• Sonuç bulunamadı

ÖZEL DENETİM TALEBİNİN İLERİ SÜRÜLMESİ

A. TOPLANTI VE KARAR YETER SAYILARI

Özel denetim talebini görüşmek için toplanacak ve bu konuda karar alacak genel kurulun hangi nisapla bir araya gelerek karar alacağına dair özel hüküm Ticaret Kanununda yoktur. Yani Kanunun özel denetim hükümlerinde genel kurul toplantı ve karar yeter sayılarına ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu bir eksiklik değildir. Zira bu halde, şüphesiz adi nisabı düzenleyen ve toplantı ve karar yeter sayılarına ilişkin genel hüküm niteliğinde olan TTK m. 418 hükmü uygulama alanı bulacaktır406. Madde metni, “Genel kurullar, bu Kanunda veya esas sözleşmede daha ağır nisap öngörülmüş bulunan haller hariç …..” şeklinde başlamaktadır. Hükmün kendisi Kanunda veya esas sözleşmede özel olarak düzenlenmeyen her halde TTK m. 418’in uygulanacağına işaret etmektedir. Dolayısıyla ne özel denetime ilişkin hükümlerde ne de Ticaret Kanununun başka bir yerinde denetime karar verecek genel kurulun nisapları hakkında herhangi bir hüküm bulunmadığından, TTK m. 418’de yer alan nisaplar özel denetimin görüşüleceği genel kurullarda da uygulanır.

404 TTK m. 438, f. 1 hükmünün gerekçesinde gündeme bağlılık ilkesine getirilen bu istisnai düzenlemenin açıklaması şöyle yapılmıştır: “Pay sahibinin genel kurulda özel denetim talebini yapabilmesi için gündemde bu konuda madde bulunması şart değildir. Gündeme bağlılık ilkesi bu kurumu işlemezliğe mahkûm etmektedir.

Nitekim 6762 sayılı Kanununun altmış yıllık uygulamasında söz konusu koşulun sakıncaları görülmüş, hüküm nadiren uygulanabilmiştir”.

405 Hem Genel Kurul Yönetmeliği m. 25, f. 1, bent b hem de İç Yönerge Örneği, m. 10, f. 3, bent b aynı şekilde ve

“Kanunun 438’inci maddesi uyarınca, herhangi bir pay sahibinin özel denetim talebi, gündemde yer alıp almadığına bakılmaksızın genel kurulca karara bağlanır” şeklindedir.

406 Aynı yönde bkz. Moroğlu, Özel Denetçi, 354; Narbay, Özel Denetim Koşulları ve Usulü, s. 307; Özkan, Özel Denetçi, s. 124.

123

TTK m. 418, f. 1, toplantı yeter sayısını “genel kurullar, sermayenin en az dörtte birini karşılayan payların sahiplerinin veya temsilcilerinin varlığıyla toplanır” şeklinde hüküm altına almıştır. Görüldüğü üzere, özel denetim için genel kurul toplantı yeter sayısının oluşması için sermayenin dörtte birini temsil eden pay sahiplerinin bir araya gelmesi yeterlidir. Üstelik ilk toplantıda anılan nisaba ulaşılamadığı takdirde, ikinci toplantının yapılabilmesi için nisap aranmaz407 (TTK m. 438, f. 1, c. 3).

Yeter sayı ile ilgili mülga Ticaret Kanunu’nda yer almayan ve m. 438, f. 1 ile getirilen yeni bir düzenleme ise408, söz konusu toplantı yeter sayısına ilişkin nisabın tüm genel kurul toplantısı boyunca korunmasının gerekliliğidir409. Bu zorunluluk hükümde, “Bu nisabın toplantı süresince korunması şarttır” şeklinde belirtilmektedir. Gündeme ilişkin birkaç maddenin toplantı ve karar yeter sayılarına uyularak görüşülüp karara bağlandıktan sonra, sonraki gündem maddelerinin görüşülmesi esnasında toplantı yeter sayısının öngörülen oranı sağlamaması halinde, usulüne uygun önceki kararları da geçersiz kılacak böyle bir hükmün

407 Kendigelen haklı olarak, bu hükmün ilk bakışta ETK m. 372’deki “İkinci toplantıda hazır bulunan pay sahipleri, temsil ettikleri sermayenin miktarı ne olursa olsun müzakere yapmaya ve karar vermeye salahiyetlidirler.”

şeklindeki düzenlemeyi yansıtıyor gibi gözükse de, nisabın aranmayacağına yönelik ifadenin hatalı olduğunu söylemektedir. Yazar, en azından tek paya sahip olan bir pay sahibi veya temsilcisinin katılmadığı bir toplantının yapılması mümkün olmadığına göre, ikinci toplantı için nisabın aranmayacağından söz etmenin isabetli olmadığını belirtmektedir (Kendigelen, İlk Tespitler, s. 317-318).

Bu halde ikinci toplantında yeter sayısı aranmamasının koşulu, ikinci toplantının birincinin devamı olmasıdır.

İkinci toplantının ne zaman birinci toplantının devamı sayılacağına dair koşullar için bkz. Fatih Yurtbaşı:

“Anonim Ortaklık Genel Kurullarında Toplantı ve Karar Yeter Sayıları”, Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C. X, S. 2, Y. 2013, s. 211-212.

408 Her ne kadar TTK m. 438 hükmünün gerekçesinde, “Maddede 6762 sayılı Kanunun 372’nci maddesi ve 378’inci maddesinin birinci fıkrası hükmü tekrarlanmıştır” denilse de, toplantı yeter sayısının toplantı süresince korunmasının şart olduğuna dair düzenleme yenidir.

409 Kanundakine benzer bir hüküm, Genel Kurul Yönetmeliği’nin 22’nci maddesinin birinci fıkrasında “Bu nisabın toplantı süresince korunması zorunludur” ifadesiyle yer almaktadır. Kanunda ve Yönetmelikte yer alan anılan hükümleri doktrindeki görüşleri değerlendirerek çeşitli yönlerden eleştiren ayrıntılı bir çalışma için ayrıca bkz.

Mehmet Bahtiyar: “Anonim Ortaklık Genel Kurulunda Toplantı Yeter Sayısının ‘Toplantı Süresince Korunması’

Şartına İlişkin TTK m. 418/1 Hükmünün Değerlendirilmesi, Prof. Dr. Hamdi Yasaman’a Armağan, İstanbul 2017, s. 59-103.

124

Ticaret Kanunu’nda öngörülmesinin sakıncalı olduğu kanaatindeyiz410. Bu sebeple, hükmün açık lafzına rağmen söz konusu hüküm doktrinde farklı şekilde yorumlanmıştır411.

Özel denetimin genel kurulda kabul edilmesi için gereken karar yeter sayısı hakkında da Kanunda özel bir düzenleme olmadığından, eğer anasözleşmede aksine bir düzenleme yoksa karar TTK m. 418, f. 2 hükmü uyarınca toplantıda hazır bulunan oyların çoğunluğu ile alınır412. Yani adi karar nisabı özel denetim talebini karara bağlayacak genel kurul için yeterli olacaktır.

410 Aynı yönde bkz. Moroğlu, Değerlendirmeler, s. 236; Bahtiyar, Ortaklıklar, s. 179; Bahtiyar/Hamamcıoğlu, Genel Kurul, s. 85-86. Yazarlar, haklı olarak düzenlemenin gündem çerçevesinde alınan her bir kararın diğerinden bağımsız olduğu ilkesine aykırılık oluşturacağını ifade etmektedirler. Moroğlu ayrıca adı geçen eserinde, söz konusu düzenlemenin TTK m. 418, f. 1, c. 3’te yer alan “İlk toplantıda anılan nisaba ulaşılamadığı takdirde, ikinci toplantının yapılabilmesi için nisap aranmaz” hükmü ile bağdaştırabilmenin mümkün olmadığını düşünmektedir.

Yazar, ikici toplantıda nisap aranmadan karar alınabilecek ise, öncesinde sermayenin en az dörtte biri kadar bir nisapla alınmış olan kararların geçersiz sayılmasının anlamının olmadığını belirterek hükmü eleştirmektedir.

411 Pulaşlı, düzenlemenin TTK m. 416, f. 1’de yer alan, “bu toplantı nisabı var olduğu sürece karar alabilirler”

hükmünü dikkate alarak değerlendirmekte ve nisap bozulduktan sonra karar alınamayacağını; o zamana kadar alınan kararların ise geçerli olacağını ileri sürmektedir. (Pulaşlı, Genel Esaslar, s. 382). Aynı yönde, Üçışık/Çelik, s. 276. Bilgili/Demirkapı ise, hükümdeki “toplantı boyunca” ifadesinin “her bir gündem maddesine ilişkin oylama sırasında” şeklinde anlaşılmasını gerektiğini belirterek Pulaşlı ile aynı görüşü paylaşmaktadır (Bilgili/Demirkapı, s. 333, dn. 582. Aynı yönde bkz. Çamoğlu (Poroy/Tekinalp), Ortaklıklar, N. 681 vd.

Kanaatimizce, TTK m. 416, f. 1 hükmünde yer alan ifade ile TTK m. 418, f. 1 ifadesinin birbirinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Ayrıca hükmün açık lafzı karşısında, toplantı boyunca ifadesinin, gündem maddesi oylaması sırasında şeklinde anlamak oldukça güçtür. Tekinalp de, “toplantı süresince” ifadesini “gündem maddesi süresiyle sınırlı” olarak değil; hükmün açık lafzına uygun şekilde anlamaktadır. Yazar, toplantı nisabının sadece toplantının açılışında mevcut olmasının yetmeyeceğini; nisabın “toplantı süresince” korunmasının koşul olduğunu ifade etmekte ve bu hususun Ticaret Kanunu’nda açıklığa kavuşturularak Kanunda önemli bir boşluğun doldurulduğunu ileri sürmektedir (Tekinalp, Sermaye Ortaklıkları, N. 13-64.).

Bahtiyar öneri olarak, TTK m. 418/1’deki “Bu nisabın toplantı süresince korunması şarttır” cümlesinin, Kanundan ve Genel Kurul Yönetmeliği’nden acilen çıkarılması ve toplantı nisabının, kural olarak sadece toplantı başında aranması ile yetinilmesi gerektiği ifade etmektedir. Yazar ayrıca, toplantı nisabının kural olarak açılışta varlığının saptanacağı ve bu nisaba göre belirlenecek karar nisabı var olduğu sürece de karar alınabileceğini, fakat istisnaen farklı toplantı nisabına tabi gündem maddeleri varsa, o maddenin oylanmasından önce, o özel nisabın da sağlanması veya kontrolü gerektiği yönünde bir hükmün yönetmeliğe yazılmasının yeterli olacağı kanaatini paylaşmaktadır. Bkz. Bahtiyar, Toplantı Süresince Korunması Şartı, s. 98-99.

412 Kendigelen, bir toplantıda oyların hazır bulunmasının değil, temsil edilmesinin söz konusu olduğunu belirterek, hükmün ifadesinin “temsil edilen oyların çoğunluğu” şeklinde olması gerektiğine işaret etmektedir (Kendigelen, İlk Tespitler, s. 318.

Karar için toplantıya katılanların mutlak çoğunluğu şarttır. Yani, oylama sonunda toplantıya katılan ve sermayeyi temsil eden pay sahiplerinin mevcut oylarının toplamı yarıyı geçmelidir. Bu halde karar yeter sayısı hesaplanırken, sadece olumlu oylar dikkate alınacaktır. Dolayısıyla çekimser oylar olumsuz oy olarak kabul edilmelidir (Arslanlı, s. Anonim Ortaklıklar, C. II-III, s. 53; İmregün, Ortaklıklar, s. 147-148).

125

B. TOPLANTI VE KARAR YETER SAYILARININ AĞIRLAŞTIRILIP

Outline

Benzer Belgeler