• Sonuç bulunamadı

II. Milliyetçi Cephe Hükümeti Dönemi

2.2. 1973 GENEL SEÇİMLERİ

5) Tüm vergi ve sigorta primi ceza ve zamları, asıllarının 8 ay zarfında ödenmesi şartıyla sınırsız olarak affedilmiştir.”297

2.4. I. MİLLİYETÇİ CEPHE HÜKÜMETİ

2.5.2. II. Milliyetçi Cephe Hükümeti Dönemi

5 Haziran’da gerçekleştirilen genel seçimlerin ardından Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk sandıktan birinci parti olarak çıktığı için hükümeti kurma görevini CHP lideri Bülent Ecevit’e verdi. Bülent Ecevit hükümet kurmak için yeterli çoğunluğa sahip olmadığını biliyordu. Fakat bağımsızlar ya da azınlıklardan gelebilecek bir desteğin ümidi ile 21 Haziran’da bu görevi aldı ve bir azınlık hükümeti kurdu. Hükümette sadece

      

414 Yaşar, Yeter Söz Milletin….., s.133.

415 Hürriyet, 12 Haziran 1977.

CHP’lilere yer verdi. Demirel bu hükümeti “Çankaya Hükümeti” olarak isimlendirdi.417 Ecevit’in kurduğu azınlık hükümeti 21 Haziran-3 Temmuz tarihleri arasındaki zaman diliminde güvenoyu alamadı.418 Güvenoyu alamayan Ecevit, Demirel’e tarafsız birisinin başbakanlığında bir koalisyon teklif etti fakat bundan da olumlu yanıt alamadı. Hükümeti kuramayan Ecevit bu teklifiyle başbakan olarak bulunmasa bile hiç olmazsa hükümette bulunmak istemişti. Fakat tarafsız başbakan fikri Süleyman Demirel’in pek hoşuna gitmemişti.419 Dönemin Cumhurbaşkanı olan Fahri Korutürk Ecevit’in güvenoyu alamaması ile ilgili olarak yıllar sonra, Ecevit bana gerekli sayıyı sağlayacağını söylemişti. Yoksa hükümeti kurma görevini ona verir miydim?, diye anlatıyordu.420 Bu dönemde bazı kesimler ordunun müdahalesinden bahseder olmuşlardı. Fakat o günkü şartlarda ordunun müdahalesini gerektirecek herhangi bir sıkıntı ve ordu müdahalesini haklı gösterecek bir durum yoktu. Bir seçim döneminin ardından şayet hükümetin tek parti tarafından kurulması mümkün değilse koalisyon arayışlarının uzaması normaldi.421 Bunun üzerine Cumhurbaşkanı Korutürk hükümeti kurma görevini seçimlerde ikinci parti olan AP’nin genel başkanı Demirel’e verdi. Demirel de eski ortaklarına teklif götürdü. Bu teklife olumlu cevap alınca 21 Temmuz 1977 tarihinde II. Milliyetçi Cephe hükümetini kurdu. Aslında tıpkı 1973 seçimlerinde olduğu gibi bazı çevrelerin özellikle de tekelci sermayenin422 istediği koalisyon CHP-AP koalisyonuydu. Fakat bu koalisyon hiçbir zaman için gerçekleşmeyecekti. Hatta 12 Eylül öncesinde darbenin tek çare olduğunun ima edildiği günlerde bile bütün çevreler darbeyi önlemek amacıyla CHP-AP koalisyonu için çalışmışlarsa da o dönemde de bu koalisyon hayat bulmamıştı. Kısacası tüm siyasetlerini birbirleri üzerinden yapan ve rekabet temeline oturtan bu iki lider ve partileri asla bir araya gelemeyeceklerdi ya da başka bir ifade ile gelmeyeceklerdi. Demirel yaptığı konuşmalarda milliyetçi cephenin iktidarı sola teslim etmemesi gerektiğini vurgulamaktaydı. Ecevit ise CHP-AP koalisyonunda tarafsız başbakan teklif etmekteydi. İki liderin bu tutumları da bir araya gelmek istememelerinin delilleri olarak yorumlanabilir.

      

417 Çavdar, Türkiye’nin Demokrasi Tarihi, s.247.

418 Fincancıoğlu, DEMİREL….., s.132-133.

419 Hürriyet, 10 Temmuz 1977.

420 Tutar, Türk Siyasetinde….., s.252.

421 Hürriyet, 17 Temmuz 1977.

Ecevit’in azınlık hükümeti 3 Temmuz’da yapılan güven oylamasında 217 evet oyuna karşılık 229 ret oyu alarak güvenoyu alamayınca Demirel MSP ve MHP ile birlikte II. Milliyetçi Cephe Hükümeti’ni kurdu. Bu hükümette AP 17, MSP 7 bakana sahip olurken MHP ise kabinedeki bakan sayısını 2’den 5’e yükseltiyordu.423 II. MC Hükümeti 1 Ağustos 1977 tarihinde güvenoyu aldı. Fakat bu hükümet fazla uzun ömürlü olamayacaktı. Hükümet programının genel amaçlarını, hür demokratik rejimi insan haklarına yakışır en haysiyetli idare şekli olarak gördüklerini, komünizm, faşizm ve diğer materyalizme dayanan, hak ve hürriyetler ile bağdaşmayan, her türlü maddi ve manevi zarar veren tahakküm idarelerine karşı oldukları, millî ve manevî değerlere bağlı olmayı bir vazife olarak gördüklerini, siyasi istikrar sağlanabildiği ve huzursuzluk ortamına son verildiği takdirde, her alanda millî, güçlü ve dengeli kalkınma hedeflerine ulaşılacağı424 şeklinde açıklamıştı.

II. MC hükümeti de çalışmalarına sıkıntılı bir Türkiye’de başladı. Bu sıkıntılardan birisi anarşi ve terördü. Diğeri ise ekonomik sıkıntılardı. Ülkedeki siyasal cinayetler gittikçe artıyordu. Ünlü isimler öldürülüyordu. Ölü ve yaralı sayıları her geçen gün daha da artıyordu. II. MC hükümetinin görev yaptığı 22 Temmuz 1977-5 Ocak 1978 tarihleri arasında terör olayları sonucundaki toplam ölü sayısı 507’ydi.425 Süleyman Demirel, koalisyon kurdukları sırada ülkedeki sıkıntıları “Hükûmeti kurdurmayan hükûmeti kursun. İşte o bizdik, çıktık ve hükûmeti kurduk. Göreve başladık. Fevkalade, hani bir tabir vardır; yer bakır, gök demir. Çok sıkıntılar var. Kıbrıs ambargosu devam ediyor. Petrol, varili 15 dolara çıkmış. Bütün ihracatımız, şeye yetmiyor, petrole yetmiyor. Böyle bir sıkıntılar içerisinde bir de ambargo. Borç alamıyoruz. Altın dahi rehin edemiyoruz. Böyle bir sıkıntıların içersindeyiz.”426 cümleleri ile dile getiriyordu.

Hükümetin ilk günlerinden itibaren karaborsa ve yokluklar şiddetleniyordu. Temel tüketim mallarının yokluğu büyük problemlerin yaşanmasına neden oluyordu. Elektrik sıkıntısı had safhaya ulaşıyor, ödemelerin vaktinde yapılamaması nedeni ile Bulgaristan elektrik vermeyi kesmek istiyordu. 1979 tarihli Türkiye İstatistik Yıllığı’na göre

      

423 Dodd, The Crisis of Turkish Democracy, p.16.

424 Erdilek, “Hükümetler ve Programları”, s.1034.

425 Erdost, 12 Eylül Turkaları, s.100.

Türkiye’nin 1977 yılındaki dış ticaret açığı 4.043 milyon dolardı.427 Akaryakıt yoktu. Kış ayları içerisinde yeterli derecede yakıt olmadığından ısınma konusunda problemler yaşanıyordu. Hatta devletin önemli ve yüksek memuriyetlerinde bile bu sıkıntının yaşandığı ve ev sahiplerinin gelen misafirleri paltoları ile karşıladıkları anlatılıyordu. Elektrikler sık sık kesildiğinden mum daha fazla kullanılmaya başlamıştı. Şubat ayından beri döviz sıkıntısı çekilmekteydi. Bu nedenle hükümetin IMF ile anlaşmaktan başka çaresi yoktu. IMF heyeti Eylül ayının başlarında Ankara’ya geldi. MC hükümeti birtakım ekonomik önlemler almayı planlıyordu. Buna göre taban fiyatlar düşük tutulacak, bazı KİT ürünlerine yüksek oranlı zamlar yapılacaktı. Fakat IMF heyeti bu önlemleri yeterli bulmadı. Heyet kredi faiz oranlarının yükseltilmesini, devalüasyon yapılmasını, ücretlerdeki artışların sınırlanmasını istiyordu. IMF’nin istekleri doğrultusunda bazı adımlar atıldı. Türk Lirasına % 10 oranında devalüe yapıldı. Ancak IMF % 20 oranında devalüe istiyordu. Bunun nedeni ise Türkiye’ye borç para vermek istememesi ve bunu bahane olarak kullanmak istemesiydi.428 Ekim ayında tekrar Türkiye’ye gelen heyet atılan adımları yine yeterli bulmamıştı. Artık IMF ile anlaşma ümitleri de yok oluyor gibiydi. Bu durum ise sanayicilerin, büyük iş çevrelerinin, sendikaların, TÜSİAD ve İSO gibi kuruluşların tepkisine neden oluyordu. Türk-İş Genel Başkanı Halil Tunç ise sık sık genel grev tehditlerinde bulunuyordu.429

Ülke gittikçe bir çıkmaza sürükleniyordu. Yeni hükümette MHP’ye 5, MSP’ye 8 bakanlık verildi. MHP’ye devlet, sağlık sosyal yardım, gümrük tekel, ticaret bakanlıkları ve Türkeş’e de başbakan yardımcılığı verilmişti. MSP’ye ise bir devlet bakanlığı, içişleri bakanlığı, çalışma, sanayi, enerji, imar-iskân bakanlıkları ve Erbakan’a da tıpkı Türkeş’e verildiği gibi başbakan yardımcılığı verilmişti.430

Koalisyon ortaklarından MHP, Milli Eğitim Bakanlığı’na sızıp, Eğitim Enstitüleri’ni kendi adamları ile doldururken, MSP de Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Devlet Planlama Teşkilatı’nı kendi müritleri ile dolduruyordu.431 MSP Genel Başkanı ve

      

427 Türk Ordusu’na Açık Mektup CIA-MİT-KONTRGERİLLA-DEVLET-12 EYLÜL İLİŞKİLERİ ÜZERİNE

TARİHSEL BİR BELGE, Derleniş Yay., İstanbul 1997, s.34. 428 Tutar, Türk Siyasetinde….., s.257.

429 Ataay, 12 Mart’tan 12 Eylül’e….., s.118-119.

430 Poyraz, Bir Cumhuriyet….., s.227.

Başbakan Yardımcısı Necmettin Erbakan, Anıtkabir’de yapılan 29 Ekim törenlerine katılmıyordu.432

Devam eden ABD ambargosu ülke ekonomisini zora sokan olaylardan birisiydi. Demirel gerek Ford ile gerekse Carter ile ambargonun kalkması için görüşmüşse de olumlu sonuç alamamıştı.433 Ambargo ancak 1978 yılında kaldırılacaktı.

II. MC hükümeti döneminde yaşanılan önemli bir olay da Kara Kuvvetleri Komutanlığı ataması olmuştu. O dönemde KKK için üç isim vardı. Bunlar 1. Ordu Komutanı Org. Adnan Ersöz, 2. Ordu Komutanı Org. Şükrü Olcay ve 3. Ordu Komutanı Org. Ali Fethi Esener’di. Başbakan Demirel, bu göreve Esener’in getirilmesini istiyordu. Esener’in kararnamesini Cumhurbaşkanı Korutürk’e gönderdi. Korutürk ise orduda bir hiyerarşinin olduğunu ve kararnamenin buna aykırı olduğunu söyleyerek imzalamayacağını bildirdi. Süleyman Demirel ise imzalanmadığı takdirde istifa edeceğini bildirdi. Korutürk, bu atamayı 30 Ağustos’a kadar bekletince her üç komutanda emekli oldu ve Kore’deki kıdeminden dolayı KKK’ya Ege Ordu Komutanı Kenan Evren getirildi. Bu olay Kenan Evren için de sürpriz olmuştu. Çünkü Ege Ordu Komutanlığı’ndan emekli olacağını düşünüyordu. Genelkurmay Başkanı Org. Semih Sancar 5 Ağustos 1977 tarihinde görevi Evren’e teslim etti. Evren ise anılarında bu törenlere Milli Savunma Bakanı’nın da katıldığını oysa Saadettin Bilgiç’in Ankara’da bulunmasına rağmen törene katılmadığını ve sonradan da tebrikte bulunmadığını söyleyerek, Bilgiç’in bu atamayı tasvip etmediğini belli ettiğini söylüyordu.434 Siyasiler Evren’in atamasını ister tasvip etsinler ister etmesinler, artık olan olmuştu. Çünkü KKK’ya atanan Kenan Evren daha sonra Genel Kurmay Başkanlığı görevine gelecek ve 12 Eylül’ün de liderliğini yapacaktı. Bir nevi kendisine karşı çıkan siyasilere üç yıl sonra o meydan okuyacaktı.

      

432 Hürriyet, 30 Ekim 1977.

433 Demirel, Devran, s.831-832.