• Sonuç bulunamadı

Bireylerin İhtiyaçları, İstihdam Edilebilirlikleri ve Bunlara İlişkin Olanaklar

Bireylerin, yaşamlarını idame ettirebilmeleri, sağlıklı, düzenli ve daha verimli çalışabilmeleri için bir takım ihtiyaçlarının karşılanması zaruri bir durum olarak özel yaşam ve çalışma yaşamı olmak üzere yaşamın her alanında karşımıza çıkmaktadır. İhtiyaçların bir kısmı tüm bireyler için temel anlamda benzer yönler taşımasına rağmen, bu ihtiyaçların ne şiddette olduğu veya karşılanmasına yönelik ne tür girişimlerde bulunulduğu bireyden bireye farklılık arz etmektedir. Ancak bir çok alanda olduğu gibi söz konusu ihtiyaçların karşılanması esnasında da toplumdaki bireyler, doğrudan veya dolaylı olarak birbirlerine bağlı kalmaktadırlar. Bu nedenle bireylerde yaşanan değişim ve gelişmeler, zaman içerisinde tüm topluma yansıyarak;

93 İlyas Şıklar, “Enflasyon Analizi”, İktisat Teorisi, Editör: Nüvit Oktay, Anadolu Üniversitesi İktisat

Fakültesi Ders Kitapları Yayın No: 36, Eskişehir, 2002, s. 432-433.

söz konusu toplumun ekonomik, sosyal ve kültürel gelişmişlik düzeyinin artmasına yol açabilmektedir.

2.1.4.1. Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisi

İhtiyaç çeşitlerini ve bu ihtiyaçların insanlar tarafından hangi dönemlerde ve ne ölçüde önem arz ettiği ile ilgili ilk bilimsel çalışma Amerikalı bilim adamı Abraham H. Maslow tarafından yapılmış olup, Maslow, 1943 yılında yayınladığı makalede klinik gözlemlerden yola çıkarak insan davranışlarına yön veren temel gereksinimlerin neler olduğunu ortaya koymuştur95. Maslow, insanların doğuştan ve sonradan kazanılan olmak üzere iki çeşit alışkanlıkları olduğunu ve ihtiyaçların da söz konusu alışkanlıklara bağlı olarak geliştiği ve de belirli davranışlara yön verdiğini ileri sürmektedir. Buna bağlı olarak Maslow insan ihtiyaçlarını fizyolojik, güvenlik, sevgi-ait olma, saygınlık-değer görme ve kendini gerçekleştirme olmak üzere 5 farklı boyutta ele almıştır. Bu boyutları Şekil 2.3’de gözlemlemek mümkündür:

Şekil-2.3: Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisi

95 Abraham Harold Maslow, Motivation and Personality, Harper&Row Publishers Second Edition,

2.1.4.1.1. Fizyolojik İhtiyaçlar

Fizyolojik ihtiyaçlar, motivasyon kuramı içerisinde genelde açlık, susuzluk, cinsellik, barınma için yeterli maaş vb. insanların hayatlarını idame ettirebilmeleri için gerekli fizyolojik dürtüler olarak ele alınmaktadır. Bu gereksinimlerin karşılanması, bireyler için motivasyon aracı olmaktan çıkmalarına neden olurken, söz konusu ihtiyaçların temin edilememesi halinde ise diğer tüm gereksinimler önemini yitirerek, her şey bu ihtiyacın karşılanmasına odaklı gerçekleşmektedir96. Bu nedenden ötürü fizyolojik ihtiyaçlar aynı zamanda temel ihtiyaçlar olarak da adlandırılmaktadır.

2.1.4.1.2. Güvenlik İhtiyaçları

Birinci basamakta yer alan fizyolojik ihtiyaçların karşılanmasının ardından kendini koruma, güven duyma, istikrarlı olma, korku, kaygı ve karmaşadan kaçınma, planlı, düzenli, psikolojik ve fiziksel zararlardan bağımsız güvenli bir ortamda yaşama ve çalışma isteği gibi güvenlik ihtiyaçları ortaya çıkmaktadır. Bu ihtiyaçlar genellikle toplum yapısında meydana gelen doğal afet, suç, savaş, hastalık, otorite bozukluğu ve kronik ekonomik bunalımlar gibi olağanüstü kötü koşulların meydana gelmesi ile aktif hale geçmektedir. Söz konusu ihtiyaçların anlık veya geçici olarak giderilmesinin yanı sıra devamlılığının sağlanması da önemli arz etmektedir. Bununla birlikte, fizyolojik ihtiyaçlarda olduğu gibi güvenlik ihtiyaçlarının giderilememesi de bireylerin bu ihtiyaca odaklanmalarına ve tüm kapasitelerini kullanarak sorunu çözmeye yönelmelerine neden olmaktadır.

2.1.4.1.3. Sevgi ve Ait Olma

İlk iki ihtiyacın yeterli derecede karşılanması halinde, insanlar sevme, sevilme, ait olma gibi gereksinimlerinin farkına varacaklardır. Bu sevgi; aile, arkadaş, sevgili, eş ve çocuk gibi bir çok şekilde olurken, kavramlara ilişkin ihtiyaç bireyler

tarafından duygu yoğunluğunun yaşanması ile hissedilmektedir. Bu şekilde toplumda yaşayan diğer insanlarla ilişki kurma, başkalarına karşı şefkat duyma, onlarla bir şeyler paylaşma gibi durumların gelişmesi gündeme gelmektedir.

2.1.4.1.4. Saygınlık İhtiyacı

Birey ve dolayısıyla toplumlar, genellikle benliklerine yönelik olarak yüksek değer biçme, özgüven oluşumu, başka bireyler tarafından saygı görme ve takdir edilmeye ilişkin bir gereksinim ve arzuya sahiptirler. Bu ihtiyaçlar sağlam temellere dayanan ve süreklilik arz eden güç, başarı, yeterlilik, ustalık ve beceri gösterme, güven sağlama, çalışma arkadaşları tarafından kabul görme gereksinimlerinden oluşmakta olup, ayrıca bağımsızlık ve özgürlük arzusu duymak ile statü, ün-prestij, tanınma, önem, saygınlık ve takdir gibi ihtiyaçlar olmak üzere iki şekilde sınıflandırılabilmektedir. Bununla birlikte, özgüven, özsaygı ve yeterli olma gibi hislerin ortaya çıkmasına yol açmaktadır97.

2.1.4.1.5. Kendini Gerçekleştirme İhtiyacı

Kendini gerçekleştirme ihtiyaçlar hiyerarşisinin son basamağı olup, ilk dört basamakta yer alan tüm ihtiyaçlar karşılanmasına rağmen, bireylerin çalışmakta oldukları işler, bireysel yeteneklerine uygun değil ise kendileriyle barışık olmaları da pek mümkün olmamaktadır. Çünkü bu şekilde bireyler kendilerini rahatsız hissetmekte ve bulundukları pozisyondan çok da hoşnut olmamaktadırlar. Bu ihtiyaçların tatmini; bireylerin gelinebilecek en yüksek noktaya ulaşıp, hayata dair hedeflerinin gerçekleştirilmesi ile mümkün olmaktadır. Ancak, söz konusu ihtiyaç, bireylerin özellikleri ve gereksinim düzeylerindeki farklılıklar itibariyle bireyden bireye farklılık göstermektedir98.

Motivasyona ilişkin geliştirilmiş olan teorilerden olan ve Herzberg’in iki etmenli teorisi ve Existence Relatedness Growth (ERG) teorisi ile birlikte kapsam türüne dahil olan Maslow kuramı, Douglas Mc. Gregor’un 1960 tarihli kitabı ile

97 Maslow, a.g.e., 1970, s. 45. 98 Maslow, a.g.e., 1970, s. 46.

birlikte popüler hale gelmiş99 ve ilerleyen yıllarda alternatif teorilerin geliştirilmesine neden olmuştur: Örneğin, Maslow’un motivasyon teorisinde beş temel ihtiyaç dizisi söz konusu iken, Herzberg’in “çift faktör” kuramında ise; iş yerinde iş görenlerin kötümser olmasına yol açan ve işten ayrılmasına ve tatminsizliğe sebep olan hijyenik etmenler (dışsal faktörler) ile iş yerinde iş göreni mutlu kılan, iş yerine bağlayan teşvik edici (içsel faktörler) etmenlerin birbirinden ayrı tutulması gerektiği üzerinde durulmuştur. Temeli Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisine dayanan ve Alderfer tarafından geliştirilen; existence (var olma, kendini gerçekleştirme), relatedness (ilişkili olma) ve growth (gelişme) kelimelerinin İngilizce baş harflerinden oluşan ERG teorisinde ise ihtiyaçlar; var olma, beraber olma ve gelişmeden ibarettir. Bunlara ilaveten; beklenti, eşitlik ve hedef tayini olmak üzere üç tür süreç teorisi de literatürde yer alan araştırmalar içerisinde sayılabilmektedir100.

Özetle; tüm bu ihtiyaçlar ve söz konusu ihtiyaçların giderilmesine yönelik olarak geliştirilen motivasyon kuramlarının birleştiği ana nokta; istihdama dahil olan iş görenlerin, sağlıklı, düzenli, ergonomik ortamlarda, istekli, hevesli ve sürekli teşvik edilen bir yönetim sistemi ile üretimdeki etkinliklerinin ve sonuçta ortaya konulan ürün ya da hizmetin verimliliğinde büyük oranda artışların yaşanmasına katkı sağlamak adına gerçekleştirilen faaliyetler bütününüdür. Bu noktada ise; iş görenlerin çalıştıkları kurumların işleyişleri, kurum kültürü, kurum yönetimi, kurumun insana verdiği değer ve bu değerin geliştirilmesine yönelik gerçekleştirilen faaliyetler bütünü büyük önem arz etmektedir.

99 Fred Luthans, Organizational Behavior, 7. th. Ed., International Edition, Mc.Graw-Hill Inc.USA,

1995, s. 151.

100 “Maslow’un İhtiyaç Dizisi ve Alternatif İhtiyaç Modelleri”, http://www.knightalemi.com/isletme-