• Sonuç bulunamadı

Kamu politikalarının uygulanması ile gelir dağılımı etkilenerek adaletin sağlanmaya çalışılması konusu üzerinde duracağımız tezimizin ikinci bölümünde, her bir kamu politikasının etkisine ayrı ayrı değinilecektir. Çalışmamızda öncelikle kamu politikası kavramına tanımlandıktan sonra, kamu politikasının amaçlarına geçilecektir. Bu amaçlar üç ana başlık altında toplanarak incelenecektir. Bu amaçlar, ekonominin gelişim ve istikrarına yönelik amaçlar, gelir dağılımında adaletin sağlanması ve ödemeler bilançosundaki dengenin sağlanması amacıdır. Buna göre ekonominin gelişim ve istikrarına yönelik amaçlar; tam istihdamı sağlamak, fiyat istikrarını korumak ve sürekliliğini sağlamak ve üretimi artırmaktır. Diğer amaçlar ise, gelir dağılımında adaletin sağlanmasına yönelik ve servet dağılımındaki adaleti sağlamak amacı ile ödemeler bilançosu dengesinin sağlanması amacıdır.

1. KAMU POLİTİKASI KAVRAMI

Kamu yönetimi, devletin siyasal organlarının belirlediği amaçları, en elverişli biçimde ve amacına uygun olarak yerine getirmek için gerekli kamu idaresinin kurulması, işleyişinin sağlanması olarak tanımlanırsa, kamu politikası da bu işleyişi sağlayacak yöneticilere karar vermelerinde rehberlik eden bir ilke veya ilkeler dizisi olarak tanımlanabilir.1 Diğer bir ifade ile kamu politikası, daha önceden belirlenmiş kamu amaçlarını gerçekleştirme yolunda karar alınması ve uygulanmasıdır.2

2. KAMU POLİTİKASININ AMAÇLARI

Kamu politikasının temel amacı, halkın mutluluğu için ne gerekiyorsa yapılması olarak tanımlanabilir. Kamu düzenin sağlanmasından, ekonomik düzenin

1 Nurullah GENÇ, Osman DEMİRDÖĞEN, Yönetim El Kitabı, Birey Yayıncılık, No:1 Erzurum, 1994, s.114

2 Aytaç EKER,Asuman ALTAY, Mustafa SAKAL, Maliye Politikası, İkinci baskı, Dokuz Eylül Üniv. İ.İ.B.F. Maliye Bölümü Masaüstü Yayıncılık, İzmir, 1997, a.g.e. s.16

korunmasına, ekolojik çevrenin korunmasından halk sağlığına, ülkenin iç ve dış tehditlere karşı korunmasına kadar çok geniş bir yelpazeye ana başlık olabilecek kamu politikası kavramını, konumuz açısından sadece ekonomi ile ilgili olan kamu politikalarına değinilecektir.

Buna göre, ekonomi politikası kavramının tanımını şu şekilde yapabiliriz: Toplumsal sürecin ekonomik alanında belirlenmiş amaçlara ulaşmak için ekonomik düzen, ekonomik yapı, ekonomik süreç ile karar birimlerinin ve bunların ekonomik planlarının seçilmiş uygun araçların kullanımıyla, bilinçli ve sistematik etkileme, şekillendirme, yönlendirme ve denetimini konu alan bilim dalıdır. Diğer bir ifade ile devletin ekonominin işleyişine çeşitli sebeplerle müdahale ederek belirlenen hedeflere ulaşma isteği olarak açıklanabilir.1

Bu açıdan bir kamu politikası olan ekonomi politikasının amaçlarını, üç ana başlık altında toplamak mümkündür. Bu amaçlar, ekonominin gelişim ve istikrarına yönelik amaçlar ile, gelir dağılımının adaletinin sağlanması ve ödemeler bilançosundaki dengenin sağlanmasıdır. Buna göre ekonominin gelişim ve istikrarına yönelik amaçlar; tam istihdamı sağlamak, fiyat istikrarını korumak ve sürekliliğini sağlamak ve üretimi artırmaktır. Diğer amaçlar ise, dağılımının adaletli sağlanmasına yönelik gelir ve servet dağılımındaki adaleti sağlamak ve ödemeler bilançosu dengesinin sağlanmasıdır.

2.1. EKONOMİNİN GELİŞİM VE İSTİKRARINA YÖNELİK

………AMAÇLAR

İstikrar kelime olarak “yerleşme, karar bulma, bir yerde sabit olma, tamamıyla ortaya çıkıp belli olma” biçiminde açıklanabilir.2 Ekonomik istikrarın kelime anlamı ise, “denge, kararlılık önceki durumu muhafaza etme” şeklinde açıklanmaktadır.3 Buradaki “denge” kavramını, dengeye yeniden dönüş eğilimi, dengesizliklerin bulunmaması (statik), dengenin devam ederek ekonominin

1 Hüsnü ERKAN, a.g.e. s.8

2 TDK, Büyük Türkçe Sözlük, İstanbul, 1995, s.606

büyümesi (dinamik) ve konjonktürel dalgalanmaların hafifletilmesi şeklinde geniş bir çerçevede düşünmek gerekmektedir. Buna göre günümüzde iktisadi istikrarın sağlanması öncelikle iki koşulun yerine getirilmesine bağlı kalmaktadır. İlki fiyatlar genel seviyesinde istikrarın sağlanması, ikinci ise, istihdam ve üretim seviyesinde istikrarın sağlanmasıdır.1 Bu iki istikrar unsurunun eş zamanlı sağlanması ise çok kolay olmamaktadır. Üretim kapasitesinin tam olarak çalıştırılması sırasında fiyatlar genel seviyesinin artması veya üretim kapasitesi artırılırken fiyatlar genel seviyesinin yavaşlamasını sağlayacak politikaların uygulanması güç bir iştir. Özellikle az gelişmiş veya gelişmekte olan ülkeler açısından durum gelişmiş ülkelere nazaran çok daha karışıktır. Sanayileşememiş, milli gelir seviyesi düşük olan ülkelerde ekonominin yapısından kaynaklanan eksik istihdam seviyesi sürekli yüksek bir enflasyon süreci ile beslenmektedir.

2.2. GELİRİN DAĞILIMINDA ADALETİ SAĞLAMA AMACI

Birinci bölümde açıkladığımız gelir dağılımının dört farklı türünün her biri açısından “birincil dağılım” ve ikincil dağılım” ayrımı da literatürde sıklıkla yapılmaktadır. Birincil dağılımda, belirli bir dönem süresince piyasa sürecinin meydana getirdiği gelir dağılımı, ikincil dağılımda ise, devletin piyasa mekanizmasının işleyişine çeşitli araçlarla yaptığı müdahaleler sonucunda oluşan gelir dağılımı söz konusudur.2 İşte bu noktada bir ekonomi politikası amacı olarak gelir dağılımında adaletin sağlanması amacı, gelir ve servetin bölüşüm ve dağılımının değiştirilmesi ile daha çok dengelenmesi yönünde düzenlemeleri kapsamaktadır.

Dünyada ki tüm ülkelerde vatandaşlar arasında adil bir gelir ve servet dağılımını gerçekleştirmek esas amaçtır. Ne var ki bu amacın diğer amaçlarla uyumsuzluğa düşeceği de bir gerçektir. Çünkü, gelir ve servet dağılımındaki eşitliği kurmak, önemli ve etkili politikaların uygulanmasını gerekli kılmaktadır. Toplumda daha zengin olmak için çok çalışkan insanlar olduğu gibi, çalışmadan servet edinmek

1 Ömer ARASIL, Maliye Politikası Aracı Olarak Kamu Harcamalarının Türkiye’de Uygulanan İstikrar Politikalarına Entegrasyonu, Yayınlanmamış Doktora Tezi, İzmir, 1989

2 Coşkun Can AKTAN, Yoksullukla Mücadele Stratejileri, Hak İşçi Sendikaları Konf. Ankara, 2002, s.21

isteyen insanların var olduğu da inkar edilemez. İşte bu ikisi arasındaki farkı göz önünde bulundurmak ve alınan yasal önlemlerle haksız kazançları önlemeyi ve getirilecek teşviklerle de çalışkan insanların daha çok çalışma yolunda motive edilmesi gerekmektedir. Bu ise toplumun sosyal ve ahlaki değerinin iyi bilinmesi ve buna uygun politikalar uygulanmasıyla sağlanabilir. Diğer bir ifade ile toplumda çalışmadan servet edinmek isteyen insanlar bulunduğu göz önünde tutularak, alınan yasal önlemlerle haksız kazançlar önlenmeli ve çalışan insanların daha çok çalışmasını motive edecek düzenlemeler yapılmalıdır.1

2.3. ÖDEMELER BİLANÇOSU DENGESİNİN SAĞLANMASI

……….AMACI

Ödemeler bilançosu, bir ülkenin bir yıl içerisinde diğer ülkelere çeşitli nedenlerle yaptığı ödemelerle, dış ülkelerden sağladığı dövizleri (ya da döviz karşılığı ulusal parayı) gösteren bir tür bilançodur.2 Ekonomi politikalarında ödemeler bilançosunun denkliği amaçlanır. Ödemeler bilançosu eşit olmadığı durumlarda aktif veya pasif kalıntı verir. Aktif kalıntı vermesi durumunda ülkenin ihracatı fazladır ve ekonomi ihracat yükünün baskısı altında bulunmaktadır. Aksine pasif kalıntı vermesi durumunda ise, ithalat ihracat üzerinde bir denge alır. Fazla ve açık şeklinde ki bu dengesizlikler ekonomide enflasyonist ve deflasyonist baskılar yaratır.

Gelişmekte olan ülkelerde genellikle ödemeler dengesi açıktır. Gelişmiş ülkeler yönünden ise, ödemeler dengesinin açık veya fazla vermesi kısa dönemli ve parasal bir sorundur. Üstelik paraları konvertibl olan ülkelerin ödemeler dengesi açıkları ekonomilerdeki üretimle para arzı arasındaki dengeyi bozar. Bu durum ise para politikalarıyla çözümlenmesi gereken bir konudur. Gelişmekte olan ülkeler ise, üretim düzeylerinin bunun sonucunda da ihracatlarının az olmasından dolayı sürekli açık veren bir ödemeler bilançosu dengesine sahiptirler. Ayrıca bu ülkelerin paraları çoğunlukla konvertibl olmadığı için, sürekli döviz ve altın rezervi

1 Aytaç EKER, a.g.e. s.25

stok etmek zorundadırlar. Genellikle üretim seviyeleri düşük, sanayileşememiş ülkeler uluslararası piyasalarda kendi paralarını kullanamazlar.1

3. KAMU POLİTİKASININ ARAÇLARI

Literatürde kamu ekonomisinin amaçlarını gerçekleştirecek başlıca araçlar genellikle aşağıdaki gibi sıralanır: Para ve Kredi Politikası, Maliye Politikası, Dış Ticaret Politikası, Regülasyon ve Kontroller Politikası, KİT Politikası. Yukarıda belirtilen araçlar bütününe “kamu politikası” adı verilmektedir. Kamu politikasının yukarıda belirtilen mali parasal araçları kamu ekonomisinin amaçlarını, gerçekleştirmek için kullanılır.2

Bunun yanında yukarıdaki kamunun ekonomiyi düzenlemeye yönelik politika araçlarına birkaç araç eklemek daha mümkündür. Bunlar, Mülkiyet Politikaları, Piyasa ve Rekabet Politikaları, Beşeri Sermaye Politikaları, İşgücü, İstihdam ve Ücret Politikaları, Sosyal Güvenlik Politikaları ve Ekonomik Gelişim Politikaları olarak, Yatırım ve Alt Yapı Politikaları, Teşvik Politikaları, Bölgesel Dengesizliğini Giderici Politikalar olarak sıralayabiliriz. Sonuç olarak Gelir dağılımındaki adaletsizlik sorununun çözümüne yönelik olarak kullanılabilecek kamu politikalarını aşağıdaki gibi bir sıralamaya tabii tutarak inceleme yapmamız mümkün olabilmektedir. Bu başlıklar;

a – Maliye Politikası

b - Para ve Kredi e Politikası c - Dış Ticaret Politikası

d - Regülasyon ve Kontroller Politikası e - Mülkiyet Politikaları

f - Piyasa ve Rekabet Politikaları g – Beşeri Sermaye Politikaları: h - Ekonomik Gelişme Politikaları

1 Aytaç EKER, a.g.e. s.25

Yukarıda sıralanan Kamu Politikası araçlarını üç ana başlık altında toparlayarak incelememizde mümkündür. Buna göre, Ekonomik Süreç Politikaları başlığı altında, maliye politikaları, para ve kredi politikaları, dış ticaret politikaları, fiyat politikaları ve miktar politikaları incelenebilir. İkinci olarak, Ekonomik Sistem ve Düzen Politikaları başlığı altında, mülkiyete ilişkin politikalar, piyasa ve rekabet politikaları, işgücü piyasasına ilişkin politikalar ve sosyal güvenlik politikaları incelenebilir. Ekonomik Yapı Politikaları olarak adlandıracağımız üçüncü başlık altında, alt yapı politikaları, teşvik politikaları, sanayileşme ve büyüme politikaları incelenebilir.1