• Sonuç bulunamadı

Değer Değişmesi Sürecinin Analizi

1. DEĞERLER SİSTEMİNİN GENEL ÖZELLİKLERİ

1.4. Değerlerin Farklılaşması ve Değişmesi

1.4.1. Değer Değişmesi Sürecinin Analizi

Değerlerin değişme süreci, yeni değerlerin var olan değerleri değiştirmesi gibi basit bir şekilde gerçekleşmez. Toplum içerisindeki değişim sürecinde, zamanla eski değerlere yönelik insanlardaki his ve heyecan boyutunda daralmalar ve azalmalar yaşanırken, yeni değerlerin de cazibesi gittikçe artar ve bir müddet sonra kullanıma girerler. Ancak bu süreç kısmi veya

212 Vergin, Nur; “Değişim ve Süreklilik”, Türkiye Günlüğü, S.25, 1993, sh. 5-7 213 Rokeach, Milton;A.g.e., sh. -6

genel olabildiği gibi, hızlı ve kolay, çatışmalı veya uyumcu bir karakterde de olabilir. Bir değerin işleviyle, arkasından getirdiği bireysel ve toplumsal gelişmeye imkân tanıyacak, düzenlilik, nizam ve fayda, onun kabulünde ve değişiminde etkili olmaktadır. Ancak hangi şekilde gerçekleşirse gerçekleşsin, değerlerin değişimi ile değerlerin toplum içerisinde şiddeti ve duyarlılık boyutu yeniden organize olur.

Bu süreçte değerlerin mahiyetine göre bireyde farklı intibak şekilleri ortaya çıkar. Bireyin önceki değerleri ile yeni değerler arasında gerçekleşen bu değişim sürecinin boyutları ve bu süreçte yaşanan dirençler, değerlerin mahiyetine bağlıdır. Buradaki esas olan husus, değer kodlarının ve değer istikametlerinin uyuşmasıdır. Değişmeye etki eden bahsettiğimiz bu faktörler itibariyle, bireyin sahip olduğu değerleri ile yeni değerler karşı karşıya geldiğinde, eğer bir uyuşma söz konusu ise benimseme ve intibak süreci kolay ve rahat olmakta iken, yeni değerlerle bir farklılaşma ve uyuşmama durumunda çatışma meydana gelecek, farklı davranış ve tavır biçimleri ortaya çıkacaktır. Burada ya 1- Mevcut değerlere uymayan yeni değerler tamamıyla red edilir. Önceki değerler zor şartlara rağmen yaşamaya devam eder. Fakat yeni değerlerin karşısında yer alan bu değerler yüksek bir tutku ile savunulur ve değer fanatizmi ile radikal değer hareketleri ortaya çıkar. 2- Veya değerler arası bir mücadele gerçekleşir. Bu durumda bireyin şahsiyetinde çeşitli, çatışma, uyumsuzluk gibi durumların yaşanmasının yanında, onun toplumla bütünleşmesinde de sorunlar ortaya çıkabilir. Ancak nihayette değişme meydana gelir. 3- Diğer bir intibak biçimi ise uyumdur. Bu durum yeni değerlerle bireyin değerlerinin uyuşması halinde gerçekleşir. Değişme ise gayet kolay, dirençsiz ve çatışmasız gerçekleşir. Böyle bir süreç sonucunda mevcut değerler ve değer istikameti, daha kuvvetli bir hale gelir ve o yöndeki tutumların şiddeti de artar.

Değişim hadisesinde yeni ve güçlü değerler karşısında, geleneksel değerler hemen yer değiştirmez, etkisini devam ettirirler.215 Bu süreçte insanlar çoğu zaman değerlerindeki bir

değişmeyi fark edemez, eski ve yeni değerleri bir arada yaşatırlar. Fark etmiş olsa bile hayatiyeti olan ve uygulamada olanlar artık yeni değerlerdir. Önceki değerlerin içleri boşalmış, ancak şekil ve sembol olarak ayakta durabilmektedirler.216

Yeni değerler, yavaş yavaş kabul görmeye başlayıp kullanıma girdikten sonra, üzerinden biraz zaman geçmesiyle birlikte sorgulanması imkânsız hale gelirler. Burada bireyler adeta bir “suskunluk sarmalı”217 içerisine girerler ve düzenin gerektirdiği değerleri

kabul ederler. Bu değerler birey üzerinde yönlendirici, belirleyici ve hatta zorlayıcı bir

215 Deth W- Scarbrough E.: “The Concept of Values”, The İmapact of Values, Oxford-1995, sh.537-538 216 Atabek, Erdal; Modern Dünyada Değer Kayması, İstanbul-2003, sh.13

217 Noelle-Neuman, Elisabeth: “Suskunluk Sarmalı Kuramı’nın Medyayı Anlamaya Katkısı”, Medya-Kültür Siyaset, (Der.:S.İrvan), Ankara-1997, sh.226-228

kuvvete sahiptirler. Yeni değerlere uymayanlar, sosyal birim içerisinde, antipati, dışlama ve kınama gibi tepkiler ile karşılaşabilirler. Bu duruma daha çok gençlik dönemi kuşak kültüründe rastlamaktayız. Günümüzde artık küresel bir pazar hedefi olan gençlerin,218 önem verdikleri popüler saç şekilleri, kılık kıyafet biçimleri ve marka kültürü gibi hususlar, bazen grup içerisinde psikolojik bir baskı ve zorlama doğurmakta, onların genel olarak davranışlarının belirlenmesinde önemli bir etkiye sahip olmaktadır.219

Değerler değişirken, değişmenin yönü genellikle bireyin önceki değerleri istikametindedir. Farklı değerler istikametindeki bir değişme keskin ve uç bir değişmeyi ifade eder. Normal şartlarda bireyin yeni fikirler ve bilgiler doğrultusunda kendini organize etmesi, eski değerler yönünde olması beklenir. Bu durum, değişim sürecine olan değerlerin etkisini bize gösterir.

Grafik 16: Değerlerin Değişmesi Hususunda Örneklemin Tutumları

%56,7 %39,3

%4

0 10 20 30 40 50 60

Önemli değil, önemli olan günü yaşamaktır

Asla değerlerimi değiştirmem Faydalı olacağını düşündüğüm değerleri

kabul eder eskisiyle değiştiririm

Nitekim yapmış olduğumuz araştırma sonuçlarına göre de, değişim sürecine değerlerin önemli etkisi bulunduğu ortaya çıkmıştır. Katılımcılardan, değerlerine göre bir muhasebe yapmayarak, değişimin gerektirdiği değerler hangi yönde olursa olsun, var olan şartlara ve değerlere uyma eğiliminde olanlar, örneklem içerisinde %4 düzeyindedir. Bu tür insanlar değerleri istikametinde yaşamayan, günü birlik olarak, haz, eğlence ve çıkar doğrultusunda hayatlarını sürdüren şekilci kişilerdir. Bu ifadeye katılan ve bu grupta yer alanlar için değerlerinin değişmesi önemli değildir. Diğer taraftan mevcut değerlerini önemli bulup, ancak faydalı olabileceğini düşündüğü değerleri benimseyebileceğini ifade edenler, örneklem

218 Naomi, Clein; No Logo, (Çev.:N. Uysal), İstanbul-2000, sh.140-142

219 Ersoy, Ersan; “Küreselleşme ve Geleneksel Kültür Girdabında Gençlik”, IV. Milletler Arası Türk Halk Kültürü Kongresi İçel-2001, Ankara-2002, sh. 166,

içerisinde %56,7 oranındadır. Bu tür insanlar, değerleri önemli bulmakla birlikte gelişim amacıyla, değer değişmesine açık olan kişilerdir. Bu grupta yer alan bireyler, yeni değerleri mevcut değerlerden daha fazla işlevsel olarak görmüyorlarsa, değerlerini değiştirmezler; ancak yeni değerleri işlevsel buldukları oranda değişim sürecine dahil olurlar. Ayrıca değerlerini asla değiştirmeyeceklerini belirtenlerin oranları %39,3 düzeyindedir. Bu kişiler ise mevcut değerlerinin en doğru değerler olduğuna inanan veya içerisinde hiç değişmesini istemedikleri önemli bazı değerleri bulunanlardır. Bu grupta yer alanlardan bazıları, değer fanatizmine kapılmışlardır.

Değişimin bütün etkilerine rağmen değerlerdeki süreklilik ve yaygınlık, her toplumun kültür yapısıyla, duygu ve inanç bağı ile iç içe geçmiş olması, onların değişime karşı direnmelerine sebep olur. Bu nedenle yapı tamamen çökmedikçe, değerler bütünün işlevsel parçaları olarak ısrar etme eğilimi gösterirler. Bu yüzden çeşitli değerlerin, küçük bir bölgede ve bir birine yakın olarak yaşayan toplumlar arasında bile kendilerini koruduğu bilinmektedir. Buna bağlı olarak kültürel temasların, orjinal değer sistemlerini değiştirmekten ziyade pekiştirmekte olduğu ifade edilmektedir.220