• Sonuç bulunamadı

Personel sayısını sadece 2017 yılı özelinde değerlendirecek olursak emeklilik, nakil vb. nedenlerle ayrılan 57 personele karşılık sadece 6 yeni personelin göreve

4. TARTI ŞMA VE SONUÇ

Mevcut gelişmeler ışığında şehirlerde nüfus baskısının artması kaçınılmazdır. İnovatif şe-hircilik uygulamaları ile hızlı ve düzensiz şehirleşmenin önüne geçilerek, daha sağlıklı, gü-venli ve çevre dostu akıllı şehirlere ulaşmak mümkündür. Ayrıca yoğun kentleşmenin eko-sisteme olumsuz etkileri, artan enerji ihtiyaçları ve yoğun tüketim senaryoları hesaba katıldı-ğında sadece bölgemiz için değil dünyamız için de inovatif çözümler üretme ihtiyacı bir zorunluluk haline gelmiştir.

“Dünyadaki akıllı şehir dönüşümlerinde ekonomik büyümeye bakılacak olursa; Kopen-hag’da akıllı şehircilik kapsamında yaratılan iş fırsatlarının değeri: 104 milyon Euro, Barse-lona’da 2014 yılında seçili 12 dalda incelenen uygulamaların GSYH'ye etkisi: 85 milyon Euro, Barselona’da incelenen dönem ve kapsamda belediye bütçesinden ayrılan her bir Euro için paydaşlardan çekilen ilave yatırım miktarı: 0,53 Euro ekonomik büyümeye katkı sağla-mıştır.”[10]

“Dünyadaki akıllı şehir dönüşümlerinde ekonomik faydaya bakılacak olursa; Kopen-hag’da 30,7 milyon km’lik sürüş sonrasında elde edilen yakıt tasarrufu: 1,7 milyon litre, Kopenhag’da su tüketiminde sağlanan tasarruf miktarı: 5,5 milyon m3, Barselona’da uygu-lanan akıllı trafik ve park sulama sistemlerinden elde edilen 600.000 litre ekonomik kazanç-lar sağlamıştır.”[10]

“Dünyadaki akıllı şehir dönüşümlerinde sosyal faydaya bakılacak olursa; Kopenhag’da bisiklet hırsızlığında meydana gelen azalma: %50, Barselona’da belediye uygulamalarını kullanan vatandaş oranı: %22,7 sosyal faydalar sağlamıştır.”[10]

Ülkemizde ağırlıklı olarak e-belediyecilik anlayışı ile hayata geçirilen hizmetler doğrultu-sunda başlatılan akıllı şehirlere evrimle süreci, kamu, yerel yönetimler ve ar-ge tabanlı bili-şim firmalarının birlikte çalışıp ürettiği inovatif hizmet/ürünler ile bir ivme kazanmış du-rumdadır.

Bununla birlikte, akıllı şehir fonksiyonlarını tam olarak hayata geçirmenin oldukça me-şakkatli bir süreç olduğunun altı çizilmelidir. Sunduğu avantajlar, yerel yönetimler ve kent sakinleri için oldukça cazip gelmekle birlikte; teknik, yönetsel, ekonomik ve toplumsal bir dizi sorunun çözülmesi gerekmektedir. Bu sorunların çözülmesinde belediyelere büyük so-rumluluklar düşmektedir. Bu sorumlulukların getirdiği risklerde mevcuttur.

Bu noktada yerel yönetimler ile Ar-ge fonksiyonuna da sahip olan bilişim firmalarının birlikte çalışması bir zorunluluk olarak görülmektedir. Her ne kadar tüzel kişiliğe sahip ol-salar da belediyelerin kendi başlarına ar-ge yapabilme yeteneğine kavuşabilmeleri için ciddi yatırım yapılması ve sancılı bir tecrübe sürecine ihtiyaç olacaktır. Ancak özel sektörde bele-diyelerin ihtiyaç duydukları teknolojiler konusunda yıllardır ar-ge çalışmaları yapmış ve knowhow birikimine sahip olmuş firmalarla yapılacak işbirlikleri maliyetleri düşürürken başarı oranlarını arttıracaktır.

Akıllı şehir dönüşümlerinde inovatif yaklaşımlar ve ar-ge tabanlı işbirlikleri yapan bele-diyelerin bu uyum sürecine daha hızlı adapte olduğu ve kaynak kullanımını daha verimli hale getirdiği, sağlanan toplam faydayı ve gelirlerini de arttırdığı gözlenmiştir. Sağlanacak faydalar aşağıda sıralanmıştır.

“Çalışma kapsamında incelenen ve etki analizi yapılmış akıllı şehir programlarının Tür-kiye ölçeğinde tasarlanması ve bütünsel bir biçimde uygulanması halinde akıllı şehirlerin ülkemizin gayri safi yurtiçi hasılasına katkısının yıllık 25-30 milyar TL arasında olması ön-görülmektedir.”[10]

“Başarılı uygulama örnekleri değerlendirildiğinde, ülkemizdeki 30 büyük şehrin akıllı şe-hir olabilmesi halinde Türkiye genelinde %20 enerji tasarrufu potansiyeli mümkündür.”[10]

“Güncel gelişmeler ışığında uluslararası başarılı örneklerdeki akıllı trafik uygulamalarına benzer çözümlerin hayata geçirilmesiyle günde ortalama 100 dakikanın trafikte geçirildiği, nüfusu 10 milyondan fazla olan bir şehrimizde insanların trafikte geçirdiği saatin geri kaza-nımı şehir genelinde yılda ortalama 104 milyon saate ulaşabilmektedir.”[10]

“Akıllı kavşak uygulamalarıyla kavşaklardaki duraklamalarda günde ortalama %35-45 arası azalma potansiyeli mevcuttur.”[10]

KAYNAKÇA

[1] İnnocentrum Sistematik İnovasyon Yönetimi.(2016).

http://innocentrum.com/yazilar/kamudainovasyon.php

[2] İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kurumsal Web sayfası. Hizmetler [Çevrim-içi:

https://www.ibb.istanbul/SitePage/Index/118], Erişim tarihi: 28.11.2018.

[3] MÜSİAD Araştırma Raporları: 76 KÜRESEL REKABET İÇİN AR-GE ve İNOVASYON.

İstanbul: Pelikan Basım. (2012).

[4] Akıllı Şehirler. İstanbul: İstanbul Teknik Üniversitesi Vakfı. (2017).

[5] İstanbul Fatih Belediyesi Kurumsal Web sayfası. 2018 Yılı Performans Programı. [Çevrim-içi:

http://www.fatih.bel.tr/assets/file/performans2018.pdf], Erişim tarihi: 28.11.2018.

[6] Akıllı Şehir Yol Haritası. İstanbul: Vodafone, Deloitte. (2016) [7] Karayolu Trafik Kaza İstatistikleri. (2017). TUİK:

(http://www.tuik.gov.tr/PreHaberBultenleri.do?id=27668

[8] Ekonomik Kazalar. (2016). Sözcü https://www.sozcu.com.tr/2016/ekonomi/kazalar-7-500-can-aliyor-20-milyar-lira-yok-oluyor-1368916/

[9] Ekonomi. (2015). Türkiye Gazatesi: https://www.turkiyegazetesi.com.tr/ekonomi/269741.aspx

[11] İBB İSBAK A.Ş. FAALİYET RAPORU. (2016). İstanbul: İstanbul Bilişim ve Akıllı Kent Teknolojileri A.Ş.

[12] Akbaş, A., 2009. “ Toplu Ulaşımda Akıllı Sistem Çözümleri”, Toplu Ulaşımda Akıllı Sistemler ve Uygulamaları, Panel, Beşiktaş, İstanbul

[13] Ego Genel Müdürlüğü Faaliyet Raporu. (2014). Ankara: Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı.

[14] Sınmaz, S.(2015). Enerji Verimliliği Temasının Türkiye Şehir Planlama Sistemine En-tegrasyonu: Lapseki Kenti İçin Bir Yaklaşım. Journalagent, 195-204

[15] Kırmızıoğlu, E. (2014, Mayıs 9). Ülkemizin 2023 Stratejik Vizyonu Doğrultusunda Akıllı Şebekeye Geçilmesi İçin Oneriler. İstanbul: ICSG

[16] Belediye Kanunu. (2005, Temmuz 3). Mevzuat:

http://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/1.5.5393.pdf

[17] Türkiye Akıllı Şehirler Değerlendirme Raporu. (2016, Mart 1). Türkiye Bilişim Vakfı:

http://tbv.org.tr/Turkiye_Akilli_Sehirler_Degerlendirme_Raporu-Web.pdf

Kümelenme Politikalarının Başarısı: Kavramsal Açıdan Bir Değerlendirme

Dr. Öğr. Üyesi Selda Görkey1, Arş. Gör. N. Elif Küçük2

1Uluslararası Ticaret Bölümü/İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi/İstanbul Kültür Üniversitesi

2Uluslararası Ticaret Bölümü/İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi/İstanbul Kültür Üniversitesi Halkalı, İstanbul, 34303, Türkiye

1s.gorkey@iku.edu.tr, 2n.kucuk@iku.edu.tr

ÖZET

Kümelenme politikaları, bir ülkenin iktisadi kalkınmasında kilit rol oynayan sanayi kümelerini des-tekleyen politikalar bütünüdür. Bölgelerin gelişmesine katkıda bulunmak amacıyla kamu tarafından hazırlandığından, bu politikalar kalkınma politikasının bir aracı olarak kabul edilirler. Doğru politika-ların oluşturulması ve uygun politika seçimi, gelişmişlik seviyesinin bölgeler arasında farklılaşmama-sını ya da bu farkın daha az olmafarklılaşmama-sını sağlayacaktır. Bu durum ise kümelenme politikalarının başarısı-nın incelenmesinin gerekliliğini ortaya koymaktadır. İlgili yazın incelendiğinde, çalışmaların oldukça büyük bir kısmının küme oluşturma, kümelenme politikaları ve uygulamadaki politikalara yoğunlaş-tığı dikkat çekmektedir. Bu politikaların başarısına kavramsal açıdan odaklanan ve konuyu bu eksende tartışan yeterli sayıda çalışma bulunmamaktadır. Bu çalışma ile kümelenme politikalarının başarısı ya da başarısızlığına ilişkin güncel bir durum değerlendirmesinin kavramsal açıdan yapılarak yazına katkıda bulunulması amaçlanmaktadır. Bu amaçla ilk olarak; içeriği konusunda tam bir uzlaşma bu-lunmayan kümelenme politikalarının sınırları çizilmeye çalışılmaktadır. Ardından kümelenme politi-kalarının başarısının son dönemde neden bir tartışma konusu olarak incelenebileceği açıklanarak, konuya ilişkin değerlendirme yapılmaktadır. Son olarak bu politikaların başarıya ulaşmasına yönelik çeşitli önerilerde bulunulmaktadır.

Anahtar Kelimeler: Kümelenme, Kümelenme Politikaları, Bölgesel Kalkınma Politikaları

The Success of Cluster Policies: An Evaluation from a Conceptual Perspective

ABSTRACT

Cluster policies include a set of policies used for supporting clusters, which plays a key role in economic development, in an economy. Since these policies are designed to enhance regional development by public sector, they are accepted as one of the policy tools of economic development.

Forming and applying appropriate policies lead to eliminating or reducing development differences accross regions, hence it is crucial to examine the success of cluster policies. Relevant literature is rich in studies that concentrate on forming clusters, cluster policies and explaining cluster policies that are in practice. However, there are not sufficient number of studies in the literature that focus on the success of such policies conceptually, and discuss the issue from the conceptual perspective. Hence, this study aims to contribute in the literature by examining the current state of the success of cluster policies within the conceptual framework. For this purpose, firstly the study aims to determine the scope of these policies clearly, as their coverage and limits are stated diversely in different studies.

After then, it makes an evaluation on cluster policies by explaining the reasons why success of cluster policies are in question recently. The study also makes various suggestions for the success of these policies.

Keywords: Clustering, Cluster Policy, Regional Development Policy

1. GİRİŞ

Kümelenme kavramı, en basit tanımıyla, birbiriyle ilişkili firmaların belirli bir coğrafi bölgede yoğunlaşmaları olarak ifade edilebilir. Kümeler firmaların yanı sıra, kamu kurumları ve üniversiteler gibi çeşitli kurumları kapsamaktadır. Firmalar ve kurumlar arasındaki etkile-şimin mikro ve makro boyuttaki olumlu sonuçları daha önceki yıllarda belirtilmiş olmasına karşın, konuya bugünkü bakış açısını getiren sistematik yaklaşım Porter’ın teorisi ile 1990’lı yıllarda şekillenmiştir [1]. Konunun kamu müdahelesini gerekli gören kümelenme politikala-rının uygulanmasına ise 2000’li yıllarda başlanmıştır. Dolayısıyla, konu çok eski bir geçmişe dayanmamakta ve bu yönüyle halen geliştirmeye açık olarak nitelendirilmektedir [2].

Kümelenmeler ve dolayısıyla kümelerin gelişmesine ve rekabetçi avantaj kazanmasını hedefleyen kümelenme politikaları, ekonomilere farklı açılardan etkilerde bulunmaktadır.

Bu etkiler iktisadi bakımdan; mikro iktisat, makro iktisat, uluslararası iktisat ve kalkınma iktisadı alt disiplinleri açısından incelenebilir. Coğrafi yoğunlaşmalar, firmaların ma-liyetlerine azaltıcı etkide bulunarak, rekabetçiliklerini ve verimliliklerini arttırmaktadır.

Firma düzeyindeki bu etkiler mikro iktisadı boyut kapsamında incelenmektedir [3]. Al-manya’daki Bavarya bölgesinde uygulanan kümelenme politikalarını inceleyen bir çalış-mada, ilgili politikaların firmaların yenilik yapma potensiyelini %4.6 ile %5.7 arasında art-tırdığı ortaya konmuştur [4, 5]. Bu bulgu, kümelenmenin firmaların yenilik yapabilmeleri üzerindeki etkisini göstermesi açısından önem taşımaktadır. Aynı küme içinde bulunan fir-malar ile rekabetçiliğin artması sayesinde, maliyetlerde düşüş ve verimlilik artışı elde eden firmaların uluslararası pazarda rekabetçi avantajlı konuma ulaşmaktadırlar [2]. Bu firmaların sayıca artış göstermesi sonucunda küme başarısı artmakta, bu başarı ise yeniliklerin yaratıl-masına ve bu yeniliklerin ekonominin diğer kesimlerine yayılyaratıl-masına ve teknolojik gelişme sağlanmasına katkıda bulunmaktadır. Bu durum ise ekonomideki üretim kapasitesinin, dola-yısıyla büyümenin, istihdamın, refahın artmasını ve ülkenin kalkınmasını sağlamaktadır. Bu durum kısaca, yerel kalkınmanın bölgeye, bölgesel kalkınmanın ise ulusal kalkınmaya yol açması şeklinde özetlenebilir [6, 7].

Kümelenme politikaları incelendiğinde, ilintili diğer politikalarla, özellikle sanayi poli-tikaları ile, aynı anlama gelecek şekilde kullanıldığı dikkat çekmektedir. Coğrafi yoğun-laşmaları içerecek şekilde bilgi üreten küme oluşumlarını ve küme içerisindeki karşılıklı bağımlılığı odağına yerleştiren kümelenme politikaları; sanayi politikaları ve bilim-teknoloji-yenilik politikaları ile ilintili olsa da ayrı bir politika alanını oluşturmalıdır [8]. Bu duruma ek olarak, son dönemde kümelenme politikalarının başarısının tartışma konusu haline geldiği gözlenmektedir [9]. Bu iki durum, kümelenme politikaların kavramsal açıdan incelenmesi gerekliliğini göstermektedir. Yapılan bu çalışmada kümelenme politilkaları konusu, ülkenin tamamının ilerlemesine odaklanan makro iktisat ve kalkınma iktisadı perspektifine odaklan-maktadır. Bu bağlamda, çalışma ile konunun kavramsal açıdan incelenmesi; esasen

birbirin-Çalışmanın ikinci bölümünde kümelenme politikalarının kavramsal içeriğini inceleyen çalışmalara yönelik bir yazın taraması yapılarak çalışmanın amacı ve yöntemi belirtilmiştir.

Üçüncü bölümde küme ve kümelenme politikaları tanımları yapılarak bu politikaların ülke ekonomileri açısından önemine değinilmiştir. Dördüncü bölümde kümelenme politikaları kavramsal açıdan detaylı bir biçimde incelenmiş, beşinci ve son kısım olan sonuç yerine kısmıyla çalışma tamamlanmıştır.