• Sonuç bulunamadı

YAPRAK, P. *; AMMAN, M. T. * *

* Marmara Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü,

** Marmara Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu ÖZET

Bu araştırma, antrenör, yönetici ya da beden eğitimi öğretmeni o- larak spor dünyasının aktif temsilcileri olma görevini üstlenecek spor yüksekokulu öğrencilerinin, sporun cinsiyetçi doğası ve cinsiyet farklı- lığının antrenörlük ve spor yöneticiliği mesleklerine yansımalarıyla ilgili görüşlerini belirlemeyi amaçlamaktadır.

Araştırma, spor yüksekokulu öğrencisi olan toplam 250 öğrenciye anket uygulanarak yapılmıştır.

Araştırmada vücut geliştirme, güreş, boks, halter, futbol, bale ve step-aerobiğin diğer branşlara oranla daha yüksek cinsiyetçi algı taşıdığı; antrenörlük mesleğinde eşit ücretle iş bulmada, mesleki güçlükle baş etmede ve mesleki yükselmede; spor yöneticiliği mesle- ğinde iş bulmada, mesleki güçlükle baş etmede ve mesleki yükselme- de kızlar ve erkekler arasında anlamlı farklılıklar olduğu belirlenmiştir.

Anahtar Sözcükler: Spor, Kadın, Toplumsal Cinsiyet, Antrenör, Spor Yöneticisi.

GİRİŞ

İnsani her faaliyet bir kültür ortamında şekillenir ve o kültürden ba- ğımsız değildir. Tarih boyunca var olan birçok kültür incelendiğinde doğal bir farklılık olan cinsiyetin kültürel olarak yeniden üretildiği, toplumdan topluma değişen görünümler olmakla birlikte genelde ‘cinsiyetçi’ bir yapının hakim olduğu görülmektedir (1; 2; 3). Batı dün- yasında sanayi devrimiyle görünür hale gelen değişmelerle ortaya çıkan yeni toplum modeli tüm toplum yapılarını etkilemeye başlamıştır. “Modern toplum” olarak isimlendirilen bu model en azından ‘ileri’ aşamasında özellikle kamusal alanı ‘cinsiyetsiz’ olarak inşa etme iddiasındadır. Ancak binlerce yıllık bir süreçte şekillenen kültürel yapıların yüz veya ikiyüz yıl gibi tarihin bütününe oranla çok kısa sayılabilecek zaman dilimlerinde köklü bir biçimde değişmesi mümkün değildir. Üstelik modern toplumda da cinsiyet farklılığının yok olmayıp yeniden üretim sürecine girdiği görülmektedir.

Modern toplumun bir ürünü olarak sporun bu süreçlerden bağım- sız olması düşünülemez. Geleneksel toplumlarda erkeğe özgü bir alan olan spor, yeniden inşa sürecinde hem önceki dönemlerin kültür yapı- larından izler taşıyacak, hem modern toplumun ‘cinsiyetsiz’ yapılanma iddiasından pay alacak, hem de cinsiyetin modern yeniden üretim sürecinden etkilenecektir.

Bu çerçevede günümüz sporuna cinsiyet ekseninde bakıldığında, yukarıda ifade edilen süreçlerin yansıması olan görüntüler karşımıza çıkmaktadır. Her ne kadar modern sporun bir özelliği olarak ifade edilen kadınların artan katılımıyla “sporun cinsiyetsizleşmesi” makro bir süreç olarak işliyor olsa da, sporun cinsiyetsiz olmadığı, hatta cinsiyetin yeniden üretildiği bir alan olduğu söylenebilir.

Sosyal ve kültürel dönüşümler daima ‘sancılı’ süreçlerdir. Kadınla- rın katılımı sporda özellikle “elit spor” ekseninde önemli sorunlara yol açmış, bu sorunlar spor sosyolojisinde “kadın ve spor” ilişkisini incele- yen geniş bir çalışma alanının doğmasına neden olmuştur.

Sporda gerek sporcu, gerekse antrenör, öğretmen ya da yönetici olarak yer alan /alacak olan kadınlar bu sorunların öncelikli muhatap- larıdır. Dolayısıyla bu kesim üzerinde yapılacak araştırmalar, kadın ve spor ilişkisinin örtülü bazı kısımlarının görünür kılınması açısından önem taşımaktadır.

AMAÇ VE YÖNTEM

Araştırma, antrenör, yönetici ya da beden eğitimi öğretmeni olarak spor dünyasının aktif temsilcileri olma görevini üstlenecek spor yükse- kokulu öğrencilerinin, sporun cinsiyetçi doğası ve cinsiyet farklılığının antrenörlük ve spor yöneticiliği mesleklerine yansımalarıyla ilgili görüş- lerini belirlemeyi amaçlamaktadır.

Araştırmada anket tekniği kullanılmıştır. Araştırmanın evrenini Marmara Üniversitesi B. E. S. Y. O. öğrencileri oluşturmaktadır. Ör- neklem grubu, bölüm ekseninde belirlenen kotalarla seçilmiş, Antre- nörlük (s: 130), Beden Eğitimi Öğretmenliği (s: 60) ve Spor Yöneticiliği (s: 60) bölümlerinde okuyan 125 kız ve 125 erkek, toplam 250 lisans öğrencisinden oluşmaktadır.

Anket formunda araştırma gurubunun kadın sorunlarıyla ilgi düze- yi ile kadın ve erkeklere göre olmadığını düşündükleri sporları işaret- ledikleri soruların dışında 15’er soruluk iki bölüm yer almaktadır. İlki Y. Kuzgun ve A. Sevim’in geliştirdiği “Kadının Çalışmasına Karşı Tutum Ölçeği”, diğeri cinsiyete göre-daha çok kadınların- antrenör ve spor yöneticisi olarak iş bulabilmeleri ve başarılı olmalarına ilişkin araştırma grubunun beklentilerinin belirlenmesine yönelik soruların sorulduğu kısımdır.

BULGULAR

1. Sporda Kadınların Sorunlarına İlgi Düzeyi

Anket grubunun sporda kadının durumu ve sorunlarıyla ilgi düze- yine ilişkin kız ve erkek öğrencilerin cevapları arasında anlamlı bir ilişki tespit edilememiştir (P>0. 05).

Tablo 1. Sporda Kadınların Sorunlarına İlgi Düzeyi

İlgilenmedim Medya ve Çevre Derslerden İlgiliyim Özel Toplam

s % s % s % s % s %

Kız 18 16,1 64 57,1 18 16,1 12 10,7 112 48,7

Erkek 22 18,6 68 57,6 22 18,6 6 5,1 118 51,3

Toplam 40 17,4 132 57,4 40 17,4 18 7,8 230 100,0

=2,767 S. D: 3 P=0. 429

Araştırma grubunda yaklaşık her dört öğrenciden biri bu konuya ilgi duymamakta, bir o kadarı derslerde konuşulduğu kadarıyla, yarı- dan az fazlası medya ve çevreden duyduğu kadar ilgilenmekte; bu oranlar kız ve erkek öğrenciler arasında farklılık göstermemektedir. Ancak her on kız öğrencilerden biri “özel olarak ilgili” olduğunu belirt- miştir. Erkek öğrencilerde bu oran yirmide bire düşmekte, bu farklılık istatistiksel olarak anlamlı görülmemektedir.

2. Kadınlar ve Erkekler İçin Uygun Olmadığı Düşünülen Spor- lar

Araştırma grubundan kadınlar ve erkekler için uygun olmadığı dü- şünülen sporları anket formunda işaretlemeleri istenmiştir. Her iki cinsiyet için, işaretlenen belirli branşlarda yığılma olmakla birlikte kızlar için daha fazla spor dalının daha büyük oranlarda uygun görül- mediği ortaya çıkmıştır. Örneğin en az %20’nin üzerinde işaretlenmiş olan sporların sayısı kızlarda altı (futbol, tekvando, boks, v. geliştirme, halter, güreş) iken erkeklerde ikidir (bale, step-aerobik). Seçenekler arasından buz pateni ve step-aerobik kadınlar için hiç işaretlenmezken erkekler için çoğunlukla işaretlenen branşlardan olmuştur. Kadınlar için uygun olmadığı düşünülen ve belirgin oranda fazla işaretlenen sporlar sırasıyla; vücut geliştirme, güreş, boks, halter, futbol, tekvando ve karatedir.

Erkeklerde futbol, basketbol ve atletizm hiç işaretlenmemiştir. Top- lam 12 spor erkeklerde %3,3 ve altında bir orana sahiptir. Erkeklerde %51 oranda bale en çok işaretlenen (N: 129) branştır. Anket grubunun erkeklerde en çok işaretledikleri diğer branşlar sırasıyla “step-aerobik” (%32), “cimnastik” (%14), boks (%9,6), buz pateni (%8) branşlarıdır.

3. Kadının Çalışmasına Yönelik Tutum

Anket grubuna uygulanan on beş soruluk Kadının Çalışmasına Karşı Tutum Ölçeği*nden elde edilen değerler ve cinsiyete göre orta- lamaları tablo 4’de gösterilmiştir.

Birinci ve dördüncü sorular hariç tüm sorularda, kadının çalışma- sına yönelik tutumlarda cinsiyete göre çok anlamlı farklılık olduğu belirlenmiştir (P<0,01). Bu farklılık erkeklerde kadının çalışmasına yönelik tutumun kızlara göre daha olumsuz ya da kararsız yönde olduğunu göstermektedir. Örneğin; 12. soruya kızların ¾’ü erkeklerin ½’si katılmamaktadır.

Tablo 4. Kadının Çalışmasına Yönelik Tutum Ölçeği

Ortalama

Maddeler P

Kadın Erkek 1. İyi nesiller yetiştirebilmek için, kadının

çocuğuna bakması gerekir. 0,473 4,0165 4,1290 2. Kadınlar iş hayatındaki engeller ve güçlük-

lerle baş edebilirler. 0,000 4,5000 3,7680 3. Kadınların iş hayatına girmesi, erkekler

arasında işsizliğe yol açacağı için sakıncalı-

dır. 0,006 1,6179 2,0240

4. Kadınlar aylık rahatsızları ve doğum yapmaları nedeniyle iş hayatında verimsiz

olmaktadırlar. 0,052 2,3226 2,6480

5. Kadınlar iş hayatında cinselliklerini ön plana çıkararak, ayrıcalık sağlamaya çalış-

maktadırlar. 0,000 2,1048 3,3360

6. Çalışan kadının çocuğu sevgiden yoksun

büyümektedir. 0,000 2,4309 3,0880

7. Kocası eve bakabilecek ve ihtiyaçlarını karşılayabilecek durumda olsa bile, kadının

çalışması gerektiğine inanıyorum. 0,000 4,0574 3,1840 8. Kadınlarla erkeklerin birlikte çalıştığı iş

ortamında erkekler tahrik olduğu için verim

düşebilir. 0,000 1,8145 2,5440

9. Kadınlar ev işlerini aksatmayacak şekilde

hafif veya yarım zamanlı işlerde çalışmalılar. 0,003 2,7154 3,2000 10. Kadınlar duygularına göre davrandıkları

için işlerinde ortaya çıkan sorunları çöze-

mezler. 0,000 1,6557 2,6320

11. Kadınlar daha bilgili ve görgülü olmak için yüksek öğrenim görmeliler, ancak çalış-

malarına gerek yoktur. 0,000 1,5968 2,2602 12. Kadınların çalıştığı iş ortamlarında gayrı

meşru ilişkiler olabilir. 0,000 1,9355 2,5520 13. Kadının birinci görevi, evin sorumluluğu-

nu üstlenmek ve çocuk yetiştirmektir. 0,000 2,5610 3,2640 14. Kadına çalışma hakkı vermek, ona

yeteneklerini geliştirme olanağı vermek

demektir. 0,000 4,3145 3,7984

15. Kadın işgücünden yararlanmak toplum

kalkınmasını hızlandırabilir. 0,000 4,4435 3,9200 Cinsiyet ekseninde diğer anlamlı maddelerde de kadının çalışma- sına yönelik olumlu yargılarda kızların eğilimi “kesinlikle katılıyorum”a kayarken erkeklerin sayısı “kesinlikle katılmıyorum” düşüncesine doğru artmaktadır. Olumsuz ifadelerde ise tersine bir durum vardır.

4. Kadının Spor Dünyasında Çalışma Fırsatları

Tablo 5’de kadının spor yöneticisi ve antrenör olarak iş bulma ve bu işlerde başarı göstermeye ilişkin beklentilerle ilgili maddelerin değerleri ve cinsiyete göre ortalamaları verilmiştir.

* Kesinlikle katılıyorum (5) puan, Kesinlikle Katılmıyorum (1) puan olarak ele alınan 5’li ölçek kullanılmıştır.

15 maddeden altısında cinsiyete göre çok anlamlı farklılık tespit edilmiştir (P<0. 01). Ayrıca 3., 6., 11. ve 12. maddelerde de önemli derecede anlamlılık vardır (P<0,05). Bu farklılıkların yönü de kadının çalışmasına yönelik tutum ölçeğindeki gibidir. Örneğin çok anlamlı çıkan 7. ve 13. maddelere bakıldığında (dörtte birden fazlası “olabilir, katılıyorum, kesinlikle katılıyorum” diyen) erkeklerin, (altıda bir oranın- daki) kızlardan daha çok “kadın antrenör ve yöneticilerin iş bulabilmek için erkeksi olmaları gerektiği”ni düşündükleri ortaya çıkmıştır.

Tablo 5. Spor Dünyasında Kadının Çalışma Fırsatlarına İlişkin Düşünceler

Ortalama*

Maddeler Kadın Erkek P

1. İş bulmada cinsiyet önemli etkendir 3,1532 3,5280 0,004* 2. Bir kadının bir spor kuruluşunda antrenör

olarak işe başlayabilme şansı çok yüksektir. 3,0484 3,1600 0,688 3. Kadın antrenörler, günümüz spor dünya-

sında, erkeksi nitelikler geliştirmeden başarılı

olamazlar. 2,3171 2,6371 0,020

4. Antrenör olarak kadınların iş bulması

erkeklerden daha zordur. 2,7967 3,0400 0,099 5. Kadınlar antrenörlük mesleği ile ilgili

güçlüklerle baş edemezler. 1,7480 2,5887 0,000* 6. Kadın antrenörler erkeklerden daha az

ücretle çalışmayı kabul etmezlerse iş bulamaz-

lar. 1,9590 2,2276 0,039

7. Kadın antrenörler iş bulabilmek için erkek-

si olmalıdırlar. 1,8583 2,1885 0,008*

8. Antrenör olarak kadınların işlerinde yük-

selmesi erkeklerden daha zordur. 2,2276 2,6364 0,003* 9. Kadın spor yöneticilerinin bir spor kurulu-

şunda yönetici olarak işe başlayabilme şansı

yüksektir. 3,2377 3,1210 0,333

10. Kadın spor yöneticileri erkeklerden daha az ücret karşılığında alışmayı kabul etmezlerse

iş bulamazlar. 1,8934 2,0569 0,156

11. Kadınların, spor yöneticisi olarak iş bul-

ması, erkeklerden daha zordur. 2,2213 2,5403 0,012 12. Yönetici olarak kadınların işlerinde yük-

selmesi erkeklerden daha zordur. 2,0583 2,3306 0,024 13. Kadın yöneticiler iş bulabilmek için erkeksi

olmalıdırlar. 1,7333 2,1057 0,001*

14. Kadın yöneticiler, günümüz spor dünya- sında, erkeksi nitelikler geliştirmeden başarılı

olamazlar. 1,8443 2,3065 0,000*

15. Spor yöneticisi olarak kadınlar, mesleki

güçlüklerle baş edemezler. 1,5935 2,5161 0,001* İş hayatının, antrenörlük ve yöneticilik mesleğinin güçlükleriyle baş

edebilme ile ilgili maddelerin diğer maddeler ve birbirleri arasında

yapılan karşılaştırmalarda genellikle çok anlamlı sonuçlar ortaya çıkmıştır. Genellikle ters yönde bir ilişki tespit edilmiştir. Örneğin ka-

dınlar iş hayatındaki güçlüklerle baş edebilirler düşüncesini toplam

215 kişi “katılıyorum ve kesinlikle katılıyorum” şeklinde işaretlerken,

kadınların antrenörlük mesleğinin güçlükleriyle baş edebilirler ifadesini

toplam 93 kişi bu yönde işaretlemiştir (p=0,000). Ancak bu maddelerin cinsiyete göre açılımlarına bakıldığında kızların ifadeleri, kadınların iş hayatı güçlükleriyle olduğu gibi doğru orantılı olarak antrenörlük ve yöneticilik mesleğinin güçlükleriyle de baş edebileceği yönündedir. Fakat erkeklerin bu iki maddeye verdikleri yanıtlar arasında çok an- lamlı farklılıklar görülmektedir (p=0,000): erkeklerin yaklaşık yarısına yakını, iş hayatındaki güçlüklerle baş edebilseler de kadınların antre- nörlük mesleğinin güçlükleriyle, dörtte biri ise yöneticilik mesleğinin güçlükleriyle baş edemeyeceklerini düşünmektedirler.

TARTIŞMA VE SONUÇ

Araştırma öncelikle Spor Yüksekokulu öğrencilerinin “kadın ve spor” konusuna yeterince ilgi duymadığını ortaya koymuştur. İlginç olan bu

* “Kesinlikle Katılıyorum” 5 puan “Kesinlikle Katılmıyorum” 1 puan. 1., 5., 7., 13., 14. ve 15. maddeler 0. 01 düzeyinde anlamlıdırlar.

konuda kız ve erkek öğrenciler arasında anlamlı bir farklılığın bulun- mamasıdır.

Bulgular spor branşlarının “erkek sporları”, “erkeklerin hakim olduğu sporlar”, “kadın sporları”, “kadınların hakim olduğu sporlar” ve “her iki cinse ait sporlar” gibi başlıklar altında sınıflamalar yapılabileceğini göstermektedir. Genelde spor, estetikleştiği oranda kadınsı, mücadele ve temas içerdiği ölçüde erkeksi bir faaliyet olarak karşımıza çıkmak- tadır. Bu durum şüphesiz, toplumdaki cinsiyet rollerinin yansımasıdır. Ayrıca erkeklere uygun görülmeyen sporların sayısı, oranları, kadınla- ra uygun görülmeyen sporların sayı ve oranlarının çok gerisinde olma- sı, sporun halen büyük ölçüde “erkeğe özgü” ve “erkek egemen” bir faaliyet olduğunu göstermektedir. Bu bulgular birleştirildiğinde “erkek- ler ve özellikle kadınlar sporda yer alacaklarsa kendilerine yakışan biçimlerinde yer almalıdır” şeklinde ifade edilebilecek bir tutumun Spor Yüksekokulu öğrencilerinde yaygın olduğu anlaşılmaktadır.

Araştırmada erkek öğrencilerde kadına ‘cinsiyetçi’ yaklaşımın, kadını geleneksel roller içinde görme eğiliminin daha fazla olduğu görülmüş- tür. Kız öğrencilerin antrenör veya yönetici olarak başarılı olma, güç- lüklerle başa çıkma inançlarının kuvvetli olduğu görülmekte, kendilerini çalışma hayatında erkeklerin tahminlerinin ötesinde bir yerde konum- landırmaktadırlar.

KAYNAKLAR

1. Bernicow Louis: The American Women’s Almanac. Berkley Publishing Group, N. Y., 1997

2. Donovan J. : Feminist Teori. İletişim Yayınları, 2. Baskı, İs- tanbul, 2001.

3. Mitchel A. : Feminizm. Çeviren: Şirin Tekeli, İletişim Yayınla- rı, Yeni Yüzyıl Kitaplığı.

P-282

BİLGİSAYAR DESTEKLİ ÖĞRETİMİN BASKETBOL

Outline

Benzer Belgeler