• Sonuç bulunamadı

D. Aile Anayasasının Geçerliliği

1. Kanuna aykırılık

TBK m.27 f.1 ile borç sözleşmelerinin içeriğinin “kanunun emredici hükümlerine” aykırılığı hali düzenlenmiştir. Emredici hüküm veya bir diğer adıyla emredici

765 KARASU, Anonim Şirketlerde Emredici Hükümler İlkesi, s.199.

766 Yılmaz KURBAN, “Aile Anayasasının Yasal Sınırları”, İstanbul Barosu Dergisi, C.82, S.5,

2018, s.182–86, <https://www.istanbulbarosu.org.tr/files/yayinlar/dergi/doc/ibd20185.pdf> (Erişim Tarihi: 24.02.2019), s.185; Moroğlu, oy sözleşmelerinde gabin halinin kabul edilmesi halinde oy sözleşmesinin bir ivaz karşılığında yapıldığının ikrarı söz konusu olacağından bu durumun ahlaka aykırılık iddiasına sebep teşkil edeceğini savunmaktadır; bkz. MOROĞLU, Özellikle Anonim ve Limited Ortaklıklarda Oy Sözleşmeleri, s.90.

hukuk kuralları taraflarca aralarındaki sözleşmede aksi kararlaştırılamayacak kurallardır767. TBK ile düzenlenen bu aykırılık çeşidi ile yalnızca TBK anlamında

emredici hükümleri değil hukuk düzenindeki tüm emredici hükümler kastedilmektedir768.

Aile anayasaları bakımından, borçlar hukuku sözleşmesi niteliği taşımaları nedeniyle başta TBK, düzenlenen hükümlere bağlı olarak TMK ve elbette anayasaya bir şirket konu edileceğinden TTK ve emredici hükümler ilkesi önem taşıyacaktır769. Aile anayasaları aynı pay sahipleri sözleşmesi gibi farklı çeşitlilikte

birçok hükme yer vermeleri sebebiyle her bir anayasa içeriğinin geçerliliği ayrı ayrı değerlendirilmelidir770.

Pay sahipleri sözleşmesi başlığı altında sözleşmenin konusu ile esas sözleşme konusunun ayrıştığına ilişkin birtakım açıklamalara yer verilmiştir. İfade edildiği üzere, pay sahipleri sözleşmesine konu hususlar, pay sahipliği haklarının “kullanımı” yani tarafların bu haklarının “tasarrufu” konusundaki özgürlük alanı ile ilgili olup pay sahiplerinin birbirlerine karşı bu tasarrufları konu ederek yükümlülük altına girmelerinden ibarettir771. Anonim şirketler bakımından TTK bağlamında

düzenlenen tüm hükümler, esas sözleşmenin düzenlenmesi, içeriği, geçerliliği gibi hususlar için emredici hüküm niteliği taşımaktadır772. Bu durum TTK m.340 ile

zaten açıktır. Diğer yandan, emredici hükümlerin yalnızca bir kısmı belli bir hukuki tasarrufu veya belli bir neticeyi tümüyle yasaklamakta, bu hükümlere ise emredici hükümler altında bir kategori olarak “yasaklayıcı hükümler” adı verilmektedir773.

767 REİSOĞLU, s.131; AKINTÜRK ve ATEŞ KARAMAN, s.62.

768 OĞUZMAN ve ÖZ, Borçlar Hukuku Genel Hükümler Cilt-1, s.83-84; oy sözleşmeleri

bakımından bu minvalde bir değerlendirme için bkz. MOROĞLU, Özellikle Anonim ve Limited Ortaklıklarda Oy Sözleşmeleri, s.69.

769 Çalışmanın dışında tutulan sermaye piyasası hukukuna tabi olan aile şirketleri için 6362 sayılı

Sermaye Piyasası Kanunu da aile anayasasının konusunun geçerliliği hususunda önem taşıyacaktır, bkz. OKUTAN NILSSON, s.115, ayrıca bkz. BİLGE, s.15-16.

770 UÇAR, s.141. 771 YÜKSEL, s.36.

772 BAHTİYAR, Anonim Ortaklık Ana Sözleşmesi, s.105; OKUTAN NILSSON, s.116 ve dpn.16. 773 Yasaklayıcı hükümlerle ilgili ayrıntılı bilgi için bkz. OKUTAN NILSSON s.116-118 ve özellikle

TTK’daki bu yasaklayıcı hükümler, belli bir hukuki tasarrufu veya belli bir neticeye ulaşılmasını mutlak bir şekilde yasaklamaktadırlar774. Her ne kadar emredici

hükümler pay sahiplerine ve şirket organlarına yönelik ise de alt kategorisi olan yasaklayıcı hükümler bunlarla birlikte, mutlak nitelik taşıdıklarından kanun tarafından yasaklanan veya yasaklanan amaca hizmet eden işlemlerin taraflarını yani pay sahibi olmayan üçüncü kişileri dahi bağlamaktadırlar775. Bu minvalde, aile

anayasasında yer verilecek hükümlerin öncelikle TTK’daki yasaklayıcı hükümler niteliğindeki emredici hükümlere uygun olmaları gerektiği ifade edilmelidir. Emredici hükümden yani yasaklanan sonuçtan kaçınmak amacıyla kanuna karşı hileye başvurulması halinde de ilgili düzenleme kanuna aykırılık ile aynı yaptırıma konu olacaktır776.

TTK’da anonim şirketin “anonim şirket” olarak nitelenmesini sağlayan değiştirilemeyen unsurlar da düzenlenmektedir. Bu unsurları taşımayan bir ortaklığın “anonim şirket” olarak ifade edilmesi mümkün değildir. Kanunun bu hükümleri de kamu düzenine etki etmekte olup777 aykırılık halinde geçersizlik söz

konusu olacaktır. Örneğin, anonim şirketin “tüzel kişi” olması hususu değiştirilemez bir unsurdur. Aynı şekilde, TTK m.480 ile düzenlenen tek borç ilkesi, sermayenin korunması ilkesi, anonim şirketlerin kanunda belirlenen organlarının zorunluluğu anonim şirketin TTK bağlamında değiştirilemez unsurlarıdır778. Aile anayasası ile, örneğin genel kurulun kaldırılmasına ve başkaca

bir mekanizma oluşturulmasına ilişkin ya da paya bağlı bir düzenleme ile tek borç ilkesini aşan borç yüklemek gibi yapılacak düzenlemeler kanunun emredici hükümlerine aykırı kabul edilecektir. Bu bağlamda oluşturulan ve anonim şirkete

774 OKUTAN NILSSON, s.116. 775 OKUTAN NILSSON, s.117.

776 OĞUZMAN ve ÖZ, Borçlar Hukuku Genel Hükümler Cilt-1, s.84; OKUTAN NILSSON, s.117-

118; özellikle oy sözleşmeleri bakımından bkz. MOROĞLU, Özellikle Anonim ve Limited Ortaklıklarda Oy Sözleşmeleri, s.69-70, oydan yoksunluğa ve pay devri yasağına ilişkin olarak kanun hükümlerinin dolanılmasına ilişkin bkz. s.75 vd.

777 OKUTAN NILSSON, s.119.

hâkim olan ilkelere aykırı aile anayasası düzenlemelerinin de geçerlilik denetimine tabi oldukları söylenebilecektir779.

Özetle “yasaklayıcı hükümlerle” bir tasarrufun yasaklandığı emredici hükümlerle birlikte kamu düzeni, vazgeçilmez pay sahipliği hakları, anonim şirket düzeni ve bu düzenin korunmasına ilişkin hâkim ilkelerin konu olduğu emredici hükümlere binaen düzenlenen kanuna aykırı esas sözleşme hükümleri geçersiz olacağı gibi, bu hükümlerin pay sahipleri sözleşmesi ve aile anayasasında düzenlenmesi halinde de TBK m.27 bağlamında kesin hükümsüzlük söz konusu olabilecektir780.