• Sonuç bulunamadı

ŞEMA 4: KÜRESEL REKABET ÇARK

2. Yeni Üretim İlişkiler

Günümüzde işletmelerin rekabet gücünü koruyabilmesinin gereklerinden biri olarak görülen esnek üretim, üretim bandında kitlesel olarak gerçekleştirilen standartlaşmış mal üretiminin(Fordist üretim)ötesinde gerçekleştirilen farklı bir üretim biçimi olarak gelişmektedir. Bu üretim biçimi talep esaslı olup, tüketicinin beğenisine göre değişen talebi kısa sürede karşılamaya yöneliktir. Burada bireysel tercihlere uyum ön plandadır. Bu bağlamda esnek üretim; sanayi yapıları, üretim teknikleri, sermaye yapısı, tüketim biçimleri ile işgücü piyasası ve işletme uygulamalarını etkileyen yapısal değişimi kapsamaktadır375. Değinilen değişim üretim ilişkilerinin dönüm noktasını oluşturmaktadır.

Öte yandan değişen sosyo-ekonomik koşulların yanı sıra ileri teknoloji uygulamaları, üretim sürecinin esnekleşmesine büyük katkıda bulunmaktadır. Teknolojik yeniliklere göre değişen rekabet koşullarına uyum sağlama zorunluluğu, esnek üretime geçişi ve işgücü istihdamında esnekliği beraberinde getirmiştir. Esnek üretim sistemleriyle donatılmış işletmelerde, yöneticiler hem insan kaynaklarının kullanımında, hem iş koşulları ve ücretlerin

373 Heyne, Paul-Boettke, Peter J.- Prychito, David L.; The Economic Way of Thinking, Prentice Hall, New Jersey,

2005, s.273-274.

374 Wolff, Ed-Bernstein, Jared; “Inequality and Corporate Power” Multinational Monitor, Washington D.C., May

2003, s.43-44.

belirlenmesinde üretim sisteminin esnekliğine göre davranmaktadırlar. Bunun nedeni çalışma hayatında esnekliğin, aynı zamanda politik bir tercih olmasıdır376.

Esnek üretim sistemi için standart bir tanım bulunmamakla birlikte; işlemsel ve kontrol özellikleri açısından birbirinden farklı yapılardaki geniş bir üretim sistemleri yelpazesini anlatan genel bir terimdir. Bu kavram, bir malzeme taşıma sistemiyle birbirine bağlanmış, bilgisayar sayısal denetimli ya da sayısal denetimli tezgahlardan ve bunların işleyişini kontrol eden bilgisayar sisteminden oluşan ve birbirinden farklı parçalar üretebilen bir üretim sistemi olarak tanımlanabilir377.

Yeni üretim ilişkilerinde işletmeler, küresel rekabet şartlarına göre yapılanırken, büyük yekpare üniteler yerine geniş bir coğrafyada ve işletmeler zinciri şeklinde teşkilatlanmayı yeğlemektedirler. Ağ işletme olarak nitelendirilen bu sistem; genellikle bir oligopol yapısındaki ana işletmenin bir üretim projesini gerçekleştirilebilmek amacıyla aralarında kaynaklar tahsis ettiği, oluşturduğu çok sayıda küçük ve orta boy işletmelerin faaliyetlerinin koordinasyonunu sağladığı ve iş bölümüne dayandırdığı bir teşkilatlanma şeklidir. Üretim işlevleri bakımından, dikey boyuta sahip hiyerarşik düzen söz konusudur. Dikey boyut, büyük işletmelerle küçük ve orta ölçekli işletmeler arasında, keza büyük işletmelerle kamu araştırma laboratuarları arasında işbirliğine ihtiyaç gösterdiğinden sistemin geneli yatay boyutu da içerir. İlk örneği Japonya’da görülen otomobil sanayinde belirginleşen ağ işletme sistemiyle, ana işletmenin üretim sürecini kontrolünde bulundurduğu yarı hiyerarşik bir yapı oluşmuştur378.

Üretimde esnekleşme, işletme ölçeğinin küçülmesini de beraberinde getirmekte, ağ işletmelerin yaygınlaşmasıyla sermaye ihracı artmaktadır. Bu bağlamda gelişmiş ülkelerin yaklaşımları üretim ilişkilerinin esnekleşmesi açısından önemli göstergeler oluşturmaktadır.

TABLO 14: ESNEK ÇALIŞMADA ULUSAL YAKLAŞIMLAR

ÜLKE İŞLETMELERİN KÜÇÜLMESİ SERMAYE İHRACI

ABD Yüksek Yüksek artan trend

Kanada Yüksek Yüksek artan trend

İngiltere Yüksek Yüksek artan trend

Fransa - Yüksek artan trend

Almanya Düşük Düşük artan trend

İtalya - Düşük artan trend

376 Erdut, Tijen, s.27 .

377 Kıral, Çağlar; Esnek Üretim / Esnek Otomasyon Sistem ve Teknolojileri, TÜBİTAK Özel Yayını, Ankara,1994,

s.11.

Japonya Düşük Düşük artan trend Kaynak:OECD,Technology, Productivity and Jobs, Vol.2, Analytical Report, Paris 1996,s.168.

Tablo 14 yorumlandığında yeni-liberal politikaların öncüsü gelişmiş ülkelerde işletme ölçeklerinin küçüldüğünü, ağ işletmelerin yaygınlaşmasına koşut olarak sermaye ihracının bu değişimi desteklediği izlenmektedir. Kıta Avrupa’sı ve Japonya’da da aynı değişim izlenmekle birlikte gerçekleşmesi daha ağır olmaktadır. Küresel ekonomiye geçişte sayı olarak sınırlı standart ürünler çevresinde üretim yapan kuruluşlar, rekabet etme imkanı açısından küçük ve orta ölçekli işletmeler şeklinde yapılandırılmaktadırlar 379. Esnekliğin diğer bir önemli özelliği kapitalizmin emek gücü tasarrufunda başvurduğu yaygınlaşan uygulamalardan birisi olmasıdır380. İşgücü maliyetini aşağı çekme eksenli yeni teknolojiler, sermaye açısından büyük fırsatlar yaratmakta ve geniş kitleselliğin avantajını kullanabilen emeğin pazarlık gücünü, geliştirdiği yeni esnek üretim ilişkileri içersinde zayıflatmaktadır.

Son dönemlerde üretim tesislerine aylık, hatta günlük talep değişikliklerine cevap verebilecek özellikler kazandırılmaya ve üretim hacmindeki değişliklere karşı hassas sistemler geliştirilmeye çalışılmaktadır. Örneğin Japon Nissan Firması, sekiz değişik türdeki aracın aynı anda üretimini gerçekleştirecek üretim hattı, robotların çalıştığı çok amaçlı araç montaj parkurları, işgücü tasarrufunda küçük ayrıntılar dışında %100 otomatik kaynak kapasitesi, kalite kontrolünde yüksek doğrulukla işleyen merkezi kalite kontrol ünitesi, az miktarda çalışan nitelikli işgücü için fikri yaratıcılığa uygun çalışma ortamı sağlama, bilgi akış sistemi içersinde üretimin tüm aşamalarını gerçek zaman ölçeğinde denetleyebilen kontrol sistemi, yeni modellerin geliştirilmesinde daha kısa zamanı sağlayabilen esnek üretim sistemlerini geliştirmektedir381.

Üretim sürecinde esnekliğe ilişkin diğer bir konu taşeron ilişkisidir. Aslında taşeron ilişkisi bir çeşit esnek üretim yöntemidir denilebilir. Yeni üretim ilişkilerinde yarı mamul girdi sağlayan şirketler ile ana şirketler arasında zamanında, hatasız ürün esnekliğine dayalı ilişkiler ağı bir organizasyon özelliği olarak kendini göstermektedir. Bu ilişki, ana firma ile taşeron firma arasında karşılıklı dizayn ve bilgi akışı, ürün esnekliği temelline dayalı bütünleşmeyi kapsamaktadır382. Günümüzde işletmeler büyük çoğunlukla üretim konusunda

yoğunlaşmakta, üretim dışında kalan işlerin taşeronlar tarafından yapılması tercih edilmekte, böylece üretim maliyetlerini düşürmeyi ve verimlilik artışı sağlamayı hedeflemektedirler.

379 Özgener, Şevki; “Küresel Rekabet Ortamında Küçük ve Orta Boy İşletmelerin Yeniden Yapılanması”,

http://www.dtm.gov.tr/ead/DTDERGI/nisan2000/kresel.htm, (05.07.2005).

380 Akkaya, Yüksel; “Esneklik Versus İşsizlik”, Evrensel Kültür Sayı 116, İstanbul, 29 Haziran 2004, s.7. 381 “Development of Intelligent Body Assembly System”

http://www.nissan-shatai.co.jp/new/eng01/technology/lineIBS.htm , (01.10.2005).

Bu tarz esnekleştirme uygulaması, mal veya hizmet üretimini bölümlere ayırdıktan sonra bunların her birini veya birkaçını taşerona vermek, yani üretim sürecini taşere etmektir. Taşeronluk; belirli bir üretim dönemi için bir ürününün tasarımı, hazırlanması, üretimi ve üretiminin sürekliliği ile ilgili tüm işlemlerden birinin veya birden fazlasının, düzenleyici olarak anılan işletmenin yönergelerine veya üretim aşamasının son çıktısında aranan teknik gereksinimleri yerine getirmek kaydıyla, taşeron olarak isimlendirilen bir işletme tarafından yerine getirilmesidir. Bu şekliyle taşeronluk esas işletme ile yarı bütünleşme halindedir383.

Taşeronlukta üçlü bir istihdam ilişkisi söz konusudur. Bunlar üretimi yapan işveren, bu işverene işçi temin eden taşeron firma ve işçilerdir. İşçiler, üretimi yapan işletme ile değil taşeronla belirli süreli iş sözleşmesi yapmakta, taşeron firma üretimi yapan firmayla hizmet sözleşmesi yapmaktadır384. Bu bağlamda taşeronlar iki grupta toplanabilir. Birinci gruptakiler kendi işlerinde uzmanlaşmış, kurumlaşmış, iş hacmi itibariyle sürekli işçi istihdam eden şirketlerdir. Ana şirket, uzmanlıklarından yararlanarak maliyeti aşağı çekmek ve kaliteyi yükseltmek için bu taşeronları kullanabilir. İkinci gruptakileri uzmanlık, örgütlenme, teçhizat yönünden yetersiz olanlar oluşturur, kullanılma amaçları ise sınırlı süre için düşük ücretli işgücü sağlayabilmeleridir385.

Uluslararası ölçekte taşeron ilişkisine gelince, bir ülkedeki ana şirketin üretim sürecinin belirli bir aşamasına mal veya hizmet olarak girdi sağlaması için diğer bir ülkedeki firmayla sözleşme yapmasıdır. Örneğin gelişmiş ülkelerde giyim sektöründeki büyük perakende satış şirketleri, emek yoğun parçaların üretimini az gelişmiş ülkelerde ve genelde kadınların istihdam edildiği ucuz ücretle üretim yapan şirketlere yaptırırlar386.

Sonuç itibariyle Fordist üretimin motoru yoğun tüketici talebi olmuştur. Ancak özellikle küreselleşme hareketinin ivme kazandığı 1980’li yıllardan sonra gelir dağılımının üst gelir dilimlerini aşırı zenginleştirmesi sonrasında tüketici tercihleri değişmiştir. Yüksek gelirli küçük grubun standart dışı farklı ürünlere artan talebi rekabeti hızlandırmıştır. Fordist üretim sisteminin, daha küçük miktarlı üretime geçmesi, sistemin yapısı gereği mümkün olamamıştır. Bu nedenle kapitalist girişimciler büyük ölçekli üretimi sona erdiren esnek üretim arayışına yönelmişlerdir.

383 Erdut, Zeki, s.39.

384 Kenar, Necdet; “Dünya Uygulamaları Çerçevesinde Türk Çalışma Hayatında Esneklik İhtiyacı ve Yapılması

Gerekenler”, İşveren Dergisi, Mart 2002, s.28.

385 Genel-İş Sendikası;Taşeronlaşma, Sendikal Sorunlar Dizisi No.1, Ankara, 1995, s.4-5 386 “Subcontracting” CPE Globalization Briefs Glossary,