• Sonuç bulunamadı

ÖZEL DENETİM TALEBİNİN GÖRÜŞÜLÜP KARARA BAĞLANMASININ GEREKLİLİĞİ BAĞLANMASININ GEREKLİLİĞİ

ÖZEL DENETİM TALEBİNİN İLERİ SÜRÜLMESİ

A. PAY SAHİPLİĞİ HAKLARININ KULLANILMASI BAKIMINDAN ÖZEL DENETİMİN GEREKLİ OLMASI DENETİMİN GEREKLİ OLMASI

II. ÖZEL DENETİM TALEBİNİN GÖRÜŞÜLÜP KARARA BAĞLANMASININ GEREKLİLİĞİ BAĞLANMASININ GEREKLİLİĞİ

Pay sahiplerinin özel denetim yapılması taleplerinin genel kurulda ileri sürülmesinin ardından bu konuda karar alınması süreciyle ilgili iki hususa değinmek gerekir. Bunlardan ilki özel denetim talebinin genel kurulda görüşülüp karar alınmasının gündeme bağlılık ilkesinin

denetim talebi hem de aynı amaca hizmet ettiğini söylediği bilgi alma talebinin genel kurul ya da yetkili organa veya kişiye yazılı olarak ileri sürülmesi gerektiğini ifade etmektedir.

387 TTK m. 439, f. 1 hükmünde özel bir dava koşulu olarak düzenlenen genel kurulun özel denetim talebinin reddi kararının varlığının ispatı konusunda ayrıca bkz. aşa: B. 3, § 11, III, B.

117

istisnası olması; diğeri ise, bu gündem konusunu ile ilgili genel kurul toplantı ve karar yeter sayılarının belirtilmesidir. Bu iki konuya aşağıda ayrı başlıklar halinde değineceğiz.

Burada, pay sahiplerinin genel kurul talebini alan toplantı başkanının taleple ilgili herhangi bir değerlendirme yapmadan, özel denetim talebini, görüşülmesi ve karar alınmasını sağlamak üzere genel kurulun huzuruna sunması gerektiği üzerinde durmak istiyoruz.

Genel kurul başkanının, pay sahiplerinin talebini ön değerlendirmeye ya da ön incelemeye tabi tutma yetkisi yoktur388. Toplantı başkanının, özel denetim talebinde bulunması gereken hususların olmadığı düşüncesiyle (TTK m. 438, f. 1 hükmünde öngörülen) özel denetim talebini reddetme yetkisi yoktur. Dolayısıyla toplantı başkanının talep hakkında bir değerlendirme yapması mümkün olmadığı gibi talebi gündeme almayarak genel kurul kararının oluşumunun engelleme gibi bir yetkisi de yoktur. Üstelik TTK m. 438 hükmünde, özel denetim talebinin gündeme bağlılık ilkesinin istisnasını oluşturduğu, emredici bir şekilde düzenlenmiştir389.

Özel denetim talebini şekli ya da maddi olarak değerlendirecek ve karar verecek olan merci genel kuruldur. Bu sebeple toplantı başkanlığının yapması gereken, özel denetim talebinin doğrudan genel kurulun huzuruna sunmaktır. Örneğin, TTK m. 438, f. 1 hükmünde yer aldığı üzere, bilgi alma hakkının kullanılmasının genel kurulda özel denetim talebinde bulunma hakkının ön koşulu olduğunu yukarıda açıklamıştık. İşte toplantı başkanlığı genel kurulda özel denetim talebinde bulunan pay sahiplerinin daha önce bilgi alma hakkını kullanmadıkları gerekçesiyle talebi genel kurulun huzuruna sunmaktan kaçınamaz. Yine toplantı başkan veya yönetim kurulu, bilgi alma hakkını kullanan pay sahibine genel kurulda verilen bilgilerin yeterli veya tatminkâr olduğu gerekçesiyle özel denetim talebinin reddedemez; genel kurulda görüşülmesi ve karar alınması için genel kurula sunmaktan imtina edemez. Çünkü verilen bilgilerin yeterli olup olmadığını takdir sadece pay sahiplerine aittir. Bu konuda aksi yönde düşünce sadece genel kurulun iradesiyle, yani kararı ile oluşabilir. Yani, pay sahiplerinin bu talebi yine bir değerlendirmeye tabi tutulmaksızın genel kurulun gündem sırasına dâhil olmalıdır Aksi yönde karar ancak bir genel kurulun iradesi ile mümkündür. Ancak

388 Özel denetim talebini veya bununla ilgili verilmiş bir dilekçeyi ön incelemeden geçirme yetkisi yönetim kuruluna da tanınmamıştır. Aksi yönde bkz. Pulaşlı, Özel Denetçi Atanması İstemi, s. 598; Narbay, Özel Denetim, s. 47.

389 Kaya, Özel Denetim, s. 79.

118

genel kurul özel denetim talebini görüşüp karar alırken, yönetim kurulu, pekâlâ talep hakkındaki görüşlerini açıklama imkânına sahiptir390.

Toplantı başkanlığının özel denetim talebini gündeme alarak genel kurulun oylamasına sunması ve bir karar alınmasını sağlama zorunluluğu önem arz eder. Çünkü mahkeme tarafından özel denetçi atamasını talep edebilmek için olumlu ya da olumsuz şekli de olsa bir genel kurul kararına ihtiyaç vardır391. Karar olumlu olursa, TTK m. 438, f. 2 hükmü uyarınca her pay sahibi ya da ortaklık bir çekişmesiz yargı işi olarak mahkemeye başvurabilir. Genel kurul kararının olumsuz olması halinde ise, TTK m. 439 hükmü gereği, azınlık veya belirli itibari değerde payı elinde bulunduran pay sahipleri özel denetim davası açabilir.

Bu noktadan hareketle, toplantı başkanlığının kendisine yöneltilen özel denetim talebini genel kurula sunmaması, olumlu ya da olumsuz bir karar çıkması için süreci işletmemesi halinde ortaya çıkan hukuki durumu ve pay sahiplerinin haklarını irdelemek gerekir.

Doktrinde Kaya, özel denetim talebinin cevapsız bırakılması veya ertelenmesi hallerini TTK m. 437, f. 5 hükmünde olduğu gibi düşünülerek, bu hallerin genel kurulun ret kararı olarak değerlendirilebileceği ve TTK m. 439 hükmüne dayanarak azınlık hakkı olarak özel denetim davası yoluna gidilebileceği görüşündedir392.

Narbay ise, özel denetim talebinin genel kurula sunulmaması, olumlu ya da olumsuz bir karar çıkması için sürecin işletilmemesi halinde genel kurul toplantısının bu nedenle iptali yoluna gidilemeyeceği kanaatindedir. Ancak yazar da bu halde pay sahiplerinin TTK m. 439 hükmü uyarınca azınlık hakkı olarak mahkemeye yönelebileceklerini kabul etmektedir393.

390 Aynı yönde bkz. Pulaşlı, Özel Denetçi Atanması İstemi, s. 598; Narbay, Özel Denetim, s. 47. Aynı kanaati paylaşmamıza rağmen yazar, özel denetim talebinin “toplantı başkanlığı” yerine “yönetim kurulu” tarafından, değerlendirme yapılmaksızın genel kurula sunulması gerektiğinden bahsetmektedir. Oysa yukarıda belirtildiği üzere, yönetim kurulu adına yönetim kurulu başkanı ya da üyesi sadece toplantıyı açmakla görevlidir. Toplantının açılmasının ardından toplantı başkanlığı oluşturulur ve genel kurul toplantısı, başkanlık tarafından idare olunur.

Dolayısıyla yönetim kurulu genel kurulun yönetimi bakımından zaten pasif konumda olmalıdır.

391 Aşağıda açıklandığı üzere, genel kurul kararı bir çekişmesiz yargı koşulu veya dava koşuludur ve varlığı mahkeme tarafından resen gözetilir. Bkz. aşa: B. 3, § 10, V ve B. 3, § 11, III, B.

392 Kaya, Özel Denetim, s. 79. Aynı yönde Değirmencioğlu Aydın, s. 38-39. Yazar ayrıca, başkanlık divanının talebi genel kurul oylamasına sunmadığından başkanın sorumluluğu yoluna gidilebileceğini ancak bu konuda toplantı başkanının sorumluluğu hususunda kanunda bir düzenleme olmadığını ifade etmektedir.

393 Narbay, Özel Denetim, s. 47-48. Aynı yönde bkz. Basler Kommentar/Weber, Art. 697a, kn. 30; Casutt, Sonderprüfung, § 7, kn. 30-31.

119

Kanaatimizce de özel denetim talebinin genel kurul tarafından karara bağlanmadığı veya toplantı başkanlığı tarafından genel kurulun görüşüne ve oylamasına sunulmadığı yahut talebin başkanlık tarafından reddedildiği halleri genel kurulun ret kararı olarak değerlendirmek gerekir. Böylelikle TTK m. 439 hükmü uyarınca azınlık veya belirli itibari değerde paya sahip pay sahipleri mahkemeden özel denetçi atanması yoluna başvurabilirler. Bu yorum azınlık haklarının kullanılmasını kolaylaştırması bakımından pay sahipleri lehinedir ve yukarıda değinilen şekli genel kurul kararının varlığının aranmasını bertaraf edecek niteliktedir394.

Mahkeme tarafından özel denetçi atanabilmesi için özel denetim talebi hakkında genel kurulda olumlu ya da olumsuz bir kararın alınmasının koşul olması karşısında, uygulamada da görüldüğü üzere bir türlü genel kurul toplanamaması halini incelemek gerekir.

Genel kurulu toplantıya esas itibariyle yönetim kurulu çağırır395 (TTK m. 410). Buna karşın yönetim kurulunun uzun yıllar genel kurulu toplantıya çağırmaması uygulamada sık görülebilecek bir durumdur. Özel denetim talebinde bulunmak isteyen pay sahipleri şayet azınlığı oluşturabiliyorsa, TTK m. 411 ve 412 hükümleri uyarınca genel kurulun toplanmasını sağlayabilir396. Yeterli itibari değerde paya sahip olma bakımından azınlığın oluşmaması

394 Bununla birlikte, şu noktayı da göz önünde bulundurmak gerekir: Tek bir payı olan pay sahibinin talebi, toplantı başkanlığı tarafından genel kurula sunulsaydı genel kurulun olumlu karar verme ihtimalinde özel denetçi atanması sağlanabilecek idi. Toplantı başkanının hukuka aykırı tutumu nedeniyle olumsuz bir genel kurul kararının olduğu düşüncesiyle hakkın, TTK m. 439 hükmü gereği azınlık hakkına dönüştüğünü söylemek pay sahiplerini yeterince korumaya yetmemektedir. Çünkü genel kurulun talebi kabul etmesi ihtimalinde tek pay sahibi TTK m. 438, f. 2 hükmü gereği, bir çekişmesiz yargı işi olarak mahkemeye giderek özel denetçi atanmasını kolayca sağlayabilecektir. Fakat olumsuz yönde bir genel kurul kararı için sadece azınlık veya belirli itibari değerde paya sahip pay sahipleri TTK m. 439 hükmü gereği ortaklığa karşı özel denetim davası açabilir. Üstelik pay sahiplerinin bu davada başarılı olması ancak TTK m. 439, f. 2’de yer alan hususların ispatı ile mümkündür. Fakat özel denetim talebinin genel kurulda toplantı başkanlığı tarafından genel kurulun görüşüne ve oylamasına sunulmadığı hallerde genel kurul toplantısının bu nedenle iptali yoluna gidilemeyeceği de belirtilmelidir. Ayrıca özel denetim talebini içeren önerinin genel kurula sunulması fakat bu konuda karar alınmaması halinde genel kurulun iptalinin mümkün olup olmadığına da bakmakta fayda vardır. İlk halde bir genel kurul kararı değil toplantı başkanının kararının varlığı açıktır. İkinci halde ise, usule ilişkin bir genel kurul kararı varmış gibi görünse de, genel kurulu idareye görevli ve yetkili olan başkanın görüşülmesi gereken gündem maddesi var iken, bunun takibini yapmayarak toplantıyı kapatması yine genel kurul kararı olmayıp; toplantı başkanlığı kararıdır. Bu tespiti yapmak şu açından önemlidir: Toplantı başkanlığı kararlarının kural olarak iptali söz konusu değildir. Usule ilişkin kararlar ile toplantı başkanlığı kararlarının ayrımı hakkında bkz. Moroğlu, Hükümsüzlük, s. 13-14 ve s. 205-206. Bu halde pay sahipleri ancak genel hükümlere dayanarak başkan aleyhine uğradıkları zararlarını ispat etmek üzere tazminat davası açabilirler.

395 Görevleriyle ilgili konularda tasfiye memurları da genel kurulu toplantıya çağırabilir. Ayrıca İİK ve genel hükümler uyarınca iflas idaresi ve kayyımın da genel kurulu toplantıya çağırabileceği kabul edilmelidir (Bahtiyar/

Hamamcıoğlu, Genel Kurul, s. 37).

396 Sermayenin en az onda birini, halka açık ortaklıklarda yirmide birini oluşturan pay sahipleri, yönetim kurulundan, yazılı olarak, gerektirici sebepleri ve gündemi belirterek, genel kurulu toplantıya çağırmasını

120

halinde, pay sahiplerinin genel kurulu toplantıya çağırma imkânı Kanunda pay sahiplerine tanınmamıştır397. Pay sahipleri sadece yönetim kurulundan genel kurulun toplantıya çağrılmasını isteyebilirler. Israrlı taleplere karşı yönetim kurulunun genel kurulu çağırarak toplantı yapmaması halinde, pay sahipleri yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğuna gidebilirlerse de, özel denetçi atanması konusunda genel kurulun toplanarak taleplerini ileri sürme olanağına sahip olamazlar. İşte bu halde de, ortada bir sebep yokken yönetim kurulunun ısrarla genel kurulu toplantıya çağırmayarak pay sahibinin özel denetim talebini kullanmasını fiilen ve hukuken engellemesi karşısında, pay sahiplerinin özel denetim talebinde bulunduğu ve genel kurul tarafından reddedildiğinin kabulü isabetli olur398. Böylelikle kanaatimizce, genel kurulun bir gün yapılacağını beklemek zorunda kalmadan pay sahiplerine TTK m. 439 hükmü uyarınca ortaklığa karşı özel denetim davası açma hakkı tanımak yerinde olur.

III. ÖZEL DENETİM TALEBİNİN GÜNDEME BAĞLILIK

Outline

Benzer Belgeler