• Sonuç bulunamadı

I. BÖLÜM: ULUS-DEVLET VE KÜRESELLEŞME

3. Küreselleşmenin Temel Aktörleri

3.5. Hizmet Ticareti Genel Anlaşması (GATS)

DTÖ’nün kuruluş anlaşmalarından bir diğeri olan GATS (Hizmet Ticareti Genel Anlaşması), uluslararası hizmet ticaretine ilişkin temel kavram, kural ve ilkeleri küresel düzeyde belirleyen, tüm hizmet sektörlerini ve bu hizmetlerin üretilmesi için gerekli

83 Türkel Minibaş, “Küreselleşen Dünyanın Anayasası: MAI”, İktisat dergisi Sayı 381, Ağustos 1998, s.

30.

tüm malların üretilmesini de kapsayan, ilk çok taraflı yatırım ve ticaret antlaşmasıdır.

Bir hizmet sunucusunun bir diğer üye ülkenin hizmet sektörüne sermaye yatırımı yapabilmesinin önündeki engellerin kaldırılabilmesi, bu anlaşmanın temel hedefleri arasındadır.84 GATT Anlaşmasına bağlı olarak imzalanmış olan ve halen genişleme görüşmeleri devam eden GATS, alanına giren kamusal hizmet sektörlerinde piyasalaşmayı hızlandırma amacıyla özellikle eğitim ve sağlık alanlarında yoğunlaşmaktadır.

Dolayısıyla GATS’ın esas genişleme alanı, kamu hizmetleridir ve anlaşmayla tüm kamusal hizmet alanlarının küresel piyasa işleyişinin içine dâhil edilmesi beklenmektedir. GATS’ın temel ilkeleri arasında bir ülkeye giren sermayeye, o ülkenin kendi sermayesine tanıdığı tüm avantajları tanıması da yer almaktadır. Bir başka deyişle, GATS hükümleri çerçevesinde belirlenen tüm hizmet sektörleri piyasaya açılırken, yerli ve yabancı hizmet ticareti yapanlar eşit sayılacaklardır. Bir diğer ilkeye göre ise, bir ülke ekonomik, siyasal ve kültürel ortaklıkları nedeniyle kendisine yakın gördüğü ya da karşılıklı işbirliği içinde çıkarı olduğunu düşündüğü başka bir ülkeye tanıdığı ticari ayrıcalıklarını, tüm GATS üyelerine uygulamak zorundadır.85

DTÖ’nün ulus-devleti ve yönetsel yapısını kuşatma mekanizmalarından biri olarak ortaya çıkan GATS’ın amacı, kısaca mal ticaretindeki liberalizasyonun mümkün olduğunca çok ülkeye ve tüm hizmet sektörlerine uygulanmasıdır. Üyeler birbirlerine verdikleri ticari ayrıcalıkları, dar sektörel bazda değil, tüm sektörler ve ülkelerden dönecek olan geniş bir ticari kârlılık üzerinde temellendirmişlerdir. GATS’ı genişletme amacının temelinde ise küresel düzeyde hizmet alanlarının serbestleşmesinin sağlanması, bunun için de sermayenin önündeki tüm engellerin kaldırılması bulunmaktadır. Bu amacın arkasında DTÖ olduğu kadar aynı amaç etrafında birleşmiş olan IMF ve DB de bulunmaktadır. 1980’lerden bu yana IMF ve DB tarafından uygulanan ve “yapısal uyum” denilen bir süreci yaşayan, kendi kamusal hizmetlerinin kamusallık niteliğini ortadan kaldırarak, sağlıktan eğitime, su hizmetlerinden sosyal hizmetlere kadar temel kamusal hizmetlerin tümünü yerli ve yabancı şirketlere açarak

84 Chossodovsky,op.cit., s.39.

85 Güzelsarı,op.cit.,s.119-120;“Hizmet Ticareti Genel Anlaşması (GATS) Gerekçe”, www.antimai.org,

piyasa mekanizmasına hazırlayan azgelişmiş ülkelerde GATS hükümleri; IMF Stand-by anlaşmaları ve DB’nin “yapısal uyum politikaları” ile birlikte değerlendirilmelidir.

Daha önce de ifade edildiği gibi IMF, DB ve DTÖ gibi uluslararası kuruluşlara ek olarak gelişmekte olan ülkelerin ekonomi politikalarının izlenmesine dönük yakın işbirliğine dayanan yeni bir “yetki paylaşımı”nın oluştuğu da söylenebilir.

DTÖ’nün kuruluş amaçlarından biri olan GATS, uluslararası hizmet ticaretine ilişkin temel kural ve ilkeleri küresel düzeyde belirleyen, tüm hizmet sektörlerini ve bu hizmetlerin üretilmesi için gerekli olan tüm metaların üretimini de kapsayan ilk çok taraflı yatırım ve ticaret anlaşmasıdır.

GATS’ın temel hedefleri bir miktar daha açımlandığında, amaçlanan şeyin bir hizmet sunucusunun bir diğer üye ülkenin hizmet sektörüne sermaye yatırımı yapabilmesinin önündeki tüm engellerin ortadan kaldırılmasının merkezde durduğu görülecektir.

Hizmet ticaretinin serbestleştirilmesinin uluslararası sermaye gruplan açısından asıl önemi, dış pazarlarda ticari varlık tesis etmek ve bunun için hizmet üretiminde ve hizmet satışında öne çıkan ulusal düzenlemelerin tümünden kurtulmaktır. Böylece yabancı yatırımcılara şirket şubeleri açma, tröstler oluşturma, ortaklık tesis etme, tümden mülkiyet edinme, birlik, temsilcilik ya da bu tip kuruluşların şubelerini açma veya satın alma gibi olanakları sağlamış olacaktır. Anlaşmanın DTÖ tarafından dünyanın ilk çok taraflı yatırım anlaşması olarak tanımlamasının altında bu amaç yatmaktadır.86

Bu anlaşma ile kamusal alanlar dâhil tüm hizmet alanlarında uluslararası sermayenin önündeki engellerin kaldırılmasının hukuki şartları da belli kurallar dâhilinde çerçevelendirilmektedir. Bu niteliği ile GATS geriye dönüşü engellemekte; yerli-yabancı şirketler arasında eşit hakları savunmakta; uyuşmazlıkların çözümünde ulusal kuralları “by-pass” ederek çözümü DTÖ mahkemelerine bırakmaktadır.

86 Selime Güzelsarı, “Küresel Kapitalizmin Anayasası”, Praksis, Sayı: 9, Kış-Bahar 2003, s. 120.

GATS bakımından “hizmet” tanımlaması oldukça önemli bir yerde durmaktadır.

Anlaşmanın hizmet tanımı esas alınacak olunursa, bir hizmetin uluslararası sermayeye açılmasının sınırlandığı tek durum, kamusal otoriteler tarafından yerine getirilen bir hizmetin ticari nitelik taşımaması ve hizmet yerine getirilirken rekabetçi ortamın oluşmamasıdır. Bir hizmet alanında bu şartlardan sadece biri geçerli olduğunda bu alan GATS kapsamında sayılacaktır. Diğer bir deyişle, tümüyle kamusal olarak yerine getirilmeyen, kısmen piyasaya açılmış olan tüm hizmetler ticari hizmet kapsamında değerlendirileceğinden GATS kapsamına alınabilecektir. Gerçekte GATS’ın esas genişleme alanı kamu hizmetleridir ve anlaşmayla tüm kamusal hizmet alanlarının küresel piyasa işleyişinin içine dâhil edilmesi hedeflenmektedir.

İşleyiş açısından bakıldığında GATS’ın, MAI Anlaşma Taslağındaki tüm hükümleri aynen içerdiği görülmektedir. Bu kapsamda DTÖ, ülke yasalarını uygunluk açısından yargılama yetkisine sahip kılınmakta, devletlerin kamu yararına ilişkin düzenlemeleri koruma yetkisine getirilen kısıtlamalar bu mekanizma aracılığıyla denetlenmektedir.

GATS anlaşmasının “genişletme müzakereleri” 2000 yılı başından bu yana 15 günde bir yapılan gizli toplantılarla sürdürülmektedir. Amaç, anlaşmada belirtildiği gibi “artan liberalizasyon” düzeyine ulaşmaktır. Bu çalışmalar DTÖ bünyesindeki “Hizmetler Çalışma Grubu” eliyle yürütülmekte olup Türkiye de bu anlaşmaya taraf olmuştur.

Sonuç olarak GATS Anlaşması, başta kamusal hizmet alanları olmak üzere tüm hizmet alanlarını uluslararası sermayenin egemenliğine açan ve bunun ekonomik ilişkilerini dünya çapında örmeye devam eden bir anlaşmadır. Bu anlaşma, günümüzde uluslararasılaşan sermayenin piyasa ilişkilerini düzenleyen, denetleyen ve kurala bağlayan bir “anayasa” niteliği taşımakta ve küresel düzeyde tüm hizmet alanları, özellikle de kamusal hizmet alanları buna göre yeniden yapılandırılmak istenmektedir.