• Sonuç bulunamadı

3. PİŞMANLIK ve ISLAH KURUMUNUN AMAÇLARI

4.1. Uyuşmazlık ve Vergi Uyuşmazlığı Kavramları

Uyuşmazlık, genel olarak, ihtilaf, çekişme, niza, münazaa ve anlaşmazlık kavramlarıyla birlikte kullanılan bir kelimedir214. Temelinde düşünce ve fikir ayrılığına dayanan bir anlaşamama, uzlaşamama hali söz konusudur215. Uyuşmazlık kavramı, “bir hakkın ortaya çıkması, kapsamı veya sonuçları üzerinde anlaşamamazlığı216; karşılıklı iki tarafın herhangi bir konu üzerinde değişik görüşlere sahip olmaları yüzünden düşülen anlaşmazlığı217

Taraflar arasında hak ya da çıkarlara ilişkin olarak karşıt görüş ve isteklerin bulunması

” ifade etmektedir. Bunun dışında yapılan birçok uyuşmazlık tanımına ulaşmak da mümkündür:

218

İki kişi arasında hukuksal ya da maddi bir noktaya ilişkin olarak anlaşmazlık, hukuksal ya da çıkarsal savların karşıtlığı, çatışması

219

212 Mutluer, Vergi Ceza, s. 203.

213 Adnan Güriz, Hukuk Felsefesi, Beşinci Baskı, Ankara: Siyasal Kitabevi, 1999, s. 67.

214 Ejder Yılmaz, Hukuk Sözlüğü, Üçüncü Baskı, Ankara: Seçkin Kitabevi, 1985, s. 756; Hüseyin Özcan, Ansiklopedik Hukuk Sözlüğü, Ankara: Seçkin Kitabevi, 1985, s. 831.; Benzer şekilde aralarındaki ince farkların varlığına rağmen İngiliz dilindeki dispute, conflict, controversy kavramları birbirlerinin karşılığı olarak kullanılmaktadır. (Henry Campbell Black, Black’s Law Dictionary, St. Paul - Minnesota:

West Publishing Co., 1990, s. 472.)

215 Ayverdi, s. 3255.

216 Türk Hukuk Lûgatı, Üçüncü Baskı, Ankara: Türk Hukuk Kurumu Yayını 1991, s. 151.

217 Osman S. Kocahanoğlu, Vergi Uyuşmazlıkları ve İdari Uyuşmazlıklar, İstanbul: Yaylacık Matbaası, 1982, s. 17.

218 Hüseyin Pazarcı, Uluslararası Hukuk Dersleri, IV. Kitap, Ankara: Turhan Kitabevi, 2000, s. 1.

219 30.08.1924 tarihini taşıyan U.S.A.D. Mavrommatis Davası kararında yapılan uyuşmazlık tanımıdır.

(Pazarcı, s. 1.); İfade aslen şu şekildedir: “A dispute is a disagreement on a point of law or fact, a

Bir tarafın ileri sürdüğü hak, iddia ya da talebin diğer tarafın aksi yönde iddia ve ithamlarıyla karşı karşıya gelmesi 220

Bir başka tanıma göre, “taraflardan birinin, bir olgu, hukuk kuralı ya da davranış biçimine ilişkin iddia veya talebinin, diğeri tarafından itiraz, karşı iddia ya da inkârla karşılandığı belirli bir anlaşmazlık durumu

221

Yapılan tanımlarda birtakım ortak noktaların belirgin olmasından hareketle uyuşmazlık kavramının, belirli asgari unsurları içermesinin gerekli olduğu söylenebilir. Buna göre,

” olarak belirtilir.

 en az iki tarafın olması,

 bir iddianın/ talebin ortaya atılması,

 bununla çelişen bir karşı iddianın/ talebin var olması,

 iddialarda/ taleplerde kısmen ya da tamamen direnilmesi sebebiyle bir anlaşmazlığın doğması gereklidir 222

Uyuşmazlığın temelinde, yanlış olduğu düşünülen bir durumun, duyulan bir rahatsızlığın, fikir ayrılığının dile getirilmesi ve karşı tarafa bir talep olarak iletilmesi söz konusu olduğu için ‘uyuşmazlık konusunun taraflarca bilinir olması’ gerekir. Asgari düzeyde de olsa bir iletişimin varlığı uyuşmazlık için mutlak bir zorunluluktur

.

223. Hatta uyuşmazlık konusundan haberdar olunması gerekliliği, uyuşmazlığın var olmasında bir önşart olarak dahi kabul edilebilir. Aksi bir durumda, taraflardan yalnızca birinin bildiği ve dolayısıyla diğer tarafa iletilmemiş bir durumun uyuşmazlık olarak nitelendirilmesi mümkün gözükmemektedir224

conflict of legal views or of interests between two persons.” (Christoph Schreuer, What is a Legal Dispute?, s.1,

. Foskett’in ifadesiyle, diğer tarafa karşı üzerinde anlaşmazlık olan konuda bir talepte bulunulmadıkça gerçek manada bir uyuşmazlığın

http://univie.ac.at/intlaw/95.pdf, 05.01.2009)

220 “An assertion of a right, claim or demand on one side, met by contrary claims or allegations on the other” (Black, s. 472)

221 Şule Ş. Ceylan, Geleneksel Toplumdan Modern Topluma Alternatif Uyuşmazlık Çözümü, İstanbul: On İki Levha Yayıncılık, 2009, s. 75.

222 Ceylan, s. 76; Bir başka eserde uyuşmazlık kavramının unsurları, en az iki partinin (tarafın) olması, algılanan çatışan amaçların bulunması, dışa vurulmuş bir mücadele öğesinin olması şeklinde belirtilmektedir. (Muzaffer Ercan Yılmaz, Uyuşmazlık Analizi ve Çözümü, Birinci Baskı, Ankara: Nobel Yayın Dağıtım, 2006, s. 7-8)

223 İlhan Yılmaz, Uluslararası Yatırım Uyuşmazlıklarının Tahkim Yoluyla Çözümü ve ICSID, Birinci Bası, İstanbul: Beta Basım Yayım, 2004, s. 133.

224 Ceylan, s. 99.

olduğu söylenemeyecektir 225. Bu durum olsa olsa bir rahatsızlık, bir memnuniyetsizlik hissi olarak nitelendirilebilir. Yılmaz’a göre bu durumda bireyin kendi içinde psikolojik sorunları (iç çatışma) olduğu, Brown, Marriot ve bunlara katılan Özbek’in ifadeleriyle burada davranışsal bir anlaşmazlığın var olduğu söylenebilir226. Bu halde anlaşmazlık ve çatışan menfaatler, nitelik itibariyle uyuşmazlık halini almadan varlıklarını sürdürmeye devam edecektir. Talepte bulunulmasıyla birlikte memnuniyetsizlik ve rahatsızlık veren konu, taraflar arasında açığa çıkarılmış ve hukukî niteliğe bürünmüş olacaktır227

En az iki tarafın olması şartının yanında belirtilmesi gereken diğer bir nokta da uyuşmazlıkta üçlü işleyen bir mekanizmanın varlığıdır. Uyuşmazlıktan söz edebilmek için anlaşmazlığın sadece taraflar arasında bilinir olması yeterli olmayıp bunların haricinde üçüncü bir kişinin de sürece katılması gerekir. Burada önemli olan, üçüncü kişinin kim olduğu ya da hangi yetkilere sahip olduğu değil, hâkim, hakem, arabulucu, vekil, temsilci gibi belirli yetkileri olan bir kişinin ya da izleyici gibi herhangi bir yetkisi olmayan ancak durumu değerlendirebilecek yeterlilikte bir kişinin, işleyen uyuşmazlık sürecine katılmasıdır

.

228. Bu halde, özünde bir çatışma olan sorun/anlaşmazlık, özel ve ikili ilişkinin dışına çıkarılıp kamu alanına taşınmak suretiyle uyuşmazlık halini almaktadır229. Tarafların dışındaki kimselerin uyuşmazlık konusundan haberdar olmaları ve sürece dâhil olmalarıyla birlikte uyuşmazlık konusu, hukuksal alanın kapsamına da girmiş olmaktadır. Bir anlaşmazlığın, çekişmenin, uyuşmazlığa dönüşmesi ve hukuksal nitelik kazanması, aynı zamanda taraflar için normatif bir yetki talebinin doğmasını ifade etmektedir230

Uyuşmazlıkların giderilmesinde ise birçok yöntem kabul edilmiştir. Bu yöntemlerin tasnif edilmesi, kendi içlerindeki alt ayrımların düzenlenişi, kabul edilen kıstasa göre farklı yazarlarca yapılan farklı ayrımlar şeklinde karşımıza çıkabilmektedir. Hatta farklı hukuk dalları içinde kendine özgü ayrımlara dahi rastlamak mümkündür. Konumuz itibariyle bunları, hukuk tarafından desteklenip desteklenmemesi temelinde incelersek . Bu da uyuşmazlığın diğer ayırıcı bir özelliğidir.

225 Mustafa Özbek, Alternatif Uyuşmazlık Çözümü, Ankara: Yaklaşım Yayınları, 2004, s. 54.

226 Yılmaz, Uyuşmazlık Analizi, s. 7; Özbek, s. 56, 61.

227 Süleyman Başterzi, İş Uyuşmazlıkları, Yayınlanmamış Doktora Tezi, Ankara Üniversitesi SBE, Ankara 2000, s. 342.

228 Ceylan, s. 99.

229 Ceylan, s. 100; Özbek, s. 56.

230 Ceylan, s. 113.

resmî yöntemler ve resmî olmayan yöntemler şeklinde iki başlık altında sıralayabiliriz.

Resmî yöntemlerin en bilineni ve yaygın olarak kullanılanı devletin yargı organları aracılığıyla yapılan yargılama faaliyetleridir. Yargılama faaliyetlerinin dışında kalan yöntemler ise tahkim, arabuluculuk, müzakere gibi örnekleri çoğaltılabilecek alternatif yöntemler (alternatif uyuşmazlık çözümü) olarak bilinmektedir. Bunlar, yargılama faaliyetlerinden farklı bir hukuki statüde olup yargılama faaliyetlerine ilave olarak ya da alternatif olarak hukuk sistemlerinde kullanılmakta olan yöntemlerdir 231. Resmî olmayan yöntemler, geçmişten günümüze toplumların içinde süregelen geleneksel nitelikteki yöntemlerdir 232

Vergi mükellefiyetinin kurulması, sorumlulukların belirlenmesi, vergi ödevlerinin yerine getirilmesi, vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi, beyannamenin verilmesi, verginin tarh ve tebliğ edilmesi, ödenmesi, vergi suçlarının tespit edilmesi ve ilgili cezaların uygulanması gibi çok geniş bir yelpazeyi kapsayan vergi uygulamaları, belli uyuşmazlıkları da beraberinde getirmektedir. Hukukun diğer alanlarında olduğu gibi vergi hukukunda da bir hakkın veya bir durumun inkâr edilmesi ya da ihlal edilmesi sebebiyle ortaya çıkan uyuşmazlıklar, maddî hukuk kurallarının belirli olaylara uygulanmasındaki görüş ayrılıklarından ya da doğrudan doğruya olayların gerçek mahiyetini tespitteki görüş ayrılıklarından kaynaklanmaktadır

.

233. Vergi dairesiyle mükellefler arasında vergi sebebiyle ortaya çıkan bu hukuksal uyuşmazlıklara, vergi uyuşmazlığı denilmektedir234. Geniş bir bakış açısıyla vergi uyuşmazlığı, vergisel bir olgunun hukuk normları karşısındaki durumu bakımından süjeler arasında uyuşma olmaması halini235, vergi uygulaması sırasında ortaya çıkan bazı sonuçlarda vergi mükellefleri ile vergi idaresinin fikir birliğine varamaması halini ifade etmektedir236

231 Özbek, s. 63.; Hakan Pekcanıtez, “Alternatif Uyuşmazlık Çözümleri”, Hukuki Perspektifler Dergisi, Aralık 2005, S. 5, s. 15, 16.

.

232 Ceylan, s. 116, 117.

233 İlhan E. Postacıoğlu, Medeni Usul Hukuku Dersleri, Beşinci Bası, İstanbul: Sulhi Garan Matbaası, 1970, s. 7.

234 Gıyas Akdeniz, Vergi İhtilafları, Eskişehir: Bozkurt Matbaası, 1963, s. 1.

235 Gülsen Güneş, “Vergisel Uyuşmazlıkların Genel Görünümü ve Bireysel Boyutlu Vergisel Uyuşmazlıklar”, Maliye Araştırma Merkezi Konferansları, Prof. Dr. Sevim Görgün’ e Armağan, Otuzsekizinci Seri-1996/1997, İstanbul: Emek Matbaacılık, 1998, s. 258.

236 Aksoy, Vergi Yargısı, s. 57; Yapılan bir başka tanımda vergi uyuşmazlığı şu şekilde ifade edilir:

“Vergilendirme yetkisine sahip merkezi ve yerel idarelerle bunlara karşı vergi yükümlülüğü kapsamı içerisinde taraf olan yükümlü arasında, yetki ve görevlerin yerine getirilmesinde hukuk kurallarına aykırı hareket edilerek oluşturulan görüş ayrılıklarıdır.” (Hasan Hüseyin Bayraklı, Vergi Uyuşmazlıkları ve Çözüm Yolları, Afyonkarahisar: Celepler Matbaacılık 2008, s. 4.)

Mükellefin tecil talebinde bulunmasına karşılık idarenin bu isteği reddetmesi sonucu mükellefin dava açması, takdir komisyonunca belirlenen emsal bedelin doğru tespit edilmediği gerekçesiyle dava konusu edilmesi, zamanaşımına uğrayan bir vergi borcu için ödeme emri gönderilmesi karşısında böyle bir borcun olmadığına dair mükellefçe dava açılması, vergi uyuşmazlıklarına gösterilebilecek örneklerden sadece birkaçıdır.

Vergi uyuşmazlığının olması için ortada tarh edilmiş bir verginin olması dahi gerekmemekte, mükellefe kanunen itiraz hakkının tanındığı tüm aşamalarda vergi uyuşmazlığının da çıkartılabileceği anlaşılmaktadır237

Vergi uyuşmazlıklarının temelinde de fikir ayrılıkları yatmaktadır .

238