• Sonuç bulunamadı

Toplu Pazarlık Düzeninin Ademimerkezileşmes

Almanya 2.5 32.5 65 Kore 11.5 28.5 60 İ ngiltere 1.3 24 74.7 Malezya 17 31

D. Toplu Pazarlık Düzeninin Bozulması

2. Toplu Pazarlık Düzeninin Ademimerkezileşmes

Endüstri ilişkileri üç şekilde işlemektedir. Bunlardan birisi ulusal veya işkolu düzeyinde sendikalar ve işveren kuruluşları arasındaki anlaşmalar yoluyla yürütülmektedir. İkincisi tek olarak işçi ile bir işveren arasındaki anlaşma yöntemidir. Üçüncüsü hem işveren hem de işçiler açısından getirilmiş yasalar çerçevesinde belirli bazı sektörler veya işçilerin kategorilerine göre özellikli düzenlemeler yapılarak gerçekleştirilmektedir. Ulusal düzeydeki anlaşmalar bazen genel prensipleri ortaya koyan

ancak detaylar üzerindeki anlaşma zeminini işletme düzeyinde yapılan görüşmelerle düzenleyen usulleri içerir466.

Toplu pazarlıkta merkezileşme, ücret yapısının oluşumunda yerleşmiş müşterek temsil sistemini kastetmektedir. Temsil edilen işçi tabanı genişledikçe toplu pazarlık düzeni daha merkezi bir özellik göstermekte, temsil edilen işçi sayısı azaldıkça merkezilik özelliği zayıflamaktadır. Ulus düzeyinde, işkolu düzeyinde ve işletme düzeyinde üç tip toplu pazarlık uygulaması içersinde, (işçilerin en geniş tabana sahip olduğu) ulusal düzeyde toplu pazarlık süreci, işçilerin pazarlık gücünün en fazla, merkezilik özelliğinin en yüksek olanıdır. Dünyanın çeşitli ülkelerinde sendikalar ve işverenlerin ilk merkezi toplu ücret görüşmelerini 1950’lerde başlattığı görülmektedir. Bu ülke çapında ve işçilerin pazarlık düzeyinin en üst düzeyde olduğu bir toplu pazarlık uygulamasıdır. Sektör düzeyi denilince örneğin tekstil işkolunda sendikal örgütlenme, yalnız bu işkolu çalışanlarını kapsadığından pazarlık gücü ilgili işkolu ile sınırlıdır, ulusal düzeye göre merkezilik özelliği daha azdır. İşletme düzeyi ise yalnız işletme ile sınırlı ve işçilerin pazarlık gücünün daha azaldığı merkeziliğin en alt düzeyde olduğu bir uygulamadır467.

1980’li yıllardan itibaren esnek üretim sistemi ve küresel rekabetin ortaya çıkardığı koşullar karşısında hem işletme yapısı hem de ücretlerin esnekleştirilmesi söz konusu olmuş, böylece endüstri ilişkilerinde önemli bir değişiklik kendini göstermiş ve toplu pazarlık düzeyi işletme düzeyine kayma eğilimine girmiştir. Bu gelişmeler doğrultusunda toplu pazarlık düzeyi makro düzeyden mikro düzeye kayarak ademi merkezileşmekte ve buna koşut olarak ülke, işkolu düzeyindeki örgütlerin etkinliği azalmaktadır468.

Toplu pazarlık düzeyi ile ücretler ilişkilendirildiğinde, örneğin ABD’de merkezileşme yoğunluğu ile ücret düzeyi artışı arasındaki ilişkiyi konu alan araştırmalar 1950’li yıllarda imalat sanayi sektöründe merkeziliğin yoğunluğu arttıkça ücretlerin de olumlu etkilendiğini ortaya koymuştur469.

Avrupa’ya gelince 1950’lerden 1980’lerin başlarına kadar özellikle Kuzey Avrupa ülkelerinde ücretlerin belirlenmesi merkezi toplu pazarlık düzeni içerisinde gerçekleştirilmiştir. 1980’lerin başından itibaren merkezi toplu pazarlık düzeni gerilemeye başlamış ve ücret

466 Silva, Syrian ; “The Changing Focus of Industrial Relations and Human Resource Management”; ILO Workshop on Employers' Organizations Paper,in Asia-Pacific in the Twenty-First Century, Turin Italy, 5-13 May 1997. Geneva, 1997, s.8-11.

467 Ortigueria, Salvador; “The Rise and Fall of of Centralized Wage Barganing”, European University Institute,

Firenze, Italy, 9 June 2004, s.1-7

468 Şen, Sabahattin; Toplu Sözleşme Düzeyinin ve İçeriğinin Değişmesi, Sendikal Notlar, Sayı 23, İstanbul 2004,

s.141-142

pazarlığında daha az işçinin temsiline dayalı yaklaşımlar ağırlık kazanmıştır. Ayrıca teknolojideki gelişmenin emek niteliği arasındaki talep farkını arttırması ve üretim araçlarını ucuzlatması merkezi toplu pazarlığın zayıflamasına katkıda bulunmuştur. Çünkü teknolojideki gelişime paralel olarak artan işgücü heterojenliği, merkezi toplu pazarlığı destekleyen koşulları zayıflatmakta, iş kuruluşları arasındaki koordinasyon azalmaktadır. Kuzey Avrupa ülkelerinde sosyal devletin iki yapı taşı, gelişen doğrudan vergilendirme ile işsizlik sigortası programlarıdır. Anılan ülkelerde işsizlik sigortası yönetiminin (devlet fonlarından finanse edilmesine karşın) sendikalarda bulunması (Ghent Sistemi) sendikal örgütlülüğün %90’lara ulaşan bir düzeyde yüksek olmasını sağlamıştır. Toplu pazarlıkta merkezilik uygulaması kesintisiz 1980’lere kadar devam etmiştir. Ancak Ghent Sistemi İngiltere ve İskandinav ülkeleri dışındaki Avrupa ülkelerinde terkedilmiş, yerini devletin denetiminde zorunlu işsizlik sigortası almış ve sendikal örgütlülük ancak %50’lere kadar yükselebilmiştir470.

TABLO 34: TOPLU PAZARLIKTA MERKEZİLEŞME ENDEKSİ (2004) (tam merkeziliğin 1 değerini aldığı endekse göre)

Dönem Danimar ka Finlandi ya İsve ç İngilter e İtalya ABD 1973- 1979 0.62 0.47 0.6 0.26 0.197 8 0.07 1980- 1986 0.42 0.4 0.5 0.12 0.07 1987- 1993 0.33 0.35 0.35 0.12 0.152 7 0.07

Kaynak: Ortigueria, Salvador; The Rise and Fall of of Centralized Wage Barganing, European University Institute,Firenze, June 9 2004, s.9.

Tablo 34’den anlaşıldığı gibi toplu pazarlığın işleyişi açısından İngiltere, AB içersinde istisna teşkil eder. İngiltere’de 1980’lerde işveren sendikaları yerine, ferdi olarak işverenin toplu pazarlığa katılması söz konusudur. Bu durum 1980’lerde %70 olan toplu pazarlık kapsamını 1990’ların ortasında %20 civarına indirmiştir. Keza Merkezi Avrupa’da organize olmamış bir pazarlık düzeni işlemektedir. İtalya’da ise merkezilik özelliğindeki düşüklüğün işsizlik ödemeleri konusundaki düzenlemelerin yetersizle ilgili olduğu değerlendirilebilir. Gelişmiş ülkelerde ulusal toplu pazarlık düzenini çözme istikametindeki eğilimin bir süre sonra Avrupa’nın müşterek işgücü piyasasındaki düzeni tamamen yıkacağı öngörülmektedirler471.

470 Ortigueria, s.7-10

471 Traxler, Franz; “Collective Bargaining in the OECD: Developments, Preconditions and Effects” European

Öte yandan Avrupa ülkelerindeki hükümet politikaları da toplu iş sözleşmelerinin esnekleştirilmesine yönünde oluşturulmaktadırlar. Bu bağlamda İngiltere, İspanya, Portekiz ve Fransa’da görülen yasal düzenlemeler kapsam olarak ücret, çalışma süreleri ve koşullarının işyeri düzeyinde saptanmasını teşvik etmektedir. Hollanda, İsveç ve kısmen Belçika’da hükümet politikaları 1980’li yıllarda toplu pazarlık sisteminin ulusal düzeyden bölgesel ve işyeri düzeyine indirgenmesini kolaylaştırmıştır472.

Bu gelişmelere koşut olarak Avrupa’da toplu pazarlıkta temsil şeklinin, işkolu düzeyinden işletme düzeyine indirgenmesi doğrultusundaki gelişmelerde ilk aşama sayılan 1980’lerin ortasından sonra çalışma saatleri, ikinci aşama 1990’lardan sonra ise ücret konularında, merkezi toplu pazarlığın zayıflaması söz konusudur. Her iki gelişmede de toplu pazarlık, esnek çalışma düzenine göre yapılandırılmakta, ancak değişim radikal değil göreceli olarak gerçekleştirilmektedir. Bu değişim sürecinde Avrupa’nın diğer ülkelerinden farklı olarak İngiltere ve İrlanda çok işverenli toplu pazarlıktan, tek iş verenli pazarlığa geçmiştir. Bu yaklaşımda, iş uyuşmazlığı ve ücretler konuları dışarıda bırakılarak serbest toplu pazarlık düzeninden işçilerin beklediği temel işlev ihmal edilmektedir. Danimarka, İsveç ve İspanya gibi ülkelerde ise uzun dönemli bir değişim süreci geçiren toplu pazarlık düzeni merkezi yapısından uzaklaşarak, endüstri kolu düzenine indirgenmektedir473. Diğer bir Avrupa ülkesi Fransa’da 1980’ler özellikle 1990’lar sonrası işkolu düzeyindeki toplu pazarlığın yerini işletme düzeyine bıraktığı görülmektedir. Almanya’da uzun süredir işkolu düzeyinde uygulanan toplu pazarlık düzeyinin işletme düzeyine indirgenmesi konusunda işveren kesiminin yoğun baskısı vardır. Yalnız Finlandiya ve Portekiz’de toplu pazarlıkların merkezileşmesi eğilimi vardır474. Merkezilikte ulusal düzey, işkolu düzeyi, işletme düzeyindeki toplu pazarlık katmanları arasındaki koordinasyon önemlidir. Bu ilişki aşağıdadır.

472 Şen ; s.142-143

473 a.g.e., s. 220-223 474 a.g.e., s.146-147

TABLO 35: ABD, JAPONYA VE BAZI AB ÜLKELERİNDE TOPLU PAZARLIK DÜZEYLERİ