• Sonuç bulunamadı

Personel sayısını sadece 2017 yılı özelinde değerlendirecek olursak emeklilik, nakil vb. nedenlerle ayrılan 57 personele karşılık sadece 6 yeni personelin göreve

6.SONUÇ VE ÖNER İLER

3. İNOVASYON VE YENİ ÜRÜN İNOVASYONU

İnovasyon kavramı ilk olarak yeni ürün oluşturma ve yenilik gibi algılansa da inovasyonu bu kavramlardan farklılaştıran özelliği gerçekleşen yeniliğin ticarileştirilebilir oluşudur [22].

Politika bilimci ve İktisatçı Joseph Alois Schumpeter “kalkınmanın itici gücü” olarak de-ğerlendirdiği inovasyonu; herkes tarafından bilinen bir ürünün sağladığı faydaları arttırarak

oluşturulması olarak ifade etmiştir [23]. Kaimen ve Schwartz inovasyonu; bir ürünü veya üretim sürecini yeniden yaratırken izlenen yollardaki faaliyetler bütünü olarak tanımlamış-lardır [24]. Drucker; girişimcilerin, inovasyonu bir ürün veya hizmeti farklı bir fayda ya-ratmada araç olarak kullandığını vurgulamıştır [25]. İnovasyon kavramı Jorde ve Teece (1992) tarafından yeni ürün, organizasyon yapısı oluşturmanın yöntemlerini aramak, keşfet-mek, iyileştirmek, geliştirmek ve uyarlayarak bunları ticarileştirmek olarak ifade etmiştir [26]. Druker 1999 yılında kavramı yeniden ele alarak inovasyonun yenilik kavramından farkının değer yaratmak olduğunu belirtmiştir [27]. Günümüze yaklaştıkça teknolojik geliş-melerinde etkisiyle inovasyon Kotler ve diğerleri (2005) tarafından yeni oluşturulan ve müşterilere pazarlanan hizmet, ürün, düşünce veya teknoloji olarak ifade edilmiştir [28]. Var olan bir işin yeniden yapılandırılması veya daha önce yapılmamış bir işe başlanması, o işin organizasyonun yapılandırılması ve yönetiminin sağlanması süreci inovasyon olarak adlandı-rılmaktadır [29]. İnovasyon kavramına en geniş çerçeveden bakılacak olunursa, sahip olunan bilginin toplumsal ve ekonomik fayda yaratacak şekilde kullanılması şeklinde ifade edilebi-lir. Yaratıcı düşünce ve inovatif fikirler, ekonomik büyümede sürdürebilirliği, yeni endüstri-yel alanların oluşumunu, rekabette üstünlüğü buna bağlı olarak verimliliğin artmasını, yeni istihdam alanları oluşmasını, yaşam standartlarının olumlu yönde değişmesiyle sosyal refa-hın artmasını sağladığı ve aynı zamanda girişimcileri desteklediği için dikkat çeken ve önem arz eden bir rekabet aracı halini almıştır. Pazarda oluşmuş olan dengeyi bozarak ekonomiyi dinamikleştiren yapıların inovatif kişiler ve işletmeler olduğu bilinmektedir [30]. Hammad-desi ekonomik, sosyal ve teknik değişkenler olan inovasyon bu değişkenlerin fayda yaratan bir çıktıya dönüştüğü süreçtir. Bu durumun etkisiyle inovasyon örgütlerde genellikle hizmet, ürün, pazarlama, işlerin görülme şekilleri ve dağıtım gibi alanlarda uygulanmaktadır.

İnovasyon adına yapılan bu uygulamalar süreçlere sırası hizmet, ürün, pazarlama inovasyonu ve organizasyonel inovasyon şeklinde isimlendirilerek yansımaktadır [31]. İnovasyon türle-rinin açıklamaları kısaca şu şekildedir:

Hizmet İnovasyonu: Hizmetlerin müşterilere arz edilme şekillerinde yeni ve fayda yara-tacak yaklaşımlar uygulanması veya uygulanan yaklaşımlarda değişiklikler yapılması, hiz-metlerin tüketicilere ulaşmasında mevcuttan farklı değer yaratacak sistemler geliştirilmesi ve günümüzün vazgeçilmezi teknolojinin tüm bu adımlara dahil edilmesidir [31].

Ürün İnovasyonu: Ürün inovasyonu algılanın aksine buluş yapmak veya yeni, teknolojik bir ürün ortaya koymak değildir. Var olan bir ürünün betimsel özellikleri değiştirilerek, var olan üründe iyileştirmelere gidilerek ürünün tüketiciye yarattığı değerlerin arttırılması yo-luna gitmek de ürün inovasyonun kapsamı dahilindedir. Bu durumda yalnızca farklı bir ürün yaratılarak değil, aynı zamanda mevcut ürünlerin fiziksel özelliklerinde fayda yaratan deği-şimler yapma yolları izlenerek de ürün inovasyonu yapılabilinir [32]. Farklı türlü ürün geliş-tirme faaliyetleri ürün inovasyonunun kapsamına girmektedir. Ürün iyileşgeliş-tirme, ürün

yelpa-zesinin çeşidinin arttırılması ve yeni ürün geliştirme bu kapsama birer örnektir. Yeni ürün geliştirme süreci özünde pazarda henüz mevcut olmayan ürünlerin yaratacakları faydaları ve değerleri tanımlama, ortaya koyma ve tüketicilere sunma süreçlerini kapsayan bir inovasyon faaliyetidir [28].

Süreç İnovasyonu: Belirli bir zaman ve/veya düzen içersinde tekrarlanan, gelişen ve iler-leyen olaylar dizisi süreç olarak ifade edilmektedir (TDK). Örgütler açısından süreç, girdile-rin çıktılara dönüştürüldüğü eylemler bütünü anlamını taşımaktadır. İş süreçlegirdile-rinin verimlili-ğini ve etkinliverimlili-ğini arttırmak amacıyla işi gerçekleştirme tarzlarında yapılan köklü değişim ve yenlikler süreç inovasyonun kapsamını oluşturmaktadır [33].

Pazarlama İnovasyonu: Hizmet verilen pazarda yaratılan değer ve faydayı arttırmak amacıyla hedef pazara uygulanan pazarlama akrmasında gerçekleştirilen değişiklikler sonucu oluşan yenilikleri kapsamaktadır [34]. Pazarlama inovasyonu aynı zamanda potansiyel müş-terileri satın alma sürecinde etkileme yollarını farklılaştırmaya yönelik yapılan uygulamalar-dan oluşan bir inovasyon çeşididir [35].

Organizasyonel İnovasyon: Örgütlerin mevcut organizasyonel yapılarından farklı olarak yeni bir işleyişi iç ve dış çevresiyle olan ilişkileri etkileyecek şekilde uygulaması anlamına gelmektedir. Örgütlerin bölümler arası bilgi paylaşımının ve erişiminin etkin hale getirilmesi için yeni ekiplerin oluşturulması iç çevresi ile olan ilişkilerini etkileyen bir organizasyonel bir inovasyona örnek iken örgütler arası ilk kez gerçekleştirilecek olan işbirlikleri ise dış çevresi ile olan ilişkisini etkileyen organizasyonel bir inovasyona örnek oluşturmaktadır [36].

Bu inovasyon türlerinin örgüt çalışanları tarafından kabullenilmesini ve içselleştirilmesini etkileyen beş nitelik bulunmaktadır [28]. Bunlar:

Bağıl Avantaj: Gerçekleştirilecek olan yeniliğin mevcut ürün, hizmet, organizasyon ya-pısı, pazarlama karması ve süreçlerden ne kadar daha üstün göründüğünün derecesini ifade eder.

Uyumluluk: Gerçekleştirilecek olan yeniliğin tüketicilerin sahip olduğu değer ve edindiği deneyimleri etkileme derecesini ifade eder.

Karmaşıklık: Gerçekleştirilecek olan yeniliğin örgüt çalışanları ve potansiyel müşteriler tarafından anlaşılma ve kullanım şekLİndeki zorluk derecesini ifade eder.

Bölünebilirlik: Gerçekleştirilecek olan yeniliğin belirli ölçüde nasıl denenebileceğini ifade eder.

Teknolojik gelişmelerin etkisiyle değişimlerin sürekliliklerini korudukları günümüzde sü-rekli inovasyon bir zorunluluk haline gelmiştir. Ancak inovasyonu bir felsefe haline getiren, inovasyonun sürekliliğini kovalayan ve risk almada olumlu tutum sergileyen işletmeler pa-zarda oluşacak fırsatları yakalayabilir veya kendileri fırsat yaratarak inovasyon sürecini yö-netebilirler [37].

İnovasyon sürecini yönetebilmenin önemli etkenlerinden biride inovasyonu kabullenme sürecidir. Bu süreç kendine özgü nitelikleri olan beş farklı aşamadan oluşur. Bu aşamalar;

bilgi, ikna, karar, uygulama, doğrulamadır.

Bilgi aşamasında, kişi inovasyonun varlığından haberdar olur. Bu aşamda iki farklı çeşit kişi bulunmaktadır; bir problemin çözümünü bulmaya yönelik türlü kaynaklar arayan aktif kişiler, bir diğeri ise tam tersi eğilimde olan pasif kişilerdir.

İkinci aşama olan iknada ise, kişilerin inovasyona karşı fikir ve tavırları oluşur. Bu aşa-mayı etkileyen önemli noktası kişilerin fikir ve tavırlarının oluşmasını sağlarken kullanılan medya ve kaynağın güvenilir olmasıdır.

Karar aşamasında, kişilerin inovasyonu içselleştirip içselleştirmediği ile ilgili olumlu veya olumsuz tutumları yer almaktadır. Kişiler bilgi aşamasını tamamlayarak inovasyondan haberdar olabilirler, ikinci aşama inovasyonla ilgili fikirleri oluşabilir ve karar aşamasında inovasyona karşı olumlu bir tutum sergileselerde inovasyonu kabullenmeyip reddedebilirler [38]. Ancak karar aşamasında kültürel ve çevresel faktörler (aile, referans grupları, sosyal sınıf vb.) etkili olduğu için gerçekleşen inovasyon bu faköktörlerin etkisiyle tatmin edici olarak algılanırsa kişilerde inovasyona karşı direnç göstermezler. Bu durum son aşama olan karar aşamasında bireyin uyum kararını onaylar ve destekler. Bu nedenle kişi inovasyonu benimseyerek ona karşı olumlu tutum gösterebilir [39].

4. ULUSAL KÜLTÜR BOYUTLARI İLE YENİ ÜRÜN İNOVASYONU İLİŞKİSİ