Farklı Yorumları TartıĢma Türü (Discussion Genre)

Bu türde konu ile ilgili öne sürülmüş olan bir dizi yorumlamalara yer verilerek konu tartışılır. Konu ile ilgili o zamana kadar ortaya konan tartışmalardan hareketle yazar kendi tartışmasını ortaya koyar. Metinde öncelikle konu tartışılır, sonuçta hangi düşünce ağır basarsa o belirtilir. Bu tür metin yazan yazarın kendi iddiasını desteklemek için karşıt görüşlerin yanı sıra, alternatif yorumlamaları vermesi ve bu yorumları kanıtlarla desteklemesi gerekir. Bu türde dengeli bir biçimde karşıt yaklaşımlar da belirtildiği için yazar konuyu daha tarafsız bir biçimde ele alır.

Aşağıda bu türe Coffin‟den (2000) alınmış örnek bir metin verilmiştir. Aşağıdaki örnek metin Avustralya‟da bir tarih danışmanı tarafından yazılmıştır. Bu metin iki yönlü basit “için” ve “e- karşı” (for and against) tartışmalarından ziyade çok perspektifli bir münakaşa makalesidir.

1920’ler ne ölçüde on yıllık bir ümit devresidir?

Arka Plan I. Dünya savaşının temel etkileri, 1920‟lerdeki tutum ile ümit ve iyimserlik derecesinin belirleyen önemli faktörler üzerinedir. On milyon insanın yaşamını kaybettiği 180 milyon doların üstünde ekonomik kaybın olduğu (Mills, 1984, p.25). I. Dünya savaşının sonucunda her şeye rağmen insanlar ümitsizliğe düşmemişlerdir. Bunla birlikte yenilen ülkeler iflas etmiş, hatta Amerika Birleşik Devletleri dışında kazanan diğer devletler de çeşitli iflaslardan muzdarip olmuşlardır. Müttefikler, özellikle İngiltere ve Fransa Almanya‟dan intikam almayı istiyorlardı. Konu 1920‟ler ne ölçüde on yıllık bir ümit devresidir? sorusunu tartışmak için,

Amerika, İngiltere Almanya gibi ülkelerin dış politikaları ve I. Dünya savaşında barışın sağlanmasında katkıları ile ilişkili olarak bakış açılarını incelemek gerekir.

BakıĢ Açısı 1 İlk olarak Birleşik Devletlerin bakış açısından, onların barışın yerleşmesine katılımları ve 1920‟lerdeki dış ilişkileri aksettirilecektir. Yenilmiş olan Almanya‟nın hariç tutulduğu 1919 Versay Barış Konferansında Müttefik liderlerle ilgilenen Amerikan başkanı Wilson Almanya‟ya ağır cezalar yüklemek istemiyordu. Wilson barış için 14 maddelik prensiplerinin müttefik liderler tarafından da kabul edilmesini ümit ediyordu. Hoşgörülü bir barış hem Almanya ekonomisinin iyileşmesine yardım edecek hem de dünya barışı güvence altına alınmış olacaktı. Wilson Planı Milletler Cemiyeti‟nde kabul edilmesine rağmen

Müttefikler Wilson‟u bir taktikle yendiler. Ek olarak bu sırada pek çok Amerikalı da gelecekteki bir savaştan kaçınmak için izolasyon politikasına dönülmesini istiyordu.(…)

BakıĢ Açısı 2 İngiltere‟nin bakış açısından 1920‟ler de bazı ümitler olmasına rağmen, 1920‟li yıllar umutsuzluk ve hayal kırıklığının on yıllık devresi olarak da tartışılmaktadır. Örneğin, İngiliz başbakanı Lylog George, Paris Barış Konferansında Wilson‟un 14 maddelik prensiplerinin sadece ikisini kabul etti. İngiliz hükümeti Alman donanmasının imha edilmesini ve Alman ordusunun sınırlandırılmasını istediği zaman gelecek için barış ümitleri kaybedildi. İngiltere, Almanya‟nın Versay Anlaşması ile belirlenen ağır savaş tazminatını ödemeye zorlanmasını istiyordu. Ayrıca İngiliz emperyalistlerinin hırsları ve faaliyetleri ile İrlanda ve Hindistan‟daki problemlere tepkileri pek çok insanı utandırdı ve gerçekleri görmesini sağladı. İngiliz nüfusunun üzerinde bu politikaların etkisi 1920‟lerin sonlarına doğru çok az ümidin kaldığının açık bir işaretidir.

BakıĢ Açısı 3 Üçüncü olarak Alman perspektifinden bakıldığında Versay anlaşmasının hükümleri çok ağırdı ve oldukça ümitsizdi. Almanlar acı çekmişler ve küçük düşürülmüşlerdi. Özellikle doğuda Polonyayı içine alan toprakları kaybettikleri için kızgındılar ve Almanlar Polonya geçitleri tarafından ikiye ayrılmaya başlamışlardı. Ayrıca müttefik kuvvetlerin kendilerini iflasa çalıştıklarından ve oldukça yüksek savaş tazminatı iddiaları ile Weimar cumhuriyetini yok etmek istediklerinden şikâyetçilerdi. Bütün koloniler ellerinden alınarak Almanlar‟ın savaş suçlusu olduklarını kabul etmeleri ve güvence vermeden silahsızlandırılmaları isteniyordu (Mills 1984, p.23). Pek çok Alman, barış anlaşmalarını imzalayan politikacılarını asla bağışlamıyordu ve Weimar Cumhuriyetinin vatan hainleri tarafından yönetildiği hissine kapılmışlardı. Ayrıca bu sırada Weimar Cumhuriyeti enflasyon ve işsizlikle boğuşuyordu. 1920‟li yılların sonlarında kısa süreli de olsa bazı ümitlerin yeniden doğduğu hissi oluştu. Bu ümit hissi savaş tazminatının ödenmesine yardım edilmesi biçiminde ve 1924 Dawes Raporu ve 1929 Young planı vasıtasıyla ekonomideydi. Ayrıca 1926‟da Almanya‟nın Milletler cemiyetine katılmasına izin verilmiş ve 1928‟de savaştan vazgeçildiğini bildiren Kellogg-Briand Paktı imzalanmıştı. Ümitlerin yeşermesinde

etkisi olan bir diğer neden de Alman Erich Maria Remarque tarafından yazılan “Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok (All Quiet on the Western Front)” adlı savaş karşıtı romanının olumlu tepki almasıydı. Her nasılsa Wall Street çatışmaları ve 1929 Büyük Bunalımı başladığında Almanya için ümitler tekrar kaybedildi.

GörüĢ Sonuç olarak, şurası açıktır ki 1920‟lerin on yıllık ümit devresi olarak görülmesi büyük ölçüde üstlenilen bakış açısına bağlıdır. Bu yüzden, Birleşik Devletler ve İngiltere‟nin perspektifinden bakıldığında 1920‟lerin başında iyimserlik ve bazı ümitler olmasına rağmen on yılın sonuna doğru büyük ölçüde bu ümitlerin solgunlaştığı tartışılmaktadır. Buna karşılık, Almanların bakış açısından yukarıda belirtilenler analiz edildiğinde I. Dünya savaşının sonunda neredeyse hiç ümit yoktur. 1920‟lerin ikinci yarısında savaş tazminatının taksitlendirilmesi ile kısa süren bir ümit olmasına rağmen on yıllık devrenin sonunda genel olarak hayal kırıklığı vardır.

Farklı Yorumları TartıĢma (Discussion) Türünün Özellikleri

Farklı yorumları tartışma metninin “Arka plan” basamağı isteğe bağlıdır. Eğer tarihsel olayın ya da konunun içeriğini göstermesi bakımından teze odaklanmaya hizmet ediyorsa gereklidir.

Tartışmacı metnin “Konu” basamağında bir sonuca ulaşmak için makalenin ana kısmında analiz edilecek olan geçmişin yorumlanması ile ilgili iki ya da daha fazla özet biçimi uygulamaya konulabilir.

Tartışmalar/Bakış açısı basamağında ise yargı/tez basamağında ortaya konan ve sonuçta yazarın, ulaştığı yorumlamayı kabul ettirebilmesi için okuyucuyu ikna edebileceği çeşitli tartışmalar ve kanıtlar detaylandırılır.

Durum (position) basamağında yazar kendi tezinin ya da yorumunun üzerinde durur.