• Sonuç bulunamadı

2. KURAMSAL ÇERÇEVE VE ĠLGĠLĠ ARAġTIRMALAR

2.2. EleĢtirel DüĢünme, Özellikleri ve Basamakları

2.2.3. EleĢtirel DüĢünenin Tanımı

EleĢtirel düĢünmenin, 1980‘den günümüze, birçok farklı tanımı yapılmıĢtır (ġahinel, 2007, 3). EleĢtirel düĢünmeyi baĢka düĢünme becerileriyle eĢ anlamlı kullanan düĢünürler olduğu gibi, farklı Ģekilde açıklayanlar da bulunmaktadır.

Gibson (1995, 28) ve ġahinel (2007, 3), eleĢtirel düĢünmenin problem çözme, karar verme, informal mantık, basit bir Ģekilde düĢünme, muhakeme ve yaratıcı düĢünme ile eĢanlamlı kullanıldığını öne sürmüĢ, Johnson (1992, 71) ve Caputo, Hazel ve McMahon (1994, 29) ise bu düĢünme tarzının muhakemeyle eĢ anlamlı olduğunu savunmuĢtur. Kazancı da (1979, 33) her ne kadar aralarında farklılıklar olsa da, eleĢtirel düĢünmenin; bilimsel düĢünme, yansıtıcı düĢünme ve üretici düĢünme ile

20

benzer olduğunu ifade etmiĢtir. Kanik (2010, 18) de, eleĢtirel düĢünmenin problem çözme, karar verme ve yaratıcı düĢünmeyle eĢ anlamlı kullanıldığına değinmiĢtir.

Kelime anlamı ele alındığında, ―eleĢtirel‖ kelimesi; değerlendirme (Halpern, 1997, 4), yargılama, ayırt etme anlamlarına sahip, Yunanca ―kritikos‖ –ayıklamak, ayırt etmek (Caputo ve diğerleri, 1994, 29)– teriminden türetilmiĢ ve daha sonra Latinceye ―criticus‖ olarak geçmiĢ ve yayılmıĢtır (Chaffee, 1999, 21; Akbıyık ve Seferoğlu, 2006, 91). Her ne kadar ―eleĢtiri‖ kelimesi olumsuz gibi görülse de, aslında eleĢtiri üzerinde konuĢulan konu veya fikri genel anlamda olumlu veya olumsuz bir sonuç alabilecek bir Ģekilde üst seviyede sorgulamaktır (Smith, 1990, 2; Halpern, 1997, 4; Chaffee, 1999, 22; Garrison, 2002, 1; Wood, 2002, 1; Nosich, 2012, 14). EleĢtiri kelimesi Ģüpheciliği de içinde barındıran bir kavramdır (Garrison, 2002, 1). EleĢtirel düĢünme aynı zamanda ―critico-creative,‖ yani ―yaratıcı-eleĢtiri‖ olarak da bilinmektedir ve bu durumun iki sebebi; eleĢtirel kelimesinin olumsuz anlamda algılanabiliyor olması ve eleĢtirel düĢünebilmek için yaratıcılığın da gerekli olmasıdır (Fisher, 2001, 13). Temelde, eleĢtirel kelimesi, soru sorma, anlam çıkarma, analiz etme ve eleĢtirme, yani sorgulama ve değerlendirme anlamlarına gelmektedir (Chaffee, 1997, 47). EleĢtirel olma, bireylere kendi ve karĢılarındakilerin düĢüncelerini inceleme fırsatı vererek bazı sonuçlara ulaĢma ve kararlar almada etkili olur. Dolayısıyla, özünde eleĢtirel düĢünme iyi ve doğru karar alma sürecidir (Beyer, 1987, 33; Halpern, 1997, vi).

EleĢtirel düĢünme, basit bir tanımla, düĢünmeyi aydınlatmak ve geliĢtirmek için yapılan ‗düĢünmeyi düĢünme‘ durumudur (Chaffee, 1996, 47; Reed, 1998, 91; Paul, 2004a; Moore ve Parker, 2009, 3). Benzer Ģekilde, eleĢtirel düĢünme Dewey‘in tanımıyla, ―düĢünmeyi öğrenme‖ olarak ileri sürülmüĢtür (Halpern, 1997, 5). Bu noktada önemli olan bireylerin kendi zihinlerinin ve düĢünme sistemlerinin ne Ģekilde çalıĢtığının farkında olmaları ve hedefleri doğrultusunda kendi düĢünce sistemini ve ne Ģekilde düĢünmeleri gerektiğini kontrol edebilmeleridir. Buradan yola çıkarak, eleĢtirel düĢünmenin özerk bir düĢünme durumu olduğu söylenebilir (ġahinel, 2010, 126).

EleĢtirel düĢünme, farklı kiĢilerce farklı Ģekillerde tanımlanan bir kavram olsa da, genel anlamda bakıldığında bu tanımlar bu düĢünme çeĢidinin; sorgulama, değerlendirme, nesnellik, aktif olma, yargılama, kanıt değerlendirme, çıkarım yapma, Ģüphe duyma, bilgi üretme, gerçekleri belirleme ve duyguları kontrol etme gibi

21

durumları içeren, mantıklı, maksatlı, iyi geliĢmiĢ, tarafsız ve üst biliĢsel bir düĢünme olduğu yönündedir.

EleĢtirel düĢünme yansıtıcı bir Ģüphe duyma sürecidir (McPeck, 1981, 7); eleĢtirel düĢünmenin çıkıĢ noktası Ģüphe ve sorgulamadır. Yağcılar da (2010, 65) bu sürecin Ģüphe ve belirsizlikten beslendiğine değinmiĢtir.

EleĢtirel düĢünme, eldeki verileri doğru bir Ģekilde ele alabilmek, mevcut verileri derinlemesine sorgulamayı ve bu verilere nesnel, yani önyargısız yaklaĢmayı kapsamaktadır. Dewey eldeki verileri sorgulamanın eleĢtirel düĢünmenin temeli olduğunu ortaya koymuĢtur (Howe, 2004, 507). Bu noktada, Aybek (2007, 10) eleĢtirel düĢünmeyi, bireyin kendisini, çevreyi ve eldeki bilgiyi sorguladığı bir süreç olarak ele alarak, sorgulama yapmanın önemine değinmiĢtir. Bu noktada, eleĢtirel düĢünmenin önyargılara aldanmadan, yüzeysellikten uzak olarak yapılan, ileri bir düĢünme tekniği olduğu da sorgulamanın gerekliliğiyle birlikte ortaya konmuĢtur. Gerçeğin bulunmasına yönelik sorgulama ve eleĢtiri, bireylerin biliĢsel geliĢimleri için gereklidir (Tümkaya, 2011, 216). Bu nedenle, doğru soruyu sorabilmek, doğru çıkıĢ noktasını belirlemek, eleĢtirel düĢünme açısından önemlidir (Aybek, 2007, 10; Paul vd., 1997, 7; Smith, 1990, 11). Brookfield‘e (1997, 4) göre, bireylerin ‗neden‘ sorusunu sormaları, sorgulama yapmaları, eleĢtirel düĢündüklerinin göstergesidir. Ayrıca, Dewey (1957, 2, 6) eleĢtirel düĢünmenin bilginin doğruluğunu araĢtırmak olduğuna değinmiĢ; her türlü inanç ve bilginin ayrıntısıyla, sürekli ve kesin bir Ģekilde incelenmesiyle eleĢtirel düĢünmenin gerçekleĢtiğini belirtmiĢtir. D‘Angelo (2001, 308) da sorgulamanın eleĢtirel düĢünmedeki önemine değinmiĢ ve sorgulamanın içerik analiziyle birlikte kullanımının bireylerin kaynakları daha eleĢtirel bir Ģekilde ele almalarını sağladığını ortaya koymuĢtur. Ġrfaner (1997, 70) ve Hirschhorn (2008, 3) da eleĢtirel düĢünmeyi, benzer Ģekilde, düĢünme ve muhakeme süreci olarak ele almıĢ, Thomas (1992, 35) ise eleĢtirel düĢünmenin uygulanabilir bir muhakeme süreci olduğuna değinmiĢtir. Yağcılar (2010, 56) ise, bu beceriyi, muhakeme ve problem çözme süreci olarak açıklamıĢtır. EleĢtirel düĢünme, aynı zamanda, bilgiyi oluĢturma ve Ģekillendirmenin sistematik yolu (CTC, 2011) ve bilgi okuryazarlığının temel bileĢenidir (D‘Angelo, 2001, 303).

Ayrıca, yaratıcı düĢünme, problem çözme, karar verme, tümden gelim ve tümevarımcı sorgulamalar eleĢtirel düĢünme kapsamında gerçekleĢtirilen etkinliklerdir (Howe, 2004, 506). Benzer Ģekilde, Karakoç (2011, 16) da; eleĢtirel düĢünmenin,

22

yaratıcı düĢünme, problem çözme, karar verme ve analizi içeren bir biliĢsel süreç olduğunu iddia etmektedir. Özetle, eleĢtirel düĢünme, sorgulama aracılığıyla durumları, olayları, soruları ve problemleri ortaya çıkarma ve bir sonuca vardırma sürecidir (Kurfiss, 1988, 2). EleĢtirel düĢünme benzer Ģekilde eleĢtiri yapma, yaratıcı düĢünme, sorgulama ve yargılamayı içeren, değerlendirici bir düĢünme olarak tanımlanmıĢtır (Fisher, 2001, 13). EleĢtirel düĢünme; biliĢsel etkinlik ve sorgulama dıĢında inanç ve davranıĢlarımız altında yatan varsayımlarımızı fark etmemizi de sağlar (Brookfield, 1987, 13-14). Genel anlamda eleĢtirel düĢünme, varsayımlar, sorgulamalar ve kanıtları inceleyen, ilaveten, alternatifleri değerlendiren bir süreçtir (Abbate-Vaughn vd., tarihsiz, 1). Paul (2004a) ise, eleĢtirel düĢünmenin, aynı zamanda, kanıtların kalitesini değerlendirme, hataları, riyakarlığı, hileyi ve önyargıyı ortaya çıkarma becerisi olduğunu savunmuĢtur. Brookfield (1997, 10) ise eleĢtirel düĢünmeyi, önceden sorgusuzca kabul edilmiĢ inançları askıya alma ve varsayımları reddetmeyi gerektirdiği için, karmaĢık ve ĢaĢırtıcı bir süreç olarak ele almıĢtır. Tümkaya (2011, 216), eleĢtirel düĢünmenin; ifadeleri çözümleme, düĢüncelerin farkına varma, önyargıların farkına varma ve düĢüncelerin farklı ifadelerini arama olarak açıklamaktadır.

EleĢtirel düĢünmede belli yargılara varabilmek için kanıtlar değerlendirilir (Ennis, 1962, 82; Moore ve Parker, 2004, 93). Facione (1992/2011, 26) de, eleĢtirel düĢünmeyi, belli bir maksada dönük ve öz-düzenlemeli bir yargılama süreci olarak açıklamıĢtır. EleĢtirel düĢünme, aynı zamanda; Dewey‘in (1958, 378) düĢünmeyi bir sanat olarak ele almasının yanında, bilgiyi geliĢtirmek için; analiz etme, değerlendirme ve iliĢki kurma sanatı olarak açıklanmıĢtır (Jonassen, 2000, 27).

EleĢtirel düĢünme, anlamayı geliĢtirip, açık bir Ģekilde ortaya koymak için düĢünme sürecini dikkatli bir Ģekilde inceleyerek dünyadan anlam çıkarma sürecidir (Chaffe, 1996, 46; Alwali, 2011). EleĢtirel düĢünme; bilinenleri, eldekileri kullanarak, bilgiyi dönüĢtürerek anlam çıkarma süreci olarak da ele alınabilir. Akbıyık ve Seferoğlu (2006, 91) ile Tümkaya (2011, 216) bu durumu; eleĢtirel düĢünmenin bilgi üretimini harekete geçiren bir düĢünce sistemi olduğu Ģeklinde açıklamıĢtır. Büyükkantarcıoğlu (2006, 5) ve Gülveren (2007, 21) eleĢtirel düĢünmenin nesnel ve üretici bir akıl yürütme biçimi olduğunu belirtmiĢtir. Rana (2011, 1) ise, eleĢtirel düĢünmenin bir tür yanal düĢünme olduğunu eklemiĢtir.

23

Bu kavram aynı zamanda öz-yönlendirmeli, öz-disiplinli, öz-izlemeli ve öz- düzeltmeli bir düĢünmeyi içerir (Paul, 2005; Paul ve Elder, 2006, 4). Diğer taraftan, ġahinel (2010, 123) ve Karakoç (2011, 15) da, eleĢtirel düĢünmenin, bir düĢünceye iliĢkin disiplinli ve öz denetimli düĢünme biçimi olduğunu savunmuĢtur.

EleĢtirel düĢünme; yorumlama, değerlendirme, analiz ve çıkarımı içeren, öz- düzenlemeli ve maksatlı bir yargıya varma süreci olarak da açıklanabilir (APA, 1990, 3; Giancarlo ve Facione, 2001, 3; Wessel ve Williams, 2004, 79-80). CTC (2011) ise eleĢtirel düĢünmeyi; maksatlı, disiplinli, anlaĢılır, detaylı ve akla uygun bir süreç olarak, ġahinel de (2007, 8) benzer Ģekilde, kesin, mantıklı, belirsizlik ve yüzeysellik içermeyen, tutarlı ve önemli bir düĢünce olarak açıklamıĢtır. Ennis (1985, 54; 1992; 6; 1993, 180; 2011, 1) ise eleĢtirel düĢünmenin mantıklı ve yansıtıcı bir düĢünme olduğunun altını çizmiĢtir. EleĢtirel düĢünme; bilgiyi mantıklı bir Ģekilde analiz etmeyi, problem çözmeyi ve alternatifleri incelerken; varsayımları, değerleri ve bakıĢ açılarını fark etmeyi ve değerlendirmeyi de içerir (Duff, 2014, 19-20). Benzer Ģekilde Seferoğlu ve Akbıyık da (2006, 199) eleĢtirel düĢünmenin ne yapılacağı ile neye inanılacağına karar vermeye odaklı, mantıklı ve yansıtıcı bir düĢünme Ģekli olduğunu vurgulamıĢ, Nosich (2012, 3-4) ise bu sürecin mantıklı, yansıtıcı, gerçekçi ve belli standartlara dayanan bir süreç olduğuna değinmiĢtir. Karakıç (2011, 14) da eleĢtirel düĢünmeyi disiplinli bir yansıtıcı düĢünme olarak tanımlamıĢtır. Gürkaynak ve diğerleri ise (2003, 7) eleĢtirel düĢünmeyi; sınama, değerlendirme, yargılama, tartıĢma, akıl yürütme, karĢılaĢtırma ve belli bir sonuca varmayı içeren, mantıklı, amaçlı ve kontrollü bir süreç olarak açıklamıĢtır.

EleĢtirel düĢünme; etik, mantık ve bilgi felsefesini içeren bir kavram olarak ortaya konmuĢtur (Carroll, 2004, 2). Halpern (2003, 6) ise eleĢtirel düĢünmeyi muhakeme, mantık, yargıya varma, üst biliĢ, düĢünme, sorgulama ve zihinsel süreci içeren bir kavram olarak açıklamıĢtır. Bu noktada, üst biliĢ; problemleri seçme, zaman ayırma, çaba sarf etme ve bireysel geliĢimi kontrol etmeyi içeren, düĢünmenin bilinçli kısmıdır (Halpern, 1997, 12-13) ve eleĢtirel düĢünmenin yansıtıcı ve öz değerlendirmeye yönelik doğasını vurgular (Akdere, 2012, 24). Kısacası, eleĢtirel düĢünme, ne yapacağına veya neye inanacağını özel ve genel anlamda sorgulama (Ennis, 1991, 473) ve mantıksal çerçevede karar verme becerisi ve sürecidir (Smith,

24

1990, 5) ve bu noktada mantıktan kasıt bireyin düĢüncesini kontrol etmesi durumudur (Shook, 2002b, 16).

Ele alınan özelliklerinin yanı sıra, eleĢtirel düĢünme, bireylerin hayatında oldukça önemli yer tutan, aynı zamanda kendi düĢünce ve hareketlerini baĢkalarının gözünden, nesnel olarak, görebilme yetisini kazandıran bir düĢünme tarzıdır (Brookfield, 1997, ix). Dolayısıyla, eleĢtirel düĢünme çok yönlü bir beceridir (Tümkaya, 2011, 217). Benzer Ģekilde Aybek de (2007, 1) eleĢtirel düĢünme kavramını, nesnel, saplantısız ve derinlemesine düĢünme Ģeklinde açıklamıĢtır.

EleĢtirel düĢünmenin iki Ģekli vardır: KarmaĢık olan, düĢünce analizi, sentez ve değerlendirme becerilerinden oluĢan ‗zayıf duyulu eleĢtirel düĢünme‘ ve bir soruna iliĢkin disiplinli, tarafsız ve çoklu bakıĢ açısı içeren ‗sağlam duyulu eleĢtirel düĢünme‘ (ġahinel, 2010, 125). Bu bilgiler ıĢığında, bireylerin sahip olduğu sağlam duyulu eleĢtirel düĢünme, bireyin kendisini merkeze almadan, daha objektif olarak yaklaĢabildiği bir düĢünme biçimidir.

Ayrıca, eleĢtirel düĢünme doğuĢtan gelen, biliĢsel, duyuĢsal –bilişsel ve duyuşsal alanın önemi Smolucha (1989, 9) tarafından da belirtilmiştir–ve ruhsal özellikleri içeren ―kalıtımsal,‖ ve sonradan etki eden, aile toplum ve okul gibi unsurları içeren ―çevresel‖ etmenler tarafından Ģekillendirilen (Özdemir, 2005a, 5; Aybek, 2006, 31-37), iyi geliĢtirilmiĢ ve güçlü bir düĢünme biçimidir (Çubukcu, 2006, 3). ġaninel (2007) de, benzer Ģekilde; eleĢtirel düĢünmenin iyi geliĢmiĢ ve tarafsız bir düĢünme olduğunu ortaya koymuĢtur.

EleĢtirel düĢünme süreci, zeka, bilgi ve yetenekleri aktif olarak kullanma imkanı sağlayan, aktif, belli bir sonuca ulaĢmak için maksatlı ve organize bir biliĢsel süreçtir (Chaffee, 1997, 47; Halpern, 1997, 4; Reed, 1998, 21; Çubukcu, 2006, 1; Güven ve Kürüm, 2006, 82; Özden, 2010, 160). Bu noktada Halpern (1997, 9) zekayı, düĢünmenin ham maddesi olarak ele almıĢtır. Akınoğlu da (2002, 14) eleĢtirel düĢünmenin; aktif, bağımsız, yeni fikirlere açık, fikirlerin dayanaklarını değerlendiren ve fikir organizasyonuna önem veren bir sistem olduğunu ileri sürmüĢtür. Aktif, maksatlı, organize ve öz denetimli bir süreç olan karar verme ve problem çözme de eleĢtirel düĢünmenin en temel noktaları olarak ele alınmaktadır (Ġrfaner, 1997, 76; Seferoğlu ve Akbıyık, 2006, 194). Chaffee (1999, 90), Hoffman ve Elvin (2004, 8) etkili ve düzgün karar verme hareketinin eleĢtirel düĢünme gibi üst düzey bir

25

düĢünmeyle gerçekleĢtirilebileceğinin üstünde durmuĢ, böylelikle karar vermeyle düĢünme arasındaki ikili iliĢkiye dikkat çekmiĢtir. Diğer taraftan, Tümkaya, Aybek ve Aldağ‘ın (2009, 67) çalıĢması da yüksek eleĢtirel düĢünme eğiliminin, yüksek problem çözme becerisi ile iliĢkili olduğunu ortaya koymuĢtur. Özdemir (2005a, 15), Koyama, Matsumato ve Ohno (2011, 73) ve Thompson (2011, 1) da, eleĢtirel düĢünmenin, problem çözmenin ayrılmaz bir parçası olduğunu ortaya koymuĢtur. Dolayısıyla, bu bilgilerden hareketle de problem çözme ve eleĢtirel düĢünme kavramın birbiriyle yakından iliĢkili olduğu sonucuna varılabilir.

Cüceloğlu (1994, 216) ve Sarıgül (2005, 50-56) eleĢtirel düĢünme kapsamında üç temel adımı göz önünde bulundurmuĢtur; O‘na göre eleĢtirel düĢünme; bireyin kendi düĢünme sürecinin farkında olarak, diğer insanların düĢünce süreçlerinden haberdar olarak, öğrenilen bilgileri günlük hayata geçirmeyi hedef edinen, aktif ve organize bir süreçtir.

ġu ana dek yapılan tanımlar sonucunda, eleĢtirel düĢünebilmenin üst düzey biliĢsel basamakları kullanmaktan geçtiği sonucuna varılabilmektedir. Halpern (2003, 6) eleĢtirel düĢünme sürecini; özlem duyulan sonucu alma olasılığını geliĢtirici, biliĢsel beceri ve stratejileri içeren bir süreç olduğuna değinmiĢtir. Bunun yanında Ġrfaner (1997, 71), Güven ve Kürüm (2006, 76, 79, 82), Gheith (2007, 8), Tishman (2007, 1) ve Kanik (2010, 20) de eleĢtirel düĢünmeyi; üst düzey biliĢsel becerileri gerektiren bir süreç olarak açıklamıĢlardır. Bu durum Tsui (2002) tarafından da, eleĢtirel düĢünmenin yüksek seviyeli biliĢsel beceri olduğunu Ģeklinde ileri sürmüĢtür. Critical Thinking Community (CTC) (2009) ile Scriven ve Paul‘a (2011) göre de eleĢtirel düĢünme; bilgi ve uygulamaya yön vermek için; gözlem, deneyim, yansıma, muhakeme veya iletiĢim sonucunda toplanan bilginin kavramlaĢtırma, uygulama, analiz, sentez ve değerlendirilmesidir. Benzer olarak Angelo da (1995, 6), eleĢtirel düĢünmenin; analiz, sentez, problem belirleme ve çözme, çıkarım ve değerlendirmeyi içeren üst düzey bir düĢünme olduğunu ortaya koymuĢtur. Güven ve Kürüm (2006, 81) ise eleĢtirel düĢünmenin özünde sorgulama, çıkarım, iliĢkilendirme, kanıtlama ve benzeri üst düzey düĢünme becerilerini barındıran zihinsel bir etkinlik olduğuna değinmiĢtir. Moon (2008, 30) ise eleĢtirel düĢünmeyi aynı zamanda her bir; eleĢtirel olarak değerlendirme, yansıtma, anlama, analiz etme, kıymetlendirme, gözden geçirme, beğenme, idare etme, farkına varma, özen gösterme ve aynı zamanda eleĢtirel olay analizi yapma, problem

26

çözme ve karar alma unsurlarını içeren bir kavram olarak ortaya koymuĢtur. Genel anlamda bakıldığında, eleĢtirel düĢünme özünde sorgulama, olayları iliĢkilendirme, kanıtlara dayandırma gibi üst düzey düĢünme becerilerini –analiz, sentez ve değerlendirme– gerektirir.

Brookfield (1997, 231-232) ise eleĢtirel düĢünmenin; bireysel, duyguları temel alan, içsel ve dıĢsal sebeplere önem veren, sezgisel bir Ģekilde beklenmedik bir anda oluĢan bir süreç olduğu üzerinde durmuĢtur. Duygu kavramı ele alındığında, Hastie ve Davies (2001, 206) de duyguların karara varmada önemli bir yeri olduğuna değinmiĢtir. Karar verme ve seçim yapmanın eleĢtirel düĢünmenin önemli unsurlarından olmalarından yola çıkarak, duyguların eleĢtirel düĢünmede önemli bir yer aldığı sonucuna varılabilir. EleĢtirel düĢünmede mantığın yanı sıra duyguların da önem arz ettiği Brookfield (1997, 7) ve Moon (2008, 70) tarafından da vurgulanmıĢtır.

Wood (2002, 1) genel anlamda, eleĢtirel düĢünmenin; mantık, öz-değerlendirme, soru sorma, açık fikirli ve adil olmayla birlikte, gerçekleri fikirlerden ayırmayı da içerdiğine değinmiĢtir. Ayrıca, eleĢtirel düĢünme; analiz etme, kanıt elde etme, sebep arama ve sorgulamayı gerektiren bir beceridir (Semerci, 2010, 859). McBride, Xiang, Wittenburg ve Shen (2002b, 131) de açık fikirlilik, dürüstlük, analitiklik ve belirsizliği tolere etme özelliklerinin eleĢtirel düĢünmede önem arz ettiğine değinmiĢtir. Nickerson (1986, 1-2) ise eleĢtirel düĢünmeyi, diğer tanımlara benzer Ģekilde; tartıĢma konularının oluĢturulması ve değerlendirilmesi, çıkarım yapılması ve bir sonuca varılması, hipotez oluĢturma ve test etmeyi içeren, tümden gelim, tüme varım, analiz, sentez ve yaratıcı düĢünmeyi içeren bir beceri olarak tanımlamıĢtır. EleĢtirel düĢünme, yansıtma, mantık, öz farkındalık, dürüstlük, açık fikirlilik, disiplin ve yargılama unsurlarını içeren bir beceridir (Coughlan, 2008, 8-9). Bu bağlamda, ―mantık,‖ verilerin mantığa dayandırılması, kanıta ihtiyaç duyma, yalnız doğru olanı değil, en iyi olanı açıklama veya sonucu bulmaya çalıĢma, kafa karıĢıklıklarını analiz etme ve soru sormayı kapsarken; ―dürüstlük,‖ duygusal tepki, dürtüler, kötü niyet ve kendini aldatma gibi durumların farkında olmayı kapsar. Bunun yanında, ―açık fikirlilik‖; çıkarımları değerlendirmek, çeĢitli bakıĢ açılarını ele almak, alternatif yorumlamalara açık olmak, yeni açıklama ve modelleri kabul edebilmek, kanıtların tekrar değerlendirilmesi sonucunda yeni durumu kabul edebilmek ve popüler olmayan fikirleri de değerlendirmeye almak, ―disiplin‖; açık, titiz ve eksiksiz olmak, aktif dinleme ve

27

okuma alıĢtırmalarına dahil olmak, hile ve mantıksız çağrıları reddetmek ve çabuk yargıya varmaktan kaçınmayı kapsar. Son olarak, ―yargılama‖ da; alternatif varsayım ve bakıĢ açılarının konuyla iliĢkisini ve kanıtları fark etme durumudur. Kısacası, mantık, araĢtırma ve deneyim eleĢtirel düĢünmede büyük önem arz eder (Wood, 2002, 1; Tümkaya, 2011, 217).

Temel eleĢtirel düĢünme becerilerini Fisher (2001, 8) da Ģu Ģekilde sıralamıĢtır: sebep ve sonucu belirleme; varsayımları belirleme; fikir ve ifadeleri açıklama ve yorumlama; iddiaların kabul edilebilirlik ve inanırlığını yargılama; farklı tartıĢmaları değerlendirme ve yenilerini üretme; kararlar verme ve mevcut kararları analiz edip, değerlendirme; çıkarım yapma ve tartıĢma oluĢturma. APA‘ya (1990, 3) göre eleĢtirel düĢünme becerisi; anlamı çözme, açıklığa kavuĢturma ve kategorize etmeyi içeren ―yorumlamayı,‖ fikirleri inceleme ve tartıĢmaları belirleyip analiz etmeyi içeren ―analizi,‖ iddia ve tartıĢmaları değerlendirmeyi içeren ―değerlendirmeyi,‖ sonuç çıkarma, kanıtları sorgulama ve alternatifleri tahmin etmeyi içeren ―çıkarımı,‖ sonuçları belirleme, yöntemleri doğrulama ve tartıĢmaları sunmayı içeren ―açıklamayı‖ ve öz- sınama ve öz-düzeltmeyi içeren ―öz-değerlendirmeyi‖ kapsar. Ġrfaner‘de (1997, 70) eleĢtirel düĢünmenin; karĢılık verme, araĢtırma yapma, analiz etme, bağlantı kurma, olaylara nesnel yaklaĢma, alternatif bakıĢ açılarını ele alma ve sentez yapmayı içeren bir süreç olduğuna değinmiĢtir. Slattery (1990, 333) ise eleĢtirel düĢünme becerilerinin; sorgulama, anlama, problem çözme, kanıt arama, hipotezleri analiz etme, duygusal akıl yürütme, genellemeden kaçınma, farklı yorumları göz önünde bulundurma ve belirsizlikleri tolere etmeyi içerdiğini vurgulamıĢtır.

Harris (1998), eleĢtirel düĢünme özelliklerini; analitik, nesnel, yakınsak ve dikey olma, olasılık, yargılama, sorgulama, değerlendirme, odaklanma, cevaplama, sol beyni kullanma, eyleme dönük ve doğrusal olma olarak açıklamıĢ, Beyer (1987, 35) de bu tanımı, yakınsaklık, değerlendirme ve eyleme dönüĢtürme seviyelerinde desteklemiĢtir. Bunların yanında, CTC (2011) ile Paul ve Elder (2006, 12) da, açıklık, katilik, hassasiyet, bağıntılık, derinlik, geniĢlik, mantık, değer ve adilliğin eleĢtirel düĢünme kapsamında önem arz ettiğine değinmiĢtir. Benzer Ģekilde Fisher (2001, 14) da, eleĢtirel düĢünmenin açıklık, bağıntılık, yeterlilik ve ahenk gibi özelliklere sahip olduğunu belirtmiĢtir. Nosich (2012, 137) ise, bu özellikleri eleĢtirel düĢünmenin standartları

28

olarak ele almıĢ ve bu standartları; açıklık, doğruluk, önem/alakalı olma, yeterlilik,