• Sonuç bulunamadı

ALAN ÇALIŞMASINA KONU OLAN TÜRKİYE TARIM KREDİ KOOPERATİFLERİ

5.2. Türkiye’de Tarım, Tarımsal Amaçlı Kooperatifler ve Tarım Kredi Kooperatifler

5.2.1. Tarımsal Amaçlı Kooperatifler

5.2.1.1. Tarım Kredi Kooperatifler

5.2.1.1.1. Tarım Kredi Kooperatifleri Teşkilat Yapısı ve İşleyiş

1581 sayılı TKK ve Birlikleri Kanununda yer alan hükümler çerçevesinde hazırlanan TKK Anasözleşmesi’nin 6. Maddesi doğrultusunda bir TKK’nın kurulabilmesi için; en az otuz çiftçi ortağın bulunması, Anasözleşmenin ortaklarca imzalanmış olması, Anasözleşmenin TCZB’nce onaylandıktan sonra Ticaret Bakanlığı tarafından kabul edilmesi gibi şartların sağlanması gerekmektedir. Bununla birlikte, Bölge Birlikleri Anasözleşmesi’nin 6. Maddesinde “ortak kooperatiflerin müşterek menfaatlerini korumak, amaçlarını gerçekleştirmeleri için faaliyette

bulunmak ve çalışmalarını düzenlemek amacıyla ortak sayısı sınırlandırılmadan kuruluşta en az 30 kooperatifin ortak olması ile kurulurlar” ibaresi yer almakta ve bu şekilde oluşturulmaktadırlar. 1581 sayılı TKK ve Birlikleri Kanunu esaslarına göre kurulan ve 16 Bölge Birliğine tek üst kuruluş olan Merkez Birliği’nin Anasözleşmesi’nin 3. Maddesinde açık olarak belirtilen amacı “TKK ile Bölge Birliklerinin, müşterek menfaatlerini korumak, amaçlarını gerçekleştirmeleri yolunda faaliyette bulunmak ve her türlü çalışmalarını düzenlemek”’ten ibarettir. 1 Merkez Teşkilatı ve 16 Bölge Birliğinden oluşan TKK’ların 2010 yılı sonu itibariyle kooperatif sayılarını gösterir Çizelge 5.1. aşağıda yer almaktadır.

Çizelge-5.1: Tarım Kredi Kooperatiflerinin İl, İlçe ve Kasaba/köy Bazında Kooperatif Sayıları

Bölge Adı İl Koop. Sayısı İlçe Koop. Sayısı Kasaba/Köy Koop. Toplam Tekirdağ 3 29 69 101 Balıkesir 2 42 109 153 Sakarya 4 51 47 102 İzmir 4 78 152 234 Kütahya 5 54 115 174 Antalya 2 32 55 89 Konya 3 40 84 127 Ankara 4 64 84 152 Kayseri 3 44 76 123 Sivas 3 30 60 93 Samsun 3 37 42 82 Trabzon 7 43 29 79 Erzurum 4 27 22 53 Malatya 7 40 19 66 Gaziantep 4 33 22 59 Mersin 2 48 60 110 Toplam 60 692 1045 1797

Kaynak: TTKK Strateji Geliştirme ve Teşkilatlandırma Daire Başkanlığı-Tedarik ve Pazarlama Daire

Başkanlığı, a.g.e., Aralık, 2010.

1975 ve 1976 yıllarında TKKBB’lerin ve 17 Mayıs 1977 yılında da TKKMB’nin kurulmasıyla, TKK’ların dikey teşkilatlanması tamamlanırken261, 2008 yılına kadar Türkiye’de yalnızca Hakkari ve Şırnak İllerinde TKK bulunmazken, bu yılda Hakkari İl’i Yüksekova İlçesi ile Şırnak İl’i Cizre İlçesinde de kooperatifler kurularak 81 İl’de teşkilatlanma gerçekleştirilmiştir. Özetle ve Çizelge 5.2.’den de gözleneceği üzere; Tarım Kredi Kooperatifleri, 16 Bölge Birliğine bağlı 60 il, 692 ilçe ve 1045 Kasaba/Köy’de olmak üzere toplamda 1797 kooperatif ile Türkiye’nin her köşesinde hizmet veren önemli ve çiftçi dostu tek kuruluş olarak Türk çiftçisinin

261 Strateji Geliştirme ve Teşkilatlandırma Daire Başkanlığı-Strateji Geliştirme Müdürlüğü, a.g.e.,

ihtiyaç duyduğu her türlü hizmeti gerçekleştirmek üzere işlevlerini yerine getirmektedir.

Öte yandan, ülkemizde küreselleşmenin de etkisi ile ortaya çıkan tarıma dayalı ekonominin yerine sanayi odaklı bir gelişim ve kalkınma stratejisinin belirlenmiş olması üzerine; tarımsal üretimde düşüş, kırsal kesimin kentlere göç etmesi ile toplumsal yapının ve nüfus dağılımlarında değişme, işsizlik oranlarında artma gibi bir takım değişikliklerin yaşanmasına yol açmıştır. Ancak özellikle tarım sektöründe yaşanan bu olumsuz gelişme TKK’ların da ortak sayılarında azalmalara yol açarken, geçmiş dönemlerde hükümetlerce uygulamaya konulan af ve erteleme politikaları da TKK’ların ortak sayıları üzerinde önemli değişikliklerin gerçekleşmesine yol açmıştır. Geneli seçim politikası olarak adlandırılan bu tür uygulamalar TKK’ların kullandırdıkları kredi borçlarını kendi özkaynaklarından karşılamak durumunda kalmaları neticesinde finansal açıdan zarar görmelerine ve TKK ortağı olup da kredi borcunu geri ödeyen ortak ile ödemeyen ortağın bir tutulması gibi bir durumun oluşması ile de borcunu geri ödeyen ortaklardan bir kısmının ortaklıktan çıkması sonuçlarını doğurmuştur. Bu durumu Tarım Kredi Kooperatiflerinin Bölge Birliklerine göre 2010 yılı üretici ve ortak sayılarını ve yüzdelerini gösterir Çizelge 5.2.’den de gözlemek mümkündür:

Çizelge-5.2: Tarım Kredi Kooperatiflerinin Bölgelere Göre Üretici Sayısı ve Ortak Sayısı (%)

Bölge Adı Üretici Sayısı Ortak Sayısı %

Tekirdağ 85821 52710 61 Balıkesir 148692 75606 51 Sakarya 178397 88551 50 İzmir 135131 65057 48 Kütahya 116837 51518 44 Antalya 218181 93670 43 Konya 327958 139880 43 Ankara 197785 76702 39 Kayseri 159492 56201 35 Sivas 166003 57086 34 Samsun 234563 80282 34 Trabzon 238773 76922 32 Erzurum 194434 53931 28 Malatya 187335 40596 22 Gaziantep 146625 30408 21 Mersin 333515 40017 12 Toplam 3069542 1079137 35 Kaynak: TTKK Strateji Geliştirme ve Teşkilatlandırma Daire Başkanlığı-Tedarik ve Pazarlama Daire

Başkanlığı, a.g.e., Aralık, 2010.

Çizelge 5.2’den de anlaşılacağı üzere; tarımsal alanda üretim yapan üretici sayıları ile Bölgeler bazında Tarım Kredi Kooperatifleri ortağı olanlara ait sayılar oranlandığı zaman 16 Bölge Birliği içerisinde yalnızca Tekirdağ, Balıkesir ve Sakarya olmak üzere üç bölgede %50’nin üzerinde bir oranın varlığı gözlenmektedir. Bu da üretici olduğu halde gerek geçmiş dönemlere ilişkin bahsi geçen yanlış politikalardan zarar gören gerekse Tarım Kredi Kooperatiflerinin işlevlerini ve yararlarını yeteri kadar bilmeyen bir kesimin mevcudiyetine dikkat çekmektedir.

Ancak, özellikle son yıllarda af ve ertelemelere ilişkin herhangi bir politikanın uygulamada yer almaması, Tarım Kredi Kooperatifleri yöneticilerinin profesyonel karar ve tutumları ile gerçekleştirilen etkin çalışmaların olumlu sonuçlar vermesi, geçmiş 10 yıl öncesindeki Tarım Kredi Kooperatiflerinin finansal ve sosyal açılardan

çok daha iyi bir konuma gelmesine yol açmıştır. Bu noktada önemli bir diğer etken de etkili ve profesyonel yönetimin varlığının yanı sıra bu yöneticilerin son 2-3 yılda istihdam edilen personelleri seçerken geçmiş yıllara oranla daha objektif ve daha rasyonel davranmaları olmuştur. Çünkü gerek birim kooperatif gerekse Bölge ve Merkez Birliği bazında verimli ve etkin çalışmaların ortaya konulmasında insan kaynakları faktörü önemli bir etken olmaktadır. Söz konusu kaynağın istihdam şekillerini görmek adına Birim Kooperatif, Bölge ve Merkez Birliği teşkilat şemalarının yer aldığı Şekil 5.1, 5.2 ve 5.3’ü incelemekte fayda gözlenmektedir.

Şekil-5.1: Birim Tarım Kredi Kooperatifleri Teşkilat Şeması

Şekil-5.2: Tarım Kredi Kooperatifleri Bölge Birliği Teşkilat Şeması

Şekil-5.3: Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği Teşkilat Şeması

Kaynak: TTKKMB, a.g.k., Ankara, Şubat 2011.

Öte yandan, Şekil 5.1, 5.2, ve 5.3’ten de gözleneceği üzere; her birim Kooperatif ve Bölge Birliği için ortak organlar olarak Genel Kurul, Yönetim Kurulu ve Denetçiler mevcut iken, Merkez Birliği’nde ise bu temel organlara ek olarak Genel Müdürlük üst makamı da yer almaktadır. Bu işleyiş 1977’den bu yana

süregelmekle birlikte Genel Müdürlük atamaları geçen süre zarfında kimi zaman ilgili bakanlık tarafından gerçekleştirilirken, şu an da olduğu gibi kimi zaman da Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği Yönetim Kurulu tarafından yapılmaktadır. 5.2.1.1.2. Tarım Kredi Kooperatifleri Personel Yönetmeliği ve İstihdam Şekilleri

Tüm bu şemalarda yer alan pozisyonları doldurmak ve Tarım Kredi Kooperatiflerinin varlığını sürdürebilmek adına 76 Maddeden ibaret, Merkez Birliğinin Olağan Genel Kuruluna sunulmak üzere Merkez Birliği Yönetim Kurulunun 06.04.2007 tarih ve 174 sayılı kararı ile TKK ve Birlikleri Personel Yönetmeliği kabul edilmiştir. Hukuki dayanağı 1581 Sayılı TKK ve Birlikleri Kanunu ile bu kanuna göre tanzim edilen Anasözleşmeler ve 4857 Sayılı İş Kanunu ile Borçlar Kanunu hükümlerine dayandırılarak hazırlanan bu yönetmelik; TKK, Bölge Birlikleri ve Merkez Birliği ile bağlı işletmelerde çalışan personelin hak ve mükellefiyetleri ile diğer özlük hakları ve hizmet şartlarını düzenlemek amacıyla oluşturulmuş, istihdam edilen personellerin seçimi esnasında aranan şartlar ve özellikleri de içeren yazılı bir kurumsallaşma çalışması olarak da ifade edilebilmektedir.

Söz konusu yönetmeliğin I. Bölümünü teşkil eden genel hükümler; amaç, kapsam ve istihdam şekilleri; teşkilatta istihdam edilen personelin istihdam şekillerini belirler iken, II. Bölümü oluşturan personel ihtiyacının tespiti, işe alınması, imtihanlar ve adaylık başlıkları altında; personel ihtiyacının tespiti, kadroların tasdiki, personel alınması, ilan ve başvuru şekilleri ile ilk defa işe alınacak personele ilişkin olarak aranan genel ve özel şartlar, imtihanlar, imtihana tabi tutulmadan alınabilecek personel özellikleri, ilk defa işe alınacaklarda istenecek belgeler, işe alınan personellerin adaylık süreleri, asıl kadroya tayinleri ile askerlik sonrası yeniden göreve başlatılma ve teşkilattan ayrılanların yeniden işe alınmalarına ilişkin bir takım şartlar ve doldurulması gereken süreler yer almaktadır. Tayin ve nakillerin yer aldığı III. Bölümde ise; kapsam içi ve kapsam dışı olmak üzere tüm pozisyonlarda çalışan personelin terfisine ilişkin genel, kooperatif, bölge ve merkez Birliği bazında da ayrı ayrı düzenlenen ve personelin mezuniyet, çalışma süresi ve

kurs başarılarına ilişkin özel şartları taşıyan maddeler ile tayin ve nakil yetkisi, imza yetkisi ile görev ve yer değiştirme suretiyle nakil şartı ve usulleri, tayin ve nakillerde başlama süreleri ile yapılması gereken işlemlere dair maddeler yer almaktadır. Bu konulara ilaveten yönetmeliğin IV. Bölümde “personel hak ve sorumlulukları”, V. Bölümde “vekalet ve ek görevler”, VI. Bölümde “personel eğitimi”, VII. Bölümde “sicil ve ödül”, VIII. Bölümde “denetim, disiplin cezaları ve geçici olarak işten el çektirme ve göreve son verme” ve IX. Bölümde “son hükümler” yer almaktadır262.

Kısacası, bu yönetmelikte belirlenen hükümler çerçevesinde istihdam ve terfiye ilişkin şartlar belirlenmiş olmakla birlikte; özellikle terfi ve unvan değişikliği konularında sınav kurulunu oluşturan yetkililerin ve performans değerlendirmesi yapabilecek pozisyondaki yöneticilerin sınavlara ilaveten, terfi ettirilecek personelin mevcut yetenek ve yeterliliklerini de göz önünde bulundurarak seçim yapmaları durumu, verimli personelin terfi ettirilmesi ve daha etkin sonuçlar elde edilmesi için gösterilen gayretli bir çalışma olmasına rağmen, bu durum kimi zaman örgüt çalışanlarınca yanlış algılanarak, özellikle de terfi edemeyen personellerin kimi zaman objektiflik konusunda bir takım önyargılar taşımalarına da neden olabilmektedir. Çalışmanın analizini içeren 6. bölümünde gerçekleştirilen anket uygulamasına ilişkin deneklerin vermiş oldukları cevaplardan da konuya dair bir takım sonuçlara ulaşmak mümkündür.

Öte yandan, bahsi geçen kanunlar çerçevesinde kooperatifler, Bölge Birlikleri ve Merkez birliği bazında ayrı ayrı düzenlenen Anasözleşmelerde de TKK’ların, Bölge Birliklerinin ve Merkez Birliğinin kuruluşlarına ilişkin şartlardan, kuruluş amaçlarına, ortaklık şartlarına, yönetimlerine, işleyişlerine ve kapanmalarına dair tüm prosedür detaylı olarak belirlenmiş bulunmaktadır. Bunun yanı sıra söz konusu sözleşmeler zaman içerisinde TKKMB üst yetkilileri veyahut hükümet yetkililerince tabi olunan kanun ve yönetmelikler çerçevesinde güncellemeye de tabi tutulabilmektedir.

Söz konusu güncellemeler içerisinde önem arz eden bir konu da personel kalitesine ilişkin olmaktadır. Bu güncelleme süreci diğerlerinden farklı olarak, istihdam edilen personellerin iş başvurularında taşımaları gereken özelliklerin

262 TTKKMB, Tarım Kredi Kooperatifleri ve Birlikleri Personel Yönetmeliği, Ankara, 2007, s. 1-

belirtildiği Personel Yönetmeliğinin ilgili maddesinde yer alan mezuniyet durumlarının her geçen gün artan okuma oranı ve üniversite mezun sayısının artması üzerine yapılan değişiklikler ile başlamaktadır. 2010 yılı sonu itibariyle yapılan durum analizi neticesinde; TKK’larda %20’si kadın olmak üzere toplam 5.966 kişi çalışırken, bunların yarıdan fazlası yüksek okul, 2.000’den fazlası da lise mezunudur. Son yıllarda ihtisas ve doktora yapanların sayısında da artış gözlenmektedir263. Dolayısıyla, yaşanan bu değişim TKK’ların kurumsal yapısının yeniden ele alınmasını, sistemin aksayan yönlerinin tespit edilmesi ve bu aksamaların giderilmesi için yapılması gereken çözümlerin ortaya konulması ile uygulanabilir bir kariyer planlama ve yönetiminin gerçekleştirilmesini de zorunlu kılmaktadır. Çünkü küreselleşmenin de katkılarıyla bireylerin değişim, kendilerini geliştirme isteklerinin arttığı ve farkındalıklarının daha belirgin bir hal aldığı gerçeği muhakkaktır.

Bu nedenle; istihdam edilen bireylerin söz konusu ihtiyaçlarına cevap verebilmek adına gerçekleştirilecek bir takım yenilikçi değişimler vasıtasıyla; bireylerin kendilerini geliştirebilecekleri, geleceklerini planlayabilecekleri, kaliteli bir çalışma yaşamının varlığına da bağlı olarak, çalışma performanslarında gözle görülür artışları gözlemleyebilmek mümkün olabilecektir.

263 Strateji Geliştirme ve Teşkilatlandırma Daire Başkanlığı Strateji Geliştirme Müdürlüğü, Tarım

ALTINCI BÖLÜM