• Sonuç bulunamadı

iyetiDönüşönüşü

2. Kümelenme Politikaları

2.1. Kümelenme nedir?

2.1. Kümelenme nedir? 

İşin etkin sonuçlara ulaşmasında iş birliğinin önemine vurgu yapan “Birlikten kuvvet do-ğar.” atasözü, ekonomik yaşamda da kümelenme kavramı ve beraberinde getirdiği olumlu sonuçları adeta özetleyen bir veciz cümle olarak düşünülebilir [1]. Kültürümüzün de önem verdiği gibi iş birliğinin ekonomik yaşamdaki yansımalarından biri olarak nitelendirilebile-cek kümelerin varlığı uzun bir zaman aralığını kapsamaktadır.

Ekonomik faaliyetlerde bulunan aktörler, olumlu sonuçları sebebiyle uzun bir zaman beri belirli merkezler-bölgelerde (mekân) faaliyet göstermeyi tercih etmişlerdir. Şehirleşme kül-türünün gelişimine paralel olarak belirli bir coğrafyada mal ve/veya hizmet üretiminde bu-lunma davranışı, yaklaşık son çeyrek yüzyılda literatürde uygulama alanı bulan, endüstriyel kümeleri ortaya çıkartmıştır [1].

Kümelenmenin temeli coğrafik yığılma/yığınlaşma ile ilişkilidir. Bu nedenle kümelenme teorisi coğrafi yığılmayı ele alan yaklaşımlar çerçevesinde şekillenmiştir [2]. Kümelenme-nin teorik temelleriKümelenme-nin başlangıcı olarak A. Smith’in Mutlak Üstünlükler Teorisi ve D.

Ricardo’nun Karşılaştırmalı Üstünlükler Teorisi kabul edilebilir. Bununla birlikte A.

Marshall’ın ‘Bölgesel Yoğunlaşma’ teorisi kümelenmenin temeli olarak daha çok referans gösterilir [3]. Yığınlaşmayı uzmanlaşma ve üretimin belirli bir yerde yoğunlaşması olarak tanımlayan Marshall (1920), yığınların oluşmasının işletmelere bir dışsal ekonomi oluştura-cağını ifade etmiştir [4]. Dışsal ekonomi, bir işletmenin ekonomik faaliyetlerinin diğer işlet-meler üzerinde yarattığı olum veya olumsuz etkilerle ilişkilidir.

Yığılma uygulamalarında üç önemli özellik dikkat çekmektedir [4];

 İlişkili sanayi kollarında çalışan işletmeler birlikte konumlanmaya eğilimlidirler ve bunun sonucunda kümler ortaya çıkmaya başlar. 

 Yığınlaşmalar zaman içerisinde kurumsallaşır ve kurumsallaşma diğer iki durumun süreklilik kazanmasında etkili olur. 

Tüm bunlarla birlikte literatürde küme analizlerinin önemli bir kısmı M. Porter’ın ortaya koymuş olduğu tanıma dayandırılmaktadır [5]. Michael E. Porter 1990 [31] yılında yayınla-nan kitabı The Competitive Advantage of Nations’da ABD, Almanya, Danimarka, Güney Kore, İngiltere, İtalya, İsveç, İsviçre, Japonya ve Singapur'dan oluşan 10 ülkede 100’den fazla sektörü incelemesinin ardından elmas modelini geliştirmiştir [6].

Porter, Şekil 1 [31]’de yer alan Elmas Modeli ile bir ülkenin belirli bir endüstride başarılı ve diğer bir endüstride ise başarısız olmasının nedenlerini açıklar. Uluslar yalıtılmış endüst-rilerde değil, dikey ve yatay ilişkilerle birbirine bağlı endüstrilerde başarılı olurlar. Bir ülke-nin ekonomisi, yapısı ve rekabet avantajı kaynakları (veya dezavantajı) ekonomiülke-nin gelişi-minin durumunu yansıtan bir kümeler karışımı içerir. Modele göre ulusal elmasın en verimli olduğu endüstride ülkeler başarı olmaktadır. Başarının kaynağı ise işletme kümeleri olmak-tadır [7].

Şekil 1: Ulusal Avantajın Belirleyicileri

Porter [8], küme tanımını şu şekilde yapmaktadır; “kümeler belirli bir faaliyet alanında birbiri ile rekabet ve iş birliği içinde olan şirketlerin ve kurumların coğrafi yoğunluğudur.”

Genel olarak birbirleri ile güçlü bağları olan işletmeler, köprü görevi gören kuruluşlar, bilgi ve yenilik üreten üniversiteler, araştırma enstitüleri, kâr amacı gütmeyen kuruluşlar gibi birimler ve müşteriler arasında oluşan ve sürekli olarak gelişen üretim ağları olarak tanımlanabilir [4].

Porter’ın ortaya koyduğu kümelenme tanımında ortaklık ve tamamlayıcılık ile coğrafi

yakınlık özellikleri ön plana çıkar [9]. Bu özellikler daha detaylandırıldığında kümelerin kendilerine atfedilen rolleri üstlenebilmesi için sahip olmaları gereken 4 kritik özelliği şu şekilde ifade edilebilir [10];

 Yakınlık (Proximity): Herhangi bir olumlu yayılmanın ve ortak kaynakların paylaşımının gerçekleşebilmesi için mekân açısından yeterince yakın olmaları gerekir. Beyaz Kitap’ın da belirttiği üzere yakınlık sosyal, teknik, pazar ve ekonomik yakınlığı kapsar. Kişisel ve sosyal bağlar, yöneticiler ve çalışanlar arasındaki etkileşim türleri sosyal yakınlık;

işletmelerin kullandıkları teknolojilerin benzerlik derecesi teknik yakınlığı; farklı işletmelerin benzer ya da birbiriyle bağlantılı müşterilere sahip olması pazar yakınlığı;

alıcı tedarikçi ilişkileri ise ekonomik yakınlık ile ilişkilidir.  

 Bağlantılar (Linkages): Kümelerin faaliyetlerinin, yakınlık ve etkileşimden kazanç sağlayabilmeleri için nihai pazar talebi gibi ortak bir hedefi paylaşmaları gerekir. 

 Etkileşimler (Interactions): Yakın olmak ve birbiri ile ilgili konular üzerinde çalışmak kümelenme için yeterli olmamaktadır. Belirli bir derecede aktif etkileşimin gerçekleşmesi gerekir.  

 Kritik Çoğunluk (Critical Mass): Etkileşimlerin şirketlerin performansı üzerinde anlamlı bir etkisi olması için yeterli sayıda katılımcının bulunması gerekir. 

Kümelenmeler, statik bir yapıdan farklı olarak, zamanla evrim geçiren dinamik yapılardır [9]. Sayın (2008)’a göre kümeler üç aşamalı gelişim sürecinden geçer. Bu sürecin ilk adımı küme analizidir ve durum tespitini kapsar; ikinci adım olan küme geliştirme kümenin rekabet gücünün geliştirilmesi ile ilgilidir ve son olarak kümenin sürdürülebilir konuma gelmesi ile ilişkili olarak olgunlaşma görülür. [11]. Kümelerin bazı durumlarda çok uzun yıllar sürebilen gelişim süreci Beyaz Kitap[5]’ta ise ön küme, yükselme ve yayılma (Şekil 2) olarak ele alınmıştır. Bu sürece göre ilk aşama olan ön kümede farklı aktörlerin belirli bir coğrafyada konumlanması görülür, bu aşamada rekabetçi çalışmalar için ilişkiler çok azdır.

Yükselme aşamasında yığın içindeki aktörlerin bağlantılarının arttığı görülür. Yayılma aşamasında ise resmi ve/veya gayri resmi iş birliklerinin kurulması ile beraber ortak girişim, yayılma gibi faaliyetlerle yeni firmaların oluşması görülür.

Şekil 2: Kümelenmenin Yaşam Döngüsü

Lee’ye göre kümeler, faaliyet sınırlarının kapsamına göre 4 ana grupta toplanabilir. Bir katma değer zincirinde şirketler arası, endüstriler arası ve endüstri içindeki bağlantıların göstergesi olan kümeler farklı seviyelerde tanımlanabilir. Örneğin faaliyetleri bilgi üretmeye ve yeni ürünler geliştirmeye odaklanmışsa araştırma ve geliştirme kümeleri; faaliyetleri ara malı tedariki ve nihai ürünlerin montajı ile ilişkili ise imalat kümeleri veya nihai kullanıcılar ile ilişkileri içeriyorsa hizmet veya satış kümeleri olabilir [12].

Şekil 3: Kümelerin Sınıflandırılması: Bir Örnek