• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 2: ALMANYA’DA TÜRK TOPLUMUNUN GELİŞİMİ VE GENEL SOSYOLOJİK ÖZELLİKLERİ GENEL SOSYOLOJİK ÖZELLİKLERİ

2.1. Almanya’da Türk Toplumunun Gelişimi

2.1.4. Federal Almanya’da Türklerin Genel Sosyolojik Özellikleri 1. Cinsiyet Bakımından

2.1.4.4. Yerleşme Yeri Bakımından

Yaşanan yerleşme yeri bakımından Almanya’da yabancılar (büyük çoğunluğunu da Türkler oluşturuyor) 2000’li yıllara gelinceye kadar bir takım süreçlerden geçmişlerdir. Yabancıların nerede ikamet edeceğini 01. 04. 1975 tarihine kadar işverenlerin talepleri belirlemiştir. Endüstrinin yoğun olduğu bölgelerde işçi şantiyeleri ve firma evleri inşa edilmiştir. Köln’de Ford’un, Leverkusen ve Dormagen’de Bayer’in, Ruhr havzasında maden ocaklarının, Hamburg’da tersane işçileri için yapılmış evler ve şantiyeler bu durumu açıklayan örneklerden sadece bir kaçıdır. Ülkesinden özellikle yeni gelen işçiler öncelikle buralara yerleştirilmiş ve zor şartlarda uzun yıllar geçirmişlerdir. Gelir düzeylerinin artması ve çevrelerini daha iyi tanımalarıyla yerleşmeye ilişkin düşünceleri de değişmiştir. Şehrin daha iyi yerlerine yerleşmeye, geniş dairelerde ve müstakil evlerde oturmaya başlamışlardır. Barınmaya ilişkin imkânlarının gelişmesi kendi ülkelerinde bırakmış oldukları eşlerini ve çocuklarını getirmelerine katkı sağlamıştır. Kimileri tekrar Türkiye’ye dönerken kimileri de Almanya’da yerleşmeye karar vermiştir(Gür, 10. 09. 1987: Milliyet).

Almanya, yabancılara 01. 04. 1975 tarihinde “Zuzugssperren” şeklinde isimlendirilen nüfusu yoğun bölge ve şehirlere yerleşme yasağı koymuştur. Bu yasağa göre bir şehirde ikamet eden yabancı sayısı nüfusun % 12’sine tekabül ediyorsa, bu yerleşme birimine yeni bir yabancının taşınmasına kesinlikle izin verilmemektedir. Bu duruma kesinlikle sınırlandırılmalıdır anlamında “musszonen”, yabancı sayısı şehrin nüfusunun % 6’sını oluşturuyorsa buna da sınırlandırılabilir anlamına gelen “kannzonen” denilmektedir. Bu

da % 6’a kadar izin veriniz, % 6-12 arasında inisiyatif kullanınız ve % 12’de ise kesinlikle izin vermeyiniz anlamına gelmektedir(Okyayuz, 1999: 108-109).

Yerleşme sınırlandırması Baden-Württenberg, Bawyera, Hessen, Aşağı Saksonya, Kuzey Ren Westfalya ve Berlin eyaletlerinde özellikle de Türklerin yoğun olduğu bölgelerde uygulanmıştır. Mevcut yasa Almanya’ya özellikle yeni gelenleri çok zor durumda bırakmıştır. Eş ve çocuklarını getirmek isteyenler de en çok mağdur olanlar arasında yer almaktadır. Çünkü yaşanan bölge veya şehirde yeterince yabancı bulunmaktadır. Bu ölçülere göre eşlerin ve çocukların getirilmesine izin verilmemektedir(1999:110).

Yerleşme yerini sınırlandıran yasa, yerli ve yabancı bilim adamları tarafından sosyal içeriği zayıf, ayrımcı ve dışlayıcı bir çizgi izlemesi sebebiyle insan haklarına aykırı bulunmaktadır. Özellikle sanayi bölgeleri nüfusun yoğun olduğu bölgelerdir. Bu bölgelerde yabancı sayısının sınırlandırılması, istihdam zorluklarını, yabancıların daha temiz ve iyi ücretle, arzu ettikleri işlerde çalışma arayışlarını engelleyen ve fırsat eşitliğini ortadan kaldıran bir yapıyı geliştirmektedir. Rist, Huber/ Unger gibi daha birçok bilim adamı tarafından sert bir dille eleştirilen yasa, taraftarlarının alt yapı yetersizliği sebebiyle gerekliliği savunulsa da bazı yerlerde de baskı gruplarına dayanılamayarak uygulanamamıştır. Örneğin Stuttgart ve Offenbach gibi sanayinin yoğun olduğu bazı yerlerde işverenlerin baskısıyla yabancıların sayısının % 12’yi aşmasına rağmen yerleşmesine müsaade edilmiştir. Eleştirilen yasa, Federal İş ve İşçi Bulma Kurumunun yabancılara yönelik harcamaları minimize etme politikası gerçekleşemeyince, Mayıs 1977’de iş bulma kısıtlaması, 01. 07. 1977’de de yerleşme yasağı tümüyle kaldırılmıştır. Böylece bütün yabancılar daha geniş bir alanda iş arama ve yerleşme özgürlüğüne kavuşmuş oldular (1999: 111-112).

Federal İstatistik Bakanlığının 2005 yılı verilerine göre Almanya’da toplam 6.755.811 yabancı yaşamaktadır. Bunun dağılımı Tablo 8’de görülmektedir.

Almanya’da halen yaşamakta olan Avrupa ülkelerinden gelen AB üyesi ve AB üyesi olmayan vatandaşlar arasında fırsat eşitliğinin olmadığı, yerel düzeyde birinciye siyasal katılım hakkı ve başka birçok imkân ve haklar verildiği halde, ikinciye, hatta Avrupa’nın dışından gelenlere daha da kısıtlı haklar verilmektedir. Bu durum uzun yıllardır Almanya’da yaşayan yabancıların önünde bir engeldir. Tabloda da görüldüğü

gibi AB ve Avrupa dışından gelen insanların sayısı hiç de az değil. Bu büyük rakam, Alman toplumunda çalıştığı ve yaşadığı halde çok yakınlarında bulunan ve kendilerini de ilgilendiren siyasal kurumlara seslerini duyuramamaktadır.

Tablo 8. Almanya’da Yaşayan AB’ye Üye ve Üye Olmayan Avrupa Ülke Vatandaşları

AB Üye Ülke Vatandaşları AB Üyesi Olmayan Avrupa Ülke Vatandaşları Gelinen Ülke Gelen Sayı Gelinen Ülke Gelen Sayı

Italya 540.800 Türkiye 1.764.000

Polonya 326.600 Sırbistan Karabağ 297.000

Yunanistan 309.800 Hırvatistan 228.900

Avusturya 174.800 Bosna Hersek 156.900

Hollanda 118.600 Rusya Federasyonu 185.900

Portekiz 115.600 Toplam 3.230.500 İspanya 107.800 Fransa 102.200 İngiltere 96.200 Toplam AB Ülkeleri 2.144.600 Toplam Avrupa 5.375.200

Kaynak: Statistisches Bundesamt (auf Basis der Daten des Ausländerzentralregisters) Grafik: Isoplan, 12.06. 2007

Tablo 9’da görüldüğü gibi, Almanya’da yaşayan yabancıların çoğunluğu Avrupa ülkeleri kökenlidir. Bunların içinde sayısal çoğunlukta Türkler birinci sırayı alırken, İtalyanlar, Polonyalılar ve Yunanlar onları takip etmektedir. Almanya’da yaşayan Afrika ve Asya kökenli yabancılar da azımsanamayacak kadar çoktur. Her ikisinin toplamı bir milyonu geçmektedir. Hukuki pozisyonu öğrenci, işçi veya sığınmacıdır. Öğrenci ve işçi sınıfı çıkıldıktan sonra sığınmacı olanlar azımsanamayacak kadar çoktur. İnsanlar, ülkelerinin sosyal ve siyasal sisteminin bozulması vaya savaş gibi can güvenliğini tehdit eden unsurların oluşmasıyla, göçe zorlanmaktadır.

Gelmiş oldukları ülke vatandaşlığından çıkıp Alman vatandaşlığına geçen yabancılar bu sayılar içerisinde belirtilmemektedir. Almanya’da yaşayan Türklerin sayısı normalde iki milyonun üzerinde iken bu sayı burada 1.764.000 olarak verilmiştir17. Ayrım ülke

17Almanya’da yaşayan Türklerin sayısı 1999 yılı AID rakamlarına göre 2.053.564’tür.

http://www.isoplan.de/aid/ erişim tarihi: 12.06.2007’dir. Bu sayı 2006 yılında düşüşe geçmiştir. 31.12.1999’da Almanya’da yaşayan toplam yabancı sayısı 7.343.591 iken bu rakam Federal Almanya İstatistik Bakanlığı 31. 12. 2006 yılı verilerine göre 6.755.811’dir. Yabancıların sayılarında düzenli bir artışa rağmen sayılarda azalmanın olduğu görülmektedir. Sebebi geri dönüş ve ölüm olduğu kadar Alman

vatandaşlığına bağlı olarak yapılmıştır. Alman vatandaşlığına geçen yabancıların tamamı Alman kabul edilmiştir. Yabancıların yoğunlukta olduğu bölgeler ağır sanayi ve maden ocaklarının bulunduğu Batı Almanya eyaletleri ve Berlin’dir. Eyaletler içerisinde de yabancı nüfusun en fazla olduğu yer, Kuzey Ren Vestfalya’dır(AID Integration in Deutschland, 3/2006: 19).

Tablo 9. Almanya’da Yaşayan Afrika ve Asya Ülkeleri Vatandaşları (Tarih) Afrika Ülke Vatandaşları Asya Ülke Vatandaşları

Gelinen Ülke Gelen Sayı Gelinen Ülke Gelen Sayı

Fas 71.600 Vietnam 83.400

Tunus 22.900 Irak 75.900

Gana 20.600 Çin Halk Cum. 73.800

Nijerya 15.500 İran 61.800 Kamerun 14.300 Kazakistan 59.400 Cezayir 13.900 Afganistan 55.100 Togo 11.900 Tayland 51.100 KDC18 11.700 Hindistan 40.100 Etiyopya 11.000 Lübnan 40.100 Srilanka 33.200

Toplam Afrika 274.900 Toplam Asya 826.400 Kaynak: Statistisches Bundesamt (auf Basis der Daten des Ausländerzentralregisters) Grafik: isoplan, 12.06. 2007

Yabancılar,19 işgücü göçünün başladığı yıllardan beri Berlin, Hamburg, Köln, Stuttgart, Münich, Frankfurt ve Nürnberg gibi yerleşim birimlerinde yoğunlaşmışlardır. İş imkanlarının zenginliği, yakın akrabalar ve hemşeriler arasında dayanışma ruhu, bu tür ortamlarda kendini daha güçlü ve rahat hissetme arzusu yoğunlaşma sebepleri olarak sıralanabilir. Ayrıca Alman toplumu tarafından dışlanmaları ve yabancı düşmanlığı da gettoları oluşturma sebebi olarak belirtilebilir (Gökmen, 1972: 190; Türkdoğan, 1984: 34). Büyük şehirlerdeki aynı yoğunluk günümüzde de hala devam etmektedir. 2003’lere gelindiğinde, 2030’larda göçmenlersiz bir geleceğin kargaşa olacağı kabul edilmekte ve Almanya’nın göçmen ülkesi olduğu itiraf edilmektedir. Büyük şehirlerin yapısı bilimsel kriterlerle incelenmektedir. Yapılan bilimsel çalışmalar da bu sonucu doğrulamaktadır. Stuttgart bunlara örnek olarak gösterilebilir(AID, 3/2003).

vatandaşlığına geçiş de kabul edilebilir.Bu konuda bkz. Statistisches Bundesamt, “Pressemitteilung Nr. 295 vom 20.07.2006 Einbürgerungen 2005 weiter rückläufig”

18 Kongo Demokratik Cumhuriyeti

Tablo 10. Almanya’da Yaşayan Türk Vatandaşlarının Eyaletlere Göre Dağılımı Eyaletler 1985 2000 2003 Badenwürttenberg 236.507 337.115 315.618 Bavyera 189.142 256.396 241.454 Berlin 102.678 127.335 120.684 Brandenburg --- 2.534 2.454 Bremen 23.644 30.342 29.897 Hamburg 54.472 65.599 60.255 Hessen 131.183 209.750 200.136 Mecklenburgvorpommern --- 1.780 1.830 Aşağı Saksonya 90.489 130.072 118.232 Kuzey Ren Vestfalya 486.893 672.018 626.956

Palatina --- 78.200 73.029 Saarland 7.005 15.222 14.101 Saksonya --- 3.861 4.327 Saksonya Anhalt --- 2.228 2.448 Schleswig-Holstein 31.159 40.748 36.939 Thüringen --- 1.842 2.062 Toplam 1.401.932 1.975.042 1.850.422

Kaynak: ÇSGB’nın, 2002: 38 ; 1986: 7; 2004: 26, Federal İstatistik Dairesi 1985, 2000, 2003 yılı verilerinden derlemesi

Tablo 10’ da görüldüğü üzere, Almanya’da yaşayan Türk nüfusun eski ismi ile Batı Almanya eyaletlerinde yerleşme yoğunluğunu devam ettirdiği, daha çok ağır sanayii, maden ve otomotiv sanayii gibi orta ve büyük ölçekli firmaların yer aldığı şehir ve eyaletlerde yerleştikleri görülmektedir. İki Almanya’nın birleşme öncesi dönemde doğu eyaletlerinde genelde Türklerin yaşamadığı, işgücü göçünün de Batı Almanya eyaletlerine yönelik olması ve birleşme sonrasında da Türklerin bu eyaletlere az da olsa yerleşmeye başladığı tablodan da anlaşılmaktadır. 2000 yılı itibariyle Türk pasaportu taşıyanların sayısı bütün eyaletler toplandığında 1.975.042’dir. 31. 12. 2006 itibariyle ise 1.738.831’dir. Düşüşün sebebi Alman vatandaşlığına geçenlerdir (Federal İstatistik Dairesi, 31. 12. 2006). Eyaletler içerisinde de, en çok Türk Kuzey Ren-Vestfalya’da yaşamaktadır. Yeni eyaletlerde yaşayan Türkler ise, genelde eski eyaletlerden yatırım amaçlı gelip yerleşenlerdir. Sayıları ise batıya oranla daha azdır. Batı Almanya eyaletleri ve büyük şehirlerinde yaşayan Türklerin, yeni eyaletlere ve küçük şehirlere oranla daha iyi yerleştikleri siyasal alanda da daha aktif oldukları görülmektedir.