• Sonuç bulunamadı

C. Fitne Olayları ve Hz Osman‟ın ġehid Edilmesi

1. Fitnenin Sebepleri

Halkın halife olarak tercih ettiği iki kiĢiden biri olup Ģûra tarafından hilafete gelen Hz. Osman‟ın gerek kendisinin gerekse valilerinin bazı uygulamaları, halifeliğinin ilk yıllarından itibaren çeĢitli gruplarca eleĢtirilmiĢ ve Ģikâyet konusu yapılmıĢtır. Bu Ģikâyetlerin baĢında Hz. Osman‟ın önemli devlet görevlerine akrabalarını tayin etmesi geliyordu. Mizacı gereği Hz. Ömer kadar idarede otoriter olamayan Hz. Osman, birlik ve beraberliği daha kolay sağlama arzusuyla önemli valiliklere ve devlet kâtipliğine akrabalarından bazılarını tayin etmiĢti. Hıms valisi Umeyr b. Sa‟d‟ı kendi isteği üzerine görevden alıp Muâviye b. Ebî Süfyân‟ı, yetkilerini geniĢleterek ġâm bölgesinin genel valisi yapmıĢ; Kûfe valiliğinden Muğîre‟yi azletmiĢ ve önce Velîd b. Ukbe‟yi (Hz. Osman‟ın üvey kardeĢi), daha sonra onun uygunsuz davranıĢları nedeniyle akrabalarından olan Saîd b. el-Âs‟ı getirmiĢti. Mısır valiliğine Amr b. el-Âs‟ın yerine Abdullah b. Sa‟d‟ı (Hz. Osman‟ın sütkardeĢi), Basra valiliğine Ebû Mûsâ yerine Abdullah b. Âmir‟i (Hz. Osman‟ın dayıoğlu) tayin etmiĢti. Hz. Peygamber‟in Tâif‟te yaĢamaya mahkûm ettiği Hakem b. Ebi‟l-Âs‟ın oğlu Mervân‟ı (Hz. Osman‟ın amcaoğlu) affederek Medîne‟ye çağırmıĢ ve kâtibi yapmıĢtır. Yönetimde Ümeyye oğullarını etkin duruma getiren bu atamalar diğer sahabilerce eleĢtirilmiĢ, Hz. Osman defalarca uyarılmıĢ, ancak halifenin valilere karĢı beklenen sertlikte davranmaması ve onlara önemli mal bağıĢlarında bulunması sebebiyle Ģikâyetler daha da artmıĢtır. Artan Ģikâyetler kabilecilik taassubunu körüklemiĢtir.116

115 Bk. Yiğit, “Osman”, DİA, XXXIII, s. 439.

116 Hz. Osman‟ın ganimetlerden ve devlet hazinesinden baĢta valileri olmak üzere kendi yakınlarına bazı

tasarruflarda bulunduğu ve bu tasarrufları sıla-ı rahim olarak değerlendirdiği rivayetleri için bk. Ġbn Sa‟d, et-Tabakât, III, 60; VII, 40; Ġbn ġebbe, Târîhu‟l-Medîne, III, 1090-1091; Taberî, Târîh, IV, 253- 254, 289, 348, 362-363; Ġbnü‟l-Esîr, el-Kâmil, II, 482-486; Zehebî, Siyer,186.

Görünen sebebini idarenin Ümeyyeoğullarına geçmesinin oluĢturduğu fitne hareketinde muhaliflerin halkı tahrik için kullandıkları diğer Ģikâyetlerden bazısı Ģöyledir:

Hz. Osman‟ın devlet görevlerinin baĢına getirdiği yakınlarına devlet hazinesinden ve ganimetlerden büyük miktarda bağıĢta bulunması, Hz. Peygamber terbiyesinde yetiĢen ve halkın ıslahında büyük öneme sahip olan sahabe neslinin azalması, Hz. Osman‟ın sahabilerin Medîne‟den ayrılıp fethedilen bölgelerdeki Ģehirlere yerleĢmelerine ve Medîne‟deki topraklarının buradaki topraklarla değiĢtirilmesine izin vermesi, oralarda çok fazla mülk edinmelerine göz yumması,117

bazı sahabilere fethedilen Ģehirlerde iktalar vermesi, fetihler neticesinde toplumdaki etnik çeĢitliliğin artması, Kur‟ân‟ı istinsah ettirdikten sonra diğer Kur‟ân nüshalarının yakılmasını emretmesi, KureyĢ adına kabilecilik yapan bazı valilere ses çıkarmaması, Hz. Peygamber‟in Tâife‟e sürdüğü amcası Hakem b. Ebu‟l-Âs‟ın Medîne‟ye dönmesine müsaade etmesi, Ebû Zer‟i sürgün etmesi (30/651), Ġbn Mes‟ûd, Ammâr gibi sahabileri çeĢitli Ģekillerde cezalandırması, Medîne civarındaki bazı arazileri Beytülmâl develeri için otlak haline getirmesi, hac için Mekke‟de bulunduğu sırada farz namazları mukîm gibi kılması,118

Mescid-i Nebevî‟nin inĢaatında önceden kullanılmayan bazı malzemeleri kullanması (29/650), Hz. Peygamber‟den intikal eden hilafet mührünü Erîs kuyusuna düĢürmesi (30/651).119

Târîhçiler, böyle büyük bir fitne hareketinin oluĢmasında bu zahîrî sebeplerden baĢka siyasî, ekonomik ve sosyal bazı faktörlerin de bulunduğunu söylemiĢlerdir. Fetihlerin duraklamasıyla birlikte ganimet gelirinin azalması garnizon Ģehirlerindeki muharip sınıfın geçimini düzenli vergi gelirlerine bağlı hale getirmiĢ ve asker maaĢlarının ödenmesinde sıkıntı baĢlamıĢtı. Ani zenginleĢmenin kaçınılmaz sonucu olan ekonomik kriz, yönetimi tasarruf yapmaya ve asker maaĢlarını azaltmaya mecbur

117 Taberî, Târîh, IV, 397. Ayrıca bk. Varol, Bahâüddîn, “RâĢid Halifeler Dönemi Toplumsal DeğiĢme

üzerine Bazı Değerlendirmeler”, İSTEM, y. 3, sy. 6, Konya 2005, s. 206-207.

118 Ġbnü‟l-Esîr, Hz. Osman‟a açıktan yöneltilen ilk eleĢtirinin Mina‟da iken namazları mukîm kimse gibi

kılması olduğunu söylemiĢtir. Ġbnü‟l-Esîr, el-Kâmil, II, 494.

119 Ebû Dâvud, Hz. Osman‟ın Hz. Peygamber‟in yüzüğünü kuyuya düĢürene kadar insanların Osman

aleyhine ihtilafa düĢmediklerini söylemiĢtir. Ebû Davud, Hatem, 1. EĢ‟arî kelam bilgini Bâkıllânî (ö. 403/1013), Hz. Osman hakkında ileri sürülen belli baĢlı ithamları ele alıp bunlara cevap vermeye çalıĢmıĢtır. Bk. Bâkıllânî, et-Temhîd, s. 530-543. Ayrıca bk. Demircan, Adnan, “Üçüncü Halife Osman‟a Yöneltilen Bazı EleĢtirilere Bâkıllânî‟nin Cevapları”, İSTEM, yıl:4, sayı: 8, Konya 2006, s. 9-20. Ġbnü‟l-Arabî de el-Avâsım adlı eserinde Hz. Osman‟a yöneltilen bütün eleĢtirilere yer verip, bunları teker teker cevaplandırmıĢtır. Ona göre bu türden rivayetlerin sened ve metinlerinin batıldır ve Hz. Osman‟a yöneltilen ithamların hiçbirisinde gerçeklik payı bulunmamaktadır. Ayrıntılı bilgi için bk. Ġbnü‟l-Arabî, el-Avâsım mine‟l-kavâsım, s. 77-121.

etmiĢti.120

Ayrıca askerlerden sırf ganimet için fetihlere katılanlar, ekonomik sıkıntılar baĢlayınca kendi hakları saydıkları önceki ganimet gelirlerinin nereye gittiğini sorgulamaya baĢladılar. Bu sorgulamanın daha önce vuku bulmamasının sebebi, insanların cihad ile meĢgul olmaktan dahilî hadiseleri düĢünmeye fırsat bulamamıĢ olmaları olsa gerektir.121

Valilerin yanı sıra ashabın ileri gelenlerinden küçük bir grubun büyük servetler edinmesi toplumda kıskançlıklara yol açtı. Bu geliĢmeler kabile taassubunu yeniden ortaya çıkardı. Ġbn Haldun ve Dûrî gibi bazı tarihçiler fetihlerde büyük rol oynayan bazı güçlü kabilelerin, yönetimi elinde tutan Muhacir ve Ensara karĢı bir hareket baĢlattıklarını söylemiĢtir.122

KureyĢ‟i hilafeti tekeline almakla suçlayan kabile reisleri, vergi gelirinin büyük kısmının hala Medîne‟ye gönderilmesine karĢı çıkarak fey gelirlerinin eyaletlerde dağıtılmasını istiyordu. Ġbn Sebe ve KureyĢ yönetiminden kurtulmak isteyen bazı kabile reislerinin fitne ateĢini tutuĢturmasıyla bu durum bir isyana dönüĢtü.123