• Sonuç bulunamadı

1.1.1. Verimlilik Kavramı, Tarihçesi ve Çeşitler

1.1.1.2. Verimlilik Formülasyonu ve Çeşitler

Üretim, bir sistemde ne kadar fayda yaratıldığını ifade ederken, verimlilik ise üretim faktörlerinin ne kadar iyi kullanıldığını belirtmektedir. Diğer bir ifadeyle verimlilik, çok üretmek için çok çalışmak değil daha akılcı çalışmayı içermektedir. Buna göre; fiziksel veya parasal büyüklükleri ölçülebilen belirli bir sistemin verimliliğini farklı ifadeler ile şu şekilde formüle etmek mümkündür:

Verimlilik = Çıktı (Output) / Girdi (Input)

= Toplam Üretim / Üretim Faktörleri Toplamı

= Yaratılan Toplam Fayda / Sisteme Giren Değerler Toplamı

Bir üretim sonucu elde edilen çıktının üretimde kullanılan toplam girdilere veya ayrı ayrı her girdiye oranlanmasına göre Toplam Faktör Verimliliği veya Kısmi Verimlilik kavramları ortaya çıkmaktadır.

1.1.1.2.1. Toplam Faktör Verimliliği

Toplam Faktör Verimliliği (TFV), bir üretim faaliyeti sonucu elde edilen çıktının bu üretim faaliyetinde kullanılan girdilere bölünmesiyle hesaplanan verimlilik türü olup, bu verimlilik türü, üretimde kullanılan tüm kaynakların derecelerini de ölçmektedir. Söz konusu verimliliği geliştiren Solomun Fabricant; üretimde kullanılan kaynakların birinin önemli olması yanında diğerlerinin de aynı derecede önem taşımaları ve bu kaynaklarda değişmelerin meydana gelmesi verimliliğin tek bir faktöre göre ölçülmesinin doğru olmayacağından yola çıkarak, tüm faktörlere göre ölçülmesi gerektiğini savunmuştur12. Söz konusu Çıktıların, emek, sermaye, hammadde, makine ve enerji gibi girdilerin toplamına oranlanması sonucunda bulunmakta ve bu şekilde tüm kaynakların etkinlik dereceleri ölçülebilmektedir:

Toplam Faktör Verimliliği= Çıktılar / Emek + Sermaye + Hammadde + Makine Üretim faktörlerinden hiçbiri tek başına verimlilikteki değişmeleri tümüyle açıklayamadığından, TFV oranları işletme etkinliğinin en iyi göstergelerinden biridir. Üretilen çıktı için kaynaklardan genel bir tasarruf olup olmadığını gösterir13.

1.1.1.2.2. Kısmi Verimlilik

Üretim faaliyeti sonunda elde edilen çıktının bu üretimde kullanılan girdilerden herhangi birine oranlanmasıyla hesaplanan kısmı verimlilik, analize konu olan girdilerin emek, arazi, sermaye olmasına göre hesaplanan verimlilik oranları emek verimliliği, sermaye verimliliği ve arazi verimliliği olarak adlandırılmaktadır. Toplam çıktı net veya brüt olarak alınır veya herhangi bir üretim faktörü ile ilişkilendirildikten sonra elde edilen kısmi verimlilik oranı net veya brüt olarak bir anlam ifade eder14. Kısacası, kısmi verimlilik, genel formülden hareketle, girdilerin

12 Yusuf Tuna, Tarımda Verimlilik Artışının Ekonomik Sonuçları: Türkiye İle İlgili Bir

Değerlendirme, MPM Yayınları: 487, Ankara, 1993, s. 15-16.

13 Zuhal Akal, İşletmelerde Performans Ölçüm ve Denetimi, Ankara, MPM Yay. No:473, 1996, s.

286.

ayrı ayrı ele alınarak çıktılara oranlanmasıdır. Buna örnek olarak en çok kullanılan işçi verimliliğinin hesaplaması şu şekildedir:

İşçi Verimliliği = Yaratılan Fayda / Toplam İşçilik Saati 1.1.1.2.3. Fiziki Verimlilik (Mühendislik Verimliliği)

Bu tür verimlilik daha çok mühendislikte kullanılmakta olup, oransal olarak şu şekilde gösterilebilir15:

Fiziki Verimlilik = Üretimin Fiziki Miktarı / Üretim Faktörlerinin Fiziki Miktarı

= Fiziki Çıktı / Fiziki Girdi

Fiziki açıdan, hiçbir zaman fiziki çıktı, fiziki girdiye eşit olamaz. Üretim sürecinde bir takım sürtünme ve sıcaklık kaybı nedeniyle her zaman fiziki çıktı, fiziki girdiden daha azdır. Ancak fiziki açıdan verimliliğin elden geldiğince %100’e, başka bir deyişle 1’e çıkarılmasına çalışılmalıdır. Bu durum işletmeye büyük kaynak tasarrufu sağlamış olacaktır.

1.1.1.2.4. Ortalama Verimlilik

Belli bir dönem için hesaplanan verimlilik oran olup, bahsi geçen dönemin toplam çıktılarının, yine aynı dönemde kullanılan toplam girdilere oranlanması ile elde edilmekte ve şu şekilde hesaplanmaktadır:

Ortalama Verimlilik = Dönemin Toplam Çıktıları / Dönemde Kullanılan Girdiler Toplamı

1.1.1.2.5. Marjinal Verimlilik

En kısa anlatımla belli bir dönem içinde çıktıda görülen artışın, yine dönem içinde girdide görülen artışa oranlanması ile elde edilen verimlilik çeşidi olup, şu şekilde formüle edilmektedir16:

Marjinal Verimlilik = Döneme Ait Çıktı Artışı / Döneme Ait Girdi Artışı

Marjinal verimlilik kuramından, verimliliğin tarihsel geçmişinin incelendiği bölümde bahsedilmiş olup, bu kuram yardımıyla basit bir arz talep ilişkisi sonucu oluşan piyasa dengesine ulaşmak da mümkündür.

1.1.1.2.6. Ekonomik Verimlilik

Günümüzde iktisadilik, tüm ekonomik olgulara damgasını vuran kıtlık özelliğinin gerekli bir sonucu olarak kabul görmektedir. Bu özelliğinden dolayı iktisadilik ilkesinde, kaynak israfının en az seviyede tutulması, maksimum faydanın sağlanması ve bir nimet/külfet ilişkisinin göz önünde tutulması önem kazanmaktadır. İktisadilik ilkesi, genelde tutumluluk ve talebe dönüklük gibi iki alt ilkeden oluşmaktadır. Tutumluluk ilkesine, eldeki imkanlarla en çok mal ve hizmetin üretilmesini hedefleyen maksimum ilkesi ile belirli seviyedeki mal ve hizmet üretiminde en az maliyeti hedefleyen minimum ilkesi yön vermektedir. İktisadilik İlkesini oluşturan ikinci alt ilke olan talebe dönüklük ise, üretilen mal veya hizmetlere yeterli talebin bulunup-bulunmadığı, üretimin tamamının satılıp- satılmayacağı ve kaynak israfı olup-olmayacağı sorunlarıyla ilgili olmaktadır. Bu nedenlerden dolayı verimlilik, işletme iktisadı açısından büyük önem taşımakta olup, ekonomik verimlilik de işletmenin üretim süreci sonucunda elde ettiği mal veya

16 Hüseyin Nail Pekel, İşletmelerde Motivasyon-Verimlilik İlişkisi Devlet Hava Meydanları

İşletmesi Antalya Havalimanı Çalışanları Arasında Bir Örnek Olay Araştırması, Süleyman

Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Isparta, 2001, s. 70.

hizmet değerlerinin, söz konusu mal veya hizmetlerin elde edilmesinde maliyet değerlerine oranlanması esası vardır. Şöyle ki17:

Ekonomik Verimlilik = Üretimin Değeri / Üretimin Maliyet Giderleri Toplamı = Çıktının Değeri / Girdinin Değeri

Ekonomik verimliliğin, fiziki (mühendis) verimliliğinin aksine 1’den büyük olması ve dolayısıyla ekonomik ölçülere ulaşması hedeflenmektedir. Ekonomik verimlilik (iktisadilik) eğer 1’den büyük ise, bu durumda işletmenin karlı çalıştığı sonucuna varılır. Mühendislik verimliliği yükselirken ekonomik verimliliğin de yükselmesi, kesin değil fakat mümkün bir durumdur. İşletme yöneticisi ekonomik verimliliği yükseltmeye çalışırken fiziki verimliliği de yükseltmeye çalışmalıdır. Ekonomik verimliliğin “1”in üzerinde olabilmesi için, başka bir deyişle üretim için harcanan paradan daha fazla bir para kazanabilmek için eşitliğin payı büyürken, paydasının sabit kalması ya da küçülmesi gerekmektedir. Üretimin değerini işletmenin pazar koşulları, dolayısıyla pazardaki arz ve talep durumu belirlemektedir. Pazara sunulan benzer malların arzı az, buna karşılık talebi büyük ise; üretilen malların fiyatı yüksek olacak ve üretimin değeri artacaktır. Tersi durumda, fiyat düşük olacağı için üretimin değeri de düşük olacaktır18.

1.1.1.2.7. Statik ve Dinamik Verimlilik

İsimlerinden de anlaşıldığı üzere; statik verimlilik belli bir dönem çıktısının yine aynı dönemin girdisine oranlanması ile hesaplanmakta olup, dinamik verimlilik de belli bir döneme ait verimliliğin baz alınan (bir önceki) döneme ait verimliliğe oranlanması ile bulunmaktadır. Formülasyonu ise şu şekildedir:

Statik Verimlilik = Belli bir dönemin çıktısı / Belli bir dönemin girdisi

17 Şerif Şimşek, a.g.e., 2001, s. 165. 18 Şerif Şimşek, a.g.e., 2001, s. 165.

Dinamik Verimlilik = (Belli bir dönem için çıktı/girdi) / (Baz (bir önceki) dönem için çıktı/girdi)

1.1.1.2.8. Sosyal Verimlilik

Sosyal verimlilik kavramı, sosyal etkileşimler ve sosyal ilişkiler ile bağıntılı olup, bireylerin birbirlerine karşı olan sorumlulukları ve sosyal refah etkileşimlerini içermektedir. Ancak, sosyal paydaların bir kısmının parasal karşılıkları olmadığından zaman zaman ölçümünde güçlük çekilmekle birlikte kişisel öncelikler ve özgüvenin sağlanabilmesi için bu alanda motivasyon çok önemlidir. Motivasyon çalışmaları vasıtasıyla, bireylerin daha çok kendilerini geliştirebilmeleri, işleri daha istekli yapmaları, bu alanda kariyerlerini geliştirmeleri ve sosyolojik ve psikolojik boyutlarda yüksek tatmin düzeyine ulaşmalarına imkan tanınırken, söz konusu gelişmeler ile bireysel ve örgütsel anlamda olumlu gelişmelerin ortaya çıkabilecektir.

1.1.1.2.9. Teknik Verimlilik

İş tekniklerinin iyileştirilmesi, yeni teknolojilerin kullanılması ve çalışanların beşeri sermaye stoklarının artması sonucu artan verimlilik olup19, şu şekilde formüle edilmektedir20:

₰A/A=₰Q/Q – (₰K/K + SL/L + ₰RM/RM)

₰A/A : Teknik verimlilik

K : Kapital ₰K : Kapital artışı

L : Emek ₰L : Emek artışı

RM : Hammadde ₰RM : Hammadde artışı

Bu formüller mikro düzeyden makro düzeye kadar, yani bir işletmedeki iş sisteminden, işletme, işkolu ve ülke düzeyine kadar uygulanabilmektedir. Özellikle

19 Yalçın Tiftik, M. Tuna Erkanlı, İşletmelerde Verimliliği Arttırmak İçin Çalışma Metodlarının

Geliştirilmesi, Türk Sevk ve İdare Derneği, Küçük Kitaplar Serisi II, İstanbul, 1977, s.7.

ülke üretimindeki büyümenin kaynakları ve teknolojik gelişmenin bundaki payını görmek bakımından ülke düzeyinde “teknik verimlilik”in hesap edilmesi önem taşımaktadır. Bunun yanında sabit fiyatlarla yurtiçi gayri safi milli hasılanın ülke düzeyinde istihdam edilenlere bölümü ile elde edilecek verimlilik göstergesi21 de makro ekonomi hakkında önemli bilgi kaynağı olacaktır. Mikro ölçekte ise; hızla değişen teknoloji ve artan beşeri sermayenin işletmede kullanımının ölçümünde rol oynayacaktır.