• Sonuç bulunamadı

ALAN ÇALIŞMASINA KONU OLAN TÜRKİYE TARIM KREDİ KOOPERATİFLERİ

5.1. Kooperatifçilik Kavramı ve Gelişim

5.1.1. Kooperatifçilik İlkeleri ve Faydaları

Temeli 1800’lü yıllara kadar dayanan kooperatifçilik kavramının zaman içerisinde daha da önem kazanması, kooperatifçilik tür ve faaliyetlerinin artması üzerine; kooperatifçilik ilkeleri, 1934 yılında International Cooperative Alliance

235 “Kooperatif nedir? Kooperatifçiliğin Tarihçesi”, http://www.cinarziraat.com/kooperatifcilik/287-

(ICA) yani Uluslar arası Kooperatifler Birliği’nce serbest giriş, dini ve politik tarafsızlık, demokratik yönetim, risturn dağıtılması, faiz verilmesi, peşin satış ve eğitimin desteklenmesi gibi temel ve ikincil ilkeler olmak üzere kooperatifçilik ilkeleri belirlenmiş ve herhangi bir kooperatifin ICA’ya üye olabilmesi için “temel ilkeler” olan ilk üç ilkeyi uygulaması zorunluluğu getirilmiştir236. 1937 yılında 15.’si gerçekleştirilen ICA kongresinde, toplumu bunalım ve çatışmalardan koruyacak sağlıklı bir düzen oluşturmaya yönelik sosyal gelişme, sosyal adalet, sosyal barış ve denge ile eşitlik, demokrasi gibi toplumsal hedeflere paralel olarak; açık üyelik, demokratik yönetim, ırk, din, siyasal tarafsızlık, eğitim ve işbirliği ve faizin sınırlandırılması gibi kooperatifçiliğe ilişkin ana hedefler belirlenmiştir237. II. Dünya Savaşının ekonomide meydana getirdiği sonuçlara bağlı olarak, kooperatiflerin rakibi olan kuruluşlar savaştan sonraki yıllarda tüketicileri kendilerine çekebilmek için kredili veya ucuza satış gibi yöntemlere başvurduklarından “peşin satış ilkesi” çerçevesinde kooperatiflerin rekabet gücünün zayıflamasına yol açmışlardır238. ICA’nın kuruluşunun 100. yılı olan 1995 yılında Manchester kentinde yapılan Genel Kurul Toplantısında gözden geçirilerek kabul edilen ve günümüze kadar süregelen kooperatifçilik ilkeleri ise şu şekildedir239:

5.1.1.1. Gönüllü ve Herkese Açık Üyelik

Kooperatiflere girişin gönüllü olması gerektiğini ifade eden bu ilke, cinsel, sosyal, ırksal, siyasal ve dinsel ayırımcılık olmaksızın, kooperatifin belirlediği amaçlara uyan ve istenen sorumlulukları yerine getiren herkesin kooperatife üye olabileceğine ve bu şekilde kooperatif hizmetlerinden yararlanabileceğine karşılık gelmektedir. Diğer bir ifadeyle kooperatifler bir takım özelliklere sahip olmak kaydıyla herkese açık gönüllü kuruluşlardır.

236 Ziya Gökalp Mülayim, Kooperatifçilik, 1. Baskı, Yetkin Yayınları, Ankara, 1992, s. 58.

237 Muzaffer Deligöz, “Kooperatifçilik Hakkında”, Türk Kooperatifçilik Kurumu Karınca Dergisi,

Sayı: 824, Ağustos-2005, s. 3.

238 Haşmet Başar, Kooperatif Kuruluşların Sosyo-Ekonomik Yapısı, Uludağ Üniversitesi Basımevi,

Bursa, 1993, s. 47.

239 Kooperatifçilik İlkeleri, http://www.turkiyemillikoop.org.tr/kooperatifcilikilkeleri.htm,

26/02/2011.; Tuncay Güloğlu ve Adem Korkmaz, “Kooperatifçilik İlkeleri, Küreselleşme ve Kooperatifçilikte Yeni Eğilimler”, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Mecmuası, İstanbul Üniversitesi Yayın No: 4890, İstanbul, 2006, s. 816-826.

5.1.1.2. Demokratik Yönetim

Kooperatifler, siyasi oluşturma ve karar alma süreçlerine katılan üyelerince denetlenen demokratik kuruluşlardır. Çünkü seçilmiş temsilci olarak hizmet eden erkek ve kadın üyelere karşı sorumludurlar. Birim kooperatif kuruluşlarında üyeler - her biri bir oy hakkına sahip-eşit oy hakkına sahiptirler. Diğer düzeydeki kooperatif kuruluşlarında ise oy hakkı demokratik bir yaklaşımla düzenlenmektedir. Ancak bu ilkeye ilişkin olarak klasik ve çağdaş kooperatifçiler arasında küreselleşmenin de meydana getirdiği değişiklikler neticesinde; kooperatiflerin küçük ölçekten büyük ölçeğe geçmeleri ortak sayılarının artmasına, kooperatif-ortak ilişkilerinin zayıflamasına, kooperatiflerin yönetimi sorununa ve doğrudan demokrasinin yerini temsili demokrasiye bırakması gibi bir takım tartışmalara neden olmuştur.

5.1.1.3. Üyelerin Ekonomik Katılımı

Belli bir dönem içerisinde faaliyetler sonucu varsa işletme fazlasının ortakların kooperatifle yapmış oldukları alışveriş veya hizmete bağlı olarak kooperatif tarafından dağıtılması anlamına gelen risturn ilkesinden yola çıkarak, üyeler kooperatiflerinin sermayesine adil bir şekilde katkıda bulunmakta ve bunu demokratik olarak yönetmektedirler. Bu sermayenin en azından bir kısmı genellikle kooperatifin ortak mülkiyeti olarak kabul edilmektedir. Özetle; söz konusu fazlanın dağıtılması ortak menfaatlerinin korunması ve ortakların yeniden ekonomik faaliyette bulunmalarının sağlanması gibi önemli bir katkı da sağlamaktadır.

5.1.1.4. Özerklik ve Bağımsızlık

Kooperatifler, sermayesini ortakların sağlaması nedeniyle kendi kendine yeten ve yine yönetimini ortaklar gerçekleştirmesi itibariyle özerk kuruluşlar olarak ifade edilmektedirler. Kooperatifler, hükümetler dahil olmak üzere diğer kuruluşlarla bir anlaşmaya girmeleri ya da dış kaynaklar yoluyla sermayelerini artırmaları durumunda, bunu kooperatiflerin özerkliğini sürdürecek ve üyelerinin demokratik yönetimini koruyacak şekilde gerçekleştirmektedirler.

5.1.1.5. Eğitim, Öğrenim ve Bilgilendirme

Kooperatifler, üyelerine, seçilmiş temsilcilerine, yöneticilerine ve çalışanlarına kooperatiflerinin gelişimine etkin bir şekilde katkıda bulunabilmeleri için eğitim ve öğretim imkanı sağlayarak, kamuoyunu –özellikle de gençleri ve kamuoyunu oluşturanları– işbirliğinin şekli ve yararlanmaları konusunda bilgilendirmektedir. Eğitim ilkesi, diğer bütün ilkelerin yerine getirilmesinde ve anlaşılmasında önemli rol oynamaktadır. Çünkü kooperatifçiliğin önemli bir kalkınma aracı olduğu ve eğitimin ulusal bir sorun olduğu gelişmekte olan ülkelerde okuma-yazma oranlarının yükseltilmesi, kooperatiflerin işlevlerinin algılanabilmesi adına eğitime ihtiyaç duyulmaktadır. Bu tür eğitim ve bilgilendirmeler, yetişmiş kooperatif yetkililerince yapılabileceği gibi yüksek öğretim kurumları ile yapılacak işbirliği çalışmaları ile de gerçekleştirilebilmektedir.

5.1.1.6. Kooperatifler Arasında İşbirliği

Dünyadaki sosyo-ekonomik gelişmeler neticesinde kooperatifler arası işbirliğine ilişkin önemin kavranması ve kooperatiflerin sosyal ilişkilerini geliştirebilmeleri için oluşturulan ICA vasıtasıyla, temeli işbirliğine dayanan kooperatiflerin bu amaçlarını gerçekleştirebilmeleri ve işbirliğini daha iyi bir şekilde yerine getirebilmeleri mümkün hale gelmiştir. Böylelikle kooperatifler yerel, ulusal, bölgesel ve uluslar arası oluşumlarla birlikte çalışarak üyelerine daha etkin bir şekilde hizmet edebilme ve bu şekilde kooperatifçilik hareketini daha da güçlendirme imkanı bulabilmişlerdir.

5.1.1.7. Topluma Karşı Sorumlu Olma

Kooperatifler, üyelerince onaylanan politikalar aracılığıyla toplumlarının sürdürülebilir kalkınması için çalışan sosyal hayatın aktif oyuncuları haline gelmişlerdir. ICA tarafından 1995 yılında yapılan kongrede yeni bir ilke olarak benimsenen topluma karşı sorumlu olma ilkesine göre; kooperatiflerin üyelerinin ihtiyaçlarını ve isteklerini karşılamalarının yanı sıra faaliyette bulundukları toplumun

kalkınması, çevrenin korunması için de ihtiyaç duyulan çalışmalar yapmaları öngörülmüştür.

Tarımsal veya tarım dışı her ne çeşit olursa olsun kooperatifler ülke gelişimine ve ekonomisine olan katkılarının temelinde bahsi geçen ilkeler yer almakta olup, bu ilkeler doğrultusunda amaçlar belirlemektedirler. Kısacası, belli başlı temel ilkeleri ve ana amaçları muhakkak birbirleriyle örtüşmektedir. Temeli yardımlaşmaya dayanan bu örgütlenmeler, genel anlamda toplumların ekonomik, sosyal ve kültürel açılardan refaha kavuşmalarına aracı olurken, diğer faydalarını da şu şekilde özetlemek mümkündür240:

• Kooperatifçilik bir güç odağı ve iktisadi faaliyetler için bir baskı aracıdır. • Kooperatif, fertlerin tek tek altından kalkamayacakları işleri gerçekleştiren

mükemmel bir dayanışma kuruluşudur.

• Kooperatifçilik gelir dağılımından zarar görenlerin, bu zararlarını etkisiz hale getirmede denge oluşturan bir teşekküldür.

• Kooperatifçilikle, maddi ve manevi ihtiyaçların en az gider ve maliyetle ortakların ayağında giderilmesi mümkün olabilmektedir. Diğer bir ifadeyle üretici ile tüketici arasındaki kademeler kooperatifler vasıtasıyla ya tamamen kalkmakta veya en aza inmektedir.

• Kooperatifçilikle emek ve ürünün gerçek değerini bulması sağlanabilir. Diğer bir ifadeyle kooperatifler fiyatın oluşmasında üreticinin zararlarının bertaraf edilmesinde bir sigorta görevi ifa eder.

• Kooperatifler bencilliği (egoizm) önler. Kendi çıkarlarını hesaba katmadan başkaları lehine karşılıklı olarak çaba harcanmasına hizmet eder. Bu fonksiyonlarıyla kooperatifler insani ve ahlaki kuruluşlardır.

• Kooperatifleşmeyle israf önlenir. Maliyet düşer üretim artar ve verimlilik yükselir.

Kooperatifler birer demokrasi okuludur. Seçimle göreve gelip seçimle görevden ayrılma sayesinde toplum ihtiyaçlarına daha kısa sürede cevap verme insana hizmet konusunda en güzel fırsatları veren kurumlardır.

240 “Kooperatifin Faydaları”, http://www.maxihayat.net/maxiforum/nedir/89586-kooperatif-nedir-

• Tüketici güvenilir, kontrolden geçmiş besin maddelerine kavuşmuş olur. Pazarda fiyatların aşırı derecede yükselmesine kooperatifler engel olur. Bu suretle tüketicinin korunmasına hizmet edilmiş olur.

• İstihdam sağlanmasında kooperatifler büyük rol oynayabilir. Bütün ülkeyi kaplayacak tesisleri, fabrikaları, emtia depoları, satış mağazaları ve eğitim kurumları ile kooperatifler işsizliğe karşı düşünülecek çarelerin birisi belki de en etkilisidir.

Kooperatiflerin faydalarını maximize etmek ve iş verimlerini arttırmak için devletin kooperatiflerin gelişimine katkı sağlayacak türde politika, program ve teşvik gibi destek hizmetler sağlaması da gerekmektedir. Bu manada özellikle insan kaynaklarının geliştirilmesine destek olunmasının çok önemli olduğu görüşü ile kooperatiflerin başarısının genellikle kooperatiflerin kapsamlı (ortaklar, çalışanlar ve yöneticiler) insan kaynakları geliştirme programlarındaki başarılarına bağlı olduğu kabul edilmektedir241. Literatürde yapılan çalışmalar da bunu destekler nitelikte; örgütsel davranış ve psikolojinin bir örgütte, kooperatifte veya sendika gibi organizasyonlarda insanların bağlılık duymasında karşılıklı ilişki ve güvenin önemini vurgulanmaktadır. Özellikle tarımsal kooperatiflerde ortakların aralarındaki iletişim, ortaklar arasında etkili ilişki kurulması, yine ortaklar ile yönetim arasında ilişki ve iletişimin olması, kooperatifin başarısı için temel bileşenleri oluşturmaktadır. Bu nedenle herhangi bir kooperatifte ortakların kooperatifin faaliyetlerine etkili katılmaları ve kooperatif organizasyona bağlılık hissetmeleri kooperatifi tamamlayan bir unsur olarak değerlendirilmektedir242.