• Sonuç bulunamadı

Fırka-i Mütecâsire Aleyhindeki İddialar

TANZİMAT DÖNEMİNDE TAŞRA İDARESİNDE REFORMLAR VE ANTALYA EŞRÂFI (1839–1867)

2.5. Kaymakam İsmail Sabri Bey Döneminde “Fırka-i Melûne” ve “Fırka-i Mütecâsire” Mücadeles

2.5.3. Fırka-i Mütecâsire Aleyhindeki İddialar

Bütün bu çatışma boyunca Yanıkzade İsmail Bey ve Mehmed Hurşid Efendi hakkında da çok sayıda mahzar ve mazbata hazırlanmıştı. Bu mahzar ve mazbatalar, çatışmanın diğer tarafları hakkında dile getirilen iddialarla bir arada değerlendirildiğinde, iktidar mücadelesinin taraflarına ilişkin genel bir değerlendirme yapmayı mümkün kılar. İlk olarak, mazbata ve mahzarların altındaki mühürlere bakıldığında İsmail Bey ile Mehmed Hurşid Efendi fırkasının şehirde esas olarak daha geleneksel sınıflardan destek aldığı sonucuna ulaşmak mümkündür. Hayriyye tüccarları gibi Tanzîmât reformlarının ürünü olan birçok müessesenin temsilcileri ise onların aleyhinde bulunmuştur. Sözgelimi İsmail Bey ve fırkası lehine tanzim edilen ve onlardan duyulan hoşnutluğun altının çizildiği bir mahzarda, bakkal, kasap, debbağ, boyacı gibi esnaf başlarının mührü vardır875. 1857’nin Ekim ayında Antalya’dan İstanbul’a

gönderilen ve Hesapçızade Mehmed Ağa dışındaki neredeyse tüm hayriyye tüccarlarının mührünün bulunduğu bir umûmî mahzarda ise Antalya halkının İsmail Bey ve Mehmed Hurşid Efendi ile müttefikleri bulunan Hacı Emin Efendi ve Mustafa Efendi’den “dilgir ve müteneffir” olduğu, bu iki ismin tahrik ve nifaklarıyla Konya Valisi Hamdi Paşa’nın Antalya’ya teşriflerinde “Antalya hânedân-ı kadiminden” Hacı Ömer Ağa ve Çeribaşızade

873

BOA. İ. MVL. 399-17360, lef. 69 (Şevval 1274/Haziran 1858).

874 BOA. İ. MVL. 399-17360, lef. 69 (Şevval 1274/Haziran 1858). 875 BOA. İ. MVL. 399-17360, lef. 71.

Yusuf Ağa’nın haksız olarak meclisten ihraç edildiği, ayrıca Antalya halkının Kaymakam Sabri Bey’den hoşnut olduğu ifade edilmişti876

.

Yanıkzade İsmail Bey ve fırkasının –bu fırkanın esas gücünü oluşturan– şehir dışındaki destekçileri ise esas olarak Yörük aşiretleri olmuştur. Bu nedenle özellikle meclisten ihraç edildikten sonra İsmail Bey ve Mehmed Hurşid Efendi’nin, beraberlerinde Yörük aşiretlerinden bazı adamlar da olduğu halde Konya’ya giderek Vali Hamdi Paşa’ya arzuhal ve mahzar verdikleri birçok kere iddia edilmiştir. Yörükler, Hacı Ömer Ağa ile Arap Süleyman Efendi’den “yanmış ve nefret etmiş” olduklarını söylemiştir877

.

Ne var ki Yörüklerin bu desteğinin mutlak bir destek olduğu da düşünülmemelidir. Çünkü Yanıkzade İsmail Bey ile hizbinin Yörükleri seferber etmeye matuf çabaları, Yeni Osmanlı, Kara Hacılı, Fettahlı, Murtuna, Gebiz ve Karakoyunlu aşiretlerinden birçok kişinin mührü olan bir mahzarda sahtekârlık olarak nitelenmişti. Bu mahzara göre meclisten ihraç edildikten sonra İsmail Bey ile Mehmed Hurşid Efendi’nin beraberlerinde Konya’ya götürüp Hamdi Paşa’ya mahzar ve arzuhal takdim ettirdikleri kişiler, onların adamlarıydı. Dolayısıyla Yörükler Hacı Ömer Ağa, Arap Süleyman Efendi ve Çeribaşızade Yusuf Ağa’dan şikâyetçi olmadıkları gibi, onların müteşekkiri, ancak İsmail Bey ve Mehmed Hurşid Efendi’nin müteneffiriydiler878

.

Bu mahzara mukabil olarak Konya Valisi ile Konya Eyalet Meclisi’ne takdim edilen bir başka mahzarda ise Hacı Ömer Ağa’nın lehine bir takım Yörük muhtar ve ihtiyarları adına düzenlenen mahzarın sahte olduğu beyan edilmiştir. İddiaya göre söz konusu mahzar Hacı Ömer Ağa ve fırkasını destekleyen hükümetin yardımıyla hazırlanmıştı. Yoksa daha önce de dile getirildiği gibi Hacı Ömer Ağa ile Arap Süleyman Efendi’den “cümle ahali yanmış ve nefret etmiş”ti879

.

Yanıkzade İsmail Bey ve Mehmed Hurşid Efendi’nin destekçileri arasında birçok köy muhtarı da vardı. Mesela, Antalya Meclisi’nden ihraç edilmesinden sonra Konya Valisi’ne gönderilen ve çok sayıda köy muhtarının mührünün olduğu bir umûmî mahzarda, İsmail Bey ile Mehmed Hurşid Efendi olmazsa köy halkının halinin perişan olacağı, sancakta bu iki kişi gibi halkın ahvâlinden anlar kimsenin olmadığı ve kendilerinden cümle ahalinin hoşnut olduğu belirtilmişti. Aynı mahzarda Hacı Ömer Ağa’nın beldeyi harap ettiğine, ahali ve fukaranın can, ırz ve malına tasallut ettiğine de değinilmiştir880

.

876 BOA. İ. MVL. 399-17360, lef. 12 (20 Safer 1274/10 Ekim 1857). 877 BOA. MVL. 320-12.

878

BOA. MVL. 190-134 (27 Rebî-ül-âhir 1274/15 Aralık 1857).

879 BOA. MVL. 320-12.

İki fırkanın mücadelesinde Elmalı, muhtemelen İdriszade Salih Ağa’nın tesiriyle, bu dönemde de ağırlıklı olarak Yanıkzade İsmail Bey’in aleyhinde bulunmuştu. Mesela, Elmalı Meclisi azalarıyla çok sayıda Elmalılı tüccar ve müderrisin Kaymakam Sabri Bey lehine tanzim ettikleri bir mazbatada, Elmalı halkının İsmail Bey ve Mehmed Hurşid Efendi’den dilgir ve müteneffir olduklarının altı çizilmiş, Antalya’daki olayların Vali Hamdi Paşa’nın 1856 senesinde Antalya’ya gelmesiyle başladığı dile getirilmişti. Bu ziyaretin önemi, İsmail Bey ve Mehmed Hurşid Efendi’nin muhalifleri tarafından sürekli vurgulanmıştır. Çünkü bu ziyaretten sonra Hacı Ömer Ağa ile Çeribaşızade Yusuf Ağa Antalya Meclisi’nden çıkarılmış, Kaymakam Sabri Bey aleyhinde ise çok sayıda iftirada bulunulmuştu. Gerçi Hacı Ömer Ağa ile Yusuf Ağa tekrar meclise aza seçilmişti, ancak şimdi de Mehmed Hurşid Efendi’nin Kızılkaya ahalisinden aveneleriyle birlikte Konya’ya gittiği ve sahte mahzarlar hazırlayarak bu mahzarları İstanbul’a gönderdiği rivayet ediliyordu. Mazbatada son olarak bu kişilerin böyle uygunsuz hareketlerinden Elmalı halkının “dilgir ve müteneffir olduğu” bir kere daha vurgulanmıştı881

.

Elmalı Meclisi’nin 24 Kasım 1857 tarihli mazbatasında da Konya Valisi tarafından Antalya Meclisi’ne aza tayin edilen Yanıkzade İsmail Bey ve Mehmed Hurşid Efendi’den Elmalı halkının dilgir ve müteneffir olduğu tekrar edilmiştir882. İddialara göre ahali vekili

namıyla Hacı Ömer Ağa, Arap Süleyman Efendi ve Kaymakam Sabri Bey aleyhinde hazırlanan mahzarlar da sahteydi. Bu mahzarların altında mührü bulunan Hacı Emin Efendi ile Mustafa Efendi, Mehmed Hurşid Efendi’nin avenesiydi883. Hacı Emin Efendi ile Mustafa

Efendi’nin iddiaları ise iftiradan ibaretti884

.