• Sonuç bulunamadı

GEÇİŞ DÖNEMLERİ

2.1.1.2. Gebelikten Korunma

Evli çiftler, hamile kalmak için geleneksel pratiklerden yararlandığı gibi, çocuğa kalmamak için de bu tür pratiklere başvurmakta, kulaktan dolma bir takım pratikler geliştirmektedir. Günümüzde gebelikten korunmak amacıyla uygulanan tıbbi yöntemler

32 Muharrem ERGİN, Dede Korkut Kitabı, c.1, (4.baskı), Ankara, 1997, sf. 78–79

33 Abdülkadir İnan, Tarihte ve Bugün Şamanizm, TTK Basımevi, Ankara, 1995, s.167.

34 İNAN, a.g.e., s.173.

hayli ilgi görmekte ve uygulanmaktadır. Fakat istenmeyen gebeliğin önlenmesinde, var olan gebeliğin sonlandırılmasında geleneksel yöntemlere de hâlâ başvurulmaktadır.

Anamur yöresinde gebe kalmak istemeyen kadınlar, ağır kaldırır, yüksek yerden atlar. Kocası korunur. Önceki çocuğunu memeden kesmez, böylece hamile kalınmayacağına inanır. Çocuklarına verdikleri isimlerle hamile kalmayı engellemeye çalışırlar. Örneğin, son doğan çocuk kız ise Yeter, erkek ise Dursun isimleri verilir.

Ebegümeci otu kaynatılıp, aspirinle birlikte içilir. Kına ile soğan kaynatılıp içilir. Kadın hamile iken rahme sivri bir madde sokup kanama olmasını sağlamaya çalışır. Hazneye tavuk tüyü koyarlar. Hazneye birleşmeden sonra sabun parçası koyarlar. K.K.:7

Anamur ve köylerinde doğum kontrolü için artık çarenin çoğunlukla sağlık kurumlarında arandığını görmekteyiz. Ülkemizdeki son yıllardaki sağlık alanındaki gelişmeler ve en uzak yerlere bile sağlık ekiplerinin ulaşması artık çağdaş yöntemlerin kullanımını yaygınlaştırmıştır.

2.1.1.3. Çocuğun Sağlıklı Doğması ve Yaşaması İçin Uygulanan Pratikler Gebe kalmak için uzun zaman bekleyen kadın, gebeliğin sağlıklı yürümesi için pek çok pratiğe başvurmaktadır. Arka arkaya düşük yapan, karnında çocuk durmayan kadın bazı dinsel-büyüsel pratikler uygulamaktadır.

Eski Türklerden günümüze kadar; gerek ŞaMânist Türklerde, gerekse Müslüman Türklerde çocuğun sağlıklı doğması ve yaşaması için çeşitli pratikler uygulanmıştır. Yakutlar, aileye musallat olan ölüm ruhunu aldatmak için çocuğu komşulardan birine satarlar. Urenhâlâr, çocuğu doğduğu gibi kazanın altına saklarlar.

Müslüman Başkurtlarda çocuk doğduktan sonra, ebe çocuğu eline alır, dışarı çıkar, birkaç ev gezdikten sonra babasının evine geri getirir. Ebe kadın, "Yabancı ülkeden bir çocuk getirdim, satın alan var mı?" der. Pazarlık başlar. Çocuğu ağırlığı kadar demir karşılığında satın alırlar. Çocuğa Demir yahut Salıpaldı, Satılmış gibi bir ad verirler.

Çocuğun yaşaması için Yaşar, Dursun, Ölmezbay, Taştan, Kurç gibi adları verildiği gibi kimi zaman kötü adlar da verilir. Böylece adı kötü olduğu için ölüm meleğinin gelmeyeceğine inanırlar. Kırgızlarda İtalmas, Çoçkabay (Domuzbay), Kabanbay (Yabani domuz) bu inanca göre verilmiş adlardır. 35

35 İNAN, a.g.e., s.174.

Anamur’da, çocuğun sağlıklı doğması ve yaşaması için, hocaya muska yazdırılır. Hocanın söylediği isimleri koymaya niyetlenilir. Kadın doğuruyor fakat çocuk her seferinde ölüyorsa Yaşar, Dursun ismi konur. Hocaya yazdırılan muska çocuğun boynuna asılır ve hiç çıkarılmaz. Kadın, adaklarda bulunur. Gebelik sırasında kadın, ağır yük kaldırmaz, böğürtlen meyvesi yemez, güle dokunmaz veya gül reçeli yemez, kırmızı dut meyvesi yemez. Yatarken yan veya sırt üstü yatar, soğuk yerlere oturmaz, sarsıntı yaratacak taşıtlara binmez. K.K.:33

Yörede, çocuğu yaşamayanlara “tıbıkalı” denilmektedir. Kısır kadınlar gibi, çocuğu yaşamayan kadınlarda, toplumda bazı yaptırımlara uğramaktadır. Düğünde kına yoğrulurken veya gerdek odası hazırlanırken çocuğu yaşamayan kişiler hiç tercih edilmemektedir. K.K.:34

2.1.1.4. Aşerme

Hamilelik sırasında yemek için kadının canının vakitli vakitsiz bir şey istemesi haline aşerme denir. Deyimin aslı "aş yerme" olup, "yiyecek şeyden tiksinme" demektir.

Beğenmemek kötülemek anlamlarındaki aş yermek giderek halk arasında anlam değiştirerek, hamile kadının kimi yiyecekleri canı çekmesi, onları tatmaktan kendini alamaması anlamına gelmiştir. 36

Yaşar Kalafat'a göre aşerme inancı, Kumuklar'da, Derbent'te, Terekeme ve Azerilerde de bulunmaktadır. Kumuk Türeleri’nde, “aş” yemek; “aşa” yemek ye demektir. “Aşarmak” aç aç arzulamak, aç yemeği arzulamak demektir. Kumuklar hamile kadına, “aylı kadın” demekte, aşeren kadının aş erdiği şey temin edilmezse ve yemesi sağlanmaz ise, annenin vücudunda aşerilen yiyeceğin leke şeklinde olacağına inanmaktadırlar. 37

Anadolu'nun çeşitli yerlerinde aşerme durumunu niteleyen ad, deyim, anıştırma ve yakıştırmalardan bazıları, “aşeriyor, aşyeriyor, aşeren, aşveren, aşyeren, aş çalıyor, yerikliyor, yerüklü, yergin, yerikleme, başı kel, başı döngün, başıbozuk, başı bulanık, göğnü kötü” gibi adlarlardır. Ayrıca, Bursa’da, “umsunmak” veya “yerinmek” olarak

36 BORATAV, a.g.e., s.146.

37 Yaşar KALAFAT, Kuzey Azerbaycan-Doğu Anadolu ve Kuzey Irak’ta Eski Türk Dini İzleri, Ankara:

Kültür Bakanlığı Yayınları. 1998, s.66.

adlandırılan bu hastalık haline, Uşak’ta, “aşerilik”, Azerbaycan’ da,“yerikleme”, Bulgar Türklerinde ise, “asçalma” adı verilmektedir. 38

Kaynaklarda; Türk Destanlarındaki aşerme (yerikleme), olağan bir nesneye olan yerikleme değildir. Yeriklenen nesnelerin basında kaplan, arslan, yılan (ejderha, yedi başlı yılan), ayı gibi hayvanların eti gelmektedir. Manas destanında, Manas’a hamile kalan anne Çıyırdı, Kırgızların, Hıtayların ve Kalmukların yemeklerini yemek istemez ve istediği şeyin arslan yüreği olduğunu söyler.

Toplumun her yöresinde olduğu gibi Anamur yöresinde de, aşeren kadına istediği yiyeceklerin mutlaka bulunup verilmesi inancı, gebe kadına çevresi tarafından gösterilen ilgi ve saygının bir parçasıdır. Ayrıca kadının canının istediği yiyeceklerden yola çıkarak çocuğun cinsiyetini belirlemeye çalışma da bu dönemin ilginç özelliklerinden biridir. Yörede, aşeren kadının canı ne isterse, bulunmaya çalışılır.

Kadının canının istediği bulunmazsa, çocuğun bir yerinin eksik olacağına inanılır.

Aşeren kadın istediğini yiyemezse çocuğun vücudunda kadının istediği yiyeceğin lekesi olacağına, ya da çocuğun şaşı olacağına inanılır. Aşeren kadın ayva yerse çocuğun gamzeli olacağına inanılır. Canının istediği bulunmayan kadının göğsü şişer. K.K.:28