• Sonuç bulunamadı

SÜREÇ TASARIMI ve LİTERATÜR TARAMASI 1 Kurum İçi Girişimcilik

Personel sayısını sadece 2017 yılı özelinde değerlendirecek olursak emeklilik, nakil vb. nedenlerle ayrılan 57 personele karşılık sadece 6 yeni personelin göreve

2. SÜREÇ TASARIMI ve LİTERATÜR TARAMASI 1 Kurum İçi Girişimcilik

Yenilikçi fırsat, fikir, ticarileşme, ölçeklendirme aşamalarından oluşmaktadır ve teoride bu aşamaları her kademeden insanın yapması olasıdır. Ancak pratikte durum ise bambaşka;

"Değişim Elçileri" vasıtasıyla bu sürecin başını çekecek katalizör personeller seçilmesi ve bu personellerin bu konuyu içselleştirerek gönüllü uygulamak istemesi gerekmektedir. Kurum içi girişimcilik çalışmalarıyla Ar-Ge ve inovasyon gelişimine katkı sağlamak isteyen ku-rumlar; yapılan çalışmanın sonuçlarına değil, bu süre içerisindeki öğrenimlere odaklanma-sıyla maksimum verim sağlayabilmektedir.

Kurum içi girişimcilik bir teknolojik gelişimi değil, tam tersine kültürel, iş yapış biçimle-rindeki değişimi vurgular. Kurum içi girişimcilik, mevcuda farklı bakış açısı ile alternatifler oluşturarak paydaşların değer yaratmasıdır. Girişimcilik ve inovasyon kavramları günü-müzde şirketlerin tüm paydaşlarını bir araya getiren, iletişim ve bağlılık kültürünü destekle-yen, ortak fikir geliştirme ve hayata geçirme süresidir [2]

Bu noktada “girişimci” gibi çalışılmaya başlandığında, bu sürece alışma aşamasının ol-dukça sancılı ve meşakkatli olacağı aşikardır. Sürecin içselleştirilerek işleyebilmesi için çe-şitli etkinlikler gerçekleştirilmesi ve somut olarak çalışmaların tüm paydaşlarla paylaşım halinde sürdürülmesi gerekmektedir.

Burada önemli olan nokta, şirket için yaratılacak değerin ortaya konması ve tüm çalışan-ların girişimci gibi düşünmesinin sağlanmasıdır. Kurum içerisinde yenilikçi ve yaratıcı dü-şünmeyi sağlayarak, sunulan imkanlar ve sistemlerin hayata geçirilmesiyle fikir vermek, fikir geliştirmek, yeni ürünler ve hizmetleri ortaya koyulması amaçlanmaktadır.

Amaca ulaşılabilmesi için, konu ile ilgili projelerde yer alınması ve tecrübeleri olan giri-şimcilerden faydalanılması hedeflenmektedir. Aynı zamanda bu kavramın bir görev olarak anlaşılmasından ziyade işe bakış ve iş yapış perspektifinin değişimi olarak nitelendirilmesi gerekmektedir.

2.2 Yalın Girişimcilik

İş planı yerine iş modeli esastır. Asıl amaç ürünün geliştirilmesinden ziyade kullanıcı ta-leplerine göre sistemin ve platformun hızlı ve minimum maliyetle oluşturulmasıdır. Bu mo-del planlamanın ötesinde deneyimleme, sürekli müşteri geri bildirimine, sürekli iyileşmeye ve gelişimlere dayalıdır. Yani, müşteri istekleri doğrultusunda olabildiğince hızlı ve opti-mum sistemler kurulması kast edilmektedir. Bu modelde ilk aşama “anahat” ürününün ortaya çıkarılmasıdır. Buna Mimimum Viable Product (MVP) adı verilmektedir.

Teknik anlamda yalın girişim Ar-Ge yaparken ya da yeni bir ürün tasarlarken olabildi-ğince kısa süre içerisinde prototipin üretilmesi, daha sonra ilk kullanıcılara sunulup geri beslemenin alınmasıdır.

Bu noktada, bizim sahiplenebileceğimiz kavram "Yalın Girişimcilik" olmalıdır. Bu kav-rama göre, müşteri isteklerinden yola çıkarak geliştirilen, sahada test edilip iyileştirilen, hızlı ve az maliyetli çözümler elde edilmelidir ve yine bu kavramda Müşteri ihtiyaçları ve talep-leri doğrultusunda, düzenli geliştirme yapılır. Yani, neden bu iş yapılacak? Hangi araçları kullanarak ve nasıl yapılacak? Pazar durumumuz nedir? Değerlendirme kriteri-miz/kriterlerimiz nedir? Sorularının cevabı, yalın girişimciliği tanımlamamıza yeterli ola-caktır. Ancak bu kavramın uygulanması esnasında ilk adım; İnovasyon Stratejisinin belir-lenmesidir.

Bu yöntem, başarısızlıklardan ders çıkarma konusunda daha hızlı ve daha ucuz maliyetli-dir. Böylece başarı hızlı gelecek ve iş modelini anlayabilmek, ürün ve hizmetlerin müşterileri nasıl etkilediği kolayca test edilebilecektir [3].

2.3 Endüstri 4.0

Dijital dönüşüm tüm sektörleri ve tüm firmaları (ölçek gözetmeksizin) etkileyecek; gele-cek vizyonunu, stratejileri ve politikaları değiştiregele-cek bir kavramdır. Endüstri 4.0 müşteri taleplerine esnek bir şekilde hızlıca yanıt vermeyi amaçlamaktadır.

Endüstri 4.0, ürünlerin ve üretim sistemlerinin yaşam döngüsündeki bütün değer zinciri-nin organizasyon ve yönetiminde yeni bir seviye olan Dördüncü Endüstri Devrimi’ni tanım-lar. Bu döngü, sürekli artarak bireyselleşen müşteri isteklerine odaklanır ve fikir aşamasın-dan başlayarak ürün geliştirme ve üretim siparişinden, bir ürünün son kullanıcıya dağıtımını ve geri dönüşümünü de kapsayacak şekilde tüm zinciri içine alan hizmetleri içerir [4].

Endüstri 4.0’ın getirdiği dönüşümde öncü rol alarak, rekabet üstünlüğünü korumak iste-yen şirketler kendi iş modellerini yeniden oluşturabilmek için yenilikçi teknoloji arayışlarına hız vermiş durumdadırlar. Teknik ölçekte gerçekleştirilen Ar-Ge faaliyetleri, yeni nesil üre-tim teknolojileri ile her sektördeki üreüre-tim süreçlerinin verimliliğini arttırmaya odaklanıyor.

Buradaki temel beklentiler verimlilik artışı, kaynakların en verimli oranda kullanımı, insan

Endüstri 4.0’ı rekabet gücüne dönüştürmek isteyen şirketler iş modeli kavramını başlı ba-şına yeni bir ürün olarak dikkate almaktadır. Yaratıcı, rekabetçi ve sürdürülebilir iş modelle-rine olan ihtiyacın farkına varan işletmeler arasında, “iş modeli” kavramının kendisine olan ilgi hızla artmaktadır.

Şekil 1. Sanayi Devrimine Giden Tarihi Süreç

2.4 Geleneksel İş Modelleri

İnternet ekonomisinin yükselişi ile birlikte geleneksel iş modellerinin yerini daha yeni-likçi ve yaratıcı alternatiflere bırakmak durumunda kaldı. Hali hazırda mevcut yaklaşımların çoğu etkisini kaybetmiştir. Endüstri 4.0 kavramının gündeme gelmesiyle, her alanda dijital dönüşüm fırtınası esmeye başlamıştır. Haliyle bu fırtına iş modellerinin değişmesi ve dijital dünyaya ayak uydurması gerekliliğini ortaya çıkarmıştır. Pazarda rekabetle başa çıkabilme-nin tek yolu yenilikçi iş modelleri ile pazarda öncü olabilmektir [6].

Yeni dijital çağın üretim unsurları ile tüketici alışkanlık ve profilinde yaptığı radikal deği-şimle birlikte artık girişimciliğin neredeyse dijital girişimcilikle eşdeğer bir anlam ifade et-tiği söylenebilir. Yine yeni dijital çağın getirdiği acımasız rekabet ortamı ve çok hızlı deği-şebilen esnek müşteri talepleri, girişimcilik anlamında yeni iş modelleri arayışını hep canlı tutmuştur. Yalın girişim kavramı işte bu yoğun belirsizlik ortamını girişimci için bir deza-vantaj olmaktan çıkarma adına önemli argümanlar içeren ve temeli yine üretime değer kat-mayan unsurların üretim sürecinden ayıklanması prensibine dayanmaktadır [7].

Geleneksel iş modellerinde geliştirme süreçleri oldukça uzun olduğundan ve geliştirme süreci tamamlandıktan sonra pazarlama aşamasına geçildiğinde yüksek maliyetlerle karşıla-şıldığından, ürünün maliyetine de yansıyan negatif sonuçlar ortaya çıkmaktadır. Bu modelle-rin tek avantajı tüm süreçlerdeki riskin minimize edilmesidir.

2.5 Kanvas İş Modeli

Alex Osterwalder tarafından 2008 yılında geliştirilen, Eric Ries’in önderlik ettiği “Yalın Girişimcilik” akımında kendine önemli yer edinmiş bir iş modeli gösterimidir. Basit kulla-nımlı, her alanı tek bir sayfada görebilme imkânı sağlayan, kısıtlı kaynakları verimli kullan-mayı sağlayan bir iş modelidir. Hedef kitlenizden yeterli ilgi göremediğinizde, değer öneri-niz hedef kitleöneri-niz tarafından anlaşılmadığında, edinim ve bağlılık kanallarınız verimsizse, müşteriler istediğiniz fiyatı ödemek istemiyorsa, dışarıdan gelen tehditlerin farkına varmak istiyorsak Kanvas İş Modeli kullanmamız gerekmektedir.

İş modeli tanımlamanın ve doğru değerlendirilmesini sağlamanın en kolay yolu Kanvas İş Modeli kullanımıdır. Yeni stratejik alternatifleri oluşturmak, iş modeli tarifi ve işleyişini başarılı bir şekilde inovasyon yapmak için kullanan mantık odaklı bir modeldir. İş modeli-miz oluşturulurken, “Yalın Girişimcilik” kavramı temel alınmıştır. Bu noktada;

- Neden bu iş yapılacak?

- Hangi araç kullanılacak? Nasıl yapılacak?

- Pazar durumumuz nedir?

- Değerlendirme kriter/kriterlerimiz nedir? sorularına cevap verilmiştir.