• Sonuç bulunamadı

BİRİNCİ BÖLÜM ÖRGÜTSEL İLETİŞİM

B. Kavramın Tarihsel Gelişimi ve Ölçüm Araçları

II. İLETİŞİM DOYUMU ARAŞTIRMALARININ İNCELENMESİ

2. Eğitim Kurumları

Nicholson (1980) çeşitli araştırmacıların içinde iletişim doyumu anketini devlet okulunda uygulayan ilk araştırmacıdır. Araştırma; iletişim doyum düzeyini, iletişim doyumu ile iş tatmini ilişkisini ve iletişim doyumuyla belirli demografik nitelikler arasındaki ilişkiyi ortaya koymaya çalışmıştır. Nüfustan alınan örneklem Tennesee'nin kuzeyinde yer alan Nashville devlet okulu sistemindeki ortaokul eğitimcilerinden elde edilmiştir. 416 eğitimci tesadüfi olarak seçilmiş ve iletişim doyumu anketini tamamlamaları istenmiştir. 290'ı anketi tamamlamış ve yüzde 70 oranında geri dönüşüm sağlanmıştır.

Nicholson (1980: 91, 99, 100) şu bulgulara ulaşmıştır: Deneklerin çoğunluğu okul iletişim sisteminden tatmin olmaktadırlar, iş doyumu düzeyiyle iletişim doyum faktörlerinin her biri arasında; .27 ile .36 arasında farklılaşan korelasyon katsayıları ile anlamlı ilişki bulunmuştur. İletişim doyumu faktörlerinden iş doyumuyla en yüksek düzeyde korelasyon olan faktör (.36); iletişim iklimi faktörüdür. İş doyumuyla en güçlü ikinci korelasyona sahip faktör (.33) bireysel geribildirim, üçüncü faktörler de (.31) örgütsel bütünleşme ve yatay iletişim faktörleridir. Deneklerin eğitim düzeyleriyle beş iletişim doyum faktörü (genel örgütsel algılama, bireysel geribildirim, örgütsel bütünleşme, iletişim iklimi ve astlarla iletişim) arasında anlamlı korelasyonlar bulunmuştur. Deneklerin eğitim düzeyi yükseldikçe söz konusu beş iletişim doyumu faktöründen daha fazla doyum elde etmektedirler. Yine deneklerin yaşları yükseldikçe daha fazla iletişim doyumu elde ettikleri ortaya konmuştur.

Gilbert (1978) Oklahoma’da dört farklı üniversiteden 10 fakültede çalışan 660 fakülte yöneticisi üzerinde yaptığı çalışmada deneklerin iletişim doyumu boyutlarını ve frekanslarını ortaya koymaya çalışmıştır. Gilbert (1978: 74-75) şu bulgulara ulaşmıştır: (1) yüksek öğretim kurumlarında genel iletişim sisteminin doğal karakteri biçimsel olmayan iletişimdir, (2) bütün

yüksek öğretim kurumlarındaki deneklerin iletişim doyum düzeyleri ile kullanılan resmi iletişim biçimi arasında anlamlı ilişki vardır, (3) iletişim doyum düzeyi ile yedi iletişim öğesi (esneklik, mesaj kanal tipleri, devamlılık, yenilik, üretim, başlatma, yönlendirme) arasında anlamlı ilişki vardır.

Jones (1981: 1-114) da iletişim doyum anketini devlet okulunda uygulamıştır. Anket kırsal Tennesee okul sisteminden tesadüfi olarak seçilen 200 eğitimciye dağıtılmıştır. Toplam 142 cevaplayıcıyla cevaplama oranı yüzde 71 olarak kaydedilmiştir. Bu araştırmanın bulguları diğer benzer çalışmalarla zıtlık oluşturmaktadır. Bu çalışma diğer benzer çalışmalara göre iletişim faktörlerinde daha düşük doyum düzeyi ölçmüştür. Bulgular astla iletişim ve yatay iletişim faktörlerinin en yüksek doyuma ulaşıldığı faktörler olduğunu ortaya koymuştur.

En düşük doyuma ulaşılan faktörler ise araç (medya) kalitesi ve bireysel geribildirim faktörleridir. Bulgular; okul iletişim sisteminden doyum elde eden deneklerin doyumsuzluk yaşayanlardan daha fazla olduğunu belirtmektedir. Ayrıca, astla iletişim faktörünün dışındaki tüm iletişim doyumu faktörleri ile iş tatmini arasında anlamlı ilişki bulunmuştur. İletişim iklimi ile bireysel geri bildirim faktörleri iş tatminiyle aralarında en yüksek korelasyon olan iletişim doyumu faktörleridir. Bunlara ek olarak, iletişim doyumuyla deneklerin altı demografik niteliklerinin tümü arasında anlamlı düzeyde korelasyon bulunmuştur.

Biggs (1981: 32-35) bürokratik değişkenler olarak ele aldığı; resmiyete bağlılık, merkezilik (merkezi yönetim anlayışı) ve karmaşıklık değişkenlerinin öğretmenlerin iletişim doyumları üzerindeki etkisini araştırmıştır. Soru formu Missouri bölgesinde yer alan 8 farklı orta öğretim kurumunda çalışan 160 öğretmene elektronik posta yoluyla gönderilmiştir. Üç hafta sonra yüzde 79 oranında geri dönüşüm sağlanarak 126 öğretmenin yanıtladığı anketler geri gelmiştir. Çalışma; hiçbir bürokratik değişkenin öğretmenlerin iletişim doyum düzeyleriyle anlamlı ilişkisinin bulunmadığı sonucuna ulaşmıştır.

Duke (1981: 1-129) Chicago devlet okulundaki 309 orta öğretim ticaret eğitimi öğretmeniyle çalışmıştır. Örneklem Chicago devlet okulu ticaret eğitimi öğretmenlerinin tamamı içinden belirlenmiştir ve yüzde 63 oranında geri dönüşüm sağlanmıştır. Kent okul öğretmenlerini içeren diğer çalışmaların aksine, Duke (1981) çok daha düşük toplam iletişim doyum düzeyi belirlemiştir. Deneklerin yüzde 62’si iletişimle ilgili doyumsuzluk içinde olduklarını belirtmişlerdir. Chicago ticari eğitim öğretmenlerinin en yüksek doyuma ulaştıkları faktör örgütsel bütünleşme ve en düşük doyum elde ettikleri faktörler ise bireysel geribildirim ve iletişim iklimidir.

Wippich (1983: 1-158) de iletişim doyumu anketini seçtiği bir devlet okulunda uygulamıştır. Ortabatı okul bölgesinde yer alan ilköğretim ve ortaöğretim öğretmenlerinin tamamı içerisinden tabakalı tesadüfi örneklem seçme metodu kullanarak hem ilköğretimi hem de ortaöğretimi eşit şekilde temsil edecek toplam 200 öğretmen seçmiştir. 147 tamamlanmış anket dönüşümü sağlanmış, geri dönüşüm oranı yüzde 74 olarak hesaplanmıştır. Bu çalışma 147 eğitimcinin iletişim doyum faktörlerinin sekizi için de doyuma ulaştıklarını ortaya çıkarmıştır. Bu eğitimciler en yüksek doyumu üstle iletişim, iletişim iklimi ve bireysel geribildirim faktörlerinden elde etmişlerdir.

Kongchan (1985: 137) 10 farklı üniversitede görevli, yönetici olmayan 320 ticari fakülte üyesi öğretim üyeleri üzerinde yaptığı çalışmasının amacını; iletişim doyumu, iş doyumu, örgütsel bağlılık ve bireysel nitelikler arasındaki ilişkileri ortaya koymak olarak açıklamıştır. Çalışma kapsamında dört değişken arasındaki ilişki, fakültenin toplam doyumu ve deneklerin kendilerini değerlendirdikleri verimlilik de ayrıca incelenmiştir. (İletişim doyumu faktörlerinden olan) Üstle iletişim, medya kalitesi, üniversitedeki iletişim iklimi ve bireysel geribildirim faktörlerinden doyum elde etmiş olan personelin iş doyumu faktörlerinden yönetim, iş arkadaşları ve terfi faktörlerinden de doyum elde ettikleri ortaya konmuştur. Ayrıca üniversitedeki (iletişim doyumu fakörlerinden) yatay ve gayr-ı resmi iletişimden doyum elde eden personelin aynı zamanda iş doyumu faktörü olan “iş arkadaşları”

faktöründen de doyum elde ettiği bulgusuna ulaşılmıştır.

Varona'nın (1996: 131, 133) Guatemala'daki bir okulda iletişim doyumunun on faktörünü ölçtüğü çalışmasının amacı iletişim doyumuyla örgütsel bağlılık arasındaki ilişkiyi ortaya koymaktı. Çalışma; 310 denek üzerinde üç farklı kurumda (Katolik kız ortaokulu, Katolik çocukların hastanesi ve gıda fabrikası) gerçekleştirilmiştir. Araştırma sonuçlarına göre 86 öğretmen ve yönetici üstle ve astla iletişim faktörlerinde en yüksek doyuma ulaştıklarını belirtmişlerdir. En düşük düzeyde doyum elde edilen faktörler ise iletişim iklimi ve bölümler arası iletişim faktörleridir. Bu çalışmada okul örneklemi anlamlı biçimde Guatemala hastanesi örnekleminden daha fazla iletişim doyumu elde etmiştir. Çalışma sonunda iletişim doyumuyla örgütsel bağlılık arasında pozitif fakat orta kuvvette bir ilişki bulunmuştur. Bunun yanı sıra öğretmenler; hastane ve gıda fabrikası çalışanlarıyla karşılaştırıldığında anlamlı şekilde daha fazla iletişim doyumu yaşamaktadırlar ve kurumlarına da daha fazla bağlıdırlar.

Downs (1991 aktaran Polanksy, 1993: 39) iki Avustralya kurumunun iletişim doyumunu karşılaştırdığı çalışmasında yüksek öğrenim kurumundaki 95 deneğin üretim sektöründen alınan örneklemdeki deneklerden beş faktörde anlamlı olarak daha az doyuma ulaştıklarını bulmuştur. Bununla birlikte, Downs ortalama puanların ve sıra değerlerinin aynı aralıklarda olma eğilimlerini de belirtmiştir. Eğitim kurumu en yüksek doyumu üstle iletişim ve yatay iletişim faktörlerinde, en düşük doyumu da iletişim iklimi ve bireysel geribildirim faktörlerinde elde etmiştir.

Fantozzi (1997: 67) 521 lise denetmeni ve 642 lise müdürü arasındaki iletişim süreci algılamasını karşılaştırdığı çalışmasında; iletişim doyumu faktörlerinden genel örgütsel perspektifin ve bireysel geribildirimin pozisyon ve doyumla anlamlı etkileşimde olduğunu;

bunun yanı sıra üstle iletişim, yatay (biçimsel olmayan) iletişim ve araç kalitesi faktörlerinin de pozisyon ve doyumla anlamlı etkileşiminin olmadığı sonucuna ulaşmıştır.

Purvis (1997: 93), 89 yönetici ve yönetim kurulu başkanı üzerinde yaptığı araştırmada yöneticilerin iletişim tarzı, iletişimci olarak imajları ve tercih edilen iletişim kanallarının yönetim kurulu başkanının iletişim doyumu üzerindeki etkisini araştırmıştır. Çalışma New Mexico’da bahar dönemi boyunca devlet okulu bölgesinde gerçekleştirilmiştir. Çoklu regresyon analizi, yönetim kurulu başkanlarının doyum düzeylerine katkıda bulunan iletişim değişkenlerinin tanımlanmasıyla sonuçlanmıştır. Keşfedici tarzdaki bu çalışma yöneticilerin iletişim tarzı, imajı ve iletişim kanalları ile yönetim kurulu başkanının iletişim doyumu arasında bir ilişkinin varlığını ortaya koymuştur.

3. Sağlık Kurumları

Pincus, (1986: 395) 327 hemşireyle yaptığı çalışmasında örgütsel iletişim doyumu, iş doyumu ve iş performansı arasındaki ilişkiyi araştırmıştır. Birleşik Devletler’in güney doğusundaki büyük bir öğretim hastanesinde çalışan hemşirelere iletişim doyumu anketinin geliştirilmiş bir versiyonunu uygulamıştır. Geliştirilmiş iletişim doyumu anketi ek faktör olan tepe yönetim iletişimine ait beş soruyu da içermektedir. Cevaplama oranı olarak yüzde 66’yı temsil eden toplam 327 hemşire çalışmaya katılmıştır. Korelasyon analizi ve çoklu regresyon analizi iletişim doyumuyla iş doyumu arasında ve yine iletişim doyumuyla iş performansı arasında anlamlı pozitif ilişkileri ortaya koymuştur. İletişim doyumuyla iş doyumu arasındaki ilişki daha güçlüdür. İletişim doyumu faktörlerinden olan üstle iletişim, iletişim iklimi ve bireysel geribildirim faktörlerinin hem iş doyumu hem de iş performansıyla en güçlü ilişkiye

sahip faktörler oldukları bulunmuştur. Ast-üst iletişimi ilişkisinin önemi onaylanmasına karşın üst yönetim iletişimi ayrıca güçlü bir şekilde iş doyumuyla ve bu ilişkiden daha az güçlü olmak kaydıyla iş performansıyla da ilişkilidir.

Varona'nın (1996: 131) Guatemala hastanesininin 10 iletişim doyumu faktörüyle değerlendirilmesini içeren çalışmasında 46 deneğin üstle iletişim ve bölümlerarası iletişim faktörlerinde en yüksek doyum düzeyini belirttiklerini rapor etmiştir.

Frone ve Major’e (1988: 332) göre ise iletişimin kalitesi iş tatmininin önemli bir belirleyicisidir. Araştırmacılar büyük bir kent hastanesinde yönetim sorumlulukları bulunan 93 hemşire üzerinde yaptıkları araştırmada astlarla iletişimin kalitesi ile iş tatmini arasında pozitif korelasyon bulmuşlardır.

Decker (1997: 459) hemşirelerin iş tatmin düzeyleriyle ilişkili olan sosyal boyutları değerlendirmişlerdir. Araştırma bir kent hastanesinde çalışan 376 hemşire örneklemini temel almıştır. Üstleriyle pozitif ilişkileri olduğunu belirten hemşirelerin iş tatmin düzeyleri;

üstleriyle negatif ilişkileri olduğunu belirten hemşirelere göre anlamlı olarak daha yüksektir.

Aynı anlamlı farklılık eşit düzey çalışan iletişimi için de geçerlidir. Diğer bir deyişle eşit düzeydeki çalışanlarla pozitif ilişkileri olan hemşirelerin negatif ilişkileri olanlara göre iş tatmin düzeyleri anlamlı olarak daha yüksektir.