• Sonuç bulunamadı

3.2. Yeni Ürün Gelişimine Tedarikçi Katılımı

3.2.3. Yeni Ürün Gelişimine Tedarikçi Katılımının Etkileri

Günümüze kadar yapılan geniş kapsamlı araştırma bulgularından yola çıkıldığında, YÜG’e tedarikçi katılımının başarısını etkileyen faktörlerin bir modelde sentezlenmesi mümkündür (Şekil 3.4). Bu model hem derinlemesine kalitatif hem de geniş ölçekli kantitatif araştırma metotlarıyla elde edilen bulguları bir araya getirmektedir. Bu bağlamda geniş kapsamlı bir başarı faktörleri listesi üç ana başlıkta toplanabilir (Johnsen, 2009):

• Tedarikçi seçimi,

• Tedarikçi ilişkilerinin geliştirilmesi ve adaptasyonu, • İçsel müşteri yetenekleri.

Şekil 3.4. Tedarikçi Katılımının Başarısını Etkileyen Faktörler

Kaynak: Johnsen, 2009.

Bu üç ana grup, piyasaya daha kısa zamanda ulaşma, gelişmiş ürün kalitesi, geliştirme ve ürün maliyetlerinin azalması ile ölçülen performansı etkileyen faktörleri vurgulamaktadır.

İlk faktör, tedarikçi seçim süreçleri ile ilgilidir. YÜG sürecine erken katılım ihtiyacı ve gerekliliği birçok literatür çalışması tarafından desteklenmekte olup bu erken fizibilite çalışmaların sürecinde erken katılımın gerekliliği vurgulanmaktadır. Bununla birlikte tüm tedarikçilerin erken katılımı gerekli değildir. Yüksek değer ve karmaşıklık arz eden parçaların tedarikçilerini içeren tedarikçiler erken katılmalıdır. Bu tedarikçiler özellikle otomotiv sektörü için, ya siyah kutu ya da gri kutu sorumluluğunu üzerlerine almaktadırlar (Petersen vd., 2005; Johnsen, 2009).

İkinci faktör tedarikçi ilişkileri geliştirme ve adaptasyonu ihtiyacıdır. Bu süreç ortak eğitim, karşılıklı güven ve bağlılık, risk ve ödül paylaşımı, anlaşılmış performans hedefleri ve ölçüleri ve müşterilerin YÜG takımlarında tedarikçi temsili gibi müşteriler ve tedarikçiler arasındaki uzun dönemli entegrasyon süreci ile ilgili bir dizi faktörü içermektedir (Johnsen, 2009).

• Eğitim paylaşımı •Karşılıklı güven •Risk ve ödül paylaşımı

•Anlaşılan performans hedefleri&ölçümü •YÜG takımlarında tedarikçi temsili •Karşılıklı taahhüt: Fırsatçı güç kullanımı yok •Erken tedarikçi katılımı

•Katılımdaki rol ve düzeyler arasındaki açık ayrım

•Tedarikçi seçimi&yenilikçi yeteneklere öncelik verme

• Üst yönetimin taahhüdü •İşletme içi çapraz fonksiyonların

koordinasyonu

Tedarikçi İlişki Gelişim ve Adaptasyonu: Tedarikçi Seçimi:

İç Müşteri Yetenekleri:

•Kısalan pazara giriş zamanı •Geliştirilmiş ürün kalitesi

•Azalan geliştirme ve üretim maliyetleri • Eğitim paylaşımı

•Karşılıklı güven •Risk ve ödül paylaşımı

•Anlaşılan performans hedefleri&ölçümü •YÜG takımlarında tedarikçi temsili •Karşılıklı taahhüt: Fırsatçı güç kullanımı yok •Erken tedarikçi katılımı

•Katılımdaki rol ve düzeyler arasındaki açık ayrım

•Tedarikçi seçimi&yenilikçi yeteneklere öncelik verme

• Üst yönetimin taahhüdü •İşletme içi çapraz fonksiyonların

koordinasyonu

Tedarikçi İlişki Gelişim ve Adaptasyonu: Tedarikçi Seçimi:

İç Müşteri Yetenekleri:

•Kısalan pazara giriş zamanı •Geliştirilmiş ürün kalitesi

Üçüncü faktör, müşterilerin içsel yeteneklerini içermektedir. Literatürde üst yönetim bağlılığı ve içsel çapraz koordinasyon olmak üzere özellikle iki içsel faktör vurgulamaktadır (Johnsen, 2009).

YÜG’e erken tedarikçi katılımının başarısını etkileyen bu üç ana başlık birlikte değerlendirildiğinde, erken tedarikçi katılımının işletmelerin ürün kalitesini artırma, ürün maliyetlerini azaltma ve ürün geliştirme zamanına olan etkilerinin ortaya çıkacağı ve bu etkilerden dolayı işletmenin genel perormansının olumlu etkileneceği söylenebilir.

Rekabet baskısının pazardaki anlamı yeni ürün başarısının anahtar unsur olmasıdır. Bunun yanında aynı zamanda işletmelerin optimal düzeylerinde yeni ürünlerin kalite boyutu ve yenilik boyutunun yakalanması önemlidir. Buna ilaveten işbirlikçi bir ağda işletme operasyonları, işletmelerin kendi kanal gücü ve bütün güç yapılarının farkında olmalarını gerektirmektedir. Bu bağlamda günümüz küresel rekabet ortamında artan ürün kalitesi ve yenilik stratejik bir yatırım olarak değerlendirilmektedir (Nair, 2003:2). Dolayısıyla işletmelerin YÜG süreçlerine tedarikçi katılımının ürün kalitesi ve yenilik düzeyini olumlu etkilediği ve bu olumlu etkinin işletmenin rekabetçi yapısına katkı sağladığı ileri sürülebilir.

Üreticilerinin yeni ürün geliştirme süreçlerine dâhil ettikleri tedarikçileri, işletmenin kurumsal ve üretim stratejilerini bilen optimal bir ortak haline gelmeye çalışacaktır. Üreticiler aynı zamanda birçok üretim faaliyetini standardize etmede ve karışık üretim problemlerini çözme ve yönetme sürecinde onlara yardımcı olmaya isteklidir. Tamamlayıcı uzmanlıklarını birleştirmeleri nedeniyle son ürünlerinin fonksiyonel performans, güvenilirlik ve tasarımla ölçülen ürün kalitesi açısından, YÜG erken tedarikçi katılımında işbirliği yapmayanlar karşısında işbirliğinin oldukça üstün olduğu görülmektedir (Sirilli ve Evangelista, 1998: 885).

YÜG tedarikçi katılımı ile geliştirme ortakları parçaları, modülleri ve ürünlerin üretilebilirliğini önceden kontrol edebilirler. Dolayısıyla tüm üretim süreci boyunca kalite kontrolü daha kolay ve etkili hale gelecektir. Bu nedenle zamanında teslim performansı artacak, hata olasılığı azalacak ve üretim süresi kısalacaktır. Dahası, tedarikçi katılımı çoğu kez bilgisayar destekli tasarım (CAD), bilgisayar tümleşik üretim (CIM), bilgisayar kontrollü sayısal tezgahlar

(CNC), elektronik veri değişimi (EVD) gibi yüksek teknolojik araçlarla birlikte yürütüldüğünden, bu yüksek teknolojili kontrol daha iyi ürün kalitesi için önemli bir alt yapı sağlamaktadır (Nair, 2003:2).

Dyer ve Ouchi, alıcı/tedarikçi ilişkisinin mesafesinin olumlu olarak ürün geliştirme çabalarının etkilediğini belirtmektedirler. Tedarikçinin alıcı işletmenin içsel süreçleri hakkındaki var olan bilgisi ile işletme amaçları, tedarikçiye gelecekteki ürün kalitesini geliştirme çabaları için gereken ihtiyaçları karşılayacak yeteneklerin oluşturulmasına olanak sağlamaktadır (Ragatz vd., 1997: 192).

LaBahn ve Krapfel ise YÜG’e erken tedarikçi katılımında, üreticinin bir tedarikçiye çok kuvvetli şekilde bağlanması ve bu bağlılığın bir anlaşmayla geliştirilmesi durumunda tedarikçinin erken bütünleşmeyle daha aktif olarak ilgileneceğini ileri sürmüşlerdir. Dolayısıyla böyle bir durumda, tedarikçi ilgisi tedarikçi bütünleşme çabasının başarısına etki edecektir. Bu nedenle tedarikçi katlımının sağlanması, işletmenin ürün kalitesini artırma ve ürün geliştirme zamanını azaltma gibi faktörler üzerinde etkili olabilecektir (Ragatz vd., 1997: 192).

YÜGTK’nin benimsenmesini kolaylaştıran diğer önemli bir etken maliyet azaltmaya duyulan ihtiyaçtır. İşletmenin maliyet rekabetçiliğindeki önemli öğe faktör maliyetleri, ölçek ekonomileri, verimlilik ve lojistikte etkinlik gibi faktörler yanında yeni ürün geliştirmedeki maliyet etkinliğidir. Rommel vd., makine sektöründeki üretim maliyetlerinin %50-70’inin geliştirme aşamasında ortaya çıkarıldığını ileri sürmektedirler. Clark ve Fujimoto, yeni bir araba için verimlilik ve kalitenin %80’inden fazlasının geliştirme aşamasında belirlendiğini tespit etmişlerdir. Bu maliyet trendi ürün geliştirme sürecindeki etkinliğe özel bir ilgi göstermelerine neden olmaktadır. Bu gerekliliklerin yükselişini dikkate alan birçok üretici, artık ürünün tanımlandığı yeni ürün geliştirmenin daha erken safhalarında, tedarikçilerinin katılımını sağlamakta ve parça ve modüllerin tasarımı için tedarikçilere önemli bir sorumluluk yüklemektedir. YÜG sürecinde tedarikçilerin katılımını sağlayarak üreticiler, mühendislerine ürün geliştirme çabalarında girdileri önemli olan tedarikçilerle doğrudan ve yoğun bir iletişim halinde olmaları şansını sağlamaktadır (Chung ve Kim, 2003: 589).

Birou ve Fawcett, Amerikan ve Avrupalı üreticilerin yeni ürün geliştirmede tedarikçi bütünleşmesi ile ilgili deneyimlerini karşılaştırmıştır. İki coğrafik bölge arasında uygulamada bir dizi farklılıklar bulmuşlar ve genel olarak, Amerikan üreticilerinin çok daha geniş ölçüde tedarikçileri yeni ürün geliştirmeye bütünleştirdiklerini ve bu bütünleşmelerin ürün maliyetleri üzerinde önemli etkisi olduğunu bulmuşlardır (Ragatz vd., 1997: 192).

Son yıllarda, hızlı teknolojik değişim oranı, kısalan ürün yaşam döngüsü ve artan küresel rekabet YÜG’i üreticiler için kritik bir konu haline getirmiştir. Dolayısıyla rekabetçi baskılar önümüzdeki yıllarda tedarik yöneticilerini ve üreticileri her yıl maliyetlerini %5-8 oranında düşürmek zorunda bırakırken aynı zamanda pazar giriş zamanını %40-60 azaltılmasını ve ürün kalitesinin geliştirilmeye devam edilmesini zorunlu kılacaktır. Bu rekabetçi çevrede tedarikçiler üreticiler için artan bir öneme sahip olacaktır. Dolayısıyla tedarikçiler maliyet, kalite, teknoloji, hız ve satın alan işletmelerin yanıt vermesi üzerinde geniş ve doğrudan bir etkiye sahip olduğundan, tedarikçilerin YÜG’e etkin katılımı üreticilerin rekabetçi kalmak için gerekli gelişmeyi başarmalarında anahtar faktör olacaktır (Ragatz vd., 1997: 191).

Özellikle, sık model değişikliklerinin ve kişiye özel parçaların çoğunlukla pazarda bir farklılaşma faktörü olduğu otomobil ve elektronik gibi endüstrilerdeki işletmeler için YÜG süreci işlem alternatiflerini azaltır ve yüksek araştırma maliyetlerini gerektirir. Sonunda, yeni ürün gelişimi için tedarikçi ve üretici arasındaki bağlantılar büyük bir işlem maliyeti yükü gerektirir. Bu nedenle, kendilerini yeni ürün geliştirme projesine adamaya karar verdiklerinde tedarikçilerin YÜGTK’nin yararlarına ilişkin beklentileri maliyetlerin azaltılmasına önemli bir faktördür (Dyer ve Singh, 1998: 665).

Bütün bu etkiler yanında YÜG erken tedarikçi katılımının işletmelerin yeni ürün geliştirme zamanları üzerinde de olumlu etkileri vardır. Örneğin, Mabert vd., inceledikleri yeni ürün geliştirme zamanını daraltmaya çalışan altı işletmenin beşinde tedarikçi bütünleşmesinin, stratejinin önemli bir parçası olduğunu bulmuşlardır (Ragatz vd., 1997: 192).

Bu alandaki önemli bir katkı Japon, Amerikalı ve Avrupalı kökene sahip kültürler arası karşılaştırmalı çalışmasıyla Clark (1989) tarafından yapılmıştır.

Japon üreticilerin YÜG’de tedarikçilerinin katılımını Batılı rakiplerine göre dört kattan fazla sağladıklarını ve yoğun tedarikçi katılımının ürün geliştirme zamanını ve gelişim döngüsünü çok büyük oranda kısalttığını ve ürünün kalite ve maliyet etkinliğini artırdığını bildirmişlerdir (Chung ve Kim, 2003: 589).

Eisenhardt ve Tabrizi (1995) tedarikçi bütünleşmesini bilgisayar endüstrisinde ürün geliştirme zamanını azaltan faktörlerden biri olarak değerlendirmişler ve ürün hattı olgunlaştığında ve ürün geliştirme çabalarındaki amaçlar iyi tanımlandığında gerçekten geliştirme zamanının hızlandırılabileceğini vurgulamışlardır (Ragatz vd., 1997: 192).

YÜGTK ile ilgili geçmiş literatür çalışmalarında temel olarak Batı ve Japon otomobil üreticileri arasındaki performans boşluklarına neden olan faktörlerin araştırıldığı görülmektedir. Araştırmacıların büyük çoğunluğu Japon otomobil üreticilerinin yeni ürün geliştirme alanında Batılı rakiplerinden daha verimli olduklarını ve Japon üreticilerin yeni ürün geliştirirken tedarikçilerinin uzmanlıklarından Batılı rakiplerine göre daha çok yararlandıklarını belirtmektedir. Japon otomobil üreticilerinin başarısıyla cesaretlenen coğrafik sınırlar ve sanayi bölümlerinin bir ucundan diğerine yer alan üreticiler YÜG sürecinde tedarikçilerinin katılımını sağlamada gittikçe daha aktif olmaktadır. Sonunda tedarikçi katılımı konusu 1990’ların başından bu yana önde gelen araştırma konularından birisi olmuştur (Bidault vd., 1998: 722).

YÜGTK ile ilgili daha önceki araştırmalar önemli oranda YÜGTK uygulamasını kabul etmeyi destekleyen unsurlar, tedarikçi katılımı uygulamasının kültürler arası karşılaştırılması, ve geliştirme döngüsü ve esneklik üzerindeki

etkilerine odaklanmıştır (Bidault vd., 1998: 722). Ring ve Van de Ven başarılı uzun dönemli ilişki için gerekli olan formal (ekonomik ve yasal) ve informal (sosyal-psikolojik) faktörler arasında denge kurmayı öneren bir çatı geliştirmişlerdir. Bu çatının kurulması işletmenin genel performansının geliştirilmesi bakımından oldukça önemlidir (Ragatz vd., 1997: 192).

Imai vd. (1985) Asyalı üreticilerin YÜG’de tedarikçilerinin uzmanlıklarından Batılı rakiplerinden daha geniş bir biçimde yararlandıklarını ifade eden önde gelen araştırmacılardandır. Lamming de Japon otomobil üreticilerinin ürün geliştirme performanslarını eşsiz tedarikçi katılımı

uygulamalarına dayandırdıklarını yorumlayarak Japon ve Batı otomobil endüstrileriyle ilgili karşılaştırmalı bir çalışmada benzer bir sonuç ileri sürmüştür. Artan bir şekilde birçok Batılı otomobil üreticisinin Japon uygulamalarını benimsediğini, fakat üretici- tedarikçi ilişkilerindeki radikal farklılıklar nedeniyle sonuçların çok da iyi olmadığını eklemiştir. Bu yorum YÜGTK uygulaması üzerine yapılan tartışmalarda geniş ölçüde kabul görmüştür. Bazı yazarlar Japon tedarikçilerin Batılı tedarikçilerle karşılaştırıldığında, kendilerine önemli ölçüde çok daha karışık birimlerin tasarımında sorumluluk verildiğine ve Japon tedarikçilerin üretim ağlarının toplam verimlilik ve esnekliğini artırmaya önemli ölçüde katkı sağladığına işaret etmektedir. Böylece, tedarikçilerin rolüne ilişkin geleneksel Batılı paradigmanın tersine, Japon tedarikçilerin yenilikçi yetenekleri üreticilerin daha düşük bir fiyata ve daha hızlı yeni tasarımlar ortaya çıkarmasına yardım etmekte olup işletmelerin performansının artırılmasında önemli bir role sahiptir (Chung ve Kim, 2003: 590).

Ürün geliştirme alanındaki uluslararası karşılaştırmalı çalışmalar, Japon otomobil üreticilerinin üretim süresi, esneklik, maliyetler ve kalite gibi yeni ürün geliştirmenin birçok alanında Batılı örneklerinden daha iyi performans gösterdiğini bildirmektedir. Rekabetçi avantajlarını, tedarikçinin erken katılımı üzerine vurgu ile birlikte tedarikçiler ve üreticiler arasındaki tamamlayıcı bilgi ve yetenekler fırsatından yararlanan eşsiz tedarik zinciri ilişkileriyle yorumlamaktadırlar (Bidault vd., 1998: 724).

YÜGTK uygulaması müşterek rekabetçi güçler için önemli olmasına rağmen, tedarikçinin daha yüksek bağlılığı, sonunda yarar sağlayacağına dair inancın gelişmesini sağlayacak mekanizma geliştirilmeden önce ortaya çıkmayacaktır. İşlem maliyet teorisine göre, işletmeler arasındaki yüksek işbirliği bağlantısı bazı maliyetlere katlanmadan başarılamaz. İşlem maliyet teorisinin temel önerilerinden birisi varlık özgüllüğü ve teknolojik belirsizlik artıkça işlem maliyetlerinin yükseleceğidir. Bununla birlikte YÜGTK’da yüksek düzeyli işbirliği, işletmelerin ürün ve üretim maliyetleri üzerindeki etkileri başta olmak üzere genel performansı artırıcı bir etki yaratacaktır (Chung ve Kim, 2003: 591).

YÜGTK’yı teşvik eden önemli bir faktörde finansal performanstır. YÜG’e katılan tedarikçiler birçok nedenle daha iyi bir performans bekleyebilirler. İlk

olarak, ürün geliştirmede üreticilerle işbirliği halinde çalışan tedarikçiler, değişen pazar taleplerine hızlı cevap verme, maliyet ve risklerde azalış, kalitede iyileşme gibi YÜGTK’dan genel pozitif geçerli sonuçlar bekleyebilir. Bu pozitif sonuçlar birleşik karların paylaşımı yoluyla tedarikçiler için de daha iyi finansal sonuçlar üretecektir. Ancak YÜGTK’dan yarar sağlamadıkları sürece tedarikçilerden daha fazla bağlılık beklenemez. Bu tedarikçilerin rekabetçi konumları nedeniyledir ve bunun sürdürülebilirliği pazar rekabetçiliklerini maliyet, üretim süresi ve kalite açısından önemli oranda etkileyebilir (Chung ve Kim, 2003: 592).

Buraya kadar yapılan açıklamalar ışığında tedarikçilerin YÜG sürecine katılımının ürün geliştirme ve üretim maliyetleri üzerinde azaltıcı bir etkisinin olduğunu, ürün geliştirme zamanını azaltarak gelişim döngüsünü kısalttığını, tedarikçi entegrasyon sürecinde kullanılan teknolojilerin etkisi ve rekabetçi baskılar sonucunda ürün kalitesini artırdığını ve bütün bu iyileştirmeler sonucunda da hem alıcı hem de tedarikçi işletmelerin genel performansı üzerinde olumlu etkilerinin olduğu söylenebilir.