• Sonuç bulunamadı

2.1 Okul Çevresi

2.1.1 Destekleyici ve Engelleyici Okul Çevresi

2.1.1.2 Destekleyici ve Engelleyici Yönetici Özellikleri

47

Öğretmenler aile katılımının önemini ailelerin kavramalarını sağlayabilirler.

Özellikle karar verme sürecine aileleri katılımı önemlidir ve desteklenmelidir. Bu nedenle öğretmenler aileleri çocuklarının gelişimleri, ihtiyaçları konularında ve hazırlanan programın amacına ilişkin onlarla iyi bir iletişim kurarak aileleri bilgilendirebilirler. Okul içinde yapılan faaliyetlerde ailelerin gereksinimleri ve kültürel farklılıkları göz önünde bulundurulmalıdır. Okula gelemeyen aileleri için çağın sunduğu imkanlardan faydalanarak, telefonla iletişim ağının kurulması, eve gönderilen mektuplar gibi farklı yöntemler kullanılarak ailelerle iletişim kurulmalıdır.

Ailelerle her türlü iletişimde onların anlayacağı bir dil seçilmelidir. Bu noktada aile ile iletişimi daha etkin hale getirmek, zamandan tasarruf etmek, bütün ailelere aynı mesajın iletilmesini kısa bir süre içinde sağlamak amacıyla sosyal medya ağlarından faydalanılabilir. Anlık cevap alabilme ve mesajların iletilip iletilmediğini teyit etme açısından WhatsApp, Facebook gibi sosyal medya ağlarından faydalanılabilir.

Okulda yapılacak etkinliklere katılan ailelere çocuklarını bırakacakları yer konusunda çocuk bakım hizmetleri verilmeli, ulaşım güçlüğü çeken aileler için ise ulaşım hizmetlerinden yararlanmaları sağlanmalıdır. Okulda yapılacak etkinlikler, çalışan anne ve babalarda dikkate alınarak, anne-babaların rahat katılacakları uygun zamanlarda yapılmalıdır. Eğitim düzeyi düşük aileler genelde çocuklarına akademik katkı sunamayacaklarını düşünerek eğitimle ilgili konuları okula bırakmakta ve etkinliklere katılmamaktadırlar. Bu nedenle ailelerle görüşmeler yapılarak etkinliklere katılımları artırılmalıdır. Ailelerin aile katılına ilişkin yeterli bilgiye ve sahip oldukları haklara ilişkin bilgisiz olmaları nedeni ile aile katılımının özellikle okul tarafından başlatılması ve okulda çalışanların ailelerin farklı biçimlerde katılımda bulunma durumlarını göz önünde bulundurarak, aile katılımının türünü ailelere göre tespit etmeleri gerekir (Kaysılı, 2008).

2.1.1.2 Destekleyici ve Engelleyici Yönetici Özellikleri

Çocuklarımıza ve gençlerimize etkin, demokratik, katılımcı, sorgulayan, ulusal ve insani değerleri kazanmış, görevleri konusunda sorumluluk sahibi olan başarılı bireyler olmalarını sağlayan kurumların başında okullar, okulların başında da yöneticiler yer alır. Okul yöneticilerinin yaptıkları eylemler, sorunlar karşısında verdikleri yanıtlar, acil durumlarda aldıkları kararlar, çevre ile olan iletişimleri,

48

sorunlara getirdikleri çözüm önerileri, öğretmen ve öğrencileri güdüleme becerileri gibi özellikler, destekleyici okul yönetimi açısında önemli nitelikledir. Okulun iç çevre öğeleri içinde yer alan okul yönetimi, engelleyici ve destekleyici okul-çevre ilişkileri açısında önemli bir yere sahiptir. Bursalıoğlu (2000)’nun da belirttiği gibi, okulun amaçlarını gerçekleştirecek, yapısını yaşatacak ve havasını koruyacak olan okul yöneticilerinin önemli bir yeri vardır. Her kurumda olduğu gibi eğitim kurumlarının da başında yer alan yöneticilerin bazı özellikleri okul personelini, öğretmenleri, öğrencileri ve bunlarla ilişkili olarak dış çevreyi etkileyebilecek destekleyici veya engelleyici özellikte olabilir.

Eğitim alanında yapılan çalışmaların ortak paydası öğrenci başarısını artırmaktır. Okullar öğrenci başarısını artırmak amacıyla çevrenin sağladığı desteğe gereksinim duyarlar. Sağlıklı okullar çevrelerine daha iyi uyum sağlarlar. Bu okullarda çalışan yöneticiler, öğretmenler öğrenci ve okul çevresi daha yapıcı ve iş birliğine dayanan bir anlayış içinde çalışırlar (Hoy ve Feldman, 1987; Hoy ve Tarter, 1997, akt.

Korkmaz, 2005: 530). Çevre ile okul ilişkilerinin düzenlenmesinde tek başına sorumlu olmamakla birlikte, okul yöneticisinin rolü büyüktür. Okul yöneticileri çevredeki diğer yönetici ve liderlerle, öğretmen, öğrenci, veli, çalışanlar ve farklı kurum ve kuruluşlarla iletişim ve ilişki kurarak onların okula ilişkin beklentileriyle okulun onlara yönelik beklentilerini koordine etmek ve bu ilişkileri sağlıklı bir şekilde devam ettirmek zorundadır (Açıkalın, 1995, akt. Korkmaz, 2005: 530; Balcı, 2001; Kaya, 1991).

Öğrenci başarısını etkileyen etmenler arasında okul yöneticisi ve öğretmenin gösterdiği farklı tutumlarda gösterilebilir (Altınkurt ve Yılmaz, 2011; Altun, 2009;

Başaran, 1990; Korkmaz, 2005; Terry, 1999). Okul yöneticileri aynı zamanda eğitim yöneticileridir. Okul yöneticilerine yönelik birçok tanımlama mümkündür. Okul müdürü yasa ve yönetmeliklerin verdiği yetkiye bağlı olarak okulun her türlü girdilerinin sağlanmasından, okul amaçlarını gerçekleştirme yönünde etkili olarak kullanılmasından sorumlu kişidir (Şişman, 2002). “Yönetici bir örgütün amaçlarını gerçekleştirmek için, var olan örgüt yapısını ve prosedürü kullanan kişidir” (Bayram ve Aypay, 2012: 51).

49

Etkili okul yöneticileri öğretim liderleridir. Öğretime önem verir, öğretime ilişkin amaç ve beklentileri açık ve seçik olarak saptar ve öğretmen ve yöneticilere ulaştırılmasını sağlar. Zamanının çoğunu öğretim sorunları ile ilgilenerek geçirir, öğretime ilgi ve destek verir ve personele dönüktür (Balcı, 2001; Terry, 1999). Okul yöneticisi, bulunduğu eğitim kurumundan elde edilebilecek en üst seviyedeki verime ulaşılmasında önderlik edecek ve bu başarının gerçekleşmesine olanak sağlayacak en önemli kişidir. Okul müdürü Milli Eğitim ve okullarla ilgili mevzuat ve tüzükleri çok iyi bilmeli, yaptığı işin öneminin ve sorumluluğunun farkında olmalıdır. Elindeki olanakları en iyi şekilde değerlendirmeli ve öğrencilerin modern bir ortamda yetişmelerine olanak sağlamalıdır (Çelikten, 2004: 195-201).

Açıkgöz (1994) “Eğitimde Etkili Yönetici Davranışları” adlı araştırmasında teknik, insancıl ve kavramsal olmak üzere yönetici becerilerini sınıflandırmakta ve eğitim yöneticisinin öne çıkan sorumluluklarını şu şekilde ifade etmektedir; “a) Amaçlara ulaşma, b) Örgütsel sistemi yaşatma, c) Örgütün dış çevresine uyumunu sağlama, d) Kültürel örüntüleri” yaşatmadır (akt. Helvacı ve Aydoğan, 2011: 49).

Benzer bir sınıflandırmayı Hoy ve Miskel (2010) yapmıştır. Etkili müdürlerin sahip olduğu beceriler teknik, kavramsal ve insan ilişkileri olmak üzere üç boyuta ayırmışladır. Terry (1999) yöneticinin etkililiğinin yönettiği kişilerin performansını artırma derecesiyle ölçüldüğünü belirtmiştir. Etkili liderlerin hem örnek olmaları hem de etkili yönetmeleri gerekir. Okulda başarılı öğretmenleri ve öğrencileri motive eden, çalışanlara enerji ve heyecan veren, öğrencileri destekleyici bir okul ortamında teşvik eden okul yöneticileri etkili yönetici olarak tanımlanmıştır. Bu nedenle, okulu amaçlara ulaşma yönünde harekete geçiren ve bir sistem olarak yaşamasını sağlayan, okulun dış çevresine uyumunu sağlayan, kültürel örüntülerini yaşatabilen yöneticilerin okul çevre ilişkileri bağlamında destekleyici nitelikte olduklarını söyleyebiliriz.

Çağdaş bir okul yöneticisinin kapsamlı insani bilgiye sahip olması, iletişim becerisinin iyi olması, liderlik özelliği taşıması, anadilini güzel ve etkili kullanabilmesi, felsefe, tarih ve uygarlık eğitimi görmüş olması, yabancı dil bilmesi, iletişim teknolojilerine hakim olması, bilgiyi yönetebilmesi, beden ve ruh yönünden sağlıklı olması ve eğitime inanması gerekir (Açıkalın, 1998). Eğitim yöneticilerinin sahip olması gereken becerileri teknik, insani ve kavramsal beceriler olarak sınıflandırmak mümkündür (Bursalıoğlu, 2000). Okul yöneticilerinin etkililiği ile

50

öğretmenlerin morali arasındaki ilişkiyi belirlemeye çalışan Tanrıöğen (1998; 130-131) okul yöneticisinin etkililiği, teknik, insani ve kavramsal becerileri ile öğretmen morali arasında olumlu ve doğrusal bir ilişki olduğunu tespit etmiştir. Bu özelliklere ve becerilere sahip olmak şüphesiz eğitim yöneticisini daha etkin kılacaktır. Öyle ise bu özelliklerin hepsi yöneticiler için destekleyici özellikler olarak kabul edilebilir.

Okul yöneticilerinin geleneksel olarak belirtilen sahip olmaları gereken bilgi ve yeteneklere nüfus artışı, eğitime ilişkin arzın artması, küreselleşme, şehirleşme, geleneksel toplum yapısından uzaklaşma, modernleşme gibi nedenlerden dolayı yeni becerilerin eklenmesinin gerekliliği ortaya çıkmıştır (Aslanargun ve Bozkurt, 2012:

350). Terry (1999)’nin vurguladığı gibi okul müdürlerinin başarılı olması, öğrencilerin başarılarında ve işgörenlerin performanslarında görülen başarı ve olumlu yönde ilerlemeyle ölçülür. Etkili ve becerikli okul müdürü, örgütü ve çalışanları için hem örnek davranışta bulunur hem de ulaşılabilir hedefler belirler. Korkmaz (2005: 534) öğrenci başarısını artıran okul yöneticilerinin daha çok arkadaş canlısı, mükemmelliğe inanan ve bağlı olan, açık, destekleyici bir okul atmosferi oluşturduğunu belirtmiştir.

Okul ikliminin birlikte çalışmaya elverişli olması, öğrencilerin bu uygun ortamda bulunmaktan ve öğretmenlerce yönlendirilmekten memnun olması önemlidir.

Bursalıoğlu (2000: 40)’na göre ise okul müdürü, “okulun amaçlarını gerçekleştirecek, yapısını yaşatacak ve havasını koruyacak iç öğelerin lideri olmalıdır.” Bütün bu tanımlamalarda yer bulan okul yöneticilerine ilişkin özellikler okulun etkili yönetimi konusunda destekleyici niteliklerdir.

Gürbüz, Erdem ve Yıldırım (2013) başarılı okul müdürlerinin özelliklerini belirlemeye yönelik yaptıkları çalışma bulgularında başarılı okul yöneticilerinin yetkilerini uygun bir biçimde kullanma, var olan kaynakları en doğru şekilde değerlendirme, okulda örgüt kültürünün oluşmasına katkı sağlama, uygun fiziki koşulları sağlama, mizahı kullanma, işgörenlerin iş doyumuna sahip olmasını sağlama, etkili iletişim kurma, idealist ve özverili olma gibi özelliklerin önemli rolü olduğu belirlenmiştir.

“Gülmek ya da gülümsemek içgüdüsel bir insan davranışıdır. Bu davranışlar kişinin bulunduğu ortamdan ya da durumdan memnuniyet derecesini gösteren evrensel

51

bir beden dilidir. Mizah ise gülme ve güldürme davranışına aracılık eden durumların tümü olarak ifade edilebilir.” Mizah, günümüzde daha çok insanlarda aranan ve istenilen bir kişilik özelliği olarak görülmektedir (Altınkurt ve Yılmaz, 2011: 2; Kara, 2014: 703; Yerlikaya, 2003). Okul yöneticileri mizahı kullanarak çalışma ortamında esneklik sağlamakta, çalışanlar arasında iletişimi kolaylaştırmakta ve böyle bir atmosferde çalışanların performansları artmaktadır (Kara, 2014; Özden, 2011;

Recepoğlu, 2008; Yılmaz, 2011).

Mizahın sosyolojik, psikolojik, eğlence ve iletişim gibi farklı işlevleri vardır (Kara, 2014: 707-708). Şöyle ki, mizah örgüt içi ve bireysel iletişimlerde, amacı aşmadıkça küçük şakalar, eğlendirici, dinlendirici ve en etkili iletişim kurma yollarından biri olabilir (Özden, 2011:144). Yılmaz (2011: 34)’a göre ise mizah yöneticilerin kullanabilecekleri en güçlü araçlardan biri olmalıdır. Çünkü yöneticiler sürekli karar verme, sorun çözme, diğer çalışanları tatmin etme durumunda olduklarından çoğu zaman stresli ve gergin ortamlarda bulunmaktadırlar. Bütün bunlar etkili bir mizah anlayışına sahip olmanın yöneticilerin hem çevre ile hem de okul içindeki çalışanlarla iletişim kurmada önemli bir destekleyici özellik olduğunu göstermektedir.

Başarılı okul yöneticisinin bir kurum kültürü oluşturması gerekir. Kurum kültürü oluşturmak için okulda kaynaşmayı ve iş birliğini sağlaması ve “çalışanlarının rol ve beklentilerini göz önünde bulundurması” gerekir. Okul yöneticisi okul kültürünün oluşmasında önemli bir rol üstlenir (Kara, 2014; Peterson ve Deal, 1998) ve “okul yöneticisinin çalışanlarına değer vermesi” gerekir (Helvacı ve Aydoğan, 2011: 58). Olumlu düşünebilen yöneticilerin çalışanlara sosyal destek sağlama ve problem çözme yeteneği daha üst düzeylerde yer almaktadır (Çankaya ve Aküzüm, 2010; İbrahimoğlu, 2003).

Okul yöneticilerinin kendilerine verilen yetkileri çalışanlara örnek olabilecek bir şekilde “özverili ve idealist” davranabilmesi gerekir. Ayrıca okul müdürü çalışanlarının iş doyumuna sahip olmalarını sağlayabilmelidir. Motive olmuş, morali yüksek çalışanların iş doyumuna ulaşması ve görevlerini daha istekli ve verimli yaparlar. Bunlara ek olarak, okulda uygun fiziki koşulların oluşturulması, kaynakların doğru bir şekilde değerlendirilmesi gerekir. Okulun başarısı için okul yöneticisinin

52

öncelikle fiziki koşulları uygun hale getirmesi gerekir, aksi durumda okul yöneticisin daha özverili çalışması gerekir (Gürbüz vd., 2013). Ada, Akan, Ayık, Yıldırım, ve Yalçın (2013) yaptıkları çalışmalarda yöneticilerin öğretmenlerin motivasyonunda önemli bir etkiye sahip olduklarını ortaya koymuşlardır. Güçlü, güven verici yöneticilerin, özellikle sosyoekonomik durumu düşük bölgelerde çalışan öğretmenlerin “telkin edici yönetici desteğine, doyum verici” insani ilişkilere, ödüllendirilmeye ihtiyaç duydukları belirtilmiştir. Ud vd. (2012: 448)’nin ifade ettiği gibi çalışanları motive etmek en önemli yönetim becerilerinden biridir ve motive edilmiş öğretmenler görevlerini en üst düzeyde yerine getirirler. Öyle ise okul yöneticilerinin çalışanlarını iyi motive etmesi, iş doyumunu sağlaması onların daha verimli çalışması için destekleyici yönetici özellikleri olarak kabul edilebilir.

Okul çeşitli tekniklerle çevreyle ilişki kurar ve çevreden tepkiler alır.

Yöneticinin çevreyi çözümleme yeteneği, sorunların saptanması, iletişim teknikleri konusundaki yeterliği saptanan soruna ilişkin izlenecek yaklaşımı belirlemede etkili olabilir. Çevrenin güç yapısı, kültürel gruplar, ekonomik statü, siyasal yapı, tarihi ve dinamik nitelikler konusunda bilgi toplanması gerekebilir. Yöneticinin bunların ve olası doğurgularının farkında olması beklenir (Aydın, 1998). Bütün sosyal sistemler gibi okullarda “yaşamlarını devam ettirmek, büyümek ve gelişmek istiyorlarsa”

öncelikle çevrelerine uyum problemlerini çözmelidirler (Korkmaz, 2005: 531). Okul yöneticisinin okulun çevresine ilişkin yeterli bilgiye sahip olması okul yönetimi açısından destekleyici bir özellik olarak ifade edilebilir.

Öğrencilerin iyi bir şekilde öğrenip başarılı olmalarını sağlamak okulların en önemli amacıdır. Öğrenci ve öğretmenin sahip olduğu özellikleri, inançları ve öğretmenin öğretimi kolaylaştırmak için yaptığı öğretim faaliyetlerini dikkate alan, öğrenme çevresini ve içeriğini göz önünde bulunduran öğrenme ve öğretme modeli etkili öğrenme ve öğretme sürecidir (Bos ve Vaughn, 2002). Okul yöneticisinin öğretim ortamını etkili öğrenme için uygun hale getirmesi, okul başarısını artırıcı düzenlemeler yapması, okul için gerekli kaynakları sağlaması, bir öğretimsel lider olması beklenmektedir.

Demirbulak (1997: 2) göre okulun etkinliklerin merkezinde yer alması gerekir.

Okulun çevrenin ihtiyaçlarını karşılayacak nitelikte etkinlikler sunması için

53

yöneticinin okulu halka açık tutması, müzik, tiyatro, spor faaliyetleri, okuma etkinlikleri gibi farklı etkinlikler sunarak gençlere ve halka açık olmasının sağlanması yönetsel bir işlevdir. Okulun etkinliklerin merkezi olması, halkın okulun işleyişi konusunda doğru bilgiye sahip olması, yanlış bilgi ve kanaatlerin önüne geçilmesinde destekleyici bir özelliktir. Schaffer (1994)’ın da ifade ettiği gibi okul çevresiyle yakın bir “ilişki içinde yönetildiğinde amaçlarını daha kolay gerçekleştirecek ve daha esnek bir hizmet sunma imkânına kavuşacaktır” (akt. Karataş, 2013: 18).

Demokratik bir okul kültüründe okul yöneticilerinin, katılımı ve çoğulculuğu destekleyici, bunun yanında azınlıktakilerin haklarını da gözetici olmaları gerekir.

Demokratik ve katılımcı bir okul yönetiminin karar alma sürecine öğretmen, veli ve öğrencileri katması gerekir (Şişman, Güleş ve Sönmez, 2010: 175). Yöneticilerin demokratik okul kültürünü güçlendirmek için veli-okul-öğretmen arasındaki iletişim ve iş birliğinin güçlendirilmesi, okul yönetimi, velinin okul ve sınıfla ilgili çeşitli etkinliklere katılmasını ve gönüllü görevler almasını sağlamalıdır. Aileleri okul yönetimi süreçlerine katmalı ve çeşitli konularda onlardan yararlanma yolları aranmalıdır.

Yöneticinin aileleri yeterince tanımaması, ailelerle iletişim konusunda bilgisiz ve yetersiz olması, öğretmen ve yöneticiler arasında görüş ayrılıklarının olması, yöneticinin aileleri en alt düzeyde eğitimle ilgili görmeleri, gerekli iletişim kanallarının oluşturulmuş olmaması, yöneticinin okula ilişkin olumsuz duygular oluşturması (Aslan, 1984; Doğan, 1995; Koçak, 1988) aile-okul iletişiminin kurulmasında yöneticilerden kaynaklı engelleyici faktörler olarak belirtilebilir.

Adıgüzel ve Karataş (2014) yaptıkları çalışmada öğretmenlerin pozitif okul yönetimi algı düzeyleri ile örgütsel bağlılık algı düzeyleri arasında olumlu ilişki bulmuşlardır. Okul yöneticilerinin yapılacaklara ilişkin olarak işgörenlerin görüş ve düşüncelerini alınmasına dikkat etmeleri, işgörenlerin beklentilerinin belirlenip bunların tatmin edilmesine yönelik bazı girişimlerde bulunulması, adaletli olmaları ve işgörenlerin yönetim süreci içinde yer almaları işgörenlerin çalıştıkları kuruma bağlılıklarını artıracaktır. Bu nedenle okul yönetimlerinin öğretmenlerin örgütsel bağlılıklarını artırmak için daha olumlu davranışlar göstermeleri gerekmektedir.

54

İş doyumu, çalışanların genel duygusal durumunu gösterebilmekte ve çalışanın kendi içine yönelmesini sağlayan olumlu etki olarak tanımlanmaktadır. Çalışanların başarılı, mutlu ve üretken olabilmelerinin en önemli gereklerinden biri iş doyumudur.

Özellikle meslek dışı yaşamları doğrudan etkileyen ve sürekli özveri gerektiren mesleklerde iş doyumu büyük önem taşımaktadır. Verimliliği artırabilmek için yöneticilerin iş doyumunu artıracak önlemler almaları gerekmektedir (Dağdeviren vd., 2011: 69). Öğretmenlerin iş doyumunu artıracak önlemlerin ve çevresel düzenlemelerin yapılması onların daha etkili çalışmalarına katkı sağlayacaktır.

Örgütlerin çevresel etkenlerin baskısı altında kalmamak ve değişime adapte olabilmek için bazı yeni özellikler ve yeterlikler edinmeleri gerekmektedir.

Günümüzde okul müdürlerinin değişimin takipçisi olması, duruma uygun düzenlemeleri zamanında yapabilmesi, okulu değiştirip dönüştürebilmesi gerekir.

Bursalıoğlu (2010: 40) ve Şişman (2002:24)’ın ifade ettiği gibi değişimin gerekliliğini anlayamayan ve var olan statükocu anlayışın devam ettirilmesini en iyi yöneticilik olarak algılayan uzlaşmacı yönetici modelinin örgüt içi ve örgüt dışı çevrenin baskısına dayanabilmesi ve eğitim öğretim etkinliklerini etkili bir şekilde sürdürmesi mümkün değildir. Bu nedenle değişimi öngören, esnek, dönüşümcü liderlik anlayışına sahip yöneticilerin daha başarılı olacağı söylenebilir. Bunun en önemli nedeni örgütlerin değişebilecek özellikler kazanması ve bunları sürdürebilecek hale gelmeleri, örgütler için büyük öneme sahip bir özellik olarak tanımlanmaktadır (Aslanargun ve Bozkurt, 2012: 352).

Farklı bir karar verme süreci olan problem çözme okul yöneticilerinin yönetim görevleri arasında yer almaktadır. Okullar göz önünde bulundurulduğu zaman okul yöneticilerinin problem çözme sürecinin merkezinde oldukları görülür. Problem çözme süreci içinde okul müdürü, öğretmen, öğrenci ve velilerin beraber hareket etmeleri gerekir. Bu birliktelik özellikle bir örgüt kültürü oluşturabilmek ve örgütün kimliğinin belirlenmesi aşamalarında önem kazanmaktadır. Etkili bir okul yönetiminin önemli ayırt edici özelliklerinden birisi de öğretmenlerin morallerinin yüksek tutularak okuldaki her öğrencinin öğrenmesini sağlayan tatmin edici bir eğitim öğretim ortamının oluşturulmasıdır (Balcı, 2001; 114). Sağlıklı bir şekilde sorunun belirlenmesi ve karar süreçlerinin uygulama aşamalarında içinde bulunan durumun, kişilerin ve yöneticilerin özelliklerine uygun doyurucu, gelişmeye dönük, gerçekçi

55

karar verme stratejilerinin olduğu ifade edilmektedir. Problem çözme ve karar verme aşamasında tek bir çözümün veya yaklaşımın doğru olmayacağı düşüncesi ile özellikle duruma en uygun yöntemin benimsenmesi gerektiği önerilmektedir (Hoy ve Miskel, 2010, 336). Bu anlamda yöneticinin olayları ve kişileri analiz becerisi, mesleki deneyimi ve gerek yönetim süreçleri ile ilgili gerekse yapılan işe ilişkin sahip olduğu uzmanlık bilgisi önemlidir.

Helvacı ve Aydoğan (2011) Etkili Okul ve Etkili Okul Müdürüne İlişkin Öğretmen Görüşlerini belirlemeye yönelik çalışmalarında etkili okul müdürlerinin özelliklerini fiziği düzgün ve bakımlı olma, eşitlik ve adalete önem verme, sorunlara karşı duyarlı olma, yol gösterici bir lider olma, öğretmene ve öğrenciye karşı ne zaman nasıl davranması gerektiğini bilme, tutarlı ve istikrarlı olma, anlayışlı olma ve empati kurma, gelişmelere açık olma, öneri ve çözümler üretme, personelinin haklarını savunma, personeliyle iç içe olup iyi ilişkiler kurma olarak ortaya koymuşlardır.

Etkili okul müdürlerinin sosyal bir gereksinim olarak kabul edilen ödül sistemini öğretmenlerin moralini yükseltmek ve yüksek moralin sürdürülmesini sağlamak için etkili bir şekilde kullanmaları gerekir. Ödüllendirilen öğretmenlerin iş doyumu ve örgüte bağlılıkları artacak ve öğrencilere daha fazla yararlı olacaklardır.

Ödüllendirme işgörenleri etkilemenin önemli yollarından biridir. Çalışmalarının takdir edildiğini öğretmenin bilmesi olumlu okul ikliminin oluşmasına katkı sağlayabilir (Aydın, 1998; Bursalıoğlu, 2000; Çakır ve Yıldırım, 2009; Yıldırım, 2008). Bu nedenle etkili okul müdürlerinin ödül sistemini iyi kullanmaları destekleyici bir özellik olarak kabul edilebilir.

Öğrencilerin yarısı, geç kaldıklarında okul yöneticisinden çekinme, okulda öğle aralarında veya boş derslerde yapacakları faaliyetlerin yetersiz olması, okula giriş ve çıkış saatlerinin uygun olmaması, kılık-kıyafetinin uygun olmaması (saç, sakal, kravat vb.) gibi nedenlerin ve okul yönetiminin devamsızlık yapmalarında önemli rol oynadığını belirtmişlerdir. (Altınkurt, 2008: 139). Yönetici davranışlarının devamsızlığı artıran bir etkiye sahip olabileceği unutulmamalıdır. Altınkurt (2008) tarafından ifade edilen yönetici davranışları okula devam konusunda engelleyici yönetici davranışları olarak kabul edilebilir.

56

Benzer Belgeler