• Sonuç bulunamadı

iyetiDönüşönüşü

3. Ar-ge Tabanlı Kümelenme

3.3. Ar-ge Kümelenmesinin Avantaj ve Dezavantajları

IBM tarafından yapılan bir çalışmada, şirket içi AR-GE'nin, iş inovasyonu için bir kaynak olarak önem açısından ancak 8. sırada yer aldığı tespit edilmiştir [22]. Rakiplerinin kar şı-sında savunulabilir bir konum yaratma çabaşı-sında olan işletmeler için adeta hayati öneme sahip olan inovasyonun en önemli girdilerinden biri olan Ar-Ge faaliyetlerinin kurum içinde öncelikli olarak yer almaması, bu faaliyetlerde bir boyut değişikliğine olan ihtiyacın bir göstergesi olabilir.

Endüstriyel Ar-Ge faaliyetlerinde yaşanan paradigma değişimi Şekil 5’de görülmektedir [21]. 60’lı yıllardan günümüze doğru geçen 30 yıllık süre içinde işletme düzeyinde önem verilen ve geniş kapsamlı konular üzerinde yapılan çalışmalardan zamanla daralan konu başlıkları, pazarın yön vermesi; sonrasında ise müşteri isteklerini önceleyen ve iş birliği ve ortaklığa önem veren bir bakış açısı hâkim olmaya başlamıştır. İş birliği ve ortaklıklar ise farklı kurumlar arasındaki fikir alışverişine işaret etmektedir.

Şekil 5: Endüstriyel Ar-Ge'de Değişen Paradigmalar

Birçok faktöre bağlı olan Ar-Ge faaliyetlerinin verimliliğinde en önemli faktörlerden bi-risi fikir alış-verişidir. Her ne kadar küresel bir ortamda ekonomik faaliyetlerde bulunulsa ve elektronik iletişim ağlarına her yerde ulaşılabiliyor olunsa da inovatif sürecin temel anahtar-larından biri fiziksel yakınlıktır [23].

Yerelleştirilmiş bilgi akışlarıyla ilgili teorik argümanlar, bir şirket içindeki bilgi üretimi ve yenilikçi faaliyetlerin, araştırma üniversiteleri ve diğer Ar-Ge yapan şirketleri içeren yı-ğılmalarda, bilgi akışına ve dolayısıyla potansiyel bilgi dışsallıklarına daha fazla sahip ol-ması nedeniyle daha etkin olma eğiliminde olduğunu göstermektedir [24]

Avrupa Birliği, ‘Europe 2020 Strategy’ ile akıllı, sürdürülebilir ve kapsayıcı büyümeyi teşvik etmek için araştırma ve inovasyonu merkezde konumlandırmıştır. İnovasyon ürete-bilmek için bilgi tabanlı ekonominin gelişmesi olmazsa olmazdır. Bu noktada kümeler, bir bölgedeki farklı inovasyon aktörleri arasındaki iş birliğini destekleme konusundaki iç yete-nekleri nedeniyle, pazarların ihtiyaçlarına yakından bağlı olarak Ar-Ge odaklı inovasyonu teşvik eden uygun bir ortam sunmaktadır. Kümeler, farklı inovasyon destek türlerini birleş-tirmeyi ve bunları belirli bir bölgesel ekonomik ortamda işletmelerin ihtiyaçlarına göre özelleştirmeyi amaçlamaktadır [25].

İnovasyon sürecinin etkileşimli doğası, firmaların araştırma ve geliştirme girişimlerini sürdürmek için diğer kuruluşlarla iş birliği yapmalarını giderek daha fazla gerekli kılmakta-dır. İnovasyon kaynaklarının sadece işletme içinde bulunmaması, bu kaynakların diğer ör-gütlerdeki (rakipler, tedarikçiler, müşteriler, üniversiteler veya araştırma merkezleri) varlık-ları, işletmelerin onlarla ne kadar çok etkileşime girerse yeni fırsatlar hakkında o kadar çok bilgi öğreneceğinin bir göstergesi olmaktadır [26]. Rosenberg (1982) de inovasyonun pazar-lar veya üretim operasyonpazar-larıyla sistematik ilişkilere bağlı olduğunu ifade etmektedir. Bu, Ar-Ge de dahil olmak üzere inovatif faaliyetlerin, kullanıcıların yakınında veya üretim te-sislerine yakın bir yerde olması gerektiğini ve bu nedenle farklı alanlarda yayılma eğiliminde olduklarını göstermektedir. Ancak Ar-Ge ve inovasyon aynı zamanda teknolojik dışsal eko-nomilerden ve çoğunlukla coğrafi olarak yoğunlaşan bilgi yaratmadaki diğer arz yönlü fak-törlerden de beslenir [27].

İşletmeleri araştırma geliştirme faaliyetlerinde iş birliği yapmaya iten güdüler endüstriyel kümelenmede olduğu gibi benzer sebeplerle olabilir [28];

 Ar-Ge için yapılacak büyük ve riskli harcamaların paylaşılması,

 Teknolojik uzmanlık bilgisinin (know-how) değişimi,

 İşbirliği için özel hükümet desteği ve uzmanlık bilgisinden doğan sinerjik etki.

Avrupa Birliği’nin sürdürülebilir ve kapsayıcı bir büyüme için dolaylı bir hedef olarak belirlediği kümelerin inovasyonu destekleyecek Ar-Ge çalışmaları özelinde örgütlenmesi, ilgili ekonomik hedeflere etkin ve çok daha hızlı bir şekilde ulaşmayı sağlayabilir. Bu nok-tada Ar-Ge tabanlı kümelenme işletmelerin Ar-Ge faaliyetlerinde yaptıkları işbirliğinin farklı bir boyutu olarak yeni avantajlar sunmaktadır.

Tüm avantajlarına rağmen araştırma geliştirme faaliyetlerinde gidilen işbirliği, ümit edi-len sonuçları her zaman beraberinde getirmeyebilir. Bu noktada partnerler arasındaki iletişi-min ve planlamanın zayıf olması, ortak çalışmaya dayanan projedeki rollerin

anlaşılamama-lardan biri, gittikçe daha geniş olan bu ağların, bu ağların kurulması ve sürdürülmesi ile ilgili yüksek tarama, koordinasyon ve öğrenme maliyetleri gerektirmesidir. Firmalara ağır yük getirebilecek olan bu ağları inşa etmenin maliyeti değil, sürdürülmeleri (maintenance) husu-sudur [22].

4. Sonuç

Geleneksel, kurum içi Ar-Ge modellerinin eksikliğini gören işletmeler inovasyon yaratım süreçlerinde gün geçtikçe müşterileri, tedarikçileri veya rakipleriyle iş birliğine gitme yolunu da tercih etmektedir. Fiziksel yakınlık, iş birliği, bağlantılar gibi özelliklere sahip olan kü-melenmeler, yenilikçilik açısından değerlendirildiğinde işletmelere avantaj kazandırmaktadır.

Yenilikçiliğin temel girdilerinden biri olan Ar-Ge fonksiyonu, farklı kurumların yaptıkları iş birliğinden olumlu olarak etkilenmektedir. Bu nedenle Ar-Ge tabanlı kümelenme işletme-lerin inovatif dönüşümlerinde önemli rol oynayacaktır. Konu Türkiye özelinde değerlendi-rilecek olursa yakın bir tarihte yayımlanan bir rapor, Ar-Ge tabanlı kümelenme faaliyetlerine verilmesi gereken öneme dikkat çekmektedir.

MÜSİAD 2012 yılında yayınladığı Küresel Rekabet İçin Ar-Ge ve İnovasyon isimli ra-porda [30] Ar-Ge çalışmaları kapsamında değerlendirilebilecek teknoparklarla ilgili küme-lenme stratejileri ile ilişkilendirerek şu değerlendirmeleri sunmuştur;

 Türkiye Teknoloji Parkları Geliştirme Projesi kümelenme temelli rekabetçi anlayışla yeniden yapılanmalı,

 Teknoparkların yönetim ve çalışma koşulları radikal bir şekilde yeniden düzenlenerek kümelenmiş üretim ve teknoloji geliştirme alanlarına dönüştürülmeli,

 Batılı firma-fabrika siparişinin tamamını parçalar halinde üretecek Kümelenmiş Sanayi Birlikleri oluşturulmalı daha sonraki aşamada fason üretim yapan Türk kümelenmiş sanayi birlikleri kendi marka-patentlerini geliştirmeli, fason üretimden ürün sahipliğine doğru hızla dönüştürülmeli.

Küresel Rekabet İçin Ar-Ge ve İnovasyon raporunda da belirtildiği üzere, başta teknoloji parkları olmak üzere araştırma geliştirme odaklı kümelenme yapılarının kurulması Tür-kiye’nin küresel bazda rekabet avantajı kazanmasında kilit rol oynayacaktır.

KAYNAKÇA

[1] Eraraslan, İ.H., Güngören, M. 2013. Endüstriyel Kümelenmelerin İktisadi Tarihi ve Gelişim Süreci. Elektronik Sosyal Bilimler Dergisi Elektronik Sosyal Bilimler Dergisi 12(45): 171-197.

[2] Yiğit, S., Ardıç, K. 2013. Kümelenme ve Kümeye Özgü Kaynakların Belirlenmesi. İşletme Bilimi Dergisi 1(1): 35-55.

[3] İrhan, H.B. 2010. Kümelenmenin Teorik Temelleri ve İktisadi Etkileri. Sosyal Bilimler Dergisi (2): 83-88.

[4] Cansız, M. 2011. Türkiye’de Kümelenme Politikaları ve Uygulamaları, Ankara: OSB Üst Kuruluşu.

[5] Müsteşarlığı, D.D.T. 2009. Beyaz Kitap: Türkiye için Kümelenme Politikasının Geliştirilmesi

[6] Palacıoğlu, T. 2018. Mutlak Üstünlük ve Bazı Dış Ticaret Teorileri, İstanbul: İTO

[7] Gürpınar, K., Sandıkçı M. 2008. Uluslararası rekabetçilik analizinde Michael E. Porter'in elmas modeli yaklaşımı: Türkiye'deki bazı endüstrilerdeki uygulanabilirliğinin ve sonuçlarının araştırılması.

[8] Porter, M. 1998. Clusters and the New Economics of Competitionon, Harvard Business Review November-December: 77-90.

[9] Keskin, H. Isparta İli Orman Ürünleri Endüstrisinin Kümelenme Açısından Değerlendirilmesi.

Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi 1(1): 59-78.

[10] Ketels, C. European Clusters. 2004. Structural Change in Europe 3: 1-5.

[11] Sarıtaş, A., Tunca, M.Z. 2017. Porter Modeline Dayalı Sektörel Kümelenme Analizi: Batı Akdeniz Bölgesinde Bir Uygulama Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi 8(18): 82-97.

[12] Lee, K-R. 2001. From fragmentation to integration: development process of innovation clusters.

Korea. Science, Technology and Society, 6(2): 305-327.

[13] Farinha, C., Luis, M. (ed.). 2015. Handbook of research on global competitive advantage through innovation and entrepreneurship.IGI Global

[14] Mindlin, Y. B., Zhukov, B. M., Prokhorova, V. V., Shutilov, F. V., Belova, E. O. 2016. Main stages of the formation of an economic cluster. International Journal of Economics and Financial Issues 6(1S): 261-265.

[15] Beaudry, C., Breschi, S. 2003. Are firms in clusters really more innovative?. Economics of Innovation and New Technology 12(4): 325–342.

[16] Tepav. 2007. Türkiye’nin Rekabet Gücü İçin Sanayi Politikası Çerçevesi.

[17] Hobikoğlu, E.H., Deniz Hacıoğlu, M. 2011. Kümelenme Modeli ve Politikaları Çerçevesinde Bilgi Yapılanması ve Rekabet İlişkisi. Network 78(37), 232-237.

[18] Can, H., Güney, S. 2007. Genel İşletme. İstanbul: Arıkan.

[19] Dam, M. 2017. Ar&Ge, İnovasyon ve Ekonomik Büyüme. Ankara: Ekin Basım Yayın Dağıtım.

[20] Ecevit Satı, Z. 2013. sİnovasyonu Yönetmede Kesitler: Bilgi Yönetimi/Ar&Ge/Marka Yönetimi/Stratejik Yönetim. Ankara: Nobel.

[21] Quelin, B. 2000. Core competencies, R&D management and partnership. European Management Journal 18(5): 476-487.

[22] Howells, J. 2008. New directions in R&D: current and prospective challenges. R&D Management June:241-252.

[23] Carlino, G. A., Carr, J., Hunt, R. M., Smith, T. E. 2012. The agglomeration of R & D labs.

Working Papers Federal Reserve Bank of Philadelphia 12-22.

[24] Karlsson, C., Andersson, M. 2009. The location of industry R&D and the location of university R&D: How are they related?. New Directions in Regional Economic Development :267-290.

Berlin: Springer.

[25] Corallia Hellenic Technology Clusters Initiative.

http://www.clusterpolisees3.eu/ClusterpoliSEEPortal/protected/2366/0/def/ref/DOC2372/

[26] Bayona Sáez, C., Marco Teresa, G., Arribas, E.H. 2002. Collaboration in R&D with universities and research centres: an empirical study of Spanish firms. R&D Management 32 (4): 321-341.

[27] Mariani, M. 2002. Next to production or to technological clusters? The economics and management of R&D location. Journal of management and governance 6(2): 131-152.

[28] Veugelers, R. 1998. Collaboration in R&D: an assessment of theoretical and empirical findings.

De economist 146(3): 419-443.

[29] Harris, T. 2007. Collaborative research and development projects: A practical guide. Berlin Heidelberg New York: Springer.

Çağdaş Belediyecilik Anlayışında İnovatif Yaklaşımlar ve Ar-Ge Tabanlı İşbirliklerinin Toplam Kamu Faydasına Etkileri

Yasin Erdoğan1, Mustafa Özgür Güngör2, Fatih Güçlüer3

1 Ar-Ge Merkezi - IND Bilişim A.Ş.

Barbaros Mah. Nuhkuyusu Cad. No:6 K:4 Üsküdar/İstanbul 34662 Türkiye

2 İşletme ve Yönetim Bilimleri Fakültesi Okan Üniversitesi

Tuzla Kampüsü, Akfırat - Tuzla / İstanbul 34959 Türkiye

3 Ar-Ge Merkezi - IND Bilişim A.Ş.

Barbaros Mah. Nuhkuyusu Cad. No:6 K:4 Üsküdar/İstanbul 34662 Türkiye

1yasin.erdogan@indbilisim.com.tr, 2ozgur.gungor@okan.edu.tr, 3 fatih.gucluer@indbilisim.com.tr ÖZET

Özellikle internetin hayatımıza girmesi ve bilgi çağı ile birlikte şekillenen yeni iletişim ve hizmet kanallarının, vatandaşların beklenti ve algılarında yarattığı değişim ile birlikte yıllar boyu süregelen klasik belediyecilik anlayışı, çağdaş belediyecilik anlayışına doğru evrilmek zorunda kalmaktadır.

İster politik, ister etik ya da kamu kaynaklarının kullanılıyor olmasından doğan sosyal sorumluluk nedeniyle olsun, vatandaş memnuniyetini sağlama gerekliliği, hizmetlerin verilmesinde, çeşitlendiril-mesinde, bilginin paylaşılmasında hız, kalite ve doğruluğu sağlayacak inovatif yaklaşımlarda bu anla-yışla birlikte kamu ve yerel yönetimler düzeyinde hayat bulmaya başlamıştır.

Bu inovatif yaklaşımlar doğrultusunda, öncelikle özel sektörde ortaya çıkan Yönetim Bilişim Sis-temleri, Karar Destek SisSis-temleri, Coğrafi Bilgi Sistemleri gibi gelişen yazılım teknolojileri kamu ve mahalli idareler yönetimleri içinde özelleştirilerek üretilmeye ve kamusal fayda sağlanmaya başla-mıştır. Ayrıca özellikle küresel bir vizyon doğrultusunda hayatımıza giren “Akıllı Şehir” ve “Nesnele-rin İnterneti” kavramları ile inovasyon ve Ar-Ge nin gerekliliği ve önemi yerel yönetimler boyutunda da artmaktadır. Araştırmamızda yerel yönetimler düzeyinde, inovasyonun ve bunun gerekliliği olan Ar-Ge işbirliklerinin özellikle toplam kamu faydasına etkileri irdelenmektedir.

Anahtar kelimeler: Bilgi Sistemleri, İnovasyon, Ar-Ge Yönetişimi, Karar Destek Sistemleri, Be-lediyecilik Hizmetleri

The Effects of Innovative Approaches and R & D Based Collaborations on Public Benefit in Contemporary Municipality Approach

ABSTRACT

The increase in the use of the Internet, changing structures of new communication channels and service models, and changes in perceptions, needs, expectations of citizens are challenging classical local governmental services and ways of working in order to evaluate these for more contemporary understanding and enforcing innovation. With more innovative outlook, local authorities are observ-ing necessities, discoverobserv-ing diversification and thinkobserv-ing new application of services for citizens’ satis-faction with fast, high-quality and accurate information sharing based on their social responsibilities because of use of political, ethical and national resources.

These innovative approaches lead the development of more complex Information Management Systems, Decision Support Systems, Geographical Information Systems and similar technologies in different sectors as well as for local governments with more specialization to provide more benefits to the society. In this perspective, some important concepts like “Smart City” and “Internet of Things”

are getting more integrated with national vision with increase of the importance of innovation, re-search and development in local authorities. Our study explains benefits of collaboration for rere-search and innovation for overall social services utilization.

Keywords: Information Systems, Innovation, Research and Development Governance, Decision support Systems, Local Government Services

1. GİRİŞ

“Kamuda inovasyon kavramı 1980’den sonra başarılı özel sektör uygulamalarını da ana-lizi neticesinde “NPM (New Public Management)” adıyla literatüre yerleşmiştir. NPM uy-gulamaları inovasyon ile eşgüdümlü bir şekilde stratejik yönetim, toplam kalite yönetimi, performans yönetimi, değişim yönetimi ve esnek istihdam modelleri özel sektörden farklı olarak siyasi etkiler, devletin kaçınılmaz faaliyetleri, kanunlar, otorite ilişkileri ve farklı teş-vik yapıları kıstasları çerçevesinde gerçekleştirilebilmektedir.” [1]

Belediyelerin kamuya hizmet vermeleri ve bu hizmetler için kamu kaynaklarını kullanı-yor olmaları nedeniyle, daha hızlı, daha kaliteli ve daha verimli hizmeti, daha az kaynak tüketerek sağlamaları gerekliliği artmaktadır. Çalışmamızda bu çalışmalara gerçek uygula-malardan veriler ve değerlendirmeleri ile açıklık kazandırmayı amaçladık.

Bu kapsamda gerek küresel vizyon gerekse de ulusal vizyonumuz gereği toplam kamu faydası için yapılması gereken Ar-Ge çalışmaları ve bu çalışmalar ile üretilecek inovatif hizmetleri irdelemeden önce araştırmamızın ana eksenleri olan “Belediyecilik”, “Ar-Ge” ve

“İnovasyon” kavramlarına genel olarak bir bakmalıyız.