• Sonuç bulunamadı

Alemdâr’ın Oğullarına İhsan Olunan Haremeyn Mukâta’ası

4. ALEMDÂR MUSTAFA PAŞA’NIN MALLARININ MÜSÂDERE SÜRECİ

4.3. Alemdâr Mustafa Paşa’nın Mallarının Müsâdere Edilmesine Başlanması

4.3.2. Alemdâr Mustafa Paşa’nın Sadaret Öncesi Emlâkı ve Mukâta’a Gelirlerinin

4.3.2.3. Alemdâr Mustafa Paşa’nın Mutasarrıf Olduğu Arazilerin Durumu

4.3.2.3.1. Alemdâr’ın Oğullarına İhsan Olunan Haremeyn Mukâta’ası

Eski sadrazam müteveffâ Mustafa Paşa’nın oğulları Hasan, Hüseyin ve İsmail Beyler, Tırhala, Ağrıboz573, İnebaht ve Mora ceziresinin penbe rüsumu mukâta’a

hissesinden ber vechi nefer ortak mutasarrıf olduları 11 dönüm arazinin hissedarlığı ihsan olunmuştur. Fakat oğulları hissedar olduklarına binaen beratlarının zayi’ olduğu hususundaki açıklamalarla yeniden berat yazılmasını talep etmişlerdir. Bunun üzerine yardımda bulundukları zamandan Hazine-i Âmire’den mahfuzu için muhasebe defterleri gözden geçirilmiş ve Tırhala, Ağrıboz, İnebaht ve Mora ceziresinin vergi mukâta’asının emir ve idaresi başka malikânenin zincirine tanzim edilmiştir. Her birine 4’er kese faiz olmak üzere tertib olunan 54 dönüm arazi hissesinden 11 dönüm arazi 135.000 kuruş muacceli olarak malikâne uhdesinde olduğunu ve beratların yeniden yazılması için derkenara kaydı yapılmıştır. Zayi’ olunan berat-ı şerif tekrardan verilmek üzere derkenar olunan kayda göre, Mora

572 BOA, C.ML, 103/ 4563, (26/Ca/1236-31/Mart/1821), vr. 4-5.

573 Ağrıboz mukâta’ası XVII. yüzyılda önemsiz bir mukâta’a geliri iken Rumeli’nin günay

sahillerindeki Ağrıboz ve Kavala iskelesi gümrükleri ve Enez, Kavak tuzlaları gibi bir kısım mukâta’alar bağlıydı. Çakır, s. 109.

153

ceziresi mukâta’asından Hasan Bey’e, 3,5 tam arazi hissesi ile 1224 (M. 1809) senesi mart başından 45.000 kuruş muaccele kadimesiyle 3 akçe tayinen malikâne bağlanmış ve iktiza eden faizin yarısının taksit-i evvel olmak üzere bu senenin mart ayından 3 ay içerisinde haziran başına ve yarısını da aharı dahi taksit-i sani olarak yine mart ayından 6 ay içerisinde eylül başına kadar senede 2 taksit elli kaleminden verilecek suretler mucebince tezkiresi verilmiştir. Hüseyin Bey ve İsmail Bey’e de Hasan Bey ile aynı olmak üzere 3,5 tam arazi ile 45.000 kuruş muaccele ile başka başka berat-ı şerif verilmiştir574.

Alemdâr Mustafa Paşa’nın vefatı ile kendi oğulları İsmail, Hasan ve Hüseyin Beylere Resmi Penbe-i Tırhala Pamuk Mukâta’ası’ndan malikâne ile mutasarrıf oldukları hisse zapt olunup daha sonra tevcih ile berat verilerek her birine 7.500 kuruş faizli hisse ihsan olunmuştur. Hasan Bey’in vefat ettiği haber alınarak hissesinin önceki taksiti olan 3.750 kuruşun halen Orduy-ı Hümâyûn Defterdarı tarafından ahz buyurulmuş olmakla tahsil edilerek zapt olunmuş ise de Hasan Bey’in hayatta olduğunun anlaşılması üzerine hissesinin geri teslim edilmesi için Rusçuk Âyanı Kapıcıbaşı Boşnak Abdullah Ağa’ya istek bildirilmiştir. Hasan Bey’in öldüğünün haber verilmesi nedeniyle mutasarrıf olduğu hissesinden Alemdâr’ın Harem kethüdâsı Halil Ağa’nın elinde bulunan kâğıda göre 3.750kuruş taksidinin önceki faizi tahsil edilerek Hazine-i Âmire’de saklanarak Orduy-ı Hümâyûn Defterdarı tarafından zapt olunmuştur. Beşiktaş Sarayındaki binalar için Yusuf Agâh Efendi’ye verilen meblağ, Hazret-i Serdar-ı Ekrem tarafından gönderilen emirnâme ile Hasan Bey’in ölmediği haberi alınmasıyla bundan sonraki taksitinin faizinin ahz u i’tası için Şevval ayı içinde herhangi bir suçu olmazsa suretin geri verileceği taahhüt edilmiştir 575. Fakat aynı sene içinde kardeşi Hüseyin Bey gerçekten vefat etmiştir.

Vefatının bildirilmesi üzerine aynı işlem tekrar edilerek, Hüseyin Bey’in hissesi zapt edilerek lazım gelen yerlere haber verilmiştir. Hüseyin Bey’in 1224 (M. 1809) senesi ikinci taksiti zapt edilerek, daha önceki taksit faizleri 3.750 kuruş olarak Hazine-i Âmire’ye teslim edilerek Başmuhasebe’ye kaydolmuştur576.

574 BOA, C.ML, 38/ 1716, (11/Ca/1224-24 Haziran 1809). 575 BOA, C.DH, 84/ 4167, (15/Za/1224-22/Aralık/1809), vr. 1-3.

576 “Müteveffâ-yı mûmâ ileyhin eshâm-ı mezkûreden mutasarrıf olduğu hissesinin İki yüz yiğirmi dört Senesi taksît-ı evvel fâ’izi içün Fî 24 Cemâzi’l-Evvel Sene 1224 Ta’rîhi’nde ve sene-i mezkûre taksît-ı sânî fâ’izi içün Fî 16 Şevvâl Sene 1224 Ta’rîhi’nde ve Fî 13 Şa’bân Sene 1224 Ta’rîhi’nde başka başka sûretleri verildikden sonra mûmâ ileyh, Fî 28 Ramezân Sene 1224 Ta’rîhi’nde fevt ve hisse-i mezkûresi mahlûle zabt olundukdan sonra tekrâr sene-i mezkûresi içün sehven müteveffâ-yı mûmâ

154

Hüseyin Bey’in faizli 7.500 kuruş hissesinden zabt olunan meblağının alınması için devlet merkezine arz olunan evrak ile Hasan Bey’in berat-ı alişan mutasarrıf olduğu hissesinin fevtinden dolayı kaldırıldığını ve taksit-i evvel 1224 (M. 1809) senesi faizi olan 3.750 kuruşu ordu hazinesi için talep buyrulması üzerine Halil Ağa’nın zapt eyleyip 250 kuruşu masraf ile 3.500 kuruşu da tayin edilen adamlarına teslim edilmiştir. Hasan Bey’in hayatta olması ve Alemdâr Mustafa Paşa’nın malından bir akçe bile kalmadığından mağdur olduğunu bu nedenle hissesinin geri verilmesini istemiştir. Yapılan tahkikat sonucunda 15 Rabi’ul-evvel 1224/ 30 Nisan 1809 senesinde söz konusu meblağ kendisine tahsil edilmiş ve Başmuhasebe’ye kaydolunmuştur. Taksit- sani faizi olan 3.750 kuruş meblağısı da verilmek üzere 12 Safer 1225/ 19 Mart 1809 senesinde hazineye teslim ve hıfz olunmuştur. 3 Muharrem 1225/ 8 Şubat 1810 sensinde Başmuhasebe’den derkenar olmak üzere meblağı hissesisinin verildiği beyan edilmiştir577.

XIX. yüzyıl başlarında mukâta’a olarak verilen malikânelerin devlete ait olduğu ve muaccele olarak verilen kişilerin ölümü üzerine de “cânib-i mirîye” dâhil edildiği tekrar edilmiştir. Malikâne, muaccele talibine satış olduktan sonra kanunlar dâhilinde bu şartlara göre memur olunmuştur;

“Eshâm-i mezkûreden üçbuçuk tâm ve rub’-ı sehm merkûmeye ihzâr u te’mîn ve mu’acceli ile mîr-i mûmâ ileyhin ber-vech-i bâlâ uhdesinde olduğu ve bu minvâl mâlikâne mutasarrıflarından kona ve mahlûlleri vukû’unda mâlikâne haddi cânib-i mîrîye â’id ve dâhil olduğuna binâ’en mahlûllerinden icrâlarında mukarrer ede. Muâccelesiyle tâlibine mâlikâne fürûht olundukdan sonra düstûru’l-amel tutulmuş me’mûr şurûtundur.”578

Bu belgede gösteriyor ki müsâdere uygulamasında, mukâta’a topraklarının sahibi olan kişinin ölümü sonrasında yalnızca oğullarına miras bırakılmak üzere şahıslara verilmiştir. Mirasçıları ölene kadar devletin vermiş olduğu hisseleri veya

ileyh tarafına mükerrer sûret verilmiş olduğu Der-Kenârlarından ve hisse-i mahlûl-i mezkûrun sene-i mezbûr taksît-ı sânîsinden i’tibâren mezâd kâ’imesi ihrâc ve taksît-ı sânî fâ’izini ahz içün ber-mûceb-i kâ’ime-i mezâd, Atûfetlü Yûsuf Âgâh Efendi Hazretleri taraflarına tekrâr sûret verilmiş olduğu, kuyûddan müstebân olunduğuna nazaran, müteveffâ-yı mûmâ ileyh tarafına Fî 16 Şevvâl Sene 1224 Ta’rîhi’nde mükerreren verilen sûret zuhûr eder ise, amel ü i’tibâr olunmayup, Kalem’den “battâl”da hıfz olunmak üzre gelmekle, bu sûretde efendi-i mûmâ ileyh hazretlerinden verilen mezâd kâ’imesi mûcebince verilen taksît-ı sânî fâ’izine mahsûben bundan akdem müteveffâ tarafından tahsîl olunup Hazîne-i Âmire’de emâneten mahfûz olunup sene-i merkûme taksît-ı evveli fâ’izi olan meblağ-ı mezbûr, efendi-i mûmâ ileyh hazretlerine redd ü teslîm olunmak üzre, Hazîne-i Âmire Sergisi’ne imühaberi verilmek iktizâ eder”. BOA, C.DH, 84/ 4167, (15/Za/1224-22/Aralık/1809), vr. 2-3.

577 BOA, C.DH, 84/ 4167, (15/Za/1224-22/Aralık/1809), vr. 5. 578 BOA, C.DH, 11417/ 229, (1224/C/06-19/Haziran/1809).

155

maaşları kullanabilmiştir. Fakat ölümünden sonra devlet hiç vakit kaybetmeden lazımgelen yerlere bildirip mal olarak veya nakit şekilde vereseleri kullanmıştır.

Diğer bir belgede de Alemdâr Mustafa Paşa’nın karısı Fatma’dan Mir Mustafa adında bir oğlu ve paşanın diğer karısı Hatice Hanım’dan da Hatice isminde bir kızı doğduğundan ve de muhtaç olduklarından, Paşa’nın öldü sanılan oğlu Hasan Bey’den mahlül kalan mukâta’asının bu çocuklara tahsis edilmesini rica etmişlerdir. Alemdâr’ın karısı Fatma ve Hatice Hanımların istidasına cevaben, “Mûcebince, mahlûle zapt olunup iktizâ eden mahallere ilmühâlleri verile!” cevabı verilmiştir579.

Yani belgedeki yazının sonuna eklenen bu cümle ile icap edilen mahlûl alınıp lazım gelen yerlere ulaştırılsın emri verilmiştir.

Alemdâr Mustafa Paşa’nın diğer oğlu Hüseyin Bey’in vefatından sonra, deftere kayıtlı olan 1224 (M. 1809) senesi ikinci taksitinden itibaren zabt olunan hissesinin, zabt olunmadan öncesine ait iki taksit faizi 7.000 kuruşu Alemdâr’ın Harem Kethüdası Halil Ağa’nın aldığı ve kendi zimmetine geçirdiği öne sürelerek, Halil Ağa’dan paranın tahsil edilerek Alemdâr’ın zevceleri Kamerveş Hanım’a verilmesine dair bir arz da bulunulmuştur. Fakat Hüseyin Bey’in ölümünden sonra Tırhala hissesinden mutasarrıf olduğu malikânesi, 1224 senesi ikinci taksitlerinden itibaren zabt olunmuş ve sergi defterlerinden lazımgelen yerlere gönderilmesi sebebiyle Yusuf Kaykulu Ağa’ya havale edilmiştir. Kamerveş Kadın’ın iddia ettiği 1224 senesi öncesi taksit faizi Harem Kethüdası Halil Ağa tarafından alınmış ise de Hüseyin Bey’in ölmesiyle Hazine-i Âmire’ye teslim olunmuştur. Halil Ağa’nın zimmetinde bir akçe bile kalmamıştır. Bunun üzerine verilen telhise cevap olarak gönderilen fermanda “Telhîs mûcebince tezkiresi i’tâ olunsun!” başlığıyla Hüseyin Bey’in ölümüyle Hazine-i Âmire’de olan 3.750 kuruştan validesi Kamerveş Kadın’a 2.150 kuruş verilmesi ile buna razı olması buyurulmuştur580.

Müsâdere bir anda olup biten bir uygulama olmadığı gibi yaşanan süreçte bir takım eksiklikler, kayıplar ve yanlışlıklar zuhur etmiştir. Alemdâr Mustafa Paşa’nın müsâdere sürecinde de bir takım aksiliklerin yaşandığını belgelerden öğreniyoruz. Alemdâr’ın ölümüyle oğullarına ihsan edilen malikâne suretlerinden Tırhala, Ağrıboz, İnebaht, Mora ceziresi mukâta’asının pamuk rüsumu hissesi muhasebesinin

579 BOA, C.DH, 11417/ 229, (06/C/1224-19/Haziran/1809). 580 BOA, C.ML, 289/ 11837, (15/S/1227-29/Şubat/1812).

156

tutulmasına rağmen 1224 senesi taksitlerinden Hasan, İsmail ve Hüseyin Beylerin toplam 18.750 kuruşluk suretleri kaybolmakla kayıtlarına göre suretlerinin alınması hakkındaYusuf Agâh Efendi tarafından takrir verilmiştir581. Buna göre kayıtlı olan

hisselerinin muhasebesi ve taksitlerinin listesi aşağıdaki çizelgede sunulmuştur.

Çizelge 7. Alemdâr Mustafa Paşa’nın Oğulları ve Eşine İhsan Olunan Tıhala, Ağrıboz, İnebaht ve Mora Mukâta’a Faizli Hisselerinin Taksit Değerleri

Mukâta’a Hissesi Sahibi Tahsilat Tarihi Taksit Değeri

Hasan Bey 24 Ca 1224/ 7 Temmuz 1809 3.750 kuruş Hüseyin Bey 24 Ca 1224/ 7 Temmuz 1809 3.750 kuruş İsmail Bey 24 Ca 1224/ 7 Temmuz 1809 3.750 kuruş

Emine Hanım 13 Ş 1226/ 2 Eylül 1811 3.750 kuruş

Ağa Kethüda (eski hisse) 16 Şevvâl Sene 1224 3.750 kuruş

4.3.2.4. Rusçuk ve Hezargrâd Çiftlikleri’nden Elde Edilen Yağ ve