• Sonuç bulunamadı

Dünya ekonomisi içerisinde büyük öneme sahip olan KOBĠ‟ler, pek çok sorunla karĢı karĢıya kalmaktadır. Özellikle ülkemiz gibi geliĢmekte olan ülkelerde, bu sorunlar ortak özellikleriyle birbirine benzemektedir.

KOBĠ‟leri GeliĢtirme ve Destekleme Ġdaresi (KOSGEB) tarafından 2010 yılında çeĢitli sektörlerdeki 5.149 KOBĠ‟ye uygulanan ihtiyaç analizi anketinde, KOBĠ‟lerin rekabet gücüne iliĢkin sorunları tablo 9 „da verilmiĢtir. Buna göre; KOBĠ‟lerin % 45‟i finansmana eriĢimi, %38‟i istihdam maliyetlerinin yüksekliğini, % 30‟u ise müĢterilerin alım gücü düĢüklüğünü en önemli sorun içinde saymıĢtır (KOSGEB, 2011: 60).

Ülkemizdeki KOBĠ‟lerin bu sorunlarla karĢılaĢmasında en önemli etkenin, bilimsel olmayan çalıĢma yöntemleri ve eğitim eksikliği olduğu düĢünülmektedir. Böylece, KOBĠ‟ler bu anlamda büyük iĢletmelere göre diğer alanlarda oluĢan üstünlüklerinden istenilen biçimde yararlanamamaktadırlar (KTO, 2010:7).

Tablo 9: KOBĠ’lerin Rekabet Gücüne ĠliĢkin Sorunları

KOBĠ’lerin Tanımladığı Sorunlar Oran (%)

Finansman imkanların azlığı/finansmana eriĢimdeki sorunlar 45

Ġstihdam maliyetlerin yüksekliği 38

MüĢterilerin alım gücünün düĢüklüğü 30

Ġdari mevzuat ve bürokrasiyle iliĢkili sorunlar 27

Nitelikli insan kaynağının yetersizliği 20

Yeterli teknolojileri tespit etme, seçme ve edinmeye iliĢkin sorunlar 13

Alt yapı (yol, enerji, iletiĢim, tesis vb.)sorunlar 12

Yeni teknolojileri kullanmayla iliĢkin sorunlar 11

Ürünlere/hizmetlere olan talebin azlığı 9

Ürün/hizmet kalitesinin yetersizliği 6

Kaynak: KOSGEB, KOBİ’lerin 2011-2013 Stratejik Eylem Planı, 2011, s.61.

KOBĠ‟lerin yönetim, üretim, pazarlama, Ar-Ge, ihracat ve finansman gibi temel sorunları aĢağıda açıklanmıĢtır.

Yönetim ve Örgütlenmeden Kaynaklanan Sorunlar

KOBĠ‟lerin sorunlarının temelini, yönetim yapısından kaynaklanan sorunlar oluĢturmaktadır. KOBĠ‟lerde örgüt yöneticiliği ve iĢletme sahipliği çoğunlukla aynı kiĢide toplanmaktadır. Bu iĢletmelerin, sahiplerinin veya yöneticilerinin piyasa verilerini temin etmede ve değerlendirmedeki mesleki ve teknik yetersizlikleri, yetkilerin bir elde toplanması, yetkilerin dağıtılmasına olumsuz bakılması, uzman personel istihdamından kaçınılması yönetim alanında ortaya çıkan sorunların temelini oluĢturmaktadır (Demir, 2009: 285).

KOSGEB veri tabanında kayıtlı imalat sanayii KOBĠ‟lerine iliĢkin verilere göre, iĢletmelerin tepe yöneticilerinin %69, 52‟si aynı zamanda iĢletme sahibidir. ĠĢletme sahipleri, profesyonel yöneticilere yetki devretmekten kaçınmakta, yanlıĢ kararlarla esnekliklerini ve baĢarılarını kaybedebilmektedirler (KOSGEB, 2011:30).

KOBĠ‟lerde hiyerarĢik yapıdaki karar ve icra organlarının önemli bir kısmı aile bireylerinden oluĢmaktadır. KüreselleĢme, bilgi ekonomisi, hızlı değiĢen bilgi ve iletiĢim teknolojileri, yeni pazar fırsatları ve ekonomik krizlerin yaĢandığı bir ortamda giderek karmaĢık hale gelen iĢletme faaliyetleri ve büyüyen iĢletme ölçeği karĢısında, iĢletme sahibinin ve aile bireylerinin bilgi ve becerilerinin yetersiz kalması, değiĢime uyum sağlamayı güçleĢtirmektedir. Ayrıca, yeni uzmanlık alanlarının ortaya çıkması, bilginin önemli bir değer haline gelmesi, iĢletme-çevre iliĢkilerinin önem kazanması ve organizasyon yapılarının karmaĢık hale gelmesi nedeniyle ve bilgi düzeyi açısından profesyonel yöneticilere ihtiyaç duyulmaktadır (Özgener, 2003:139).

KOBĠ‟lerde yöneticinin bilgi ve deneyim eksikliği nedeniyle bölümler ve çalıĢanlar arasındaki uyumsuzluk, planlama hatalarının ve örgütteki iletiĢim sorunlarının eĢgüdümü olumsuz etkilemesi, kurumsallaĢmamıĢ olmak, personelin kararlara katılamaması sonucu takım çalıĢması gerçekleĢtirilememektedir (Kocabıyık ve Altunay, 2008: 746).

Nitelikli eleman ihtiyacının karĢılanamaması, genelde tüm iĢletmeler için geçerli bir sorun olmakla birlikte, KOBĠ‟ler için özellikle önem taĢımaktadır. KOBĠ‟lerde emek yoğunluğunun nispeten yüksek oluĢu ve alınan sipariĢlere göre farklı iĢler yapma zorunluluğu gibi nedenlerden dolayı, çok yönlü nitelikli elemana çok ihtiyaç duyulmakta, bunların temin edilmesi konusunda sorunlar yaĢanmaktadır (Eroğlu, Ġlhan, Ġnce, Mehmet ve Gül, Hasan, 2008: 4). KOBĠ‟ler maliyetleri çok yüksek olacağı için yetenekli eleman istihdam etmekten kaçınmaktadırlar. Nitelikli eleman bulma sıkıntısının yaĢandığı fonksiyonel alanlar üretim, pazarlama, personel yönetimi ve finansman bölümleridir.

Üretim Sorunları

KOBĠ‟ler çeĢitli üretim sorunlarıyla karĢılaĢmaktadırlar. Üretim sorunları arasında; teknoloji, kalite, stok, standardizasyon, üretim planlama, ürün geliĢtirme, satın alma ve iĢyeri seçimi sayılabilir.

KOBĠ‟ler, büyük iĢletmelere göre düĢük düzeylerdeki malzeme sipariĢ hacimleri ile çalıĢmak zorunda kalmaktadır. Bunun sonucunda; istenen zamanda, istenen kalitede, istenen fiyatta malzeme tedarikinde bulunamamaktadırlar. BaĢarılı stok yönetimi, faaliyette bulunulan çalıĢma koluna bağlı olarak KOBĠ‟lerde rekabet gücünü etkileyen önemli bir faktör olabilmektedir. Ancak, talep tahmini, üretim planlaması ve stok denetimindeki teknik bilgi yetersizlikleri, stok kontrolünde baĢarısızlığa neden olmaktadır. BaĢarısız stok kontrolü, müĢteri kaybı ve gereksiz stok maliyetlerine yol açmaktadır (KOSGEB, 2011: 33).

Üretimde karĢılaĢılan bir diğer sorun da teknolojiden kaynaklanmaktadır. Bilgi iĢlem teknolojisinin yönetim, üretim ve dağılım alanlarındaki etkinliğinin artması, iĢletme bazında yeni örgütsel düzenlemelere gidilmesi ve değiĢen tüketici talebi karĢısında, üretim sistemlerinin daha esnek yapıya kavuĢturulması, bu dönüĢümün en temel özelliklerindendir. Tüketici talebi artık daha kaliteli ve üstün tasarımlı farklılaĢmıĢ ürünlere yönelmektedir (Uygun ve Kazan, 2002:9). Bunlara rağmen, üretim yönetimi ve teknolojisindeki büyük bilgi eksikliğinin neden olduğu sorunların çözümlenememesi, kalitesiz üretim, yüksek maliyet, hammadde, iĢgücü, makine, tezgah kapasitesi israfının daha da artmasına sebep olmaktadır (Eroğlu vd., 2008 :4).

Standart kavramı, üretimde birlikteliği sağlamak, kalite sınıfını belirlemek ve niteliklerini tespit etmek için oluĢturulmuĢ bir ürün tanımlama listesi olarak tarif edilebilir. Ürünlerini dıĢ pazarlarda pazarlamak isteyen firmalar, üretim sürecinde belli ürün standartlarına uymak zorundadırlar. Özellikle büyük firmaların yan sanayii olarak çalıĢan KOBĠ‟lerin üretimlerinde belli bir standartlarının olmaması, iç piyasaya yönelik üretim yapmalarına neden olmaktadır (Karagöz, 2008: 89).

KOBĠ‟lerin üretim iĢlevine iliĢkin sorunlarından bir tanesi de üretim planında karĢılaĢılan güçlüklerdir. Fason üretim, bir ana firma (büyük iĢletme) ile taĢeron firmalar (küçük iĢletmeler) arasında gerçekleĢmektedir. Ana firma, aldığı bir sipariĢ için gerekli olan iĢin bir bölümünü, ya da tamamını bir baĢka bağımsız iĢletmeye (taĢerona) yaptırmaktadır. Ancak, bu iliĢki bazı durumlarda bir bağımlılık iliĢkisine dönüĢmektedir (Eroğlu vd., 2008 :3). Diğer taraftan KOBĠ‟lerin büyük ölçüde fason üretime yönelmeleri, kendi markalarını yaratmakta ve kendi ürünlerini pazarlamakta güçlük çekmelerine neden olmaktadır. Ülke imajının ve markanın olmaması bu iĢletmelerin rekabet gücünü büyük ölçüde zayıflatmaktadır (Aras ve Müslümov, 2002: 7).

Pazarlama Sorunları

KOBĠ‟lerin bağımsızlıklarına verdikleri önem ve iletiĢim eksikliği nedeniyle, iç ve dıĢ pazarlara yönelik ortaklıklar kuramamaları, bu iĢletmeleri büyük iĢletmeler karĢısında rekabet açısından dezavantajlı konumda bırakmakta ve maliyetlerinin yükselmesine neden olmaktadır (Kocabıyık ve Altunay, 2008: 746).

KOBĠ‟ler, yeni pazarlara girmekte ve onları tanımakta zorluk çekmekte, öte yandan, bu mamullere ihtiyacı olan kiĢi ve kuruluĢlar da, üretici ve tüketiciye yönelik bilgileri bulamamaktadırlar. KOBĠ‟ler, tüketicilerin zevk ve tercihlerindeki hızlı değiĢimleri izlemede ve bu değiĢikliklere ayak uydurmada da baĢarılı değildirler. Özellikle, sosyal ve ekonomik koĢullardaki değiĢiklikler iĢletmelerde ciddi sorunlara yol açmakta, hatta iĢletmeleri baĢarısızlığa itmektedir (Eroğlu vd., 2008 :3).

KOBĠ‟lerin pazarlama iĢlevine iliĢkin özellikleri aĢağıdaki gibi sıralanabilir (Akgemci, 2001: 28) :

KOBĠ‟lerde pazarlama konusunda uzman kiĢilerin istihdam edildiği ayrı bir pazarlama bölümü yoktur.

Bu açıdan KOBĠ‟lerde “az geliĢmiĢ bir pazarlama” anlayıĢından söz etmek mümkündür.

KOBĠ‟ler pazarlama araçlarından yeterince yararlanamamaktadırlar. KOBĠ‟lerde düzenli bir pazarlama araĢtırması yapılmamaktadırlar.

Genel olarak KOBĠ‟lere ihracat pazarları kapalıdır veya bu iĢletmelerin ihracat pazarlarına girmeleri çok zordur.

KOBĠ‟ler, genellikle ürünlerinin pazarlamasında pahalı ve karmaĢık satıĢ kanalları ve satıĢ örgütleri kullanamamaktadırlar.

Büyük iĢletmeler kitle üretiminin avantajlarından yararlanırlarken, KOBĠ‟ler yararlanamamaktadırlar.

KOBĠ‟ler daha çok yerel pazarlara hitap etmektedirler. KOBĠ‟ler genellikle sınırlı pazar payına sahiptirler.

Yan sanayi olarak büyük bir iĢletmeye yarı mamul veya parça imal eden küçük iĢletmeler, pazarlama açısından oldukça dezavantajlı bir konumda bulunurlar. Talep tekeline sahip büyük iĢletme, KOBĠ‟ye istediği Ģartları empoze etmekte maliyetin altında bir fiyat bile kabul ettirebilmektedir.

KOBĠ‟ler, rakiplerine yönelik strateji geliĢtirmekten uzaktırlar. Rakipleri hakkında yeterli bilgiye sahip olamayan KOBĠ‟ler, rakiplerin maliyetleri, kârlılık düzeyleri ve rakip iĢletme politikaları hakkında fazla bilgiye sahip değildirler. Bu iĢletmelerin maliyet, satıĢ, kâr analizlerinin yeterli ölçüde yapılmaması, iĢletmelerin pazarda yer edinmesini zorlaĢtırmakta, hatta bazı durumlarda belli pazarlara girememelerine neden olmaktadır (Demir, 2009: 291).

KOBĠ‟ler, küçük ölçekli ve dağınık yapıya sahip olmaları sonucu tanıtım sorunu yaĢamaktadırlar. Bunda, kendi zayıflıkları kadar, kurumsal çevrelerinin yetersizlikleri de darboğaz yaratmaktadır. KOBĠ‟lerin ulusal ve uluslararası alanda tanıtım, pazarlama ve satıĢ sorunlarını aĢmalarındaki en önemli unsur; yeni pazarlama modellerini, ürünlerini, tercih ve zevkleri yakından takip edebilme yeteneklerine bağlı olacaktır (Akdeniz, 2005: 10).

AraĢtırma–GeliĢtirmeden Kaynaklanan Sorunlar

Günümüzde globalleĢmenin doğal bir sonucu olarak iĢletmeler, doğal pazarlarını koruyabilmek, yeni pazarlara açılabilmek ve pazardaki paylarını artırabilmek için ARGE faaliyetlerine önem vermek zorundadırlar. ARGE faaliyetleri, yetiĢmiĢ eleman gerektiren aynı zamanda büyük harcama ve uzun zaman isteyen bir iĢtir. KOBĠ‟ler finansal kaynaklara sahip olamadıklarından, ARGE alanındaki çalıĢmaları ya yok denecek düzeylerde ya da yetersiz düzeylerde kalmaktadır (Demir, 2009: 291). Ayrıca ARGE faaliyetlerinin değerlendirme ve izleme sürecinin uzun olması, proje dokümanının hazırlanmasındaki zorluklar, KOBĠ‟lerin bu faaliyetlere yönelmesini kısıtlamaktadır (Karagöz, 2008: 90).

KOBĠ‟ler, ARGE ve yenilik konusunda nitelikli eleman çalıĢtırmakta zorlanmakta ve bu nedenle, teknolojik yenilikleri izleme, teknolojik bilgiye eriĢme konularında zayıf kalmaktadır. Yenilikçilik konusunda yeterli bilince eriĢenler ise ARGE birimi kurmayı finanse edememektedirler. KOBĠ‟ler bilgi eksikliği nedeniyle; teknoloji geliĢtirme bölgeleri, yenilikçiliğe yönelik destekler ve AB programları, patent veri tabanları, Avrupa ĠĢletmeler Ağı Merkezleri gibi imkânlardan yeterince yararlanamamaktadır (KOSGEB, 2011: 33).

Türkiye‟nin GSYĠH‟dan ARGE harcamalarına ayırdığı pay, son yıllarda artan bir seyir izlese de %0, 73 oranı ile OECD ortalaması olan 2, 2‟nin altındadır. Bilim ve yenilik performansı güçlü olan Ġsrail ARGE harcamalarının GSYĠH‟ya oranı %4, 9 olması ile OECD ülkeleri arasında en yüksek ülkedir. Bu oranı daha sonra % 4 ile Finlandiya izlemektedir. Ekonomileri güçlü ülkelerde ARGE harcamalarına devletin desteği azalırken, özel sektör desteğinin arttığı tablo 10‟da görülmektedir. Örneğin Ġsrail‟de ARGE harcamalarına devletin desteği %16, özel sektörün finanse ettiği oran ise %77 iken, Türkiye‟de ARGE harcamalarına devletin desteği %32, özel sektörün finanse ettiği oran %47‟dir (OECD, 2010: 2).

Tablo 10: OECD’deki Bazı Ülkelerin Ar-Ge Verileri (2008 Yılı) ÜLKELER ARGE HARCAMALARI- NIN GSYĠH ORANI (%) ARGE HARCAMALARINDA ÖZEL SEKTÖRÜN PAYI (%) ARGE HARCAMALARINDA DEVLET DESTEĞĠ (%) Ġsrail 4, 9 77 16 Finlandiya 4 70, 3 21, 8 Ġsveç 3, 75 64 22 Japonya 3, 4 78 16 Ġsviçre 3 68 23 ABD 2, 8 73 27 Yunanistan 0, 06 31 47 Türkiye 0, 73 47 32

Kaynak: OECD, Science, Technology and Industry Outlook, Science and

Innovatıon: Country Notes, 2010, www.oecd.org., EriĢim:01.01.2012.

OECD‟nin 2010 yılında yayınladığı Bilim, Teknoloji ve Sanayi Raporuna göre Türkiye‟de tüm iĢletmeler için bin çalıĢan baĢına düĢen araĢtırma sayısı 2, 4 iken, Finlandiya‟da 16, Ġsveç‟te 11, Japonya‟da 11, ABD‟de 10, Ġsviçre‟de 6, Yunanistan‟da 4, 4‟dür (OECD 2010:174-232).

OECD, patenti, inovasyon çıktısının en elveriĢli göstergesi kabul etmektedir. Ülkemizde patent verileri tablo 11‟de görüldüğü gibi, son on yılda geliĢme göstermiĢ olmasına rağmen, toplam patentler içinde yerli patent oranı oldukça düĢüktür. 2000 yılında yaklaĢık % 3 seviyesinde olan yerli patentlerin oranı 2010 yılında yaklaĢık % 12 seviyesindedir. Uluslararası patent baĢvuruları içinde de ülkemizin payı 2008 yılı itibariyle %0, 24 ile düĢük seviyesindedir (Çelik, 2011: 14).

Ġhracat Sorunları

Günümüzde ihracat gerek makro ölçekte ülke ekonomisi için, gerekse mikro bazda iĢletmeler açısından olmazsa olmaz faaliyet alanlarından biri haline gelmiĢtir. ĠĢletmeleri ihracata yönelten çeĢitli faktörler vardır. Bunlardan en önemlileri:

SatıĢ ve kârları artırmak, Ġç pazardaki talebin azalması,

Ġç pazara olan bağımlılığı azaltmak ve dünya piyasalarından pay almak, Ġç pazarlarda ömrünü tamamlamak üzere olan mamullerin ömrünü uzatmak, DıĢ pazarlardaki vergi ve diğer teĢvik avantajlarından yararlanmak,

Pazar dalgalanmalarını dengede tutmak,

DıĢ pazarlarda güçlü rakiplerin mamulleriyle rekabeti öğrenerek, iç pazarlarda da güçlü hale gelmek,

Fazla üretim kapasitesini satmak.

ĠĢletmeler için önemli faaliyet alanlarından biri olan dıĢ pazarlar aynı zamanda da birçok riski ve sorumluluğu birlikte getirmektedir. KOBĠ‟lerin ihracat faaliyetinde karĢılaĢtıkları engeller tablo 11‟de görülmektedir. Bu engeller, iĢletmenin iç ve dıĢ faktörlerinden kaynaklanmaktadır. KOBĠ‟lerin yapısal özelliklerine bağlı olarak kısa vadeli bakıĢ açıları, yüksek maliyetli üretim yaptıkları için yüksek riskle pazara girmeleri, ihracat iĢlemleri ile ilgili gerekli dokümanları doldurmada bilgi eksikliğinden kaynaklanan zorlukları, finansman yetersizliği gibi sorunlar iĢletme düzeyindeki engellerken, ihracata yönelik teĢviklerin yetersiz olması, dıĢ piyasanın yeterince bilinmemesi gibi engeller iĢletme dıĢı faktörlere bağlıdır.

Tablo 11: KOBĠ’lerin Ġhracat Engelleri

Engellerin Türü Örnekler

Psikolojik Sorunlar Yüksek maliyet ve aĢırı risk, etnosentrik eğilim, kısa vadeli bakıĢ açısı.

Operasyonel Sorunlar Rutin evrak iĢlerindeki zorluklar, ödemelerin gecikmesi

Organizasyonel Sorunlar Kaynakların kısıtlı olması, uluslararası pazarlarla ilgili bilgi ve deneyim eksikliği Ürün/Pazar Sorunları Ülke seçimi kararları, tarife ve tarife dıĢı

düzenleme ihtiyacı.

Kaynak: Glen, Hornby, Goulding, Paula ve Poon, Simpson, “Perceptions of Export

Barriers and Cultural Issues : The SME E-Commerce Experience”, Journal of Commerce Research, Vol:3, No:4, 2002, s.214.

Risk ve belirsizlik toleransı konusunda KOBĠ‟lerin konumuna dair iki farklı bakıĢ açısından bahsedilebilir. Birinci yaklaĢımda, KOBĠ giriĢimlerinde yenilik yaratma tutkusu, giriĢime karar verme konusunda daha belirleyicidir. Tüketiciler ile büyük firmalara kıyasla daha yakın iletiĢim kurabilen KOBĠ‟ler, küresel piyasa koĢulları, esneklik ve tüketici beklentilerinin hızlı karĢılanması noktasında önemli piyasa avantajlarına sahiptir. Bu nedenlerle KOBĠ giriĢimcilerinin risk hesaplamaları daha nettir ve bu nedenle risk eĢikleri ve belirsizlik toleransları daha yüksektir. Ġkinci tür yaklaĢım ise, KOBĠ giriĢimcilerinin kısıtlı finansal imkanları nedeni ile büyüme yönlü stratejilerden çok, belirsizliklere karĢı koruyucu, düĢük risk stratejilerini sürdürme hedefinde olduklarını ifade eder. Yani, risk ve belirsizlik tolerans eĢikleri KOBĠ giriĢimcilerinde diğerlerine göre daha düĢüktür (Bozkurt ve BaĢtürk, 2009: 54- 55). Ġkinci tür yaklaĢım içerisindeki KOBĠ‟lerin, geleneksel yönetim anlayıĢları nedeni ile yeniliklere uyum sağlayamamaları ve belirsizlikleri algılayamamaları ihracat yapmalarında önemli engellerdir. Diğer taraftan yöneticiler, ihracat değerlendirmelerini, kısa vadeli satıĢ sonuçlarına bakarak; ihracat satıĢlarını yurt içi satıĢlara göre ya da baĢka pazarlarda satıĢı yapılan ürünlerin satıĢları ile karĢılaĢtırarak yapmaktadır. Bu durum iĢletme yöneticilerinin ihracat değerlendirmelerinde sübjektif olduğunu göstermektedir. Yöneticilerin sübjektif değerlendirmeleri ihracatın baĢarılı olup olmadığını tespitte etkili değil, aynı zamanda bizzat ihracatın kendisini de etkilemektedir (Özdemir ve Karaca, 2007:6).

Ġhracat pazarlarına girmek veya ihracat faaliyetlerini artırmak için ihracat ile ilgili prosedürleri bilmek gerekmektedir. Belgeler doğru bir Ģekilde kullanılmadığında, ödemelerde gecikme ve ihracatçı için nakit akıĢ sorunu yaĢanmaktadır (Siringoringo, Prihandoka, Tintri ve Kowanda, 2009: 54).

Teknoloji eksikliği, finansman sorunu ve döviz kuru belirsizlikleri ile ilgili sorunlardan dolayı, KOBĠ‟lerin çoğunluğu dıĢ ticarete girmekte zorlanmaktadır. KOBĠ‟lerin karĢılaĢtıkları en önemli problem, ihracatın finansmanına iliĢkindir. ĠĢletme sermayesi için gerekli finansmandan baĢka, KOBĠ‟ler genellikle kendi ürünlerinin dıĢ piyasalarda satıĢı için de krediye gereksinim duymaktadırlar (Ay ve TalaĢlı, 2007:179).

KOBĠ‟lerin pazar araĢtırması yapmadan, kiĢisel yöntem ve gözlemler ile uluslararası pazarlarda baĢarılı olabilmeleri oldukça zordur. Bunun için, ucuz maliyetle yeterli düzeyde kaliteli ürün üretebilme, modern pazarlama tekniklerini kullanabilme, yeterli sermaye, etkin bir yönetim ve organizasyon ile nitelikli eleman ve deneyim sahibi olabilmeleri gerekir. Bunların KOBĠ‟ler tarafından tek baĢına sağlanması oldukça güçtür. Ancak KOBĠ‟lerin üretim, tedarik, pazarlama, finansman, yönetim gibi birçok alanda iĢbirliğine giderek oluĢan sinerji etkisinden faydalanabilir ve bu sayede birçok avantaj sağlayabilirler (Keskin, KoĢan ve Ayık, 2009:284).

Ġhracat yapılacak ülkenin gereksinimleri, ülkenin özellikleri, kültürel benzerlikler ve markaya aĢinalık da pazarlama engelleri arasında yer almaktadır. DıĢ pazardaki müĢterilerin ürün özellikleri ile ilgili algısı, ürünün istenilen kalitede olup olmaması da ihracatı etkilemektedir( Siringoringo vd., 2009:54).

Ülkemizde KOBĠ‟ler Türkiye Ġstatistik Kurumu‟nun (TÜĠK) 2009 ve 2010 yılı GiriĢim Özelliklerine göre değerlendirildiğinde, dıĢ ticaret istatistiklerine göre toplam ihracatın 2009 yılında %59, 8‟ini, 2010 yılında %60, 1‟ni gerçekleĢtirmiĢlerdir. KOBĠ‟lerin yaklaĢık %40‟ı ihracat yapmamaktadır. Bunun nedenleri Tablo 13‟de görülmektedir. KOBĠ‟lerin her alanda yaĢadığı sorunların temel nedeni olan kaynaklarının yetersizliği sorunu, ihracat faaliyetlerini gerçekleĢtirememelerinde de en önemli sorun olarak görülmektedir. KOBĠ‟lerin iç piyasa koĢullarından tatmin olması, dıĢ pazarlar hakkında yeterli düzeyde bilgi sahibi olmamaları, ihracat faaliyetleri için aracı kuruluĢlarla iĢbirliğine gidilememesi, ürün kalitesini istenilen standartlarda sağlayamamaları, ölçek ekonomisinde çalıĢmadıkları için yüksek maliyetleri nedeni ile fiyat rekabetinde bulunamamaları, nitelikli personel çalıĢtıramadıkları için yabancı dil bilgilerinin yetersizliği gibi etkenler, KOBĠ‟lerin dıĢ pazarlara girmelerinde engel teĢkil etmektedir.

Tablo 12: Türkiye’deki KOBĠ’lerin Ġhracat Yapmamasının Nedenleri

Nedenler Yüzde

Yetersiz Kaynaklar 46, 65

Ġç piyasa koĢullarından tatmin olunması

19, 57

DıĢ pazarlar hakkında yetersiz düzeyde farkındalık

16, 81

Aracı kuruluĢlarla iĢbirliğine gidilmesi

6, 81

Ürün kalitesi 3, 94

Fiyat rekabeti 3, 51

Yabancı dil bilgisi 2.70

Kaynak: Avrupa Birliği Türkiye ĠĢ GeliĢtirme Merkezleri Ağı (ABĠGEM), Türkiye

KOBĠ Görünümü 2010, www.abigem.org, EriĢim: 07.01.2012.

Finansman Sorunları

KOBĠ‟lerin finansmanla ilgili yaĢadıkları sıkıntıları özsermaye, iĢletme sermayesi yetersizliğinden kaynaklanan sorunlar, kredi temin etmede yaĢanan sorunlar, sermaye piyasasından fon elde etmede yaĢanan sorunlar, finansal yönetimdeki yetersizliklerden kaynaklanan sorunlar ve alternatif finansman tekniklerinin yeterince kullanılmamasından kaynaklan sorunlar oluĢturmaktadır (Kutlu ve Demirci, 2007: 190).

KuruluĢ aĢamasında olan KOBĠ‟ler, ağırlıklı olarak özkaynak kullanmaktadır. Yeterli özkaynağa sahip olmayan iĢletmeler yeni yatırımlarını gerçekleĢtirmede ve büyümelerinin finansmanında kaynak sağlama sorunuyla karĢılaĢmaktadır. KOBĠ‟lerin kendi yapılarından kaynaklanan temel finansman sorunu özkaynak yaratamamaktır. Özellikle kuruluĢ aĢamasında yeterli özkaynağın bulunmaması, giriĢimcilerin önünde büyük bir engeldir (Aras ve Müslümov, 2002: 10).Bu sorunun bir kısmı iĢletme yöneticilerinin yeteneklerinden, özellikle finansal yönetim konusundaki bilgi ve deneyimlerin eksikliğinden kaynaklanmakta; bir kısmı ise genel olarak ülkede izlenen ekonomik politikalara bağlı bulunmaktadır (Demir, 2009: 295).

KuruluĢ aĢamasından sonra ilk yıllar, iĢletmelerin varlıklarını devam ettirmeleri açısından önemlidir. KOBĠ‟lerin hayatta kalma oranının büyük iĢletmelere göre daha düĢük olduğunu gösteren bir araĢtırmada 20‟den az çalıĢanı olan imalat iĢletmelerinin büyük iĢletmelere göre beĢ kat daha fazla bir yıl içerisinde baĢarısız olma olasılığının yüksek olduklarını göstermiĢtir (OECD, 2006: 3). Türkiye‟de yeni kurulan iĢletmelerin ortalama hayatta kalma sürelerine iliĢkin veri mevcut durumda tutulmamaktadır. AB‟de yapılan araĢtırmada bütün sektörlerdeki iĢletmelerin ortalama %50‟sinin ilk 5 yıl içinde kapandığı tespit edilmiĢtir. Ġlk 5 yıldaki kapanma oranının, KOBĠ ölçeğindeki iĢletmeler için daha da fazla olacağı öngörülmektedir (KOSGEB, 2011: 31). Bu veriler, KOBĠ‟lerin kuruluĢ aĢaması ve kuruluĢ aĢamasından sonraki ilk yıllarda yeterli finansal kaynaklarının olup olmamasına bağlı olarak iĢletmenin varlığını etkileyeceğini göstermektedir.

KOBĠ‟lerin pasifteki öz sermayelerinin güçlü olmadığı ve kârlılıklarının piyasa koĢullarına paralel olarak aĢırı sapmalar gösterdiği için iĢletme sermayesine olan ihtiyaçlarını karĢılamak için tek bir yol kalmaktadır. O da, bankacılık sistemidir (Eroğlu vd., 2008 :4). Ancak KOBĠ‟lerin zayıf sermaye yapısı dolaylı olarak kredi kullanımını etkilemektedir. Bankaların yaptığı kredibilite değerlendirmesinde KOBĠ‟lerde dikkate aldıkları kriterlerin baĢında iĢletme sermayesi gelmektedir. Zayıf sermaye yapısına sahip KOBĠ‟ler için kredi maliyetleri, diğer KOBĠ‟lere göre daha yüksek olabilmektedir. Krediye eriĢimde soruna neden olan bir baĢka iç etken, kayıt dıĢılıktır. Bu durum, KOBĠ‟lerin bilgi verme konusunda ketum davranmasına, verdikleri bilgilerin ise hatalı olmasına neden olmaktadır. Eksik ve hatalı bilgiler kredi değerlendirme sürecinde sorun oluĢturmakta, verilecek kredi miktarı ve ödeme gücüne iliĢkin karar alınmasını güçleĢtirmektedir (KOSGEB, 2011: 31).

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK)‟nun Haziran 2011