• Sonuç bulunamadı

Buluğ Çağından Sonra Çocuğun Durumu

Buluğa ermiĢ çocuğun erkek ve kız olması hususu sonuçları itibariyle farklılık arzettiğinden dolayı farklı baĢlıklar altında incelenmiĢtir. Kız çocuğu için ise kız çocuğunun dul ve bakire olması hususu farklılık arzettiğinden dolayı farklı hükümlere tabidir. Bu hususlar ayrı ayrı değerlendirilmiĢtir. Ancak, dul ve bakirenin tabi olduğu farklı hükümler ayrı bir baĢlık altında ele alınmamıĢ olup tek bir baĢlık altında değerlendirilmiĢtir. Bu durumlarda mezheplerin farklı görüĢlerine de değinilmiĢtir.

1. Erkek Çocuk Ġçin

Erkek çocuklar için kendi iĢlerini görecekleri vakte kadar annelerinin yanında daha sonra buluğ çağına kadar babalarının yanında kalacağını yukarıda zikredilmiĢti. Buluğ çağından sonraki zamanda ise çocuk akıllı ve emin bir Ģekilde bu çağa ulaĢmıĢ ise babasının yanından ayrılıp tek baĢına yaĢamaya baĢlayabilir. Burada dede, baba ile aynı haklara sahiptir yani dede de baba hükmünde bulunur. Buluğdan sonra da

çocuğun, babasının yanında bulunması daha efdal olarak görülmüĢtür.299

Buluğa ermiĢ olmasına rağmen kendisine güvenilmeyen ve kendi iĢlerini tam olarak yerine getiremeyen ve canından emin olunmayan erkek çocuk baba, dede veya hak sahibi diğer asabeden birinin yanında bulunmaya zorlanabilir. Çünkü bu durumda çocuk yanlıĢ davranıĢlarda bulunup hem kendine zarar verebilir hem de

299 ÜSRÛġENÎ, s. 108; BĠLMEN, Kamus, C. II, s. 436; DAMAD, C. III, s. 139; Hidâne süresi sona

eren çocuk babasının ve dedesinin yanında kalmaya devam edebileceği gibi amcası ve dayısı terbiyesi tamamlanmamıĢ olan veya kendi iĢlerini görme hususunda tam olarak yetkin olmayan çocuğu terbiye amacıyla yanına alabilir. Burada baba, dede, amca, erkek kardeĢ, dayı arasında bu sıra ile hak önceliği bulunur. “Onbir yaşında olan Zeyd'in hakk-ı terbiyesi li-eb ammi Amr ile li-

üm hâli Bekir'den hangisinindir? el-Cevâb: Amr'ındır.” Behcetü‟l- Fetâvâ, fetva no: 673, s. 130.

Bu fetva örneği de amcanın, hidâne sonrası terbiye hakkında dayıdan daha önde olduğunu göstermektedir.

Akıl, baliğ olan, kararlarına güvenilen ve kendisinden emin olan bir çocuk üzerinde babanın dahi kendi yanında kalma konusunda babanın dahi zorlama yetkisinin olamayacağına dair fetva için bkz. “Zeyd, zevcesi Hind'i tatlik ettikten sonra Hind'in Zeyd'den olan oğlu Amr bâliğ ve re'yi

müctemi' olup me'mûn olup Hind ile sâkin olmak istedikde Zeyd: „Benimle sâkin ol!‟ diye cebre kâdir olur mu? el-Cevâb: Olmaz.” Fetâvâ-yı Ali Efendi, fetva no: 7, s. 184. Benzer fetva için bkz.

babanın yüzünü kızartacak davranıĢlar da bulunabileceğinden babanın çocuğu

yanında ikameye zorlama hakkı vardır.300

2. Kız Çocuğu Ġçin

Kız çocuğu hidâne süresinden sonra buluğa kadar baba, dede, erkek kardeĢ gibi akrabaların yanında kalır. Buluğ çağına ulaĢtıktan sonra bakire olan kızlar eğer yaĢını almıĢ, güzel ahlak sahibi ve kendilerini koruyabilecek haldelerse kendi istedikleri yerde ikamet edebilirler. Ancak, bu niteliklere sahip değillerse evleninceye kadar baba, dede, amca gibi kiĢilerin yanında kalmak zorundadırlar. Bu zorunluluk, ahlaki anlamda tehlike altında olan ve dıĢarıdan olumsuz yönde, kolaylıkla etkilenmeye açık olan kız çocuklarının kontrol altına alınmaması gerekliliğinden kaynaklanmaktadır. Bununla beraber kız çocuğunun güzel ahlak sahibi ve kendini koruyabilecek güçte olsa dahi evleninceye kadar anne veya babasının yanında

kalması gerektiği görüĢü de muteberdir.301

Dul kadın, buluğ çağından sonra istediği yerde ikamet etme hakkına sahiptir. Ancak, bu kadın kendisini koruyamıyorsa veya kabahat iĢlemeye meyilli ise bu kız

çocuğunun da baba, dede, amca gibi bir akrabanın yanında bulunması gerekir.302

Kendini koruyamayan veya dıĢarıdan olumsuz yönde, kolaylıkla etkilenmeye açık olan dul kadının baba veya dedesi yoksa erkek kardeĢi veya amcası kötü ahlaklı değilse bu kız çocuğunu yanında tutma hakkına sahip olur. Ancak, kendilerini korumaya güç yetiremeyecek durumda iseler veya dıĢarıdan olumsuz yönde, kolaylıkla etkilenme tehlikesi içerisinde bulunuyorlarsa bu hakka sahip olamazlar.

300 ĠBN ABĠDĠN, C. VII, s. 275,276; ÜSRÛġENÎ, s. 108; BĠLMEN, Kamus, C. II, s. 436. 301

CEZĠRĠ, C. VI, s. 2843; BĠLMEN, Kamus, C. II, s. 436. “Hind-i bikr-i bâliğe anası Zeyneb-i

sâliha ile İstanbul'da sâkine olmak istedikde Hind'in re'y ve aklı müctemi' ve nefsine me'mûne iken Hind'in babası Zeyd „Anan ile sâkine olduğuna razı olmam benimle Üsküdar'da sâkine ol‟ diye bi- gayr-i vech-i şer'î Hind'e cebre kâdir olur mu? el-Cevâb: Olmaz.” Behcetü‟l- Fetâvâ, fetva no:

674, s. 130. Bu fetva örneğinde bakire olarak buluğa ermiĢ kız çocuğunun anasının yanında kalması söz konusudur. Kız çocuğu buluğa ermiĢ olduğundan, yanında kalacak olduğu anasının salih olmasından ve kız çocuğunun kendini koruyabileceğinden, aklı ve görüĢü olgun olduğundan dolayı kız çocuğu istediği yerde ikamet edebilecektir. Babanın bu noktada zorlama yetkisi sona erer. Ancak, bu saydığımız Ģartların tamamı birden gerçekleĢmediğinde çocuğun böyle bir hakkı söz konusu olmayacaktır.

302 ĠBN ABĠDĠN, C. VII, s. 275; ÜSRÛġENÎ, s. 108; BĠLMEN, Kamus, C. II, s. 436; SAĞĠRCĠ, s.

Bu durum aynı Ģekilde kızın anne tarafından olan akrabaları için de geçerlidir. Kızın eğer ki baba, dede, amca veya diğer akrabaları yoksa veya ahlaki anlamda kötü olarak addediliyorlarsa kızın durumunu hakim takdiri belirler. Hakim kararına göre kız eğer kendini koruyabilecek seviyede ise hakim kızın yalnız olarak bir yerde oturmasına izin verir. Eğer ki kız kendine bu Ģekilde bakamayacak haldeyse dul veya bakire olması önemsenmeksizin hakim o kızı korumaya muktedir olan bir kadının

yanına bırakır.303

IV. HĠDÂNE SÜRESĠ ĠÇERĠSĠNDE ÇOCUĞUN HAKLARI VE ANNE- BABANIN GÖREVLERĠ

Bu görevler; çocuğa isim verme, çocuğun kulağına ezan ve kamet okuma, çocuğa tahnik yapma, çocuğu sünnet ettirme, akika kurbanı kesme, çocuğun saçı ağırlığınca gümüĢü sadaka olarak dağıtma, çocuğu emzirme, çocuğu tedib etme, eğitimini sağlama ve terbiye etmekten ibarettir.