• Sonuç bulunamadı

5. PİŞMANLIK VE ISLAH KURUMUNUN BENZER HUKUKİ KURUMLARLA

5.2. Önödeme ile Karşılaştırılması

Ceza hukukunda ceza ilişkisini düşüren genel nedenler arasında düzenlenen önödeme, uzlaşma kapsamı dışında kalan ve sadece adli para cezasını ya da üst sınırı üç aya kadar hapis cezasını gerektiren suçlar için kamu davası açılmasını önleyen veya açılmış olan kamu davasının düşmesini sağlayan bir kurumdur (TCK m.75). Suç işleme oranlarındaki artışa karşılık adalet hizmetlerinin yoğun işyüküyle ihtiyaçları karşılamada yetersiz kalması, suçlar arasında önemli ve önemsiz suç ayrımına gidilip bazı fiillerin suç vasfını kaybetmediği halde klasik yargılama usulüne tabi olmadan cezalandırılabileceği düşüncesi, kısa süreli özgürlüğü bağlayıcı cezaların, cezaevlerinin kapasitesini zorlaması ve dolaylı olarak da devletin mali yönden yükünü artırması gibi sakıncalar, gereksiz zaman kayıplarının önlenmesi arzusu, önödemenin varoluş sebepleri arasında gösterilmektedir284

Önödemenin dört çeşidinin olduğu söylenebilir: kamu davası açılmadan önce olan önödeme, özel kanunları gereği doğrudan mahkemeye giden işler için olan önödeme, savcının önödeme kapsamında olduğu halde bir fiili önödeme kapsamında gör(e)meyerek dava açması halinde olan önödeme ve son olarak iddianamede belirtilen suçun vasıf değiştirerek önödeme kapsamına girmesi halinde olan önödeme olarak sıralanır

.

285

Kamu davası açılmadan önce izlenecek önödeme usulüne göre, gerekli tahkikatların yapılması ve cumhuriyet savcısının, bu durumun önödeme kapsamına giren bir suç olduğunu tespit etmesi üzerine failden ya savcı huzuruna çağrılarak ya da tebligat yapılarak belirlenen para cezasını on gün içinde soruşturma masraflarıyla beraber ödemesi istenir. Ödeme yapılırsa takipsizlik kararı verilerek kamu davası açılmaz, aksi . Bizim için burada pişmanlık ve ıslah ile karşılaştırmaya esas olacak önödeme, kamu davası açılmadan önceki safhada uygulanan önödemedir.

284 Ali Karagülmez, Açıklamalı Uygulamalı İçtihatlı Ceza Kararnamesi ve Önödeme, Ankara: Seçkin Yayıncılık, 2002, s. 349-356; Zaten 1981 tarihli 2370 sayılı kanunda 119. maddenin gerekçesinde de bu kurumun mahkemelerin iş hacmini ve intikal eden dava sayısını azaltmayı amaçladığı açıkça belirtilmektedir. Bkz. Önder, s. 698

285 Bahri Öztürk- M. Ruhan Erdem, Ceza Muhakemesi Hukuku, Onikinci baskı, Ankara: Seçkin Yayıncılık, 2008, s. 1123.

halde iddianame ile kamu davası açılması gerekir286. Bu aşamada önödemenin uygulanması, yargılamasız cezalandırmaya örnek teşkil eder287

Doktrinde bazı yazarlar tarafından, pişmanlık ve ıslah ile önödemenin benzer kurumlar olduğu, hatta pişmanlık ve ıslahın önödeme ve faal nedametin karışımı olduğu yönünde değerlendirmeler yapılmıştır

. Kamu davası devam ederken izlenecek usule göre, durumun önödeme kapsamına dâhil olduğunu tespit etmesi halinde mahkeme de, belirlenen adli para cezasını on gün içinde ödemesi için sanığa süre verir. Sanığın bu sürede para cezasını kovuşturma masraflarıyla birlikte ödemesi halinde kamu davası düşürülür. Aksi halde yargılamaya devam edilir.

288

Kanunkoyucunun her iki kurumu düzenlemesinde de failleri yargılayarak ceza vermek istememesi, bu anlamda cezayı ikinci plana atması ortak bir özellik olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu durumun temel sebebi, kanunkoyucunun hem pişmanlık ve ıslahın hem de önödemenin kapsamına giren suçları, nitelik itibariyle adam öldürme, tecavüz gibi doğal suçlara nazaran toplum için daha az tehlikeli görmesinde aranabilir.

.

Her iki kurumun kapsamına giren suçların nitelik olarak birbirine yakın görülmesinin yanında bu kurumlar, ceza ilişkisini düşürmeleri yönünden benzerlik göstermektedir.

Önödemeden yararlanılması halinde bir kamu davasının açılması önlenmekte, eğer kamu davası açılmışsa bu halde dava düşmektedir. Pişmanlık ve ıslahtan yararlanılması halinde ise vergi ziyaı cezası kesilmemekte ve işlenen fiilin bir kaçakçılık suçu olması halinde kamu davası açılması önlenmiş olmaktadır.

Bahsi geçen benzerliklerin yanında aslında iki kurum arasında çok esaslı farklar bulunduğunu söylemek gerekir.

286 “15.4.2003 tarihinde tebliğ edilen ön ödeme ihtaratına yasal on günlük süreden sonra 28.4.2003 tarihinde icap eden sanığın mahkûmiyeti yerine ödemenin süresinde yapıldığı kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmesi, yasaya aykırı, yerel Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün isteme uygun olarak bozulmasına…” Yargıtay 7. C.D. E. 2003-17342, K.

2003-12886, T. 24.12.2003 (LYMP)

287 Sulhi Dönmezer- Sahir Erman, Nazarî ve Tatbikî Ceza Hukuku, C.III, Onbirinci Baskı, İstanbul: Beta Basım Yayım, 1994, s. 317.

288 Kocahanoğlu, Vergi Suçları, s. 408; Kocahanoğlu, Pişmanlık, s. 123; Sahir Erman, “Vergi Usul Kanununda Yer Alan Ceza Hukuku Kaideleri”, Maliye Enstitüsü Konferansları, Beşinci Seri, İstanbul:

Sermet Matbaası, 1961, s. 224; Erman, Ceza Prensipleri, s. 86-87; Erman, Vergi Suçları, s. 21;

Mutluer, Vergi Ceza, s. 203.; Aksoy, Pişmanlık, s. 52.

İlk olarak, iki kurum hakkında yetkili olan makamlar açısından bir fark söz konusudur.

Önödeme hakkında kamu davası açılmadan önce cumhuriyet savcıları, dava açıldıktan sonra ise ceza mahkemeleri yetkilidir. Pişmanlık ve ıslah başvurularında ise vergi idareleri yetkilendirilmiştir.

İşlenen suçun yetkili makamlar tarafından öğrenilmesi yönünden de bir fark gözükmektedir. Önödemede cumhuriyet savcısı ya da mahkeme suçun işlendiği yönünde bilgiye sahiptir. Bu bilgilerin değerlendirilmesi sonucunda önödeme yoluna gidilip gidilmeyeceği hakkında karar vermektedirler. Oysa pişmanlık ve ıslah kurumunun uygulanabilmesi için olmazsa olmaz (sine qua non) şartlardan biri, vergi idaresinin hiçbir şekilde mükellefin yapacağı beyandan önce bu vergi suçundan haberdar olmaması gereğidir (VUK m. 371/1).

Önödemenin gerçekleşmesi için failin/sanığın kendisine yapılan önödeme önerisini kabul etmesi gerekir. Buradaki kabul, önödemenin aslî bir unsurudur. Hatta bu yönü dikkate alınarak önödemenin hukuki niteliğinin sulh anlaşması/sözleşme olduğu dahi düşünülmüştür289

Önödeme, kamu davası açılmadan önceki safhada, yargılamasız cezalandırmanın bir türü olarak ceza muhakemesi hukukunun, davanın açılmasından sonraki safhada ise ceza ilişkisini düşürmesi sonucunu ortaya çıkardığı için ceza hukukunun içinde düşünülen karma nitelikli bir kurumdur

. Pişmanlık ve ıslah kurumundan yararlanma konusunda mükellefin ya da idarenin buna benzer bir öneri-kabul ilişkisi sözkonusu değildir. Vergi mükellefi, vergi idaresinden bir talepte bulunur. Kanundaki şartlarına harfiyen uyularak yapılan bu talep karşısında idarenin, olumsuz bir cevap vermesi yönünde takdir hakkı kullanması ise kanunda düzenlenmemiştir.

290

289 Dönmezer-Erman, C. III, s. 318.

. Her iki halde de önödeme sayesinde fail/sanık, kayıtlara suçlu olarak geçmez, işlediği fiil tekerrüre esas alınmaz. Ancak bütün bunlar, sonuçta ödediği meblağın, adli bir para cezası olduğu gerçeğini kaldırmaz.

Bir başka ifadeyle sanık, sonuçta ceza hukuku anlamında bir ceza almaktan kurtulamaz.

Pişmanlık ve ıslah ise bundan yararlanan mükellefler için ne adli ne de idari anlamda herhangi bir ceza getirmemektedir. Bu kurumdan yararlanmak için verginin aslı ve

290 Dönmezer-Erman, C. III, s. 317; Centel-Zafer-Çakmut, s. 662.

hesaplanacak gecikme zammının birlikte ödenmesi yeterli olup bunların da hukuken ceza olarak nitelendirilemeyeceği açıktır291

Son bir fark da önödemenin belirli adli para cezasını ya da üst sınırı üç aya kadar hapis cezasını gerektiren suçlar için kamu davası açılmasını önlemesi ya da açılmış olan kamu davasını düşürmesi yönünden belirir. Buna göre, önödeme, hafif hapis ya da hafif para cezasını gerektiren suçlarda uygulanabilir. Pişmanlık ve ıslah kurumundan yararlanmak için hafif ya da ağır hapsi gerektiren bir fiilin varlığı, belirli sınırlar içinde yer alan bir vergi aslı ya da ceza tutarı öngörülmemiştir. Mükellefin verdiği beyannamede matrahın, belirli bir tutarda olması ya da belirli bir alt/üst sınır aralığında olması gibi şartların varlığı söz konusu değildir. Öyle ki verilen beyannamede kaçakçılık sebebiyle kamu davası açılmasını gerektiren bir durum da olsa pişmanlık ve ıslah kurumu, bu davanın açılmasını önlemektedir.

.