• Sonuç bulunamadı

HALKEVLERİNİN KAPATILMASI SÜRECİNİN BURSA’DAKİ YANSIMALARI 1 . Halkevlerinin Kapatılışına Gidilen Süreç

İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI SONRASI BURSA YERELİNDE CUMHURİYET HALK PARTİSİ’NİN İKTİDAR YILLARI (1946–1950)

B. HALKEVLERİNİN KAPATILMASI SÜRECİNİN BURSA’DAKİ YANSIMALARI 1 . Halkevlerinin Kapatılışına Gidilen Süreç

Çok partili siyasi hayata geçişle birlikte, Türk Devrimi içinde yer alan iki önemli kültür kurumu büyük yara almış ve kapanışlarına giden yol açılmıştır: Halkevleri ve Köy Enstitüleri34. Cumhuriyet Halk Partisi'ne bağlı olarak yürüyen Halkevleri, diğer partilerin ortaya çıkışıyla birlikte tartışılır olmaya ve giderek gücünü yitirmeye başlamıştı. Karşı partilerin eleştirileri nedeniyle devletin maddi yardımlarından mahrum kalan halkevleri, aynı zamanda yakın gelecekte iktidara başka bir partinin geleceği düşüncesi ile halkın önemli bir bölümünü kaybetmeye başlamıştı35. Böylece her türlü kültürel faaliyetlerini yürütemez duruma gelmeye başlayan kurumların, yıkılış süreci hız kazanır. Cumhuriyet Halk Partisi içersinde bu kurumların geleceği konusunda endişeler giderek artarken, 1947 yılında gerçekleştirilen Kurultay’da bizzat İnönü, Halkevlerine verilmesini istediği statüden bahseder36. Halkevlerinin statüsü hakkında çalışmalarda bulunmak üzere oluşturulan

32 Ant, 16 Mayıs 1950. Derviş Sami Taşman, 1925 yılında mübadil olarak ailesiyle birlikte Bursa’ya terleşmiştir. Kısa bir süre sonra Ankara’ya yerleşen ve 27 sene orada ikamet eden Taşman, 1942 senesinde CHP Genel Sekreterliğinde hizmete girmiş ve 1947 yılının Aralık ayına kadar Halk Partisi bünyesinde çeşitli görevlerde bulunmuştur. 1945-1946 yılında genel sekreterlikte seçim bürosu şefliği görevinde bulunmuş ve 1946 seçimlerini yürütmüştür. 1947 yılında Bursa’ya gelerek, Abdurrahman Konuk’un isteği ile Ant gazetesinde görev almış ve yazı yazmaya başlamıştır.

33 Yılmaz Akkılıç’ın Derviş Sami Taşman’la AS Tv’de Yaptığı Televizyon Programı, Mart 1997.

34 Kemal Karpat, Köy Enstitüleri ve Halkevlerinin kapatılması sürecini, komünizmle savaş kisvesi altında gerçekleştirildiğini ve bu kurumlara yönelik kültürel bir irticaının uygulandığına değinir. Halkevleri, Sovyet Rusya’daki “Narondi Dom” denilen örneklere benzetilerek, komünizmle bu kurumlar arasında bağlantılar kurulup, kurumların Türkiye’nin kültürel kalkınmasında oynadığı faydalı rolü en aza indirilmişti. Kemal H.

Karpat, Türk Demokrasi Tarihi, Afa Yayınları, İstanbul, 1996, s. 304.

35 Anıl Çeçen, Halkevleri, Gündoğan Yayınları, Ankara, 1990, s. 234.

36 İnönü yaptığı konuşmasında Halkevleri için arzuladığı değişimi şöyle ifade eder: “Halkevlerinin siyasi partilerin ortak olarak sevebilecekleri ve ortak olarak istifade edebilecekleri bir müessese halinde çalışmaları çok ehemmiyetli ve lüzumludur… Kültür müessesi olarak çalışmak esastır. Bu çalışmada her

166 komisyon, kurultaya sunduğu raporunda, kurumların yaşadığı en büyük sıkıntının hükmi bir şahsiyete sahip olmamalarının geldiği; kurumlara verilecek olan yeni statüde partiye olan bağlılığının asla arka plana itilmemesine vurgu yapılmıştı37. Kurultay sonrası, halkevlerine tesis statüsünün verilmesi ve bağımsız çalışma düzenin sağlanması gerektiği kararını alır.Vakıf şekli konusunda hukukçulardan çeşitli görüşler alınır ve sonuç olarak, halkevlerine vakıf biçimini vermek, CHP’nin bu kuruluş üzerinde etkisini kaybetmek amacına geleceği için kabul görmez38. CHP içinde Halkevlerinin, partinin fikriyatını yayan kültür kurumları haline getirilmesi ve halkevlerinin parti elinden çıkarılmasına asla imkân verilmemesi konusunda bir görüşün taraftar bulduğu bir gerçektir39. Ayrıca çok hızlı gelişen siyasi olaylar, CHP üst yönetiminin eski bürokratik alışkanlıklara nedeniyle ağır işlemesi sonucu istenilenler 1950 seçimlerine kadar gerçekleştirilemez40.

Halk Partililer Halkevlerini tüm halkın yararlanması için oluşturulan kültür müesseseleri olarak nitelendirseler de, Demokratlar, Halkevlerini Cumhuriyet Halk Partisi’nin tapulu bir malı olarak görüyordu. Demokratlara göre Halkevleri, CHP’nin altı oklu bayrağının kapısında dikili durduğu, birer kültür müessesesi olmaktan çoktan çıkmış, tamamen Cumhuriyet Halk Partisinin siyaseti için birer sığınak haline gelmişti. Buralar, CHP’nin gençlik teşkilâtını oluşturmak için fidanlık olarak kullandığı merkezlerdi. Her yıl bu kurumlara milletin kesesinden kaynak aktarmak doğru ve makul bir şey değildi41. Tümüyle Millet parasıyla yaşayan, temeli tamamıyla Millet parasıyla atılmış olan bu evlerin “Millete Mal Edilmesi” zamanı gelmiş ve hatta çoktan geçmişti42.

Demokratlar, 14 Mayıs 1950 seçimleriyle iktidara gelmelerini hemen ardında başta TBMM olmak üzere, kamuoyu önünde, 27 yıllık Cumhuriyet Halk Partisi iktidarını yolsuzluk, suiistimal ve türlü israflardan sorumlu tutuyor ve bu görüşlerini Meclis kürsüsünden paylaşıyordu43. Bu tartışmaların hemen ardından Bursa kamuoyunda iktidar yanlısı basında Halkevlerine yönelik anket oluşturulmuş ve halkın bu kurumlara bakışı okuyucularla paylaşılmıştır44. İktidar bu görüşleri kamuoyu ile paylaştığı dönemde, CHP VIII. Kurultayını, iktidar partisine nazire yaparcasına Ankara Halkevinde toplaması,

partinin mensubunun… İdareye makul surette iştirak imkânı olmalı… Siyasi partiler muayyen zamanlarda toplantılar için istifade edebilmeli”. İsmet İnönü, Konuşma, Demeç, Makale, Mesaj ve Söyleşiler 1944-1950, haz. İlhan Turan, TBMM Kültür, Sanat ve Yayın Kurulu Yayınları, Ankara, 2003, s. 200.

37 “Halkevleri Komisyonu Raporu”, CHP Yedinci Kurultay Tutanağı, Ankara, 1948, ss. 199-201.

38 Mehmet Kabasakal, Türkiye’de Siyasal Parti Örgütlenmesi 1908-1960, Tekin Yayınevi, İstanbul, 1991, s. 159.

39 CHP’de Islahat Yapılması İçin Teklif, ss. 31.

40 Çeçen, a.g.e., s. 237.

41 TBMM Tutanak Dergisi, Devre 8, C XVI, Birleşim 52, (25.02.1949), s. 607-608.

42 TBMM Tutanak Dergisi, Devre 8, C XVI, Birleşim 51, (24.02.1949), s. 598.

43 Cumhuriyet, 25 Haziran 1950.; Halk Partisine yönelik iddialar için bakınız: TBMM Tutanak Dergisi, Devre 9, C I, Birleşim 5 (02.06.1950).

44 Hakimiyet, 3 Haziran 1950.

167 iktidarın öfkesini CHP-Halkevi ilişkisine çekmesi yönünden talihsizlik olmuştu.

Demokratlar, Halkevlerinin kaldırılması yönünde ilk adımı 1935-1950 yılları arasındaki devlet tarafından bu kuruma yapılan yardımları açıklayarak başlatmıştı. Halkevlerine devlet bütçesinden 26 milyon lira ayrıldığını ve bu miktarın 9,5 milyon lirasının örtülü ödenekten CHP’sine gittiğini kamuoyu ile paylaşmıştı45. Ardından ülke içersindeki halkevlerinin hesaplarında incelemeler başlarken, Ankara ve İstanbul Eminönü Halkevi denetlemelerinden sonra Bursa Halkevi hesapları da maliye müfettişlerince denetleniyordu46.

Sonrasında iki parti arasında bir yumuşama dönemine girilirken, Halkevlerine verilmesi düşünülen statü konusunda uzun sürecek bir görüşme trafiği başlamış, fakat görüşmeler her iki tarafı tatmin edecek bir noktaya ulaşmadan sonlanmıştı. Görüşmelerin olumsuz sonuçlanmasının ardından harekete geçen DP, 1951 yılının yaz aylarında

“Halkevlerini millete mal etmek” iddiasıyla, Halk Partisinin mallarına el konulmasına yönelik bir yasal düzenlemeyi Meclis’te gündeme getirmişti. Bursa kamuoyunu Halkevlerinin kapatılması sürecine hazırlamakta iktidarın yayın organlarına düşecekti.

İsmet Bozdağ, Halkevlerini, hiçbir fonksiyonu kalmamış müesseseler olarak

45 Şerafettin Turan, Türk Devrim Tarihi-Çağdaşlık Yolunda Yeni Türkiye, C IV/1, Bilgi Yayınevi, Ankara, 1999, s. 91. Burada Bursa Halkevi’nin oluşumu ve sonraki dönemlerinde sağlanan maddi kaynaklara yer vermek gerekir. Halkevi’nin ilk binası Setbaşı’ndaki Mahvel’in arasındaki sokağın sağındaki ikinci sıradaki ahşap binaydı. Bu binanın yeterli gelmemesi üzerine yeni bir binanın yapılması çalışmalarına 1936 yılında başlanmış, ilin ileri gelenlerinin yaptıkları toplantılarda, halkevinin Bursa halkı tarafından yaptırılması esası kabul edilmişti. Bu karar doğrultusunda aralarında Halkevlerinin kapatıldığı dönemde Demokrat Parti’nin üst yönetim kadrosunda yer alacak olan ve Demokrat Parti Bursa il teşkilatının başkanlığını yürütecek olan Hulusi Köymen’in bulunduğu beş kişi 250’şer lira yardımda bulunarak ilk adım atılmış, CHP Vilayet Bütçesi’nden 24 bin lira ayrılmıştı. Halk nezdinde başlatılan kampanyası sonucunda Mayıs 1936 yılından Nisan 1939 yılına kadar toplam 16 bin 779 liralık bağış toplanmıştı. 1937 yılı belediye bütçesinden ayrılan ödeneğin dışında, Halkevleri merkezinden 10 bin liralık bir kaynak sağlanmıştı. Nisan 1939 tarihine gelindiğinde inşaatın ilk etap çalışmalarını başlatmak adına gerekli olan 70 bin liralık kaynak sağlanmıştı.

Kaynak sağlama çalışmaları devam ederken, Halkevi binasının batı kısmını oluşturan birinci etabın yapım ihalesi 19 Aralık 1938 tarihinde 69 bin 825 liraya müteahhit Şefik Çapan’a verilmişti. Diğer kısımların kaynak sağlama çalışmalarına devam edilirken, 1940 yılı il genel meclisi toplantısında 24 bin 200 liralık ödenek ayrılmış, ayrıca halktan toplanmaya devam edilen bağışlara kaynaklara eklenmiştir. Binanın ilk kısmının yapımı 15 Mayıs 1940 yılında tamamlanarak, kullanıma açılmıştır. İkinci kısım inşaatının yapım çalışmaları için CHP il idare kurulu başkanlığı, 11 Mart 1947 tarihinde ihale edilmek üzere pazarlığa çıkmış, 270 bin liralık fiyat üzerinde yapılan ihaleyi Şerif Çapan kazanmış ve diğer kısım inşaatına başlanmıştır. Halkevi binası, bugünkü Ahmet Vefik Paşa tiyatrosu olarak kullanılan binadır. Halkevlerinin kullandıkları kaynaklara yönelik bir incelemede bütçe olanaklarına da bakmak gerekirse şu tespitlerde bulunulabilir: Bursa Halkevi açıldığı dönemde CHF’ dan 200 liralık bir ödenek tahsis edilirken, bu paranın yeterli olmadığı ve Başkan Dr. Yusuf İzzettin Bey’in giderleri kendi cebinden karşıladığı görülür. 1933 yılında CHF’ den 4 bin lira, il genel meclisinden 4 bin lira, belediyeden 500 lira, halktan 250 lira olmak üzere 8 bin 750 liralık bir bütçe oluşturulmuştur. 1936 yılındaki bütçe 17 bin 278 liradır. Bu miktarın 9 bin 200 lirası özel kuruldan, 4 bin 664 lirası belediyeden, 1 bin 845 lirası kiradan, 991 lira 20 kuruşu il hissesi olarak Bursa kazasından, 100 lirası genel sekreterlikten alınan yardımdan, 25 lirası çeşitli gelirlerden ve 454 lira 70 kuruşu da bir önceki yıldan devretmiştir. 1939 yılı bütçesinde ise özel kuruldan 20 bin lira, belediyeden 30 bin lira, ilçelerin bütçelerine göre yolladıkları üye yardım ödeneğinin il hissesi 1 bin 988 lira 27 kuruş, genel merkezden 40 bin lira, çeşitli gelirlerden 19 bin 260 lira olmak üzere 111 bin 248 lira 27 kuruş gelir kaydedilmiştir. Mine Akkuş, Bursa Halkevi ve Uludağ Dergisi, Akkılıç Kütüphanesi Yayınları, Bursa, 2011, ss. 74-79.

46 Ant, 19 Ekim 1950.

168 nitelendirirken, Bursa’daki Halkevi binasının bir ticarethane görüntüsü vermeye başladığına değinecekti. Şurasında kahve, şurasında kulüp, şurasında sinema, şurasında parti yerleşmiş ve halkevi kuru bir tabeladan ibaret kalmıştı. Halkın müşterek yardımlarıyla kurulan tesislerin bugünkü hali halka büyük bir ızdırap veriyordu47.

Cumhuriyet Halk Partisi'ni maddi bakımdan sıkıntı içine sokmak ve manevi bakımdan da teşkilatı yıldırmak amacını taşıyan bu süreç, Cumhuriyet Halk Partisi örgütlerinde büyük rahatsızlıklar yaratmış, Bursa il örgütü aldığı bir kararla, parti merkezinden parti kurultayının hemen toplanmasını talep etmişti48. Partililer bu süreci, 16 Eylül 1951 tarihinde yapılacak olan ara seçimlere partinin zayıflatarak girmesini sağlamak amacına yönelik, iktidar partisinin bir gözdağı olarak algılıyordu. İsmet İnönü, teşkilata yönelik yayınlamış olduğu tamimde, iktidar partisinin bu teşebbüsünü insafsızca bir hareket olarak nitelerken, daima hesap isteme ve borçlandırma yolu ile parti teşkilatının çalışamaz bir hale getirilmek istendiğine değiniyordu49.

Yasa teklifinin ismi, CHP ve Halkevi ifadeleri geçirmemek adına ayrıntılı ve uzun tutulmuştu: “Resmî daire ve müesseselerin siyasi partilere bedelsiz mal devredemeyeceklerine ve bu daire ve müesseselerle münfesih derneklere ait olup siyasi partilere terk edilmiş olan gayrimenkul mallarla bu partiler tarafından- genel menfaatler için yaptırılmış olan binaların sahiplerine ve Hazineye iadesine dair kanun teklifi”50. Manisa Milletvekili Refik Şevket İnce ve yedi arkadaşının verdikleri kanun teklifinin gerekçesinde,

“Cumhuriyet Halk Partisi, nüfuz ve otoriteyi kendi mevcudiyetini takviye ve malî kudretini artırma yolunda kullanıp, milletin kalp ve vicdanında derin yaralar açarak… Her çareye başvurmakta beis görmeden… Büyük şehirlerden en fakir köylere kadar birçok yerlerde irat getirebilecek ammeye ait belli başlı gayrimenkulleri, ya nüfuz kullanmak veya muvazaalı yollara sapmak gibi kanun harici tasarruflarla uhdesine geçirmişti”51 ifadeleri kullanılmıştı. Artık bu malların millete iadesi gerçekleştirilmeliydi ve bu kanun teklifi ile bu gerçekleştirilecekti. Yasa teklifinin Meclis görüşmelerinde, DP’liler, başta İnönü olmak üzere, CHP’yi sert ifadelerle eleştirerek, yasa teklifinin haklılığını ortaya koymaya çalışmışlardı. Teklif, Meclis’in 8 Ağustos 1951 günkü oturumunda oya sunulmuş,

47 İsmet Bozdağ, “Bir Türlü Halledilemeyen Dava: Halkevleri”, Hakimiyet, 11 Nisan 1951.

48 Ant, 1 Ağustos 1951.

49 Ant, 5 Ağustos 1951.

50 Kanun No: 5830, Resmi Gazete, S 7882 (11 Ağustos 1951).

51 Manisa Milletvekili Refik Şevket İnce ve 7 arkadaşının, Resmî daire ve müesseselerin siyasi partilere bedelsiz mal devir edemeyeceklerine ve bu daire ve müesseselerle münfesih derneklere ait olup siyasi partilere terk edilmiş olan gayrimenkul mallarla bu partiler tarafından genel menfaatler için yaptırılmış olan binaların sahiplerine ve Hazineye iadesine dair kanun teklifi ve Anayasa, İçişleri, Maliye, Adalet ve Bütçe komisyonları raporları”, S. Sayısı: 261, TBMM Tutanak Dergisi, Devre 9, C IX, Birleşim 109 (6.08.1951)

169 oylamaya katılan 342 milletvekilinin 339’unun oyuyla kabul edilmişti52. Halk Partililer yasanın Meclis’te kabulünden sonra, gözlerini Cumhurbaşkanı Celal Bayar yönetmiş, yasanın onaylanmamasını temenni etmişlerdi. Fakat Bayar kanunu zaman geçirmeksizin onaylamış, kanunun resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmesinin hemen ardından, ülke genelinde kanunun uygulamasına geçilmişti.

2. CHP Bursa İl Teşkilatı Binalarının Boşaltılması ve Yeni Mekan Arayışları Bursa’da ilinde, 13 Ağustos 1951 tarihinde beş kişiden oluşan bir heyet Bursa Halkevi binasına gelerek, Nihat Aymergen başkanlığındaki Halkevi yönetimine gerekli tebligatı sunduktan sonra, halkevi bünyesinde bulunan eşyaların tespitine gerek görmeden kapılara mühür vurmuşlardı. İktidar yanlısı basında bu işlem, hazinenin hukukunu korumak olarak algılanırken, Bursa vilayetinde el konulacak olan gayrimenkul miktarının 200’e yaklaştığı ifade ediliyordu. El konulacak mallar içersinde, Cumhuriyet Halk Partisi ve Ant Gazetesi’nin içinde bulunduğu, Atatürk Heykelinin karşısında bulunan Halkevi binası, “Cumhuriyet Kahvesi” ismiyle tanınan bahçeli kahve, kahvenin arkasında bulunan eski müzik evi ve halen CHP ocaklarının kullandıkları bina, onun arkasında bulunan yazlık sinema bahçesi ve Akın Spor kulübünün bulunduğu bina ile Uludağ’daki Kayak Evi’nin içinde bulunduğu birçok mülk yer almaktaydı53. İl içersinde bulunan Cumhuriyet Halk Partisi ocak binaları boşaltılmaya başlanmış ve yeni bina arayışlarına girişilmişti.

İktidar yanlısı basında bu yerlerin toplum hizmetinde kullanılacağı kamuoyuna duyurulurken54, muhalif basında bu yerlerin Demokrat Partililer tarafından işgal edileceğine yönelik haberler yer almaktaydı55. El koyma işlemleri devam ederken, bu süreçte Halkevi yedi emin sıfatıyla Öğretmenler Derneği’ne devredilmiş; bir yandan da Hak Partisi, kendisine verilen 30 Ekim tarihine kadar ki süreç içersinde, il içersinde uygun bir mekân arayışına girmişti. Aynı süreçte ilçelerde bulunan Halkevi merkezlerine de gerekli tebligatlar yapılarak, malların tespiti çalışmalarına başlanmıştı. Halkevi eşyalarının sayımı yaklaşık on gün sürerken, kütüphanesinde bulunan kitapların yazım işlemine devam edilmiş, yaklaşık bir ay süren çalışmalar neticesinde, 10 Eylül günü Halkevi, içersinde bulunulan tüm demirbaşlarla birlikte defterdarlığa teslim edilmişti56.

52 Yasa görüşmeleri için bkz: TBMM Tutanak Dergisi, Devre 9, C IX, Birleşim 109-110-111 (6-7-8-.08.1951)

53 Hakimiyet, 14 Ağustos 1951.

54 Hakimiyet, 25 Ağustos 1951

55 Ant, 19 Ağustos 1951.

56 Ant, 11 Eylül 1951.

170 Demokratlara göre CHP Bursa il örgütünün “Menfaat Şirketi” olarak görülen57, Cumhuriyet Halk Partisi'nin bulunduğu binanın alt katında faaliyet göstermekte olan Ant Gazetesi ve matbaasına, bir gün öncesinden 24 Ağustos 1951 günü el koyma işlemine başlanacağı haber verilmişti. Bilecik hususi idaresine ait olan ve zamanında Cumhuriyet Halk Partisi tarafından 60 lira karşılığında kiralanan matbaa, Halkevi’nin demirbaşı olmadığı gerekçesiyle, el koyma işlemine itirazda bulunacak ve itirazlarla sürecek olan bir süreç başlayacaktı. Bu sürecin işleyişi döneminde Taşman, 1953 yılı sonlarına doğru, gazete ve matbaasını Heykel’den İnönü Caddesine girerken hemen solda bulunan ufak bir çıkmaz sokaktaki bir binaya taşıyacaktı58. Bu taşınma işleminden yaklaşık bir ay sonrada Aralık ayında Cumhuriyet Halk Partisi’nin mallarına el konulan kanun yürürlüğe girecek, yasada yer alan hüküm gereğince, gazetenin çıkması için zaruri olan bazı araçlar hariç, önceden kullandığı ve Ankara Basımevi olarak bilinen matbaasına el konulacaktı.

Taşman, taşınma öncesi kendisine yeni bir matbaa temin etmiş, binanın en alt katını matbaaya, bir katını yazı işlerine, bir katını da kendisine ayırmıştı. 22 Haziran 1954 tarihinde, ihtiyaç için gerekli olan bazı araçlarında Özel İdareye teslimi ile birlikte59, Taşman Matbaası tamamen hususi bir duruma gelerek, Ant Gazetesi çıkmaya devam etmiş ve kapandığı tarih olan Eylül 1965 yılına kadar faaliyetini sürdürmüştü60.

Halkevi ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin malları 1 Ekim 1951 tescil edilmiş61; bu süreçte parti kendisine uygun bina arayışlarını sonlandırarak, 29 Ekim 1951 tarihinde yeni il binasının açılışını gerçekleştirmişti.Yeni il binası, Belediyenin karşısında yer alan, Hacı Alipaşa Konağı olarak bilinen ve bir zamanlar ikinci ortaokul olarak kullanılmış olan binaydı. İl başkanı Edip Rüştü Akyürek’in açılış konuşmasıyla hizmete geçen yeni parti binasında, Merkez ilçe başkanlığının ve halkevi faaliyetlerinin yürütülmesi kararı alınmıştı62. Yeni parti binasının bir kısmı Halkevi çalışmalarına ayrılmış ve burada sosyal yardım kolu olarak hizmet verilmeye başlanmıştı. Öncelikle haftanın belli günlerinde partili bir doktor ve bir dişçi fakir halka tedavi ve muayene etmeye başlamıştı63. Sonraki dönemde parti il ve ilçe merkezini Dr. Talat Şahin binasına taşıyacaktı64. Bu dönemde Merkez İlçe teşkilatının idaresinde görev alan Avukat Turgut Bulut, Cumhuriyet Halk Partisi merkezinin taşınma sürecine değinirken, şu ifadelerde bulunmaktadır:

57 İsmet Bozdağ, “Halk Partisinin Menfaat Şirketi”, Hakimiyet, 12 Ağustos 1951.

58 Hakimiyet, 19 Aralık 1953.

59 Ant, 23 Haziran 1954.

60 Demet Çoraklı Yıldız, “Söyleşi: 40 Yıl Öncesinden Bir usta: Derviş Sami Taşman”, Bursa Defteri, S. 26, (Haziran 2006), s. 30.

61 Ant, 2 Ekim 1951.

62 Ant, 30Ekim 1951.

63 Ant, 14 Aralık 1951

64 Ant, 6 Ağustos 1954.

171

“Bursa Halkevi, devlet tiyatrosunun sol tarafında bahçeli bir binaydı. Halk partisine oradan bir yer verildi. Halkevleri kapatıldıktan sonra, parti o binadan çıktı. Sigortacı Naci Kurtul’un, Nalbantoğlu’na çıkan sokakta, sağda bir çıkmazda, eski Bursa konağı gibi bir evi vardı. Naci Kurtul’un Cadde üstünde (Atatürk caddesi) oteli vardı, o otelin arkasına düşerdi. Oraya taşındık ilk olarak. Sonra oradan da çıktık, bugünkü Postane’nin yanından çıkan sokakta, bir doktorun evi (Dr. Talat Şahin) vardı oraya yerleştik. 6-7 Eylül hadiseleri olduğunda da oradaydık. En son olarak Altıparmak’a inerken, caminin hemen yanında bir fırın vardı. Fırının yanında Nazike Apartmanı bulunur, onun bir katını kiraladık. Her yerde kira ile otururduk”65.

C. CHP’NİN MALLARINA EL KONULMASI SÜRECİNİN BURSA’YA OLAN