• Sonuç bulunamadı

2.2. 1973 GENEL SEÇİMLERİ

2.2.2.3. Milli Selamet Partisi (MSP)

1973 seçimlerinde elde ettiği başarı ile dikkat çeken partilerden birisi de MSP’dir. MSP 1973 seçimlerinde sadece aldığı oylar açısından değil aynı zamanda siyasal İslam’ı gündeme getirmesi açısından da dikkat çekmiştir. Aslında MSP’nin kökeni 12 Mart Muhtırası’ndan sonra kapatılmış olan Milli Nizam Partisi’ne dayanmaktadır.

Türkiye tarihine bakıldığı zaman Osmanlı İmparatorluğu döneminden itibaren İslam’ın siyasete hakim olduğunu görülmektedir. Osmanlı döneminde devletin kurtulması için görülen çarelerden birisi Batıcılıktı. İlk etapta Batı’nın askeri ve silah gücünün Devlete nasıl getirileceği sorunu tartışılmaya başlanmıştı.225 Çünkü Devlet, Batı karşısındaki hissedilir anlamdaki ilk yenilgiyi askeri alanda yaşamıştı. Tanzimat’ın getirdiği bir takım yenilikler ile Batıcılık da sistemleştirilmeye

      

224 Çavdar, Türkiye’nin Demokrasi Tarihi, s.227-230.

225 Şerif Mardin, “Batıcılık”, Cumhuriyet Dönemi Türkiye Ansiklopedisi, Cilt: 1, İletişim Yay., İstanbul, s.245.

çalışılmıştı.226 İlerleyen dönemlerde Batıcılığa göre devletin gelişebilmesi için Batının hem bilimsel ve teknolojik gelişmeleri hem de yaşam tarzı alınmalıydı. İşte bu anlayışa karşılık ortaya çıkan akım ise İslamcılıktı. İslamcılar ilk iş olarak bir gözlem yapmışlardır. Buna göre İslam dünyası bir gerileme halindedir.227 Osmanlı Devleti’nin zayıflama nedeni de Müslümanların ataletidir. Devlet dinden uzaklaştığı için bu hale düşmüştür. İslamcı zihniyeti anlayamamanın sonucunda228 Batının hâkimiyetine girmeye başlamıştır. Eğer devleti yeniden eski gücüne ulaştırmak isteniliyorsa tekrar İslamcılık hareketine kulak verilmelidir. Hareketin amacı İslam dünyasını esaretten, taklitçilikten, yeteneksiz yöneticilerden ve Batı’nın sömürüsünden kurtarmaktır. Gelişmek ve medenileşmek için yapılan siyasi ve ilmi çalışmaları kapsamaktadır.229 İlerleyen yıllarda İslamcılar arasında ılımlılar olarak nitelendirilebilecek bir grup ortaya çıkmıştır ki bunlara göre de Batının sadece ilim ve tekniği alınmalı, kültürel olarak ise dinden yani İslam’dan uzaklaşılmamalıdır. Görüldüğü gibi tartışmaları Osmanlı İmparatorluğu döneminden başlayan ve bugüne kadar devam eden İslamcı gelenek sonucunda bu durum siyasete de yansımış ve İslami ağırlıklı partiler kurulmuştur. Cumhuriyet döneminde çok partili hayat sürecinde bu türden ortaya çıkan partilerin ilki Milli Nizam Partisi olmuştur. Partinin kurucusu Necmettin Erbakan’dır.

Prof. Dr. Necmettin Erbakan İstanbul Teknik Üniversitesi’nde okumuştu. Üniversite yıllarından itibaren dinine bağlı bir öğrenci profili çizmişti. Aynı yıllarda Süleyman Demirel de öğrenciydi. Süleyman Demirel de dindardı. Fakat onun dindarlığı Necmettin Erbakan’ınkinin boyutlarında değildi. Bu iki isimde gelecekte önemli partilerin liderleri olacaklar, bazen kıyasıya mücadeleye girişecekler ve bazen de koalisyon hükümetlerinde buluşacaklardı. Necmettin Erbakan 1969 yılında Almanya’dan Türkiye’ye döndü. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanlığına seçildi. Fakat bu seçim Demirel’in isteği dışında gerçekleşmişti. Bu nedenle Adalet Partisi seçimlerde yolsuzluk olduğunu iddia ederek seçim sonuçlarını iptal ettirdi.230

      

226 Kılıç, II. Meşrutiyet’ten Cumhuriyet’e….., s.15.

227 Tarık Zafer Tunaya, İslâmcılık Akımı, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları, İstanbul 2003, s.7.

228 Tunaya, İslâmcılık Akımı, s.13.

229 İhsan Özkeş, Siyasallaştırılan Din Dinleştirilen Siyaset, Otopsi Yayınları, İstanbul 2003, s.19.

230 Andrew Mango, Türkiye ve Türkler 1938’den Günümüze, (Çev.: Füsun Doruker), Remzi Kitabevi, İstanbul 2006, s.81-82.

Böylece üniversite yıllarından beri birbirlerini sevmeyen Demirel ve Erbakan arasındaki anlaşmazlıklar iyice gün yüzüne çıkmış oldu.

Necmettin Erbakan’ın siyasete dahil olması 1969 yılına denk gelmektedir. AP içindeki bazı aşırı dinciler Erbakan’ı 1969 yılında yapılacak olan seçimlerde Konya’dan milletvekili adayı olarak göstermek istiyorlardı. Bunu MSP’nin ilk Genel Başkanı olan Süleyman Arif Emre de doğruluyordu. Süleyman Arif de AP’deki bazı arkadaşlarının AP’yi ele geçirme teklifinde bulunduklarını ve Necmettin Erbakan’ı AP’den Konya milletvekili adayı yapmak istediklerini anlatıyordu. Fakat Erbakan, Demirel’in vetosuna uğruyor ve AP’ye kabul edilmiyordu.231 Böylece gerginlik daha da artıyordu. Bunun üzerine Necmettin Erbakan, Konya’dan bağımsız olarak aday olmuş ve kazanarak Meclise girmişti. Erbakan bu ilk milletvekilliğinde Konya’lı tüccarların desteğini görmüştü.232 Bağımsız milletvekili olduktan sonra MNP’nin kuruluş çalışmaları başlatılmış ve kendisi de kurucuları arasında yer alarak partiyi 1970 yılında kurmuştu. Daha sonra ise Partinin Genel Başkanlığına seçilmişti.233 Partinin Nakşibendi Şeyhi Mehmet Zahid Kotku’nun teşviki ile kurulduğu söylenmektedir. MNP sadece çatışmalardan dolayı değil, İslamcı bir anlayışı savunmak için de kurulmuştu. Aslında başka bir ifade ile MNP’nin kuruluşu bir bakıma Tanzimat Döneminden beri devam etmekte olan anti-Batıcı ve anti-Laik anlayışın devamı niteliğini taşımaktaydı.234 Bu bağlamda MNP gerçek anlamdaki ilk İslamcı partiydi.235 MNP’nin programına göre Türkiye’deki genç nesil, özel mülkiyete saygılı, kendini feda eden, yurtseverler olmalıydılar. Türkiye’nin bilim, teknoloji ve sivilleşme yarışında lider ülke olması için bunun nasıl yapılacağını gösteren en son bilgilerle donatılmalıydılar.236

MNP 1970 yılında Mecliste üç milletvekiline sahiptir.237 Fakat bu parti fazla uzun ömürlü olmayacaktır. 12 Mart Muhtırası’ndan sonra 1972 yılında Anayasa

      

231 Fincancıoğlu, DEMİREL..., s.129.

232 Abdullah Manaz, Siyasal İslamcılık II-Türkiye’de Siyasal İslamcılık, IQ Kültür Sanat Yayıncılık, İstanbul 2008, s.253-254.

233 Binnaz Toprak, “Milli Selamet Partisi”, Cumhuriyet Dönemi Türkiye Ansiklopedisi, Cilt: 8, İletişim Yay., İstanbul, s.2104.

234 Akyaz, Askerî Müdahalelerin Orduya….., s.254.

235 Manaz, Siyasal İslamcılık II….., s.256.

236 Metin Heper, “Revised Barcelone Process in the Light of Turkish Experience”, Prepared to be

submitted at the Conferance on “The Convergence of Civilizations? Constructing a Medditerranean Region,” Lisbon,Portugal, June 6-9, 2002, p.10.

Mahkemesi kararı ile kapatılmıştır. Partinin kapatılma gerekçesi olarak ise Anayasaya ve laikliğe aykırı hareket ve faaliyetlerde bulunması gösterilmiştir. İşte kapatılan MNP’nin yerine aynı niteliklere sahip olacak olan MSP kurulacaktır. MNP ve MSP’ye göre ahlaki gelişmeden devlet sorumludur. Bu partiler insanların vicdanlarında hareketsiz olarak yattığını varsaydığı bazı İslami inançları diriltmeyi amaçlamışlardır.238

1973 seçimleri sürecine girildiğinde 12 Mart sonrası kapatılmış olan MNP’nin yerine Milli Selamet Partisi kurulmuştur. MSP’nin ilk Genel Başkanı MNP hareketinde de yer almış olan Süleyman Arif Emre’dir. Başlangıçta Erbakan’ın Genel Başkan olmamasının nedeni MNP ile bağlantılı görünmemek kaygısıydı.239 MNP’den farklı olduğunu ortaya koymak isteyen MSP’nin ilk Genel Başkanı Necmettin Erbakan değil de Süleyman Arif Emre olmuştur. Necmettin Erbakan’ın Genel Başkan olması 20 Ekim 1973 tarihinde yani 14 Ekim genel seçimlerinden sonra olmuştur.

MNP’nin yukarıda değinilen programı halefi olan MSP tarafından “Milli Görüş” olarak formülleştirilmiş240 ve bu görüş partinin ideolojik yaklaşımı olmuştur. MSP, tekelleşmenin artmasına ve yabancı sermayeye bağımlılığa karşı olduğunu söyleyerek bu boyutuyla kendisinden önce gelen MNP’den daha ciddi bir imaj oluşturmaya çalışmıştır.241 MSP’nin “Milli Görüş”ü şu ilkelere dayanmaktadır:

MSP’ye göre Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküş nedenlerinden birisi Batılılaşma hareketidir. Bu hareket ile birlikte Osmanlı İmparatorluğu Batı’nın tahakkümüne girmiş ve yıkılmak zorunda kalmıştır. Oysa din ilerlemenin önünde engel değildir ve dine önem verdiği zamanlarda dönemin en güçlü devletlerinden birisi haline gelinmiştir. Batı er geç yıkılmaya mahkûmdur ve bu yüzden Türk milleti kendi özüne dönmelidir. Batı’nın yaşam tarzının benimsenmesi kültürel değerlerimizi de yok etmiş, aile içersindeki sevgi ve saygı azalmış, gençler dinden uzaklaşmıştır. MSP’ye göre bütün bunların önüne geçilmeli ve “Manevi Kalkınma” gerçekleştirilmelidir. Yine Milli Görüşe göre sanayileşmeye önem verilmeli Batı’ya bağımlı sanayileşme yerine milli ve bağımsız sanayileşme gerçekleştirilmelidir. Eğitim konusunda ise Cumhuriyet Döneminin eğitim politikaları eleştirilmiş, eğitim

      

238 Heper, “Revised Barcelone Process in the Light of Turkish Experience”, p.11.

239 Mücek, Türkiye’de Askerî Darbeler, s.93.

240 Heper, “Revised Barcelone Process in the Light of Turkish Experience”, p.10-11.

sisteminin Batı taklitçiliğinden öteye gidemediği, bunun sonucunda da milli tarih bilincinden yoksun insanların yetiştirildiği iddia edilmiştir. Milli Görüş’e göre Türkiye’nin tarihteki yerini anlatan, taklitçilikten uzak olan, bilime ve fenne dayanan bir eğitim politikası benimsenmelidir.242

1973 yılında MSP adıyla tekrar ortaya çıkan Necmettin Erbakan ve partisi benimsediği bu görüş ve yaptığı seçim çalışmaları ile büyük başarı sağlamış, AP’nin oylarını bölmüştür. Erbakan ve ekibinin benimsediği siyasal İslam ağırlıklı parti ideolojisi 2000’li yıllara kadar devam etmiş ve hatta 1997 yılında 28 Şubat postmodern darbesinin yaşanmasına neden olmuştur.