• Sonuç bulunamadı

KOBİ'lerin gerçeğe uygun değer ile finansal raporlanması ve bir turizm işletmesinde uygulama

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "KOBİ'lerin gerçeğe uygun değer ile finansal raporlanması ve bir turizm işletmesinde uygulama"

Copied!
283
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

DOKTORA TEZĠ

KOBĠ’LERĠN GERÇEĞE UYGUN DEĞER ĠLE

FĠNANSAL RAPORLANMASI VE BĠR TURĠZM

ĠġLETMESĠNDE UYGULAMA

ĠLKNUR ESKĠN

TEZ DANIġMANI

DOÇ. DR. BATUHAN GÜVEMLĠ

(2)
(3)
(4)

ÖZET

Tezin Adı: KOBĠ‟lerin Gerçeğe Uygun Değer Ġle Finansal Raporlanması ve

Bir Turizm ĠĢletmesinde Uygulama

Hazırlayan: Ġlknur ESKĠN

Bu araĢtırma, KOBĠ TFRS‟de yer alan gerçeğe uygun değerleme yöntemine odaklanmıĢtır. ÇalıĢmada, bir turizm iĢletmesi olan ABC Ticaret Limited ġirketi‟nin VUK‟na göre düzenlenmiĢ 31 Aralık 2012 tarihli bilançosu, KOBĠ TFRS ilk geçiĢ bilançosu olarak hazırlanmıĢtır. ġirketin KOBĠ TFRS‟ye göre ilk geçiĢ bilançosu hazırlama sürecinde, standart hükümleri çerçevesinde değerleme, sınıflandırma ve düzeltme iĢlemleri yapılmıĢtır. Bu iĢlemler yapılırken, KOBĠ TFRS ile Türk Vergi Kanunu arasındaki farklılıklar ortaya koyulmuĢtur. Değerleme yöntemleri içerisinden de standartta belirtilen hükümler dikkate alınarak, gerçeğe uygun değerleme yöntemi seçilmiĢtir.

KurumsallaĢma düzeyinin düĢük olduğu, “vergi için finansal raporlama” anlayıĢının yaygın olduğu ve yöneticilerin yeterli donanıma sahip olmadığı KOBĠ‟ler, KOBĠ TFRS‟ye geçiĢ sürecinde geleneksel muhasebe sistemimizdeki farklılıklar nedeni ile sorunlarla karĢılaĢabilirler. Değerleme yöntemi olarak gerçeğe uygun değerleme yöntemi seçildiğinde, finansal raporlar doğru ve gerçek bilgiler sunar. Ancak, gerçeğe uygun değerin tespitindeki zorluklar nedeniyle bu değer subjektif unsurları içerebilir.

Anahtar Kelimeler: KOBĠ, Finansal Raporlama, KOBĠ TFRS, Gerçeğe

(5)

ABSTRACT

Thesis Name: Financial Reporting of SMEs with Fair Value and a Practice of

Tourism Corporation

Prepared by: Ġlknur ESKĠN

This research focuses on fair value accounting method founded in TFRS for SMEs. In this study, the balance sheet of a tourism business, ABC Trade Limited Corporation, which is dated December 31 2012 in accordance with Tax Procedures, was prepared as the first balance sheet of TFRS for SMEs. In the process, preparation of the company‟s first balance sheet according to TFRS for SMEs, valuation, classification, and correction within the scope of standard provisions were carried out. In this process, the differences between Turkish Tax Law and TFRS for SMEs have been revealed. Fair value method was chosen among the valuation methods by taking standard provisions into account.

Low level of institutionalization, common approach to “financial reporting for tax”, and inadequateness of managers make SMEs face with problems in the process of transition to TFRS for SMEs due to the differences in the traditional accounting system. When fair value method is selected as a valuation method, financial reports offer true and accurate information. However, this value may contain subjective elements because of the difficulties in detecting the fair value.

(6)

ÖN SÖZ

Tezde, mevcut mevzuata göre düzenlenen ABC Ticaret Limited ġirketi‟nin bilançosu, gerçeğe uygun değerleme ölçüsü baz alınarak, KOBĠ TFRS‟ye göre ilk geçiĢ bilançosu hazırlanmıĢtır.

Tezimin hazırlanma sürecinde görüĢ ve katkılarını sunan tez danıĢmanım, hocam Sayın Doç.Dr. Batuhan GÜVEMLĠ‟ye öncelikle teĢekkür ederim. Doktora sürecinde ve araĢtırmalarımda bana yol gösteren, önerilerini ve ilgisini benden esirgemeyen ve hayatımda önemli yeri olan hocam Sayın Prof. Dr. Fehmi YILDIZ‟a sonsuz teĢekkürlerimi sunarım. Akademik hayatıma yön veren ve her zaman büyük desteklerini gördüğüm hocam Sayın Prof.Dr. Derman KÜÇÜKALTAN‟a teĢekkürü borç bilirim. Tezime yaptıkları değerli eleĢtiri ve değerlendirmeler ile akademik katkılar sağlayan hocam Sayın Prof.Dr. Kıymet ÇALIYURT ile hocam Sayın Doç.Dr. Adil OĞUZHAN‟a teĢekkür ederim. Doktora sürecinde ve araĢtırmalarımda desteğini esirgemeyen Sayın Yrd. Doç.Dr. Rıfat GÜRGENDERELĠ‟ye teĢekkür ederim. Tezimin uygulama aĢamasında görüĢ ve eleĢtirilerini sunarak, değerli katkılar sağlayan Sayın Ġlkay YURTERĠ‟ye teĢekkür ederim. Bu tez, TÜBAP-2011/188 No‟lu proje ile desteklenmiĢtir.

Hayatım boyunca maddi ve manevi desteklerini esirgemeyen, yaĢamımın en büyük Ģanslarından biri sevgili aileme ve her daim yanımda olan canım dostlarıma en içten Ģükranlarımı sunarım.

Ġlknur ESKĠN

(7)

ĠÇĠNDEKĠLER

ÖZET ... i ABSTRACT ... ii ÖN SÖZ ... iii ĠÇĠNDEKĠLER ... iv TABLOLAR ... x ġEKĠLLER ... xi KISALTMALAR ... xii GĠRĠġ ... 1 BĠRĠNCĠ BÖLÜM 1. KOBĠ’LERĠN GENEL YAPISI ... 4

1.1. KOBĠ‟lerin Tanımlanmasında Kullanılan Ölçütler ... 5

1.2. KOBĠ Tanımlamaları ... 9

1.3. Ekonomik ve Sosyal Kalkınmada KOBĠ‟lerin Sisteme Katkıları ... 15

1.4. KOBĠ‟lerin Türkiye Ekonomisindeki Yeri ve Önemi ... 19

1.5. KOBĠ‟lerin Temel Sorunları ... 32

ĠKĠNCĠ BÖLÜM 2. KOBĠ’LERDE FĠNANSAL RAPORLAMA ... 47

2.1. Finansal Raporlamanın Önemi ve Amacı ... 48

2.2. Finansal Raporların Niteliksel Özellikleri ... 49

2.3. Ülkemizde Finansal Raporlama Sistemleri ... 53

2.3.1. Genel Kabul GörmüĢ Muhasebe Ġlkelerine Göre Finansal Raporlama Sistemi ... 54

(8)

2.3.3. Ülkemizde Genel Kabul GörmüĢ Muhasebe Ġlkelerine Göre Finansal Raporlama Sistemi Ġle TFRS‟ye Göre Finansal Raporlama Sistemi Arasındaki

Farklılıklar ... 68

2.4. KOBĠ‟lerde Finansal Raporlama ... 71

2.4.1.KOBĠ‟ler Ġçin Uluslararası Finansal Raporlamanın Gerekliliği ... 73

2.4.2. KOBĠ Uluslararası Finansal Raporlama Standardının OluĢum Süreci ... 79

2.4.3. KOBĠ TFRS‟nin Niteliği ve Kapsamı ... 83

2.4.4.KOBĠ TFRS‟nin Tam Set TFRS Ġle KarĢılaĢtırılması ... 89

2.4.5.KOBĠ TFRS Uygulamalarının Olası Etkileri ... 92

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM 3. GERÇEĞE UYGUN DEĞERLEME ... 97

3.1.Değerlemenin ĠĢlevi ve Esasları ... 98

3.1.1.Değerleme Esasları ... 100

3.1.2.Ülkemizdeki Kanunlarda Değerleme Hükümleri ... 101

3.1.2.1.Vergi Usul Kanunu‟ndaki Değerleme Hükümleri ... 101

3.1.2.2.Türk Ticaret Kanunu‟ndaki Değerleme Hükümleri ... 103

3.1.2.3. Türkiye Finansal Raporlama Standartlarında Değerleme Hükümleri ... 105

3.2. Gerçeğe Uygun Değerleme ... 108

3.2.1.Gerçeğe Uygun Değer Kavramı ... 108

3.2.2.Gerçeğe Uygun Değer Kavramının Ortaya ÇıkıĢı ... 111

3.2.3.Gerçeğe Uygun Değerin Diğer Değerleme Esasları Ġle KarĢılaĢtırılması 115 3.2.4.Gerçeğe Uygun Değerin Belirlenmesi ... 120

3.2.5.Gerçeğe Uygun Değerin Belirlenmesinde KarĢılaĢılan Sorunlar ... 128

3.2.6.Gerçeğe Uygun Değeri Destekleyen GörüĢler ... 129

(9)

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

4. KOBĠ’LERĠN GERÇEĞE UYGUN DEĞER ĠLE FĠNANSAL

RAPORLANMASI ... 136

4.1. Gerçeğe Uygun Değer ile Finansal Raporlama ... 136

4.1.1.Gerçeğe Uygun Değerin Ġlk Kayıt ĠĢleminde Kullanılması... 136

4.1.2.Gerçeğe Uygun Değerin MuhasebeleĢtirme Sonrasında Kullanılması (Finansal Raporlama) ... 138

4.1.3. KOBĠ Finansal Raporlama Standartlarında Gerçeğe Uygun Değerlemenin Kullanıldığı Standartlar... 139

4.1.3.1.Temel Finansal Araçlar ... 140

4.1.3.2.Diğer Finansal Araçlar ... 142

4.1.3.3. ĠĢtiraklerdeki Yatırımlar ... 144

4.1.3.4.ĠĢ Ortaklıklarındaki Paylar ... 145

4.1.3.5.Yatırım Amaçlı Gayrimenkuller ... 146

4.1.3.6.Maddi Duran Varlık ... 147

4.1.3.7.ġerefiye DıĢındaki Maddi Olmayan Duran Varlıklar ... 148

4.1.3.8.ĠĢletme BirleĢmeleri ve ġerefiye ... 149

4.1.3.9.Kiralamalar ... 151

4.1.3.10. Borçlar ve Özkaynaklar... 153

4.1.3.11. Hasılat ... 154

4.1.3.12. Devlet TeĢvikleri ... 158

4.1.3.13.Hisse Bazlı Ödemeler ... 158

4.1.3.14.Yabancı Para Çevrim ĠĢlemleri ... 161

4.1.3.15.Özellikli Faaliyetler ... 162

4.2. KOBĠ TFRS ‟ye Ġlk GeçiĢ Sürecinde Önemli Hususlar ... 163

4.2.1.Ġlk GeçiĢte Gerçeğe Uygun Değerin Kullanımı ... 164 4.2.2.ErtelenmiĢ Vergi Varlığı ve ErtelenmiĢ Vergi Borcunun Hesaplanması 165

(10)

BEġĠNCĠ BÖLÜM

5. KOBĠ’LERĠN GERÇEĞE UYGUN DEĞER ĠLE FĠNANSAL

RAPORLANMASI VE BĠR UYGULAMA ... 167 5.1. AraĢtırmanın Amacı ... 167 5.2. AraĢtırmanın Modeli ... 167 5.3.Varsayımlar ... 167 5.4. Sınırlılıklar ... 168 5.5. Verilerin Toplanması ... 168 5.6. Verilerin Çözümü ... 168

5.7.Otel ve Yiyecek- Ġçecek ĠĢletmelerinin Muhasebe Açısından Özellikleri ... 169

5.8. ABC Ticaret Limited ġirketi‟nin Bilgileri ... 171

5.8.1.Temel Mali Tabloları ve Açıklamaları ... 172

5.9. ĠĢletmenin 1 Ocak 2013 Tarihli Bilançosunun Düzenlenmesi ... 183

5.9.1.Dönem Kârın Düzeltilmesi ... 183

5.9.2. Kasa Hesabının Düzeltilmesi ... 183

5.9.3. Banka Hesabının Düzeltilmesi... 184

5.9.4. Verilen Çekler Hesabının Düzeltilmesi ... 185

5.9.5. Diğer Hazır Değerler Hesabının Düzeltilmesi ... 185

5.9.6. Hisse Senetleri Hesabının Düzeltilesi ... 185

5.9.7. Ticari Alacakların Düzeltilmesi ... 187

5.9.8.Stokların Düzeltilmesi ... 188

5.9.8.1. Ġlk Madde ve Malzeme Stoklarının Düzeltilmesi ... 190

5.9.8.2.Mamul Stoklarının Düzeltilmesi ... 190

5.9.8.3.Ticari Mal Stoklarının Düzeltilmesi... 201

5.9.9. ĠĢ Avansları Hesabının Düzeltilmesi ... 202

5.9.10. Mali Duran Varlıkların Düzeltilmesi ... 203

5.9.11. Maddi Duran Varlıkların Düzeltilmesi ... 204

5.9.11.1. Yatırım Amaçlı Gayrimenkullerin Düzeltilmesi ... 205

5.9.11.2. Binaların Düzeltilmesi ... 208

5.9.11.3. Tesis ve Makinelerin Düzeltilmesi ... 210

(11)

5.9.11.5. DemirbaĢların Düzeltilmesi ... 213

5.9.12. Maddi Olmayan Duran Varlıkların Düzeltilmesi ... 214

5.9.13. Ticari Borçların Düzeltilmesi ... 216

5.9.14.Banka Kredilerinin Düzeltilmesi ... 218

5.9.15. Alınan SipariĢ Avanslarının Düzeltilmesi ... 224

5.9.16. Kıdem Tazminatı KarĢılıklarının Hesaplanması... 225

5.9.17. Dava KarĢılığının Hesaplanması ... 228

5.9.18.Vergi ve Sigorta Borçlarını Gösteren Hesaplar ... 229

5.9.19.ÖdenmiĢ Sermaye Hesabının Düzeltilmesi ... 230

5.9.20. Ertelenen Vergi Varlığı ve Vergi Yükümlülüğün Hesaplanması ... 230

5.9.21.TFRS Bilançosunun Düzenlenmesi ... 236

SONUÇ ... 238

KAYNAKÇA ... 241

EKLER ... 263 EK -1 EKSPERTĠZ RAPORU

(12)

TABLOLAR

Tablo 1: Nicel Ölçütlerin Sınıflandırılması ... 6

Tablo 2: Ülkelerin KOBĠ Tanımlamalarını Belirlerken Dikkate Aldığı Ölçütler .. 7

Tablo 3:Avrupa Birliği‟nde KOBĠ Tanımı ... 10

Tablo 4: KOBĠ Tanımı Yönetmeliği‟ne Göre ĠĢletmelerin Sınıflandırılması ... 12

Tablo 5: Türkiye‟de Sektör ve ÇalıĢan Sayısına Göre GiriĢimlerin Dağılımı 2009 ... 21

Tablo 6: KOBĠ‟lerin Türkiye‟de Toplam Ġstihdamdaki Payı (2003-2008) ... 23

Tablo 7: KOBĠ‟lerin Ekonomideki Paylarının SeçilmiĢ Ülkelerle KarĢılaĢtırılması (2010) ... 24

Tablo 8: Türkiye‟nin 2000-2010 Yılları Arası Vergi Gelirleri ... 30

Tablo 9: KOBĠ‟lerin Rekabet Gücüne ĠliĢkin Sorunları ... 33

Tablo 10: OECD‟deki Bazı Ülkelerin Ar-Ge Verileri (2008 Yılı) ... 39

Tablo 11: KOBĠ‟lerin Ġhracat Engelleri ... 40

Tablo 12: Türkiye‟deki KOBĠ‟lerin Ġhracat Yapmamasının Nedenleri ... 43

Tablo 13: TFRS Seti ... 66

Tablo 14: KOBĠ UFRS‟nin Gerekliliği ... 79

Tablo 15: ÇeĢitli Avrupa Ülkelerinde UFRS ve KOBĠ UFRS Kullanımı ... 83

(13)

Tablo 17: Türkiye‟deki KOBĠ TFRS‟nin Benimsenmesine Yönelik SWOT

Analizi ... 93

Tablo 18: Gerçeğe Uygun Değer Varsayımları... 110 Tablo 19: Anglosakson ve Kıta Avrupa Ülkelerinin Muhasebe ve Finansal

Raporlama Yapılarının KarĢılaĢtırılması... 112

Tablo 20: Gerçeğe Uygun Değer YaklaĢımı ile Tarihi Maliyet YaklaĢımının

KarĢılaĢtırılması ... 118

Tablo 21. Gerçeğe Uygun Değer HiyerarĢisi ... 122 Tablo 22: Canlı Varlıkların Amortisman Oranları ... 192

(14)

ġEKĠLLER

ġekil 1: Türk Ulusal Genel Kabul GörmüĢ Muhasebe Ġlkeleri ... 54 ġekil 2: Finansal Raporlama Standartlarına Etkileyen Ana Unsurlar ... 76 ġekil 3: Gerçeğe Uygun Değer HiyerarĢisinin ĠĢleyiĢi ... 123 ġekil 4: UMS 39‟a Göre Gerçeğe Uygun Değerin Belirlenmesi Ġle Ġlgili AkıĢ

(15)

KISALTMALAR

AR-GE : AraĢtırma GeliĢtirme

BDDK : Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu

FAS :Finansal Muhasebe Standartları

(Financial Accounting Standards)

FASB :Finansal Muhasebe Standartları Kurulu

(Financial Accounting Standards Board)

GSYĠH : Gayri Safi Yurtiçi Hasıla

IASB :Uluslararası Muhasebe Standartları Kurulu

(International Accounting Standards Board)

KGK :Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu

KOBĠ TFRS : Küçük ve Orta Ölçekli ĠĢletmelerin Türkiye Finansal Raporlama

Standartları

KOSGEB :KOBĠ‟leri GeliĢtirme ve Destekleme Ġdaresi

MSUGT : Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği

OECD : Ekonomik Kalkınma ve ĠĢbirliği Örgütü

(Organisationfor Economic Co-operationand Development)

SMMM : Serbest Muhasebeci ve Mali MüĢavir

SPK : Sermaye Piyasası Kurumu

TFRS : Türkiye Finansal Raporlama Standartları

TMS : Türkiye Muhasebe Standartları

TMSK : Türkiye Muhasebe Standartları Kurumu

(16)

TÜĠK : Türkiye Ġstatistik Kurumu

TÜRMOB : Türkiye Serbest Muhasebeci Mali MüĢavirler ve Yeminli Mali MüĢavirler Odaları Birliği

UFRS : Uluslararası Finansal Raporlama Standartları UMS : Uluslararası Muhasebe Standartları

UMSK : Uluslararası Muhasebe Standartları Kurulu

VUK : Vergi Usul Kanunu

(17)

GĠRĠġ

Sermaye piyasalarının küreselleĢmesi ile birlikte, sermaye hareketlerinin hızlanması, uluslararası yatırım kararlarında ve uluslararası Ģirket alım-satım ve birleĢmelerinde görülen yoğun artıĢın etkisiyle tüm dünyada kullanılmak üzere evrensel finansal raporlama gereksinimi ortaya çıkmıĢtır. Bu ihtiyacı karĢılamak üzere Uluslararası Muhasebe Standartlar Kurulu (IASB) dünya çapında genel kabul görmüĢ Uluslararası Finansal Raporlama Standartlarını yayımlamıĢtır.

Ülkemizde de son yıllarda uluslararası muhasebe standartlarına uyum sağlama amacıyla baĢta Sermeye Piyasası Kurulu (SPK), Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) ve Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu (TMSK) olmak üzere, birçok kurum tarafından düzenlemeler yapıldığı görülmektedir.

Bu geliĢmelere bağlı olarak Küçük ve Orta Büyüklükteki ĠĢletmeler (KOBĠ) için uluslararası arenada tek bir finansal raporlama dilinin geliĢtirilmesi ve uygulaması ihtiyacı gündeme gelmiĢtir. Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu, dünyada ve ülkemizde hem sayısal hem de ekonomiye katkısı bağlamında özellikli yapıya sahip olan KOBĠ‟ler için uluslararası muhasebe standartlarını baz alarak, finansal raporlama standartlarını hazırlamıĢtır. KOBĠ TFRS olarak ifade edilen finansal raporlama standartları, 1 Kasım 2010 tarih 27746 sayılı Resmi Gazete‟de yayımlanarak ülkemiz mevzuatına dahil edilmiĢtir. 14 ġubat 2011 tarihinde 27846 sayılı Resmi Gazete de yayımlanan, 1 Temmuz 2012 tarihinden itibaren yürürlüğe giren yeni Türk Ticaret Kanunu ile bu standartların uygulanması için, yasal zemin oluĢmuĢtur.

Otuz beĢ bölümden oluĢan KOBĠ TFRS incelendiğinde, finansal raporlamada kullanılan değerleme ölçüleri arasında “gerçeğe uygun” değer kavramı ön plana çıkmaktadır.

(18)

KOBĠ‟ler, günümüzde muhasebenin sunduğu bilgilerden vergi amaçlı yararlanmaktadır. KOBĠ‟lerin TFRS uygulamalarına baĢlamaları neticesinde finansal raporları uluslararası düzeyde karĢılaĢtırılabilir, güvenilir ve gerçeğe uygun nitelikte olacaktır. Ancak, KOBĠ‟lerin geleneksel finansal raporlama yaklaĢımından uluslararası finansal raporlama yaklaĢımına geçiĢi ile birlikte uygulamada bir takım problemleri de beraberinde getirecektir. Bunlar; ülkemizde kayıt dıĢı ekonominin varlığı, “vergi için finansal raporlama” anlayıĢının olması, KOBĠ‟lerin kurumsallaĢma düzeyinin düĢük olması, yöneticilerin yeterli donanıma sahip olmaması, standartların Ġngilizce‟ den Türkçe ‟ye birebir çeviri olması nedeniyle anlaĢılma zorluğu, vergi mevzuatı ile standartlar arasındaki farklılıklar, standartta yer alan değerleme iĢlemlerinde kullanılacak finansal yöntemler hakkında yeterli bilginin olmaması, aktif bir piyasanın olmaması durumunda gerçeğe uygun değerin tespitinde sübjektif unsurların etkili olabileceği gibi konulardır.

Tez beĢ bölümden oluĢmaktadır. Tezin birinci bölümünde KOBĠ kavramına değinilmiĢ, KOBĠ‟lerin Türkiye ekonomisindeki yeri ve önemi, KOBĠ‟lerin temel sorunları detaylı olarak açıklanmıĢtır.

Ġkinci bölümde finansal raporlama, Genel Kabul GörmüĢ Muhasebe Ġlkelerine göre finansal raporlama ile TFRS‟ye göre finansal raporlamanın farklılıkları ve KOBĠ TFRS detaylı olarak açıklanmıĢtır.

Üçüncü bölümde, değerleme kavramı VUK, TTK ve TFRS hükümleri dikkate alınarak incelenmiĢ ve gerçeğe uygun değerleme yöntemi detaylı olarak açıklanmıĢtır.

Dördüncü bölümde ise, KOBĠ TFRS‟ye göre gerçeğe uygun değer ile değerlenecek kalemler detaylı açıklanmıĢtır. Daha sonrada KOBĠ‟lerin bu standartlara ilk geçiĢi durumunda dikkate alması gereken hususlar belirtilmiĢtir.

BeĢinci ve son bölümde, hizmet sektöründe yer alan KOBĠ kapsamındaki bir Ģirketin mali tabloları KOBĠ TFRS kapsamında düzeltme iĢlemleri yapılmıĢ, vergi

(19)

mevzuatımızdan kaynaklanan farklar için vergi etkisi hesaplanmıĢ, KOBĠ TFRS ilk geçiĢ bilançosu oluĢturulmuĢtur.

(20)

BĠRĠNCĠ BÖLÜM

1. KOBĠ’LERĠN GENEL YAPISI

Küçük ve orta boy iĢletmeler (KOBĠ‟ler), ekonomide her zaman var olan, ancak özellikle Sanayi Toplumu aĢamasından Bilgi Toplumu aĢamasına geçilirken sahip olduğu önemin farkına varılan ekonomik birimlerdir (Özdemir, Ersöz ve Sarıoğlu, 2007 a: 174).

Bütün ekonomilerin temel dinamiği olan KOBĠ‟ler için kesin çizgileri ile evrensel bir tanım yapılamamaktadır. SanayileĢme düzeyine, iĢletmelerin bağlı oldukları iĢkollarına ve üretim tekniklerine bağlı olarak ülkeler arasında, hatta aynı ülkenin farklı bölgeleri ve iĢkolları arasında KOBĠ tanımlamaları değiĢebilmektedir (Karagöz, 2008: 86).

Öncelikle ülkenin ekonomik geliĢmiĢlik düzeyi bu tür sınıflandırmayı engellemektedir. ĠĢletmeler, kapsam, kapasite ve çeĢitleri itibariyle çok çeĢitlilik arz etmekte ve dünyanın değiĢik yerlerinde ve hatta bir ülkenin değiĢik sektör ve kesimlerinde de farklı büyüklük ve ölçekte olabilmektedir (IĢın, 2003:1).

KOBĠ‟ler büyük iĢletmelerin minyatürü değildir. Dolayısıyla farklı özelliklere sahip bu iĢletmeleri büyük iĢletmelerden ayıran özelliklerin ortaya konması gerekir. Bu özellikler, KOBĠ‟leri büyük iĢletmelerden ayıran belirgin farklılıkların yansıtabilmesine, tanımlanmasına yardımcı olur. ĠĢte bu tür özellikler KOBĠ‟lerin nicel ve nitel özelliklerini oluĢturur (Müftüoğlu, 2007: 44).

KOBĠ‟lerin tanımı konusunda görüĢ birliği oluĢamamaktadır. ĠĢletmelerin “küçük”, “orta” ve “büyük” sanayi iĢletmesi olarak ifadeleri hukuki olmaktan çok ekonomik ve teknik içeriğe sahiptir. Bu nedenlerden dolayı KOBĠ tanımından önce nitel ve nicel ölçütler açıklanacaktır. Daha sonra da AB, OECD, Türkiye ve

(21)

UFRS‟da KOBĠ tanımı açıklanacaktır. Ayrıca, bu bölümde KOBĠ‟lerin Türkiye ekonomisindeki yeri, önemi ve KOBĠ‟lerin temel sorunları açıklanacaktır.

1.1. KOBĠ’lerin Tanımlanmasında Kullanılan Ölçütler

KOBĠ tanımı genelde nicel ve nitel olmak üzere iki ana ölçüt çerçevesinde yapılmaktadır. Nicel yaklaĢımın önemli gerekçesi; KOBĠ‟lerin nitel ölçütlere dayandırılması halinde açık, objektif ve belirgin sınıflandırmanın olamayacağı Ģeklindedir. Nitel ölçütte ise gerekçe olarak ülke Ģartları göz önünde bulundurulmakta ve giriĢimlerin sahip oldukları özellikler vurgulanmaktadır (Yalçın ve Gafuroğlu, 2008:434).

Nicel Ölçütler

Nicel ölçütler, genellikle sayısal olarak ifade edilebilen ölçütlerdir. Nicel ölçütler, ülkenin ve sektörün sosyo-ekonomik durumlarına göre farklılık göstermekle birlikte iĢletmelerin ölçülebilir, istatistiki olarak ifade edilebilir büyüklüklerini gösterir ve karĢılaĢtırmalara olanak tanır (Ġraz, 2005:224-225).

Nicel ölçütler, devlet tarafından KOBĠ‟lere yönelik teĢvik politikalarının uygulanmasında idari bir zorunluluk olarak ortaya çıkmaktadır. Devlet bu tür politikaların uygulanmasında tarafsızlığını ve objektifliğini koruyabilmek için nicel ölçütlere gereksinim duymaktadır. Çünkü nicel ölçütlerle KOBĠ‟lerin kesin çizgilerle sınıflandırılması mümkün olmaktadır. Böylece hangi iĢletmelerin devletin çeĢitli teĢvik önlemlerinden yararlanabileceği ve hangi iĢletmelerin bu uygulamanın kapsamı dıĢında bırakılacağı objektif bir esasa dayandırılabilmektedir (Müftüoğlu, 2007: 78).

KOBĠ‟lerin belirlenmesinde kullanılan nicel ölçütler çok çeĢitlidir. Literatürde değinilen nicel ölçütler Ģunlardır (Akdeniz, 2005:3; Baykal, 2007:6 ) :

ÇalıĢanların sayısı,

ÇalıĢanlara ödenen ücret ve maaĢların tutarı, Kullanılan hammadde tutarı,

(22)

Kullanılan enerji miktarı,

ĠĢletme sermayesinin büyüklüğü, SatıĢ miktarı ve tutarı,

Üretim miktarı,

Kullanılan makine ve teçhizatın sayısı ve gücü, ĠĢlenilen veya yararlanılan toprağın geniĢliği, ĠĢletmedeki makine parkının değeri,

Sabit varlıkların tutarı ve toprağın maliyeti, Yaratılan katma değer.

Yukarıda belirtilen nicel ölçütler aĢağıda Tablo:1‟de sınıflandırılarak gösterilmiĢtir. Tablo 1 incelendiğinde sınıflandırmada 14 adet nicel ölçüt ön plana çıkmaktadır.

Tablo 1: Nicel Ölçütlerin Sınıflandırılması

FĠZĠKĠ MĠKTAR PARASAL DEĞER GĠRDĠ -ĠĢgücü (Personel) Sayısı,

-Makine (Tezgah, Tesis) Sayısı, -Kullanılabilir Alan (Arazi, Bina).

-Sabit Varlıklar Değeri, -Makine Parkı Değeri, -Aktif Toplamı veya Bilanço Büyüklüğü

ÇIKTI -Kullanılabilir Hacim, -Kullanılabilir Alan, -Kapasite.

-SatıĢ Tutarı, -Kâr Hacmi, -Katma Değer, -Ödenen Vergi Tutarı, -Pazar (Ġç ve DıĢ)Payı.

Kaynak: Koç, Ġdil, Özlem, KOBİ’lerin Bugünü ve Geleceği, Arıkan Yayınevi,

Ġstanbul, 2008, s.7.

Nicel ölçütlerin sınıflandırılmasında belirli hususların göz önünde tutulması gerekir. Çünkü nicel ölçütler sayısal değerleri ifade ettiğinden, bunların doğru tespit edilmesi gerekmektedir. Nicel ölçütlerin belirlenmesinde aĢağıdaki özelliklerin dikkate alınması gerekmektedir (Müftüoğlu, 2007: 81-83) :

ĠĢletme büyüklüğü iĢletmenin belirli bir takvim zamanındaki (gün, hafta, ay, yıl) faaliyet hacmi olarak tanımlanır. Bu faaliyet hacmi fiilen gerçekleĢen

(23)

değil, potansiyel faaliyet hacmidir. Çünkü fiilen üretim yapılmayan iĢletmenin de bir büyüklüğü vardır.

Bu ölçütler belirlenirken mümkün olduğunca fiziki değerlere dayanmalı, parasal değerlerin etkisinden uzak olmalıdır. Çünkü fiziki ölçüler değiĢmediği halde, sadece parasal değerlerdeki değiĢiklikler (fiyatların artması veya azalması) ölçek büyüklüğünü etkilememelidir.

Bu ölçütlerden mümkün olduğunca bir veya iki tanesi dikkate alınmalıdır. Ġkinci ölçütün nitel ölçüt olarak belirlenmesi daha anlamlı olacaktır. Böylece iĢletmenin nitel karakteri de dikkate alınmıĢ olur.

Ülkelerin KOBĠ tanımlarında kullandıkları nicel ölçütler incelendiğinde, bu tanımlarda iĢçi sayısı, yatırılan sermaye, satıĢ miktarı ölçütlerinden bir veya birkaçını kullandıkları görülmektedir. Tablo 2‟de bazı ülkelerin KOBĠ tanımlamalarını belirlerken dikkate aldığı ölçütler yer almaktadır. Tablo incelendiğinde, ülkelerin KOBĠ tanımlamalarında sıklıkla kullanılan ölçütlerden birinin iĢçi sayısı olduğu görülmektedir.

Tablo 2: Ülkelerin KOBĠ Tanımlamalarını Belirlerken Dikkate Aldığı Ölçütler

ÖLÇÜTLER

Ülkeler ĠĢçi Sayısı Yatırılan Sermaye SatıĢ Miktarı

ABD X X AB X X X OECD X Japonya X X Almanya X X Ġtalya X X Hindistan X X Ġngiltere X Kolombiya X Güney Kore X

(24)

Nitel Ölçütler

Bu ölçütler, sayısal kıstaslardan ziyade iĢletmenin vizyonuyla ilgili olan özelliklerdir. ĠĢletmeler salt iĢletme iktisadının dar kalıpları içinde ele alınması durumunda iĢletmelerin ekonomik, sosyal ve politik yönleri görmezden gelinir. Çünkü boyutların nicel ifadesi, iĢletmeleri yanlıĢ değerlendirmemize yol açabilir. Bu durumda objektifliğin sağlanabilmesi amacıyla baĢvurulan nicel ölçütler tam tersine, gizli sübjektifliğin kaynağı durumuna düĢebilirler. Bu nedenlerle nitel özelliklerin KOBĠ‟lerin belirlenmesinde dikkate alınması gerekmektedir (Müftüoğlu, 2007: 45).

Nitel ölçütler incelenirken, iĢletme sahibine ve iĢletmeye özgü ölçütler olmak üzere ikili bir ayrım yapılabilir. Bu Ģekilde ikili bir ayrımın benimsenmesine yol açan en önemli faktör, iĢletme sahibinin iĢletmenin kararları ve faaliyetleri üzerinde çok önemli etkilerinin olmasıdır. ĠĢletme sahibinin kiĢisel özellikleri, iĢletme faaliyetlerinin her aĢamasında kendini hissettirir. Çoğu zaman iĢletmenin baĢarısında veya baĢarısızlığında iĢletme sahibinin önemli etkisi vardır.

ĠĢletmelerin sınıflandırılmasında kullanılan iĢletme sahibine ve iĢletmeye özgü niteliksel ölçütleri Ģu Ģekilde sıralamak mümkündür (OdabaĢı, Önder ve Özçelik, 2010: 86; Ġraz, 2005:224; ĠTO, 2008: 25-26):

Yönetimin bağımsızlığı ve yönetimde iĢlevselliğin sağlanması açısından uzmanlaĢma,

ĠĢletme sermayesinin tümünün ya da bir bölümünün iĢletme sahibine ait olması,

GiriĢimcinin fiilen iĢletmede çalıĢması,

ĠĢletme sahibi ile çalıĢanlar arasında doğrudan ve kiĢisel iliĢkilerin ön planda olması,

Modern yönetim tekniklerini uygulamada yetersizlik, ĠĢletmenin kredi sağlayabilme olanağının zayıf olması,

ĠĢletmenin faaliyet göstermiĢ olduğu pazar içindeki yeri dardır. Genel olarak iç talebe yönelik mal ve hizmet üretirler.

(25)

Emek yoğun teknoloji kullanmaları,

Daha çok sipariĢ usulü üretim yaptıkları için stoklarının az olması, Küçük ve orta ölçekte üretim yaptıkları için kullanacakları temel ve ara mamullerin temininde fiyat avantajlarından yararlanmaları kısıtlıdır.

Pazarlama faaliyetleri için yeterli bütçeye sahip olmadıkları için müĢteri ile doğrudan iliĢki kurarlar.

Bu ölçütlerin sayısı daha da artırılabilmesine rağmen, ortak bir tanımın yapılmasında bir tek kriter yeterli olmamaktadır. Birden fazla ölçütün kullanıldığı tanımlar da bazen çok karmaĢık olup, ihtiyaca cevap vermemektedir. KOBĠ‟lerin tanımlanmasında genelde sermaye ve iĢgören sayısı kriterleri dikkate alınmaktadır (Özgener, 2003: 138).

1.2. KOBĠ Tanımlamaları

KOBĠ tanımları ülkeden ülkeye, hatta aynı ülke içerisinde yer alan birimler tarafından farklılık göstermektedir. Bu tanımlamalarda KOBĠ‟lerin farklı özelliklerinin ortaya koyulduğu görülmektedir. Bu bağlamda KOBĠ‟lerin AB, OECD, Türkiye ve Finansal Raporlama Standartlarına göre tanımları incelenecektir.

Avrupa Birliği’nde KOBĠ Tanımı

Avrupa Birliği, üye ülkeler arasında KOBĠ tanımları konusunda birliği sağlamak ve karıĢıklığı önlemek amacıyla ortak bir KOBĠ tanımı yapmıĢtır.

Avrupa Birliği KOBĠ tanımını ilk kez 3 Nisan 1996 tarihli tavsiye kararıyla ortaya koymuĢtur. Daha sonra 2003‟te KOBĠ tanımını yenilemiĢ ve 1 Ocak 2005 itibariyle güncel tanım yürürlüğe girmiĢtir. Yeni tanım 1996 yılından bu yana kaydedilen ekonomik geliĢme ve edinilen deneyim dikkate alınarak oluĢturulmuĢtur (Avrupa Birliği‟nde KOBĠ Destek Mekanizmaları ve Türkiye, 2005: 13).

(26)

1 Ocak 2005 tarihinden itibaren geçerlilik kazanan KOBĠ tanımı çalıĢan kiĢi sayısı, yıllık ciroları veya bilanço büyüklüğü ve bağımsızlık kriterlerinden oluĢan ölçüleri kapsamaktadır (European Commission, 2005: 14-16).

Avrupa Birliği KOBĠ tanımına göre 10‟dan az çalıĢanı olan, yıllık cirosu veya bilanço toplamı 2 Milyon Euro‟nun altında olan iĢletmeler mikro, 50‟den az çalıĢanı olan, yıllık cirosu veya bilanço toplamı 10 Milyon Euro‟nun altında olan iĢletmeler küçük, 250‟den az çalıĢanı olan yıllık cirosu 50 Milyon Euro veya bilanço toplamı 43 Milyon Euro‟nun altında kalan iĢletmeler orta büyüklükteki iĢletmeler olarak tanımlanmaktadır. Avrupa Birliği‟nin KOBĠ tanımında nicel ölçütlerin içerisinde yer alan bir de bağımsızlık ölçütü olan nitel bir ölçüt vardır. Bu ölçüte göre, bir iĢletmenin KOBĠ olarak kabul edilmesi için sermayesinin veya hisse senetlerinin % 25 veya daha fazlasının bir iĢletme tarafından üstlenilmemiĢ veya sermayesinin büyük iĢletmeler tarafından oluĢturulmamıĢ olması gerekir (European Commission, 2005: 16). Ölçütlerden sadece bir tanesinin bile tutmaması halinde söz konusu iĢletme ilgili KOBĠ sınıfı dıĢına alınmakta veya tamamen KOBĠ kapsamı dıĢında tutulmaktadır.

Tablo 3: Avrupa Birliği’nde KOBĠ Tanımı

ĠĢletme Türü ĠĢçi Sayısı Yıllık Ciro Veya Bilanço Toplamı

Orta Ölçekli < 250 ≤ 50 Milyon Euro ≤ 43 Milyon Euro

Küçük < 50 ≤ 10 Milyon Euro ≤10 Milyon Euro

Mikro < 10 ≤ 2 Milyon Euro ≤ 2 Milyon Euro

Kaynak: European Commission ,“The New SME Definition User Guide and Model

Declaration”, Enterprise and Industry Publications, 2005, s.14

KOBĠ tanımının, Avrupa Ekonomik Alanı‟nda KOBĠ‟lere yönelik tüm Topluluk politikalarına, Avrupa Yatırım Bankası ve Avrupa Yatırım Fonu‟na yol

(27)

gösterici olması amaçlanmıĢtır. Tanım ayrıca, üye ülkelerce devlet yardımları konusunda KOBĠ teĢviklerinin yönlendirilmesinde kullanılmaktadır (Avrupa Birliği‟nde KOBĠ Destek Mekanizmaları ve Türkiye, 2005: 13).

OECD’nin KOBĠ Tanımı

OECD‟nin KOBĠ tanımında çalıĢan personel sayısı ön plana çıkmaktadır. Ayrıca tanımlamada AB‟nin yapmıĢ olduğu KOBĠ tanımına atıfta bulunularak sınıflandırma yapılmıĢtır. OECD, çalıĢan iĢçi sayısı 250‟ye kadar olan iĢletmeleri KOBĠ olarak kabul etmektedir ve KOBĠ‟lerin sınıflandırılmasını Ģu Ģekilde yapmaktadır: 0-9 çalıĢanı olan iĢletmeler mikro iĢletmeler, 10-49 çalıĢanı olan iĢletmeler küçük ölçekli ve 50-250 çalıĢan personeli olan iĢletmeler orta ölçekli iĢletmelerdir (OECD, 2002:7). OECD‟nin KOBĠ tanımlamasında sadece iĢçi sayısı esas alınmaktadır.

Türkiye’deki KOBĠ Tanımları

KOBĠ‟lerin en belirgin özellikleri genel olarak, az sermaye kullanımı yanında daha çok el emeği ile çalıĢan, çabuk karar verme yeteneğine sahip, düĢük düzeyde yönetim giderleri ile çalıĢan ve ucuz bir üretim gerçekleĢtiren ekonomik kuruluĢlar olmalarıdır (Yalçın ve Gafuroğlu, 2008:434).

KOBĠ tanımı konusunda ülkemizde 18 Kasım 2005 tarihine kadar tüm sektör ve kurumların üzerinde anlaĢtığı standart ya da çerçevenin bulunmadığı görülmektedir. AB ile gümrük birliği öncesi ve sonrası ortamdaki KOBĠ tanımları kurumdan kuruma farklılık gösterdiği gibi, aynı kurumda amaca ve zamana göre de farklılık sergilemekteydi (Baykal, 2007:7).

AB‟nin KOBĠ tanımına uyumun sağlanması hususu; Türkiye‟nin, AB‟ye adaylık sürecinde Avrupa Komisyonu tarafından hazırlanarak ülkemize sunulan ilerleme raporlarında ve 2003 yılında Türkiye için hazırlanan Katılım Ortaklığı Belgesi‟nin kısa vadeli tedbirleri arasında da vurgulanmaktadır. KOBĠ‟lere iliĢkin tüm uygulamalarda AB‟ye uyumlu bir tanımın kullanılması amacıyla gerekli yasal

(28)

düzenlemenin gerçekleĢtirilmesine yönelik olarak bu çalıĢmalar, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından yürütülmüĢtür. 16 Nisan 2005 tarihli Resmi Gazete‟de yayımlanarak yürürlüğe giren “5531 sayılı Sanayi ve Ticaret Bakanlığı‟nın TeĢkilat ve Görevleri Hakkında Kanuna Bir Ek Madde Eklenmesine ĠliĢkin Kanun” çerçevesinde tanımın belirlenmesine yönelik hukuki alt yapı oluĢturulmuĢtur (DPT, 2007: 21).

KOBĠ tanımı uyum çalıĢmaları çerçevesinde hazırlanan “Küçük ve Orta Büyüklükteki ĠĢletmelerin Tanımı, Nitelikleri ve Sınıflandırılması Hakkında Yönetmelik” 18 Kasım 2005 tarih 25997 sayılı Resmi Gazete ‟de yayımlanmıĢ ve 18 Mayıs 2006 tarihinde yürürlüğe girmiĢtir.

Bu yönetmelik kapsamında olan iĢletmeler; ölçeklerine, mali bilançolarına ve türlerine göre sınıflandırılmıĢtır. Ulusal KOBĠ tanımı tablo 4‟deki Ģekilde tanımlanmıĢtır.

Tablo 4: KOBĠ Tanımı Yönetmeliği’ne Göre ĠĢletmelerin Sınıflandırılması

ĠĢletme Türü

ĠĢçi Sayısı Yıllık Net SatıĢ Hasılatı Veya Mali Bilanço

Orta Ölçekli < 250 ≤ 25 Milyon TL ≤ 40 Milyon TL

Küçük < 50 ≤ 5 Milyon TL ≤ 8 Milyon TL

Mikro < 10 ≤ 1 Milyon TL ≤ 1 Milyon TL

Kaynak: KOBĠ‟lerin Tanımı, Nitelikleri ve Sınıflandırılması Hakkında

Yönetmelikte DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik (Resmi Gazete, 04.11.2012, Sayı: 28457).

(29)

Yönetmelikteki KOBĠ tanımına göre; 10‟dan az çalıĢanı olan, yıllık net satıĢ hasılatı veya bilanço toplamı 1 Milyon TL‟nin altında olan iĢletmeler mikro, 50‟den az çalıĢanı olan, yıllık net satıĢ hasılatı veya bilanço toplamı 8 Milyon TL‟nin altında olan iĢletmeler küçük, 250‟den az çalıĢanı olan yıllık net satıĢ hasılatı 40 Milyon TL veya bilanço toplamı 40 Milyon TL‟nin altında kalan iĢletmeler orta büyüklükteki iĢletmeler olarak tanımlanmaktadır.

Yönetmeliğin 8‟inci maddesine göre bir iĢletmenin, sermayesinin veya oy haklarının yüzde yirmi beĢ veya fazlasına doğrudan veya dolaylı olarak müĢtereken veya tek baĢına bir veya birden fazla kurum ve kuruluĢu ile bu niteliğe haiz olan kurum ve kuruluĢların kontrolünde olması halinde, bu iĢletme KOBĠ sayılmaz.

Bu yönetmelik ile çok farklı adlar ve tanımlamada aranılan nicel ve nitel koĢullara göre farklı KOBĠ tanımlamaların yarattığı karıĢıklığa son verilmiĢ ve KOBĠ tanımının AB tanımı ile uyumlaĢtırılması yükümlülüğü yerine getirilmiĢtir.

Ayrıca 27846 sayılı Resmi Gazete ‟de yayımlanan, 1 Temmuz 2012‟de yürürlüğe giren olan 6012 sayılı yeni Türk Ticaret Kanunu‟nda küçük ve orta büyüklükteki iĢletmeler kavramına yer verilmiĢtir. Kanunun 1522‟inci maddesinde KOBĠ‟leri tanımlayan ölçütlerin, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ve Türkiye Muhasebe Standartları kurulunun görüĢleri alınarak, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından yönetmelikle düzenleneceği belirtilmiĢtir. Bu yönetmelik, Ģu anda yürürlükte olan 2005 tarihinde yayımlanan “Küçük ve Orta Büyüklükteki ĠĢletmelerin Tanımı, Nitelikleri ve Sınıflandırılması Hakkında Yönetmeliği” nin yerini alacaktır. Yeni yönetmelikle KOBĠ tanımında büyük değiĢikliklere gidileceği beklenmemektedir. Yalnızca evrensel bir tanımı olmayan; sanayileĢme düzeyine, ekonominin boyutlarına, bağlı olunan iĢ koluna, üretim tekniklerine göre ülkeler arasında ve hatta aynı ülkede bölgeler arasında bile farklılık gösterebilen KOBĠ kavramının değiĢen ülke koĢullara uyum sağlamak adına ve meslek kuruluĢlarından da görüĢ alınarak yeniden gözden geçirileceği söylenebilecektir (Yatağan, 2011: 81-82).

(30)

Yeni Türk Ticaret Kanununun 1523‟üncü maddesinde yönetmelik çerçevesinde belirlenen ölçülerin sermaye Ģirketleri için geçerli olacağı, yani sermaye Ģirketlerinin de KOBĠ kapsamında değerlendirilebileceği belirtilmiĢtir. Ancak aynı maddede borçlanma araçları ve özkaynağa dayalı finansal araçları kamuya açık piyasada (yerel ve bölgesel piyasalar da dâhil olmak üzere, yerli ve yabancı bir sermaye piyasasında veya tezgah üstü piyasada) iĢlem gören veya bu tür bir piyasada iĢlem görmek üzere söz konusu araçları ihraç edilme aĢamasında bulunan sermaye Ģirketleri ile esas faaliyet konularından biri, varlıkları güvenilir kiĢi sıfatıyla geniĢ bir kitle adına muhafaza etmek olan bankalar, yatırım bankaları, sigorta Ģirketleri, emeklilik Ģirketlerinin, yönetmelikteki ölçütleri sağlasalar dahi büyük sermaye Ģirketi sayılacağı belirtilmiĢtir.

Uluslararası Finansal Raporlama Standartlarında KOBĠ Tanımı

Uluslararası Muhasebe Standartları Kurulu KOBĠ‟ler için finansal raporlama standartlarını 9 Temmuz 2009 tarihinde yayımlamıĢtır. Uluslararası Finansal Raporlama Standartları‟nda KOBĠ‟ler, kamusal hesap verme sorumluluğu olmayan ve genel amaçlı mali tablolar yayımlayan iĢletmeler olarak tanımlanmaktadır. Bu iĢletmelerin sadece ortaklarına ve devlete karĢı sorumlu olduğu belirtilmektedir (IFRS for SMES, 2009: 5).

Ülkemizde KOBĠ‟ler için hazırlanan finansal raporlama standartları, 1 Kasım 2010 tarih 27746 sayılı Resmi Gazete ‟de yayımlanmıĢtır. Standartlarda KOBĠ kavramı “kamuya hesap verme yükümlülüğü bulunmayan ve dıĢ kullanıcılar için genel amaçlı finansal tablo yayımlayan iĢletmeler” olarak tanımlanmaktadır (TMSK, 2010:9). Bu tanıma göre, bir iĢletmenin KOBĠ sayılabilmesi kamuya hesap verme yükümlüğü olmaması ve dıĢ kullanıcılar için genel amaçlı finansal tablo yayınlıyor olması gerekmektedir.

DıĢ kullanıcılar; iĢletme yönetiminde yer almayan iĢletme sahipleri, iĢletmeye borç verenler veya potansiyel borç verecek olacaklar ve kredi derecelendirme kuruluĢları gibi bilgi kullanıcılarını ifade etmektedir ( Akdoğan, 2010: 2).

(31)

Kamuya hesap verme yükümlülüğü kavramı; borçlanma araçlarının veya özkaynağa dayalı finansal araçların kamuya açık piyasada (yerel ve bölgesel piyasalar da dâhil olmak üzere, yerli veya yabancı bir sermaye piyasasında veya tezgah üstü piyasada) iĢlem görmesi veya bu tür bir piyasada iĢlem görmek üzere söz konusu araçların ihraç edilme aĢamasında bulunması ya da esas faaliyet konularından birinin, varlıkları güvenilir kiĢi sıfatıyla geniĢ kitle adına muhafaza etmek olması (bankalar, yatırım bankaları, yatırım fonları, kredi birlikleri, sigorta Ģirketleri, emeklilik Ģirketleri, bireysel emeklilik fonları, faktoring Ģirketleri, finansal kiralama Ģirketleri, aracı kuruluĢlar ve benzeri finans kuruluĢlarında olduğu gibi.) anlamına gelmektedir. Kamuya hesap verme yükümlülüğü bulunan bu iĢletmeler KOBĠ‟ler için hazırlanan finansal raporlama standartlarını uygulayamazlar (TMSK, 2010: 9-10).

Finansal raporlama standartlarında KOBĠ tanımında kamusal hesap verme sorumluluğundan hareket edilmiĢ, nicel kriterler belirtilmemiĢtir. Çünkü her ülkenin koĢulları farklı olduğu için, KOBĠ kapsamına gireceklerin belirlenmesi ülkelerin karar otoritelerine bırakılmıĢtır.

1.3. Ekonomik ve Sosyal Kalkınmada KOBĠ’lerin Sisteme Katkıları

KOBĠ‟ler, ekonomide her zaman var olan, ancak 1980‟li yıllardan sonra dikkatleri üzerlerine çekmeye baĢlayan ekonomik birimlerdir. Sanayi Toplumu‟nun ardından küreselleĢme ile birlikte yeni bir toplumsal yapıya doğru geçiĢ baĢlamıĢ, Bilgi Toplumu olarak ifade edilen yeni toplumsal yapıda baĢta geliĢmiĢ ülkelerde, ardından da geliĢmekte olan ülkelerde KOBĠ‟ler daha önemli ekonomik aktörler haline gelmiĢtir (Özdemir, Ersöz ve Sarıoğlu, 2007a:176).

KOBĠ‟lerin ölçek olarak küçük ve esnek olmalarından kaynaklanan farklılıkları söz konusudur. Bu özellikler de onları, ekonominin lokomotifi yaparak, ekonomiye dinamizm kazandırır (Koç, 2008: 15).

(32)

KOBĠ‟ler istihdamı artırıcı role sahiptirler. Küçük sermaye sahibi çalıĢanlar da kendilerine ait küçük iĢletmeler kurabildiklerinden, böylece istihdamın önündeki engellerin kalkmasına ve geniĢ istihdam alanlarının açılmasına katkıda bulunmaktadırlar. Bu iĢletmeler büyük iĢletmelere göre emek yoğun üretim gerçekleĢtirdiklerinden ve daha büyük emeğe ihtiyaç duyduklarından daha fazla istihdam alanları yaratırlar (Ġlhan, 2006:277).

KOBĠ‟lerin önemli iĢlevlerinden birisi de, gelir dağılımının oluĢumuna yapacağı olumlu yöndeki katkıdır. KOBĠ‟ler istihdam alanları yaratarak gelirin dengeli dağılımına katkı sağlar. Özellikle gelir paylaĢımında refahın artırılmasında katkıda bulunacak KOBĠ‟ler, gelir dağılımını da düzenlemektedir. Çünkü, aile bireyleri ve KOBĠ sahipleri maaĢlı-ücretli baĢka bir iĢyerinde çalıĢmak yerine, katma değer yaratarak ülkenin geliĢimine daha fazla katkıda bulunmaktadır (Koç, 2008: 15).

KOBĠ‟ler, yüksek oranda katma değer yaratmaktadır. Çoğu ülkede KOBĠ‟lerin toplam katma değer üretimi içindeki paylarının dikkat çekici oranlara tekabül ettiği bilinmektedir. Bir araĢtırmaya göre, dünya ölçeğinde toplam katma değerin % 50‟sini KOBĠ‟ler üretmektedir. Aynı araĢtırmaya göre, en çok endüstrileĢmiĢ ülkelerde, ihracatın da dörtte birini KOBĠ‟ler sağlamaktadır (Ġlhan, 2006:277-278).

KOBĠ‟ler, tüketicilerin ve piyasaların taleplerine hemen cevap verebilecek esnek ve yenilikçi kuruluĢlardır. DeğiĢen Ģartlara uyum sağlayabilme yeteneği olarak tanımlanan esneklik, KOBĠ‟lerin karakteristik bir özelliğidir (Levy ve Powell, 2005: 22). Günümüzde teknoloji ve buna bağlı olarak üretim teknolojisi hızla değiĢmektedir. Bununla birlikte tüketici eğilimleri de sürekli değiĢim halinde olup, insanlar artık sıradan ve herkesin kullandığı ürünler yerine kendini özel hissedeceği ürünleri tercih eder hale gelmiĢlerdir. Bu durum, KOBĠ‟lerin önemini daha da arttırmaktadır. Çünkü değiĢimlere esnek ve küçük yapıları sayesinde büyük iĢletmelerden daha hızlı uyum sağlama Ģansına sahiplerdir. KOBĠ‟ler, ekonomideki

(33)

daralma ve hareketlenmelere büyük iĢletmelerden daha kolay uyum sağlarlar. Bu esneklik onlara avantaj sağlar (Oktay ve Güney, 2002:3).

KOBĠ‟ler, büyük iĢletmelerin yapamadıkları ya da yapmak istemedikleri yeni malzemelerin, fikirlerin, süreçlerin ve hizmetlerin temel kaynağını oluĢturmaktadırlar. Çünkü, büyük iĢletmeler ölçek ekonomisinin maliyet avantajından yararlanmak amacıyla makine, araç, gereç ve iĢgücüne yaptıkları büyük yatırımlar nedeni ile aynı ürünü uzun süre üretmeye bağlı kalmaktadırlar. Fakat KOBĠ‟lerin büyük ölçekli yatırımlara bağlı kalmak gibi bir sorunları bulunmamaktadır. Çünkü, ölçek ekonomileri küçüktür ve büyük iĢletmelere göre daha esnek bir yapıya sahiptirler (KTO, 2010:3).

Verimlik artıĢına katkısı bakımından da KOBĠ‟ler önemli rol oynamaktadır. KOBĠ‟ler, endüstriyel yapının rekabet gücünü arttırmada iki önemli role sahiptir. Bu rollerden birincisi; KOBĠ‟lerin mevcut piyasaların yeniden yapılanmasında ve yeni piyasaların ortaya çıkarılmasındaki rolleriyle verimliliğe ve GSYH artıĢına katkıda bulunmalarıdır. Bu iĢletmeler yenilik yaratmaya ve yaymaya olduğu kadar; yeni piyasalar geliĢtirmeye yardım etmek, ekonomik geliĢmeyi yurt çapında yayma suretiyle değiĢimin öncüleri olarak görev yaparlar. Ġkinci rol ise; bir taraftan büyük Ģirketler büyük ölçeğin avantajından yararlanırken, diğer taftan büyük firmalar için tamamlayıcı özelliğe sahip olan bazı KOBĠ‟lerin, esnekliğin ve hızlı karar almanın avantajlarından yararlanmasıdır. Buna imkan bulan KOBĠ‟lerin tüketicilerle daha yakın iliĢki kurmak ve hızlı karar alma yeteneği sebebiyle iĢlem maliyetlerini düĢürmesi mümkün hale gelmektedir (Aykaç, Parlak ve Özdemir, 2009:195-197).

KOBĠ‟lerin ekonomik açıdan dikkat çekici yönlerinden birisi de, krizler karĢısındaki dayanıklılığı gelmektedir. Tarihsel süreç içerisinde bakıldığında, KOBĠ‟lerin ekonomik krizlerden fazla etkilenmediği, aksine bu krizleri atlatmada büyük yardımlarının olduğu görülmektedir (Özdemir vd., 2007:175). Nitekim, 1929 Büyük Bunalımı da dahil bundan sonra yaĢanan tüm krizlerin üstesinden gelmede KOBĠ‟lerin etkili birimler olduklarına dair pek çok örnek mevcuttur. Kriz ortamında birçok büyük boy iĢletme varlığını sürdüremezken, KOBĠ‟lerin hem büyük oranda

(34)

varlıklarını koruduğu, hem de büyüklerden boĢalan alanlarda faaliyete geçerek ekonomik canlanmaya katkıda bulundukları ve istihdam kayıplarını telafi ettikleri yaygın olarak bilinen bir gerçektir (Aykaç vd., 2009:20). Örneğin, ülkemizde 5 Nisan tarihinde ağır bir kriz yaĢanması nedeni ile 1994 yılının sonunda, toplam imalat sanayideki büyük iĢletmelerin katma değer artıĢ hızı % - 7, 2 iken, sektördeki KOBĠ‟lerin katma değer artıĢ hızı % 7, 1 düzeyine ulaĢmıĢtır (Çukacı, 2009: 79). Bu örnek de KOBĠ‟lerin kriz döneminde ekonomik kayıpları telafi ettiği görüĢünü desteklemektedir.

KOBĠ‟lerin, sadece ekonomik hayatta değil, sosyal hayatta da önemli rolleri vardır. KüreselleĢmeye yönelen dünyada; siyasi ve sosyal sistemlerin denge ve istikrar unsuru, demokratik toplumun ve serbest piyasa ekonomisinin ana sigortalarıdır. Sigorta mekanizmasının çalıĢması; KOBĠ sahiplerinin mülkiyet tutkuları, bağımsızlık ve baĢarı istekleri, cesurca yatırımlar yapmaları sayesinde gerçekleĢir (Çukacı, 2009: 80).

KOBĠ‟lerin toplumsal yapı içerisinde öne çıkan önemli özelliklerinden biri, “orta sınıfı” temsil etmeleridir. “Alt”, “orta” ve “üst” gelir gruplarından oluĢan bir toplumda orta sınıfın güçlü olması, o toplumun hem ekonomik hem de sosyal yönden güçlü ve dengeli olması anlamına gelmektedir. Bu özelliği ile KOBĠ‟ler, orta sınıfın güçlenmesine önemli katkıda bulunduğu gibi, bizzat orta sınıfın kendisi de giriĢimciliğin en önemli kaynağıdır. GiriĢimcilik belli bir birikim gerektirdiği için, alt gelir gruplarının böyle bir Ģans bulmaları çok zor olduğu gibi, baĢarıya, statüye kavuĢmuĢ üst sınıfların da giriĢimcilik dinamizmini kaybetmeleri ihtimali yüksektir (Özdemir, Ersöz ve Sarıoğlu, 2007b: 71).

KOBĠ‟ler, bir ülkede giriĢimciliğin geliĢerek yaygınlaĢmasını sağlamaktadır. GiriĢimciler küçük iĢletmeler aracılığıyla, giriĢimcilik tutkularını, baĢarma ve mülkiyeti yaygınlaĢtırma isteklerini ve giriĢimcilik hürriyetini sağlarlar. GiriĢimcilerin küçük iĢletmeler aracılığıyla baĢarılı olması, giriĢimci olmak isteyenleri de motive ederek, giriĢimciliğin yaygınlaĢmasını da sağlamaktadır.

(35)

GiriĢimciliğin yaygınlaĢması, ekonomik olduğu kadar sosyal açıdan da geliĢmeyi sağlayacak ve toplumun giriĢimcilik düzeyini yükseltecektir (Tekin, 2004: 73-74).

KOBĠ‟ler büyüklükleri, örgütlenme ve yönetim biçimleri nedeniyle informel iliĢkilere ortam hazırlamaktadır. Bu tür iliĢkilerin sonucunda, çalıĢanlar arasında samimi ve iĢbirliğine dayanan iletiĢim süreçleri oluĢturmaktadır. Bu iletiĢim süreçleri çatıĢma ekseninden ziyade bütünleĢme ve iĢbirliği eksenine yakın Ģekilde oluĢmaktadır. Bu doğrultuda; çalıĢanların bireysel katkıda bulunmalarına fırsat verilmesi ve baĢarılarının takdir edilmesi iĢ tatminlerini artırmakta ve de çalıĢanların iĢletme ile özdeĢleĢmelerini sağlamaktadır. Böylesi bir ortam, toplumsal tatmin ve morale de önemli ölçüde katkı sağlayacaktır (Çukacı, 2009: 80).

1.4. KOBĠ’lerin Türkiye Ekonomisindeki Yeri ve Önemi

KOBĠ‟ler geliĢmiĢ ve geliĢmekte olsun bütün ülkelerin yapısı içinde önemli bir yer teĢkil etmektedirler. Özellikle yaratmıĢ oldukları istihdam olanakları ve ülke ekonomisine sağladıkları gelir göz önüne alındığında, bu durum daha da göze çarpmaktadır. KOBĠ‟lerin genel ekonomik yapı içindeki öneminin bilincinde olan ülkeler, geliĢmekte olsun veya olmasın KOBĠ‟lerin kurulması, büyümesi, korunması ve rakip firmalarla rekabet edebilecek bir yapıya kavuĢması için gerekli ortamı sağlamak amacıyla çalıĢmalar yapmaktadır (OdabaĢı vd., 2010: 87).

Türkiye‟de 1980‟lerde ortaya çıkan serbest pazar ekonomisi, uluslararası ticaret serbestîsi, fiyat kontrollerinin kaldırılması yeni bir ekonomik dönüĢümün önemli unsurlarını oluĢturmuĢtur. 1970‟ler KOBĠ‟ler için elveriĢli ortamın olduğu yıllar olmakla birlikte, 1980‟ler de yeni bir giriĢimcilik ve ihracat furyasının baĢladığı yıllar olmuĢ, toplumun her kesiminde özel teĢebbüs özendirilmiĢtir. Ancak ticari iĢletmeler ve hizmet sektöründeki iĢletmeler, bu akımdan geleneksel üretim yapan iĢletmeler ya da tarımla uğraĢan iĢletmelere göre daha iyi faydalanmıĢlardır (Akdeniz, 2005:5-6). Diğer taraftan Ülkemizde 1980‟lerden sonra, özellikle de AB‟ye uyum çalıĢmalarının baĢladığı dönemlerde KOBĠ‟lerin küresel dünyada ve

(36)

rekabet ekonomilerinde sahip oldukları önemin farkına varılmıĢtır (Aykaç vd., 2009:133).

20.Yüzyılın ilk yarısında iĢletmelerin giderek büyümeleri nedeniyle, KOBĠ'lerin yaĢamlarına devam edemeyecekleri düĢüncesi gündeme gelmiĢtir. Ancak günümüzde KOBĠ'ler ortadan kalkmamıĢ, aksine 1970'li yıllardan itibaren teknolojinin geliĢmesi, kiĢi ve toplumlardaki bağımsızlık eğiliminin artması ve bilgi toplumuna geçiĢ gibi nedenlerden dolayı daha önemli hale gelmiĢ bulunmaktadırlar (Sakarya ve Kaya, 2006:173).

KOBĠ'lerin ülkemiz açısından taĢıdıkları önem Ģu Ģekilde sıralanabilir (Akgemci, 2001: 19) :

1. Emek yoğun teknoloji ile çalıĢma ve kaynak kullanımında etkili olma özelliğine bağlı olarak, ülke çapında istihdam yaratmaya ve iĢsizliğin azaltılmasına katkıda bulunmak.

2. Talep değiĢikliklerine ve çeĢitliliklerine daha kısa bir sürede, daha kolay bir Ģekilde uyum sağlamak.

3. Büyük ölçekli iĢletmelerin kullandıkları hammadde, yardımcı malzeme, iĢletme malzemesi veya yarı mamul gibi girdileri üreterek, onların geliĢimini tamamlama ve böylece ekonomide "yan sanayi" oluĢturmak.

4. Büyük ölçekli iĢletmelerin ürettiği aynı mal ve hizmetleri üretip, onları rekabetçi ortama çekerek ekonomiye canlılık kazandırmak.

5. Esneklik ve yenilikleri teĢvik etmek.

6. Emek yoğun olmaları nedeniyle, bölgesel istihdam olanaklarının artırılmasına önemli katkıda bulunarak küçük Ģehirlerden büyük Ģehir merkezlerine insan göçünün engellenmesine ve bölgenin kendi potansiyeli içinde kalkınmasına temel oluĢturmak.

7. Gelir dağılımını olumlu yönde etkileyerek, sermayenin büyük sanayi iĢletmelerinde ve az kiĢinin elinde toplanmasını önleyerek, toplumda gelirin gerek fonksiyonel, gerekse bölgesel düzeyde dağılımını olumlu yönde etkilemek.

(37)

Türkiye Ġstatistik Kurumu (TÜĠK)‟nun yayınladığı 2009 Yıllık ĠĢ Ġstatistik verilerine göre ülkemizde KOBĠ olarak tanımladığımız 3.222.133 giriĢim bulunmaktadır. Buna göre Türkiye‟de toplam iĢletmelerin %99, 9‟unu KOBĠ‟ler oluĢturmaktadır. KOBĠ‟lerin %95, 62‟sini 1-9 çalıĢana sahip mikro ölçekli iĢletmeler teĢkil etmektedir. KOBĠ‟lerin %82‟si hizmet ve ticaret, %18‟i ise sanayi sektöründe faaliyet göstermektedir. Türkiye‟de sektör ve çalıĢan sayısına göre giriĢimlerin dağılımı 2009 yılı için tablo 5‟de yer almaktadır.

Tablo 5: Türkiye’de Sektör ve ÇalıĢan Sayısına Göre GiriĢimlerin Dağılımı 2009 Sektör 1-9 ÇalıĢanı Olan GiriĢim Sayısı 10-49 ÇalıĢanı Olan GiriĢim Sayısı 50-249 ÇalıĢanı Olan GiriĢim Sayısı Toplam KOBĠ Sayısı 250 + ÇalıĢanı Olan GiriĢim Sayısı Sanayi 517.425 50.946 9.199 577.570 1.741 Hizmet* 2.566.758 70.800 7.005 2.644.563 1.588 Toplam 3.084.183 121.746 16.204 3.222.133 3.329 Ölçeklerine Göre ĠĢletmelerin Dağılımı, % %95, 62 %3, 78 %0, 50 %99, 90 %0, 10

*Tablo 5‟de hizmet sektörü içerisinde ticaret iĢletmeleri de yer almaktadır.

(38)

KOBĠ’lerin Ġstihdamdaki Yeri

Bir ekonomide istihdamda yaĢanan geniĢleme birkaç yolla sağlanmaktadır. Bunlardan ilki, yeni iĢyerlerinin açılması, diğeri, mevcut iĢyerlerinin geniĢlemesi, bir diğeri ise; o ülkeye ya da o bölgeye yeni bir yatırımın göç etmesidir. Genel olarak bakıldığında, istihdamdaki artıĢın büyük ölçüde yeni iĢyerlerinin açılması ve mevcutların geniĢlemesine dayalı olarak ortaya çıktığı gözlenmektedir (Aykaç vd., 2009:253). Bu nedenle günümüzde KOBĠ‟lerin desteklenmesi yoluyla istihdam arttırıcı politikalar benimsenmektedir.

Uzun süren ekonomik durgunluk ve artan iĢsizlik sorunu ileri düzeyde sanayileĢmiĢ ülkelerde bile KOBĠ‟lerin beklenmedik artıĢına neden olmuĢtur. Bu iĢletmeler istihdam yaratmakla birlikte, yerel ve bölgesel nitelikli iĢletmeler olmaları dolayısıyla, nüfusun gereksiz biçimde göç etmesini engellemekte, sosyal düzensizliklerin ve çarpık kentleĢmenin artmasını engellenmektedir (Ġraz, 2005: 233).

Ulusal ekonomimizde, özellikle istihdam yönünden, önemli bir yere sahip bulunan KOBĠ'lerin sisteme olan katkıları Ģu Ģekilde sıralanabilir (Akgemci, 2001: 19):

Bölge sanayisinin geliĢmesine baĢlangıç oluĢturmak,

Bölge sanayisinin tamir ve bakım yönünden sorunlarını çözmek, Özel beceri ve teknik isteyen kimi malları üretmek,

Ġkincil (tali) kontrol yoluyla büyük sanayi iĢletmelerine yardımcı olmak.

Türkiye‟nin en önemli problemlerinden birisi iĢsizliktir. KOBĠ‟lerin 2008 yılında toplam istihdamdaki paylarının % 78 olduğu tablo 6‟da görülmektedir. Bu oran KOBĠ‟lerin istihdam alanında çok ciddi bir üstünlüğü olduğunu ve ekonomide önemli bir aktör haline geldiğinin göstergesidir.

(39)

Tablo 6: KOBĠ’lerin Türkiye’de Toplam Ġstihdamdaki Payı (2003-2008) 2003 2004 2005 2006 2007 2008 Toplam Ġstihdamdaki Payı, % 78, 7 79, 2 80, 6 79, 4 78, 5 78, 0

Kaynak: KOSGEB, KOBİ Strateji Eylem Planı 2011-2013, 2011, s.27.

KOBĠ’lerin Katma Değer Sağlamadaki Rolü

Katma değer, bir iĢletmede yaratılan ekonomik değerler toplamını ifade eder. Katma değer, iĢletmenin milli gelire olan katkısını oluĢturur (Müftüoğlu, 2007: 94).

KOBĠ‟lerin ülkemizdeki sayısal üstünlüğü ve toplam istihdamdaki payı göz önüne alındığında oluĢturdukları katma değerin düĢük olduğu tablo 7‟de görülmektedir. Bunun en önemli nedeni, emek yoğun çalıĢmaları ve teknolojilerini yenileyememeleridir (KTO, 2010: 10). Ancak, Türkiye‟deki KOBĠ‟lerin ekonomideki payları seçilmiĢ bazı ülkelerle kıyaslama yapıldığında diğer ülke ortalamalarına yakın olduğu görülmektedir.

KOBĠ‟lerin ülke ekonomisine yüksek katma değer sağlayabilmeleri için, kuruluĢ aĢamasında etkin bir giriĢimcilik politikası ve uygulanacak destek programlarıyla, yüksek teknoloji ile daha yüksek katma değer üretecek sektörlere yönlendirilmesi gerekmektedir (Cansız,2008,37). Yoğun rekabetin yaĢandığı günümüzde, yüksek katma değer yaratmanın temel yollarından biri de inovasyona dayalı ürün ve hizmet üretebilmektir. Ayrıca KOBĠ‟lerin katma değer kapasitelerini arttırabilmeleri için gittikçe bütünleĢen dünya pazarında daha aktif olarak yer almaları gerekmektedir. KOBĠ‟lerin küreselleĢme sürecine uyum sağlayabilmeleri için ise sadece pazara giriĢ engellerinin kaldırılması yeterli olmayıp, aynı zamanda KOBĠ‟lerin ürün kalitesini artırıcı, üretim ve iĢletme yönetiminde rekabet edebilirliklerini geliĢtirici politikalar uygulanmalı ve desteklenmelidir (Çatal, 2007: 339).

(40)

Tablo 7: KOBĠ’lerin Ekonomideki Paylarının SeçilmiĢ Ülkelerle KarĢılaĢtırılması (2010) Ülke Toplam ĠĢletmeler Ġçindeki Payı Toplam Ġstihdam Ġçindeki Payı Katma Değer Ġçindeki Payı

A.B.D 98, 9 57, 9 50 Japonya 98, 2 66 49, 30* AB 27 99, 8 67, 4 57, 7 Ġngiltere 99, 6 54, 1 51 Almanya 99, 5 60, 4 53, 6 Ġtalya 99, 9 81, 1 71, 3 Türkiye 99, 9 78 55

*Japonya verisi sanayi sektörüne iliĢkindir.

Kaynak: KOSGEB, KOBİ Strateji Eylem Planı 2011-2013, 2011, s.29.

KOBĠ’lerin DıĢ Ticaretteki Yeri ve Önemi

DıĢ ticaretin ülkeler ekonomisine ve iĢletmelere sağladığı avantajlar oldukça fazladır. Bir ülkenin dıĢ ticaret seviyesinin yüksek olması, döviz girdilerinin çoğalmasına, yatırımların hızlanmasına, istihdamın artmasına ve dolayısıyla ülke ekonomisine önemli katkılarda bulunur. Dünyanın sanayi toplumundan bilgi

(41)

toplumuna geçiĢ süreci ile birlikte dünya hızlı bir globalleĢme sürecine girmiĢtir. GloballeĢen dünyada ise insanların tüketim tarzları, kurumlar, grupların yaĢantıları birbirleri ile benzeĢmiĢ, ekonomi ve ticarette devletlerin etkinliği ve denetimleri azalmıĢ, uluslararası Ģirketlerin belirleyici oldukları bir pazar ortaya çıkmıĢtır. Yani, dünyayı küçük bir köye çevirme eylemi beraberinde ihtiyaçları da homojen bir hale getirmiĢtir (Çatal, 2007: 340).

Türkiye‟nin dıĢ ticaret stratejisini 1980‟den beri iki temel paradigma Ģekillendirmektedir. Bunlar, ticaretin liberalleĢmesi ve ihracat yönelimli olmasıdır. Bunun yanında Avrupa Birliği (AB) ile ortak ekonomik alan oluĢturmak, ticaret stratejisinin diğer önemli değiĢkenidir. Bu geliĢmeler Türk dıĢ ticaret hacminin sürekli büyümesini sağlamıĢtır. Özellikle 2001 yılındaki krizden sonra, ihracatta Türkiye‟nin önemli bir sıçrama yaptığı saptanmaktadır (Yıldıran, 2010:314).

Türkiye Ġstatistik Kurumu‟nun (TÜĠK) 2009 ve 2010 yılı GiriĢim Özelliklerine göre dıĢ ticaret istatistikleri incelendiğinde 2009 yılında 47.352 giriĢimin ihracat, 51.627 giriĢimin ithalat; 2010 yılında 48.009 giriĢimin ihracat, 55.119 giriĢimin ithalat yaptığı görülmektedir. KOBĠ‟ler, toplam ihracatın 2009 yılında %59, 8‟ini, 2010 yılında % 60, 1‟ni; toplam ithalatın 2009 yılında % 40, 1‟ini, 2010 yılında %42, 1‟ini gerçekleĢtirmiĢtir. Bu veriler KOBĠ‟lerin ülkemiz dıĢ ticaretinde önemli bir yere sahip olduğunu göstermektedir.

KOBĠ‟lerin ülke ihracatına katkıları Ģu Ģekilde sıralanabilir (Çatal, 2007: 340):

Büyük iĢletmelerin ihraç mallarının çeĢitli parça ve bileĢimlerini sağlayarak aracılık hizmeti sunarlar.

DıĢ ticaret Ģirketleri yoluyla dolaylı ihracat yaparlar. Uluslararası alanda yan sanayi olarak hizmet verirler. Nihai ürün ve ara malların doğrudan ihracatını yaparlar.

(42)

KOBĠ‟lerin uluslararası alana açılmaları yönünde, küreselleĢme süreci güçlü bir baskı oluĢturmaktadır. KüreselleĢme sürecinde KOBĠ‟lerin uluslararası alana açılmalarını önleyen engellerin azalması, artan rekabetten dolayı küçük firmaların kendi geliĢme yollarını kontrol etmek zorunda kalmaları gibi etkenler küçük firmaların uluslararası alana açılmaları yönünde baskı oluĢturmakta ve gelecekte baĢarılı olmak için yeni yaklaĢımlar geliĢtirmektedirler (Ġlhan, 2006: 281).

Ekonomiye Dinamizm Vermede KOBĠ’ler

SanayileĢme sürecinin geliĢme ve olgunlaĢma aĢamalarında sıklıkla kullanılıp, ekonomik dinamizmin yegane sağlayıcısı olarak sunulan ölçek ekonomileri yaklaĢımı, sanayi-ötesi topluma geçiĢ süreciyle birlikte tartıĢılır olmuĢtur. Artık küçük ve orta ölçekli giriĢimlerin de sosyo-ekonomik iĢleyiĢ içinde önemli artı değerler yaratabilecekleri, küresel bilgi ekonomisinin; yerel tarım ekonomisi ve ulusal sanayi ekonomisinden farklı olarak küçük ve hızlı iktisadi birimlerin küresel paradoks gerçeği doğrultusunda daha etkin iĢlevler yerine getirebilecekleri kabul edilmektedir (Ġraz, 2005: 234).

Bağımsız olarak ayakta kalma ve baĢarma güdüsü ile yönetilen KOBĠ‟ler, bir ekonominin canlılığının barometresidir. KOBĠ‟lerin ekonomide ürettikleri katma değer, istihdam ve ihracat gibi bilinen ve doğrudan ölçülebilen ekonomik yararların yanında, bir ekonomiye sağladıkları en önemli katkılardan biri de o ekonominin tümüne kazandırdıkları dinamizmdir. KOBĠ‟ler bir ekonomide bazı fidanları çürüyen ve bazıları da büyüyerek bir orman oluĢturan bir “fidanlık iĢlevi” görürler (Çatal, 2007: 340).

KOBĠ‟lerin ekonomiye istenilen dinamizmi kazandırabilmesi için rasyonel bir Ģekilde büyümeleri gerekir. Ülkemizde KOBĠ‟ler bir dönüĢüm süreci yaĢamaktadır. Bu dönüm süreci ile geleneksel çizgide üretim yapan, yalnız yerel pazarlara yönelik faaliyet gösteren, büyümekten çekinen, demode teknoloji kullanan ve serbest rekabetten kaçınan klasik iĢletmecilik anlayıĢı tüm yapısal ve fonksiyonel alanlarda açık, bilgiye ve bilgilenmeye önem veren, pazarı küresel olarak algılayan,

(43)

rekabeti olmazsa olmaz sayan bir iĢletmecilik felsefesine dönüĢmektedir (Ġraz, 2005:228). Bu dönüĢüm, günümüzde ekonomik geliĢmenin en önemli dinamiklerinden biri olarak KOBĠ‟leri ortaya koymaktadır.

Esneklik ve Yeniliklere TeĢvik Etmek

ĠĢletmelerin piyasa Ģartlarına uyum sağlama kabiliyetleri olarak tanımlanan esneklikleri ile piyasayla sık ve kolay iletiĢim kurarak, tüketici tercihlerindeki değiĢmeleri hemen fark edip buna bağlı olarak gerekli üretim değiĢikliğini kısa sürede yapmaları mümkündür (Çatal, 2007: 342).

Büyük firmaların ise talep yapısının, tüketici tercihlerinin değiĢmesine karĢılık üretim sürecinde hızlı bir değiĢikliğe gitmesi daha uzun süreli ve daha yüksek maliyetli olmaktadır. KOBĠ‟ler bölge ve bölge dıĢından gelen karmaĢık, çeĢitli ve isteyene özel mal taleplerini kısa süre içerisinde karĢılayabilme imkânlarına ve talep koĢullarına çabucak uyum sağlama imkânına sahiptirler. GloballeĢen dünyada firmaların uzun süreli ayakta kalabilme ve yüksek kârlar kazanabilme potansiyeli yüksek hacimli kütlesel üretimden yüksek kaliteli kiĢiye özel mallar üretimine doğru kaydırmaktadır. Bu tip özel üretim ve yüksek kaliteli mallar ise büyük oranda hizmet unsuru içermektedir. Bu tür üretim tarzını ise KOBĠ‟ler kolaylıkla gerçekleĢtirebilecek esnekliğe sahiptirler (Türkoğlu, 2003: 276).

Dünyada 1980‟li yılların sonundan itibaren ekonomik sistemin iĢleyiĢi ve kuralları değiĢmeye baĢlamıĢtır. Ekonomik büyüme ve geliĢmeyi, seri üretimle gelen sermaye birikimi ve bunun serbestçe dolaĢımı değil, yenilikçi ürün ve hizmetlerle sürekli yenilenen ve katlanarak artan katma değer, yani temel fikirlerin ve bilginin serbestçe dolaĢımı belirlemektedir. Özellikle düĢük gelir seviyesindeki ülkeler üzerine yapılan kapsamlı araĢtırmalar göstermektedir ki, 1980‟li yıllarda teknolojiyi taklit ederek geliĢmek ve büyümek mümkünken, 1990‟lardan bu yana sadece yenilikçi sistemlerini kurabilen ülkeler dünya ekonomisinde söz sahibi olmaktadırlar (ĠSO, 2009: 10).

(44)

GiriĢimcilik vizyonuna sahip, değiĢmeye açık, proaktif, rasyonel bir risk anlayıĢıyla hareket edebilen bir giriĢimci tipinin oluĢmasında ve ekonominin dinamizmini arttırıcı yeni fikirlerin uygulamaya konulmasında KOBĠ‟lerin yenilikçi rolünün etkili olduğu söylenebilir. Çünkü büyük firmalara oranla yenilik yapmaya daha fazla eğilimli olan küçük iĢletmeler, bir ülkenin ekonomik, teknolojik ve sosyal çevresindeki sayısız değiĢmelere cevap vermesinde yaĢamsal bir role sahiptir (Ġlhan, 2006: 281).

KOBĠ‟ler, büyük iĢletmelerle onların ürettikleri ürünleri üreterek değil, tam tersine, onların üretemedikleri veya üretmedikleri ürünleri yaparak mücadele etmelidirler. KOBĠ‟ler, esneklik avantajlarını iyi kullanarak büyük iĢletmelerin girmedikleri veya giremedikleri piyasalara girmeye çalıĢmalı, ürün ve pazarlarda yeniliklere giderek kendilerine daha geniĢ bir hareket alanı oluĢturmalıdırlar. Büyük iĢletmelerle mücadelede, ancak küçüğün üstün olduğu alanlara kaydırılabilirse baĢarılı olunur (Çatal, 2007: 342).

ABD‟de, yeniliklerin firma büyüklüklerine göre hangi grupta daha fazla olduğunu bulmak amacıyla yapılan araĢtırmalarda, teknik yeniliklerin yarıdan fazlasının KOBĠ‟ler tarafından gerçekleĢtirildiği ortaya çıkmıĢtır. Aynı harcamalar sonucunda KOBĠ‟ler büyük firmalardan daha fazla teknik yeniliklerde bulunmaktadır. Yine Amerika‟da „American National Science Foundation‟ın yaptığı bir araĢtırmaya göre, araĢtırma geliĢtirme faaliyetlerinde harcanan her bir dolar için küçük firmalar büyük firmalara oranla yirmi dört kat daha fazla yenilik üretmektedir. Bunun sebebi küçük firmaların araĢtırma projelerini hızlı bir Ģekilde uygulamaya koyup yenilik ve değiĢiklikler yaparak pazara sürebilmeleridir. Büyük firmalar ise projelerini geniĢ kapsamlı ve çok kiĢi üzerinde yaptıkları için ağır kalmaktadırlar (Türkoğlu, 2003: 276-277).

TÜĠK tarafından OECD metodolojisine uygun olarak 2008-2011 yılları arasında üç yıllık döneme iliĢkin yenilik araĢtırması Kasım 2011 yılında yayınlanmıĢtır. Bu araĢtırmaya göre 2008-2010 yılını kapsayan üç yıllık dönemde 10 veya daha fazla çalıĢanı olan giriĢimlerin % 51,4‟ü yenilik faaliyetinde

Referanslar

Benzer Belgeler

Gerçeğe uygun değer farkı kar veya zarara yansıtılmayan finansal varlık veya finansal yükümlülüklerin ilk muhasebeleştirilmesi sırasında, ilgili finansal varlığın edinimi

Sınai haklar açısından, yasal hakların varlığına rağmen işletmenin maddi olmayan duran varlık üzerinde kontrol gücünün zayıflaması ve orta- dan kalkmasına neden

ilgili varlık üretim maliyetinin bir unsuru olarak kullanılıyorsa 730 Genel Üretim Giderleri Hesabı’nda, üretim maliyetinin bir unsuru olarak kullanılmıyorsa 630

Yukarıdaki açıklamalarımızın, Sermaye Piyasası Kurulu'nun Seri: VIII, No:54 sayılı Tebliğinde yeralan esaslara uygun olduğunu, bu konuda/konularda tarafımıza ulaşan

• Sabit Kıymet alım tarihi 01.01.2004 ve sonrası olan kayıtlar için tanım penceresinde girilen amortisman süresi ve oranı bilgileri enflasyon

• Sabit Kıymet alım tarihi 01.01.2004 ve sonrası olan kayıtlar için tanım penceresinde girilen amortisman süresi ve oranı bilgileri enflasyon muhasebesi parametrelerine

Öpmeden nasıl açılır Güzelliğinin kozası Varlığın kaç açılı sır Varlığın kaç acı sızı…. İçinde bir çılgınlığın Rüya içinde rüyası Kendi kendini

Bağlı ortaklığa iştirak paylarının borsa veya piyasa değerinde, sürekli ya da önemli ölçüde meydana gelen değer azalmalarının izlendiği hesaptır. 248- Diğer Mali