• Sonuç bulunamadı

4 GELİR DAĞILIMINDA KAMU POLİTİKALARININ ROLÜ

4.2. GELİR DAĞILIMI POLİTİKASININ İLKELERİ

Gelir dağılımı politikasının ilkeleri ile ilgili literatürde de en çok kullanılan sınıflandırmaya göre, bir sıralama yapacak olursak2;

1-Eşitlik ilkesi 2-İhtiyaç ilkesi

3-Asgari yaşam seviyesinde asgari gelir hakkı ilkesi 4-Gelir farklılıklarının üst seviyede sınırlandırılması ilkesi 5-Çalışma ilkesi

6-Herkese eşit muamele ilkesi, şeklinde sıralayabiliriz.

1 Şerafettin AKSOY, Kamu Maliyesi, Filiz Kitabevi, İstanbul, 1991, s.485

2 Ömer A.AKSU, Gelir ve Servet Dağılımı, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Yayınları, Yayın No:539, İstanbul, 1993, s.24

4.2.1 EŞİTLİK İLKESİ

Mutlak eşitlik, eşitsizliktir. İnsanlar arasında mutlak bir eşitlik sağlanması durumunda bu sefer toplumda anarşi hüküm sürer ve asıl bu durumda eşitsizlik ve adaletsizlik doğar. Bu sebepler yüzünden gelir dağılımı ile yapılan tüm çalışmalar mutlak eşitlik yerine gelirin adaletli bir şekilde dağılımı yönünde yapılmaktadır.

Günümüz dünyasında gelirin kişiler ve sosyal sınıflar arasında eşit şekilde dağılmadığı, hatta endüstrileşmeden önceki çağlarda daha adil ve eşit bir gelir dağılımı olduğu hakkındaki görüşlerin bile geçerliliğine bugün şüphe ile bakılır olmuştur. Tarih boyunca bütün toplumlar ve bütün rejimler hiyerarşi ile eşitliği uzlaştırmak için gayret göstermişlerdir. Günümüz modern dünyasında ön plana çıkan düşüncelerden bir tanesi de, bütün insanlar eşittir, o halde eşit gelire sahip olmaları gerekmektedir, şeklindedir. Özellikle son yıllarda insanoğlunun politik alanda gerçekleştirilen siyasi demokrasiyi iktisadi alanda da gerçekleştirme arzusu ve çabası önem kazanmıştır. Ancak politik ve ekonomik alanda insanlar arası eşitlikten bahsetmek, politik alanda daha açıkça görünen demokrasiye rağmen, ekonomik alanda henüz bahsetmek pek mümkün değildir.1

Bir başka bakış açısı ile, gelir eşitliğinin yaratacağı muhtemel sorunlara Keynesyen orijinli baktığımızda insanı şaşırtacak bir açıklama ile karşılaşmaktayız. Keynesyenlerin bakış açıları şu şekilde özetlenebilir. Eşitlik ilkesi sosyal hasıladaki büyüme ve emek verimliliği amacı ile de çatışabilir. Gelir eşitliği iktisadi büyümeyi tehlikeye sokabilir. Gelirin eşit dağılmasında halkın tatmin olmamış ihtiyaçları kullanılacaktır. Sonuçta tasarruf meyli düşecektir. Bundan dolayı yatırımlara ayrılan payda azalma ve dolayısıyla yatırımlarda da daralma meydana gelecektir. Eşitlik ilkesi büyümeyi de tehlikeye sokabilir. Çünkü gelirler arasındaki farklar bir yerde insanları çalışmaya teşvik etmektedir. Eşit gelir dağılımı emek verimliliğindeki büyümeyi azaltır.2

1 Ömer A.AKSU, a.g.e. s.25 2 Ömer A.AKSU, a.g.e. s.34

İktisadi açıdan ideal gelir dağılımı, belirli bir üretim tutarının, en yüksek iktisadi refahı sağlayacak olan bir gelir dağılımıdır. İdeal dağılım, gelirin mutlak eşitlikte dağılımı değil, ihtiyaca göre dağılımı veya başka bir değişle, geliri en iyi şekilde kullanma kapasitesine göre dağılım, yani geliri refah sağlayıcı bir duruma getirecek bir dağılımdır. Bugün bir çok ileri toplumlarda süregelen büyük gelir eşitsizliğine karşı, bu eşitsizliği azaltmak için yapılabilecek çalışmalar ile ideal gelir dağılımına yaklaşılabilir. Gerçekte devlet, vergileme ve yardımlar yoluyla gelir dağılımını tespit ve tayin etmektedir. Cari gelir dağılımının ideal veya ideale yakın olduğunu ve bunun vergileme ile en az değiştirilmesi gerektiğini zannetmek bir hatadır.1

Toplumdaki gelir dağılımı eşitsizliğini düzeltmek ve ideal bir gelir dağılımı mekanizmasını gerçekleştirebilmek için hangi araçları kullanmak ve hangi tedbirleri almak gerekecektir? Bu soruya cevap olarak, üretim mekanizmasına dokunmamak şartıyla birbirinden farklı üç tedbir düşünülebilir.2

1) Fonksiyonel gelir dağılımını organik surette değiştirmek

2) Kişisel gelir dağılımında ki bozuklukları gidermek,

3) Gelir dağılımını iktisat dışı faktörlerle telafi etmek

4.2.2. İHTİYAÇ İLKESİ

İhtiyaç ilkesi, milli gelirin kişilerin ihtiyaçlarına uygun dağıtılması olarak tanımlanabilir. Bu ilke günümüzde memur maaşlarında görülmektedir. Memur maaşları, memurun yaptığı işe göre bir ödemeden ziyade, memurun bu geliri ile mevkii arasında uygun yaşam sürdürmesi amacına yöneliktir.3

1 Selahattin TUNCER, Gelirin Yeniden Dağılımı, İktisadi Araştırma Vakfı Yayını, İstanbul, 1970 s.13

2 Selahattin TUNCER, a.g.e. s.14 3 Ömer A.AKSU, a.g.e. s.45

İhtiyaç ilkesi, diğer dağılım ölçüleri yanında düzeltici bir ilke olarak görülmektedir. İhtiyaçların ne olduğu göreceliği, bu konudaki tartışmanın sürmesine neden olmuştur. Ancak üzerinde fikir birliğine varılan husus, toplumda farklı sosyal mevkie sahip olanlar ile evli ve çocuk sahibi kişiler ve bekarların ihtiyaçlarının aynı olmadığıdır. İhtiyaç ilkesinin beklenilen düzeyde geçerliliği, etkili bir sosyal güvenlik sistemine ihtiyaç gösterir.1

Kazançları insan haysiyetine yaraşır bir asgari seviyeyi temine ancak yeten veya bu seviyenin altına olan insan sayısı toplam işgücü içinde büyük bir oran teşkil ediyorsa bu grup için kazançla ivaz arasında fark olmaması, hatta bir kısım için ivazların kazançlardan da yüksek olması gerekir. Bu hal sosyal güvenliğin, çalışanın kazancı ile sebebi ne olursa olsun çalışmayanın kazancı arasında fark bulunması prensibine aykırıdır. Hiçbir sosyal güvenlik müessesesi böyle durum oluşturmamalı, tam tersine çalışmayı ve üretmeyi teşvik edici olmalıdır.2

4.2.3. ASGARİ YAŞAM SEVİYESİNDE ASGARİ GELİR HAKKI

………..İLKESİ

Bu ilke ile insanların asgari yaşam seviyelerinin teminat altına alınması ve insanların insan olmasından kaynaklanan gurur ve haklarının zedelenmemesi noktasında bütün insanlar eşit görülmektedir. Dünyanın tüm ülkelerinde gelir dağılımı politikasının amaçlarının ilk basamağı olarak bu ilke yer aldığı kabul edilmektedir. Asgari gelir hakkı ilkesi, kamu vicdanında mutlak bir kural halindeki bir ilke olmuştur. Sanayi ülkelerinde sanayileşmenin başlangıç dönemlerinde işçiler çok zor şartlar altında yaşamlarını sürdürmekteydiler. Bu ilke o dönemde önemli bir yer bulmuştur kendisine. Bugün sanayileşmiş tüm ülkelerde işçilerin yaşam koşulları iyileşmiştir. Bu ilkenin geçerliliği gelişmekte olan ülkelerdeki ücretliler için önemini hissettirmektedir.3

1 Ömer A.AKSU, a.g.e. s.46

2 Turan YAZGAN, Türkiye’de Sosyal Güvenlik Sistemi, İktisadi Araştırmalar Vakfı Yayınları, 1969, s.48