, et-Târîhu’l-kebîr, 2: 344; İbn Ebî Hâtim, el-Cerh ve’t-ta’dîl, 3: 129; İbn Hibbân, es-Sikât, 8: 194; Mizzî, Tehzîbü’l-Kemâl, 7: 146-155; Zehebî, Siyer, 10: 319-326; İbn Hacer, Takrîb, 264; a.mlf, Tehzîb, 3: 176-178.

210 İbn Sa‘d, et-Tabakât, 9: 473; Buhârî, et-Târîhu’l-kebîr, 4: 223; İbn Ebî Hâtim, el-Cerh ve’t-ta’dîl, 4: 354; Mizzî, Tehzîbü’l-Kemâl, 12: 516-522; Zehebî, Siyer, 7: 187-192; İbn Hacer, Takrîb, 437; a.mlf, Tehzîb, 3: 174-175.

Hz.

Peygamber Zeyd b. Sâbit Hârice

Abdülmelik

b. Ebi Bekr Zührî

Ukayl Leys Haccâc

İbn Ebi Zi'b

Ebû Amir İsmail b. Ömer

Mamer Abdurrezzâk

Şuayb Ebu'l Yeman

Zührî Ma'mer Abdula'la

Ahmed b. Hanbel

48

Hadis diğer kaynaklarda şu şekilde geçmektedir: Dârimî, Abdullah b. Sâlih > Leys > kayl…; Müslim, Abdulmelik b. Şuayb > babası > dedesi > Ukayl… ; Nesâî, Hişâm > Muhammed ez-Zubeydi… yoluyla Zührî’den gelen hadisi tahrîç etmiştir.

Tahâvî, Ebû Bekre > Ebû Amir… yoluyla aynı isnatla gelen hadisi eserine almıştır.

Ayrıca İbn Ebî Dâvûd ve Nasr b. Merzûk > Abdullah b. Sâlih > Leys > Ukayl... ; İbn Ebî Dâvûd ve Fehd > Abdullah b. Sâlih > Leys, Abdurrahman b. Hâlid… tarikiyle Zührî’den gelen hadisi tahrîç etmiştir.

Taberânî, Ebû Müslim el-Keşşî > Ebû Âsım… yoluyla İbn Ebî Zi’b’ten gelen bir

rivâyete yer vermiştir. Taberânî ayrıca, ilki, Ahmed b. İshâk > Amr b. Kust > Ubeydullah b. Amr > İshâk b. Râşid…; ikincisi, Muttalib b. Şuayb > Abdullah b. Sâlih > Leys >Ukayl…; üçüncüsü, İsmâil b. Hasen > Ahmed b. Sâlih > Anbese b. Hâlid > Yûnus b. Yezîd…; dördüncüsü Ali b. Saîd > Muhammed b. Hâşim > Süveyd b. Abdülazîz > Evzâî…; beşincisi, Kâsım b. Abbâd > Süveyd b. Saîd > Velid b. Müslim…; altıncısı, Ca‘fer b. Muhammed > Abdullah b. Abdulcebbâr > Muhammed b. Harb > Muhammed b. Velîd… yoluyla ile Zührî’den gelen tarikleri eserine almıştır. Ayrıca Zührî’nin Hârice ile arasındaki râvîyi zikretmediği şu iki tarik de eserde görülebilir: Yusuf el-Kâdî > Muhammed b. Ebî Bekr el-Mukaddemî > Yezîd b. Züray‘ > Ma‘mer > Zührî > Hârice… kanalı; Ebû Husayn > Yahyâ el-Hımmânî > Yezîd b. Züray‘ > Ma‘mer > Zührî > Hârice… tariki.

Beyhâkî Abdulmelik b. Şuayb > babası > dedesi > Ukayl… kanalıyla İbn Şihâb

ez-Zührî’den gelen rivâyetleri eserine almışlardır.211 Bu rivâyetlerin isnad şeması şöyle gösterilebilir:

211 Dârimî, “Tahâret”, 51; Müslim, “Hayz”, 351; Nesâî, “Tahâret”, 145; Tahâvî, Şerhu Meani'l-âsar, Thk. Muhammed Zehra en-Neccâr-Muhammed Seyyid Câde’l-Hak. (Beyrût: Alemü’l-Kütüb, 1414/1994) 1: 62; Taberânî, el-Mu‘cemu'l-kebîr, 5: 127-129. ; Beyhâkî, es-Sünenü'l-kübrâ, 1: 240.

49

Bu hadisin Ümmü Seleme (ö. 62/681), Ümmü Habîbe (ö. 44/664), Ebû Hureyre, İbn Ömer, Ebû Saîd, Ebû Talhâ’dan gelen şahid rivâyetleri de mevcuttur.212 Bu hadis, Muhtelifu’l-Hadîs ilmine güzel bir örnek teşkil etmektedir. Çünkü Rasûlullah’dan bu durumun tam aksini ifade eden sahih kavlî ve fiilî hadisler de rivâyet edilmiştir. Tahâvî, hadislerdeki ihtilafları çözmek için yazdığı eseri Şerhu Meâni’l-âsar’da ilk olarak ateşte pişen şeyleri yemekten dolayı abdestin gerekliliğini ifade eden hadis grubunu, ikinci olarak bunun gerekmediğini bildiren hadis grubunu, sonrasında ise sahâbe ve tâbiîn uygulama ve sözlerini aktararak problemi nesh ile yani Rasûlullah’ın bu konudaki son uygulamasının yemek yedikten sonra abdest üzerine abdest almamak şeklinde olduğunu söyleyerek izah etmektedir. Cumhuru ulema da bu hadisi mensûh saymıştır.213

212 Bu rivâyetleri toplu bir şekilde görmek ve değerlendirmeleri okumak için Bk. Tahâvî, Şerhu Meâni’l-âsâr, 1: 201-230.

213 Tahâvî, Şerhu Meâni’l-âsar, 1: 216-230; Ayrıca Bkz. Ahmed b. Hanbel, Müsned, Thk. Şuayb el-Arnaût, 35: 505; Aydınlı, Abdullah, Sünen-i Dârimî Tercüme ve Şerhi, (İstanbul: Madve Yayınları, 1416/1996), 2: 194, 195-196.

Hz.

Peygamber Zeyd b. Sâbit Hârice

Abdülmeli k b. Ebi

Bekir Zührî

Ukayl

Leys Abdullah b. Salih

Muttalib b.

Şuayb Taberânî

Dârimî Nasr b.

Merzuk İbn ebi Dâvûd

Dedesi Şuayb Abülmelik

b. Şuayb Müslim İbn Ebi

Zi'b

Ebû Amir Ebû Bekre Tahâvî

Ebû Müslim

el-Keşşi Ebû Asım Taberânî

Muh.

Ez-Zübeydi Hişam Nesâî

İshak b.

Raşid Ubeydullah b. Amr Amr b. Kust Ahmed b. İshak Yunus b.

Yezid Anbese b. Halid Ahmed b. Salih İsmail b. Hasen Evzai Süveyd b. Abdilaziz Muh. b.

Haşim Ali b. Said Velid b.

Müslim Süveyd b. Said Kasım b. Abbad Taberânî

Muh. b.

Velid Muh. b. Harb Abdulcebbar Abdullah b. Cafer b. Muh. Abdurrah man b. Halid Fehd İbn Ebi Davud Tahâvî

Zührî Ma'mer Yezid b. Züray'

Muh. b.

Ebu bekir Yusuf el-Kadı Yahya

el-Hımmani Husayn Ebu

50