• Sonuç bulunamadı

Yenilikçilik, tedarikçi katılımı ve işletme performansı üzerine değer zinciri yönetimi temelli bir yaklaşım: otomotiv sektöründe görgül bir araştırma

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Yenilikçilik, tedarikçi katılımı ve işletme performansı üzerine değer zinciri yönetimi temelli bir yaklaşım: otomotiv sektöründe görgül bir araştırma"

Copied!
344
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

İŞLETME ANABİLİM DALI

YENİLİKÇİLİK, TEDARİKÇİ KATILIMI VE

İŞLETME PERFORMANSI ÜZERİNE DEĞER

ZİNCİRİ YÖNETİMİ TEMELLİ BİR YAKLAŞIM:

OTOMOTİV SEKTÖRÜNDE GÖRGÜL BİR

ARAŞTIRMA

Vural ÇAĞLIYAN

DOKTORA TEZİ

Danışman

Prof. Dr. Hasan Kürşat GÜLEŞ

Bu çalışma Selçuk Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinatörlüğü tarafından 06103009 numaralı Doktora Tez Projesi olarak desteklenmiştir.

(2)
(3)

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

BİLİMSEL ETİK SAYFASI

Bu tezin proje safhasından sonuçlanmasına kadarki bütün süreçlerde bilimsel etiğe ve akademik kurallara özenle riayet edildiğini, tez içindeki bütün bilgilerin etik davranış ve akademik kurallar çerçevesinde elde edilerek sunulduğunu, ayrıca tez yazım kurallarına uygun olarak hazırlanan bu çalışmada başkalarının eserlerinden yararlanılması durumunda bilimsel kurallara uygun olarak atıf yapıldığını bildiririm.

(4)

T.C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

DOKTORA TEZİ KABUL FORMU

Vural ÇAĞLIYAN tarafından hazırlanan “Yenilikçilik, Tedarikçi Katılımı ve İşletme Performansı Üzerine Değer Zinciri Yönetimi Temelli Bir Yaklaşım: Otomotiv Sektöründe Görgül Bir Araştırma” başlıklı bu çalışma 04.12.2009 tarihinde yapılan savunma sınavı sonucunda oybirliği ile başarılı bulunarak, jürimiz tarafından doktora tezi olarak kabul edilmiştir.

(5)

T.C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

Ö

ğrencinin

Adı Soyadı Vural ÇAĞLIYAN Numarası: 034127001005

Ana Bilim/Bilim Dalı İşletme/İşletme

Danışman Prof. Dr. Hasan Kürşat GÜLEŞ

Tezin Adı Yenilikçilik, Tedarikçi Katılımı ve İşletme

Performansı Üzerine Değer Zinciri Yönetimi Temelli Bir Yaklaşım: Otomotiv Sektöründe Görgül Bir Araştırma

ÖZET

Küreselleşen dünyada üretim yapan işletmeler, rekabetin oldukça yoğun olduğu, önemli ve çok hızlı teknolojik gelişmelere tanık olunan, gittikçe memnun edilmesi zor, seçici ve bilinçli bir müşteri kitlesinin ortaya çıktığı bir dönemde varlıklarını sürdürmeye çalışmaktadırlar. Bu süreçte işletmelerin yenilik yapabilme gücü ve tedarikçileri ile olan ilişkileri, işletmelerin varlıklarını devam ettirmelerinde ve rekabetçi yeteneklerini korumalarında önemli olan iki anahtar unsurdur. Dolayısıyla tedarikçilerin ürün yenilik sürecine dâhil edildiği, etkin bir tedarik zinciri yönetiminin küresel bağlamda işletmelere önemli avantajlar sağlayacağı söylenebilir. Bu bağlamda çalışma dört bölümden oluşmaktadır.

Çalışmanın birinci bölümünde yenilik kavramı, kapsamı ve türleri ile ilgili literatür bilgileri verilmiştir. İkinci bölümde değer zinciri ve tedarik zinciri yönetimine ilişkin teorik bilgilere sunularak, tedarik zinciri yönetimi bağlamında alıcı-tedarikçi ilişkileri açıklanmıştır. Çalışmanın üçüncü bölümünde işletmelerin ürün yenilik faaliyetlerine tedarikçi katılım süreci literatür bağlamında incelenmiştir. Çalışmanın dördüncü bölümünde ise TAYSAD (Taşıt Araçları Yan Sanayiciler Derneği) veri tabanı kullanılarak, otomotiv yan sanayicileri üzerinde gerçekleştirilen bir saha araştırmasının metedolojisi ve çalışma sonucunda elde edilen bilgiler aktarılmaktadır.

(6)

T.C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

Ö

ğrencinin

Adı Soyadı Vural ÇAĞLIYAN Numarası: 034127001005

Ana Bilim/Bilim Dalı İşletme/İşletme

Danışman Prof. Dr. Hasan Kürşat GÜLEŞ

Tezin İngilizce Adı Innovativeness, Supplier Involvement and a Value Chain Management Based Approach On Business Performance: An Ampirical Survey in The Automotive Industry

SUMMARY

The enterprises manufacturing in the globalizing world have been trying to persist their existence in a period in which competition is rather intense, witnessed to significant and quite rapid technological developments, and in which an emerged customer group which is increasingly difficult to satisfy, selective, and conscious. In this process, the power of the enterprises to innovate and the relations with the suppliers are two important key elements for persisting their existence and retaining their competitive abilities. Hence, an effective supply chain management which the suppliers have been involved in the process of product innovation will provide significant benefits to the enterprises in the global context. In this context, this study consists of four parts.

In the first part of the study, literature information related to the concept, the scope and the types of the innovation has been given. In the second part, in the context of supply chain management, the relations of buyer-supplier have been explained by presenting theoretical information relating to the value chain and the supply chain management. In the third section of the study, the process of the suppliers’ involvement to the businesses’ activities of the product innovation has been examined in the context of the literature. In the fourth section of the study, the methodology of a field survey conducted on the automotive parts and components manufacturers and the information being obtained at the end of the study have been analyzed by using the database of TAYSAD (Asociation of Automotive Parts & Components Manufacturers).

(7)

İÇİNDEKİLER

BİLİMSEL ETİK SAYFASI ... i

TEZ KABUL FORMU ... ii

ÖZET ... iii

SUMMARY ... iv

İÇİNDEKİLER ... v

ŞEKİLLER LİSTESİ ... ix

TABLOLAR LİSTESİ ... x

KISALTMALAR LİSTESİ ... xii

GİRİŞ ... 1

BİRİNCİ BÖLÜM İŞLETMELERDE YENİLİK FAALİYETLERİ 1.1. Yenilik Kavramı, Kapsamı ve Önemi ... 4

1.1.1. Yenilik Kavramı ve Kapsamı ... 4

1.1.2. Yeniliğin Önemi ... 8

1.1.3. İşletmelerde Yenilik Yapma Nedenleri ... 10

1.2. Yenilik Çeşitleri ... 13

1.2.1. Radikal ve Kademeli Yenilikler ... 15

1.2.2. Ürün ve Süreç Yeniliği... 18

1.2.3. Hizmet Yeniliği ... 22

1.2.4. Sektör Yaratan Yenilikler ... 22

1.2.5. Teknolojik Reorganizasyon ... 23

1.2.6. Performans Geliştiren Yenilikler ... 23

1.2.7. Marka Yeniliği ... 24

1.2.8. Tasarım Yeniliği ... 25

1.2.9. Ambalaj/Paketleme Yeniliği ... 26

1.3. Yenilik Sürecinin Oluşumu ve Yeni Ürün Gelişim Süreci ... 28

1.3.1. Yenilik Fikrinin Oluşması ... 31

1.3.2. Yenilik Fikrinin Geliştirilmesi ... 32

1.3.3. Sürecin Değerlendirilmesi ... 32

1.3.4. Uygulama/Üretim Aşaması ... 33

1.3.5. Ticarileştirme ... 33

1.4. Yenilik Sürecinde Kullanılan Teknolojiler ... 34

1.4.1. İleri İmalat Teknolojileri ... 35

1.4.2. Bilişim Teknolojileri ... 36

1.5. İşletmelerin Yenilik Düzeyine Etki Eden Faktörler ... 39

1.5.1. Yenilikçilik Düzeyine Etki Eden İşletme İç Koşullar ... 39

1.5.2.Yenilikçilik Düzeyine Etki Eden İşletme Dışı Koşullar ... 41

(8)

İKİNCİ BÖLÜM

DEĞER ZİNCİRİ BAĞLAMINDA TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ VE ALICI-TEDARİKÇİ İLİŞKİLERİ

2.1. Değer Zinciri ... 45

2.1.1.Değer Zincirinin Tanımı ... 46

2.1.2.Değer Zinciri ve Değer Sistemi... 51

2.2.Tedarik Zinciri Yönetiminin Tanımı ve Kapsamı ... 56

2.3. Tedarik Zinciri Yönetiminin Gelişimi ... 67

2.4. Tedarik Zinciri Yönetiminde İşletmeler Arası İlişkiler ... 81

2.4.1.Tedarik Zinciri Yönetiminde Alıcı-Tedarikçi İlişkileri ... 81

2.4.2. Alıcı-Tedarikçi İlişkilerinin Çeşitleri ve Nitelikleri ... 82

2.4.2.1. Geleneksel Alıcı-Tedarikçi İlişkileri ... 87

2.4.2.2. İşbirlikçi Alıcı-Tedarikçi İlişkileri ... 90

2.5. Tedarik Zinciri Yönetiminde Satınalma Fonksiyonunun Rolü ... 94

2.6. Tedarik Zincirindeki Teknolojiler ve Elektronik Tedarik ... 98

2.6.1. İnternet, İntranet ve Extranet Sistemleri ... 99

2.6.2. Elektronik Veri Değişimi ... 101

2.6.3. Elektronik Tedarik ... 103

2.7. Tedarik Zinciri Yönetiminin İşletmelere Katkıları ... 108

2.8. Bölüm Değerlendirmesi ... 110

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM ALICI-TEDARİKÇİ İLİŞKİLERİNDE YAŞANAN DEĞİŞİMLER VE ÜRÜN YENİLİK FAALİYETLERİNE TEDARİKÇİ KATILIMI 3.1. Alıcı-Tedarikçi İlişkilerinde Yenilik Faaliyetleri... 112

3.1.1. Teknolojik Yenilik ... 113

3.1.2. İş Yapma Biçiminde Yenilik ... 119

3.1.3. Üründe Yenilik ... 123

3.2. Yeni Ürün Gelişimine Tedarikçi Katılımı ... 130

3.2.1. Yeni Ürün Gelişimine Tedarikçi Katılım Literatürü ... 131

3.2.1.1. Başlangıç (1980’ler) ... 133

3.2.1.2. Tedarikçi Katılımı Dönemi (1990’ların Başı) ... 135

3.2.1.3. Tedarikçi Katılımında Hızlı Artış Dönemi (1990’ların Sonları) ... 137

3.2.1.4. Tedarikçi Katılımında Milenyum Dönemi (2000li Yılların Başı) ... 140

3.2.1.5. Tedarikçi Katılımı Son Araştırmalar ... 142

3.2.2. Ürün Yenilik Faaliyetlerine Tedarikçi Katılım Aşamaları ... 144

3.2.3.Yeni Ürün Gelişimine Tedarikçi Katılımının Etkileri ... 149

3.2.4. Yeni Ürün Gelişimine Tedarikçi Katılımının Avantajları ... 156

3.3. Yeni Ürünlerin Geliştirilmesinde Tedarikçi Etkinliğini Artırmaya Yönelik Stratejiler ... 164

3.3.1.Toplam Kalite Yönetimi ... 164

3.3.2. Kalite Fonksiyon Göçerimi ... 170

3.3.3. Stage-Gate Yaklaşımı ... 176

3.3.4. Eş Zamanlı Mühendislik ... 182

(9)

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

OTOMOTİV SANAYİİNDE ÜRÜN YENİLİK FAALİYETLERİNE TEDARİKÇİ KATILIMI ÜZERİNE BİR UYGULAMA

4.1.Araştırmanın Kavramsal Modeli ve Metodolojisi... 193

4.1.1.Araştırmanın Kavramsal Modeli ve Araştırmanın Önemi ... 194

4.1.1.1.Araştırmanın Kavramsal Modeli ... 194

4.1.1.2.Araştırmanın Önemi ... 196

4.1.1.3.Araştırmanın Amaçları ve Hipotezleri ... 197

4.1.1.3.1.Araştırmanın Amaçları ... 197

4.1.1.3.2.Araştırmanın Hipotezleri ... 198

4.1.2.Araştırmanın Metodolojisi ... 199

4.1.2.1.Veri Toplama Metodunun Belirlenmesi... 200

4.1.2.2.Veri Toplama Aracının Hazırlanması ... 204

4.1.2.2.1.Veri Toplama Aracının Geliştirilmesi ... 205

4.1.2.2.2.Veri Toplama Aracının Ön Testi... 209

4.1.2.2.3. Anket Formunun Tasarımı ... 210

4.1.2.3.Örnek Seçimi ve Büyüklüğünün Belirlenmesi ... 211

4.1.2.4.Anket Formunun Postalanması ... 213

4.1.2.5.Cevap Veren İşletmelerin Örneği Temsil Yeteneği ... 215

4.1.2.6.Test İstatistiklerinin Belirlenmesi ve Verilerin Düzenlenmesi . 216 4.1.2.6.1.Test İstatistiklerinin Belirlenmesi ... 216

4.1.2.6.2.Verilerin Düzenlenmesi ... 218

4.2. Araştırma Verilerinin Analiz ve Bulguları ... 218

4.2.1. Araştırmaya Katılan İşletmeleri Tanıtıcı Bilgiler ... 219

4.2.2.Veri Toplama Aracının Güvenirlik ve Geçerliği ... 222

4.2.1.1.Veri Toplama Aracının Güvenirliği ... 222

4.2.1.2.Veri Toplama Aracının İçerik ve Yapısal Geçerliliği ... 225

4.2.1.2.1.Veri Toplama Aracının İçerik Geçerliliği ... 226

4.2.1.2.2.Veri Toplama Aracının Yapısal Geçerliliği ... 227

4.2.3. İşletmelerin Ana Sanayi İle Olan İlişkileri... 231

4.2.4. İşletmelerin Yenilikçilik Yapısı ... 241

4.2.4.1. Araştırmaya Katılan İşletmelerin Yenilikçiliği ... 241

4.2.4.2. İşletmeleri Yeniliğe Teşvik Eden Faktörler ... 242

4.2.4.3. İşletmelerin Yenilik Performansları ... 243

4.2.5. İşletmelerin Ürün Yenilik Faaliyetlerine Katılım Süreci ... 244

4.2.5.1. Yeni Ürün Gelişimine Katılım Süreci ... 244

4.2.5.2. İşletmelerin Yenilik Sürecine Dahil Edilmesinde Etkili Olan Faktörler ... 248

4.2.6. Yeni Ürün Gelişimine Katılımın İşletme Performansı Üzerindeki Etkisi ... 249

(10)

BEŞİNCİ BÖLÜM

DEĞERLENDİRME, SONUÇ ve ÖNERİLER

5.1. Araştırmanın Amaçları ve Kuramsal Temelleri ... 264

5.2. Araştırma Bulguları ve Değerlendirmesi ... 265

5.3. İşletme Yöneticilerine Öneriler ... 275

5.4. Araştırmanın Kısıtları... 277

5.5. Gelecek Çalışmalar İçin Öneriler ... 278

KAYNAKLAR ... 280

EKLER Ek 4.1. Araştırmada Kullanılan Anket Formu ... 317

Ek 4.2. Örnek Kütlenin Temsil Gücü... 323

Ek 4.3. Araştırmaya Katılan Grupların Temsil Yetenekleri ... 323

Ek 4.4. İşletmelerin Araştırmaya Katılma Şekillerine Göre Stratejik Alıcı-Tedarikçi İlişkileri... 323

Ek 4.5. İşletmelerin Araştırmaya Katılma Şekillerine Göre Yenilik Performansı ... 324

Ek 4.6. İşletmelerin Araştırmaya Katılma Şekillerine Göre Ürün Yenilik Faaliyetlerine Katılım Uygulamaları ... 324

Ek 4.7. İşletmelerin Araştırmaya Katılma Şekillerine Göre İşletme Performansı ... 324

Ek 4.8. Stratejik Alıcı-Tedarikçi İlişkileri Başlangıç Güvenilirlik Analizi ... 325

Ek 4.9. Yenilik Performansına İlişkin Başlangıç Güvenilirlik Analizi ... 325

Ek 4.10. Ürün Yenilik Faaliyetlerine Katılım Aşamalarına İlişkin Başlangıç Güvenilirlik Analizi ... 325

Ek 4.11. Kümeleme Analizi Sonucunda Oluşan Gruplara İlişkin Scheffe Test Sonuçları ... 326

Ek 4.12. Yapısal Eşitlik Modelindeki Stratejik Alıcı-Tedarikçi İlişkilerinde Kullanılan Kodlara İlişkin Açıklamalar ... 326

Ek 4.13. Yapısal Eşitlik Modelindeki Yenilik Performansında Kullanılan Kodlara İlişkin Açıklamalar ... 326

Ek 4.14. Yapısal Eşitlik Modelindeki Ürün Yenilik Faaliyetlerine Katılım Aşaması Faaliyetlerinde Kullanılan Kodlara İlişkin Açıklamalar ... 326

Ek 4.15. Yapısal Eşitlik Modelindeki Performans Kriterlerinde Kullanılan Kodlara İlişkin Açıklamalar ... 327

Ek 4.16. Araştırmanın Kavramsal Çerçevesine İlişkin Regresyon Analizi ... 327

Ek 4.16/A.Çoklu Regresyon Analizi: İşletme Performansı ... 327

Ek 4.16/B. Bağımsız Değişkenler Arasındaki Korelasyon Düzeyi... 328

Ek 4.16/C. Çoklu Bağımlılığın Belirlenmesi ... 328

Ek 4.16/D. Çoklu Regresyon Analizi: İşletme Performansı ... 329

(11)

ŞEKİLLER LİSTESİ

Şekil 1.1. Yenilik Türü, Yenilik Tip ve Derecesine İlişkin Sınıflandırma ... 14

Şekil 1.2. Başarılı Yenilik İçin Gerekli Faktörler ... 29

Şekil 2.1. Temel Bir Değer Zincirindeki Ana Noktalar ... 46

Şekil 2.2. Geleneksel Değer Zinciri ... 47

Şekil 2.3. Otomotiv Endüstrisinde Değişen Değer Zinciri ... 50

Şekil 2.4. Değer Zinciri ... 53

Şekil 2.5. Değer Sistemi ... 55

Şekil 2.6. Geleneksel Tedarik Zinciri ... 58

Şekil 2.7. Tedarik Zincirinin İki Türü ... 59

Şekil 2.8. Bir Tedarik Zincirindeki İşletmeler ve Aktiviteleri ... 62

Şekil 2.9. Tedarik Zinciri Yönetim Modeli ... 64

Şekil 2.10. Tedarik Zinciri Yönetiminin Gelişim Aşamaları ... 70

Şekil 2.11. Tedarik Zinciri Yapısına İlişkin Bir Sınıflandırma ... 70

Şekil 2.12. Tedarik Zinciri Gelişim Süreci ... 73

Şekil 2.13. Tedarik Zinciri Yönetim Literatürü İçin Bir Çatı ... 74

Şekil 2.14. Tedarik Zinciri Gelişim Süreci ve Gelecek Yansıması... 79

Şekil 2.15. Tedarik Zinciri Yönetiminin Sonraki Jenerasyonu ... 80

Şekil 2.16. Geleneksel İlişkide Tedarik Zinciri Yapısı ... 89

Şekil 2.17. İşbirliği Modelinde Tedarik Zinciri Yapısı ... 92

Şekil 3.1. Alıcı Tedarikçi İlişkilerindeki Olası Yenilik Faaliyetleri ... 112

Şekil 3.2. Ürün Yeniliğine Tedarikçi Katlım Noktaları ... 145

Şekil 3.3. Uygun Tedarikçi Katılım Noktaları ... 146

Şekil 3.4. Tedarikçi Katılımının Başarısını Etkileyen Faktörler ... 150

Şekil 3.5. Kalite Fonksiyon Göçeriminin Hiyerarşik Yapısı ... 173

Şekil 3.6. Şematik Bir Kalite Evi ... 174

Şekil 3.7. İki Aşamalı Bir Stage-Gate Süreci ... 178

Şekil 3.8. Stage-Gate Ürün Yenilik Süreci ... 178

Şekil 3. 9. Eşzamanlı Mühendislik Uygulama Stratejisi ... 188

Şekil 3. 10. Eşzamanlı Mühendislik Bağlamında Üretim İçin Tasarım Çerçevesi ... 190

Şekil 4.1. Araştırmanın Kavramsal Modeli... 196

Şekil 4.2. Kavramsal Modele İlişkin Hipotezler ... 198

Şekil 4.3. Araştırmada İzlenen Metodoloji ... 200

Şekil 4.4. Veri Toplama Metodunda İzlenen Adımlar ... 202

(12)

TABLOLAR LİSTESİ

Tablo 1.1. Yenilik Literatürüne İlişkin Bazı Önemli Çalışmalar ... 6

Tablo 1.2. İşletmelerin Yenilik Kaynakları... 10

Tablo 1.3. Genel Yenilik Türleri ... 13

Tablo 1.4. Ürün ve Süreç Yeniliğine İlişkin Amaç ve Etkiler ... 20

Tablo 1.5. Literatürde Adı Geçen İleri İmalat Teknolojileri ... 36

Tablo 1.6. Bilişim Teknolojileri Kapsamındaki Bilişim Sistemleri ... 37

Tablo 2.1. Üretici ve Müşteri Yanlısı Zincir Özellikleri ... 52

Tablo 2.2. Tedarik Zinciri Literatüründeki Bazı Önemli Çalışmalar... 57

Tablo 2.3. Tedarik Zinciri Yönetimine İlişkin Bazı Tanımlar ... 61

Tablo 2.4. Tedarik Zinciri Yönetim Sürecindeki Başlıca Konu Başlıkları ... 65

Tablo 2.5. Tedarik Zinciri Yönetim Literatürüyle İlgili Seçilmiş Bazı Kaynaklar ... 66

Tablo 2.6. Tedarik Zinciri İçerik Matrisi ... 71

Tablo 2.7. Tedarik Zinciri Yapısına İlişkin Bir Sınıflandırma ... 77

Tablo 2.8. İşbirlikçi Modelde Tedarikçi Ortak Seçim Kriterleri ve Literatür ... 93

Tablo 2.9. Rekabetçi ve İşbirliği Modelinin Karşılaştırılması ... 94

Tablo 2.10. Stratejik Satınalma Literatür İncelemesi ... 96

Tablo 2.11. Tedarik Zinciri Yönetiminin Kısa ve Uzun Dönemli Faydaları ... 109

Tablo 3.1. Bir İşletmenin Teknolojik Yenilik Belirteçleri ... 119

Tablo 3.2. Etkin Müşteri İlişkileri Yönetimi Uygulamaları İçin Olası Değişiklikler ... 123

Tablo 3.3. Dış Kaynak Kullanım Nedenleri... 127

Tablo 3.4. Erken Tedarikçi Katılımı Araştırması: 1980’ler Otomotiv Çalışmaları ... 134

Tablo 3.5. Tedarikçi Katılımı Araştırması: 1990’ların Başı ... 137

Tablo 3.6. Tedarikçi Katılımı Araştırması: 1990’ların Sonu ... 139

Tablo 3.7. Tedarikçi Katılımı Araştırması: 2000’li Yılların İlk Dönemleri ... 141

Tablo 3.8. Son Dönem Tedarikçi Gelişimi Araştırmaları ... 143

Tablo 3.9. Tedarikçi Katılımının Faydaları... 157

Tablo 3.10. Yeni Ürün Gelişimine Tedarikçi Katılımının Avantaj ve Dezavantajları ... 162

Tablo 3.11. Kalite Fonksiyon Göçerimi Aşamaları ... 172

Tablo 3.12. Stage-Gate Yeni Ürün Gelişimindeki Prensipler ... 181

Tablo 4.1. Araştırma Hipotezlerinin Geliştirilmesinde Yararlanılan Çalışmalar 199 Tablo 4.2. Araştırma Anketini Cevaplayanların İş Unvanları ... 219

Tablo 4.3. Araştırmaya Katılan İşletmelerin Çalışan Sayılarına Göre Büyüklükleri ... 220

Tablo 4.4. İşletmelerin Faaliyette Bulundukları Süreye Göre Dağılımı ... 220

Tablo 4.5. Araştırma Kapsamındaki İşletmelerin Pazar Yapıları ... 221

Tablo 4.6. Araştırma Kapsamındaki İşletmelerin Sermaye Yapıları ... 221

Tablo 4.7. Araştırma Kapsamındaki İşletmelerin Mamul Çeşitliliği ... 222

Tablo 4.8. Ölçeklerin Güvenirlik Katsayıları ... 223

Tablo 4.9. Ölçeklerin Güvenilirlik (İçsel tutarlılık) Katsayıları ve Tanımlayıcı İstatistikleri ... 225

Tablo 4.10. Ölçeklerin Kaiser Meyer Olkin (KMO) Değerleri ... 228

(13)

Tablo 4.12. Araştırma Kapsamındaki İşletmelerin Ana Sanayileri İle Olan

İlişkilerinin Durumu ... 231

Tablo 4.13. Alıcı-Tedarikçi İlişkilerinin Ölçümünde Kullanılan Değişkenler .... 232

Tablo 4.14. Alıcı-Tedarikçi İlişkilerinin Niteliği Ölçeğinden Alınan Toplam Puanlar ... 235

Tablo 4.15. Stratejik Alıcı-Tedarikçi İlişkileri ... 236

Tablo 4.16. İşletmelerin Ana Sanayilerle Olan İlişkilerinin Değişimine Etkili Olan Faktörler ... 237

Tablo 4.17. İlişki Düzeyine Göre İşletmelerin Ana Sanayileri İle Olan İlişkilerinin Değişimine Etkili Olan Faktörler ... 238

Tablo 4.18. İşletmelerin Ana Sanayi İle Karşılaştıkları Güçlükler ... 239

Tablo 4.19. İşletmelerin Tedarikçi Seçim Kriterlerini Karşılayabilme Düzeyi ... 240

Tablo 4.20. İşletmelerin Yenilik Yaptıkları Alanlar ... 241

Tablo 4.21. İşletmeleri Yeniliğe Teşvik Eden Faktörler ... 242

Tablo 4.22. İşletmelerin Ürün Yenilik Performansları ... 244

Tablo 4.23. İşletmelerin Ürün Yenilik Faaliyetlerine Katılım Aşamaları ... 245

Tablo 4.24. İşletmelerin Ürün Yenilik Faaliyetlerine Katılım Sürecinde Yürüttükleri Faaliyetler ... 246

Tablo 4.25. İşletmelerin Ürün Yenilik Faaliyetlerine Katılım Aşamalarına İlişkin Faktör Analizi ... 247

Tablo 4.26. İşletmelerin Yenilik Sürecine Dahil Edilmesinde Etkili Olan Faktörler ... 248

Tablo 4.27. İşletmelerin Yeni Ürün Geliştirme Sürecinde Katılım Öncesi ve Sonrası İşletme Performansı ... 250

Tablo 4.28. Ölçüm Modeline İlişkin Sonuçlar ... 254

Tablo 4.29. Araştırmada Kullanılan Uyum İyiliği İndeksleri ve Kabul Edilebilir Değer Aralığı ... 256

Tablo 4.30. Araştırma Modelinin Uyum İyiliği İndeksleri Sonuçları ... 256

Tablo 4.31. Araştırma Modeli Bağlamında Hipotez Sonuçları... 260

(14)

KISALTMALAR LİSTESİ

BDT : Bilgisayar Destekli Tasarım BDÜ : Bilgisayar Destekli Üretim BT : Bilişim Teknolojileri

BTPK : Bilim Ve Teknoloji Politikaları Komitesi

BTYİÇG : Eurostat Bilim, Teknoloji Ve Yenilik İstatistikleri Çalışma Grubu CAD : Bilgisayar Destekli Tasarım

CIM : Bilgisayar Tümleşik Üretim

CNC : Bilgisayar Kontrollü Sayısal Tezgahlar

EM : Eşzamanlı Mühendislik

ERP : Kurumsal Kaynak Planlaması

ETK : Erken Tedarikçi Katılımı

EÜS : Esnek Üretim Sistemleri

EVD : Elektronik Veri Değişimi

İK : İstatistik Komitesi

KFG : Kalite Fonksiyon Göçerimi

MİY : Müşteri İlişkileri Yönetimi

MRP : Malzeme İhtiyaç Planlamas

MRP-II : Üretim Kaynakları Planlaması

OECD : Ekonomik İşbirliği Ve Kalkınma Örgütü OEM : Orijinal Teçhizat Üreticileri

TAYSAD : Taşıt Araçları Yan Sanayicileri Derneği

TCP/IP : Transmission Control Protocol/Internet Protocol

TKY : Toplam Kalite Yönetimi

TUİK : Türkiye İstatistik Kurumu

TÜSİAD : Türkiye Sanayici Ve İş Adamları Derneği

TZÜ : Tam Zamanında Üretim

TZY : Tedarik Zinciri Yönetimi

ÜİT : Üretim İçin Tasarım

YÜG : Yeni Ürün Gelişimi

(15)

GİRİŞ

Bilgi toplumuna geçişin bir yansıması olarak dünya pazarlarının küreselleşmesi, teknoloji alanında yaşanan gelişmelerin sağladığı esneklik ve hız, yeni üretim tekniklerinin ortaya çıkardığı verimlilik artışı ve bütün bu değişimlerin sonucunda ürün yaşam sürelerinin ve pazara ürün sunma sürelerinin kısalması, sürekli bir değişim ve gelişim içersisinde olan müşteri istek ve beklentileri gibi olgular işletmeleri, yönetim şekillerini yeniden incelemeye zorlamaktadır. Dolaysıyla pazar şartlarına hakim olan yenilik anlayışı, piyasadaki rekabetin yapısını da nitelik ve nicelik bakımından değiştirmektedir.

1980'li yılar yukarıda bahsedilen değişimler sonucunda işletmelerin yüksek kaliteli ürünleri düşük maliyetle üretmek zorunda kaldıkları bir dönemdir. Bu dönemde Tam Zamanında Üretim (TZÜ), Toplam Kalite Yönetimi (TKY) gibi uygulamalar işletmelere alternatif bir yaklaşım sağlamıştır. Özellikle TZÜ sisteminin sıfır stok yaklaşımı ve TKY’nin tedarikçilerle olan işbirliği üzerine olan vurgusu, işletmelerin tedarikçileri ile olan ilişkilerinin değiştirilmesi gerektiğini göstermesi bakımından önemlidir. Dolayısıyla 1980’li yılların sonlarında özellikle batılı otomotiv üreticileri başta olmak üzere birçok sektördeki alıcı-tedarikçi ilişkilerinin geleneksel modelden işbirliği modeli veya Japon modeli olarak adlandırılan modele doğru evrilmeye başladığı görülmüştür.

Söz konusu bu değişimler ve ortaya çıkan yeni uygulamalar sonucunda işletmeler, müşteri ihtiyaçlarını en etkin şekilde karşılamak ve rekabetçi bir güç elde ederek pazardaki yapısını koruyabilmek için ürünlerini, hizmetlerini ve bilgi akışlarını, tedarikçilerden müşterilerine kadar uzanan bir süreç olarak ele almışlardır. Bu bağlamda bu yaklaşımın literatürdeki adı “Tedarik Zinciri Yönetimi (TZY)” dir.

TZY’nin en önemli dinamiği, işletmelere yaşanan hızlı değişimler karşısında teknoloji etkin hızlı cevaplar verebilme yeteneği sağlamasıdır. Bu şekilde TZY uygulamaları ile elde edilecek en önemli kazanımlardan bir tanesi müşteri istek ve beklentilerinin kaliteli ve maliyet etkin bir şekilde karşılanabilmesidir. Bu kazanımı sağlayan en önemli unsur ise TZY ile küresel kaynak tedarikinin sağlanabilmesidir.

(16)

TZY ile işletmelerin sağlayabileceği bir diğer önemli kazanım ise ürün üretim ve dağıtım süreçlerinde ortaya çıkacak yeniden yapılanmadır. Bu yeniden yapılanma işletmelerin müşterilere daha hızlı ve etkin ulaşmasını sağlayacak bir dağıtım ağının oluşumunu gerektirmektedir. TZY’ye bilgi teknolojilerinin entegrasyonu ile işletmelerin pazarlama ve dağıtım alanlarında önemli yapısal değişimler yaşanmakta ve bu nedenle yeni ürün geliştirme, üretim süresi ve teslimat hızı gibi alanlarda etkin kazanımlar elde edilebilmektedir.

Bu bağlamda özellikle otomotiv sektörü gibi büyük ve taşıyıcı sektörler, asıl işlerinin montaj operasyonları olduğunu düşündüklerinden, kendi işlerine odaklanmakta ve ürün tasarımı gibi karmaşık ve bilgi yoğun işleri ya tedarikçileriyle birikte yürüterek kendi yüklerini hafifletmekteler ya da bu işlerin tamamına yakın bir kısmını tedarikçilere devretmektedirler. Bu bağlamda ürün yenilik faaliyetlerine tedarikçi katılımı, diğer rekabetçi yetenekler kadar önemli olup işletmelerin rekabetçi yeteneklerini sürdürebilmelerinin yeni bir yolu olarak değerlendirilebilir. Bu bağlamda bu çalışma dört bölümden oluşmakta olup ilk üç bölüm literatür incelemesi ve son bölüm konuyla ilgili alan araştırması üzerine kurulmuştur.

Birinci bölümde yenilik kavramı, kapsamı, önemi ve yenilik türleri ayrıntılı bir biçimde incelenmiş ve işletmeleri yenilik yapmaya teşvik eden faktörler değerlendirilmiştir. İşletmelerin fikir aşamasından ticarileştirilme aşamasına kadar izledikleri yenilik süreci literatür bağlamında değerlendirilmiştir. Bu bölümde son olarak işletmelerin yenilik yapmalarına etki eden iç ve dış faktörler irdelenmiştir.

İkinci bölüm değer zinciri bağlamında TZY ve alıcı-tedarikçi ilişkilerine ayrılmıştır. Bu bölümde öncelikle değer ve değer zinciri kavramı irdelenmiştir. Daha sonra TZY kavramı ve kapsamı ayrıntılı bir şekilde açıklanmıştır. TZY’de işletmeler arası ilişkiler çerçevesinde alıcı-tedarikçi ilişkileri ve türleri literatür bağlamında incelenmiş ve bu ilişkilerin yürütülmesinde ve sürecin entegrasyonunun sağlanmasında yararlanılan bazı önemli teknolojiler açıklanmıştır. Bu bölümde son olarak TZY’nin işletmelere sağlayacağı katkılar açıklanmıştır.

(17)

Çalışmanın üçüncü bölümü ürün yenilik faaliyetlerine tedarikçi katılımı üzerine yapılan incelemelerden oluşmaktadır. Bu bölümde öncelikle alıcı-tedarikçi ilişkileri bağlamında teknolojik yenilik, iş yapma biçiminde yenilik ve üründe yenilik faaliyetleri açıklanmaktadır. Daha sonra ürün gelişimine tedarikçi katılımı ile ilgili yapılan literatür taraması sonuçları beş aşamalı bir yapı şeklinde değerlendirilmiştir. Bu incelemeden sonra ürün yenilik faaliyelerine tedarikçilerin olası katılım noktaları incelenmiş ve tedarikçi katılımının etki ve avantajları irdelenmiştir. Son olarak tedarikçilerin ürün yenilik faaliyetlerine katılım sürecindeki etkinliklerini artırmaya yönelik stratejiler olarak Toplam Kalite Yönetimi, Kalite Fonksiyon Göçerimi, Stage-Gate Yaklaşımı ve Eş Zamanlı Mühendislik uygulamaları açıklanmıştır.

Çalışmanın son bölümü ürün yenilik faaliyetlerine tedarikçi katılımı üzerine Türk otomotiv sekötründe faaliyette bulunan yan sanayicileri kapsayan bir araştırmanın metodolojisi ve araştırma sonucunda elde edilen bulguları, konuya ilişkin hipotezler ve değerlendirmeleri sunulmuştur.

(18)

BİRİNCİ BÖLÜM

İŞLETMELERDE YENİLİK FAALİYETLERİ

1.1. Yenilik Kavramı, Kapsamı ve Önemi

Çok hızlı değişen iç ve dış çevre koşulları etkisinde kalan işletmeler bir taraftan çevrelerinde meydana gelen değişimlere uyum sağlarken diğer taraftan da değişimin gerçekleştiği çevreyi etkilemeye veya yönlendirmeye çalışarak küresel rekabetin gereklerini yerine getirmeye çalışmaktadırlar. Teknolojinin önemli bir etkiye sahip olduğu bu süreçte, bilgi ve iletişim teknolojileri hem küreselleşmeye önemli katkılar sağlamakta hem de işletmelerin küreselleşme sürecine yeni ürün ve teknolojiler vasıtasıyla girmesini olanaklı hale getirmektedir. Küresel rekabetin devam ettirilmesinde yenilik uygulamaları ve yeni ürünler artan talebin karşılanmasının ve pazarların büyümesinin hem nedeni hem sonucu olarak değerlendirilebilir. Bu bağlamda yenilik, küresel rekabetin en önemli rekabet araçlarından birisi olarak değerlendirilmektedir.

Bir yeniliğin ortaya çıkması yeni bir fikir, yeni bir teori veya hipotez, yeni bir yazı türü, bir icat olabileceği gibi yeni bir yönetim modeli şeklinde de olabilir. Yeniliğin türü ne olursa olsun, önemli olan, işletmenin faaliyette bulunduğu değişken çevrenin ortaya çıkaracağı fırsatların, işletmenin yararına dönüştürülmesidir (Vıcır, 2007).

1.1.1. Yenilik Kavramı ve Kapsamı

Yenilik kavramı literatürde farklı özellikler ön plana çıkarılarak farklı şekillerde tanımlanan bir kavramdır. Bu nedenle yenilik kavramının homojen bir terim olmadığı ve her yazarın ilişkili gördüğü unsurları vurgulayarak yeni bir tanım yaptığı söylenebilir. Kavram kimi zaman rekabetle ilişkilendirilirken kimi zaman yaratıcılık, buluş vb. kavramlarla birlikte kullanılmaktadır. Bu noktada literatürde genel olarak yenilik kavramı ile (i) yeni bir ürünün geliştirilme süreci, (ii) yeni ürünün kendisi ve (iii) yeni ürünün üretim ve kullanım sürecini içeren kavramlardan biri ifade edilmektedir (Karlsson ve Olsson, 1998:32). Bu çalışmada kavram işletmeler dolayısıyla da rekabet konuları çerçevesinde incelenecektir.

(19)

Latince ‘innovatus’ kelimesinden türetilmiş bir sözcük olan yenilik (innovation) “toplumsal, kültürel ve idari ortamda yeni yöntemlerin kullanılmaya başlanması” anlamına gelmektedir. Webster sözlük ise yeniliği ‘yeni ve farklı bir sonuç’ olarak tanımlar. Bugün, yeni ve güncel bir kavram olan yenilik, sözlük anlamında da vurgulandığı gibi, yeniliğin kendisinden çok sonucunu; farklılaştırma ve değiştirmeye bağlı ekonomik ve toplumsal bir süreci ifade etmektedir (Elçi vd., 2008:25). Bu bağlamda yenilik bir işletme için yeni düşünceler, yeni uygulamalar, yeni çözümler ve yeni teknolojiler olarak tanımlanabilir (Jenssen ve Jorgensen, 2004:63).

Yenilik, ilk defa ekonomist ve politika bilimcisi Joseph Schumpeter tarafından “kalkınmanın itici gücü” olarak tanımlanmıştır. Schumpeter, yeniliği müşterilerin henüz bilmediği bir ürünün veya varolan bir ürünün yeni bir niteliğinin pazara sürülmesi, yeni bir üretim yönteminin uygulanmaya başlanması, yeni bir pazarın açılması, hammaddelerin veya yarı mamullerin tedariği konusunda yeni bir kaynağın bulunması, bir sanayinin yeni organizasyona sahip olması olarak tanımlamaktadır (Elçi vd., 2008:26).

İşletmelerle ilişkili olarak yenilik “işletme tarafından bir düşüncenin, aracın, sistemin, politikanın, programın, ürünün, hizmetin veya sürecin ilk kez sunulması ya da kullanılması” olarak tanımlanabilir (Güleş ve Bülbül, 2004:125). Yenilik Ar-Ge çalışmalarının bir fonksiyonu olarak düşünüldüğünde Ar-Ge ve patent arasındaki faaliyettir (Ayhan, 2002).

Yenilik, rekabet üzerine inşa edilen önemli bir araç olup en iyi uygulamaya yönelen uygulama bileşenlerinin zorunlu bir parçasıdır. Dolayısıyla yenilikle ilgili çıktılar doğrudan işletme verimliliğini etkiler. Yenilik: (i) ürünlerin, hizmetlerin ve ilgili pazarların değişiminin büyümesinde yeniden tanımlanan bir alan; (ii) yeni üretim, tedarik ve dağıtım metotlarının kurulması; (iii) iş organizasyonlarının, çalışma şartlarının ve işgücü yeteneklerinin yönetimde değişimlerin uygulanması şeklinde tanımlanabilir. Bu bağlamda herhangi bir ürün veya üretim teknolojisi üzerinde devam eden iyileştirmeler, öğrenme, problem çözme, ürün gelişimi, süreç gelişimi gibi faaliyetler; işletmelerin yürüttükleri uygulamaların başarılı bir şekilde yürütülmesi için ihtiyaç duyulan yetenekler olarak değerlendirilmelidir. Bu yetenekler yeniliği açık şekilde geliştirebilen

(20)

uygulamalardır. Dolayısıyla yenilik ve yenilik yapabilme yeteneği/gücü küresel dünyada rekabetçiliğin büyük bir gücü olarak kabul edilmektedir (Ulusoy, 2003). Bu bağlamda yenilik kavramı ile ilgili olarak literatürde yer alan bazı çalışmalar aşağıda Tablo 1.1’deki gibi özetlenebilir.

Tablo 1.1. Yenilik Literatürüne İlişkin Bazı Önemli Çalışmalar

Yazar(lar) Odak Carter ve Williams

(1957) İngiltere’de aynı sektörde faaliyet gösteren işletmelerin bazılarının diğerlerine göre neden daha yenilikçi olduğunu incelemeye yönelik araştırma. Teknik yenilikçiliği kapsayan yönetimsel faktörlerin bir listesi oluşturulmuştur.

Isenson (1968) Amerikan hükümetinin kurduğu savunma endüstrisiyle ilgili işletmelerde tarihsel inceleme. Ana amaç yeniliğin kaynaklarını tanımlamak ve yeniliğe etki eden faktörleri tespit etmek.

Langrish (1972) Yenilikle ilgili olarak Queen ödülünü kazanan bütün başarılı işletmelerle yapılan incelemeler

Rothwell vd. (1974) Kimyasal madde ve bilimsel gereçler üreten işletmelerde başarı ve başarısızlık faktörleri

Maidique ve Zirger

(1985) Ürün yenilikçiliğine odaklanan (öğrenmeye vurgu yapan) örnek çalışmalar. Van de Ven vd.

(1989) Çeşitli yenilik çalışmaları üzerinde detaylı incelemeler. Yenilik süreci ve bu sürecin aşamalarını etkileyen faktörlere ilişkin bir yol haritası hazırlanmıştır.

Lilien ve Yoon (1989) Yeniliğin başarısı/başarısızlığı ile ilgili literatür incelemesi. Wheelright ve Clark

(1992)

Yeni ürün gelişim ile ilgili örnek çalışmalar.

Walsh (1992) Yenilikçilik ve ürün tasarımına ilişkin örnek çalışmalar. Rothwell (1992 Yenilik süreç modeli ve geçmiş 25 yılı kapsayan inceleme. Utterback (1994) 5 büyük endüstri ile ilgili çalışma.

Hamel ve Prahalad

(1994) İşletmeler yeniliği kullanarak nasıl yeni pazarlar ve endüstriler yaratabilir? Baden-Fuller ve

Stopford (1994) Baden-Fuller ve Pitt (1996)

Yenilik yaşlı işletmelerin gençleştirilmesinde ve avantaj yaratılmasında nasıl kullanılabilir? (Avrupa çalışmaları)

Cooper (1999) Ürün gelişimindeki başarı ve başarısızlıklarla ilgili uzun dönemli araştırmalar.

Leifer vd. (2000) Yenilik yaşlı işletmelerin gençleştirilmesinde ve avantaj yaratılmasında nasıl kullanılabilir? (Amerika çalışmaları)

Hamel (2000) İşletmeler endüstrideki rekabet kurallarını değiştirebilecek yenilikçilik uygulamalarını kendi işlerine nasıl uyarlarlar.

Parthasarthy ve Hammond (2002)

Ürün yenilik sürecine yenilik girdi-çıktı ilişkilerinin etkileri üzerine ampirik bir araştırma.

Kodama (2004) Modülarizasyon, yeni iş modelleri gibi farklı yenilik kategorilerine ilişkin değerlendirme.

Auerswald ve

Branscomb (2008) Küresel olarak şebekelenmiş kurumların ortaya çıkmasında yenilik politikaları uygulamaları Alegrea ve Chiva

(2008) Organizasyonel öğrenme yeteneğinin ürün yenilik performansına etkisi. Kaynak: Pavitt 2003:6-7’den adapte edilmiştir.

(21)

Yenilik hem hizmet işletmelerinde hem de endüstri işletmelerinde yeni ürün geliştirme veya üretim sistemi, örgüt yapısı ve işletme sistemlerinde yeni gelişimler ortaya çıkarma şeklinde tanımlanabilir. Bu tanımda yeniliğin sadece ürün geliştirmekle sınırlı olmayıp bunun yanında işletmenin yenilikleri sürdürebileceği bir organizasyon yapısına da vurgu yapılmaktadır. Dolayısıyla organizasyon yapısının yenilik yapmaya ve sürdürmeye elverişli olmaması, yeniliğin sürdürülebilirliği açısından önemlidir (Jones, 2001:404).

Yenilik, işletmelerin rekabet üstünlüğü elde etmesini sağlayan, kârlarını ve nakit akışlarını artıran, sektörde rakiplerin önünde yer almasını sağlayan güçlü bir rekabet aracıdır. Yenilik, yeni kabul edilen bir düşünce, uygulama veya nesne olarak kabul edilirse (Tekin vd., 2007: 139); değişim, yaratıcılık, gelişme ve risk alma kavramları ile bütünleşmiş uzun dönemli bir performans göstergesi olarak değerlendirilebilir (Akal, 2003).

Yenilik kavramının bu çeşitliliğine rağmen bu kavramla birlikte sık sık kullanılan bazı kavramlar bulunmaktadır. Bu kavramlardan en önemlileri, buluş, yaratıcılık, değişim ve gelişme şeklinde sıralanabilir.

Yenilikle bağlantılı bir diğer kavram yaratıcılıktır. Bu bağlamda yeniliğin kaynağı yaratıcılık, yaratıcılığın kaynağı düşünce ve düşüncenin kaynağı ise hayal gücü olarak nitelendirilebilir. Burada hayal gücünü harekete geçiren olgular ise insanın fizyolojik ve psikolojik özellikleri yanında gereksinimleridir. Yaratıcılık zihinsel bir işlev olup düşünceye ait alanın derinlik ve genişliği bireyin sahip olduğu bilgi birikimi ile orantılıdır. Ancak yaratıcılık kavramı bir şeyi mutlak anlamda yoktan var etmek olarak algılanmamalıdır. Yaratıcılık, yaratıcı düşünme ile ilgili olup, görünürde birbiri ile bağlantısı olmayan kavramlar arasında zihinsel bağlantılar kurmak ve bu bağlantılardan yeni fikirler, dolayısıyla yeni ürünler üretmektir (İraz, 2005:3).

Buluş, genellikle araştırma faaliyetleri sonucunda ortaya çıkan yeni bir fikir veya bilgiyi ifade etmektedir. Bun karşın yenilik, bilgi ya da buluşun kullanıma uygun bir ürün veya hizmete dönüştürülmesidir (Sarıhan, 1998:132).

Yenilik kavramı değişim ve gelişme kavramları ile de yakından ilgili bir kavramdır. Değişim yeni olarak nitelenebilecek bir şeylerin ortaya çıkmasını ifade ederken, gelişme bu yeniliklerin özellikleri ile ilgilidir (Yıldırım, 1998:122).

(22)

1.1.2. Yeniliğin Önemi

Yenilik kavramı genellikle akla öncelikle yeni bir ürünü getirmektedir. Ancak tamamen yeni bir ürün geliştirmek göründüğü kadar kolay değildir. Yeni ürünlerin gelişim sürecine bakıldığında sadece yüzde birinin tamamen yeni bir ürün olduğu, geriye kalanların ise bilinenlerin yeni bir alanda kullanılarak oluşturulduğu görülmektedir (Kavrakoğlu, 2006:168). Bununla birlikte tamamen yeni bir ürünün ortaya çıkarılması işletme için oldukça önemli bir gelir artışı sağlamaktadır. Örneğin MS-DOS işletim sistemini geliştiren Bill Gates 1980’li yıllarda 120 milyon adet gibi bir satış rekoruna imza atarak işletmesine önemli bir gelir sağlamıştır (www.biyografi.info, 2009).

Yenilik birçok işletme ve endüstri için rekabet avantajı elde etmenin temel ve önemli bir kaynağıdır. Geçmişte işletmeler küresel alanda ölçek ekonomileri, emek ve sermaye gibi geleneksel unsurları kullanarak rekabet etmişlerdir. Ancak bugünün işletmeleri küresel ölçekte rekabet edebilmek için pazar ve teknolojik gelişimleri yakından takip etmeli, pazardaki fırsat ve tehditlere karşı yaratıcı çözümler üretebilmeli ve etkin bir şekilde yeni ürün ve hizmetler ortaya koyabilmelidir (Durna, 2002:16). Dolayısıyla uluslararası pazarlarda, işletmelerin yenilik yapabilme yeteneği ve gücü, işletmenin rekabet edebilmesindeki önemli unsurlardan birisi olarak değerlendirilmelidir.

İşletmeler geçmişte üretim, hız, maliyet gibi araçlarla rekabetçi avantajlar yakalasa da bu faktörler artık rekabet avantajının tek başına belirleyicisi değildir. Pazarın ihtiyaçlarına yanıt verme hızı, ürün yaşam seyrinde meydana gelen kısalmalar, ürün ve hizmetin kalitesi, tasarım, yeni ürün ve hizmetlerin geliştirilmesi, müşteriye özel üretim yapma, yeni yönetim ve organizasyon modelleri gibi birçok faktör geleneksel faktörlerin önüne geçmiştir (Elçi, 2007:27). Bu bağlamda tüm faktörlerin birlikte değerlendirilmesi işletmelerin yenilik yapmasını gerektirmektedir. Bir başka deyişle yeni pazarlara girmenin, sahip olunan pazar payını yükseltmenin ve rekabet gücünü artırmanın yolu yenilik yapmaktan geçmektedir.

Yenilik, bir işletmenin daha yüksek gelirler elde etmesini sağlasa da bunun ne kadar süreceğini tahmin etmek oldukça güçtür. Günümüzde gelişen teknolojinin, değişen müşteri isteklerinin, bilgiye ve teknolojiye kolaylıkla erişen

(23)

rakiplerin yeniliği taklit etme becerilerinin hızları düşünüldüğünde, yeniliğin işletmeler açısından sürekli bir faaliyet halinde yürütülmesinin gerekliliği daha iyi anlaşılmaktadır. Bu bağlamda yeniliği, kurum kültürü haline getirmiş ve süreçleriyle bütünleştirmiş işletmelerin, yenilik performansı yüksek olan işletmeler olduğu söylenebilir (Elçi vd., 2008:27).

Yenilik yapan işletmeler, yenilik faaliyetini tamamlayıcı stratejilere ve yetkinliklere ihtiyaç duymaktadır. Bu tür yetkinlik ve stratejilere (i) sahip olunan insan kaynaklarının yeni becerilerle donatılması ve yetişmiş insan gücünün işletme bünyesinde tutulmasının sağlanmasına yönelik stratejiler, (ii) yenilik konusunda rakipler de dâhil olmak üzere dış paydaşlarla işbirliği yapma becerisi ve stratejileri, (iii) işletmenin faaliyetlerini ilgilendiren alanlarda, işletmenin bulunduğu bölgede ve yurt içinde ve dışında geliştirilen yeni teknolojilerin ve üretilen bilginin sürekli olarak takibi gibi örnekler verilebilir (Elçi vd., 2008:28). Bu bağlamda yeniliğin ana gücünün işletmenin kendi çalışanları olduğu düşünüldüğünde, işletmelerin yenilik stratejilerinin temelinin kendi insan kaynağı olduğu söylenebilir (Ulusoy, 2003).

Son yıllarda tüketici tercihlerinde yaşanan değişimler yenilik yapılmasını zorunlu kılmaktadır. Tüketici tercihleri değişirken işletmenin ürün ve hizmet yelpazesi değişmezse, işletmenin mal ve hizmetleriyle tüketici tercihleri arasında önemli bir fark ortaya çıkacak ve sonuçta işletme sahip olduğu rekabet avantajını kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalacaktır (Durna, 2002:28). Bu bağlamda toplumsal yaşamda meydana gelen değişimler ve dolayısıyla tüketici tercihlerinde ortaya çıkan yeni istekler işletmeler için yeni fırsatlar sunabilmekte ve yeni pazarlara girişin yolunu açabilmektedir.

Günümüzde işletmeler, yenilik sürecinin merkezinde bulunmakta olup, işletmelerin verimlilik ve rekabetçi yapıları, işletme yetkinlikleri ve teknolojik uzmanlıkları ile belirlenmektedir. Pazarda ekonomik büyümenin kaynağı olan işletmeler rekabet edebilmek için yeni teknolojiler geliştirmekte ve teknolojik yenilikler işletme içinde yeni teknolojik gelişmelere zemin hazırlamaktadır. Bu bağlamda işletmeleri değişen rekabet ortamında yenilik yapmaya zorlayan nedenler TÜSİAD (Türkiye Sanayici ve İş Adamları Derneği) tarafından aşağıdaki şekilde sıralanmıştır (Dulupçu vd., 2007: 8):

(24)

• Pazar ihtiyaçlarına cevap verme hızı. • Ürün ve hizmet kalitesi.

• Yeni ürün ve hizmet geliştirilmesi, ürün ömründeki kısalmalar. • Tüketici taleplerine göre ürün ve hizmet gelişimi.

• Yeni yönetim modellerine duyulan ihtiyaçlar.

Bu açıklamalarda da görüldüğü üzere yeniliğe, değişikliklere ve araştırmalara açık işletmeler, hızlı gelişme temposu göstermekte ve sektörlerinin lideri olmaktadırlar. Ürünleri devamlı geliştirerek, günün modasına ve zamanın gereklerine uygun olarak yenilik yapmak, yeni ambalaj usulleri yaratmak, kalitede yenilikler yapmak, yeni pazar ve pazarlama olanakları aramak, mamulü yaratmak için temel bir kural olmaktadır (Demirci, 2007).

1.1.3. İşletmelerin Yenilik Yapma Nedenleri

Yeniliğe temel oluşturan faktörler olarak da adlandırılan kaynaklar, Drucker tarafından yeniliğin oluşmasında, yeniliğin elde edildiği kaynaklar olarak tanımlanmakta ve iki grup olarak ifade edilmektedir (Yeloğlu, 2007). Birinci gruptaki başlıklar beklenmedik gelişmeler, uyumsuzluklar, süreç gereklilikleri, sektör ve pazar yapısındaki değişimler şeklinde sıralanmakta olup işletmelerin içsel yenilik kaynakları olarak adlandırılmaktadır. İkinci gruptaki başlıklar ise işletme dışı kaynakları ifade etmekte olup demografik yapıdaki değişimler, algılama değişiklikleri ve yeni bilgi şeklinde sıralanmaktadır (Vıcır, 2007). Bu bağlamda işletmelerin yenilik yapma nedenlerini içsel ve dışsal yenilik kaynakları olarak iki başlıkta incelemek mümkündür (Tablo 1.2).

Tablo 1.2. İşletmelerin Yenilik Kaynakları

İçsel Yenilik Kaynakları Dışsal Yenilik Kaynakları

Beklenmedik gelişmeler Uyumsuzluklar

Süreç gereklilikleri

Sektör ve pazar yapısındaki değişimler

Demografik yapıdaki değişimler Algılama değişiklikleri

Yeni bilgi

(25)

İçsel Yenilik Kaynakları

İşletmelerin içsel yenilik kaynakları beklenmedik gelişmeler, uyumsuzluklar, süreç gereklilikleri ile sektör ve pazar yapısındaki değişimler şeklinde ifade edilebilir (Müftüoğlu vd., 2004:44-46; İraz, 2005:93-95):

Beklenmedik Gelişmeler: Beklenmeyen gelişmeler kolay ve basit yenilik kaynakları olup beklenmedik başarı ve başarısızlıklar şeklinde ortaya çıkarlar. Bu beklenmeyen başarı ya da başarısızlık, eşsiz bir fırsatın habercisi olabilir. Beklenmedik gelişmeler işletme içinde ortaya çıkabileceği gibi işletmenin faaliyette bulunduğu sektörde de ortaya çıkabilir. Yenilik fırsatlarının daha az riskli ve nispeten kolay olduğu beklenmedik başarı durumlarında, belirtilerin iyi tanımlanması ve elde kazanılabilecek fırsatların önceden görülmesi yenilik fırsatının yakalanmasında oldukça önemlidir. Benzer şekilde, beklenmeyen başarısızlıklar da işletmeler için fırsatlar sunabilir. İşletmeler başarısızlıktan hoşlanmasalar da, bu başarısızlıktan elde edilecek deneyimler sonraki dönemlerde başarıların en önemli kaynağı haline gelebilirler. Örneğin Amerika’daki maden işçilerinin dayanıklı iş elbisesi talebiyle üretilen kot pantolonlar (Levi’s) bugün spor giyimde önemli bir dünya markasıdır.

Uyumsuzluklar: Uyumsuzluk durumu, olması beklenen durum ile olan durum arasındaki farktır. Uyumsuzluk durumları da önemli bir yenilik kaynağı olarak değerlendirilebilir. Durumlar arasında ortaya çıkan farklar bir hatayı temsil edebilir ve bu hata da yenilik yapmak için bir fırsat oluşturabilir. Uyumsuzluk durumu çok zor fark edilen hatta bazen hiç fark edilemeyen bir durumdur. Bunun yanında çalışanların düşüncelerindeki ya da ekonomik gerçekler arasındaki uygunsuzluklar, beklentiler arasındaki uygunsuzluklar da yenilik için bir kaynak oluşturabilir. Ayrıca yeni bir ürünün maliyeti ile kârı arasındaki uygunsuzluklar nedeniyle, ikame bir ürün pazar için bir yenilik sayılabilir.

Süreç Gereklilikleri: İşletme süreçlerinde ortaya çıkabilecek gereksinimler yenilik fırsatı sunan bir diğer kaynaktır. Süreç gereklilikleri, iç ya da dış çevredeki bir olayla ilgili olmayıp sürecin bir gereği olarak ortaya çıkmıştır. Dolayısıyla süreç gereklilikleri ile işletmedeki bir süreç daha etkin hale getirilebilir, süreç güçlendirilebilir veya eski süreç yeniden tasarlanabilir.

(26)

Sektör ve Pazar Yapısındaki Değişimler: Bir sektörde pazarın büyük işletmeleri teknoloji tabanlı küçük işletmelerce tehdit edildiğinde, sektörde hızlı değişimler yaşandığında, sektörün büyüme hızı arttığında yenilik için büyük fırsatları ortaya çıkabilir. Bu değişimleri yakalayarak bunu fırsat olarak gören işletmeler, sektördeki boşlukları yenilik yaparak değerlendirebilirler. Sektörde faaliyet gösteren işletme sayısı azsa, endüstri yapısındaki değişimlerin ortaya çıkaracağı yenilikler etkin olacaktır.

Dışsal Yenilik Kaynakları

İşletmelerin dışsal yenilik kaynakları ise demografik yapıdaki değişimler, algılama değişiklikleri ve yeni bilgi şeklinde sıralanabilir (Arslantaş, 2001:22; İraz, 2005:95-97).

Demografik Yapıdaki Değişimler: Demografik değişimler (nüfus, yaş, işsizlik, eğitim durumu, gelir gibi) en belirgin ve açık olan değişimlerdir. Demografik değişimler, hangi ürün/hizmetin satın alınacağı, kim tarafından satın alınacağı, nasıl ve hangi ölçekte satın alınacağı konusunda önemli etkilere sahiptir.

Algılama Değişiklikleri: Toplumun genel kabulleri, tutumları ve inançları değişme eğilimi göstermesi yenilik fırsatlarını da beraberinde getirecektir. Dolayısıyla toplumu oluşturan bireyin yani müşterinin algılama düzeyinde yaşanan değişimler önemli bir yenilik kaynağıdır. Müzik, spor, televizyon ve internet insanların algılamaları üzerinde önemli etkiler yaratmaktadır. Bilgisayarların sadece büyük işletmelerin kullandığı bir araç olmaktan çıkıp bireysel anlamda kullanılmaya başlaması oldukça kısa bir sürede gerçekleşmiştir. Bu değişim ise internet aracılığıyla satın alma gibi yeni uygulamaları ortaya çıkarmıştır. Bu tür değişimler insanların yaşam tarzını köklü bir şekilde değiştirmektedir. Bunun yanında algılama değişimleri işletmelerin tutundurma faaliyetlerinde ve reklâmlarında yararlanabileceği fırsatlar ortaya çıkarabilir.

Yeni Bilgi: Dışsal yenilik kaynaklarının üçüncüsü yeni bilgidir. İşletmenin bilinirliği, marka değeri, kârlılık gibi kriterler bilgiye dayalı yenilik ile doğrudan ilişkilidir. Sözkonusu bilgi her zaman bilimsel ve teknik bilgi olmak durumunda değildir. Bu bağlamda bilgiye dayalı yeniliklerde zaman açılımı, başarısızlık

(27)

oranı, tahmin edilebilirlik ve işletmeye yüklediği sorumluluklar gibi temel kriterler farklılık göstermektedir.

1.2. Yenilik Çeşitleri

Yenilikle ilgili olarak literatürde farklı sınıflandırmalar yapılmaktadır. Bu sınıflandırmalar yapılırken kimi zaman yeniliğin sıklığı, derecesi veya işletme için değeri dikkate alınmakta; kimi zamanda yeniliğin sonuçları, odağı veya sistem açısından ele alınarak bir sınıflandırma yapıldığı görülmektedir. Bu bağlamda yapılacak bir genel sınıflandırma Tablo 1.3’deki gibi yapılabilir.

Tablo 1.3. Genel Yenilik Türleri

Sisteme Göre Öncelikli Odaklarına Göre Sonuç/Etkilerine Göre Programlanmış Ürün yenilikleri Kademeli yenilikler Programlanmamış Süreç yenilikleri

Örgütsel yapı yenilikleri İnsan yenilikleri

Radikal yenilikler Uygulama yenilikleri Teknik yenilikler

Kaynak: Güleş ve Bülbül, 2004:129.

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) Bilim ve Teknoloji Politikaları Komitesi (BTPK), İstatistik Komitesi (İK) ve Eurostat Bilim, Teknoloji ve Yenilik İstatistikleri Çalışma Grubu (BTYİÇG) tarafından onaylanan OSLO Manual (1996) kılavuzunda da yenilik ve türleriyle ilgili tanımlar yer almaktadır. Kılavuzda yeniliğin iki temel kategorisine özellikle vurgu yapılmakta olup bu kategoriler “teknolojik ürün yenilikleri” ve ‘teknolojik süreç yenilikleri” dir. Kavramda adı geçen süreç bir üretim süreci olabileceği gibi bir dağıtım süreci de olabilir. Ayrıca teknolojik ürün yeniliklerinde ifade edilen ürün “teknolojik olarak yeni bir ürün” olabileceği gibi “teknolojik olarak geliştirilmiş bir ürün” de olabilir. Bunun yanında teknolojik süreç yenilikleri “teknolojik olarak yeni bir süreç” veya “teknolojik olarak geliştirilmiş bir süreç” şeklinde olabilir. Kılavuza göre yeni kavramı ise dünyada yeni, işletme için yeni veya ülke için yeni şeklinde olabilir (Oslo Manual, 1996). Bu bağlamda kılavuzda adı geçen yenilik türleri ve bunlara ilişkin sınıflandırmalar aşağıda Şekil 1.1’deki gibi şematize edilebilir.

(28)

Şekil 1.1. Yenilik Türü, Yenilik Tip ve Derecesine İlişkin Sınıflandırma

Kaynak: Oslo Manual, 1996: 36.

Yenilik, literatürde ürün ve süreç yenilikleri olarak iki başlık altında toplanabilmektedir (Brouwer, 1991:62). Ancak, bu iki ana başlığa kimi yazarlar tarafından farklı yenilik türleri dâhil edilebilmektedir. Örneğin, pazar yenilikleri (hedef pazarın geliştirilmesi ve hedef pazarlarda sunulan hizmetin nasıl daha iyi hale getirileceğine ilişkin çalışmaları kapsar) bu iki yenilik türüne eklenen üçüncü bir başlıktır (Jhon, 1999:203). Bu iki ana başlığa eklenen bir diğer yenilik türü ise yeni yönetim biçimlerine ilişkin olarak yapılan yönetim yenilikleridir (Higgins, 1995:33).

Yeniliğe ilişkin olarak yapılan bir diğer temel sınıflandırma ise yeniliğin yapılış şekli ve sebep olduğu etki düzeyine bağlı olarak yapılan sınıflamadır. Bu tür yenilikler radikal (süreksiz ya da devrimsel) ve kademeli (sürekli ya da evrimsel) yenilikler olarak ifade edilir (Tidd vd., 1997:6).

Görüldüğü gibi yenilik türleri literatürde oldukça geniş bir biçimde ele alınmaktadır. Ancak yenilik çeşitleri örgütsel bir bakış açısıyla ele alındığında dokuz genel başlık altında incelemek mümkündür (Vıcır, 2007). Bu başlıklar aşağıdaki şekilde sıralanabilir:

1. Kademeli ve Radikal Yenilikler 2. Ürün ve Süreç Yeniliği

3. Hizmet Yeniliği

4. Sektör Yaratan Yenilikler 5. Performans Geliştiren Yenilikler

Ürün Üretim Süreci Dağıtım Süreci Bütünüyle Organizasyonel Ürün Üretim Süreci Dağıtım Süreci Teknolojik Olarak yeni Önemli ölçüde teknolojik olarak geliştirilmiş

İşletme için yeni Dünyada yeni

Maksimum (a)

Orta Minimum YENİLİK

Zaten işletmede var Yenilik Değil

Ürün Üretim Süreci Dağıtım Süreci Bütünüyle Organizasyonel Yeni veya geliştirilmiş

Önemli bir değişiklik yok, yenilik olmaksızın değişim veya diğer yaratıcı iyileştirmeler Diğer yenilik Teknolojik Ürün ve Süreç Yeniliği

(a) Coğrafik olarak yeni ülke veya bölge; Teknolojik Ürün ve Süreç Yeniliği, Diğer Yenilik, Yenilik Değil Yenilik Değil Ürün Üretim Süreci Dağıtım Süreci Bütünüyle Organizasyonel Ürün Üretim Süreci Dağıtım Süreci Teknolojik Olarak yeni Önemli ölçüde teknolojik olarak geliştirilmiş

İşletme için yeni Dünyada yeni

Maksimum (a)

Orta Minimum YENİLİK

Zaten işletmede var Yenilik Değil

Ürün Üretim Süreci Dağıtım Süreci Bütünüyle Organizasyonel Yeni veya geliştirilmiş

Önemli bir değişiklik yok, yenilik olmaksızın değişim veya diğer yaratıcı iyileştirmeler Diğer yenilik Teknolojik Ürün ve Süreç Yeniliği

(a) Coğrafik olarak yeni ülke veya bölge; Teknolojik Ürün ve Süreç Yeniliği, Diğer Yenilik, Yenilik Değil Yenilik Değil

(29)

6. Teknolojik Reorganizasyon 7. Marka Yeniliği

8. Tasarım Yeniliği 9. Paketleme Yeniliği

Yenilik türlerine ilişkin olarak yapılan bu genel sınıflama kapsamında yer alan yenilik türlerine ilişkin bilgiler aşağıda kısaca sunulmaktadır.

1.2.1. Radikal ve Kademeli Yenilikler

Radikal yenilikler, işletme yapısında veya pazar yapısında köklü dönüşümler yaşanmasına neden olan değişimleri ve/veya yenilikleri ifade etmektedir. Bir başka deyişle radikal yenilikler özellik olarak hem tamamen yeni, hem de oldukça riskli olguları kapsamaktadır. Radikal yenilikler, tamamen yeni ürün ve süreçler geliştirmeyi gerektirir ve genellikle örgüt üyelerinin normatif inanç ve değer sistemlerinde değişim oluşturur. Yüksek oranda riskli ve büyük araştırma maliyetleri gerektirdikleri için radikal yeniliklere karar verirken işletmelerin çok dikkatli olmaları gerekir. Ancak bu riskli ve yeni kararların başarıya ulaşması işletmeyi beklentilerin üzerinde bir kâr düzeyine taşıyabilmektedir (Durna, 2002:71).

Radikal yenilikler, köklü değişimleri içerdiği için işletmenin mevcut yapısı üzerinde önemli yıkıcı etkilere neden olmaktadır. Bu bağlamda küresel rekabetin bir gereği olarak yeni müşteri değeri yaratabilecek radikal yeniliklerin yapılması ve benimsenmesi, müşterilerin rakip işletmelerin ürün ve hizmetlerine yönelmesini engellemenin bir yolu olarak görülmelidir (Cravens vd., 2002:259).

Radikal yenilikler, işletmenin çevresel değişkenlerine ve örgüt yapısına göre şekillenen değişimler olduğu için, bu yenilikler işletmenin sahip olduğu iş süreçlerinden etkilenebilmektedir. Bunun yanında işletmenin Ar-Ge faaliyetleri ile radikal yeniliğe ilişkin uygulamaların birbirine paralel olarak yürütülmesi başarıyı olumlu etkileyen faaliyetler olarak görülmektedir (Aygen, 2006:40).

Radikal yenilikler, yeni iş yapma modelleri ortaya çıkaran değişimlerdir. Dolayısıyla radikal yeniliklerin gerçekleştirildiği sektörlerde önemli dalgalanmalar görülebilmekte ve sektörün lider işletmeleri bu değişimlerden olumsuz yönde etkilenmektedirler. Bu tür yenilikler devrimsel bir nitelik

(30)

taşıdığından var olan iş yapma şekillerini değiştirmekte ya da tamamen ortadan kaldırabilmekte veya rekabetin kurallarını etkilemekte ve/veya yeniden koymaktadırlar. Bu yüzden de işletmeler faaliyette bulundukları endüstride rekabetçi avantajlar elde edebilmek için radikal yenilikler yapmaya çalışmaktadırlar (Ireland vd., 2003:982).

Radikal yenilikler aynı zamanda yeni bir endüstri oluşturabilen ya da bir endüstride önemli değişiklikler ortaya çıkarabilen gelişmeleri de ifade etmektedir. Örneğin elektronik endüstrisinde transistor kullanımından entegre devrelere geçilmesi, yeni bir buluş sonucunda ortaya çıkan ve yeni bir endüstri yaratan radikal bir gelişmedir. Radikal yenilikler, girişimci ve mucit kişiler tarafından ve genellikle endüstri dışındaki işletmelerde veya laboratuvarlarda ortaya çıkan buluşların bir sonucu olarak değerlendirilebilir. Bir başka deyişle radikal yenilikler, laboratuvarlarda geliştirilen ve genellikle buluş olarak kabul edilen ve sektördeki ürün ve süreçlerle bir ilişkisi olmayan gelişmelerin ticarileştirilmesidir (Garcia ve Calantone, 2002).

Radikal yenilikler, farklı mühendislik ve bilimsel prensiplerin uygulanmasını gerektirirler. Radikal yenilikler, genellikle endüstrideki diğer işletmeler için önemli güçlüklere neden olurken, endüstrinin yeniden tanımlanmasında ya da yeni işletmelerin pazara ilk girişlerinde bir engel oluşturabilirler (Güleş ve Bülbül, 2004:133).

Kademeli yenilikler ise işletme süreçlerinin iyileştirilmesini ve performansının artırılmasını kapsayan uygulamalardan oluşmaktadır. Kademeli yeniliğin odağı yeni ürün ve hizmetler geliştirmekten ziyade süreçlerin geliştirilmesi ve işletmenin yeteneklerinin en iyi hale getirilmesidir. Bu bağlamda kademeli yenilikler süreçlerin iyileştirilerek işletmenin rekabetçi yapısını etkilemeye çalışan yenilik faaliyetleridir (Irelan vd., 2003:982).

Kademeli yenilikler, radikal yeniliklerin aksine organizasyonun ilerlemesini sağlamak amacıyla yeniliğe süreklilik kazandırılmasını gerektirir. Ayrıca bu yenilikler örgütsel yapının tamamını etkilemeyip organizasyonun belirli bölümleri üzerinde etkilidir (Daft, 2004:401).

Kademeli yenilikler işletmenin kalite, maliyet, zaman gibi performans ölçütlerinin geliştirilmesi amacıyla, işletmenin sahip olduğu teknolojinin işlevsel

(31)

yeteneklerinin geliştirilmesi ile elde edilebilen yeniliklerdir. Dolayısıyla kademeli yenilikler işletmede meydana gelen ve işletmenin devamlılığında gerekli olan ve nispeten olağan ürün ve süreç gelişmeleridir. Japon işletmelerinin yeniliğe bakış açıları, daha çok evrimsel (kademeli), Amerikan işletmelerininki ise devrimsel yenilikler geliştirmek ve kullanmak üzerinedir (Güleş ve Bülbül, 2004:132). Kademeli yeniliklere örnek olarak, elektron vakum tüplerinde ek ızgaralar kullanımı, transistorlarda geliştirilmiş doping tekniklerin kullanımı ve yarı iletken entegre devreler için gelişmiş fabrikasyon süreçlerinin kullanımı verilebilir (Oylumlu, 2006:19).

Kademeli yenilikler, işletmenin yenilik yapma performansı ve müşteri odaklı olma düzeyine göre aşağıdaki kategorilere ayrılabilir (Koberg vd., 2003:23):

• Prosedürlerle ilgili uygulamalar (iş yapma prosedürleri vb.) • Personelle ilgili uygulamalar (eğitim vb.)

• Süreçle ilgili uygulamalar (üretim süreçlerinin geliştirilmesi vb.) • Yapısal uygulamalar (bölümlerin yeniden yapılandırılması gibi).

Buraya kadar yapılan açıklamalar ışığında radikal ve kademeli yenilik türleri arasındaki farklar aşağıdaki gibi ifade edilebilir (Güleş ve Bülbül, :132; Aygen, 2006:38):

• Kademeli yenilik sürekli yapılan ürün ve süreç iyileştirmeleri iken, radikal yenilikler başlıca ürün ve süreç buluşlarıdır.

• Kademeli yenilik endüstride işletmenin rekabet konumunu korumasını sağlarken, radikal yenilik bir endüstriyi değiştirir ya da bir endüstri meydana getirir.

• Kademeli yenilikler nispeten olağan gelişmeler iken, radikal yenilikler ise nadir olarak gerçekleşirler.

• Kademeli yenilikler endüstrideki mevcut işletmelerin iş görme yeteneklerinin geliştirilmesini sağlarken, radikal yenilikler genellikle küçük girişimci işletmeler tarafından gerçekleştirilir ve endüstriye girmeleri için fırsatlar sunar.

• Kademeli yenilikler organizasyonun bölümlerinde etkili iken, radikal yenilikler ise organizasyonun bütününde dönüşüm sağlarlar.

(32)

• Kademeli yenilik teknolojik ilerleme sağlarken, radikal yenilik ise büyük teknolojik yenilik ortaya koyar.

• Kademeli yenilikte normal yönetim süreçleri ve yapısı söz konusu iken, radikal yenilikte yeni yönetim ve yapı yaratılması söz konusudur.

1.2.2. Ürün ve Süreç Yeniliği

Ürün yeniliği, ürünlerin mevcut özelliklerinin veya öngörülen kullanımlarına göre yeni ya da önemli derecede iyileştirilmiş bir mal veya hizmetin yeniden ortaya çıkarılmasıdır. Bu çerçeve ürünlerin; teknik özelliklerinde, bileşenlerinde ve malzemelerinde, birleştirilmiş yazılımlarda, kullanıcıya kolaylık sağlamda ve ürünün diğer işlevsel özelliklerinde önemli derecede iyileştirmeleri kapsamaktadır. Ürün yenilikleri, yeni bilgi veya teknolojilerden yararlanabilir ya da mevcut bilgi ve teknolojilerin yeni kullanımlarına veya bunların bir kombinasyonuna dayanabilir. “Ürün” terimi hem mal hem de hizmetleri kapsayacak şekilde kullanılmaktadır. Ürün yenilikleri, hem yeni mal ve hizmetlerin tanıtımını hem de mevcut mal ve hizmetlerin işlevsel veya kullanıcı özelliklerinde yapılan önemli iyileştirmeleri içermektedir. Yeni ürünler, özellikleri veya öngörülen kullanımları açısından, işletme tarafından daha önce üretilmiş ürünlerden önemli derecede farklılaşan mal ve hizmetlerdir (Oslo Manual, 2005:52).

Ürün yeniliği, öncekilere göre farklı veya yeni bir ürünün geliştirilmesi ya da var olan üründe değişiklik, farklılık ve yenilik yapılarak ürünün pazara sunulmasıdır. Ürün yeniliklerinde ortaya çıkan ürün teknolojik olarak geliştirilmiş bir ürün olabileceği gibi, teknolojik olarak yeni bir ürün de olabilir. Bir işletmenin üretmekte olduğu ürün ve hizmetlerin çıktısının değişmesi de ürün yeniliği olarak adlandırılabilir. Dolayısıyla ürün yeniliği, ürünlerin fiziksel özelliklerinde veya mevcut ürün ve hizmetlerin performanslarındaki değişimler yanında markası yeni ürün veya hizmetler oluşturmayı da içermektedir (Özdaşlı, 2009).

Ürün yenilikleri veya yeni ürünler, temel ürün fikirlerinden, buluşlardan ya da işletme çalışanlarının yenilik fikirlerinden ortaya çıkabilir. Ürün yenilik süreci ise yeni ürün fikrinin oluşturulması, fikirlerle ilgili işletme içi değerlendirmelerin yapılması, yeni ürünlerin geliştirilmesini, üretilmesini, pazar testlerinin yapılması

(33)

ve ürünün ticarileştirilmesi kapsayan bir süreçtir. Ürün yeniliği, yeni bir ürün olabileceği gibi geliştirilmiş bir ürün de olabilir. Buradaki yeni kavramı organizasyona yeni, endüstriye yeni veya bunların bir kombinasyonu olabilir.

Yeni ürünün tanımlanmasında başlıca iki faktör dikkate alınmaktadır. Birincisi, yeniliğin derecesidir. İkincisi ise, yeniliğin kimin açısından değerlendirileceğidir. Bu bakımdan yeni ürünler dört grupta değerlendirilebilir (Yüksekbilgili, 2009):

Dünya için yeni ürün: Bu grupta yer alan ürünler gerçek anlamda yeni ürünler olup, bir yenilik veya buluş sonucunda ortaya çıkan ürünlerdir. Bu ürünlerin üretiminde genellikle yeni teknolojiler kullanılmakta olup mevcut ürünlerle kıyaslandığında daha yüksek müşteri değeri sağlayan ürünlerdir. Örneğin, Ginger adı verilen ve elektrikle çalışan scooter türü ulaşım aracı, yeni bir ürün olarak değerlendirilebilir.

Ülke için yeni ürün: Başka bir ülkede kullanılmakla birlikte ülke pazarlarına yeni giren ürünlerdir. Bu bağlamda gelişmiş ülkelerin pazarlarında yeni olmayan birçok ürün az gelişmiş veya gelişmekte olan ülke pazarları için yeni ürün olarak değerlendirilebilir. Örneğin, enerji içecekleri uzun yılardır Avrupa pazarlarında bulunmakla birlikte Türkiye pazarına girmesi son on yılda olmuştur.

İşletme için yeni ürün: İşletmeler pazar paylarını veya gelirlerini artırmak için ürün gamına yeni ürünler ilave etmektedirler. İşletmeler ürün gamına, yeni bir ürün hattı ilave etme veya mevcut bir ürün hattına yeni ürünleri ilave etme şeklinde iki yolla işletme için yeni ürünler üretebilirler. Şeker üreten bir işletmenin sıvı şeker üretimine başlaması yeni bir ürün hattı ilave etmeye, üretilen sıvı şekerin şekerleme üretiminde kullanılması ise mevcut bir ürün hattına yeni ürün eklemeye örnek gösterilebilir.

Mevcut ürünlerde iyileştirme: Bir ürüne karşı olan talebi artırmak veya tüketici istekleri doğrultusunda yapısında bazı değişiklikler yaparak ürünü piyasaya yeni ürün olarak sürmek bu kategoriye girmektedir.

Son yıllarda ürün hayat seyirlerinin kısalması, artan rekabet baskısı, pazara hızlı ürün sunabilme ve işletmelerin pazardaki kârlılıklarını koruma isteği gibi nedenlerle yeni ürünlerin önemi gittikçe artmaktadır. Dolayısıyla yeni ürünler

(34)

işletmelerin pazar payını korumasına ve geliştirmesine katkı sağladığı gibi işletmenin kârlılığını artırıcı bir etki yaratmaktadır. Bu bağlamda yeniliğin amaçları ve etkilerine ilişkin özellikler aşağıda Tablo 1.4’deki gibi gösterilebilir.

Tablo 1.4. Ürün ve Süreç Yeniliğine İlişkin Amaç ve Etkiler

Ürün yenilikleri yenilikleri Süreç

Rekabet, talep ve pazarlar

Üretimden kaldırılan ürünlerin değiştirilmesi *

Mal ve hizmet yelpazesinin geliştirilmesi *

Çevre dostu ürünlerin geliştirilmesi *

Pazar payının korunması veya artırılması * *

Yeni pazarlara girişi * *

Ürünlerin görselliğinin veya teşhirinin artırılması *

Müşteri ihtiyaçlarına yanıt verebilme süresinin azaltılması * * Üretim ve teslimat

Mal ve hizmet kalitesinin iyileştirilmesi * *

Üretim veya hizmet tedarikinin esnekliğinin iyileştirilmesi * * Üretim veya hizmet tedarikinin kapasitesinin artırılması * * Birim işgücü maliyetlerinin düşürülmesi * * Malzeme ve enerji tüketiminin düşürülmesi * *

Ürün tasarım maliyetlerinin düşürülmesi * *

Üretim bekleme sürelerinin düşürülmesi * *

Endüstri teknik standartlarına ulaşılması * * Hizmet tedarikine ilişkin faaliyet maliyetlerinin düşürülmesi * * Mal ve hizmet tedariki ve/veya teslimatı hızının veya verimliliğinin

artırılması * *

BT kapasitelerinin iyileştirilmesi * *

İşyeri organizasyonu

Farklı ticari faaliyetler arasında etkileşim ve iletişimin iyileştirilmesi * Diğer organizasyonlar ile bilgi paylaşımı ve transferinin artırılması *

Farklı müşteri taleplerine uyum sağlama yeteneğinin artırılması * * Müşterilerle daha güçlü ilişkiler geliştirme * *

Çalışma koşullarının iyileştirilmesi * *

Diğer

Çevresel etkileri azaltmak veya sağlık ve güvenliği iyileştirmek * *

Düzenleyici koşulları sağlamak * *

Kaynak: Oslo Manuel, 2005: 112.

Süreç yeniliği ise bir üretim veya teslim yönteminin yeniden düzenlenmesini veya önemli derecede iyileştirilmesini kapsamaktadır (Zerenler vd., 2007). Süreç, bir üretim süreci olabileceği gibi, bir dağıtım süreci de olabilir. Süreç yeniliği, bir iş aktivitesinin yeni bir yolla yerine getirilmesi anlamına geldiğinden, işletmelerin nihai ürün ve hizmetlerinin yapılış biçimlerinin değişmesi olarak tanımlanabilir (Özdaşlı, 2009). Dolayısıyla süreç yeniliği, farklı

Şekil

Tablo 1.1. Yenilik Literatürüne İlişkin Bazı Önemli Çalışmalar
Şekil 1.1. Yenilik Türü, Yenilik Tip ve Derecesine İlişkin Sınıflandırma
Tablo 1.4. Ürün ve Süreç Yeniliğine İlişkin Amaç ve Etkiler
Şekil 1.2. Başarılı Yenilik İçin Gerekli Faktörler
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

Genel bir tanım yapmak gerekirse, “Ürün yaşam seyri maliyeti; ürün fikri ortaya çıktığı andan itibaren, araştırma – ge- liştirme, deneme üretimi, üretim

Tablo 8’deki basit regresyon analizi sonuçlarına göre, R 2 (açıklanan varyansın yüzdesini ifade eder) ve F (regresyon modelinin anlamlılık derecesini ifade eder) değerleri

Türkiye mümessili: İZZET BAR AZ Galata, Bankalar Caddesi, NAZLI HAN Telefon: 42588 Tel..

Analiz sonucunda ortaya çıkan RMSEA uyum değerinin .05‘ten küçük olduğu için elde edilen uyum değerinin iyi uyuma sahip olduğu ifade

Res. lu kabartmanın detayı. Detail of relief Inv.. Front and back of a fragment of parapet slab discovered same place... Bu parçalar, muhteme­ len muahhar Bizans

Enerji kaynakları bakımından çeşitliliğe sahip olmasına rağmen, bugün tespit edilen rezervleriyle petrol, taşkömürü ve doğal gaz kaynakları açısından zengin

In the literature, many successful methods including time domain, frequency domain and time/frequency domain have been proposed to be used at feature

Sayılgan ve Süslü (2011) 1999-2006 dönemi için Türkiye, Arjantin, Brezilya, En- donezya, Macaristan, Malezya, Meksika, Polonya, Rusya, Şili ve Ürdün borsaları