Evlilik birliğinin sona ermesi halinde hidâne hakkına sahip olan kiĢinin anne veya anne gibi bir kadın olması ve yolculuğa çıkması durumunun hidâne hakkına etkisi incelenmiĢtir. Daha sonra ise hidâne hakkına sahip olan kiĢinin baba veya baba gibi bir veli olması ve yolculuğa çıkması durumunun hidâne hakkına etkisi incelenmiĢtir.
1. Yolculuğa Çıkan Anne veya Onun Gibi Bir Kadın Ġse
Hanefilere göre hâdine, ric‟i veya bain talak ile ayrılmıĢ ve iddetini de tamamlamıĢ olan kadın ise hidâne yeri çocuğun babasının ikamet ettiği yerdir. Ancak, kadın uzak olmayan bir yerde ikamet edebilir. Bu uzaklık mesafesi babanın aynı gün içinde bulunduğu beldeden çıkıp çocuğunu ziyaret edip yeniden kendi evine dönmesini gerçekleĢtirebileceği bir mesafedir. Kadın, bu iĢleri aynı gün içerisinde
yapmaya elveriĢli olmayacak kadar uzak bir beldeye çocuğuyla beraber taĢınamaz.242
Bu kuralında bir istisnası vardır. Kadının, babanın aynı gün içinde bulunduğu beldeden çıkıp çocuğunu ziyaret edip yeniden kendi evine dönmesini gerçekleĢtirebileceği mesafeden daha uzak bir yere çocuğuyla beraber taĢınabilmesi için iki Ģartın bir arada bulunması gerekir. Anne ile çocuğun taĢındığı yer hem
kadının nikahlandığı yer olmalı hem de kadının vatan-ı aslisi243
olmalıdır. Bu iki Ģart beraber olarak sağlanıyorsa mesafe uzak bile olsa kadın buraya çocuğu ile beraber taĢınabilir.244
Annenin nikahlandığı yer ve vatan-ı aslisi aynı yer bile olsa bu yer eğer
241 BARDAKOĞLU, “Hidâne”, s. 469. 242
“Bir belde ahâlisinden Zeyd, beld-i mezbûre ahâlisinden Hind'i ol beldede tezevvüc ettikten sonra
Zeyd, Hind'i tatlîk etmekle Hind, Zeyd'den olan sağîr oğlu Amr'ı bi-hakkı'l-hidâne terbiye üzere iken Hind Amr'ı belde-i uhraya götürmek murad eylese beldeteyn beyninde tefâvüt olup Zeyd, bir günde belde-i uhrâya varıp gelmek mümkün olmayacak Zeyd, Hind'i men'e kâdir olur mu? el- Cevâb: Olur.” Fetâvâ-yı Ali Efendi, fetva no: 2, s. 185.
243
Vatan-ı asli; “ Bir insanın doğup büyüdüğü yer veya çalışıp geçimini sağladığı, ev alıp çoluk
çocuğu ile yerleştiği ve sürekli kalmaya niyet ettiği yerdir.” PAÇACI- KARAGÖZ. s. 684.
244 MEVSĠLÎ, C. IV, s. 178; Fetâvâyi Hindiyye, C. III, s. 379; ĠBN ABĠDĠN, C. VII, s. 278,279;
ki küfür memleketi ise çocuk buraya yolculuğa götürülemez. Küfür memleketi
olması halinde güvenilirlik ortadan kalkmıĢ olur.245
Vatan-ı asli ile nikah akdinin yapıldığı yerin farklı yerler olması halinde; eğer ki baba ile çocuğun ikamet ettikleri yerler arası mesafe, babanın kendi evinde oturduğu halde çocuğu hakkında rahat bir Ģekilde bilgi alabileceği uzaklıkta ise problem teĢkil etmez. Bu Ģartlar gerçekleĢtiği halde kadın ve çocuk köyden Ģehre göç etmiĢlerse problem olmaz. Çünkü; bu durum çocuğun lehinedir. Ancak, Ģehirden köye göç edilmesi halinde çocuğun köy hayatına uyum sağlayamama ve uyum sorunu yaĢama ihtimalinden dolayı bu durum çocuğun zararına olarak değerlendirilir.
Bu sebeple de bu göçe izin verilmez.246
Yine Hanefilere göre baba bulunuyor ve nine, teyze, hala gibi anne dıĢındaki diğer kadın hâdinelerden biri çocuğa bakıyorsa bu kiĢiler babadan izin almaksızın çocuk ile beraber babanın ikamet ettiği beldeden baĢka bir yere gidemezler.
Gitmeleri caiz değildir. Ancak, babanın izin vermesi hali müstesnadır.247
Malikilere göre; boĢanmıĢ ve iddetini tamamlamıĢ olan kadın, hâdine ise hidâne yeri çocuğun babasının ikamet ettiği yerdir. Ancak, kocanın ikamet ettiği yere altı berid mesafeden daha az uzaklıkta olmak kaydıyla kadının çocuğuyla beraber sefer hakkı vardır. Bu mesafeden daha uzak olan bir mesafeye sefere çıkılması ise caiz değildir. Altı berid yaklaĢık olarak 133 km‟ye tekabül etmektedir. Yani çocukla beraber 133 km ve daha fazla uzaklıkta bir yere sefere çıkmak caiz değildir,
çıkılması halinde hidâne hakkı düĢer.248
yalnızca anneye verilmiĢ bir haktır. Diğer hâdineler bu istisnadan faydalanamazlar. ZĠHNĠ, s. 1108; “Zeyd bir belde ahalisinden Hind'i ol beldede tezevvüc edip Hind'den kızı Zeyneb tevellüd
ettikten sonra Zeyd, Hind ve Zeyneb'i belde-i uhrâya getirip anda tatlîk eylese sağîrenin hakk-ı hidânesi Hind'in olmakla Hind sağîreyi alıp belde-i ûlâya getirip anda bi-hakkı'l-hidâne imsâka kâdir olur mu? el-Cevâb: Olur.” Behcetü‟l- Fetâvâ, fetva no: 671, s. 130. Bu fetvada; hidâne
hakkına sahip kadının, çocuğu babanın bulunduğu beldeden baĢka bir beldeye götürmesi için beraber olarak bulunması gereken iki Ģartta mevcuttur. Bu sebeple kadın bu hakka haizdir. Benzer fetva için bkz. Fetâvâ-yı Feyziye, fetva no: 592, s. 86.
245
DAMAD, C. III, s. 138; EREN, s. 57.
246 HALEBĠ, C. II, s. 171; ÜSRÛġENÎ, s. 110; SAĞĠRCĠ, s. 707. 247 CEZĠRĠ, C. VI, s. 2845; BEHLÜL, s. 128; ÜSRÛġENÎ, s. 108. 248 CEZĠRĠ, C. VI, s. 2846; BĠLMEN, Kamus, C. II, s. 440.
Malikilere göre yukarıda anlattığımız husus yerleĢme amacıyla taĢınması için uygulanan bir durumdan ibarettir. Ancak, yerleĢme amacı ve sefer amacı taĢımaksızın ticaret, hac, ziyaret gibi bir amaç ile kadın güvenli bir yere sefere
gidebilir. Bu durumda hidâne hakkı düĢmez.249
ġafilere göre; boĢanmıĢ karı kocadan bir tanesinin ticaret veya hac gibi bir amaç ile yolculuğa çıkması halinde yolculuğa çıkan geri dönene kadar çocuk yolculuğa çıkmayanda kalır. Çocuk eğer mümeyyiz ise muhayyerdir, kalmak istediği kiĢiyi kendisi seçebilir. Ancak, böyle bir amaç değil de taĢınma veya uzak bir yere yolculuğa çıkma amacı varsa bu durumda hidâne hakkında babanın anneye göre
önceliği vardır. Çocuk mümeyyizse yine seçme hakkı vardır.250
Hanbelilere göre ise anne veya babadan birisi hidâne altındaki çocuğu en az
sefer mesafesi251 uzaklığında, güvenli bir yere yerleĢme veya taĢınma amacı ile
götürürse bu durumda çocukla beraber sefere çıkan önemsenmeksizin hidâne hakkında baba önceliklidir. Çocuk baba ile beraber olur. Buradaki durumun gerçekleĢmesi için babanın eĢine zarar ve çocuğu eĢinden alma kastı
bulunmamalıdır.252
Genel bir çıkarımda bulunmak gerekirse bir belde de yaĢayan bir kimse o belde de yaĢayan bir kadınla nikahlansa daha sonrada boĢansa bu halde anne sağ ise hidâne hakkı anneye aittir. Çocuk annenin hidânesi altında iken annenin, çocuğu baĢka bir beldeye götürmek istemesi halinde çocuğun babasının kabul ve red hakkı mevcuttur;
dilerse kabul eder, dilerse reddeder.253
2. Yolculuğa Çıkan Baba veya Baba Gibi Bir Veli Ġse
Hanefilere göre baba veya baba yerine geçen veli, çocuğu annenin hidânesi altında bulunduğu süre içerisinde ister yerleĢme, taĢınma amacı taĢısın isterse ziyaret,
249 ZUHAYLĠ, C. X, s. 63; BĠLMEN, Kamus, C. II, s. 440. 250
ZUHAYLĠ, C. X, s. 63; BĠLMEN, Kamus, C. II, s. 440.
251 Namazın kısaltılmasını sağlayacak uzaklıktaki mesafedir. 252 ZUHAYLĠ, C. X, s. 63; CEZĠRĠ, C. VI, s. 2847.
ticaret amacı taĢısın annenin beldesinden baĢka bir yere götüremez.254
Bu yolculuk için mesafenin uzak veya yakın olması durumu değiĢtirmez hidâne süresi boyunca babanın veya diğer velinin böyle bir hakkı yoktur. Çünkü; hidâne süresi boyunca çocuğun bakım hakkı hidâne hakkı sahibine aittir. Ancak, hidâne süresi bittikten
sonra böyle bir faaliyette bulunabilir.255
Malikilere göre veli bir yerden baĢka bir yere taĢınmak amacıyla bir beldeden baĢka bir beldeye yolculuk ederse, yanında bulunan çocuk süt emme döneminde olsa dahi eğer ki baĢka bir kadını da emebiliyorsa çocuğu emziren ve ona bakan hâdineden alınabilir. Bu durumda kadının hidâne hakkı düĢer. Ancak, kadında veli ile beraber yolculuğa çıkar ve o beldeye yerleĢirse hidâne hakkı sona ermez. Bu durumun gerçekleĢmesi için gereken Ģartlar Ģunlardır; mesafenin altı berid (yaklaĢık 133 km) veya daha fazla olması, gidilecek yerin güvenli bir yer olması ve ticari amaç
veya gezme amacı değil de yerleĢme amacıyla yolculuk yapılmasıdır.256
ġafilere göre ticaret, ziyaret gibi ihtiyaca binaen yapılan yolculuk ile yerleĢme, taĢınma amacı ile yapılan yolculuk arasında fark vardır. Eğer ki veli veya hâdine yani çocuğa bakan erkek veya çocuğa bakan kadın ziyaret, ticaret gibi bir sebeple yolculuk yapıyorsa çocuk, yolculuğa çıkan geri gelene kadar yolculuğa çıkmayan ile beraber kalır. Buradaki amaç yolculuk sırasında oluĢabilecek olan tehlikelerden çocuğu uzak tutmaktır. Yolculuktaki amaç taĢınma ise baba bu durumda hidâne konusunda önceliklidir. Ancak, gidilecek yerin güvenli olması Ģarttır. Eğer ki
güvenilir değilse çocuk yolculuğa çıkmaz ve annenin yanında kalır.257
Hanbelilere göre anne veya babadan hangisinin olduğu fark etmeksizin en az namazın kısaltılmasını gerektirecek mesafeye ve güvenli olan bir yere yerleĢme
254
Anne dıĢındaki diğer kadın hâdineler için de bu durum geçerlidir. “Hind-i sâğirenin anası ve
hâdınesi Zeyneb fevt olup nisvândan teyzesi Hatice'den gayrı hâdıne-i uhrâsı olmamakla Hatice re'y-i hakimle Hind'i terbiye üzere iken Hind'in babası Zeyd Hind'i alıp bi-gayr-i vech-i şer'î mesafe-i sefer olan belde-i uhrâya getirmek murad eylese Hatice Zeyd'i men'a kâdir olur mu? el- Cevâb: Olur.” Behcetü‟l- Fetâvâ, fetva no: 670, s. 130. Bu fetvada hidâne hakkına sahip olan
teyzenin; babanın, çocuğu uzak bir beldeye götürmesi hususunda itiraz hakkının olduğu görülmektedir.
255 ZUHAYLĠ, C. X, s. 63; EREN, s. 54, 55; Hidâne zamanı bittiğinde babanın, çocuğu kendi
beldesine götürmesi ile alakalı fetva için bkz. Behcetü‟l- Fetâvâ, fetva no: 668, s. 129; Ceride-i Ġlmiyye Fetvaları, fetva no: 1158, s. 199.
256 CEZĠRĠ, C. VI, s. 2846. 257 ZUHAYLĠ, C. X, s. 64.
amacıyla yolculuk ederse annenin hidâne hakkı düĢer. Çocuk, baba ile beraber
yolculuğa çıkar. Ancak, babanın bu konuda zarar verme saiki bulunmamalıdır.258