• Sonuç bulunamadı

2. GELİR DAĞILIMINI ETKİLEYEN FAKTÖRLER

2.3. GELİR DAĞILIMINDA SOSYO-KÜLTÜREL YAPININ

………..ETKİLERİ

Gelir dağılımına etkileri açısından sosyo-kültürel yapıların etkileri konu başlığında, örgütlenme kültürü ve örgütlenme düzeyi seviyesi önemli konulardan birisidir. Örgütlü toplumlarda farklı kesim ve gruplar arasındaki çıkar çatışmalarının belli bir noktadan sonra uzlaşma ile çözülmesi örgütlenmeyi demokrasinin önemli unsurları arasına sokmaktadır. Genel anlamda gelir dağılımının da bir çeşit çıkar çatışması olduğu ve bu dağılımın daha adil bir düzeyde gerçekleşebilmesinde, tarafların örgütlenme düzeyinin belirleyici rolü oynadığını belirtmekte fayda vardır. Gelir dağılımında örgütlenmenin adaleti sağlayıcı bir unsur olarak ön plana

1 Cihan TERZİ, Gelişmiş ve Gelişmekte Olan Ülkelerde Vergi Yapısı ve Türkiye, Vergi Dünyası Dergisi, Sayı:189, s.38

çıkmasının yolu, işçi ve işverenlerin örgütlenme seviyelerinin aynı dönemlerde ve seviyelerde olması gerekmektedir. Aksi takdirde, işverenler etkin şekilde örgütlenirken, işçi veya temsilcileri olan sendikaların örgütlenmesinde etkinlik sağlanamadığı durumlarda, gelir dağılımı emek aleyhine işverenler lehine bozulacaktır. Bu sebepten dolayı ekonomik çıkar ve baskı gruplarının örgütlenme ve demokrasi kültürü açısından belirli bir olgunluğa erişmesi gerekmektedir. Kısaca, ekonomide demokrasi kültürünün var olabilmesi için öncelikle ülkedeki siyasi demokrasi kültürünün oturmuş olması gerekmektedir. Ayrıca, demokrasi ve örgütlenme kültürünün olması da yetmemekte, buna işlerlik kazandıracak yasal alt yapının oluşturulması ve kurumsal düzenlemelerin yapılması gerekmektedir.1

Beşeri sermaye yatırımlarının gelir dağılımını etkilemesi meslek seçimi, mesleki statünün belirlenmesi ve ebeveynlerin eğitim seviyelerinin çocuklarının alacağı eğitimde etkin olmasıyla ortaya çıkmaktadır. Eğitim ekonomideki yüksek ve düşük gelirli mesleklere sahip olmayı belirleyebilir. Eğitim yatırımlarının kişisel gelir dağılımını etkilemesi düşük ve yüksek gelir getiren mesleklere sahip olma ile bağlantılı olarak gerçekleşmektedir. Meslekle birlikte cinsiyet, yaş, eğitim düzeyi ve mesleki statü kişisel gelir eşitsizliklerini ortaya çıkarmada etkili olan en önemli faktörlerdir.2

- Eğitimin Etkisi

Kişinin aldığı eğitimde birçok faktör rol oynamaktadır, ancak anne-babanın aldığı ortalama eğitim ve mesleki statü çocukların alacağı eğitimde belirleyici olmaktadır. Buna paralel olarak ebeveynin sosyal statüsü de alınacak eğitimi belirlemede etkindir.

Çocukların eğitim seviyeleri ile ebeveynlerin mesleki ve eğitim durumları arasında yüksek ilişki tespit edilmiştir. Kenya’da yüksek öğrenim görmüş babaların

1 Yaşar UYSAL,a.g.e. s.88

2 F.Kata LAWRANCE, “Commentray: The Distribution of Income in Industrialized Countries”, Symposium of Income Inequality; Issues and Policy Options, Federal Reserve Bank of Kansas City, Wyoming, 1988, s.33

çocuklarının yüksek öğrenim görme ihtimali, bir çiftçinin oğlunun yüksek öğrenim görme ihtimalinin yaklaşık 1000 katıdır. Geri kalmış bir Afrika ülkesi olan Yukarı Volta’da bir devlet memurunun çocuğunun orta öğrenime devam edebilme hususunda düzenli bir işi olmayan işçinin çocuğuna göre şansı dokuz kat daha fazladır. Fildişi Sahilinde ise modern sektörde çalışan bir işçinin çocuğunu orta okula gönderebilme şansı, düzenli bir işi olmayan işçinin çocuğuna göre 24 kat daha fazladır.1

Emek piyasasında bireysel gelir farklılıklarını analiz eden bir çalışmaya göre bireysel eğitim düzeylerinin farklılığı toplam eşitsizliğin yaklaşık olarak %25’ini izah etmektedir. Eğitim düzeyi, çalışanların gelir eşitsizliğini açıklamaya çalışan değişik faktörlerden iki kat daha fazla bu eşitsizliği açıklayabilmektedir. Hatta yapılan bir analizde 20 ülkeden 19’unda eğitimin çalışanlar arasında toplam gelir eşitsizliğine en yüksek katkıyı yaptığı ortaya çıkmıştır. Buna ek olarak yapılan bir başka çalışmaya göre ise, alınan düşük eğitim düzeyi bir faktör olarak ülkedeki gelir dağılımında muhtemelen nüfusun en düşük gelirli ilk %20’si içerisinde yer almasıyla büyük ölçüde ilişkilidir.2

Eğitim harcamalarına ayrılan pay ile milli gelir artışı ve gelir dağılımı artışının birbirine paralel bir gelişme gösterdiği, Pakistan, Endonezya ve Güney Kore’de yapılan araştırmalarda ortaya çıkmıştır. Eğitime ayrılan pay arttığında gelir dağılımı adaleti ve milli gelir artışı yükselmektedir. Şüphesiz burada eğitim kademeleri arasındaki oranda etkili olmaktadır. Eğitim kademelerini gösteren piramit ne kadar düzgün olursa, eğitimin gelir dağılımını ve milli gelir artışını etkilemesi de o derece yüksek olur. Nitekim bu ülkelerin eğitime ayırdıkları harcamalar 90’lı yıllarda sırasıyla %2,5 - %4,5 ve %6,5 olarak gerçekleşmekle birlikte eğitim kademelerini gösteren piramidin düzgünlüğü ve gelirin adil dağılımı da bu oranlara paralel gelişmeler göstermektedir.3

1 Mehmet ÇİFTLİKLİ, Sosyal Barış Açısından Dünyada ve Türkiye’de Gelir Dağılımı, Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası Yayını, Bakü, 1995, s.161.

2 http://www.worldbank.org/html/extdr/hnp/hddflash/hcnote/hrn003.html’den Human Resources Development and Operations Policy, “Poverity and Income Distribution in Latin America” Number 3, March 29, 1993, s.3

Ekonomik yapı, ücretli ve maaşlı çalışanların sayısı ve işsizlik oranları da eğitimin gelir farklılıklarını belirlemedeki rolünü etkilemekte ve bunlara bağlı olarak da değişiklikler göstermektedir. Eğitim alanlarının sayısının göreceli olarak düşük ve aynı zamanda ücretli olarak tanımlanan grubun genel nüfusa oranı az olduğu bir ortamda eğitimin, gelir farklılıklarını açıklamadaki rolü düşük olur. Başka bir ifadeyle beşeri sermayenin kişiler arası dağılımı çok eşitsiz ise eğitimin gelir dağılımını olumsuz yönde etkileme gücü azalır, hatta gelir dağılımını bozabilmektedir.1

- Emek Faktörünün Etkisi

Gelir dağılımını etkileyen faktörlerden insan faktörünü etkileyen unsurlardan birisi de, emek gücünün mobilitesi, çalışma koşullarındaki farklılıklar, kişisel kabiliyet farklılıkları (girişimcilik, riski göze alabilme), iş tecrübesi ve şans gibi etkenlerde önemli rol oynamaktadırlar.

Gelir dağılımında eşitliğin sağlanmasında emek gücünün mobilitesi, alternatif çalışma imkanlarından faydalanma sonucunda beşeri sermaye düzeyi yüksek bireylerin gelir akımlarında bir artış olması sonucunu doğurabilmektedir. Bu ise gelir dağılımında adaletin sağlanmasında katkıda bulunmaktadır.

Emek faktörünün dağılımını değerlendirirken, emek arz ve talebini de göz önünde bulundurmalıyız. Diğer bir ifade ile, ücret farklılıkları emeğe olan talepten de ileri gelebilir. Zaten ekonomik sistem içerisinde farklı işgüçlerine, yani farklı emeğe farklı talepler vardır. Eğer arzu edilen vasıflı emeğe olan talep fazla ise, ücret seviyesinin de yüksek olması normaldir. Emek arzını tayin eden tek faktör ücret değildir. Herkesin her işi yapamayacağı gerçeğinden hareketle, talep edilen emeğin o işi yapabilmek için sahip olduğu mahareti elde etme koşulları ve zahmeti de emek arzı üzerinde etkili olan faktörlerindendir. Bu nedenle, ekonomik sistem içerisinde mevcut bütün olumsuzlukları ortadan kaldırmamız mümkün değildir. Bununla

1 Güneri AKALIN, Yüksek Öğretim Karma Malına Maliyet-Fayda Analizinin Uygulanması, Ankara Üniversitesi, S.B.F.Yayını, Ankara, 1980, s.107

beraber, arz yönünden kısıtlamaların ortadan kalkması halinde, çeşitli mesleklere uzun vade de işgücü arzının artması, ücretleri geniş ölçüde eşitliğe yaklaştıracaktır.

İnsanlar arasındaki ilişki sistemi de, gelir dağılımında adaleti sağlama açısından etkili olan sosyo-kültürel unsurlardan birisidir. İnsanlar arasıdaki dayanışma duygularının boyutları gelir dağılımında ki bozukluğa gösterilen tepki sınırını yukarı seviyelere taşıyabilmektedir. Bunun yanında kadercilik kültürünün yaygın olması, çalışma motivasyonu ve reel gelir düşüklüğüne karşı tepkiler ve bunların politik karar sürecine yansıtılma derecesi ve şekli üzerinde etkili olabilmektedir.1