• Sonuç bulunamadı

B. Döneminin Önemli Olayları

1. Fetihler

Hz. Osman dönemine kadar süregelen Ġslam fütûhâtı, onun devrinde de devam etmiĢtir. Hz. Osman, öncelikle cihada teĢvik için hilafete gelir gelmez Ġslam askerinin maaĢında büyük bir artıĢ yaptı.74

Bundan sonra Mısır üzerinden Kuzey Afrika‟ya, ġam üzerinden Anadolu içlerine ve Kıbrıs‟a, Kûfe üzerinden Ġran, Azerbaycan ve Ermenistan‟a, Basra üzerinden de Horasan‟a doğru fetihler gerçekleĢtirildi.

69

Hz. Osman bu hitabını yaparken minberde Hz. Peygamber‟in durduğu basamakta durmuĢtu. Ondan önceki halifeler Hz. Ebû Bekir, Rasûlullah‟tan bir basamak aĢağıda, Hz. Ömer, ondan da bir basamak aĢağıda durmuĢtu. Ġbn Kesîr, el-Bidâye, X, 216.

70

Hz. Osman, Ubeydullah için diyet cezasını uygun bulmuĢ ve diyet yükünü de kendi malından ödemiĢtir. Ġbn Kesîr, el-Bidâye, X, 217; Zehebî, Siyer,166-167.

71 Ġbn Kesîr, el-Bidâye, X, 218.

72 Buhârî, Cum‟a, 21, 22, 24, 25; Ġbn Mâce, Ġkâmetü‟s-salât, 97; Tirmizî, Cum‟a, 372; Nesâî, Cum‟a, 15;

Belâzürî, Ensâbu‟l-eşrâf, VI, 150. Hz. Osman‟ın 30/650-651 yılından itibaren Cuma günleri mescid ile Medine çarĢısına yakın olan evinin üzerinde üçüncü bir ezanı okutmaya baĢladığı da zikredilmiĢtir. Ġbnü‟l-Esîr, el-Kâmil, III, 11. Hz. Peygamber ve ilk iki halife zamanında Cuma günleri imam minbere çıktığında ezan okunur, indiğinde ise kamet getirilirdi. Rivayetlerde geçen iki ezandan kasıt bu ezan ve kamettir. Hz. Osman ise bu ezandan daha önce üçüncü bir ezan daha okutmaya baĢlamıĢtır. Ġbn Hacer,

Fethu‟l-bârî, III, 183.

73 Ġbn Kesîr, el-Bidâye, X, 216-218.

74 Hz. Ömer döneminde bir askerin aldığı maaĢ 10 dirhem iken, bunun Hz. Osman tarafından 100

dirheme çıkartıldığı veya 100 dirhem artıĢ yapıldığı rivayet edilmiĢtir. Hz. Osman‟ın bu ödemesi cülûs bahĢiĢi olarak sünnet kabul edilmiĢ, ondan sonraki idareciler yönetime geldiklerinde atâlar dağıtmıĢlardır. Taberî, Târîh, IV, 242, 245; Ġbn Kesîr, el-Bidâye, X, 216.

25/645 yılında vali Amr b. el-Âs‟ın Medîne‟de bulunduğu bir sırada Bizanslılar‟ın iĢgal ettiği Ġskenderiye Amr b. el-Âs komutasındaki Ġslam ordusu tarafından büyük bir zafer elde edilerek geri alındı ve Mısır‟da yeniden otorite sağlandı (25/646).75

Hz. Osman döneminde onun emri ile Kuzey Afrika‟daki fetihlere devam edildi. Amr b. el-Âs‟ın yerine Mısır‟a vali tayin edilen Abdullah b. Sa‟d b. Ebû Serh, Trablusgarp‟tan Ġfrikiye‟ye kadar ilerledi ve bölgenin önemli merkezlerinden Sübeytıla civarında yapılan savaĢta büyük bir zafer kazandı. Kuzey Afrika fethi tamamlanınca Hz. Osman, aynı isimdeki iki komutanın (Abdullah b. Nâfi‟) komutasındaki askerlere Ġspanya‟ya çıkmalarını emretti. Hatta Hz. Osman, Ġspanya‟yı fethedecek askerlerin Ġstanbul‟u fethedecek askerlerin ecrine ortak olacaklarını da söyleyerek onları cesaretlendirdi.76 Abdullah b. Sa‟d Kuzey Afrika‟nın fethinden sonra fetihlerini güneye kaydırdı. Nil vadisi doğrultusunda bulunan Makarra Krallığı üzerine yürüdü ve bir anlaĢma imzalayıp bu devleti egemenliği altına aldı (31/652).77

Hz. Ömer döneminde ġam valisi olarak atanan Muâviye tarafından Bizans üzerine düzenli olarak yapılan seferlere Hz. Osman döneminde de devam edilmiĢ, Ġslâm orduları Antakya, Tarsus, Malatya sınırlarına kadar ulaĢmıĢtır.78

Muaviye‟nin fethedilen bölgelere Arap kabilelerini yerleĢtirmek suretiyle planlı bir iskân politikası uyguladığı kaydedilmiĢtir.79

Hz. Osman döneminde fütûhât adına yapılan iĢlerden belki de en önemlisi Akdeniz‟de bir donanma oluĢturulup Kıbrıs‟a sefer düzenlenmesi ve Bizans donanması ile deniz savaĢının yapılmasıdır. Suriye ve Mısır valilerinin sahil Ģehirlerindeki Bizans‟tan kalma tersanelerden yararlanarak oluĢturdukları deniz gücü sayesinde önemli deniz zaferleri kazanıldı. ġam valisi Hz. Muâviye, Hz. Osman‟dan aldığı izinle 28/648-649 yılında Kıbrıs‟a bir sefer düzenleyerek adayı barıĢ yoluyla vergiye bağladı.80

Ertesi yıl Suriye sahillerine yakın Ervâd adası alındı. 32/652-653 yılında Sicilya ve Rodos üzerine seferler düzenlendi. 34/654 yılında Rodos fethedildi.81 Aynı yıl içinde Ġskenderiye‟ye saldıran Bizans donanması geri püskürtüldü. Yine bu yıllarda

75 Taberî, Târîh, IV, 104-105; Ġbnü‟l-Esîr, el-Kâmil, II, 476; Ġbn Kesîr, el-Bidâye, X, 223. 76

Ġbnü‟l-Esîr, el-Kâmil, II, 482-486; Zehebî, Siyer,170-173; Ġbn Kesîr, el-Bidâye, X, 225-226.

77 Yiğit, „Osman‟, DİA, XXXIII, s. 439.

78 Taberî, Târîh, IV, 250, 317; Ġbnü‟l-Esîr, el-Kâmil, III, 30-31; Zehebî, Siyer,182. 79

Apak, İslam Tarihi 2, s. 217.

80 Taberî, Târîh, IV, 260-263; Ġbnü‟l-Esîr, el-Kâmil, II, 489; Ġbn Kesîr, el-Bidâye, X, 237. 81 Taberî, Târîh, IV, 258, 263-264.

dört halife dönemindeki en büyük deniz savaĢı olan Zâtü‟s-savârî savaĢı yapıldı. 31/652 veya 34/655 yıllarında yapılan bu savaĢta 200 gemilik Ġslam donanması Ġskenderiye (veya Finike) açıklarında II. Konstans kumandasındaki 500 parçalık Bizans donanmasına karĢı büyük bir zafer kazandı.82

32/653 yılında Muâviye, Ġstanbul boğazına kendisinin de katıldığı bir sefer düzenledi.83

Daha sonraki yıllarda Kıbrıs idarecilerinin vergi ödemekten kaçınmaları sebebiyle 500 gemilik donanma ile ikinci Kıbrıs seferi düzenlendi. Ve savaĢ yoluyla fethedilen adaya 12000 asker yerleĢtirildi (33/653-654). Bütün bu geliĢmeler sonucunda Doğu Akdeniz‟deki hâkimiyet Ġslâm donanmasının eline geçmiĢ oldu.84

Hz. Osman‟ın halifeliği döneminde (644-656) Ġslâm orduları Ġran içlerine doğru ilerleyiĢini sürdürdü. Horasan‟a etkili ve sürekli akınlar onun zamanında baĢladı ve bölgenin büyük kısmı fethedildi. Esterâbâd, Hemedân ve Kirmân alınarak Ġran fethi büyük ölçüde tamamlandı. 29-30/650-651 yıllarında Ġstahr ve Horâsân‟ın birçok bölgesi fethedildi. Bazısı savaĢ, bazısı anlaĢmayla olmak üzere Nisâbûr, Tus, Serahs, Merv, Beyhak gibi Ģehirler Ġslam topraklarına katıldı.85

Aynı yıllarda Taberistân ve civarı Saîd b. Âs tarafından fethedildi.86

Ġran‟a yapılan seferler Bahreyn üzerinden deniz yoluyla da sürdürüldü. Ġran‟ın güneydoğusunda Belûcistân‟ın sahil bölgesine kadar ulaĢıldı. Merv Ģehrine kaçmak zorunda kalan Sâsânîler‟in son hükümdarı III. Yezdücerd‟in öldürüldüğü 31/651 yılında bütün Ġrân Ġslâm hâkimiyetine girmiĢ bulunuyordu.87 Bu yılın ortalarından sonra Merverrûz, Fâryâb, Cûzcân, Toharistân gibi yerler Ġslam orduları tarafından fethedildi (32/652). Basra valisi Abdullah b. Âmir, NiĢabur‟u fethederken, onun komutanlarından Ahnef b. Kays, Kirmân üzerinden Horâsân‟a girerek Tohâristân‟a kadar olan toprakları ele geçirdi. Belh, Herat, BûĢenc ve Tûs gibi Ģehirler kısa süre içinde zapt edildi.88 Makdisî‟ye göre bölge halkı da hızlı bir Ģekilde Ġslâm‟a girdi.89

82 Taberî, Târîh, IV, 290-292; Ġbnü‟l-Esîr, el-Kâmil, III, 13-14; Zehebî, Siyer,183; Ġbn Kesîr, el-Bidâye,

X, 237. Yiğit, „Osman‟, DİA, XXXIII, s. 439.

83

Ġbnü‟l-Esîr, el-Kâmil, III, 25.

84 Ġbnü‟l-Esîr, el-Kâmil, III, 30; Ġbn Kesîr, el-Bidâye, X, 228-229; Yiğit, „Osman‟, DİA, XXXIII, s. 439. 85 Taberî, Târîh, IV, 265-267, 301; Ġbnü‟l-Esîr, el-Kâmil, II, 492-493; Zehebî, Siyer,175-179; Ġbn Kesîr,

el-Bidâye, X, 242. 86

Ġbn Kesîr, el-Bidâye, X, 232.

87 Ġbn Sa‟d, et-Tabakât, VII, 49-50; Ġbnü‟l-Esîr, el-Kâmil, III, 14-15; Ġbn Kesîr, el-Bidâye, X, 239. Yiğit,

„Osman‟, DİA, XXXIII, s. 439.

88

Ġbn Sa‟d, et-Tabakât, VII, 50-51; Taberî, Târîh, IV, 309-314; Ġbnü‟l-Esîr, el-Kâmil, III, 18-23; Ġbn Kesîr, el-Bidâye, X, 242-244.

Diğer tarafta Hz. Ömer döneminde itaat altına alınmıĢ olan Azerbaycan halkının anlaĢmayı bozmaları üzerine Kûfe merkezli hareket eden Ġslam orduları bölgeye sevk edildi. Vali Velîd tarafından gönderilen ordularla Tiflis‟e kadar olan bölge fethedildi. 30/650 yılında Velîd‟den sonra vali olarak atanan Saîd b. Âs da bölgedeki fetih hareketlerini devam ettirdi. Ermeniye bölgesi Habîb b. Mesleme tarafından fethedildi (31/651).90 Gürcistan, Dağıstan ve Azerbaycan‟ın fethi tamamlandı. Arrân bölgesi ve Tiflis fethedildi. Kuzeyde Hazar Türkleri ile temaslar baĢladı. Hz. Osman, Erdebil merkez olmak üzere Azerbaycan‟ın çeĢitli Ģehirlerine birlikler yerleĢtirdi.91

Afrika ve Asya‟da yapılan bu seferler, iyi ve kötü sonuçları beraberinde getirdi. Yapılan seferlerden pek çok ganimet elde edildi ve Ġslam devletinin ekonomisi güçlü bir konuma geldi. Bu durum, yönetim ve zekât toplama iĢinde bazı değiĢikliklere gidilmesi ihtiyacını doğurdu. Sınırların aĢırı geniĢlemesi ve yeni fethedilen yerlerdeki müslüman nüfûsun az olması, özellikle Hz. Osman‟ın hilafetinin son dönemlerinde, otoritenin tam sağlanamamasına yol açtı.

Fetihler neticesinde gerçekleĢen zenginleĢmeyle birlikte toplumda lüks ve refahın arttığı Hz. Osman döneminde Ġslâm ordusu doğuda Türkistan‟da ilerlerken batıda Ġspanya‟ya girilmeye baĢlandı. Elde edilen ganimetlerle Ġslam Devleti‟nin ekonomisine ve toplumda refah düzeyinin artmasına katkı sağlandı.