• Sonuç bulunamadı

Zayıflatılan Sendikal Örgütlülük

Almanya 2.5 32.5 65 Kore 11.5 28.5 60 İ ngiltere 1.3 24 74.7 Malezya 17 31

D. Toplu Pazarlık Düzeninin Bozulması

1. Zayıflatılan Sendikal Örgütlülük

Toplu pazarlık düzeninin vazgeçilmez kurumları sendikalardır. Sendikalar emeğin, sermaye karşısında haklarını koruyabileceği yasal bir yapılanmadır. Sendikalar üyelerinin gerçek ücretlerini en yüksek düzeyde olmasına çalışır. Sendikal haklar her ülkede yasalarla güvence altına alınması sayesinde varlıklarını güçlü bir şekilde koruyacak imkanlara kavuşmuşlardır. Sendikaların ekonomik, sosyal ve politik fonksiyonları bulunur. Politik fonksiyonlarını siyasi partiler aracılığıyla, sosyal faaliyetlerini sosyal ve kültürel etkinliklere katılarak, ekonomik fonksiyonlarını toplu iş sözleşmesi mekanizması aracılığıyla yerine getirirler457.

Ancak sendikal hareket, tüm dünyada ciddi bir gerileme yaşamaktadır. Birçok ülkede sendikalar hızla üye kaybetmekte, sendikalaşma oranları düşmektedir. Üye kaybı sendikaların toplumsal etkilerini her geçen gün azaltmaktadır. İşçinin sosyo-ekonomik dayanışma örgütleri olan sendikaların bu zayıflama süreci, bir dizi uygulamalar ile gerçekleştirilmektedir. Özelleştirmeler, uluslararası tahkim, esneklik, sosyal güvenliğin tasfiyesine yönelik uygulamalar ile işçi sınıfının kazanılmış hakları geri alınırken, işçi örgütleri de güçsüzleştirilmektedir. Gerek yasal mevzuatta, gerek iş organizasyonlarında, gerekse fiili uygulamalarda bu strateji hayata geçirilmektedir. Bu süreç sonucu, hemen tüm ülkelerde sendikalaşma eğilimi azalmaktadır 458. 1980’ler sonrası yaygınlaşan kuralsızlaştırma,

456 Şenses Fikret; “Neoliberal Ekonomi Politikaları, İşgücü Piyasaları ve İstihdam”, Petrol-İş Yıllığı 2000-2003,

Yayın No.85, İstanbul, 2004, s.157-159.

457 Lordoğlu, Törüner, Özkaplan, s.181-183.

458 Birleşik Metal-İş; “Dünyada ve Türkiyede Sendikal Örgütlülük”, Birleşik Metal-İş Yayınları Eğitim Dizisi No.5,

korumacı politikalar yerine mal ve hizmet piyasalarına hakim olan serbestleşme, kuralsız olmaması gereken işgücü piyasalarına kuralsızlaştırmayı getirmiştir459.

Öte yandan uluslararası şirketlerin yeni iletişim teknolojileri kullanarak fabrikalarını küresel coğrafyada merkezi olmayacak şekilde dağıtabilmesi, sendikaların yerel işgücü piyasalarındaki gücünü azaltmaktadır. İşletmelerin kapatılması veya küçülmesi tehdidi karşısında sendikaların pazarlık gücü zayıflamıştır. Sendikaların üye kayıplarının artmasında, teknolojinin endüstri ilişkilerinde meydana getirdiği değişikliklerin yanı sıra siyasal, yasal, sosyo-kültürel nedenler de bulunmaktadır. 1973 sonrası başlayan ekonomik daralma, enformel sektörün hızla gelişmesi, yeni-liberal politikaların etkinleşmesinin yarattığı işgücünün yapısındaki değişmeler bu kapsamda ifade edilebilir. Ekonomik faktörler içerisinde uluslararası rekabeti arttıran küreselleşme, yönetim değişiklikleri, çok uluslu şirketlerin etkinliğinin artması, küçük işletmelerin yaygınlaşması sıralanabilir. Siyasi faktörlerden Doğu Bloku’nun çöküşü, sol partilerin çeşitli ülkelerde iktidarı kaybetmeleri önde gelen nedenler olarak ifade edilebilir. Diğer taraftan sendikaların gücünü ve iş güvencesini zayıflatan yasal değişiklikler, kadınların işgücü piyasasına artan katılımları, bireyselleşme eğilimlerine yönelik kamuoyu yönlendirmeleri, sendikaların değişen koşullara uyum sağlamadaki güçlükler sendikal örgütlülüğü olumsuz etkilemektedir460.

Sermayenin küresel hareketliliğinin artması sendikaları zayıflatan nedenler arasındadır. Öncelikle uluslararası sermayeyi ülkelerine çekmek isteyen ulus devletler, sendikal hakların kısıtlanması, ücretlerin düşürülmesi, çalışma koşulları konusunda şirketlere hoşgörü gösterilmesi gibi tavırlarla dış yatırım için cazip bir konum elde etmeye çalışmaktadırlar. Sosyal damping niteliği taşıyan bu uygulamalar bazı şirketlerin azgelişmiş ülkelerde yatırım yapmasında etkili olabilmektedir461. Bulgular sendikaların hızla üye kaybettiklerini göstermektedir.

TABLO 31: SEÇİLMİŞ GELİŞMİŞ ÜLKELERDE SENDİKALAŞMA ORANLARI VE DEĞİŞİMİ

ÜLKELER 1995 (%) DEĞİŞİM (1985-95) 2002 (%) DEĞİŞİM (1995-02)

Fransa 9,8 -% 37,2 9.7 0

İngiltere 32,9 -% 27,7 30.4 -%5

Almanya 28,9 -%17,6 23.2 -%9

İtalya 44,1 -% 7,4 34.0 -%6

459 Ataman, Berrin Ceylan; İşgücü Piyasasında Kurumsallaşma, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi

Yayın No. 583, Ankara, 1999, s.3-4.

460 Akad, Zehra Güner; “Sendikaların Örgütleme Kapasiteleri”, Petrol-İş Yıllığı 2000-2003, Yayın No.85, İstanbul,

2003, s. 323-332

461 Sarıgerşil, Gülşen; “Küreselleşme ve Çokuluslu İşletmelerin Çalışma İlişkilerine Etkileri”, Dokuz Eylül

Polonya 33,8 -% 42,5 14.7 -%3 Macaristan 60,0 -% 25,3 19.9 -% 6.2 Finlandiya 79,3 % 16,1 71.2 -%11 İsveç 91,1 % 8,7 78.0 -%7 Danimarka 80,1 % 2,3 73.8 -%.5 Portekiz 25,6 -% 50,2 14.7 -%5 Yunanistan 24,3 -% 33,8 26.7 -%7 Avusturya 41,2 -% 19,2 35.4 -%8 Hollanda 25,6 -% 11,0 22.1 -%5 İspanya 18,6 %62,1 14.9 -%4 ABD 14.3 12.8 -%2 Japonya 24.5 20.3 -%5 Kanada 37,4 %1,8 32 Avustralya 35,2 -%29,6 25 Yeni Zelanda 24,3 -%55,1 23

Kaynak: 1) ILO, World Employment Report 1997/98, Trade Unions, Geneva, 1997 , s.27-32 2) European Commision, Industrial Relations in Europe, Brussel, 2004, s.19.

Tablo 31’den sendikalaşma yoğunluğu açısından farklılıkların 1990’lı yıllarda arttığı anlaşılmaktadır. Bu bağlamda Avrupa’nın gelişmiş ekonomilerini temsil eden dört ülkede de (Almanya, Fransa, İngiltere ve İtalya’da) sendikalaşma oranlarında hızlı düşüşler yaşanmıştır. 1995 yılına kadar Avrupa’da sendikalaşma oranlarının yükseldiği ülkeler de vardır. Bu bağlamda özellikle Kuzey Avrupa ülkeleri, diğer ülkelere göre gözle görülür farklılık sergilemektedir. Danimarka, Finlandiya, Belçika ve İsveç’te, diğer ülkelerde işsizliğin arttığı ve sendikalaşma oranlarının düştüğü dönemlerde sendikalaşmanın sabit kaldığı, ya da yükseldiği görülmektedir. Bu ülkelerde sendikalaşma oranlarında düşüşe engel olan en önemli faktör olarak, işsizlik ödemelerinin sendikalar üzerinden gerçekleştirilmesi gösterilmektedir. Her birinde farklı nitelikte olsa da bu rol anılan ülkelerde işsizlik dönemlerinde sendika üyeliğinin korunmasını sağlamıştır. Örneğin Belçika’da 1993 yılında çalışan işçiler arasındaki sendikalaşma oranı %44.6 iken işsizler arasındaki sendikalaşma oranının %61.3 olduğu ifade edilmektedir462.

Ancak 1995 sonrası sendikal örgütlülükte düşüş Kuzey Avrupa ülkelerini de (örneğin İsveç’te %5, Finlandiya’da %6.8, Danimarka’da %6.2 düşüş) içine almıştır. Diğer taraftan son yıllarda artan kadın emeğinin önemli bir kısmı yarım günlük (part-time) veya geçici sözleşmelerle işe alınmaktadır. Bu işletmelerde sendikalaşma son derece düşüktür. Kadın emeğinin bu şekildeki a-tipik istihdamı sendikalaşma oranının düşüklüğüne katkı yapan etmenler arasındadır. Dikkati çeken diğer nokta Avrupa genelinde sendikal örgütlülükte çok büyük farklılıkların bulunmasıdır. Kuzey Ülkelerinde yüksek örgütlülüğün devam ettiği, Fransa, İspanya, Polonya, Baltık Ülkeleri ve Macaristan’da ise sendikal örgütlülük oranının düşük olduğu izlenmektedir. İsveç’teki %80’ler civarındaki sendikal örgütlülüğe karşın, Fransa’da bu oranın %10 olduğu göz önüne alındığında, farklılığın boyutları çarpıcı olarak

462 Birleşik Metal-İş; “Dünyada ve Türkiyede Sendikal Örgütlülük”, Birleşik Metal-İş Yayınları Eğitim Dizisi No.5,

görülmektedir. ABD, Japonya, Kanada, Avustralya, Yeni Zelanda gibi diğer ileri endüstri ülkelerinde işgücü piyasalarında küreselleşmeye bağlı olarak sendikal örgütlülüğün düşüş eğilimini sürdürmesi, işsizlikteki artış ve işgücü piyasalarına katılımdaki yapısal değişiklikler ile esnek istihdam gibi nedenlere dayanmaktadır. Fransa’da ise toplu pazarlık düzeninin parçalanmış yapısı, sendikalar arası rekabet, sendikal örgütlülüğün düşüklüğü olmasına yol açmaktadır463. Aslında sadece gelişmiş ülkelerde değil, dünya üzerinde birçok farklı bölgede ülkeler düzeyinde sendikaların üye kaybı söz konusudur.

TABLO 32:SEÇİLMİŞ GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERDE SENDİKALAŞMA ORANLARI VE DEĞİŞİMİ ÜLKELER SENDİKALAŞMA ORANI (1995) SENDİKALAŞMA ORANINDA DEĞİŞİM (85-95) SENDİKALAŞMA ORANI (2002) Mısır %38,8 -%9,1 G.Afrika %40,9 %130,8 Arjantin %38,7 -%42,6 Küba %70,2 -%29,8 Meksika %42,8 -%28,2 %20 Venezüella %17,1 -%42,6 Kore %12,7 %2,4 %11 Filipinler %38,2 %84,9 Tayland %4,2 -%2,5 %2 (1998)

Kaynak: 1) ILO, World Employment Report 1997/98, Trade Unions, Geneva, 1997, s.27-32 2) OECD, Employment Outlook, Paris, 2004, s.145 .

Tablo 32’den anlaşıldığı gibi özellikle Latin Amerika ülkelerinde, tıpkı Avrupa ülkelerinde olduğu gibi sendikalaşma oranlarında büyük oranda düşüşler yaşanmakta, pek çok ülkede sendikal örgütlülük önemli ölçüde gerilemektedir. Bir çok ülkede işgücü piyasası reformları adı altında yapılan yeni düzenlemelerin genel çerçevesi işçilerin geçmiş yıllarda kazanmış oldukları haklara yönelmiştir. Sendikaların gücünün azaltılmasını hedefleyen bu reformlar; işsizlik sigortası ödeneklerinin azaltılması, işsizlik sigortası ödeneğinden yararlanma koşullarının zorlaştırılması, asgari ücretlerin düşürülmesi, genç işçiler için daha düşük asgari ücret uygulanması, ücret artışlarının düşük tutulması, erken emeklilik ve malullük yardımlarından yararlanma imkanlarının zorlaştırılması, çalışma sürelerine ilişkin düzenlemelerin liberalizasyonu gibi tamamen sosyal devletin tasfiyesine yöneliktir464.

Geçiş sürecindeki ülkelere bakılacak olursa, endüstri ilişkileri 1990’lar öncesi merkezi politika ve yönetim tarzına göre düzenlenirken, bu tarihten sonra toplu pazarlık düzeninin mevcut olduğu piyasa sistemine geçilmiştir. Bu ülkelerde sendikal

463 European Commission, Industrial Relations in Europe, Brussel, 2004, s.19 .

464 Birleşik Metal-İş; “Dünyada ve Türkiyede Sendikal Örgütlülük”, Birleşik Metal-İş Yayınları Eğitim Dizisi No.5,

örgütlülük büyük farklılık göstermekte olup, derlenebilen verilere göre oransal değer olarak 1990’larda Polonya’da %34 iken, Rusya Federasyon’da %74 şeklinde olduğu görülmektedir.

TABLO 33: GEÇİŞ SÜRECİNDEKİ ÜLKELERDE SENDİKAL ÖRGÜTLÜLÜK (1998) Bulgaristan %58 Çek Cum. %48.2 Macaristan %60 Polonya %33.8 Rusya %74 Estonya %36.1 Slovenya %61.7 OECD Ortalama %39 AB Ortalama %44.4

Kaynak: ILO, World Employment Report 1997/98, Trade Unions, Geneva, 1998 s.32-34

Tablo 33’de geçiş sürecindeki ülke örneklerinde sendikal örgütlülük oranının piyasa ekonomisi uygulayan diğer ülkelere göre daha yüksek gerçekleştiğini göstermektedir. Bu bağlamda yakın geçmişlerine bağlı olarak anılan toplumlarda emeğin sosyal ağırlığının konuyla ilgili olduğu değerlendirilebilir. Ancak küreselleşmenin etkisini arttırma sürecinde bu ülkelerde de sendikal örgütlülük gerilemekte olup, örneğin 2002 itibariyle bu oran Polonya’da %14’e gerilemiştir. Aynı konumdaki geçiş sürecindeki ülkelerde benzer gelişmeler olmaktadır465.

Yakın geçmiş emeğin pazarlık gücü ve üretimden hak ettiği payı almasının, ancak sermaye karşısında dayanışmalarına bağlı olduğunu göstermiştir. Bu bağlamda sendikaların çok önemli katkı ve fonksiyonlarına değinilmiştir. Yeni-liberalizm merkezli politikalar ise teknolojinin sağladığı imkanlardan yararlanarak emeğin uzun bir mücadele ile ancak 20.yüzyılda elde edebildiği toplu pazarlık düzeninden kaynaklanan gücünü bertaraf etmektedir.