• Sonuç bulunamadı

2.1 Okul Çevresi

2.1.1 Destekleyici ve Engelleyici Okul Çevresi

2.1.1.7 Destekleyici ve Engelleyici Sosyal Medyanın Özellikleri

2.1.1.7.2 Sosyal Medyanın Engelleyici Özellikleri

88

Üye olan herkesin kullanabildiği sosyal ağlar yerine okulların kendine özgü güvenli sosyal ağlarını oluşturması mümkün görülmektedir. Halı hazırda birçok öğretmen okullarının veya kendi kişisel web sitelerini kullanarak ödev ve notları ilan etmekte, öğrencilere fazladan alıştırma ve materyal örneği sunmaktalar. Sosyal ağların bu şekilde kullanılabilmesi ve bunun geliştirilmesi, sosyal medyanın ve sosyal ağların önemli bir özelliği olarak görülebilir.

Aileler çocuklarının performanslarını ve okul ile ilgili çalışmalarını ev ortamlarında rahatlıkla gözlemleyebilmekteler. Ancak çocuklarının okuldaki durumlarına ilişkin olarak nadiren yapılan veli toplantılarının ve olağanüstü durumların dışında bilgi edinmeleri mümkün görülmemektedir. Sosyal medyanın kullanımının ailelerin çocuklarının okuldaki performanslarına ilişkin bilgi edinme, onları daha güncel takip edebilme, kendi öğrencileri ile diğer öğrenciler arasındaki farkı görebilmeleri açısından önemli bir fırsat sunmaktadır. Günümüzde eğitim sisteminin önemli bir amacının da eğitimde aile katılımını artırmak olduğu düşünüldüğünde sosyal medya bu amaca hizmet edebilecek önemli destekleyici özellikler taşımaktadır.

2.1.1.7.2 Sosyal Medyanın Engelleyici Özellikleri

Okulun yeni çevresi olarak tanımlayabileceğimiz sosyal medyanın destekleyici ve engelleyici özelliklerinin bilinmesi özellikle yöneticiler, öğretmenler, veli ve öğrenciler açısında önemli görülmektedir. Öncelikle sosyal medya, içeriğinin belirlenmesinde okul yöneticilerinin ve okulun diğer paydaşlarının çok fazla etkili olmadığı kontrolü güç bir çevre olarak karşımıza çıkmaktadır. Kontrol edilememesi, paylaşılan içeriğin müfredat ile ilişkili olmaması, içeriğin genelde özel hayatı ilgilendiren konular içermesi sosyal medyanın okulda kullanımını kısıtlayan nedenler olarak görülebilir.

Teknoloji belirli bir teknik alt yapı gerektirmekle birlikte, internet aboneliğinin ücretli olması, özellikle maddi açıdan bazı öğrencilere olumsuz yansıyabilir. Bynum (2011: 3)’un ifade ettiği gibi “bilgi teknolojilerine erişimde eşitsizlik” öğrenciler açısından engelleyici bir faktör olarak görülebilir.

89

Özmen vd. (2011)’nin ifade ettiği gibi sosyal ağları kullanarak öğrenciler bir taraftan yeni çevre edinip öğrenme ve paylaşım ortamı oluştururken diğer taraftan da bazı kötü amaçlı durumlarla karşılaşabilmekteler. Örneğin, öğrencilerin bilgisayara aşırı düşkün olmaları, zararlı yayın paylaşımı, sanal taciz gibi durumlar sosyal medyanın istenmeyen özellikleri arasında sayılabilir.

Sosyal medyanın kullanımı ve özellikle okullara adapte edilmesi noktasında okullar arasında uygulamaya ve sosyal medyayı kullanmaya temel oluşturacak bilgisayar ve internet bağlantısına sahip olma noktasında okullar arasında farklılıklar ve eşitsizlikler olabilir. Küçük yerleşim yerlerinde bulunan öğrenciler özellikle internete erişim ve bilgisayar teknolojisine ilişkin olumsuzluklar yaşayabilmekteler.

Bu neden birçok okulda olanakların yetersizliği nedeniyle sosyal medyayı kullanmaları noktasında engeller görülmektedir. Ancak, bilgisayar ve internet teknolojisine sahip birçok okulda bu teknolojiyi ve sosyal medya etkileşimini eğitim öğretim amaçlı nasıl kullanacağı konusunda yeterli bilgiye sahip olmadıkları düşünülmektedir.

Sosyal medya ile ilgili önemli çekincelerden birisi de güven ve özel hayatın gizliliğidir. Güven kavramı Rousseau, Sitkin, Burt ve Camerer (1998: 395) tarafından

“bir tarafın karşı taraftan kişisel olarak yarar göreceğine veya en azından istismara ya da zarara uğramayacağına yönelik olumlu beklenti içinde olma özelliği olarak tanımlanmaktadır.” Söz konusu güven olduğunda bireylerin sosyal medya üzerinden yaptıkları etkileşimlerde de karşılıklı güvenin önemli olduğu görülmektedir.

Metzger’a göre elektronik ticaret ile ilgili araştırmalar güvenin güçlü bir şekilde bilgi ifşa etmekle ilişkili olduğunu ortaya çıkarmıştır (akt. Dwyer vd., 2007: 2).

Sanal ortamda insanların birbirlerine güven duymaları güç olduğu gibi, bireylerin başkalarına ait sırları ifşa etmeleri de daha kolay olabilmektedir. Dwyer ve vd. (2007:2)’nin belirttiği gibi milyonlarca üyesi olan bir web sitesine üye olmak, bu sitedekilerin hepsine güvenmek ve kişisel bilgilerinizi paylaşmak veya paylaşılan bilgilerin ve profillerin doğru olduğuna güvenmek oldukça riskli bir durum ortaya çıkarmaktadır. Online bağlantılarda yapılan etkileşimlerinin kopyalarının tutuluyor olması, ayrıca özel hayatın gizliliği noktasında riskler taşımaktadır. Sosyal ağlardaki özel bilgilerin ifşa edilmesi riski kullanıcıları daha çok gerçek olmayan bilgilerin

90

paylaşılmasına teşvik etmektedir (Xu, Michael ve Chen, 2013: 151). Bu yönüyle düşünüldüğünde sosyal medyanın güven sağlama ve güveni sürdürme konusunda önemli eksikliklerinin olduğu inancı engelleyici bir faktör olarak belirtilebilir.

Bynum (2011) sosyal medyanın okullarda kullanımı destekleyenler olduğu kadar, sosyal medyaya karşı çıkanlarında olduğunu belirtmiştir. Özellikle öğretmen ve öğrencilerin arkadaş olmalarının tartışılabilir olduğunu ve güvenlik problemleri yarattığını belirtenlerin olduğunu ifade etmiştir. Ayrıca sosyal medyanın ticari bir amaçla ortaya çıkmış olması, gelecekte nasıl bir yön izleyeceğinin bilinmemesi, bu alana ilişkin uzun dönemli planlamaların yapılmasında engelleyici bir faktör olarak görülmektedir.

Rideout, Foehr ve Roberts (2010) 8–18 yaşları arasındaki gençleri ortalama günlük 1.5 saatlerini okul dışı faaliyetlerle bilgisayar başında geçirdiklerini ve okul ödevlerini yapmak için ortalama 16 dakika ayırdıklarını ortaya koymuşlardır. Aynı çalışmada basılı materyaller hariç medya ile çok fazla zaman harcayan öğrencilerin daha düşük notlarının olduğu rapor edilmiştir. Benzer bir şekilde Lee ve Perry (2004) anlık mesajlaşmaya çok fazla zaman ayıran üniversite öğrencilerinin çok düşük akademik ortalamaya sahip olduklarını belirtmişlerdir. Kirschner ve Karpinski (2010) ise Facebook kullanımı ile akademik ortalama arasındaki ilişkiyi araştırmış ve Facebook kullananların kullanmayanlara göre daha düşük notlarının olduğunu bulmuştur (akt. Turner ve Croucher, 2014: 203). Bu çalışmalar sosyal medyanın akademik başarıyı olumsuz yönde etkileyebileceğini göstermektedir.

Argın (2013: 185)’a göre zamanının çoğunu sosyal medyayı kullanarak internette geçiren öğrencilerin çok fazla zamanlarını harcamalarından kaynaklı olumsuzlukların önüne geçmek ve onların sosyal yaşamdan kopmalarını engellemek için bazı önlemlerin alınması gerekir. Sosyal medyaya ve internete aşırı bağımlılık öğrencilerin gerçek hayattan kopmalarına neden olabilecek engelleyici, olumsuz bir özellik olarak görülebilir.

Sosyal medyaya ilişkin olarak ortaya çıkan önemli engelleyici bir özelliğin kontrolünün ve içeriğinin kontrolü noktasında ortaya çıkan sınırlılıklar olduğunu ifade etmiştik. Bu nokta da özellikle üçüncü kişilerce paylaşılan öğrencilerin gelişimlerine,

91

ahlaki değerlere uygun olmayan içeriğin paylaşılabilir olması önemli bir risk faktörü olarak ailelerin, yöneticilerin ve öğretmenlerin önünde durmaktadır.

Sosyal medya gibi diğer eğitim öğretim araçlarının da kullanma şekline ve amacına bağlı olarak doğurabileceği olumlu ve olumsuz yanlarının olabileceği görülmektedir. Kullanıcı sayısının günden güne artması ve sınıf duvarlarını da aşarak her öğrencinin kolaylıkla erişim sağlayabildiği, üye olabildiği sosyal ağların eğitim öğretim ortamlarında eğitimi olumlu yönde destekleyici özelliklerinin öne çıkarılarak bir araç gibi kullanılabileceği öngörülmektedir. Sosyal medyanın eğitim destekleyebilecek özellikleri olduğu kadar engelleyici özelliklerinin de olduğu söylenebilir.

BÖLÜM III

YÖNTEM

Bu bölümde araştırma yöntemiyle ilgili alt başlıklara yer verilmiştir.

Araştırmanın deseni, çalışma grubu, araştırmada kullanılan veri toplama araçlarının özellikleri ve hazırlanması, veri toplama süreci ve araştırmada elde edilen verilerin analizinde izlenen yollar, veri toplama araçlarının geçerliği ve güvenirliği ile ilgili noktalar detaylı bir şekilde açıklanmıştır.

Benzer Belgeler