• Sonuç bulunamadı

BAĞLI NAMA YAZILI PAY SENETLERİNİN DEVRİ HALİNDE HAK SAHİPLERİ SAHİPLERİ

ÖZEL DENETİM TALEBİNİN İLERİ SÜRÜLMESİ

D. BAĞLI NAMA YAZILI PAY SENETLERİNİN DEVRİ HALİNDE HAK SAHİPLERİ SAHİPLERİ

Kanuni ya da esas sözleşmesel bağlam hükümlerine tabi nama yazılı pay senetlerinin devrinde ortaklığın devre onay vermemesi durumlarında, pay sahipliği haklarının ve dolayısıyla özel denetim talebi hakkının kim tarafından (devreden ya da devralan) kullanılacağı konusu tereddüt oluşturabilir. Bu sebeple, başlı başına bir çalışma konusunu oluşturan bağlı nama yazılı pay senetleri212 konusunun detayına girmeden, özel denetim talebi hakkının kullanımı noktasında kısaca açıklamalarda bulunacağız.

TTK m. 491 hükmünde düzenlenen kanuni bağlam gereği, nama yazılı pay senetlerinin bedelleri ödenmemişse veya bedelleri ödenmiş olsa bile devralanın ödeme yeterliliği şüpheli ise ve ortaklıkça istenen teminat verilmezse, ortaklık onay vermeyi reddedebilir. Bu halde devralan ne payın mülkiyetini ne de ortaklığa karşı pay sahipliği sıfatını kazanır213. Dolayısıyla pay sahipliğinden doğan özel denetim talebi hakkı payı devreden pay sahibinde kalır. Payın ya da pay senedinin irade dışı devredilmesi halleri bu kurala istisna teşkil eder214.

211 Kaya, Bilgi Alma Hakkı, s. 159.

212 Bu konuda ayrıntılı bilgi için bkz. Tekinalp, Yeni Bağlam Sistemi; Hasan Pulaşlı: Bağlı Nama Yazılı Pay Senetleri, Ankara 1992; Murat Yusuf Akın: Anonim Ortaklıkta Bağlı Nama Yazılı Hisseler, İstanbul 2014;

Necdet Uzel: Anonim Ortaklıkta Esas Sözleşmesel Bağlam, İstanbul 2013.

213 Tekinalp, Yeni Bağlam, s. 30-33; Tekinalp, Sermaye Ortaklıkları, N. 9-120 ve 122; Akın, s. Bağlı Nama Yazılı Hisseler, s. 171-175.

214 İrade dışı haller olarak Kanun’da devrin, miras, mirasın paylaşımı, eşler arasındaki mal rejimi hükümleri veya cebri icra yoluyla gerçekleşmesi hali belirtilmektedir (TTK m. 491, f. 1). Aynı istisnanın birleşme ve bölünme

68

Nama yazılı paylar için öngörülen esas sözleşmesel bağlam hükümleri ise, Ticaret Kanunu’nun 492 ila 498. maddelerinde yer almakta olup, borsaya kote edilmiş ve borsaya kote edilmemiş payların devrine getirilen sınırlamaları ayrı bir rejime tabi tutmuştur.

Borsaya kote edilmemiş nama yazılı pay bir başkasına devredilir ve TTK m. 493 hükmünde belirtilen sebeplere dayanarak ortaklık devre onay vermezse, TTK m. 494, f. 1 hükmü uyarınca, payların mülkiyeti ve paylara bağlı tüm haklar devredende kalır. Böylelikle bu tür nama yazılı paylar için ETK’nın aksine birlik teorisini215 benimsediği anlaşılan TTK m.

494. madde hükmü gereği, ortaklığın onayı olmadan216 payı devralan kişi malvarlıksal ve yönetimsel hakları kullanamaz217. Bu nedenle özel denetim hakkı da devralana geçmez.

494’üncü maddenin ikinci fıkrası hükmü, irade dışı pay devri için bir istisna öngörmektedir.

Hükme göre, payların miras, mirasın paylaşımı, eşler arasındaki mal rejimi hükümleri veya cebri icra gereği iktisap edilmeleri halinde, bunların mülkiyeti ve bunlardan kaynaklanan malvarlığına ilişkin haklar derhal; genel kurula katılma haklarıyla oy hakları ise ancak ortaklığın onayı ile birlikte devralana geçer. Görüldüğü üzere, ortaklık onay vermediğinde payı devralan malvarlıksal hakları kazanmasına rağmen, yönetime katılma haklarını kazanamaz.

Yani, nama yazılı payları irade dışı, kanun gereği iktisap eden kişi, katılma haklarına bağlı bir hak olduğu için bilgi alma hakkına ve özel denetçi atanmasını talep hakkına sahip değildir.

Aslında bu halde katılma ve oy hakları ne devredende ne de kanunen mülkiyeti kazananda, yani devralandadır; askıdadır. Bu sebeple payı devreden eski malikin de özel denetim hakkı yoktur218.

halleri için de geçerli olması gerekir (Akın, Bağlı Nama Yazılı Hisseler, s. 171-175). Karşı görüş için bkz.

Tekinalp, Yeni Bağlam, s. 31-33.

Mülga ETTK zamanında bağlı nama yazılı payların devri halinde hakların geçişine ilişkin teoriler ve ayrıntılı bilgi için Bkz. Pulaşlı, Pay Senetleri, s. 173-201. Ayrıca bağlı nama yazılı payların devren iktisabında pay defterinin fonksiyonu için bkz. Narbay, Pay Defteri, s. 200-210.

216 Onay sonrasında pay sahipliği haklarının kullanılabilmesi için TTK m. 499, f. 4 hükmü uyarınca kural olarak devralanın ayrıca pay defterine kayıt da edilmesi gerekir (Uzel, Esas Sözleşmesel Bağlam, s. 67).

217 Hükmün gerekçesinde bu durum “Hem mülkiyetin hem de paya/pay senedine bağlı malvarlığı ile yönetim ve denetim-inceleme haklarının anonim ortaklığın onayına bağlanması birik teorisini ortaya çıkarmaktadır” şeklinde ifade edilmektedir.

218 Tekinalp, Yeni Bağlam, N. 6-31. Narbay ise aksi görüştedir. Yazar, “ortaklığın bu onayı vermediği sürece söz konusu haklar, bu arada özel denetim hakkının payı devreden eski malikte kalacağını” belirtmektedir (Narbay, Özel Denetim, s. 55). Ayrıca bkz. Rauf Karasu: “Türk Ticaret Kanunu Tasarısına Göre Nama Yazılı Payların Devrinin Sınırlandırılması”, Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C. XII, S. 1-2, Ankara 2008, s. 139-140.

Ortaklığın onay işlemini, talebi aldığı tarihten itibaren üç ay içinde gerçekleştirmesi gerektiğini ifade edelim. Talep en geç üç ay içerisinde reddedilmezse veya ret haksızsa, onay verilmiş sayılır (TTK m. 494, f. 3). Dolayısıyla

69

Borsaya kote bir nama yazılı payın devralınması durumunda, hakların ve dolayısıyla özel denetim hakkının geçişini incelemek için ikili bir ayrım yapmak gerekir. Eğer nama yazılı paylar borsada iktisap edilirse, pay sahipliğinden doğan tüm malvarlıksal haklar ve katılma hakları payların devri ile birlikte devralan geçer219. Bununa birlikte, borsaya kote edilmiş nama yazılı payların, borsa dışında devralınması halinde, söz konusu haklar, pay sahipliği sıfatının ortaklık tarafından tanınması için devralanın ortaklığa başvuruda bulunmasıyla devralana geçer (TTK m. 497, f. 1). Yani bu halde, devralanın ortaklığa pay sahipliği sıfatının tanınması için başvuruda bulunması gerekmektedir. Fakat devralan, ortaklık tarafından tanınıncaya kadar, paylardan doğan, genel kurula katılma ve oy hakkına bağlı diğer hakları kullanamaz. Özel denetim hakkı da bu haklardandır. Bu sebeple, borsaya kote edilmiş nama yazı payları borsa dışında iktisap eden pay sahibinin, özel denetim hakkını kullanabilmesi için, ortaklığa başvuruda bulunması ve ortaklık tarafından tanınmayı beklemesi gerekir. Ortaklık tarafından tanınıncaya kadar nama yazılı payı devralan pay sahibi, genel kurulda özel denetim hakkını kullanamaz220.

ortaklığın talepten itibaren üç ay sessiz kalması sonucunda, payı devralan kişi, katılma haklarını ve bunun sonucu olarak özel denetim hakkını kullanabilir.

219 Tekinalp, Sermaye Ortaklıklar, N. 9-131; Tekinalp, Yeni Bağlam, N. 7-23 ve 24; Ali Murat Sevi: Anonim Ortaklıkta Payın Devri, 2. B, Ankara 2012, s. 261-262; Uzel, Esas Sözleşmesel Bağlam, s. 68.

220 Ancak TTK m. 497, f. 2, c. 2’de yer alan hüküm gereği, nama yazılı payı devralan pay sahibi, ortaklık tarafından tanınıncaya kadar, tüm diğer pay sahipliği haklarını, özellikle rüçhan hakkını herhangi bir sınırlamaya tabi olmaksızın kullanabilir. Aynı yönde bkz. Narbay, Özel Denetim, s. 56-57. Uzel, borsaya kote edilmiş nama yazılı paylar bakımından hem payların borsa dışında hem de borsa içinde iktisabından sonra pay sahibinin ortaklığa tanınma talebinde bulunması gerektiğini; ortaklığın bu tanınma talebini kabul edene kadar, oy hakkından yoksun paylara ilişkin olarak pay sahibinin genel kurula katılma, öneride bulunma, bilgi alma ve inceleme haklarını kullanamayacağını; fakat özel denetçi tayinini talep hakkından, yeni pay alma ve genel kurul kararının iptali davası açma hakkından yararlanabileceğini ifade etmektedir (Uzel, Anasözleşmesel Bağlam). Yazarın bu görüşüne katılmıyoruz. Sadece özel denetim talebi hakkındaki ifadesini değerlendirecek olursak, borsa içi devirlerde TTK m. 497, f. 1 hükmü açıktır ve devir anında tüm pay sahipliği hakkı devralana geçeğini düzenler. Bu nedenle bu tür iktisaplar için hakların ve özel denetim hakkının geçişi bakımından tanınma öncesi ya da sonrası diye bir ayrım yapılmaması gerekir. Borsa dışı iktisaplar bakımından ise, ortaklığın tanınma talebini kabul edinceye kadarki süreçte, özel denetim hakkını, TTK m. 497, f. 2 hükmünde yer alan ifadeyle “oy hakkına bağlı diğer haklar”

kapsamında değerlendiriyoruz. (Aynı yönde bkz. Tekinalp, Sermaye Ortaklıkları, N. 9-135. Yazar, isabetli bir şekilde, oy hakkına bağlı haklara örnek olarak, genel kurulda öneride bulunma, azınlık haklarını kullanma ve iptal davası açma hakkını vermektedir). Dolayısıyla borsa dışı iktisaplar bakımından devralanın ortaklık tarafından tanınıncaya kadarki süreçte özel denetim hakkının olmadığı kanaatindeyiz. Ortaklık tarafından henüz devralınmamış bulunan devralanlar, hakların geçmesinden sonra, TTK m. 497, f. 3 hükmü gereğince şeffaflığı sağlamak amacına yönelik olarak, “oy hakkından yoksun pay sahibi” olarak pay defterine yazılırlar. Bu konuda ayrıca bkz. Tekinalp, Yeni Bağlam Sistemi, N. 7-37 ve 38.

70

Outline

Benzer Belgeler