• Sonuç bulunamadı

Kelime-i Tevhidin Önemi

Ġslam dininin alâmet-i fârikası ve Ģeâirinden olan Kelime-i Tevhid‟in önemi ve fazileti hakkında pek çok hadis vârid olmuĢtur. Hz. Osman‟dan bu konuda gelen iki rivayette de bu kelimenin önemi vurgulanmıĢtır. Bu rivayetlerden ilki Ģöyledir:

Muhammed b. Ca‟fer bize Ģunu anlattı. Dedi ki: Bize ġu‟be Ģöyle rivayet etti. Dedi ki: Halid‟i, Ebû BiĢr el-Anberî‟den, o Humrân b. Ebân‟dan, o Osman b. Affân‟dan, o da Allah Rasulü‟nden Ģunu aktarırken iĢittim: Rasulullah (s.a) Ģöyle buyurdu: “Allah‟tan baĢka ilâh olmadığını bilerek ölen kimse cennete girer.”1

Bu rivayetin ravilerinden Ahmed b. Hanbel‟in hadisi aldığı râvî Muhammed b. Ca‟fer (ö. 193), Ğunder diye bilinir. Sika, sadûk, sahîhu‟l-kitâb bir râvîdir. ġu‟be‟nin hadislerini en iyi onun bildiği söylenmiĢtir. Bazı muhaddisler onu, bazen ğaflette bulunarak hata ettiği yönünde eleĢtirmiĢlerdir.2

Hadisi ondan rivayet eden ġu‟be, hafız sika imamlardan olan ġu‟be b. el-Haccâc‟dır (ö. 160). „Hadis ilminde insanların en doğru sözlüsü ve müminlerin emiri‟, „hadis ve rical ilminde tek baĢına bir ümmet‟ gibi lafızlarla takdir edilmiĢ, ravi isimlerinde çok az hata yaptığı söylenmiĢtir.3

1

Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, I, 65.

2 Ġbn Sa‟d, et-Tabakât, VII, 296; Buhârî, et-Târîh, I, 119; Ġbn Ebî Hâtim, el-Cerh ve‟t-ta‟dîl, VII, 1223;

Ġbn Hıbbân, es-Sikât, IX, 50; Mizzî, Tehzîbü‟l-kemâl, XXV, 5-9; Ġbn Hacer, et-Takrîb, 407-408.

3 Ġbn Sa‟d, et-Tabakât, VII, 280; Buhârî, et-Târîh, IV, 2678; Ġbn Ebî Hâtim, el-Cerh ve‟t-ta‟dîl, IV,

1609; Ġbn Hıbbân, es-Sikât, I, 188; Mizzî, Tehzîbü‟l-kemâl, XII, 479-495; Ġbn Hacer, et-Takrîb, 208.

ġu‟be‟nin hadisi iĢiterek aldığı râvî, el-Hazzâ lakabı ile tanınan Ebu‟l-Menâzil Hâlid b. Mihrân‟dır (ö.141). Bazı nüshalarda nisbesi el-Anzî veya el-Anberî olarak verilse de doğrusu Hâlid el-Hazzâ Ģeklindedir. Hadis rivayeti açısından değerlendirildiğinde irsalde bulunan sika, sebt bir ravidir ve tâbiûndan sayılır. Hayatının sonlarına doğru hafızasının gerilediği nakledilmiĢ, Basra âmili olarak devlet iĢinde görev aldığı için bazı kimselerce kusurlu görülmüĢtür. Ebû Hâtim, onun hadislerinin alınabileceğini ancak hüccet olamayacağını söylemiĢtir.4

Onun hadisi rivayet ettiği Ebû BiĢr el- Anberî‟nin adı el-Velîd b. Müslim b. ġihâb‟dır. BeĢinci tabakadan, Buhârî ve Müslim‟in eserlerinde rivayetine yer verdiği, sika bir râvîdir.5

Onun hadisi aldığı râvî tâbiûndan olup Hz. Osman‟ın azat ettiği kimselerden olan Humrân b. Ebân‟dır (ö.75). Hz. Osman, onu Hz. Ebubekir‟in hilafeti döneminde satın almıĢ ve azat etmiĢtir. Çokça hadis rivayet eden sika ravilerdendir. Ancak bazı kimseler onun hadislerini delil olarak kullanmamıĢlardır.6 Râvîlerinin hepsi sika kimseler olan bu rivayeti Humrân, Hz. Osman‟ın Hz. Peygamber‟den aktardığını söyleyerek nakletmiĢtir.

Ahmed b. Hanbel, Hz. Osman‟dan gelen bu rivayeti Ġsmâîl‟in Hâlid‟den aktarmasıyla tekrar vermektedir. Burada Ġbn Hanbel‟in rivayeti aldığı râvî Ġsmâîl, Ġbn Uleyye (ö. 193) ismiyle bilinen râvî Ebû BiĢr Ġsmâîl b. Ġbrâhîm b. Miksem el- Basrî‟dir. Sika bir kimse olup „hadisçilerin efendisi‟ olarak bilinir. Ebû Dâvud, hiç hata yapmayan muhaddisler arasında BiĢr b. Mufaddal ile birlikte onun adını saymıĢtır.7 Ahmed b. Hanbel‟in zikrettiği bu rivayetin metninin önceki metinden tek farkı ْْأ lafzının َٗٔأ Ģeklinde olmasıdır.8

Bu rivayet diğer hadis kaynaklarında da geçmektedir: Ġbn Ebî ġeybe ve Abd

b. Humeyd, Ġbn Uleyye, Hâlid.. isnadı ile rivayete yer vermiĢlerdir.9 Müslim,

rivayeti Ġbn Ebî ġeybe ve Züheyr b. Harb aracılığıyla Ġsmâîl b. Ġbrâhîm‟den

4

Ġbn Sa‟d, et-Tabakât, VII, 259; Buhârî, et-Târîh, III, 592; Ġbn Ebî Hâtim, el-Cerh ve‟t-ta‟dîl, III, 1593; Ġbn Hıbbân, es-Sikât, 111; Mizzî, Tehzîbü‟l-kemâl, VIII, 177-182; Ġbn Hacer, et-Takrîb, 131; Ayrıca bk. Ahmed b. Hanbel, el-Müsned(Arnavut), I, 509.

5

Buhârî, et-Târîh, VIII, 2530; Ġbn Ebî Hâtim, el-Cerh ve‟t-ta‟dîl, IX, 68; Ġbn Hıbbân, es-Sikât, VII, 554; Mizzî, Tehzîbü‟l-kemâl, XXXI, 85-86; Ġbn Hacer, et-Takrîb, 513.

6 Ġbn Sa‟d, et-Tabakât, V, 283; Buhârî, et-Târîh, III, 80; Ġbn Ebî Hâtim, el-Cerh ve‟t-ta‟dîl, III, 265;

Ġbn Hıbbân, es-Sikât, IV, 179; Mizzî, Tehzîbü‟l-kemâl, VII, 301; Zehebî, Siyer, IV, 182; Ġbn Hacer,

et-Tehzîbü‟l-kemâl, III, 21; A.mlf, et-Takrîb, 118.

7 Buhârî, et-Târîh, I, 342; Ġbn Ebî Hâtim, el-Cerh ve‟t-ta‟dîl, I/1, 153-154; Mizzî, Tehzîbü‟l-kemâl, III,

23-33; Ġbn Hacer, et-Takrîb, 44.

8 Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, I, 69.

nakletmiĢ, ayrıca Muhammed b. Ebî Bekir el-Mukaddemî, BiĢr b. Mufaddal, Hâlid.. Ģeklinde bir tarik daha zikretmiĢtir.10

Bezzâr, bu rivayet için Muhammed b. Abdulmelik el-KuraĢî, BiĢr b. Mufaddal, Hâlid.. senedini vermiĢ ve bu hadisin Hz. Peygamber‟den sadece bu isnad ve Ģekilde rivayet edildiğini belirtmiĢtir.11

Nesâî, eserinin „Amelü‟l-yevm ve‟l-leyle‟ adlı bölümünde üç farklı kanalla rivayete yer vermiĢtir. Birincisi Muhammed b. BeĢĢâr, Ġbn Ebî Adiyy, ġu‟be.. kanalı; ikincisi Abdullah b. Muhammed b. Abdurrahman, Ğunder.. kanalı; üçüncüsü Abde b. Abdullah es-Saffâr, Abdullah b. Humrân, ġu‟be, Beyân b. BiĢr, Humrân.. kanalı. Nesâî, bu üç rivayeti zikrettikten sonra son rivayetin hatalı, Ğunder‟in hadisinin doğru olduğunu belirtmiĢtir. Nesâî‟nin ilk rivayetinin metni َلاِإ ٌََِٗإَلا َْأ ُذَْٙطَ٠ ََُٛ٘ٚ َدبَِ َِْٓ

ُللها

.. Ģeklindedir.12

Ġbn Huzeyme, rivayete et-Tevhîd‟inde BiĢr b. Mufaddal‟a uzanan birkaç tarîk ile; ayrıca Ğunder, ġu‟be, Hâlid..; Ġbn Uleyye, Hâlid..; Abdüssamed, ġu‟be, Hâlid..; Abde, Abdullah, ġu‟be, Beyân, Humrân..; isnadlarıyla yer vermiĢtir.13

Ġbn Hıbbân, ..BiĢr b. el-Mufaddal, Hâlid.. tarîki ile zikretmiĢtir.14

Darakutnî de İlel‟inde bu rivayeti, farklı aktarılıĢ biçimleriyle zikretmiĢ ve Ğunder, Abdüssamed ve onlarla birlikte ġu‟be‟den nakledilen senedlerin daha doğru olduğunu söylemiĢtir.15

Bu konuda „Ölüm anında „ُللها َلاِإ ٌََِٗإ َلا‟ diyen kimse cennete gider‟ mealinde hadisler de aktarılmıĢtır.16

Bunlardan baĢka muhteva yönünden benzer olan “ ٍُع ِٓ ْأ

.. ”, “خٕجٌا ًخد ًبئ١ض للهبث نزط٠ لا ِٓ”, “ربٌٕا ًخد للهبث نزط٠ دبِ ِٓٚ”, “..ْأ ذٙط٠ ٛ٘ٚ دبِ ِٓ” Ģeklinde bazı rivayetler Câbir, Ġbn Mes‟ûd, Ebû Saîd gibi sahabilerden aktarılmıĢtır.17

Sonuç olarak her ne kadar son üç tabakasında tek râvîden aktarılsa da rivayetin ravileri Buhârî ve Müslim‟in kendilerinden hadis aldıkları kimselerdir. Hadis ilminde önemli otoriteleri bulunan bu iki hadis imamının eserlerinde yer verdiği kimselerin rivayet ettiği bu hadis de sahih senedlerle gelmiĢtir. Hadisin muhtevasını destekleyen baĢka sahabilerden gelen diğer rivayetler de bulunmaktadır. Dolayısıyla bu hadis makbûl bir rivayettir.

10

Müslim, Ġmân, 43.

11

Bezzâr, el-Müsned, II, 71-72.

12 Nesâî, es-Sünenü‟l-kübrâ, IX, 409; Ayrıca bk. Mizzî, Tuhfetü‟l-eşrâf, VI, 537-538, 542-543. 13 Ġbn Huzeyme, et-Tevhîd, 817-821.

14

Ġbn Hıbbân, es-Sahîh, I, 430-431.

15 Dârakutnî, el-İlel, III, 19.

16 Ġbn Ebî ġeybe, el-Musannef, VII, 119.

17 Bk. Ġbn Huzeyme, et-Tevhîd, 786-787, 781, 848-849, 851-853, Buhârî, Ġlim, 49; Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, III, 79.

Nitekim Allah‟ı ilah olarak kabul eden kimse, O‟nun emirlerine ve nehiylerine uygun hareket eder. Gereğini yerine getirerek yaĢayan kimseye de Allah cenneti vaat etmiĢtir ve Allah‟ın vadinden dönmeyeceği de muhakkaktır.

Rivayetin isnad Ģeması Ģu Ģekildedir: