Cinsiyet Rolü ve Oy Verme

Tablo 34. Cinsiyete Göre Almanya’da Oy Kullanma Hakkına İlişkin Durum Almanya’da oy kullanma hakkınız var mı? (N: 330)

Cinsiyet Hayir % Evet % Toplam %

Erkek 58,8 41,2 100,0

Kadin 38,1 61,9 100,0

Toplam 50,9 49,1 100,0

Almanya’da oy kullanma hakkına ilişkin soruya 348 denekten 330’u cevap vermiştir. Bunların %50,9’u oy kullanma hakkının bulunmadığını, %49,1’i de böyle bir hakka sahip olduğunu belirtmektedir. Cinsler arası farklılığa göre bakıldığında erkek deneklerin %58,8’inin hayır, %41,2’sinin evet, kadın deneklerin ise %38,1’inin hayır, %61,9’unun evet dediği görülmektedir. Bu duruma göre araştırmaya katılan denekler arasında kadınların oy kullanma hakkı yaklaşık %10 oranında erkeklerden daha fazla olduğu anlaşılmaktadır.

Tablo 35. Cinsiyete Göre Şimdiye Kadar Oy Kullanma Durumu

Şimdiye kadar hiç oy kullandınız mı? (N: 348) (uyum mec. dahil)

Cinsiyet Hayır % Evet % Toplam %

Erkek 55,9 44,1 100,0

Kadın 47,6 52,4 100,0

Toplam 52,7 47,3 100,0

Araştırmaya katılan 348 denekten 204’ü (%61,8’i) erkeklerden, 126’sı (%38,2’si) de kadınlardan oluşmaktadır. Tablo 11.’de de görüldüğü gibi, erkeklerin %55’i, kadınların da %47,6’sı şu ana kadar oy kullanmadığı anlaşılmaktadır. Kadın ve erkeklerden şu ana kadar oy kullanmayanlar, toplam örneklemin %52,7’sini oluşturmaktadır. Öte yandan, şimdiye kadar oy verdiniz mi sorusuna evet diyen erkekler %44,1 iken, kadınlar %52,4’dür. Bu sonuçlardan, toplam örneklemin %47,3’nün şimdiye kadar en az bir kez oy kullandığı anlaşılmaktadır. Bununla birlikte, Almanya’da Türk kadınlarının siyasal katılımlarının erkeklerden düşük olacağı yönündeki hipotezimizin (bkz. 1.4.1) aksine, Köln örnekleminde kadınların katılımının erkeklerden yaklaşık %8 daha yüksek olduğu dikkati çekmektedir. Bu sonucu, kadınların siyasal katılımın en basit şekli olarak oy verme davranışını benimsemelerine bağlamak mümkün olmakla birlikte, erkekler ile kadınlar arasında oy verme bakımından farkın yüksek olmaması, erkeklerin kadınlara göre siyasal katılımının düşük kaldığı sonucuna ulaşmayı engellemektedir. Bütün bunlara rağmen, kadınların %8 oranında oy kullanmada erkeklere göre yüksek

çıkmasının basit bir rastlantı olarak kabul edilemeyeceği açıktır. Bu farkın büyük ölçüde sadece oy kullanmada kadınların erkeklere göre daha yüksek olması şeklinde açıklanması mümkün olmakla birlikte, oy kullanmada kadınların erkeklere göre yüksek olması, kadınların istikrara daha fazla önem vermelerine bağlanabilir.

Tablo 36. Gelecek Pazar Almanya’da Seçim Olsa Cinsiyet Rolüne Göre Oy Kullanma Durumu

Gelecek pazar Almanya’da seçim olsa oy kullanır mısınız (N: 192) Cinsiyet Hayır Evet Bilmiyorum Toplam

Erkek 22,2 61,1 16,7 100,0

Kadın 7,1 71,4 21,4 100,0

Toplam 15,6 65,6 18,8 100,0

Almanya’da oy kullanma hakkına sahip olan deneklerin gelecek pazar seçim olsa oy kullanır mısınız sorusuna verdikleri cevap şöyledir: Deneklerin %15,6’sı hayır, %65,6’sı evet ve %18,8’i de bilmiyorum demektedir. Bu da deneklerin büyük bir çoğunluğunun oy kullanmak istediği görülmektedir. Farklı cinsiyete sahip deneklerin verdikleri cevaplar incelendiğinde erkek deneklerin %2,2’si hayır, %6,7 si bilmiyorum, %81,1’i de evet dediği görülmektedir. Buna karşılık kadınların %5.6’sı hayır, %21,4’ü bilmiyorum, %71,4’ü ise evet demektedir. Bu sonuçlar evet diyen kadınların oranının erkeklerden %10 daha az olduğunu, diğer bir ifade ile kadınların siyasal katılımının daha düşük olduğu anlamına gelmektedir. Bu sonuçlar kadınların siyasal katılımının erkelerden daha zayıf olduğu yönündeki hipotezimizi doğrulamaktadır. Bununla birlikte mutlak farkın çok yüksek olmadığı da dikkat çekmektedir.

Tablo 37. Cinsiyet Rolüne Göre Oy Verilen Parti Durumu Hangi partiye oy verdiniz? (N:192)

Cinsiyet SPD CDU FDP GRÜNE PDS Toplam

Erkek 58,3 16,7 8,3 8,3 8,3 100,0

Kadın 100,0 ,0 ,0 ,0 ,0 100,0

Toplam 76,2 9,5 4,8 4,8 4,8 100,0

Deneklerin Almanya’da hangi partilere oy verdikleri ile ilgili cevaplar incelendiğinde, yukardaki Tablo 4.’teki sonuçlar ortaya çıkmaktadır. Buna göre erkek deneklerin %58,3’ü SPD’ye , %16,7’CDU’ya, %8,3’ü FDP’ye, %8,3’ü Yeşillere ve %8,3’ü de Die Linke’ye oy vermektedir. Buna karşılık kadınların ise tamamının SPD’ye oy verdiği ve diğer partilere oy vermedikleri görülmektedir. Sonuç olarak deneklerin toplamının %76,2’sinin SPD’ye, %9,5’inin CDU’ya oy verirken, geri kalan %14,4 oranındaki

deneğin oylarının FDP, Yeşiller ve Die Linke arasında eşit olarak dağıldığı anlaşılmaktadır. Bu sonuçlar Köln’de Türklerin ¾ ’nün SPD’ye yöneldiği görülmektedir. Üçüncü bölümde Almanya’da Türklerin siyasal katılımı ile ilgili başlıkta belirtildiği (bkz. 3.7.1.) üzere, Almanya’da Türklerin SPD’ye daha çok teveccüh ettiğine yönelik yargının Köln için de geçerli olduğu görülmektedir. Bu da gösteriyor ki, Türkler SPD’nin göçmenlere yönelik politikalarını kendisine daha yakın bulmaktadır. Ayrıca, Türklerin parti tercihinde göçmen olarak karşılaştıkları somut sorunların ve ihtiyaçlarının çözümlenmesinin ön planda tutulduğu anlaşılmakta ve ideolojik tercihlerin geri plana itildiği sonucu ortaya çıkmaktadır. Almanya’da göçmenlerin siyasal davranışları üzerine çalışmalarıyla tanınan Wüst de, Türklerin birinci sırada SPD’yi, ikinci sırada GRÜNE’leri (Yeşiller), üçüncü sırada da CDU/CSU (Hrıstiyan Demokratlar Birlik) partilerini, dördüncü sırada da FDP (Liberaller) ve PDS’i (aşırı Solcular) desteklediklerini ortaya koymaktadır. Bu sonuçlar da kısmen hipotezimizi doğrulamaktadır (Wüst, 2008: 36).

Tablo 38. Cinsiyet Rolüne Göre Uyum Meclislerinde Oy Kullanma Durumu Uyum meclislerinde oy kullandınız mı? (N: 330)

Cinsiyet Hayır % Evet % Toplam %

Erkek 77,1 22,9 100,0

Kadın 90,0 10,0 100,0

Toplam 81,8 18,2 100,0

Almaya’da uyum meclislerinde oy kullandınız mı sorusuna verilen cevaplar incelendiğinde deneklerin %18,2’si evet ve %81,8’i hayır dediği görülmektedir. Cinsiyet olarak bakıldığında erkeklerin %77,1’nin uyum meclislerinde oy kullanmadığı ve sadece %22,9’nun oy kullandığı görülmektedir. Buna karşılık kadınların %90’nı bu meclislerde oy kullanmadığını söylerken sadece %10’nun oy kullandığı anlaşılmaktadır. Uyum meclislerinde oy kullanma oranının bu denli düşük olmasının sebebi, bu meclislerde sadece yabancıların oy kullanması ve bu meclislerin yetki, görev ve sorumluluklarının toplumun siyasal taleplerini karşılamada yetersiz olmasıdır. 4.2.2. Cinsiyet Rolü ve Parti Üyeliği

Parti üyesi veya sempatizanı olmak, siyasal fırsatlar ve siyasal entegrasyonu ifade etmesi sebebiyle, Türklerin siyasal katılımı açısından oldukça önemlidir. Hipotezimiz, eylem olarak ağır bir davranış olması sebebiyle, parti üyeliğini erkeklerin kadınlardan

daha fazla tercih ettiğini iddia etmektedir (bkz.1.4.1.). Bu bölümde erkeklerin kadınlara göre ne oranda siyasi partilere daha fazla üye olduğu test edilecektir.

Tablo 39. Cinsiyet rolüne göre Almanya’da siyasi partiye üye olma/sempati duyma eğilimi

Almanya’da herhangi bir siyasi partiye üye misiniz veya sempati duyuyor musunuz? (N: 252)

Cinsiyet Evet % Hayır % Toplam %

Erkek 46,4 53,6 100,0

Kadın 35,7 64,3 100,0

Toplam 42,9 57,1 100,0

Kendilerine soru sorulan 252 denekten % 27,6’sı bu soruya cevap vermemiştir. Cevap verenlerin ise %42,9’u evet, %57.1’si ise hayır demiştir. Bu dağılıma cinisyet açısından bakıldığında, erkeklerin %46.4’ü evet, %53,6’sı da hayır dediği görülmektedir. Buna karşın kadınaların %35,7’si evet derken %64,3’nün cevabı da hayır olmuştur. Bu bulgular Almanya’da yaşayan Türkler arasında herhangi bir partiye üye olma veya sempati duyma eğiliminin erkeklerde, kadınlara göre yaklaşık %11 daha yüksek olduğunu göstermeketedir. Sonuç olarak bulgular siyasal katılımla ilgili olarak ileri sürdüğümüz hipotezimizi desteklemektedir (bkz. 1.4.1.).

Tablo 40. Cinsiyete Rolüne Göre Parti Üyeliği/Sempatizanlığı Durumu Üye ya da sempatizanı olunan parti (N: 107)

Cinsiyet SPD CDU FDP GRÜNE DIE LİNKE Toplam

Erkek 76,9 7,7 0 7,7 7,7 100,0

Kadın 50,0 0 50,0 0 0 100,0

Toplam 70,6 5,9 11,8 5,9 5,9 100,0

Almanya’da siyasete ilgi duyan Türkler’in hangi siyasi eğilime kendilerini yakın hissettiklerini ölçmek maksadıyla sorulan bu soruya cevap veren 107 deneğin %70’i SPD’ye yönelik bir siyasi ilgi ve sempatiye sahip olduklarını belirtirken, %11,8’i FDP, %6,6’sı Die LİNKE, %5,9’u GRÜNE ve %5,9’u da CDU’ya üye olduklarını veya sepati duyduklarını söylemektedir. Deneklerin verdikleri cevapların cinsiyete göre dağılımına baktığımızda, erkeklerin %76,9’u SPD, %6,9’u CDU, %7,7’si GRÜNE ve 8,5’nin yeşillere yönelik bir tercih belirtirken, hiç bir erkek FDP’ye yönelik bir tercih belirtmemiş olduğu görülmektedir. Öte yandan, kadınların dağılımına bakıldığında, %50’sinin SPD’yi diğerlerinin de FDP’yi desteklediği dikkati çekmektedir.

Tablo 41. Cinsiyet Rolüne Göre Üyesi Veya Sempatizanı Olunan Partinin Faaliyetinde Bulunma Durumu

Üyesi veya Sempatizanı Olduğunuz Partinin Hangi Faaliyetinde Bulundunuz? (N: 36) Cinsiyet Miting Bir Toplantiya/Seminere Katılmak Toplam

Erkek 40,0 60,0 100,0

Kadin 100,0 0 100,0

Toplam 50,0 50,0 100,0

348 katılımcının sadece %10,3’ü bu soruya cevap vermiştir. Bu soruya cevap veren deneklerin %54,3’ü siyasi faaliyet olarak sempati duyduğu siyasi partinin mitingine katılırken, %45,7’si de partiyle ilgili bir toplantıya ya da seminere katıldıklarını ifade etmektedir. Buna karşın, örneklemimizde bulunan kadınların %75,2’si ilgi duyduğu siyasi partinin mitingine katıldığını söylerken, %24,8’i bir toplantı veya seminere katıldığını belirtmektedir. Araştırmaya katılan kadın deneklerin, üyesi veya sempatizanı oldukları partinin bir toplantısına veya seminerine katılma eğiliminin genel olarak oldukça düşük olmasına karşın, erkeklerde daha yüksek olduğu dikkati çekmektedir. Bu çalışmada kadın denekler, mitinge erkeklerden daha fazla katılırken, erkek denekler partilerinin siyasal içerikli toplantı veya seminerine daha fazla ilgi duymaktadır. Bu da gösteriyor ki, erkekler siyasal faaliyetlerin ileri aşamalarında daha fazla yer almakta ve bu faaliyetlere daha çok vakit ayırmaktadır. Zira hipotezimizde kadınların siyasal alanda erkekler kadar aktif olmadıklarını, daha çok yakın çevrede ve akrabalar arası ilişkilerde yoğun rol almayı yeğledikleri savunulmaktaydı. Araştırmanın bulguları da bunu doğrulamaktadır. Sempati duyulan partilere olan üyelikteki düşüş, ne kadınlarda ve ne de erkeklerde sempati duyulan partilerden herhangi birisinde aktif olarak görev alan kimsenin bulunmayışından anlaşılmaktadır.