• Sonuç bulunamadı

B. Döneminin Önemli Olayları

3. Diğer Olaylar

Hz. Osman‟ın, dönemindeki siyâsî ve idârî hadiseler haricindeki en önemli olay Hz. Ebû Bekir döneminde toplanan Mushaf‟ın çoğaltılmasıdır. O, hilafetinin ilk yıllarında (25/645)104

Mushaf‟ı çoğalttırarak önemli merkezlere göndermiĢtir. Bu olay kısaca Ģu Ģekilde gerçekleĢmiĢtir: Azerbaycan-Ermenistan dolaylarındaki cihad hareketlerinde ġam ve Irak askerlerinin Kur‟ân okumadaki kıraat farklılıklarının, birbirlerini tekfire gidecek kadar askerleri birbirine düĢürmesi orduda bulunan Huzeyfe el-Yemân tarafından Hz. Osman‟a bildirilmiĢ ve acil tedbir alınması istenmiĢtir. Hz. Osman, ashabın büyükleri ile de istiĢare ettikten sonra Hz. Ebû Bekir döneminde toplanan Mushaf‟ı Hz. Hafsa‟dan geri iade etmek Ģartıyla almıĢ ve Zeyd b. Sâbit, Abdullâh b. Zübeyr, Saîd b. el-Âs ve Abdurrahmân b. el-Hâris‟i Kur‟ân yazma iĢiyle görevlendirmiĢtir. Bu kimseler Mushaf‟ı dikkate alarak Hz. Peygamber‟in son arzasındaki okuyuĢa göre Kur‟ân‟ı istinsah etmiĢlerdir. Hz. Osman çoğaltılan bu nüshaları belli baĢlı merkezlere göndermiĢtir.105

Hz. Osman, belli merkezlere gönderdiği Kur‟an Mushafları ile birlikte Kur‟ân muallimleri de göndermiĢtir. Bu bağlamda Zeyd b. Sâbit Medîne‟nin, Abdullâh b. es-Sâib Mekke‟nin, Muğîre b. ġihâb Sûriye‟nin, Abdurrahmân es-Sülemî Kûfe‟nin, Âmir b. Abdilkays da Basra‟nın muallimi olmuĢtur. Bununla birlikte Ġbn Mes‟ûd gibi Kur‟ân âlimlerinin de Kur‟ân tedrisine devam ettikleri ve farklı okuyuĢları bir sonraki nesillere aktardıkları bilinmektedir.106

103 Apak, İslam Tarihi 2, s. 204-205. Hz. Osman dönemi sosyal, siyâsî ve mâlî icraatlar hakkında bk.

Apak, Adem, Hz. Osman Dönemi Devlet Siyâseti, Ġstanbul, 2003, s. 95-135; Akarsu, Murat, Hz.

Osman ve Hilafeti, A.Ü.S.B.E. (Doktora Tezi), Ankara, 2001, s. 59-215; Sallâbî, III. Halife Hz. Osman Hayatı Şahsiyeti ve Dönemi (Ter. Mehmet AkbaĢ), Ravza Yay., Ġstanbul, 2009, s. 119-410.

104 Bu bölgenin fethi ve Kur‟ân‟ın istinsah edildiği tarih ile ilgili farklı bilgilerin değerlendirilmesi için

bk. Ġbn Hacer, Fethu‟l-bârî, XI, 176.

105

Buhârî, Ġlim, 7. bâb baĢlığı; Menâkıb, 3; Fezâilü‟l-Kur‟ân, 2, 3; Tirmizî, Tefsîr, 10; Nesâî, es-

Sünenü‟l-kübrâ, VII, 246; Ġbnü‟l-Esîr, el-Kâmil, III, 8-9; Ġbn Asâkir, Târîh, XXXIX, 241-242; Zehebî, Siyer,157. Hz. Osman döneminde istinsah faaliyetleri hakkında ayrıntılı bilgi için bk. Aydın, Zeynel

Abidin, Hz. Osman ve Sonrası Dönemde Kur‟ân‟ın Metinleşme Tarihi, A.Ü.S.B.E. (Doktora Tezi), Ankara, 2008.

Ġbn Kesîr‟in naklettiğine göre insanları bir kıraat üzere toplayan kimse Hz. Osman‟dır. O, kıraat konusunda ümmeti dağılmaya ve birbirini tekfir etmeye kadar götürebilecek olan ihtilafları gördüğü için Mushafı tek nüshada toplamıĢtır. Hz. Osman bu iĢi yaparken son arzada okunan kıraatı esas almıĢ ve bu tek kıraattan baĢkasını okumamalarını kesin olarak emretmiĢtir.107

Hz. Osman‟ın, Kur‟ân nüshalarının sağlam bir Ģekilde ümmet arasında yayılmasını temin etmek, aynı zamanda hatalı okuyuĢları önlemek maksadıyla istinsah iĢini gerçekleĢtirmiĢtir. Bu çalıĢmayı tek bir kıraati geçerli kılıp, diğerlerini ortadan kaldırmak Ģeklinde değerlendirmemek gerekir. Nitekim Hz. Osman, Mushaf‟ı istinsah ettirirken, KureyĢ lehçesini esas aldırmıĢ, bunun yanında -hareke ve nokta konulmadığına göre- diğer sahih vecihler de muhafaza edilmiĢtir.108

Hz. Osman‟ın bu teĢebbüsü ile, bazı Müslümanlar arasındaki tereddüt ve ihtilaflar önlenmiĢ ve Kur‟ân hakkında çıkabilecek dedikodular da bertaraf edilmiĢtir.109

Hz. Osman‟ın diğer icraatları arasında dikkat çeken bir baĢka hadise onun 26/647 yılında Mescid-i Harâm‟ı, 29/650 yılında da Medine mescidini geniĢletmesidir.110

Gayet yerinde ve gerekli olan bu faaliyet daha sonraki dönemde ona yöneltilen eleĢtiri oklarından biri haline dönmüĢtür. Onun, mescidi geniĢletirken mescide yakın yerleri istimlâk etmesi ve mescid inĢasında daha önceden kullanılmamıĢ malzemeler kullanması tenkit edilmiĢtir. Ancak nüfusun artması ile mescidin geniĢletilmesi, devlet imkânlarının geliĢmesi sebebi ile de bu geniĢletmenin en güzel Ģekilde yapılması kaçınılmaz olmuĢtur.111

Hz. Osman‟ın eleĢtirildiği durumlardan birisi de hicrî 30/651 senesinde Hz. Peygamber‟in mührünü kuyuya düĢürmesi olmuĢtur. Hz. Osman, bir haceti için gittiği kuyunun baĢında yüzüğü ile oynarken onu kuyuya düĢürmüĢ, kuyuyu iyice aratmasına rağmen yüzüğü bulamamıĢ, sonra da aynısından yeni bir yüzük yaptırmıĢtır.112

107 Ġbn Kesîr, Kur‟ân‟ın Faziletleri (çev. Mehmet Sofuoğlu), s. 71. 108 Çetin, Yedî Harf ve Kıraatlar, s. 169.

109

Çetin, Yedî Harf ve Kıraatlar, s. 202.

110 Buhârî, Salât, 62; Ebû Davud, Salât, 12; Belâzürî, Ensâbu‟l-eşrâf, VI, 150; Ġbnü‟l-Esîr, el-Kâmil, II,

481, 493; Zehebî, Siyer,169, 176-177; Ġbn Kesîr, el-Bidâye, X, 230.

111 Bu konudaki rivayetler Hz. Osman‟dan gelen rivayetlerin incelendiği ikinci bölümümüzde Namaz ve

Menakıb bahislerinde incelenecektir.

112 Buhârî, Libâs, 46, 50, 55; Müslim, Libâs, 54; Ebû Dâvud, Hâtem, 1; Nesâî, Zînet, 53, 81; Ġbn Kesîr, el-Bidâye, X, 232. Nesâî, mührü kuyuya düĢüren kimsenin Hz. Osman olmayıp onun mühürdarı

olduğunu anlatan bir rivayet aktarmıĢtır. Rivayete göre “Hz. Osman, devlet büyüyüp mühürlenecek yazılar çoğalınca yüzüğü ensardan bir adama teslim etti. O adam resmî yazıları mühürlerdi. Bir gün Osman‟ın Kalîb isimli kuyusuna gitmiĢti. Yüzüğü kuyuya düĢürdü, ne kadar arandıysa bulunamadı.

Hz. Osman‟ın halifeliğinde gündeme gelen ve daha sonraki süreçte de tartıĢma konusu olan bir diğer hadise de onunla Ebû Zer (ö. 32/652) arasında geçen olaydır. Hicrî 30/650 yılında ġam‟a yerleĢen Ebû Zer, halkın zenginleĢip mal biriktirmesini eleĢtirdiği için vali Muaviye tarafından fitne çıkardığı gerekçesiyle Hz. Osman‟a Ģikâyet edildi. Çünkü Ebû Zer‟in telkinleri ve zengin olanlara duyulan kıskançlık sebebiyle halkın bir kısmı onun görüĢlerini paylaĢıyorlardı. Hz. Osman, Medîne‟ye çağırdığı Ebû Zer‟le konuĢtu, ancak onu ikna edemedi. Çare olarak onun Rebeze‟de kalmasını istedi. 31/651 yılından itibaren Rebeze‟de yalnız olarak yaĢayan Ebû Zer, 32/652‟de burada vefat etmiĢtir.113 Ebû Zer‟in baĢına gelen bu hadiseler, özellikle onun vefatından sonra istismar edilmiĢ, „halifenin onu yokluk içerisinde sürgün ettiği‟ ve „ölmesine sebep olduğu‟ „dramatik‟ bir Ģekilde anlatılarak adı „idare muhaliflerinin bayrağı‟ haline getirilmiĢ, devlete karĢı oluĢturulan isyan hareketlerinde Ebû Zer hakkında yayılan söylentilerin de etkisi olmuĢtur. Ancak tarafsız bir Ģekilde düĢünül- düğünde Ebû Zer konusunda Hz. Osman‟a haksızlık yapıldığı açıkça görülür.114

Hz. Osman‟ın halifeliği dönemindeki en önemli hadiselerden biri, hiç Ģüphesiz, kendisini de Ģehadete götüren fitne olaylarıdır. Bu sebeple fitne hadiselerini sebep ve sonuçları ile birlikte ayrı bir baĢlıkta incelemeyi uygun gördük.