• Sonuç bulunamadı

Şefik Hüsnü ve Kemalizm’in Sınıflar Üstü Konumu

2. BÖLÜM 12 MART’TAN 12 EYLÜL’E SOL- SOL-SOSYALİST AKIMLARIN TÜRK DEVRİMİ

2.3. TÜRKİYE HALK KURTULUŞ ORDUSU (THKO) ve TÜRKİYE DEVRİMCİ KOMÜNİST PARTİSİ’NİN (TDKP) TÜRK DEVRİMİ

2.3.12. Şefik Hüsnü ve Kemalizm’in Sınıflar Üstü Konumu

TDKP Türkiye sosyalist hareketinin tarihsel süreci içinde Kemalizm’i eleştirirken temel referans noktası olarak Şefik Hüsnü’yü almaktadır. Parti’ye göre göre Şefik Hüsnü çizgisi daha başından itibaren revizyonistti. Hüsnü, işçi sınıfının uzun vadeli çıkarlarını, proletaryanın toplumsal devrimini, sınıfsız toplumu nihai olarak hedeflememişti. Bu hedeflere uygun stratejik taktiksel bütünlükten yoksundur. Proletaryanın devlet iktidarını ele geçirerek egemen sınıf olarak örgütlenmesi çizgisinden de uzaktı. Bu nedenle Şefik Hüsnü komünist sıfatını taşıyamazdı. TDKP’ye göre Şefik Hüsnü önderliğindeki TKP, hiçbir dönemde ekonomik-sosyal yapının Marksist-Leninist tahlili sonucu saptanmış devrim aşamasına uygun olarak proletaryanın, iktidarı ele geçirmesini ve egemen sınıf olarak örgütlenmesini, faaliyetlerinin ve çizgisinin temeline oturtmamıştı. Bu nedenle bu dönemden

                                                                                                               

341 A.e.s.41.

sosyalist bir geçmiş olarak dahi bahsedilemezdi.343 TDKP’nin iddiasına göre TKP, sınıf işbirliği siyasetiyle sosyalist devrime geçişi sağlayacağını savunmuştur. 344 Bu noktada Şefik Hüsnü’nün sosyalist bir devrimin gerekliliği için toplumların ilerlemesinde sanayinin ve işçi sınıfının gelişimini zorunluluğunu ortaya koyması TDKP’nin bu tespitlerinin ana kaynağıdır. Nitekim Şefik Hüsnü’nün dönemden kalan eseri bunu kanıtlamaktadır.345

TDKP teorisyenlerine göre Şefik Hüsnü önderliğindeki TKP önce Kemalist hareketten sosyalist bir devrim beklemektedir. Bu sav ise onun “toplumsal devrim” nitelemesine dayandırılmaktadır. Oysaki Şefik Hüsnü Kemalist atılımlardan bir sosyalist devrim beklememekte, Osmanlı’dan kalan yapının her alandaki değişimine vurgu yapmaktadır. Şefik Hüsnü’nün yapılan devrimin “derinleştirilmesinin” beklentisi TDKP tarafından sosyalist devrim beklentisi olarak ifade edilmektedir. TDKP Hüsnü’nün tutumunu 1924’e kadar ve sonrası olarak iki döneme ayırmaktadır. Haziran 1924’e kadar olan dönemde, TKP’nin yayın organı olan Aydınlık’ta, Kemalist hükümetin ve Kemalist hareketin sınıflarüstü bir nitelik taşıdığı ileri sürülerek Kemalistlerin ulusal kurtuluşu gerçekleştirmek için toplumsal devrim de yapabilecekleri yazılmıştır. 1924’den sonra ise Aydınlık, Kemalistlerin sınıflar üstü niteliğini yitirerek, küçük burjuvalaştığını, bu nedenle de Kemalistlerin toplumsal devrimi yapamayacaklarının açığa çıktığını belirtmektedir.346

TDKP’nin diğer bir savı ise günümüzde “üçüncü yol” olarak tarif edilen kapitalist olmayan yoldan gelişme tezinin Hüsnü’nün temel yönelimi olduğudur. Bu yolun temel tezi proletarya önderliği olmaksızın sömürge ve yarı sömürgelerde ulusal demokratik devrimin tamamlanarak kesintisiz bir biçimde sosyalist devrime geçilebileceği, sosyalizmin inşa edilebileceği iddiasıdır. TDKP’ye göre modern revizyonistler sömürge ve yarı sömürge devrimlerinin birinci aşaması olan ulusal demokratik devrimin tamamlanarak ikinci aşaması olan sosyalist bir devrime                                                                                                                

343 Proleter Devrimcilerin Birliği Yolunda Engelleri Aşalım, (y.y.), Halkın Kurtuluşu Yay. İst.,1976, s.13.

344 Türkiye Devrimci Komünist Partisi Şubat 1. Genel Konferansı Belgeleri, s.46, “58 Yıllık Sol Hareketin Değerlendirilmesi”, Parti Bayrağı, S:1 (Mart 1978), s.69.

345 Şefik Hüsnü, “Türkiye’de Devrimin Şekli,” Aydınlık, S: 5, (Kasım,1921)’den aktaran Şefik

Hüsnü Yaşamı, Yazıları Yoldaşları, s.208.

kesintisiz bir biçimde geçiş için proletarya önderliğinin zorunlu olduğunu bir yana itiyorlardı. Ulusal hareketleri yöneten liderler tam bağımsızlığı gerçekleştirmek için sosyalist devrime geçmek, sosyalizmi inşa etmek ve dünya sosyalist devrimi içinde yer almak zorunda kalacaklardı. Çünkü tam bir kurtuluş ancak sosyalist bir devrime geçmek suretiyle gerçekleşebilirdi. Ancak TDKP’ye göre bunun gerçekleşebilmesi ise ulusal demokratik devrimin proletarya önderliğinde olması zorunluluğuydu. İşte tam bu noktada Şefik Hüsnü’nün Kemalist hareketi değerlendirmesi yeni başlayan bu modern revizyonizm tezleriyle birebir örtüşmektedir.

Hüsnü’ye göre milli kurtuluş hareketinin sınıf niteliği şekillenmemiş, başka bir deyişle sınıflarüstü bir önderliğin denetiminde gelişmiş ve zafere ulaşmıştır. Bu sınıflar üstü önderlik milli hareketin zaferinden sonra da 1924’e kadar devlet iktidarını elinde tutmuştur. Hüsnü’ye göre ilk TBMM de Kurtuluş Savaşı önderliği gibi sınıflar üstüdür. Bu sınıflar üstü meclis işçilere, köylülere dayanacak ve onlar adında faaliyette bulunacaktır. Örgütün eleştirisinin temelinde Hüsnü’nün sınıf mücadelesini inkar etmesi, bunu emperyalizm ile ezilen uluslar arası mücadeleye indirgemesi vardı. TDKP bu tezini Hüsnü’nün o dönem yaptığı sınıflar tahliline dayandırmaktadır. Hüsnü sınıflar mücadelelerini kabul etmekle birlikte ülkede henüz sanayinin ve bu ve işçi sınıfının henüz yeterince gelişmediği üzerinde durmaktadır.347 TDKP ise bunun bilinçli olarak yapıldığını, sınıf mücadelesinin boyutunun yozlaştırıldığını ileri sürmektedir. Hüsnü, sanayinin ve yeterli bir burjuvazinin olmayışı üzerinden proletarya iktidarı olmadan da işçi ve köylülerin çoğunlukta olması nedeniyle kesintisiz olarak sosyalizme geçilebileceğini tezini işlemektedir. Böylelikle tıpkı modern revizyonistler gibi ulusal kurtuluş savaşı sonrası kurulan ulusal hükümet ve devletin sınıflar üstü olduğunu, şiddetli sınıf çatışmaları olmadan devlet cihazı parçalanmadan ulusal kurtuluş amaç alınarak sosyalist devrime kesintisiz bir biçimde geçilebileceği tezinin temellerini hazırlamaktadır.348

TDKP’ye göre Şefik Hüsnü’nün Kemalizm değerlendirmesi burjuva demokratik devrimlerin Menşevik ve oportünist tarzda ele alınmasının tezahürüdür. 1924 sonrasında, Kemalistlerin bir toplumsal devrim yapacakları beklentisinin bir yana itilmesine rağmen bundan sonra da Kemalist hareketi destekleme çizgisi                                                                                                                

347 Şefik Hüsnü Yaşamı, Yazıları Yoldaşları, s.208.

sürdürülmüştür. TKP’nin, Kemalistlerin burjuva devrimini tamamlayarak feodalizmi tasfiye ettikleri emperyalizmi can evinden vurdukları, dolayısıyla sosyalist devrimin maddi şartlarını olgunlaştırdıkları savları oportünist tezlerdi. TDKP’ye göre Hüsnü ve arkadaşları, burjuva demokratik devrim sürecinde proletaryanın görevini Kemalistlerin tereddütlerini gidermek ve onları burjuva devrimini tamamlamaları için zorlamaya indirgemiştir. İşçi sınıfı, Anadolu’nun genel burjuvazisi ile devrimin sonuçlarını savunmalı, fakat bu yardımına karşılık, asgari isteklerini gerçekleştirmeye ve devrimcilikte her gün biraz daha ileri gitmeye Cumhuriyet yönetimini zorlamalıdır.349 Böylelikle demokratik devrimde proletaryanın rolü tespit edilirken burjuvazi devrimin yönetici sınıfı olarak kabul edilmiş, proletarya ise ancak bir hak talepçisi zorlayıcı ve pasif bir destek unsuru olarak belirlenmiştir. Hüsnü’nün programı doğrudan ve yalnızca burjuvaziyi destekleme, demokratik devrimde işçi sınıfı önderliği, köylülüğün burjuvazinin değil işçi sınıfının yedek gücü olması ve kesintisiz sosyalizme ilerlemek üzere bir işçi-köylü diktatörlüğü kurulması temel fikirlerinden yoksun bir programdır.

2.3.13. TDKP’de İbrahim Kaypakkaya Eleştirisi-Kurtuluş Savaşı’nın Sınıfsal

Benzer Belgeler